14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 MAYIS1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 KIŞLALFNIN KONÜĞÜ KÖKSAL TOPTAN Ünîversîteler YÖK'üistemiyorMilli Eğitim Bakanı Köksal Toptan. İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu. Siyasete APgençlik kollannda atıldı. 1977 yıhnda milletvekili, 1979yılında Devlet Bakanı oldu. DYP'de. MeclisGrup Başkanvekilliği dahil, üst düzey görevler üstlendi. Köksal Toptan, üniversite reform tasansı. eğitimde laiklik ve Milli Eğitim Bakanhğfndaki ideolojik kadrolaşmagibi konuları. yazarımız Prof. Ahmet Taner Kışlalı ile tartıştı. KIŞLALI: Hükümet programında. "YÖK kalkacak, bilim- sel-yönetsel özerklik verilecek. üniversiteler kendi seçtikleri or- ganlar eliyleyönetilecek" sözü verilmişti. Bu nezaman eerçek- leşecek? TOPTAN: Söylediğiniz doğru. YÖK'ün ve ünivcrsitelerin daha çağdaş bir hale getirilmesi. hükümelin halka karşı bir taahhüdü. Koaüsyona viicat veren DYPveSHP'ninseçim bil- dirgelerinde de öz olarak aynı taahhütler vardır. Hükümet ol- duktan sonra bu konuda çalışmalan hemen başlattık. Konu ile ilgili ya da isteyen herkesle ben kendim görüştüm. Bu arada. Türkiye'nin güveniliraraştırma gruplanndan birinede üniver- site öğretim üyelerini ve öğrencileri kapsayan bir araştırma yaptırdık. Tüm bunlann ışığında. şubat ayı içerisinde. kamuo- yunun tartışabıleceği bir taslak ortaya çıkıı. Biz daha çağdaş bilimsel ve yönetsel özerkliği olan. yöneticilerin öğretim üyeleri tarafından seçileceği bir üniversite çalışmamızı hazırlamış du- rumdayız. Tartışmalann sonucunda. ne zaman istenirsc. onu Bakanlar Kurulu'na getirmeve hazınz. KIŞLALI: Sayın Doğramacı. bir demecinde; "Sistem aynen devam edecek. Üniverşite bütçelerinin planlaması ve denetimi de YÖK'e verilecek" diyor. Bu sözler. sizin vaatlerinizle birçe- lişki oluşturmuyor mu? TOPTAN: Anayasa değjşmediği sürece. zaten YÖK'ü kaldırma söz konusu değil. Bizim düşüncemizde. üniversiteler arası eşgüdümü ve planlamayı sağla- yacak bir kuru- mun olması zaten öngörülüyor. Bize göre YÖK sadece eşgüdüm. denetim ve planlama ile meşgul olmalı. Üniversitclerin yö- netsel ve bilimscl sorur.lan ile ilgili çahşmalar. bu ku- rulun dışında. se- çimle gelen bir başka organın. Üniversitelerarası Kurul'un yetkısin- de olmalıdır. Ben- ce üniversitelcrde- ki sıkıntılar. yöne- ticilerin seçilmeyıp atama ile gelmele^ rinden daha çok. bu makamların çok geniş yetkıler- le donatılmış ol- malanndan kay- naklanıyor. Rek- törün geniş ycıkisi var. YÖK' baş- kanının çok gcniş yetkisi var. Bura- lara .seçimle gclin- se. belki daha çok yakınma ola- caktır. Bugün YÖK'tetoplanmış olan yetkilcrfn akadcmik olan bölümü. mutlaka Üniversitelerarası Kurul'a aklarılmalıdır. Bu Kurul'un da 60-70 kişi ile amaea hizmet et- mesi mümkün değil. Onun içinden belki çok dar kapsamlı bir yönctim kurulu çıkarmak gerckir. Cniversitelerdede rektörlc- rin bugünkü yetkılerinin çok öncmli bir bölümü senaiolara ak- tanlmalıdır. Dekanlardaki yetkilenn önemli bir bölümü dc fa- külte kurullanna aktanlmalıdır. KIŞLALI: Yetkileri azakılmış olsa da üniversite yönelictleri- nin demokratik vöntemlerle belirlenmesi. Türkiyc koşullannda çok önemli. Bu konuya bir netlik gctirebilır misiniz? TOPTAN: Rcktör vedekanlann. öğretim üyclcri tarafından lek dereceli bır seçimle belirlcnmelerinin çok doğru olacağına inanmıyoruz. Örncğin fakültcler, rektör seçimini yapacak tem- silcilerini seçebilırlcr. Onun da yanında. üniversiıelerimizin bu- lunduklan yerler ile fakültelenrnızın uyumunu sağlayacak bir mekanizma kurmak istiyoruz. Üniversıte vcya fakülte yönctim kurullanna, bclediye başkanı ya da valinin önereceği bırya da iki kişi. kcntin temsilcisi olarak girebilir. Kuşkusuz. kimscde itı- raz etmiyor. takülte ve üniversite yönetimlerinde öğreneilerin dc bulunması gerekir. Araştırma görevlileri ve üniversite çalı- şanlan da yönetim kurullannda tcmsıl cdilmcli ve sadece kcndi- lerini ilgilendiren konularda değil. her konuda söz sahibi ol- malıdır. KIŞLALI: Kendisi de eşki bir öğretim üyesi olan ve do- layısıyla üniversitelerin YÖK. sonrası içine düştüğü durumu yakından bilen Sayın Erdal İnönü. ••L'niversıtelerimizin doğal gclışme çizgısini Sayın Doğramacı durdurmaya çalışıyor" di- yor. Başbakan yardımcınızın bu görüşünü pavlaşıyor musu- nuz? TOPTAN: Sayın Doğramacı ile iş ilişkısi içindcki bir kimse olarak. onun ^ahsı ile ilgili bır şey söylemek ıstemıyorum. Kuş- kusuz Türkiye'nin yetiştirdiği ender bilım adamlanndan bın. Zaten sanıyorum o vönünü kımsc YÖK, sadece eşgüdüm, denetim ve planlamayla meşgul olmalı. Üni- versitelerin yönetsel ve bilımsel sorunlarıyla ilgili çalışmalar, bu kurulun dışında, seçimle gelen bir başka organın, üniversitelerarası kurulun yetkisinde olmalıdır. Üniversitelerdeki sıkıntılar, yönetici- lerin atamayla gelmelerinden daha çok, bu makamlann çok geniş yetkilerle donatılmış olmalarından kaynaklanıyor. ile rektör ve dekan seçimlerinin yeni hükümlerc göre yenilcn- mesıni sağlayabilirsinız. TOPTAN: Her şey mümkün. Tabii o. nasıl bir scçim yapı- lacağına vc bu seçımın kamuoytınun bcklentilcrine ne ölçüde cevap vcreceğine bağlı. KIŞLALI: Sözlennızın başında. ünıversiteöğretim üyeleri vc öğrencılen kapsayan bir araştırmadan söz eltiniz. Nasıl bir so- nuçla karşılaştınız? TOPTAN: Çarpıcı sonucu şu: Bugünkü sistem. üniversite öğretim üyelenmizin yüzdeSO'i tarafından benimsenmiyor. Ta- bii yakınmalar sistemdcn mıdır. değil midir. o tartışılabilir. Ama şu andakı durumdan. üniversite öğrelim üvelerimızin çok büyük bır bölümünün memnun olmadığı açıkça görülüyor. Büyük kenılerdeki üniversitelerde. bu memnuniveisizlık çok daha çarpıcı. KIŞLALI: Tartışmalı başka bır konuya geçmek istiyorum. Türkiye'de imam-hatip okullan. bılgılı, çağdaş kafalı dın adamları yeliştirmek amacıyla kuruldu. Oysa bugün 435 bın dolayındaki mezunun ancak onda biri dın işlenyle ilgili görev yapıyor. Buna karşın yeni ımam-hatip okullan açımı sürüyor. Sizce doğal bır durum mu? TOPTAN: Türkiye.' mesleki ve teknik cğitimdcn mezun et- tiklerine büy ük oranda istihdam imkânı yaratamıy or. Bu yalnız imam-halıp lıseleri ıçın gcçerli değil. Her lürlü meslek liselerin- dcn mezun olanla- ra iş bulamayınea. üniversite kapı- lannı onlara aç- mak /orunluğu doğuyor. İmam- hatip liselcrinde sadece din cğitimı veriliyor değil. Lisc bıre kadar yüzde 30. daha sonra da yüzdc45 oranmda din eğiti- mi. yani meslek dcrslcri var. Vc bu çocuklar. kolcj mezunlanyla. Anadolu Lisesi mezunlanyla yan- şarak üniversitcye eırivorlar " KIŞLALI: El- bctlc ki durumun bir suçlusu varsa. bu. o çocuklar de- ğil. Suç. gcreksi- nimden fazla imam-halıp okulu açılmasina ı/iıı ve- rcnlerdc. Çiınkü bu ölçüde yoûun din eğıtimi ve- rilmcsının amucı. din adamı yelışlir- Yaşar Kemal, bizim içeride ve dışarda gurur duyduğumuz bir büyük yazar. Çocuklarımız zaten tanıyor, ama ders kitaplarında da göre- cekler. Aziz Nesin için her halde biraz daha beklenecek. Sadece Na/ım Hikmefin değil, başkalannın da ders kitaplarına girememe- si bir yanlışlık. Hem bizim, hem de dünyanın bugün geldiği nokta, bu tartışmaları artık anlamsız hale getirdi. tartışmıyor. KIŞLALI: Hayır. o da tartışılıyor. Tezi- nin. Dr. Spock'un ûnlü yapılının Türkiye koşul- lanna uyarlaması ve dolayısıyla ak- larma olduğu id- dıalan var. TOPTAN: Sanıyorum bu sistem içinde. YÖK başkanının çok geniş yelkilerindcn ka>naklanan yakmmalar Sayın Doğ- ramacı ile biraz özdeşleşti. Yakınmalar kcndisındcn mi. yoksa YÖK'ün başkanından mı. bu biraz birbirinc kanşıyor. On yıl böyle bir görevde kalıp yakınmava muhatap olmamak müm- kün değil. KIŞLALI: Bazı çevreler. dış ilişkilerde desteğine gereksinme- si olduğu için hükümetin Sayın Doğramacı">a dokıınamayaca- ğını öne sürüyorlar. Kendisi de bu tür sorular kars,ısında. "Bu- nu hükümetc sorun" diyeyanıt vcriyormuş. TOPTAN: Bu konuyla ilgili benım hıçbir duyumum yok. Dışışlenmizin Savın Doğramacı">a nerelcrdcgereksınımı oldu- ğunu da bilmivorum. Yakın arkadaşım olan Dıştşleri Bakanı- mız. bana şu ana kadar bu konuda herhangı birşcy söylcmiş değildir. Öyle olsa bile, bu iki iş birbirinden çok farklı. Eğer öy le ise Sayın Doğramacı'yı o işteçok daha i>i dcğcrlendircbilcceği- miz bir göreve getirmemiz söz konusu olmalıdır. KIŞLALI: Hazırlamakta olduğunuz vasanın çıkması gccı- kırse. rektör vedekanlargcneeski hükümlercgöreaıanucaklar. Bu olasılık üniversitelerde belirli bır tedirgınlık yaratıyor TOPTAN: Ycni yasanın çıkması uzarsa. bu bir anlamda mevcut üniversite yöneticilennin yerinde kalmasını sağiaya- caktır. Mayıs ayı içinde, üniversite rektörleriyle son bir değcr- lendirme yapılacaktır. Ancak çalışmalann uzamasının amaanın, konuvu rektör seçimlerinden sonraya bırakmak ol- duğunu sanmıyorum. Rektörlerin seçileceği temmuzavına ka- dar çok şe> yapmak mümkün. Ama scçım eskı sisıcmledevapıı- sa, şimdiki rektörlerin mutlaka görevde kalacaklannı sövle- mek mümkün değil. KIŞLALI: Yasa gecıkse bile. ckleyeceğıniz geçici bır maddc y gidecek çocuğa bu ölçüde yoğıın din eğıtimi verdiğini/ /aman; ariık laik cğitıme koşut. ona rııkıp. dolayısıvla da "tevhıd-i icdrisat" ya- sasına aykın bir durum söz konusu dcmcktır. Yanı laık eğilımc bir alternatif yaratılmıştır. TOPTAN: Eğcr bu okullan laiklik ilkcsınc ıcrs göriirsck. tc- melli kapatmamız lazım. Bencc bu dcğerlcndırme yanlış Bu okullann amacı çağdaş. müspet din adamı yetişlirmek ve birta- kım yanlışlıklardan Türk toplumunu korumak. Bı/. ı\ı yeiişen bu tür dın adamları sayesındc. radyo dınlenıenin günah olma- dığını anladık. Bu okuîlar. lanı tersıne laiklik ilkcsinin daha iyi benımscnmesini sağlamıştır. KIŞLALI: Bu okullarda din adamı yetişmcsi. elbeıte ki laik- lik ilkesıne aykın değil. Ama bu okullardan savcı. yargıç. emnı- yct müdürü. planlamacı. kaymakam. vali yetişmesi. laiklik il- kesıne aykın. TOPTAN: Öyle almıyorum. Bunlar da bizim çocuklarımı/. Bu okullann içinde dc uygulamada bırtakım yanlışlıklar var. Mezunlarının istihdam edılışbiçımleriııdede yanlışlıklarolabı- lir. Ama bunu genelleştirmemelı. İmam-halıp lısesıni bıurdık- tcn sonra. SBF'ye gıdıvor. hukuk faküllcsine gıdıvor. ond.ın sonra bazı görev lere geiıy or. KIŞLALI: Yıllarcu aldığı yü/de 45 oranmda din cğıtiminın. onun ilcrki davranışlannı. dcvlelle aldığı görevi yerine geuri-) biçimıni eikılcmcmesi olanaklı mı? TOPTAN: Eğer luikliğe ay kırı. suç teşkıl eden bır ey leın ıçıne gırerse. karşilığını devlet vcrır. KIŞLALI: Ben siyaseı bilinıı oğreiını tıycsiyını Dcrslenmde- kı tartışmalar sirasinda. örncğin Humeynı reıımını savunan- ların hep ımam-hatip kökcnli ö^rencıier arasından çıkması bır rasılantı mı? TOPTAN: Uygıılanudan kaynaklanan. haklı divebıleccği- mi/çok sayıda olay var. Ncduyarvım ıı/crınegıdıyorum.elım- den ne celirseyapıyorum. KIŞLALI: Ba- kanlığını/ın taşra örgülünde. yönetıcı konunıda olanların yü/de kaçının ınıanı-haiip ya da ılahiyal laküllesi me/ıınu oldıığıınu araşiırdını/ mı? Ba>ta Sayın Bed- rcuin Dalan olm.ık u/ere. parlını/ ıçın- de de bu konuda yoğıın yakınma var. TOPTAN: Böyle bir oran araştımiası yapmadık. Ama pek çok ılde. imam-hatip kökenli arkadaşlann yönetıci olduğu doğ- ru. Gencldc lüm Türkıye'deki yönetıcı kadromu/u ıcl'ıişicn ge- çirdık ve hakkında olumsuz bilgilerolanlann lamamının yerlc- rini değişıirdık. Aynı araştırma şimdı ılçcler dü/eymde devam edıyor. Nc gerektyorsa yapıyoru/. KIŞLALI: Sadece taşra değil. mcrke/ örgüıünü/le ilgili ola- rak d;i "kadrolaşma" iddiaları çok yoğıın. TOPTAN: Göreve geldıkten sonra. hıç kımscye ön yargı ile yaklaşmadım. Ba/ı. beninı ıçın çok örıcm taşıvan yeıicrdckı kı- şılen değı^tırdim. Benınıle uyııııı vığlamay.ınları değıştırmeye devam edeeeğim. KIŞLALI: Ders kıtaplannddkı çağdışı bılgı ve yakUışınılaı. bırçok ke/. somul örneklerıy le gö/ler öııüne scnklı. 1 alım-Ter- bıye Kurulu'nun bugünkü yapisi hakkında ne du^unuyorMi- nuz? TOPTAN: Talim-Tcrbiye'yı biıyütcç altına aldım!.. KIŞLALI: Yaşar Kemal. Azı/Ncsin. Nâ/ım Hıkmeiüibı.y ıırı dışında mılyonlarca kışinin tanıdığı, yapıllan hemen tiim dıİlere çcvrılmışolan isimler. ariık kendı ülkelenndekıders kitaplarına da gırebileccklcr mı? TOPTAN: Yaşar Kemal gırecek. V aşar Kemal. hızım ıçerde ve dışitrda gurur duydıığumu/ bir büyük ya/ar. (.ocuklannıı/ zaten tanıvorlar. ııma artık ders kitaplarında da görecekler. Aziz Ncsin için hcrhalde bira/daha beklenecek. Bana göre hıç- birengcl olmadan. çocuklanmız herkesi tanımalı. okumalı Bu herkcsin hcrkcs tarafından mutlaka sculmesi anl.ımına da gcl- mc7. Sadece Nâ/ım Hıkmetın değil. başkalannın da ders kıtap- lanna gırcmemesı hır yanlışlık. Hem bı/ını hem d%~ dııny.ııiın bugün geldiği nokta. bu lartışmalan artık anlanisı/halegeiırdı. Bunlar önümüzdcki vıllarda hallolacak. KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK j , daha sonra, bv kurkv, Onv e k İÇİr\ maıtc yaptmr. kk KûfiKiee.e leHL ŞoiA ATMA karsılo&ır ve ktirkı/nön ye 't>ouandığm> h d Onun <lM di^ifner» tnjan/ar, onv fo, hahra çıfcar. "/VoJıl Cvnlti ttfaiye hi borîio q,fer PİOKNİK PİYALE MADRA ÇİZGİIİK KÂMtL MASARACl AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES ^/â£ttSZL&S?*mrt bic** tu^aş f3Rb ^AcdJ Sn ye penc©(?eden aşaş uzun bakaRte fpKttfm & y^ otomobiLLeR Ş bîRf tfRbiRînden M GARFIELD jm DAVIS VE Şl'MDİ BİRINCÎ KEDİ OL|A(R)0JIAR1 BENIM /MDûDi^M S NE ZAMAM VERİLE _ ' HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAS 4 Mavıs SO6UK SAVAŞIN fLK Y/UARINDA. 194-8 'DE
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear