Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 NSAYIS1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
İktisat Fakültesi
basın ödûlleri
• Ekonomi Servisi - 30
Mayms 1992cumartesigünü
saat 10.30'daİstanbul
Üniv*ersıtesi Merkez Bina
Doktora Salonu'nda İktisat
Fakültesi mezuruvet töreni
ile bi «"likte "basın ve
televizyonda iktisat ödûlleri"
töreni de yapılacak. Törene
Maliye ve Gümrûk Bakanı
Sümer Oral da kaulacak.
tstarmbul Üniversitesi İktisat
Fakültesi Basın ve
TelevTzyonda İktisat
ödûlleri, En İyı Günlük
İktisat Gazetesı (Dünya
GazetesiHİzmır Ticaret
Gazetesi), En lyi Haftalık
İktisadi Yayın
(Barometre)-(Ekonoınist).
En İyi İktisat Penodiği
(Banka ve Ekonomik
Yonımlar)-(Marketing
Türkiye). En İyı İktisat
Sayfası ve Yönetmeni
(Milliyet: Necati
DoğruHSabah: Can Ataklı).
En Etaşanlı İktisat Köşe
Yazan (Güngör
Uras>(Osman Ulagay), En
Başanlı İktisat Muhabiri
(Osman Arolat)-(Enis
Berberoğlu), En İyi
Televizyon İktisat Programı
(Nazmi Kal)-(Kenan
Mortan) aldı. Jün özel
Ödûlleri ise;(Şeref
Özata-Türkiye),
(Abdurrahman
Yıldınm-Cumhurryet),
Radyo Programı Ozel Teşvik
ödül ü: (Neşe Yenice), özel
Mesleki Hizmet Ödülü:
(Fasih İnaJHÖzden ÜnaJ,)
Istanbul Üniversitesi Özel
ödûlü: (Zeynep
Göğüş-HürriyetHAydın
Demirer-Ekonomık
Panaroma).
Balık
araştırması
• ÇANAKKALE(AA)-
Dokuz Eylül Üniversıtesi'nin
araşurma gemisi "Piri Reis"
Ege, Marmara ve
Akdeniz'deki balık stoklannı
belirleyecek. Dokuz Eylül
Üniversitesi Deniz Bilimleri
veTeknojpjisi Enstitüsü
Öğretim Üyesi Dr. Hüseyin
Avni Benli, AA muhabirine
yaptığı açıklamada,
araştırmaya ikisi Japon
olmak üzere 22 bılim
adamının kaüldığını bildirdi.
İthalata bakım
onarım şartı
• Ekonomi Servisi - Çok
sayıda malın ithalatında
bakım, onanm, parca stoku
ıle bakım servislerinde yeterli
teknisyen bulundurulması
şartı aranacak. Hazine ve Dış
Ticaret MüsteşaruğY nın dün
Resmi Gazete'de
yayımlanan tebliğı ile bazı
ürünlerin ithalatında bakım
ve onanm garantisi ile ilgili
esaslar yeniden düzenlendi.
Tebliğe göre aralannda
dayanıkh tüketim mallan ve
otomobillerin de bulunduğu
çok sayıda ürünün ithalatı
için bankalara yapılacak
başvurulara. bakım ve
onanm gibi satış sonrası
yedek parça stokunun
bulundurulduğuna ilişkin
Sanayive Ticaret
Bakanlığı'ndan alınacak
belge eklenecek.
Yeni şinketler
• ANKARA (AA) - Bu yıhn
ilk dört ayında toplam
sermayesi 1 trilyon 930
milyar 836 milyon lira olan 9
bin 623 adet şirket kunıldu.
Devlet İstatisük Enstitüsü
verilerine göre içinde
bulunduğumuz yıbn
ocak-nisan döneminde
kurulan şirketlerden anonim
şirketlerin sayısı bin 197ve
sermayesi 11 milyar 916
milyon lira; komandit
şirketlerin sayısı 3, sermayesi
25 milyon lira ve limıted
şirketlerin sayısı da 7 bin 487,
sermayesi 862 milyar 957
milyon lira düzeyinde
bulunuyor.
Derisanayii
atıkları
• İZMİR(AA)-Deri
sektöründe, üretim sırasında
çevre kirliliğinin
önlenebilmesi için tabaklama
projesinin gerektirdiği
şartlann yeterince
şağlanması isteniyor.
İzmir'in Yeşildere
semtindeki tabakhanelerde,
giysilik ve yüzlük derilerin
işlenmesi sırasında kromdan
yararlanma oranının
belirlenmesi amacıyla
yapılan bir araştırmada,
üretimsırasında gereğinden
fazla kromoksit
kullanıldığının ortaya
çıkanldığı bildirildi. Ege
Üniversitesi Ziraat Fakültesi
Deri Teknolojisi Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Özcan San
ve Araştırma Görevlisi Nail
Yapıcı'nın araştırmalanna
göre Yeşildere'deki deri
işletmelerinde tabaklama
projesi için gerekli olan
şartlar yeterince
sağlanamıyor.
Toplukonuta5trilyon•Şehircilikten Sorumlu Devlet Bakanı Er-
man Şahin belediyelerin elindeki tppluko-
nut alanlan üzerinde belediye-TKİ işbirli-
ğiyle konut üretileceğini söyledi.
•TKI'nin 5 trilyon liralık yatınm bütçesi-
nin 2 trilyon lirası 300 bin kooperatif üyesi-
ne kredi olarak verilecek. Yapımı süren ko-
nutlara ise 1 trilyon liralık kaynak ayrıldı.
ANKARA (Cınnhuriyet Bü-
rosu) - Şehircilikten Sorumlu
Devlet Bakanı Erman Şahin,
bu yıl toplukonut yapımı için 5
trilyon lira kaynak aynldığını,
bunun 1 trilyon liralık bölümü-
nün belediye ve Toplu Konut
Idaresi (TKİ) işbirliğj içinde
kullanılacağmı bildirdi.
Şahin, dün düzenlediğı basın
toplanüsında. belediyelerin
elindeki toplukonut alanlan
üzerinde belediye-TKİ işbirli-
ğiyle konut üretimi yapılacağmı
söyledi. Şahin, öncelikli olarak
düşük ve orta gelır gruplanna
yönelik olacak uygulamaya iliş-
kin aynntılı açıklamayı, bugün-
den başlayarak belediyelere
yollayacaklannı bildirdi. Bele-
diyelerin, TKİ'nin haarladığı
TKI'den tamamlama kredisi
ANKARA (AA) - Toplu Konut İdaresi (TKİ),
1989 >ihndan itibaren fondan kredi açılmarruş
kooperatif ve sosyal yardımlaşma fcurum-
lannın, devam eden konut projelerine, inşaat se-
viyesine göre 20 milyon liraya kadar tamamlama
kredisi verecek.
Gülöksüz, kredinin inşaat seviyesi yüzde 75-94
arasmda olanlara kademelı olarak kullandınla-
cağını, bu uygulama ile konut projelerine toplam
1 trilyon lira daha aktarmış olacaklannı bildirdi.
Kredinin, Emlak Bankası aracıhğıyla kul-
landırılacağmı ifade eden Gülöksüz, bu konuda
başka bankalara da görev verilebileceğini kay-
detti.Yiğit Gülöksüz, kredinin aylık geri ödeme
taksitlerinin, borcun konut büyüklüğüne göre
yüzde 0.75 ile yüzde 1.25 orarunda başlayacağını,
aylık taksitlenn memur maaş arüş katsayısı ile
genelfiyatarüş oranından daha düşük olanı esas
almarak 6 ayda bir arttınlacağını belirtti.
Gülöksüz Ankara ve İstanbul dışında özellikle
göç alan şehirlerde de konut yapmak istedikleri-
nı, bunun için hazırlık yapüklannı ifade ederek,
bu yörelerdeki konut alanlannı ya satın alarak ya
da belediyelerin elindeki arsalardan yararlanarak
sağlayacaklannı söyledi. Gülöksüz, Eryaman
ihalesinin 16 haziranda yapılacağmı söyledi.
yönetmelik çerçevesinde hazır- Şahin, TKİ'nin yapacağı değer- belirtti. Belediye ile TKİ arasın-
layacaklan fızibilite raporu ve lendirme sonucunda uygun gö- da yapılacak sözleşme çerçeve-
fikir projeleriyle TKİ'ye baş- rûlen projelere yüzde 50 ora- sinde açılacak kredilerde, inşa-
vurmalan gerektiğini kaydeden nında konut kredisi açüacağını at süresince nakit akış ve inşaat
sonrasında geri dönüş güvence-
si sağlanacağını bildiren Şahin
şöyle konuştu:
•'Belediyelerin arsa ve altya-
pısıru sağlayacağı 400 konuttan
büyük toplukonut alanlannda,
belediye, konut kooperatifleri
ve TKİ arasında çok verimli bır
işbirliği gerçekleştirilecektir."
Şahin, TKİ'nin bu yıl 5 tril-
yon lirabk yatınm bütçesi ayır-
dığını bıldirerek, bu bütçenin 2
trilyon lirasının 300 bin koope-
ratif üyesine kredi olarak verile-
ceğini söyledi. Halen yapımı sü-
ren konutlar için de 1 tnlyon li-
ralık 'hızlı bitirme kredisi' ve-
rileceğini belirten Şahin, 1 tril-
yon liranın da Eryaman ve Hal-
kab'da yapılacak konutlar için
aynldığını ifade etti.
Kamu işçflerimn huzursuzluğu büyüyor. Darphane işçileri dün alkışlı protesto gösterisi yaptılar. (Fotoğraf: AHMET ŞIK)
15 bin tanm işçisigreveçıkıyor
Ekonomi Servisi - Kamu kesırru toplu-
sözleşme görüşmelerindeki tıkanıklığın
aşılamaması üzerine bugün 15 bin tanm iş-
çisi greve çıkıyor. Kamu sözleşmelerinden
sorumlu Devlet Bakanı Şerif Ercan'la,
Türk-İş yetkibleri arasında dün de görüş-
me yapılamadı. Basın-İş Sendikası'mn
grev karan aldığı Darphane ve Damga
Matbaası işçileri, dün işyerlerine kadar al-
kışlarla yürüyerek hükümetin tutumunu
protesto ettiler.
Tanm ve Köy İşleri Bakanbğı'na bağb
840 işyerinde çabşan 15 bin işçi bu sabah
"Baba vaatlere ne oldu" slogaruyla greve
çıkıyor. Tanm-'ş Sendikası yöneticileri hü-
kümeti ilgisizbkle suçlayarak "Bütün ıste-
diğimiz, ücretlerimizin tanm dışı kamu iş-
letmelerinde çabşan işçilerin ücret düzeyine
getirilmesidir. Aylardır bir mukabil ücret
teklifı dahi alabilmiş değiliz" dediler.
Tanm ışçılerinin yoksulluk sınınnın altı-
nda ücret aldığı belirtilen açıklamada şöyle
denildı:
"Tanm işçilennin eline geçen net ücret
900-950 bin bradır. Bu mikıar, kamu sek-
töründe çabşan diğer işçilerin ayhk ortala-
ma ücretinin yansı bile değildir. Hükümet
önemb vaatlerle işbaşına geldı. Tanm işçisi
bugün bu bu vaaüerin boş seçim vaatlerin-
den ibaret olduklarını görmenin hayal
kınkbğı içindedir. Grevimiz yok etmeye
yönelik bir grev değil, aksine tam bir yaşam
kavgasıdır."
Tanm-İş Sendikası ile kamu işveren sen-
dikası TÜHİS arasında 15 ocakta başla-
yan toplusözleşme görüşmelerinin uyuş-
mazbkla sonuçlanması üzerine Tanm-İş 6
mayısta grev karan almıştı. TÜHİS. görüş-
melerde birinci altı ayda yüzde 50, ikinci
altı ayda da yüzde 24 ücret zammı önerdi.
Hükümetin kamu ışçılerine önerdiği zam
oranı da yüzde 60'ta kaldı. Tanm ve Köy
İşleri Bakanlığj işçilennin ardından, Tanm
İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nde (Tİ-
GEM) çabşan 10 bin 600 işçi de 1 haziran-
da greve çıkacak.
48 bin kamu işçisini kapsayan toplusöz-
leşme uyuşmazbklannı çözmek amaayla
dün bir araya gelmesi beklenen Türk-lş
yetkilileri ve Devlet Bakanı Şerif Ercan
arasında görüşme sağlanamadı.
Ekonomik (Devletsiz) Aııayasa
Prof. Dr. SALİH ŞANVER
Bu hafta 28-29 mayısta An-
kara'da bir üniversitemizin dü-
zenlediği ve bır gazetemizın fı-
nanse ettiği, Ekonomik Anaya-
sa Sempozyumu yapıbyor.
Sempozyum, sözlük anla-
mında, önce beraber içelim.
sonra bir konuyu uzmanlar ola-
rak tartışabm ve varabilirsek
ortak bir görüşe varalım de-
mektir.
Programa göre Anayasa
Mahkemesi Başkanımız ve üç
profesörümüz oturumlara baş-
kanbk ediyor, ikisi yurtdı-
şından on öğretim üyesı bildiri
veriyor, sekiz siyasetçimiz sem-
pozyuma katıbyor. Sempozyu-
ma dinleyici olarak çağnbyım.
diyeceklerimi bu yazımda uzak-
tan söylüyorum.
Siyasal ekonomi kuramı
Son yıllarda, saf ekonomi ku-
ramına karşı siyasal ekonomi
kuramı tartışması canlandı. Bu
tarüşma, neoklasik kuramın
eleştirisidir; neoklasikler, dağı-
lım ve büyüme ve bölüşüm ku-
ramlan ve ekonomilerin ile
fiili iktisat politikasının sorun-
lannı çözemiyordu. Çözümsüz-
lüğün nedeni, önce ekonominin
siyasetten tecrit edibnesinde,
sonra olaylara dayanmayan
hayali modelde ıdi. Siyasal eko-
nomi, daha kapsamlı bir kuram
gebştirmek; hükümetin, bürok-
ratlann, baskı gruplanmn ve
seçmenlerin davranışlanm,
ekonomik modelle bütünleştir-
mek çabasıdır.
Tarihsel gebşimde, Montech-
retien, siyasal ekonomi sözcü-
ğünü (1615) koymuştu, mer-
kantilistler ekonomide siyasete
yer vermişti, fızyokratlar ve
İngiUz klasiklen ekonomiyi si-
yasetten ve toplumdan kopuk
duruma getırmiştı, bunlar de\ -
lete (kamu kesimine) sakın ol ve
perhizde kai, biz (özel kesim)
her şeyi yapanz. diyorlardı.
Keynes, kuramma (1936) dev-
leti katıyordu.
Günümüzde von Mitchell,
yenı siyasal ekonomı kavramım
(1968) getirdi. Siyasetin ekono-
mik kuramı ya da pazar dışı ka-
rar abna kuramı, söz konusu
kavramla özdeştır. Olson ve
Downs, kuram üzerinde çalıştı-
lar. Ne var ki yeni kuram, haya-
li neoklasik özel kesim modeb-
nin kamu kesimine aktarılma-
sıdır. Rakip ureticiler yerine
rakip partiler. egemen tüketici-
ler yenne egemen seçmenler
sözcükleri kullanıldı. partiler
oylannı en çoklaştırma çabasın-
zümleme bile bile bir köpeksi
(cynicab) modele dayandınb-
yor, devlet gebrlerini en çok-
laşüran ejderha modelinde ele
abnıyor" diyordu.
Peacock, daha önce 1979'da
söz konusu modeb şöyle değer-
lendirmişti: Vergilemede refah
kuramına almaşık kuram
(kabp), VVicksel'den gelen
(1901) ve Buchanan'ın bemm-
sediş 'mübadele sözleşme' mo-
delıdir. Bu kuram iyice soyut-
tur, bu kuramın yaşamda işler-
bği yoktur. Bu kuram, vergi re-
formunun başansını ya da aka-
metini oy verenlere, demokrasi-
de karar alma sürecine da-
yandınr. Abnaşık iki kuramın
farkı, vergi yasalanndaki boş-
son yıllarda, saf ekonomi kuramına karşı
siyasal ekonomi kuramı tartışması canlandı. Si-
yasal ekonomi, daha kapsamlı bir kuram geliş-
tirmek; hükümetin, bürokratlann, baskı grup-
lannın ve seçmenlerin davranışlannı, ekonomik
modelle bütünleştirmek çabasıdır.
da idiler. Boylece temelde oy
avcıbğı olayı vurgulandı. Yeni
kuram. ekonomik ve siyasal
alanlan aynı yapıda ele abyor.
insan kişiye değil çıkarcı kişiye
dayamyor diye iyiden iyiye
eleştırildi; bu büyük eleştiri,
kuramın yandaşlannca henüz
yanıtlanamadı.
Bir aşırı ikrisatçı
Çırak Brennan. ustası Buc-
hanan'ın ısminı de kitabına yaf-
ta yaparak 1980"de, kısaca Mali
Anayasa diye biiinen bir kitap
yayımladı. İConu, devletin ver-
gıleme ya da borçlanma gücü-
nün anayasa ıle sınırlanması
idi. Yayıncı, kitabın kapak kap-
samında, "Yazarlar kokten-
ci bir yaklaşım oneriyor, ço-
luklann giderilmesi örneğinde
göze çarpar.
Ben ekbyorum; boşluk, ver-
giden kaçınma ve vergi kaçak-
çıbğı olaylan yanında, vergide
kaçamak (vergide peçeleme,
vergjyi iç etme) olaymı da or-
taya çıkanr, boşluklardan ma-
hir bir medeni hukuk biçimi se-
çerek yararlanan yükümlüler
vergi ödemez. Refah kuramı,
vergide eşitbk ilkesi nedeni ile
boşluklann kaldınlmasını ister;
sözleşme kuramı, boşluklar oy
alanla oy veren arasındaki pa-
zarbğın sonucudur, bu nedenle
olağandır, der.
V. Savaş, geçen yıl söz ko-
nusu kıtabı özetledi, özeti ya-
yımladı. Bu arada TÜSİAD.
kitabın konusuna ilişkin rapor
hazırlatü, toplantılar düzenle-
di, demeçler verdi. Bu baskı
grubu kuruluşumuz. konuya
ülkemiz için sahip çıktı.
Sonuçta konunun yandaş-
lanna ülkemiz için şu somut so-
rulan yöneltiyorum. Ana-
yasamıza, devlet, milb gelirin en
çok % 25'i kadar vergi ve en
çok % 5'i kadar borç alabilir
kuralını koyabm da özel kesim
% bu kadar kâredebibrve % şu
kadar kredi alabilir kuralını
koymayabm mı? Kabfomiya
eyaletinin minnacık emlak ver-
gisi olayı dışında, hangi devle-
tin anayasasında sınırlama
oranlan yazıbdır? Geçmişte,
anayasalanmız hazırlanırken
sınırlama konusu enine boyuna
tartışıbp bir sonuca vanbnamış
mıdır? Aşın enflasyon ve borç-
lanma sadece bütçe açıklanna
ve vergi idaresine bağlanabilir
mi, bu sorunlarda özel kesimi-
miz de davranışlan ile sorumlu
değil midir?
Önerim ise şöyledir: Toplum-
da gebr bölüşümünü dışlayan,
kendi değer yargılanm gızle-
yen, sadece başıboş ve vahşi pa-
zara dayanan, uç (sivri) kuram-
lan bir yana bırakabm. Pazar
kuramında rasyonel davranış
deyiminin, ussal (akıllı, makul)
davranış anlamı yoktur, bu de-
yim çıkarcı (heşapcı) davranış
anlamındadır. Ünlü homo eco-
nomicus deyimi, çıkarcı kaba
yaratık (the selfish brute) an-
lamını taşır; insan obna (hu-
man being) deyimi ise toplum-
da bir kişinin İcendi çıkarlanru
toplumdaki diğer kişilerin çı-
karlan ile dengeye getirebibne-
sı. anlamındadır. Bir kişı çuval-
dıa diğer kişiye batınrken iğ-
neyi kendine baürmayacaktır,
eşitbk ilkesine göre çuvaldıza
-çuvaldtz ya da iğneye- iğne
davranışında bulunacaktır. Bu
tür eşitbğe gıden kuramlara da-
yanabm.
i uretiası
isyanettiRİZE (Cumhuriyet) - Yaş
çay alım kampanyasmı baş-
latüğı sırada yuhalanan Maliye
ve Gümrük Bakanı Sûmer
Oral'a tepkiler sürüyor.
Birinci sürgün çaya 2 bin 250,
ikinci sürgüne 2 bin 300, üçün-
cü sürgüne 2 bin 500 lira ödene-
ceğini açıklayan Maliye ve
Gümrük Bakanı Sümer Oral'ı
yuhalayan çay üreticileri fiyaü
beğenmediklerini söylediler.
Cumhuriyet Meydara'nın bir
anda boşaldığını gören Bakan
Oral'ın, "Durun, konuşmama
müsaade edin. Bu fiyat geçen
yıl verilenın yüzde seksen faz-
lasıdır. Enflasyonun üstünde-
dir" şeklindeki sözlerini dinle-
meyen ureticiler şöyle konuştu-
lar:
Rıza Kamacı: "Çay fiyaü en
az 2700-2800 hra olmahydı. Ve-
rilen fiyat çok az. Zaten 1991
yılı ürününe 500 lira ekfiyatve-
receklerini açıklamışlardı. Far-
kı bile vermediler."
HaHl Çağatay: "Böyle fiyat
olmaz. Hesap kitap ortada.
Enflasyonun çok altında bir ra-
kam verildi. Bu, düpedüz çay
üreticisine sövmektir. Mesut
Yılmaz'a oy veren Rizelilerden
intikam ahnmışür."
Rize Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı Orhan Can da "Çayda
yapılan hatalann cezasını ureti-
ciler cekiyor. Her şeyin fiyaü
alabildiğjne artarken, hiçbir yıl
enflasyon nispetinde zam ala-
madı üretici. Parasım zamanın-
da alamadığı gıbı kuru çaya
yapılan fiyat artışımn yansı yaş
çaya yansımadı. Bu yü yaş çay
fiyatmın 3125 lira olmasuu yet-
küilere sunduğumuz raporlar-
da istemiştik, ama olmadı"
dedi.
İgÇİNİNEVRENİNDEN
ŞÜKRANKETENCİ
İletişimsizlik mi ?
Hükümetin anayasa değişikliğine ilişkin ilk taksit hazır-
lığı siyasal partiler ve kamuoyunun tartışmasına açıldı.
Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal Inönü'-
nün verdiği bilgiye göre iki partinin ortak komisyonu şimdi
de sendikal hak ve özgürlüklere ilişkin bölüm üzerinde
çalışıyor. Bu çalışmanın sonucunu en az ilk açıklanan bö-
lüm kadar önemli görüyor, içeriğini merakla bekliyoruz.
Sendikal hak ve özgürlüklere en ağır kısıtlama ve yasak-
lamalar anayasadan geliyor. Ayrıca başta sendikal yasa-
lar, ilgili yasalar ile getirilmiş ek yasaklar da, çok ciddi bo-
yutlarda var. Sendikal hak ve özgürlüklerin çerçevesini,
mantığını çizen anayasadaki içerik çok çok önemli. Orada
uluslararası ölçüler, ilkeler korunabilirse ancak Türkiye'-
de sendikal haklarda demokratikleşmeye geçişten söz
edilebilir. Ancak o zaman ilgili sendikal yasalarda sendi-
kal hak ve özgürlükleri koruyucu içerikte değişiklikler
yapılabilir.
Oysa edindiğimiz bilgiye göre SHP Genel Başkanı, ana-
yasanın sendikal haklar bolümünde 12 Eylül rrurasından
kurtulma, demokratikleşme çalışmalannın yürütüldüğün-
den söz ederken, SHP'Iİ Çalışma Bakanı Mehmet Moğul-
tay, anayasa değişikliği olmaksızın sendikal yasalarda
yapılacak değişiklikleri, kamuoyuna duyurmak üzere. Ba-
kanlık anayasa değişikliğinin gecikebileceği savı ile yasa-
larda yapılabilecek değişiklikler üzerinde yasa taslağı
hazırlıklarını tamamlamış. Bakan'ın, daha önce söz ettiği
hazırlıkların son şeklini, içeriğini açıklaması bekleniyor.
Hükümet içinde ve de dahası, SHP içinde böylesine boyut-
lu bir iletişimsizlik olabilir mi? Yoksa temelde başka he-
defler mi var?
Gerçekten Bakanlık, SHP örgütü ve hükümetle tam bir
uyum ve iletişim içinde, anayasa değişikliğini bekleme-
den hemen Meclis'ten geçirilebılecek, anayasanın ya-
sakçı düzenine rağmen yasalarda yapılabilecek temizliği,
demokratikleşmeyi hedeflemiş olabilir. Şeytanm avu-
katlığını yaparak soruyoruz: Uluslararası Çalışma ör-
gütü'nün yıllardırTürkiye'yi gündeme getirirken, bütün uz-
manlık komitesi çalışma ve raporlarında altı çizilmiş belli
başlı önemli konular var. Birçoğu anayasada değişiklik
yapılmadan da düzeltilebilecek konular. örneğin ILO'nun
çok fazla önemle üzerinde durduğu, sendikal hak ve öz-
gürlüklerin önünde önemli bir engel olarak gördüğü, top-
lusözleşme hakkı önündeki kısıtlamalar, söz konusu tas-
lakla kaldırılıyor mu? ILO'nun ısrarla altını çizdiği, top-
lusözleşme de yetkili sendikayı belirleme, denetim yet-
sinin siyasi iktidar elinden alınması, % 10 işkolu barajmın
kaldırılması konuları neoldu?
Sendikalaşma özgürlüğü, toplu sözleşme hakkı önün-
deki bu önemli engeller kaldırıldı mı? Yoksa duruyorlar
mı? Sendikalaşma, grev ve toplu pazarlık hakları önünde-
ki anayasaya bağlı olmayan tüm yasaklar, hak kısıtlama-
ları kalkmadı ise, böyle bir yasa taslağı hangi amaçla, ive-
di gerekçesi ile hazırlanmış olabilir? Sakın çok sınırlı bir-
takım olumlu adımfar, demokratikleştirmelerle, toplumun,
ILO'nun oyalanması olmasın. Bizim aklımıza daha kötüsü
de geliyor. Biliyorsunuz Türk-İş uluslararası plarformlar-
de, ILO'dafarklı bir görüntü veriyor, ancakTürkiye'de sen-
dikal rekabetten ödü koptuğu için, % 10 barajın kalkmasını
istemiyor Bakanlığın yasataslağındaTürk-lş'in çok istedi-
ği % 10 baraj korunarak, ILO'ya, nasılsa işverenler de
karşı çıkmayacağına göre, "Bu konuda üçlu konsensüsü-
müz var. Siz sendika özgürlüğüne.toplu pazarlık hakkına
aykırı görüyorsanız da taraflar Türkiye'de bunu istiyor"
denebilir. Türk-lş'e bu konuda verilen büyük taviz sayesin-
de de sendikal hak ve özgürlüklerde çok sınırlı demokra-
tikleşmeye sesiz kalınması sağlanabilir. Neden olmasın?
Nasıl, size de, yukarda sozünü ettiğimiz olasılıklar hü-
kümet ve SHP içinde iletişimsizlikten daha mantıkh gözük-
müyor mu? Keşke bizim şeytanm avukatlığını yapmamız
doğru çıkmasa da, gelişmeler bizi utandırsa... Birlikte izle-
yeceğiz...
ATATURK BBRGUN GELECEK
Oktay Akbal
10.000 Hra (KDV içinde)
Çağdas Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-fstanbul
Ödemeli gonderilmez.
EN SESSIZ
PRINTERI
Sadece Panasonic'ten
OPT Ouiet Print Technolögy
V* Panasonlc kendln* özgû baskı t*knolojlslnl
gellştlrcrck dünyanın EN SESSİZ nokta vımışlu
prlnterlnUircttl.
Farklı kullanımlarınız İçin 10 d*ğişlk modal.
Parusonk Printtr
Turkiye Gfntl Dktribüförü
Balmumcu, llri Sol. No. 14 BeşikUş/İSTANIIUL Td: 272 05 01 - 272 39 31 - 272 S9 W F*«: 267 5» M
Pjıusonk Buluşnu NokUUrı: ISTANIUL > ^LFA 231 22 76 • BETEGA 274 79 02 • Bİ1DE5 241 74 23 BCAN 326 47 C
~ ~ "15 41 J7 f ] INTERLOG 275 42 88 • IV1MAK 280 17 10 • SMART 249 b» 10 • TAM 246 04 b9 • 4K
ANKARA > HAliCI 425 fl! 26 BMETROCOM 434 22 91 BPROTEK 427 47 50 •İZMİIt > DATA63 29 21
BURSA > MINERVA 15 1 5 00 • >ELKENLİ 15 86 35 • ADANA > NORSAS 13 I I 15|SAMSUN > VIP 32 35 17
_ KONYA > HALICi İ2 21 î) • CAZİANTEP > VIIDIZ 10 b7 23 • ANTAIYA > ISOMAK 1! 52 03
TEKOFAKS PANASONIC PRİNTER RESMİ SERVİS ÖRGÜTÜ
Istanbul, Artkard, l/mir. Bursj, Adjna, Ant*l\j, Trab/on vc D.ft'kfr Bölgr MudurluLlrri i\e hızmdinudrdir.