25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17MAYIS1992PAZAR İslam Eserleri Müzesi Müdürü Nazan Ölçer'le, Türk müzeciliğinin dünü, bugünü, yannı ve sorunlan üzerine Müze: Tarihi eser kaçakçılığıııııı düşmanı•Türk müzelerinin en büyük sorunu ne? Nem, müzelerdeki eserleri nasıl etkili- yor? Müzelerde çalışan memurlann donanımları yeterli mi? Müzeler bütçe soru- nunu nasıl aşacak? Müzelerde yangın tehlikesi var mı? Feshane'ye müze yapılması uygun mu? Tarihi eser kaçakçılığına karşı nasıl mücadele edilir? SÖYLEŞİ / LEYLA TAVŞANOĞLU Wtl^^MTürkiye'de müzecilik ne durumda? Şu anda birçck eser depolarda bekliyor, sergüenmi- yor. Bunlann durumu ne olacak? ÖLÇER - Buna çok iyimser bir cevap da vere- bilirsiniz. Hele cumhuriyetin kurulmasından sonra artan sayıyı, bu ışin tahsilini yapmış kişile- rin oralarda yer almalannı, çoğalmasını göz önûne alırsanız, aynca yurtdışı sergiler de var şimdi... Sanıyorum müzecilik, Türkiye'de tarihi- nin hiçbir döneminde bu kadar aktüalite kazan- manuştı, bu kadar göz önünde değildi. Bütün bunlara bakıp çok iyimser olabilirsiniz ya da ilk bakışta sızi sarsa bile, daha eksık yanlannı düşü- nüp gününfeirindebu eksiklerin vahim boyutla- ra ulaşacağını da söyleyebilirsiniz. önce iyı tarafıru konuşalım. Tûrkiye'de mûze- lerin çok fazla bir geçmişi yok. 19'uncu yüzyılın sonunda, yurtdışındaki benzerlerinden çok son- ra ve biraz da zoraki kurulmuş kurumlardır bunlar. Çağın önünde gıden birtakım insanlann düşûnüp, bu ışin gereklı olduğunu, birtakım ön- lemkrin elzem olduğunu görüp yola çıkmasıyla oluşmuştur bunlar. Halktan gelen ya da toplum- daki ban kişılerin meraklannın yoğunlaşması sonucu kurulmuş kurumlar değil. Batı'da ise bu- nun tam tersı. BaU'da çok eski çağlardan başla- yan koleksiyon diye bir olgu vardır. Batı'daki kunılu dûzenler de bu olguyu desteklemişür. Bu koleksiyonculuk nedeniyle orada birtakım bü- yük müzeler 15-I6'ncı yûzyıldan başlayarak kuruldu. Onun dışında bazı meraklı insanlar da vardı. Birtakım sorulara cevap isteyen, kendi uğ- raşlan dışında zevklere ve meraklara sahip birta- kım insanlar da vardı. PAZAR KONUĞU Türkiye'de bugün müzelerin sayısı 100'ü aştı. Her şehirde müze açmak prestij haline geliyor. Her şehir kendi müzesini kuruyor, kurmak isti- yor. Bütün bunlar sevındırici gelişmeler diyebilir- siniz. Birtakım büyük sergilerin yardımıyla halkın ilgisini daha çok çeker hale geliyor. Bunlar işin bir tarafı. Bunlar bizi bir ölçüde iyimser ol- maya da haklı kılıyor Yyfiyniş insansorunu Ben işin öbür tarafından endişe duyuyorum. O da yetişmiş insan sorunumuz. Bu dallar, görgü, bilgi, yabancı dil bakınundan teçhiz edilmiş insan isteyen dallardır. Kültür sahasında, sanat saha- sındaki gelişmelerin olup bittiği bir dünyada sadece kısıtlı bir eğitim döneminin verdiği bilgiy- le çalışan, memleketini çok seven, o eserlere dört elle sanlan, ama onun dışında hiçbir bilimsel yar- dım göremeyen ve onun gelişmesine ilişkin bir yardım göremeyen insanlarla bu işi yürütemezsi- niz. Dünyanın her yennde bu branşlar yakın bir geçmişe kadar biraz da zengin çocuklannın mes- îeklenydı. "Yayınlan izlemeden, bu alandaki bilimsel ça- lışuvaîann ne olduğunu bılmeden, bu kadar kısıtlı bügjyle donanmış insanlarla ışı sürdüremezsiniz. Tabii ki bu o insanlann suçu değil. Bu, işe çok geniş bir açıdan bakmamızı gerektiriyor. Bizim kurumlanmızda çalışan insanlan, üniversitelerin bu dallarda eğjtim yapan branşlanndan sağlıyo- ruz. Ama kendilıgmden, gönülden bu branşlan tercih etmiş kaç kişi vardır? Müzeciliğimizin şu anki durumuyla ilgili iyim- ser duygular beslerken gelecek için aynı şeyleri söylemekte zorluk çekiyorum. Bunda başka tür- lü yaklaşımlar gerek. Bu işi sözleşmeli personel gibi yannı belli olmayan insanlarla çözemezsiniz. Yurtdışından gelen meslektaşlara bakıyorum. Hepsi görgüsünü bilgisini arttırmak için herhan- gj bir yurtdışı gezisi talep edebiliyor. Çahşüğı kurum onu oraya yolluyor. Konusuyla ilgili dün- yanın herhangi bir yerinde bir büyük sergi, seminer, konferans varsa ona gitme talebini söy- leyebüiyor, bu talep de devlet ya da bulunduğu kurum tarafından karşılanıyor. Çünkü bu kişi- nin orada göreceği ya da kaülacağı toplanülarda elde edeceğı bilgi, yann o kurumun çahşmasına yansıyacakür. Depolardaki eserlere gelince... Müzelerin çok büyük koleksiyonlan var. Yerieşmiş, yüzyıU aş- mış müzelerse bunlar, çok büyük koleksiyonlar- dır. Dünyadaki çok büyük müzelerin mekânlan bile bu koleksiyonlan sergilemeye yetmez. Belki yetmemesi de doğrudur. Çünkü müzedeki kolek- siyonlar, gelışen koleksıyonlardır, stauk şeyler değildir. Siz geleceğe dönük şeyleri de şimdiden toplamak zorundasınızdır. Zor toplanacak şey var, kolay toplanacak şey var. Bizirnki gibi, ya da Topkapı Sarayı koleksiyonu gibi artık kemikleş- miş, çok değerli ve eskiye dönük malzemeye sahip koleksiyonlann durmadan gelişmesi biraz zor. Çünkü o değerde eser bulmak zor, onun pa- raanı vermek zor. Bütün bunlar belli handikap- lar sizin için. Ama buna karşıbk bugünden toplamakta yarar görülen ve gelecekte 15-20 yıl sonra bulamayacağınız malzeme de var. Bunlan toplamak zorundasııuz. Baü'daki bazı iyi koşul- lara sahip müzelerdeki meslektaşlanm günü- müzde "kitsch" dediğimiz şeyleri bile topluyor- lar. Yani bunlar saçma sapan naylon eşya, 10 yıl öncesinin plastik koltuklan, zevksizlik örneği di- ye gülüp geçtiğimiz, suratına bakmadığımız şeyler bile bir gün gelecek 70'li yıllann, 80'lı yılla- nn beğenisini yansıtan belge niteliği taşıyacak. Bundan dolayı bunlan şimdiden saklamakta fay- da var. Bunlan saklamak büyük paralara bağlı bir iş de değil. Her yerde bunlan toplayabilirsi- niz. Bundan dolayı bir müzenin koleksiyonu gelişir, durmadan büyür. WBUKKBDepolardaki bu eserler nasıl korunu- yor? ÖLÇER- Daha iyi şartlara sahip, daha iyi ko- numda müzeler var. Bunlar birtakım teknik donanımlan sağlamış müzeler ki biz onlardanız. Ama ona karşıük bu teknik donanımı bekleyen, mekân genişlemesini bekleyen, güvenliği bekle- yen ve bunlann daha sağlıkü şartlarda korunma- smı bekleyen pekçok yer var. Sanıyonım Kültür NAZAN OLÇER /942 'de İstanbul'da doğdu. Ortaokul ve lise öğreninuni A vusturya Kız Lisesi 'nde; etnoloji, tarih vesanat ;arihi daliarındaki üniversite ve uzmanlık öğreniminide Almanya'da Münih Üniversitesi'nde tamamladı Doktora çalışmalarınıyaparken Münih Üniversitesi'nde başladığı müzecilik çalışmalarını Münih ve Viyana müzeleriyle Berlin Dahlem İslam Sanatı Müzesi nde sürdürdü. Geleneksel sanatlar, kültür değişimi, Türk sanatı, müzecilik konulu çeşitli ditlerde makale, katalog ve kitapları bulunuyor. Yurtıçi veyurtdısınaapek çok uluslararası serginin ditzenleme çalışmalarına katkıda bulundu ve yönettı. Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOMj ve ICOM a bağlı Mimarlık ve Müze Teknikleri Uluslararası Komitesi (ICAMT) ve L'NESCO Türkiye Millı Komisyonu Kültür Komitesiüyesi. 1988'de Alman Arkeoloji Enstitüsü muhabir üyeliğine seçildi. 199Vde Fransa Kültür Bakanlığı 'nca sanat ve edebıyat dallarında şövalye nisanma layık göriildü. Halı ve Kilim Seksiyonu Şefı olarak çalısmaya başladığı Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin 1978yılmdan beri müdürlüğünüyapıyor. BakanlığYnın kısıtlı bütçesi de bunlann bir anda hepsinı sihirii değnek değmiş gibi sağlayamaya- cak. En aandan Türkiye'deki müzelerin büyük bir çöğunluğunun nem sorununu çözdüğünü sanmı- yorum. Çünkü binalann çoğu eski bınalar, bu tarihi bınalara sığınmış müzeler var. Onun yanı sıra müzecilik anlayışının çok başka olduğu dö- nemlerde yapılmış ve daha bir türlü yenileşmeyi gercekleştirmemiş binalar var. Orada çalışan meslektaşlanm da bundan çok şikâyetçiler. Belli meslek toplantılan olduğu zaman ilk dile gelen onlann depolanma şartlan, bunun parasal ola- nağjnın sağlanması. ^^K^ntMüzelerimizde yangm tehiikesine karsı ne gibi önlemler almıyor? ÖLÇER- Yeni yapılan müzelerde yangın alarmlan yapılıyor. Bizde de yapıldı. Bunlan yapmak çok güzel. Yapıhyor, belli bir fasıla uy- duruljyor. Ama biliyorsunuz, bunlar yabana fırmalann yapüklan donanım. Bütün bunlann bakımının da profesyonelce yapılması gerek. Ya- ni o firmalann uzmanlan tarafından gerçekleşti- rilmesi gerek. Bunun da belli bir bakım parası var. Ama bu bakım parasmı müze bütcesine sok- mak son derece zor. Çünkü öyle bir fasıl yok. Bunu birtakım bağışlarla, müze derneklerinin, müze vakıflannın yardımıyla yaptırabilirsiniz. Ama genelde resmen, Kültür Bakanbğı'ıun bu iş- lerle Ugili bütçesi cercevesinde her yıl bunlann milyona varan bakımını yaptıramazsınız. •^IHiHiyan/ bu durumda müzelerimiz her an yangm tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirler mi2 OLÇER- Karşı karşıya kaldıklarmı sanmıyo- rum. Aya Inni'deki duruma değinmek istiyorsa- nız, o, dıkkatsızlık yüzünden müzenin amacı dışında kullanılması nedeniyle olmuştu. Müze- lerde şimdiye kadar böyle bir durum olmadı. I^^H^HH^mâ bu, bundan sonra olmayacak de- mek değil... ÖLÇER- Tabii. Hiçbir şeyin ne olacağı belb değil. Ama şimdiye kadar birtakım geleneksel tedbirlerle, oralarda çalışan insanlann dıkkat ve fedakârlıklanyla bu tür mevzuat ve teknoloji eksıkliklen kapaulmaya çalışıhyor, Tûrkiye'de her alanda olduğu gibi. Şahıslann büyük gayreti, görevlerine bağTılıklan, özverilenyle kapaüldı. Bız birtakım sponsorluklarla, yardımlarla mese- lemizi çözebihyoruz. Ama taşradakı meslektaşla- nmın çok zor durumda çiduklannı, büyük sıkınülar içinde savaşım verdiklerini biliyorum. İslam Eserleri Müzesi Müdürü Nazan ölçer, Leyla Tavşanoğlu'nun mözedlikle Ogili sonılannı yanıfladı. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) fTürkiye 'de tarihi eser kaçakçûığı önü almamayan bir sorun. Sizce tarihi eser kaçakçûığı nasıl önlenebilir? ÖLÇER- Bu ne yazık ki kanayan bir yaramız. Pohsiye önlemlerle olmadığını gönîyoruz. Polisi- ye önlemler yeterli değil, ama gerekli. Onun dışında halkı bilınçlendirme var. Ama bu da çok uzun vadeli bir iş. Bunun eğıümle sıkı sıkı birlikte gitmesi gerekli. Çok merkeziyetçı değil, ama böl- gesel, şehir ölçeğindeki tavırlann daha doğru olacağını sanıyorum. Bir insanın yaşadığı bölge- nin tarihiyle özdeşleşmesi çok önemli. Ondan gurur duyması çok önemli. Bu yeterli mi diyebi- ürsiniz? Muhakkak yeterli değil. Ama ben yine bunun gözardı edilmemesi gereken bir faktör ol- duğunu sanıyorum. İnsanlar genellikle yaşadık- lan şehre, köye, kasabaya sıkı sıkıya bağlılar. Orada yaratılrnış bir şeyle gurur duyduklanna ve onun bır yerde sergilenmesınden de son derece mutlu olduklanna pekçok kez tanık oldum. Bu anlamda bence küçük taşra müzelerinin üstlendi- ği rol ön plana çıkıyor. Buradan başka bir şeye geçmek istiyorum. Ya- kın tarihimizde çok önemli, bansı babayani tarzda yazılmış, ama bugün çok önem taşıyan bir takım İcüçük monografiler yayımlanmışnr. De- veli Tarihi, Reşadiye Tarihi, Aksekı Tarihi vs. gibi... Bunlar o ilçelerde oturan okur-yazar kesi- min yazdığı kitapçıklardır. O dönemi bize en iyi yansıtan eserlerdir. Batı'da küçük müzeler var- dır. O bölgenin monografisini yansıtan mûzeler- dir bunlar. Taş devnyle başlar, o bölgenin eski eşyalan, tanınan insanlanmn fotoğraflan, tarihi dönemlere ait paralar, taslar, gümüş eşyalar, cam eşyalar sergilenir. Böylece o bölgeyi yansıtan küçük bir koleksiyon çıkıverir ortaya. Bu kadar polisiye tedbirlerin yetmediğini biliyoruz. Kaçın- lan bu eşyalar dışanda çok para etmesine karşıük Türkiye'deki değerlen, yansı ya da dörtte biri ka- dar. İnsanlan, kendi küçük ölçekteki bölgeleriyle gururlanmaya sevk edecek bu tür girişırnlerin bir faydası olmaz mı acaba, diyorum. Belki bu söyle- diğim çok romantık, çok iyimser, belki güleceksi- niz bile milyarlık lahitlerin el değiştirdiği, kargo kamyonlanyla yurtdışına taşındığı bir ortamda. Ama küçük küçük bir yerlerden başlanması la- zım. Polisiye önlemler şüphesiz gerekli. Bunun dışında baİcanlık bunlan satın alıp iyi para ver- meye çalışıyor. Ama bizim verdiğimız para korkanm ki dışan- da verilen paralann düzeyine erişemez. Buna ne bizim, ne Türkiye'nin bütçesi yeter. Ancak çok sembolik satın almalara gitmek zorundayız. Ya- nm kalan eserleri bütünleme yoluna gitmeliyiz. Farz edelim buradan gitmiş bir eserin yansı ora- da ise çahndığıru belgeleyemiyor isek belki satın alma yoluyla geri gelmesini sağlayacağız. Her şe- yi ahp getirmemıze imkân yok. Bilinçlendırme çok uzun vadeli bir iş. Polisiye tedbir yeterli değil. Peki başka ne yapmak lazım? Her yerin, her köyün geçmişiyle ilgili küçük bir köşesi olmasını istiyorum. Bu belki de insanlan o toprağa daha fazla bağlayan bir faktör haline ge- lir Çağdaşsanatmüzesi ^E^^EKMTürkiye'de ilk kez bir çağdaş sanat müzesi kuruluyor. Bunun hazırlıklan da Feshane - de yapılıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? ÖLÇER- Çağdaş sanat müzesine evet. Fakat Feshane gibi bir binada yapılması bana çok ters geliyor. Bunun özel bir kuruluş, bir vakıf tarafın- dan yapıhyor olması da neden başka türlü yapmadılar sorusunu berabennde getiriyor. Zen- gin bir vakıf, büyük imkânlara sahip sanatsever oir kişi. Bir mimari yanşma sonucu çağdaş sana- ta uygun büyük, geniş alanlara ve belki daha iyi bir konuma sahip bir alanda bir bina yapürsaydı, Türk çağdaş sanaü da orada sergilenseydi. Ama neden Feshane gibi bizim sanayi tarihimizin ilk büyük yapılanndan biri deformasyon pahasına böyle bir şeye ev sahipliği yapsın? Bu bana çok ters geliyor ve gerçekten büyük bir fırsatın kâçı- nldığını sanıyorum. KÂRU BİR İŞYBtN NEKADAR BNORAMA KACA ACARSINIZ? NE KADAR KAZANIRSINIZ? KUÇUK BİR SERMAYE ILE PET SHOP. JEAN MAĞAZASI, HAZIR YEMEK RESTAURANTI AÇMAK, ÇOCUK BAKICILIĞI. CATERING, TEMİZLİK VE İLAÇLAMA HIZMETLERI VERMEK VE İYİ KAZANMAK MUMKÜN • BENETTONUN ORTA ASYA SEFERİ. BENETTON TÜRKİYE, FURMENISTAN MAĞAZASI İÇİN NASIL ORTAK BULDU? TRANŞFER SORUNU NASIL ÇOZDU'? • SIFIRDAN, TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK EMLAK ŞIRKETİNE TURYAP'IN ÖYKÜSÜ TURYAP TEMSİLCİSİ 3LMANIN KOŞULLARI. • PARANTEZ OPERASYONU, TANSU ÇİLLER VE MUHALİFLERİ. • KURUMLAR VERGISI ORANI, BANKALAR İÇİN YÜZDE 16 MI OLACAK? • TÜRKİYE OTOMOBİL ÜRETİMİNDE NEREDEN NERDEYE GELDİ? • PRINTEMPS ÖZEL SEKTÖRDE MÜŞTERİ ARIYOR • PC PAZARINDA SÖZ 'KÜÇÜK'LERİN • OZEL ÜNİVERSİTE YASASI DOĞRAMACI'YI NASIL KAYIRACAK? • GEÇTİĞİMİZ HAFTA PARA PIYASALARINDA NELER OLDU, DÖVIZI, FAIZİ, BORSAYI NASIL ETKILEDI? GELECEK HAFTA NELER OUBILIR • TEMEL ANALIZ EGE BIRACILIK • VESTEL, ÜNYE ÇİMENTO ERCIYAS BİRA, TELETAŞ. T DEMIR DÖKUM, YASAŞ HISSELERININ GELECEĞİ • MİGROS, PETKIM ÇEŞME ALTINYUNUS VE TÜPRAŞ ŞIRKETLERINOEN HABERLER. MNORAMA /JOLLY TOUR HARÇJYE KE O PAZAR GUNLERI AÇIKTIR. TataJoOy* (Br. BAYRAMDA INDIRIMU FIYATLAR; VADEFARKSIZ, FORMALITESIZ, TAKSITLE TATIL 2275 000 2450 OOC ' 9 0 00C 3 150 000 1 825 000 2-38S000 1 900HM 1495 000 1300 000 1 750.000 1.SO0 00C MSO.000 CHjb f-rsan <appa CU Mına Toroo (*P> Motem Tur T K Armono T K DidimA 1,450,000.- Kertil^Jrnermde.szeâeltyaiio Soyrcm keyfn yosoyin jovsim Lobronda Cor Clut) Admra La Ljno 1.040.000 1.100 000 1450.000 1.125.000 '.000.000 T 2 5 000 935 XXX) 78CIXX) i ısoooo 227bJ0O3 2.600 000 2 975100 2iO0XXX) 2/17Oa)O 3.9O0XtB 2 «30.000 4.030.000 2500^00 2J65 000 2.450.000 HcncnvCiutı Kraros Roömson OuD tvt AJOo CloD AiOono (»ı Marli TotllKöyu LePorta Honodon (TK) HoTeı Karoçam SOI Bıffur .. j QTE_LE'?D€ 7 SECE O GUMVAPIM PANSmON » O'JAKl-AVlA O' PO»TTAX BAVUAN'DAN SOTjCîA HE» HAFTA r 05 Oû 19*2 1 A O6 1992 950.000 950 ÛOO 2 150.000 UlANtK - AIİHA > 7 OECE S OTOBOSLE^LE GiCtŞ G€UŞ OAMIL i 06 O6 1 992 - 3 OO (992 SOCHI Tüm Ezilenler İçin Halkların Kardeşliği İçin Özgürlük, Barış ve Demokrasi îçin YURTSEVER-DEMOKRAT GAZETEETE M * * dl BUGÜN TÜM BAYILERDE 1.450.000. BAYRAMDA 7 GECE 8 GUN Orhaniye Kaptanköy Motel'de konaklama. yol, kahvaltı, akşam yemeği; Kızkumu. Turgut Köyü, şelale, Piramit, Bayırköy. Bybassos, Çubucak kampı, Dişlice adası, Emel Sayın Koyu, Bencik Koyu, Kastabos, Hemitia tapınağı, Sedir Adası, Gökova gezileri dahil. BAYBASÛS TURİZM (1) 338 86 61 -338 16 51 / (4) 425 90 82 Osnuımtğj m;ıh. NIISIK-I Htcndı sok 9'36 Kadıkoy ' I8T V"\.ıh.ıl Vent.iM İ^lclmo Ik'ljjı.- ııo 21 t9 DİĞ1K II RLAR Bl RA^'A S1ĞMADI, ARAYTN!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear