25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet Matbaacıbk ve Gazetecilik Türk Anonim Şirketi adına Berip NuU • Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Acar • Genel Yayın Koordinaıörü: Hikmet Çctiakay* • Yazı tşleri Müdürleri: Fison özMlgca (Sorumtu), CeUl Başbagrç • Yazı lşleri Müdür Yardımcısı: SaUra Alpaslu • Sayfa Düzeni Yönetmeni: AB Acar • Adana Temsilcisi: Çctin YTgtno£lo tç Politilca: MHunet Ifczkaa, tstanbul Haberleri: Şenajr Kalkın, Dış Haberler: Ergon Balcı, Kttltür: Miırçtt Balabulılar, Makaleler: Suni Ksraöm, Spor: Abdölktdir Yöcebnu, Duzeltme: AMullah Yıncı • Koordinatör: Ahmet Konrisu • Malı lşler: Eroi Erkut • Muhasebe: Bülenl Yener • Bütçe-Planlama: Sevgi OsmMbe?eo£)o • tdare: Husejin Gurer • lşletme: Oader Çdlk • Bilgj-işlem: NıU lnal • Personel: Stvp Bostanaogla Bosan vc Yaym. Cumhuriyet Mubuohk vc GMettdlft T.A.Ş. TOrtocaJı Cad 39/41 Caialcfhı 343Î4 İsl. PK 246 luanbul. Tel 512 05 OS (20 bu), Tdet 22246, Fu: (1) 526 60 72 • Bürolor AmkuK Zıyı GOk«lp Bh Inkıtap S. No: 19/4, Itt 433 11 41-47, TUtx: 42344, Fu: (4) 133 05 65 • Umtr H Ziy» Btv 1352 S. 2/3, TH: 13 12 30, Itia: 52359, FU: (51) 19 53 60 • M « t Inöno Cad. 119 S. No 1 Kat 1, 1W: 19 37 52 (4 Mt), Tctet 62155, Fu: (71) 19 23 78 TAKVİM 25MAYIS1992 Imsak. 3.40 Güneş: 5.32 öğle: 13.05 tkindi: 17.03 Akşam: 20.30 Yatsı:22.13 Denizkurdu Tatbikatı • İstantal Haber Servisi - DenızKuv\eüen Komutanlığı'nın planlı tatbıkatlanndan olan Demzkurdu-2 92. bu sabah Gölcük'ıen başlıyor. 7 Hazıran 1992 akşamına kadarsürecek olan tatbıkatta çeşıtli muharebe ve komuia sisiemleri denenecek.. Deniz ve Hava Kuv\etleri arasında koordınas>on ve ışbırliği gelıştırilecek. Marmara, Ege ve Doğu Akdeniz'de sürecek oan tatbıkat 5 safhada.Türk Hava Kuvvetleri'nin katılımıyla gerçeklt>urilecck. Tupizm yazarları • İstanbul Haber Servisi - Uluslararası Tunzm Yazarlan ve Gazetecileri Federasyonu'na (FIJET) bağlıTürkiye Turizrn Yazarlan ve Gazetecileri Derneği'nin(ATURJET) Olağan Genel Kurul Toplantısı önceki gün yapıldı.Dilson Oteli'nde gerçekleştirilen genel kurul toplantısının sonuçlanna göre yeni yönetım kurulu üyeliklenne Vahap Okay, Hami Alkan, Gül Çoşkuncabı. Muammer Tuncer, NihatÖztaş, Yılmaz Yav ru. tlhan Akşıt, Orhan Pirinççioğlu ve Latif Mutlu secildi. Turizrn alanında Türkıye">i tanıtma çabşmalan yapan derneğin yönetim kurulu başkanı ise önümüzdeki hafta belırlenecek. Yıldınm can aldı • ÇAMELİ (AA) — Denizli'nin Çameli ilçesinde yıldınm çarpması sonucu bir kişi öldü. Bahcesinde oğluyla birlikte çalışan Ramazan Sökmen (52), başlayan sağanak yağmur nedeniyle bir ağacın altına saklandı. Ağacın üzerine yıldınm düşmesi sonucu Ramazan Sökmen olay yerinde can verdi. Oğlu Ergün Sökmen (20) ise yara almadan kurtuldu. Esrarengiz intihar • İSTANBUL (AA) — Boğaziçi Köprüsü'nden atladığı belirlenen bir kişinin cesedi Ortaköy sahilinde bulundu. Balıkçılar tarafından sabah saatlerinde bulunan cesedin üzerinden Süreyya Gündüz Ayarden (45) adına bir kimlik çıktı. Bu arada, köprünün Ortaköy kesimindeki ayaklan üzerinden, saat 01.15 sıralarında bir kişinin atladığının görüldüğü bildirildi. Antalya'da deppem • ANTALYA(AA)- Antalya'da önceki gece saat 01 53'te, orta şiddette bir deprem oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nden alınan bilgiye göre Richter ölçegiyle 4.5 şıddetındekı depremin, merkez iıssü, rasathaneden 550 kılometre uzaklıkta saptandı. Antalya ve Kemer dolaylarında hissedilen depremin herhangi bir hasara yolaçmadığı bildirildi. Kuzguncuklulap protesto etti • İstanbul Haber Servisi - AralanndaTBMM Başkanı Hüsametlin Cındoruk ile Can Yücel ve Uğur Yücel gibisanatçılannda bulunduğu 250 kadar Kuzguncuklu. semtlerinde Organ Vakfı'nca yapılacak inşaatı önlemek amacıyla kampanya başlattı. Dün Kuzguncuk İcadiye caddesi'ndeki vakıf arazisınde toplanan Kuzguncuklular. konum itibariyle Boğazici'nde bulunan ve S1T alanı icinde olan bostan arazisinde herhangi bir yapılaşmaya izin verilmesinin çok katı kurallara bağlı olduğunu savundular. Telefon değişikliği • ANKARA(AA)- Eskişehir ve Mersin'de 1 'le başlayan telefon numaralan 3 olarak değıştınldi. PTT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre Eskişehir ve Mersın" de 1 le başlayan telefonlann ılk numaralannın 3 olarak değıştırilmesi nedeniyle vatandaşın alışabilmesı ıçin eski numaralann 1 ağustosa kadar geçerli olacağı bildirildi. zekâ,benide al yaıııııa• Fransız Le Nouvel Observateur dergisinin son sayısında 'Zeki • Dünya satranç şampiyonlanndan Amerikalı Bobby Fisher sat- olmak nedir?' başlığıyla yayımlanan dosyada birçok zekâ türü ol- ranç dışında hiçbir şey yapmıyor, sadece Superman okuyordu. duğu belirtildi. Buna göre tarih boyunca, beyni her türlü zekâyla Tanımayan birisi Fısher'i aptal sanabilirdi. IQ'sü neredeyse en alt donanmış tek kişi var: Bilim adamı ve sanatçı Leonardo da Vinci. düzeyde çıkan Fisher'in zekâsı, Vinci'nin tersine, tek yönlüydü. Haber Merkezi - Zekâ nedir, zeki kime denir? Bu, yüzyülar- dır tartışüan bir konu. Tarih boyunca tam anlamıyla zeki denebilecek, beyni zekârun her türlüsüyle donanmış tek bir kişi var. O da Italyan sanatçı, bil- gin, yazar Leonardo da Vinci. Fransız Le Nouvel Observa- teur dergisinin son sayısında zekâ konusunda bir yazı ya- yımlandı. Dergiye kapak konu- su da olan yazı, Sofres araşür- ma kuruluşunun "Kim zeki" yönünde yaptığı anketin sonuç- lanna dayandmldı. Sofres'in Le Nouvel Observateur dergisi ve Antenne-2 televizyonu için yaptığı anketin sonuçlanna gö- re Fransızlann sadece yüzde 16'sı zekâya önem veriyor. Fransızlar zekâdan önce ise dü- rüstlük, yürekhük ve açık yü- rekli olma gibi niteliklere önem veriyor. Yazıya göre zekârun nasıl al- gılandığı ya da buna verilen önem; yaş, toplumsal çevre ve siyasi renge göre değişiyor. ör- neğin kol işçüeri zekâya aydın kadrolardan çok daha az önem veriyorlar. Oran vermek gere- kirse diplomasızlann ancak yüzde 9'u, yükseköğrenim gör- mûş kişilerin ise yüzde 25'ı ze- kânın önemine inanıyor. Yazıda daha sonra şu cümle- lere yer veriliyor: Stratejik yetenek "Ashnda bir ve birden çok zekâ vardır. Zekâ genel strate- jik bir yetenektir. Bir matema- tik teorisi ya da bir felsefe siste- mini düşünmek, köprü çizmek, bir yapıyı çatmak, asken bir saldınyı yönetmek gerektiğinde T_^M_ estkt est kelimesi ilk olarak 189O'da Amerikalı James Cattell tarafından zekâyı ölçmek için kullanıldı. 19O5'te Fransız Alfred ve Theodore Simon, normal ve anormal çocuklann zekâ ve gerçek yaşlannı saptamak \n geliştirdiler. Bu ölçek, 1930'lardaAmerikaJı " ve Lewis Madison Terman ile Alman r """ geliştirilipmükemmelleştirilerek IQ'yadönûştûrûldü, ( Q Zekâ yaşıyla gerçek yaş arasındjjd oraout 100 k ^arpılması sonucu bulunan sayı. Norma^Kyetişkınin IQ dereces;! W olarak kabul ediüyor.) ^ 1917'de Amerikan ordusunasubay seçmek için zekâ testi yapılmaya başlandı. 1936'da ise Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğı Vûksek So\ yeti antimarksıst \ ebilimsei yalancıbkla suçladığı bu tesûn kullanılnıasınt yasakladı. Zekâ testleri, 1917 ila 1936|jfian arasında, bilimin her şeyi ölçmesi moda olduğu ıçin bütun durıyada hızla \ ay.idi. IQ (Zekâ Dilımi) \ e DQ (Gvlişme Dilimı) testkrinîn, bugün sulandınlrnış ve çeşıtlendiriimj ? bîrçok benzeri var. da Vinci üzerine bir kitap yazan Serge M l i i ki sorulannıvıinıtladr - ÎMOtuırdoda Vinciiçmenı BRAMLY-Çapmnbûtüntanıkîan veardında btrakuklan bunu kanıtlıyor. Döneminin en zeki simaianndan biri oîan Paul Valer>. Vinci'den muhteşem beyinli bir tann olarak bahsediyor. Leonardo'nunzeiâsıonuöylesinebüyülemiştiki. Leonardo da V'inci'ninYnntemineGirijadlı birkıtapbile yazdı. Umıtmayalım ki Vtrtci, Goelheiçin bir idoldu. - Zekânasüçalı$tr" BR \ML Y- Leona rdo, gözün ruhun patronu olduğuna inanırdı. Vinci, gorme üzerin^, dönemindeki görüşieri deneyle çürüten bir biiım oîuşturmayaçahşü. OdönerrJer, gönm bakılan nesneye ışık gönderdiğine ve bu ışığın nesneden yansryarak ymegöze ulaşüğma inanılırjı. Vjnci, yapılannı incdemek üi-ere birçok göz topladı. Fakat kaygan olduğu ıçin. IQn işeyarar? Zengin çocuklannın zekâlannı ölçmek gerekçesiyle minik beyinlere yöneltilen bırtakım aptal sorular ve garip şekiller. Paris Nanterre Üniversitesi Çocuk Psikobiyolojısi Bölümü profesörlerinden Rene Zazzo'ya göre bütün zekâ testlen belli bir çevre içinde anlam kazanıyor. "Çünkü" diyor. Zazzo, "IQ testinde, Amerikalı sıyahlar ortalama olarak beyazlardan 10 puan daha az başan elde ediyorlar. Ama bız Batılı beyazlar, aynı IQ testinde Japonlar ve Çinlilere göre zenci' durumdayız. Japonlar ortalama olarak bızden 15 puan daha önde." Kesin olan bir şey varsa, o da bu testlerin okulda elde edilen başanyı ölçmediği. Çünkü Fransada yapılan biraraşürmaya göre IQ testinde kız ve erkek öğrencıler aynı başanyı gösteriyor. Ancak eğitim sırasında kızöğrencilerin 11 yılda elde ettikleri sonuçlara erkek öğrenciler 12.5 yılda ancak ulaşabıliyorlar. Görüldüğü gibı bu testler her şeyi ölçmüyor. Rene Zazzo bu durumu şöyle özetliyor: Zeki olmak önemlı değil. zekâyı kullanmak da önemlı. Leonardo ve zekâ bulduğurözlen, kaulaştırmak için önc naşladı. Daha sonra da kesel^pfliıntere ayırdı. Böylece sa>dam tabakayı keşfetti. Yapüğı her şeydeaymyöntcmı uyguladı 50 yıl ıçınde, dıyeüm ki 17 yaşından 67 yaşına dek. anatomkien tk>olojiye, jeolojiden hıdroliğe kadar butun alanlarda, anstklopedî^ bilgiler topladı ve her seferinde inanılmazbuluşlar gerçekleştirdi. Astrolojide yıldızlann parladığını ilk keşfeden odur Göz keşfınden sonra şu satırlan yazmıştı: Görme^Mr mercck sağlıyor. Bugün, görme bozukluklannı önlemw için göziük yapmayı biliyoruz. Eğer camı yontarak. göz üstüne konacak mercekler üretebilirsek göz bozukluğunu düzekcbılinz. - Hıçbıreksik tarafıyok muydu? BRAMLY-Vardı. Leonardo hernen hemen başladığı hıgbir şeyi bitirmedi. Bulduğu çözümleri uygulama alanına sokmadı. Örneğin, bütünressamlannVinci'den sonra izledigi resimle ilgili bazı formülleri o buldu, ama taslak aşamasında bıraktı. Bu nedenle Vinci'den geriye sadece 15 tablo kaldı. ekâ, kravat takmarun zorunlu olmadığı çok kapalı ve seçkin bir kulüp. Bu kulübe 'aptal' diye tanımlanan zeki olmayanlann girmesi yasaktır. Kapısında kulübü korumakla görevli fedailer vardır. Bunîar, aptallan ilk bakışta tanıyan fızyonomistlerdir. Aptallan deliliğin uçurumlanna sürüklerler. Aptal, zekâ yoksunudur; aynmcılığın kurbanı durumundadır. Bu aynmolık doğru değildir. Aptal, yaptığı hatalarla zekâsını göîgdeyen ınsandır. Tarüşmaya yer vermeyen, her şeyi bilen insanchr. ama doğru olan, hiçbir şey bilmediğıdir. Zeki msan ise hiçbir şey bilmediğiyle övunur. Aptal, ciddi bir şekilde konuşur vezcki insanlanncanını sıkar. Aptallıkokul Mralannda kendini ortaya çıkanr. Büyüyünce kimin adam, kttun aptal olacağı okulda hemen belli olur. jlende apıal olaâk çocuklar okul sıralannda ineklerler. Ve ıleride doktor. rtrahcndis olup önemlı yerlere gelirler ve basın onlar sayesinde bavram yapar. İşin en kötü tar ıfıaptallareğlendına değıldırler. Çok az Ygşasın gülerier ve hiçbirza dömiürinkraı Zekâ.şaka Bazı lar. ona sahiptir, lürmezler. Buna rağmen makineyi ın oluşan dünyevi bir şifredir. ^n da değil. Bununla birlikte bu şifre 18"ınciyÜ7.yıİdaBbü vana değışmemiştir ve bütün cdebiyateserterindebulunur. Buradakı sır beğenilmektir. Eğer beğc' ilmiyorsanızctn gibı olmak hiçbir anlam ıfade etmez. Bunu çok iyibilenCizvi tler, bütün öğrencilerine, sıkıa olmamalan için dan&etmeyi ve kur yapmayı öğretirlerdi. Aptallarla dalga geçmek işkencedir. Onlarda bir işe yara> abılırler. Bunun için mahzenlerinden çıkıp kendilerini pazarlamayı öğrerımeleri gerekir. Onlara yardun etmek amacıyla AgBRik Bakanhğı kurulması da şart. Evrim aptallar ıçin de geçöPrair İletişimin önemini onlar da kavradı. Bu nedenle sağda solda boy göstermeye başladılar. Artık ortalıklarda daha sık görülüyorlar. 1%8'ın birsloganına göre, bu»durum böyle devam edecek. Çünkü, sloganda dendiği gibi: "Halkın yüzde 99.5'ı aptaldır. Geri kalanlarda..." beyninçalışması hepsinde hemen hemen ay- nıdır. öncelikle durum doğru değerlendiril- meye çalışılır, olası çözümler düşünülür, her birinin olumlu ya da olumsuz yanlan değer- lendirilir, en iyisi olduğu düşünülen sonuç seçilir. Yalnız burada bir sorun var: Tek bir Fisher çeÜşkİSİ birey, çok zeki de olsa, bütün bu durumlann hepsinde ne yapacağını bilemez. Yani tam kın zekâlar, tekniğe daha fazla ya da daha az bir kişi onu gerçek bîr aptal sanaKum "Bu yatkın zekâlar gibi. Yani insan bir nükleer fı- fazlasıyla uzmanlaşmış bir zekaydı. 1972 yı- zik doktoru olabilir, ama kesinlikle bir yere çivi çakamayabilir. Bu garabeti Fisher çelişkısi olarak da ad- anlamıyla zeki bir kişi yoktur. Ya da bir za- 1 landırabılınz. Hıç kuşkusuz ıyı satranç oy- - - - nayabılen kışı zekıdır. Iyı satranç oynayabıl- mek için strateji kavramı, zaman ve mekân ölçümü, bir şeye dikkatini iyice verebilme ve uyum sağlama becerisi çok önemlidir. Sat- ranç ustası Bobby Fisher bütün bu nitelikle- re fazlasıyla sahiptir. Ama bu nitelikleri sadece satranç tahtası önünde ortaya çıkı- yordu. Bunun dışmda hiçbir şey bibniyor. manlar vardı, adı da Leonardo da Vinci'- ydi." Kaçtür zekâ var? Zekâ kendi içinde kaça aynlıyor? Ya da kaç tür zekâ var? Dergideki yazıda bu konu- da şöyle deniyor: Leonardo da Vinci hnda Sovyet satranççı Boris Spassky'yi yenerek dünya şam- piyonu olan Fisher, ELO puanı açısın- dan, Gary Kasparov'- un ortaya cıkışına ka- dar dünya- nın en iyi sıyla uzmanlaşmış zekâsı. onu yüzyılın en büyük satranç ustalanndan biri yapmışü. Üstelik de IQ'sü (zekâ dilimi) neredeyse en alt düzeyde çıkıyordu. Fisher'in beyni tek yönlüydü. Sadece bir şeye kanalize olnıuştu. Bu da Leonardo da Vinci'nin tam tersi bir lümleridir. Diğerleri çalışmadığı zaman ade- ta paslanırlar.** Zekâya verilen önemin, anket sonucunda insanlann yaşlanna göre değiştiğinin belir- tildiğj yazı şöyle sürüyor. zekâyı ortaya çıkanyordu. Çünkü Leonar- Zekâya verilen Önem do da Vinci'nin zekâsı çok yönlüydü. "İnsan gençken, yanı okul çağlanna ya-"Seçümiş zekâ dediğirrıiz bu tür zekârun nedenlerini çağdaş nörobiyoloji aydmlatma- ya başladı) Beyın, çeşitli fonksiyonlan yap- mak için şarj edilmiş odaaklardan oluşuyor. Bir sonatı yorurnlamak, bir motoru sökmek, iki bilinmeyenli bir denklemi çözmek hep ze- kâ işidir. Ama bunlar beynin farkb odaakla- n tarafuıdan, hatta farklı devrelerinde yapı- kınken entelektüel faaliyetlere daha çok önem veriyor. 25 yaş alündaki kişilerin yüz- de 36'sı bir felsefe kitabı yazmak için çok zeki olmak gerektiğıne inandıklan halde, 65 yaşın üstündekiler arasında buna inananla- nn oranı sadece yüzde 6. Kabaca söylemek gerekirse fazla eğıtimli kişi bilim adamı ya da rtlozofun zekâsına değer verir. Daha az eği- "Çok çeşitli türde zekâlar var. Örneğin, hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. Sadece Super- satranççısıydı. Dünya şampiyonuyken garip br. En çok çalışan odacıklar beynin en iyi timli kişi ise ışadamı ya da işcinin zekâsını pratik etkinliklere daha yatkın ya da az yat- man'in maceralannı okuyordu. Tanımayan bir şekilde ortadan İcaybolan Fisher'in fazla- durumda olan, en iyi fonksiyon yapan bö- «n«n«.r "onemser. A RV i z y o n d a nm d ü ş m e y e n f i l m DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN - Doğu Almanya'da Türk- ler ıçin can güvenliğı yok mu? Son za- manlarda birbinni izleyen olaylar. bu soruya net bir "Hayır" yanıtı verilmesı- nı gerektiriyor. Almanya'nın doğu eya- letlerinde sayılan onbine yaklaşan ırkçı, neofaşist dazlaklar "özgürlüklerine" kavuştuktan sonra başlattıklan yabancı avını sürdürüyorlar. Polis ve devlet ise olaylan çoğu İcez çaresizlik içinde seyre- diyor. Almanya"nın birleşmesinden sonra artan saldınlar. artık ülkenın batısında da olağan haber haline geldi. Ev kun- daklama. sokakta bıcakh saldın. gece karanlıkta ışlenen cinayetler. artık gaze- telerin iç sayfalannda İcısa haber olarak yer alıyor ve kanıksanıyor. Irkçı saldınlar artık çocuklara da yö- nelıyor. Bunun son örneği gecen hafta 13-15 yaş arası Türk ve Alman çocuk- lanîan oluşan bir sınıfın başından geçti. Kreuzberg'de. çok sayıda Türk çocu- ğunun okuduğu Carl von Ossietzky okulunun öğrencilen geçen hafta Doğu Almanya'ya bir gezi düzenlediler. Öğ- renciler Baltık Denizı'ni görecek. Doğu Almanya'yı gezecek, Türk ve Alman çocuklar bu gezide kaynaşacaktı. 13-15 yaşlanndaki çocuklar. iki Al- man öğretmen refakatinde Rostock kenıi yakınlanndaki bir kasabada öğ- renci yurduna yerleştiler. Gülüp eğle- nen. oyun oynayan çocuklar birdenbire geceleyin beyzbol sopalı, silahlı dokuz dazlağın saldınsına uğradılar. Yurdu basan dazlaklar, çocuklan tekme tokat dövdüler. Çocuklar dehşete kapıldılar, öğretmenler de dayaktan nasiplennı al- dılar. Alman çocuklar da "Türklerle düşüp kalktıklan için" meydan daya- ğmdan geçirildiler. Yurttakımseolayamüdahaleetmedi. Dazlaklar çocuklan tam dört saat bo- yunca dayakian, ışkenceden geçirdiler. Gıderken de "'Yann son gününüz ola- A Imanya 'dayabancı düşmanlığı artık çocuklan da hedefalıyor. Geçen hafta öğretmenleriyle Berlin den Rostock 'agiden Türk ve Alman öğrencilerin başından geçenler, bir Alfred Hitchcockfılmini andırıyordu. Neo-Naziler, Dazlaklar: Yabancılann değil Almanlann da korkulu rüyası. cak" diyerek yurdu ateşe vermekle teh- onbırinde dört kılometre yol yürüdüler dit ettiler. ve önlerine çıkan ilk otele sığınmak iste- Yurtta telefon >ok Öğrenciler geccyi diler. Otelci durumu anlayınca kapılan- yurtta geçirmekten korkunca öğret- nı kapatu ve ne çocuklan yatıracak menler, çocuklarla beraber gecenin saat odası ne de polis çağıracak telefonu ol- madığını söyledi. Sokakta kalan Türk ve Alman öğrenciler, öğretmenleriyle iki saat daha yürüdükten sonra başka bir otele vardıİar. Ve nihayet polise sal- dınyı haber verebildüer. Otele gelen iki Doğu Alman polis me- muru. çocuklann yurtta kalan eşyalan- nı almak için olay yerine gidince orada bekleyen dazlaklann saldınsına uğradı- lar. Dazlaklardan kaçan polisler Ros- tock'tan yardım istediler. Takviye gele- ne kadar dazlaklar gecenin karanlığın- da kaybolup izlerini kaybettırdiler. İlk trenle soluğu Berlin'de alan öğren- ciler, Doğu Almanya'ya eğlenmek ve kaynaşmak için düzenlenen bu geziden şağ salim kurtulduklan için sevinçbler. Öğretmenler ve veliler önceki gün okul- da bir basın toplantısı düzenlediler ve Doğu Almanya'da yabancılara can gü- venliği olmadığı için buraya artık hiçbir gezi yapmayacaklannı açıkladılar. Batı'ya yayüıyor Dazlaklar ise ellerini kavuşturup "Do- ğu Almanya'yı yabancıdan anndırdık- lan" için böbürleniyorlar. Yalruz Ros- tock ve civannda değil. Dresden'de, Leipzig'de, Cottbus'ta; kısacası Doğu Almanya'nın hiçbir yerinde Türklerin ve tipinden yabancı olduğu anlaşılan di- ğer insanlann can güvenliği yok. Ve sal- dınlar artık Batı Almanya'nın çeşitli kentlerinde de sıklaşıyor. Dazlaklar, 1930'lann başında sokak- ta Yahudilere ve komünistlere saldıra- rak Hitler ıktidannın yolunu açan faşist milislere benzetiyorlar kendilerini. Üze- rinde "Alman olmaktan gurur duyuyo- rum" yaab gjysilerle dolaşan dazlaklar. Almanya'yı "Türklerden, Yahudiler- den, solculardan, zencilerden" anndır- maya ant içiyorlar. Devletin güvenlik kuvvetleri olaylann faillerinı yakalaya- mıyor. Polis gelene kadar iş işten geçmiş oluyor. Yakalananlar da çoğunlukla hafıf cezalarla kurtuluyor veya delil ye- tersizliğinden serbest bırakıbyor. ALO 900 900 673 R0B0C0P II Müthiş bir gerilim!... Kentte karışiklık hüküm sürüyor... Haydutlar insanlan esir alıyor... Ve.. haydutlara karşı Robocop'la siz! 900 900 674 TERMINATORII Terminator'ın John Conner ve annesini T-1000'in elinden kurtarması gerek. Türkiye'nin her yerinden servislerimizin 1 dakikası 5833 TL'dır. Ortaloma servis süresi 3-4 dakikadır. Alo Bilgi PK. 16Torabya/isi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear