25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 MAYIS1992PAZARTESİ CUMHURIYET SAYFA 13 KIŞLALFNIN KONLĞL Bl'LEST ECEVİT- Ermenistan'a cesaretî Türkiye verdi DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Dağlık Karabağ ile Nahcıvan'a yönelik Ermeni saldınlan ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin yeniden kurulması üzerindeki görüşlerini, yazanmız Ahmet Taner Kışlalf ya anlattı. CH P çatısı altında yeni bir kimlik ve dinamizm ile ortaya çıkılabileceğini umuyorlar. Bir de özeilikle eski CHP'li tabanda, SHP'nin hem genel durumundan, hem de özeilikle böliicü akımlar karşısındaki tavrından ciddi huzursuzluk var. Ayrıca politikada deneyim kazanmış eski CHP'lilerin büyük çoğunluğu SHP'ye girmiş olsa bile, SHP içinde önlerini tıkalı buldular. KIŞLALI: Sizce Ermenistan, neye güvenerek bu ölçüde saldır- gan >e Türkiye'nin tepkilerini umursamaz bir tutum takınabili- yor? ECEVİT: ABD ve Fransa'da güçlü bir Ermeni lobisi olduğu belli. Amenka'da şu sıra başkanlık seçimleri de var. Ama Er- menıstan"a asıl cüret veren, Türkiye'nin edilgen politikası ol- muştur Türkive'nın hiçbircaydıncı, etkili önlem almaya niyeti bulunmadığı, Başbakan, Dışişleri Bakanı ve Başbaİcan Yardımcısı tarafından defalarca açıklandı KIŞLALI: Ermenistan'ın Nahcıvan'a saldırabileceği uyarısmı, yamlmıyorsam şubat ayı başlarında yapmışnnız. Sizi böyle bir tahminde bulunmaya itcn belirtiler nelerdi? ECEVİT: Karabağ'ın işgali başlayınca, Nahcıvan'a da sıra gelir diye uyarmıştım. Şubatta uyanlanmı daha somut- laşlırdım. Bence akla gelmesi gereken bir olasılıktı. Ermenis- tan'ın, Dağlk Karabağ konusunda Türkiye'yi etkisiz bulunca. gözlerini Nahcıvan'a çevireceği belüydi. Nahcıvan'ın tümünü işgal etmese bile, Türkiye ile Nahcıvan'ın sınır bağlantısını kese- cek bireylem düşüneceği kolayhkla tahmin edilebilirdi. KIŞLALI: Sizin öneriJerinizi, iktidar sözcüleri genellikle "sa- vaş" çağrısı olarak \orumluyorlar. ECEVİT: Tam lersıne, savaşı ve ışgalı caydıncı çözüm öneri- lerinde bulunduğumu iddia ediyordum. Karabağ'a Ermenistan saldınsı başladığında, ben Türkiye'nin o savaşa katılmasını aklımdan gecirmediğimi, özeilikle ve birkaç defa vurguladım. Fakal onun dışında yapılabı- lecek çok şcyler vardı. Bir kere, Ermcnistan'ın as- keri araç-gereç bakımından ken- dini çok iyı do- natmış olduğu. fakat Azerbay- can'ın elinde hıç- bir ciddi sılah ve yetiştirilmiş birlık bulunmadığı bel- liydi. Azerbay can'a ya asken malzeme yardımında bulu- nalım. yada Rus- lann ucuz fiyatla satışa çıkardık- lan toplan tank- lan almalan ıçın. dolaryardımında bulunalımdemiş- tim. Dağlık Ka- rabağ saldınsı başladıktan son- ra. Türkiye uzun zaman ilaç ve yi- yccek bile gön- dcrmedi. O ko- nuda da birkaç dcfa uyarmıştım. KIŞLALI: Ama Nahcıvan konusunda yaptığınız öneri- lerdaha farklıydı. ECEVİT: Nahcıvan konusunda 4 şubatta yaptığım öneriler şunlardı: Türkiye. Nahcıvan'ın toprak bütünlüğü ve statüsü konusunda, anlaşmalara dayalı yükümlülüğünü Ermcnilere ve dünya ka- muoyuna hatırlatsın. Ermenistan ve Nahcıvan arasındaki sınır boyuna. askeri birlik yığsın. Nahcıvan'a yapılacak bir saldınyı kcndine yapılmış sayacağını ilan etsin ve Nahcıvan ile Azerbay- can arasına Ermenistan topraklan girdiği için, bir koridor açıl- ması gerektiğinı dünya gündemine getirsin. Buna benzer bir ko- ridor da. Karabağ bölgesinde Ermeni nüfusunun yoğun bu- lunduğu yöre ile Ermenistan arasında. hakça ölçüler içınde ku- rulabılır demiştim. Ermenistan o koridoru. maalesef son gün- lerdc tek taraflı olarak gerçekleştirdı. Bunlann hiçbin savaşçı öneriler değildı. Aksine. Ermenileri saldından. savaştan, işgalden caydıracak önerilerdi. Kaldı ki, Ermenistan'ın Nahcıvan'a saldırma emelinin belli olduğu aşa- maya gelindiğinde de, Türkiye'nın Nahcıvan'a askeri birlik göndermesini önerdım. Ben 1921 Moskova Anlaşması'nın Tür- kiyc'ye bu hakkı tanıdığına ınanıyorum. Fakat o anlaşma aksı yönde vorumlansa bile. ikı dost devlet, birbirlerinden güvenlik için yardım isteyebılirler. Ama bir defa Ermenistan, kısmen de olsa Nahcıvan'ı işgal ettikten sonra, Türk kamuoyunun baskısı ile böyle bir çözüm uygulamaya kal- kışırsa. işte asıl o zaman savaş duru- munun ortaya çı- kabileceğını belirt- mıştim. KIŞLALI: Tür- khe'nin Ermenis- tan'a yollanan malzemeleri dene- timden geçirmesi ne ölçüde etkili bir önlem? ECEVİT: Ben, Ermenistan'a yollanan malzemelenn kontro- lünün yetmeyeceğini. buna tamamen engel olunması gerekti- ğinı söylemıştim. Sayın Dışışlen Bakanı, "Bunu yapamazdık, çünkü ABD'nın eski Sovyet cumhuriyetlerine yardım projesi var" dedı. Oysa Ermenistan bir işgal eylemi içınde ve Amerikan yönetimi de bunu resmen kabul etmiş durumda. Bu durumda bir ekonomik ablukayı dünyaya kabul ettırmek kolaydır. Eko- nomik bakımdan, Ermenistan zaten Türkiye ile Azcrbaycan'a muhtaç durumda. Ona ek olarak Batıdan gelebilecek yardım malzemesi de engellendiği takdirde. Ermenistan yöuetimi daha sağduyulu davranma gereğı duyabilırdi. KIŞLALI: Dışişleri Bakanı'mn, Ermenistan'ın işgal ettiği top- raklardan sonunda çekilmek zorunda kalacağı yolunda bir deme- ci \HT. Sizce gerçekçi mi? ECEVİT: Bence gerçekçi değil. Türkiye'nin de girişimleri ile Batıda çeşitli kuruluşlar Ermenistan'ı kınamaya. Karabağ top- raklannın Azerbaycan'a ait olduğunu belirtmeye başladılar. Ama hiçbirisi. somut bir önlem almaya yanaşmıyor. Bunu gö- ren Ermenistan, herhalde işgal ettiği topraklardan kolay kolay çekilmez. KIŞLALI: Azerbaycan, daha ordusunu oluşturmadan böyle bir saidırı karştsında kaldı. İnsan ve ekonomik kaynaklar açısından çok daha güçlü. Yarın ordusunu kurduğtında, kaybettiği toprak- lan silah zoru ile geri alamaz mı? ECEVİT: Tabii o da bir oîasılıktır. ama gene savaş çıkmış olur. Oysa Türkiye başından caydıncı etkısi gösterseydi, hiçbir savaş çıkmadan bunlar önlenebilirdi. KIŞLALI: Karabağ ve Nahcıvan için uluslararası bir konfe- rans toplanamaz mı? ECEVİT: Türkiye o konuda yaptınmlar uygulayabilecek bir konferans önerisinde bulunmadı. Çünkü, iş oraya geldiğinde. bazı Batılı ûlkelerin nasıl davranacaklan belli olmaz Nitekim Türkiye o kaygıyı duyduğu içindir ki, konuyu Güvenlik Konse- yi'ne götürme konusunda birkaç aylık bir duraksama gecirdi. KIŞLALI: Perde arkasında Ermenistan'ı Rusya'nın kışkırttığı iddialarına ne dersiniz? ECEVİT: Rusya ne kadar Ermenilerin yanında tavır alıyor, bilemiyorum. Orta Asya cumhuriyetleri, Rusya Federasyonu ile ilışkilerini bir ölçüde sürdürmeyi içlerine sindirebiliyorlar. Fakat geçmişten gelen bir özgürlük ve bağımsızlık mücadclesı olan Azerbaycan halkı bu konuda daha kararlı ve heyccanlı. Öıc yandan Azerbaycan. önemli bir petrol ülkesi olarak da stra- tejık bir aâırlık taşıyor. O nedenle Rusya, Azerbaycan'daki Türkiye yaptınmlar uygulayabilecek bir konferans önerisinde bulunmadı. Çünkü, iş oraya geldiğinde, bazı Batılı ûlkelerin nasd davranacaklan belli oîmaz. Nitekim Türkiye o kaygıyı duyduğu içindir ki, konuyu Güvenlik Konsey i'ne götürme konusunda birkaç aylık bir duraksama geçirdi. kontrolünü büsbütün elinden bırakmak istemiyor de olabilir. KIŞLALI: Ermenistan saldınsı karşısında Orta Asya cumhuri- yetlerinin sessiz kalmalarını nasıl yorumluyorsunuz? ECEVİT: O ülkelen gezdığimde, daha bugünkü saldın ve tehditler ortada yokken bile, Azerbaycan'a biraz mesafeli dur- mak istediklerini teşhis etmiştim. Rusya'ya karşı daha katı olan Azerbaycan'ın İran'la da sorunlan olabilir. Halbuki Orta Asya cumhuriyetleri, İran'la da iyi ilişkiler içinde olmayı istiyorlar. Yoksa Azerbaycan'a karşı kötû niyetleri yok. KIŞLALI: Sayın Demirel, Türkiye'nin bazı adımlan atmaktan kaçınmasını, bir Hırisrivan-Müslüman cepheleşmesi oluşması endişesi ile açıklıyor. Haksız mı? ECEVİT: Ermenistan kısmen de olsa Nahcivan'ı işgal ettik- ten sonra Türkiye askeri önlem alırsa, o zaman Sayın Demirel'- in korktuğu başa gelebilir. O takdirde bile, Türkiye'nin haklılığını anlatmak zor ohnasa gerektir. Kaldı ki, şu sırada -başta ABD olmak üzere- Batılılar herhangi bir sorunu kolay kolay Hıristiyanlık-Müslümanlık konusu haline getirmeyi göze aiamazlar. Çünkü yeni bağımsız Müslüman ülkeler ortaya çıkmıştır ve onlarla iyi ilişkiler kurmakta Batının yaran vardır. Sorunun bir Müslümanlık-Hıristiyanhk sorunu olarak ele alı- namayacağı, Türkiye dışında İslam âleminin ne Karabağ, ne Nahcıvan, nede Bosna-Hersek konusuyla ilgilendiğinden belli. Ama bu gibi kaygılan Türk Başbakaru dile getirince, bu caydıncılığın tam tersi etki yapar. KIŞLALI: Müslüman ülkeler niçin kayıtsız? ECEVİT: Taci- kistan dışında Kafkasya ve Orta Asya cumhun- yetlerine kendi re- jimlerini kolay kolay ihraç ede- meyeceklerini eördüler. " KIŞLALI: Kıbrts'a miidaha- lenin faturasının ağır olduğu >e bu nedenle hüküme- tin çekingen dav- randığı öne sürii- lüyor. . ECEVİT: Ben Kıbns konusun- da ne fatura öde- diğjmizi anla- yamıyorum. 1974'ten bu yana Türkiye daha çok ağırlık kazanmış- tır, saygınlığı arımıştır, güçlen- meye devam et- miştır. Görünür- de Yunanıstan AT'ye tam üyeli- ğimızi Kıbns yü- zünden engelli- yor, ama hiç en- gellemese de AT'- nin şu sıralarda bızı üyeliğe kabule za- ten nıyetı yok. Tam tersıne, Türkiye eğer o zaman Kıbns'ı ilhak girişimine etkili bir şekilde tepki göstermiş olmasaydı. dünyada saygınlığı ve etkısi azalırdı Ve asıl o zaman ba$ı derde gırerdi. Çünkü Türkiye. Yunanıstan ile bir kere de kendı güneyinde karşı karşıya gelmiş olacaktı. Kıbns Türkleri ya soykınmdan gecirilerek ya da adadan kovularak yok edilmış olacaklardı. Ve Türkiye ile Yunanistan'ın ılişkilen de, bugünkünden çok daha kötü ve onanlmaz hale gelmiş olacaktı. KIŞLALI: İzninizle biraz da CHP konusuna değinelim. 12 Ey- lül'iin kapattığı bürün partiler açılırken, niçin sadece CHP etra- fında bir heyecan dalgası oluştu? Bunun nedeni, ne SHP'nin ne de DSP'nin, CHP'nin bıraktığı boşluğu dolduramaması mı? ECEVİT: Bir kere SHP kendı durumundan çok rahatsız. So- runlannı çözcmiyor ve kendi içinde sürekli bölünüyor. Bir yan- dan da hızlı bir erime sürecine girdi. Onun için bazı SHP'liler, CHPçaüsı altında yeni bir kimlik ve dinamizm ile ortaya çıkıla- bileceğini umuyorlar. Bir de özeilikle eski CHP'li tabanda, SHP'nin hem genel durumunda, hem de özeilikle bölücü akımlar karşısındakı tavnndan ciddi huzursuzluk var. Aynca politikada deneyim kazanmış eski CHP'lilerin büyük çoğunluğu SHP'ye girmiş olsa bile, SHP içinde önlenni tıkalı buldular. KIŞLALI: Ya DSP? ECEVİT: DSP'nin karşı- laştığı güçlük ise. benim kanımca. daha çok kendı dışındaki neden- lerden kaynak- lanıyor. Bunun başında da. ada- letsiz seçim siste- mı ve bunun sürekli kendı aleyhıne kullanılması geliyor. DSP o engellemelerle maddi sıkıntı çekmesevdı. radyo ve TV'den sesi- ni duyurabilseydi, herhalde şimdikınden çok daha güçlü olur- du. KIŞLALI: CHP'nin başında yer alırsanız. örgütlenme işini siz mi yürûteceksiniz? ECEVİT: Kimin yürüteceği önemli değıl. Önemli olan örgüt- lenmede belirlı bir özenın gösterilmesi. Aksi halde SHP'nın düş- tüğü çıkmaza düşülür. Tabii CHP'nin yeniden kurulması gün- deme geldiğinde, bizim DSP'de gösterdiğimız ölçüde titiz 3av- ranılması zorlaşır. Ama CHP'nin geçmışte benimsediği demok- ratik sol bilincin yeniden yaratılması ve bölücü akımlann dışar- da tutulması gerekir. DSP'nin örgütlenme sürecinde aşın hizip- çilere de kesın tavır almıştım. fakat CHP'nin yeniden açılması gündeme geldiğinde o konuya değınmekten özeilikle kaçındım. Çünkü daha geniş katılımlı bir parü kurulurken. bir ölçünün ötesinde bunun önlenemeyeceğini gerçekçi olarak biliyorum. Fakat makul ölçüler içinde tutulması gerektiğini düşünüyorum KIŞLALI: Son CHP'de yer almış olan gruplar, yeni CHP'de de olabilecekler mi, olmalılar mı? ECEVİT: Büyük çoğunluğu bence olabilir. Bugünkü DSP"- hlerin tamamı, SHP'lilenn de büyük bir çoğunluğu yeralabılir. O da yeterli değildir. Sağcı partilerin tabanına hapsolmuş, po- tansiyel demokratik sol kesimlerle de mutlaka sıcak bir ilişki kurulması gerekir. KIŞLALI: Topuzcu, Bay kalcı denilen gruplara karşı çok kesin bir tutumunuz vardı? ECEVİT: Ben ışi yokuşa sürmemek için, bilhassa hizıpçilik konusunu gündeme getirmedim. Eskisinden farklı hizipler de ortaya çıktı Sağlıklı bir yönetımle ve demokratik bir disiplinle bunun kontrol altına alınabileceğini umuvorum. Fakat yapı vc doğrultu tutarlılığından ve çağdaşlıktan ödün verilmemesi ge- rektiğine inanıyorum KIŞLALI: Hangi koşullar olursa, CHP'nin yeniden kurulması hareketinin içinde yer alırsınız? ECEVİT: CHP'nın son genel başkan sıfatını halen taşıdığım ıddıamı ısteycn kabul eder. ısteyen eımez. Fakat CHP yeniden açıldığı takdirde illegenel başkan olacağım dıye bıriddıam yok. Ancak benden böyle bir görev beklenecekse. o demın sözünü ettiğjm yapı ve doğrultu tutarhlığını olabildığınce güvence altı- na alacak yetkiierin de elımde olmasını ısterim. Bir de. CH P'nın sağlıklı bir yapı ile ortaya çıkacağı guvenilır duruma gelmcden. DSP'yi kumar masasına yatıramam KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK q,bi mmdmhrb bartsmcya kşıyor amq ^emezler Otfikn! Ben,m A lânrım- babana çsipleı Onvnh arhk anırmzda hic Hr ihşki PİKNİK PtYALE MADRA ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAS GCRSES ARKADAŞIM NE KOLAY 1$ BU SİZ|> /NBDfR YAA? I Re&'üYoR MU L (&C&Ş-TİR./M. PARAYI/ ÇözÜtA ÖN6PMBMİ SUNUZ BeNDeN.' öiıe tti BPAVo \ANi?&eNf"AA BRAVC?/. GARFIELD JIM DAVIS o 0 IAVT/IN JON/ 0 s J GUSIAVPIN HARBİ pom>\ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA* 25 \la\ts r GEZ£GENLER"lN YARATICISI.. 1334- 'TE SüGUK /'/<JGtL/2 8ESTEC/S/ SUSr/tW a CSfZDİ GEA/CE p/tsi/e/ MAıerA 4--JUP JZ'G/ '/V? i A// 4 G£7>}t. 7V; 6 'İESTBCEl /_ /t</*/e^ > £A/;JT-A> V£f£6£r f £/& SOLUAC C OJr'yE ME&4K Vİ37 "PLrfA/E7S 4j OLÜMSU<Z£.O îv/r ? aocaMO , StU,kg/)2.; ?-A/£t V;2.-l/EtfÜS, *î
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear