25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15MAYIS1992CUMA 12 DIZI-YAZI Türksermayesi IpekYolu'nda ABOURRAHttANYILDIRIM n Türkmenîstan fırsatlar cumhuriyeti PORTRE TÜRKMENİSTAN Yiizölçümiı: 488 bin km' Nöfus: 3.7 milyon Başkent: Aşkabad Çaltşan nufus: 1.3 milyon Kişi başına gelir: 1358 Ruble BaşLca ürunleri: Petrol, doğalgaz, pamuk, elektrik, sülfür, bitkisel yağlar. Toplam ithalat: 3 milyar ruble Toplam ihracal: 2.7 milyar ruble Ortalama aylık iicret: 210 ruble Kentlcşme oranı: Yüzde 45 IZBEKISTAN KIZIL KUM ÇÖLU NISTAN • Yabancı yatınmlara açık 50 projesi olan Türkmenistan, doğal kaynaklar bakımın- dan zengin bir ülke. 13 trilyon metreküp olarak tahmin edilen doğalgaz rezerviyle dünya üçüncüsü. Yıllık petrol üretimi 6.1 milyon ton. Önemli sektörlerden biri olan pamuk üretimi ise 1.382 milyon ton. Bugünc kadar yapılanlar ise çok az. Altınyıldız Holding. İuıKan Beneılon ılc Orta Asva'va vönelık ılk mağazalan- nı Türkmcnıstan'ın başkentı Aşkabad'da geçen günlerde aç- tı. Boğaziçi İplik, Türkmenistan'da kuracağı iplik fabrikasıyla yetinmeyecek TürkmenlereTürkjean'i Türkmenistan'da ilk Türk tekstil yatınmını gerçekleştir- meye hazırlanan Boğaziçi İplik, Türkmen pamuğu ile Türk blue-jean'i üretmeyi planlıyor. Boğaziçi İplik Yönetim Ku- rulu üyesi Cemal Kölük, 85 milyon dolara mal olması bek- lenen iplik fabnkası ile ilgjli görüşmelerin sürdürüldüğünü. asıl amacın ise ipliği giysiye dö- nüşlürecek dokuma tesislerirün kurulması olduğunu söyledi. "Her eline proje alan, Tür- kiye'ye yakın Azerbaycan ve Özbekistan gibi Türki cumhu- riyetlere iş teklifı götürüyor" diyen Kölük, kendirerinin pa- muk potansiyeli nedeniyle Türkmenistan'ı özellikle tercih ettiklerini belirtti. Dış Ekonomik İlışkiler Ku- rulu'nun (DEIK) organizasyonu ile gerçekleşen temaslar ile Türkmenıstan'daki tekstil po- tansiyelini etüd ettiklerini anla- tan Kölük, "5 ay kadar öncesinde başlattığımız araştır- malann neticesinde, son 1-2 ay içinde temaslanmızı yoğunlaş- tırdık ve öncelikle baîcan düze- yınde ilettiğimiz projeleri, daha sonra Cumhurbaşkanı'na sun- tiuk" dedi. Fürkmenistan'da inşa ede- cekleri iplik fabnkası için Aşkabad'da arazi tahsisinin söz konusu olduğunu anlatan Kö- lük, TürkmenJerle ortaklıklan- nı şöyle anlattı: "Fabrikaya yüzde 10 oranın- da ortak olacağız. Orada net bir durum olmadığı için daha yük- sek oranda yatınmı riskli gördük. Ancak, Türkiye'de biri ıstanbul'da, biri de son tekno- lojiyle Malatya'da kurulan 2 tesisimiz var. Onlar ortaknk paylannı pamuk olarak karşı- İayacak. Bizim 20 yıllık bir Avrupa pazanmız var. Bu fab- rikanın işletilmesinde bilgi, teknoloji, işletmecilik ve pazar potansiyelimizi devreye soka- cağız. Zaten, Türkmenistan yetkililerine de Türkiye'deki te- sislerimizi gösterdik. Böylece, güçlü ve ciddi bir kuruluş oldu- ğumuza inandılar." Türkmenistan'daki tekstil •Türkmenistan'da 85 milyon dolara malolacak bir iplik fabrikası kuracak olan Boğaziçi İplik'in Yönetim Kurulu üyesi Cemal Kölük, eline her pro- je alanın Türki cumhuriyetlere iş teklifi götürdüğü- nü, kendilerinin ise pamuk potansiyeli nedeniyle Türkmenistan'ı özellikle tercih ettiklerini söylüyor — 2 — Türkmenislan nüfus bakı- mından küçük. ama vcraltı kavnaklurı bakımından zcneın ve büyük bir ülke. Adeta bir do- ğalga/ vaıağı. Gcçen vılkı ürctı- mı 85 milvar mclreküp. Tahmin edilen rezmi isc 13 irılvon metreküp. Rezer\ \ö- nünden dıinvanın üçüncü ülkcsi. Petrol ürctımı ise 6.1 milvon lon. Sülfür. mineral lu/lar. kü- kürl. poıas>um. kurşun. kali- um. krom. iv ot \ e sodv ıım sülfit gibi doğal kaynaklara sahip Türkrncnısian'da halı \e tekstil sanayii, petrol üretimi ve rafine- rilcn. doğalgaz \c gaz çıkartıl- tnası. kımvasal madde üreıinıi. bilkisel \âe üreıimi ve azoılu İstanbul Havayollan haf- ı.ıda bir uçak scfcrlcrini 7 hazı- randan itibaren başlatıyor. ... •. .. , Türk Ha\a Yollan"nın sefcrierı gubrc sanay.ı gcl.şmış durum- d c u n c t ı n l i m ü z d e k , haftalarda da. Türkmenistan. a\ nı zaman- da, önemli bir pamuk üreticisi. Yıllık üreıımı 1 mılvon 3X2 bın ton. Türkmenistan ile Turkıve arasındaki licarı ilışkılere şönc- lik çesjtü anlasmalar ımzalan- mış. Türk-Türkmen İş Konscvi kurulmuş. Yabancı >alırımlara açık 50 projelen var Türkmen- lcnn. Çoğu ortak \alırım olan bu projelere Türkleri daveı edı- vorlar. Bu projcler arasında en önemlıleri doğalgazın çıkanl- ması \e Avrupa'va laşınması. tren yolu inşaatı, pamuk işleme ve konfeksivon fabnkalan. in- şaat \an sanayii vegıda madde- leri fabnkalan veralıvor. başkyacak. Türkmenıstan'ın nüfusu az. şu ankı ekonomık gclişmişlik dii/es i dc dığer Türki cumhuri- vetlere oranla daha gcri. Ama Türkmenislan. diğer cumhuri- vellcre göre daha hızlı jelişmc potansıveline sahip. Özellikle doğalgazını Avrupa")a taşıya- cak boru haıu vapıldığında. buradan elde edeccği gclirle milli gelirini hızla vükscltcbili 1 " Türkmenistan gelecekte Or- ta Asva'nın ""İsvıçre"sı olabilır. Bugün ıçın hem kişı başina geli- rinin düşüklüğü. hcm de nüfu- sunun azalması nedenıvlc bu ülkede cazıp görülmevcn vatı- nmlar. önümüzdckı )illar ıçın büyük potansiyel vaat ediyor. Türk-Türkmen İş Konseyi Başkanı'na göre, bugünkü parasızhklan geçici TürkilerinIsviçre adayı •Türkmenistan'ın sadece doğal gaz ve pamuk ih- racatından sağlayacağı döviz potansiyelinin 10 milyar dolar olduğunu belirten Türk-Türkmen İş Konseyi Başkanı Serdengeçti, bununla Türkmenle- rin kişi başına milli gelirinin ATölçülerineçıkacağı- nı, satın alma güçlerinin artacağını söylüyor Orta Asya'daki Türki cum- huriyetler ile kurulan ilişkiler çerçevesinde. 5 aralıkta Türk- menistan Dışişleri Bakanı Abdı Kulıev ile Türk-Soyvet İş Kon- seyi Başkanı Nihat Gökyiğit tarafından imzalanan proto- kolle Türk-Türkmen İ5 Konse- '. ı oluşturuldu. Türkmenistan'daki " \/adlık Anıtı"" artık ekonomik bağımsız- lık öziemini de temsil ediyor. Türk-Türkmen İş Konseyi Başkanlığı"na seçilen Ram Dış Ticaret yöneticilerinden Polat Serdengeçti, Türkmenistan'ın Fürk işadamlan için fırsatlar ulkesi olduğuna işaret ederek, Fransız ve Italyan işadamlan- nın özellikle tekstil yatınmlan- na yönelik bağlantılarda önde olduklannı belirtti. Serdengeçti, pazarlanama- yan zenginliklerin uluslararası piyasalarda değerlendirilebil- mesi durumunda Türkmenis- tan'ın. Orta Asya'da yeni bir İsviçre olabileceği görüşünde. Serdengeçti'nin yapıığı hesap- lamaya göre, Türkmenistan'ın Avrupa') a satacağı doğalgaz- dan yıllık geliri 7 milyar dolan bulacak. Serdengeçti pamuk re- zervine de değjnerek, şunlan söylüyor "55 milyonluk Türkiye'nin 600-700 bin ton balyalanmış pamuğu var. Tekstil ihracaün- dan yılbk gelirimiz ise 4 milyar dolar. 3 milyon nüfuslu Türk- menistan'ın ise 450 bin ton teknolojisinin çok geri olduğu- na da dikkat çeken Cemal Kölük, pamuğu çekirdeği ve pisliğinden ayıran çırçır tesisle- rinin eskiliği nedeniyle topla- nan pamuğun kalitesinin kötü olduğunu. bu basit tesislerin ye- nilenmesiyle Türkmen pamu- ğunun dünya piyasalanndaki değerinin artacağıru vurguladı. Kölük. Türkiye'de eskidiği öne sürülen 20 yıllık teknolojilerin bu ülke için çok yeni sayılacağı- nı, gelecekte bu teknolojilerin ihraarun da gündeme gelebile- ceğini vurguladı. Başlıca ortak yatırım projesi teklifleri MaNyttt (alym Ma)Tıtn Magnezyum üretimi 31 Uretimden pay Kalsiyum fabnkası inşaatı 137 Takas Tedzhen-Saraks Demiryotu inşası (130 km) 547.3 NaMiyeden pay Nebit Day-lran Demiryolu proje ve inşası 1000 Naldiyeden pay Tvartcyr-Karandzhik Demiryolu inşası 500 Takas Pamuk işleme fabnkası (Yıllık 60 btn ton kapasiteti) 1500 Uretimden pay Türkmenistan-lran/Türtaye-Avrupa doğalgaz boru hatb 2500 Gaz ürunleri Kuzeybatı Türkmenistan tropikal kültür çaiışması 250 Takas Elektrik santralı ve Iran-Afganistan elektrik taşıma hattı inşası 500 Uretimden pay Aşkabad Havaalam'nda ikinci kalkış ptsti inşaatı 380 Mal transferi balyalanmış, işlenmeye hazır pamuğu var. Sadece bunun uluslararası piyasalardaki de- ğeri 3 milyar dolar. Bılnu işle- mek için iplik bez fabrikalanna ihtiyaç var." Serdengeçti, Türkmenistan'- ın Mısır pamuğu ayanndaki pamuğunu dünya pazarlannda yeterince tanıtamadığına, bu nedenle pamuğun ucuz olduğu- na dikkat çekerken, işçilik ve enerji maliyetlerinin de düşük olmasının bu ülkeyi bir tekstil cenneti haline getirdiğini vur- guluyor. Serdengeçti'nin verdi- ği bilgiye göre eiyafın Türkmenistan'daki maliyeti yüzde 30-40'lık fıyat avantajı sağlıyor. İtalyanlar, bu avantajı değerlendirerek, now-how geti- rerek anahtar teslimi fabrika kurmaya başladı. Serdengeçti, Türkiye'den de Boğaziçi İplik'- in, yüzde 10 ortakhkla iplik fabnkası kurmaya hazırlandı- ğını belirtiyor. Ram Dış Trcaret'in Türkme- nistan projeleri ise tekstil ve otomotivde yoğunlaşıyor. Ser- dengeçti, Bozkur Mensucat kanahyla bir tekstil yatınmına girişmenin fıziblitesi üzerinde çalıştıklannı anlaürken, oto- motivde Peugeot, Freuhof, Iveco ve Otoyol gibi yerli ve ya- bancı markalann temsilciliği şeklinde çalışmayı uygun gör- düklerini, bu çerçevede mini- büs, kamyon, çekici ve traktör gibi ticari araçlann ihraanın söz konusu olabileceğini sözle- rine ekliyor. StRECEK AKRABALAR Bir kavram uğruna nice kanlar döküldü — 2 — Soydaşlanmızın da aynı abeceyi, La- tin abecesini kabul etmelerinin sağlaya- cağı yararlan yadsımanın veya görmez- den gelmenın veya küçümsemenin olanağı kesinlikle yoktur. Ama hemen şunu da belirtmeliyiz ki, salt abece deği- şikliğinin, kendiliğinden bir ekonomik düzen değişimine neden olması da, söz konusu bile değildir. kuşkusuz. Göçebelik gerçeğine gelince; Türkme- nistan'da, bizimle karşılaştınlamayacak denli belirgjndir ve hâlâ etkin olsa gerek- ür. Aşiret yaşamında ise bilindiği gibi ekonomik ilişkileri de toplumsal bilinç değil. aşiret adına reisinin istenci ve ada- teti biçimlendirmektedir. Bu nedenle de. aşiret yaşamında ekonomik ilişkiler, he- nüz ••geçim ekonomisi" ilişkileri düze- yindedir. İnsanlığın. ilkel topluluklar aşamasın- dan göçebe toplumlar aşamasına sıçra- ması. acaba barbar bireylerde zamanla sahiplenme duygusunun oluşmasıyla mı gerçekleşmiştir. Kim bib'r?.. Kuşkusuz, bu duygu da kişide ilkin içgüdüsel bir dürtü niteliğinde ortaya çıkmıştır . Gö- çebe toplum aşamasında ise gördüğü- müz kadanyla bu duygu, olağanüstü büyük bir evrim gecirmiş ve artık "Be- nim avım. benim atım, benim sürüm" şekline dönüşmüştür. İnsanlığın, taşına- bilirlerle ilgili mülkiyet hakkı kavramın- dan. taşınmazlarla ilgili mülkiyet hakkı kavramına ulaşabilmesi için de, kimbilir yüzyıllarhoy u ne kavgalar verilmemiştir ne kanlar dökülmemiştir... Marksizm de, bu mülkiyet hakkı kav- ramını. teorik olarak bile, salt toplumsal bir olguymuş gibi ele alıp incelediği. bire- yin oluşma ve gelişmesindeki rolünü ga- liba biraz fazla göz ardı ettiği için mi kim bilir, sosyalist uygulamalar da. kolayca bu kavramı salt kapitalizmle ilgjliymiş gibi değerlendirip dışlamışlar ve başan- sızhğa düşmüşlerdir. Serbest pazar ekonomisi, unutmaya- lım ki, bclirli oranlarda sanayileşmeyi de başarmış toplumlarla ilgili bir uygula- madır. Orta Asya'daki soydaş cumhuriyetle- rin de bir an önce pazar ekonomisine geçmeleri konusunda, galıba Batılılık uğruna üstlenmiş olduğumuz görev ve sorumluluklar adına gerçekten öyjesine ılginç bir durumda kalmıştık ki... Öme- ğin. hem göçebeliği pek de önemsemı- yormuş gibi, ancak belirli oranda sanayi- leşmiş toplumlarda uygulanabilecek bir ekonomik sistemi, hâlâ göçebelik karak- terini titizlikle koruyan bir topluma u>- gulamaya çalışacaktık, hem de göçebe- likten dehşetli utanacak, atalanmızın bile göçebeler olduğunun söylenilmesin- den kesinlikle hoşlanmayacaktık. Bilincinde mülkiyet hakkı kavramı ol- mayan, oluşup gelişmeyen bir toplum, bir ekonomik üretim biçiminden bir baş- ka ekonomik üretim biçimine sıçrayabi- lir mi ? Gayrimenkul mülkiyet hakkı kavra- mının, Osmanh ülkesinde ilk kez dile ge- tirilmesi, Batılılann zorlamasıyla. Tanzi- mat'la olmuştur. 1858 yılında "Arazi Kanunname-i Hümayun-u" adıyla bu hakla ilgili bir yasa çıkanlmıştır. Anadolu toplumlannda da, taşınmaz- laria ilgili mülkiyet hakkı kavramı, fiili durumla hak olup yaşama gjrmiş, öyle olunca da. toplumsal bilinçte kavram haline dönüşmemiştir. Toplumun, yine zorla. bu kavrama bakarak kendisine ye- ni bir biçim vermesine çalışılmıştır. Oysa. insanlık tarihinden çok iyi bildi- ğimiz gibi bütün toplumlarda insanlar önce fiili durumlarla bu hakkı kullanma- ya başlamışlar, sonra da bufiilidurum- lara tüzel kimlikler bularak, onlann kavramlaşmasını ve toplumsal bilince yerieşmesini sağlamıştır. İşte, bu çarpıklık yüzünden olsa gerek kı bizce, Anadolu insaru, bu "gayri men- kul mülkiyet hakkı kavramı" uğruna tam yüzyıl kavga vermiştir. Bu uğurda nice cinayetler işlenmiş, nice ocaklar sönmüştür. Sönmüştür de bir işe mi yaramıştır? Osmanh Imparatorluğu'ndaki bu çar- pıkhktan sonra Cumhuriyet döneminde de ta 1950'lere dek, her hükümet progra- mında sürekli toprak reformundan da söz edildiği halde, bu insanlan toprak sa- hibi yapacak bir olumlu girişimde bulun- mak şöyle dursun, insanlann kendi güç- leriyle yarattıklan fiili durumlar da. ağalann ve eşrafın çıkanna. devlet güçle- riyle derhal bastınlmış ve cezalandınl- mıştır. Ulkemizde bugün en gözde iş, açık- gözlülüktür. Açıkgöz davrarup bir köşe kapıp bakkallık yapmaktır: manavlık, sergicilik, kahvecilik, pazarcılık, seyyar satıcılık yapmaktır. Bugün ülkede her- kes birbirine bir şey satmaya çalışmakta- dır sanki. Sokaklanmız. tablalannda, James Bond çantalannda ithal malı Ja- pon saatinden çikita muza kadar, soyul- muş salatalıktan haşlanmış mısıra kadar ne ararsaraz her şeyi satan özel girişimci- lerden (!) geçilmemektedir vallahi. StRECEK Aşkabad Lenin Parkı'ndaki Lenin yontusu, her nastlsa ayakta kalabilmiş. Ltrafı Türkmen halı ve kilimlerinin motiflerivle siislii. ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKtMOĞIU Güzel MP Yaprak Bahar akşamlarında cumhuriyetimizin baharında bir yaprak çevirdi müzikseverler. Resim ve Heykel Müzesi salonlarmda güzel bir konser. Dışişleri ailesinin kadınlan DMED yararına düzenliyor. O salonu çok severim ben. İlk operaları, güzel konserleri, güzel oyunları orada yaşadık ilk kez. Cumhuriyetimizi kuranlar, müzik devrimini yapan- lar, sevgiyle izledi bu sanat olaylarını, sanatçıları destek- lediler, yüreklendirdiler. Son yıllarda Sabancı Holding onardı bu salonu. DMED yararına bir konserin burada ve- rilmesi çok hoş. Kimi diplomatlar ve eşleri ilk kez görüyor belki de. Haydn Kuarteti'ni de ilk kez dinliyor başkentliler. Piyanist Deniz Gelenbe'ye de DMED üyelerine de teşek- kür gerekir. Güzel bir müzik olayı yaşattılar bize. Haydn Dörtlüsü, Avrupa'nın çok ünlü yaylı sazlar okuiu üyelerin- den seçitmiş bir dörtlü; güzel çalıyorlar, dörtçalgının telle- rini bir el seslendirir gibi uyum, birliktelik içinde. Deniz Gelenbe piyanosuyla katılınca oluşan beşli de unutulmaz bir şöleni yaşattı başkentlilere. önce Erkin'in, sonra Dvo- rak'ın beşlisini çaldılar. Her zaman yazarım, sanatçılar ölmüyor! Değerli bestecimiz Ulvi Cemal Erkin, bu güzel beşliyi bestelerken sevgili eşini düşünmüştü kuşkusuz. 1943te besteliyor bu yapıtı. İlk kez 1946'daçalınıyor. Ûlke- mızde birçok konçertoyu ilk kez seslendiren sanatçımız Ferhunde Erkin. Kocasının beşlisini de ilk kez o çalıyor. Öteki çalgıcılar da kemancı Gilbert Back, Sedat Ediz, Izzet Albayrak ve Mesut Cemil Tel. Benim kuşağımın müzik kül- türünde önemli kişilerden biri de Mesut Cemil Tel. Radyo konuşmalarını ilgiyle dinlerdik, Erkin'in beşlisinde viyo- lonsel çalıyor. 1962 yılında da ilnan özsoy dörtlüsü ile çal- dı Ferhunde Erkin. O konser banda da alındı, ama iyi sak- lanmıyor anlaşılan. Deniz Gelenbe, TRT'ye başvurdu, aradı, bulamadı. Oysa özenle saklanması gerekir değil mi? Dahası var, bu güzel yapıt otuz yıldan beri ilk kez çalı- nıyor ulkemizde. Londra'da Idil Biret çalıyor, Almanya'da Benal Tanrısever, ama ulkemizde çalınmıyor. Müzikse- verler böylesine güzel, coşkulu bir yapıttan yoksun kalı- yor. Yorumu güç bir olay! Deniz Gelenbe'ye teşekkür gerekir bence, bu güzel ya- pıt seçkin bir toplulukla dinlemek olanağını sağladı. Er- kin'in yapıtını çok güzel çaldılar gerçekten. Sanatın evren- selliği bu işte! Erkin'in 1940'larda yazdığı bir yapıtı, 1990'- larda yabancı sanatçılar böylesine içten, bestecinin müziğini hissederek güzel bir yorumla çalıyor, belki de 2090larda da çalacaklar. Güzel bir sanat olayı, insanın gözlerini yaşartıyor kimi zaman. Ben de gözümde yaşlarla dinledim Erkin'i. Soluğunu hisseder gibi, önümde oturan kızı İçten Erkin'in omzuna dokundum yavaşca. O da büyük coşku, gerilim içinde, elimi hissetmedi elbet. Erkin'in müziğiyle güzel bir yolculuk yaptık Anadolu- muzda. Dağların doruklarında, denizlerde, dalgalarda, halkımızın sevincini, kederini, halk ozanlarımızın, Yunus- ların, Pir Sultanların soluğunu hissettik yüreğimizde... El- bet büyük onur, biraz da hüzün duyduk. Erkin cumhuriyeti- mizin ilk kuşak bestecilerinden biri. Devlet bütçesinin çok dar olduğu bir döne.mde Fransa'ya yollanıyor! Müzik öğre- nimine. O ilk kuşaktan sonra bir kuşak daha var beste da- lında. Ama sonra? Sonra durağan bir dönem. Yarışma da yok, yüreklendirme de yok. Çevre kirlenmesi her alanda var galiba, tersine kültür devrimleriyle yozlaşan çevrede müzik dalındaki üretkenlik de gerilemiş bulunuyor! Bu gerçeğin altını çizerken Dışişleri Kültür Dairesi'nin plak ve kaset girişimlerini de olumlu bulduğumu belirtmek iste* rim. Türk müzikseverleri de, özellikle yetişen kuşaklar, çağdaş bestecilerimizi tanımıyor giderek. Plaklar bu ola- nağı sağlayacak. Radyo ve TV arşivlerinin de özenle dü- zenlenmesi gerekiyor bence, üniversitelerimizdeki müzik fakültelerinde de iyi bir arşiv oluşması gerekir elbet. İçten Erkin konserden sonra özel arşivinden bir kaset armağan etti Deniz Gelenbe'ye. Sanatçımız çok sevindi. Çünkü önemli bir belge. Bir müzik yapıtının besteci yaşar- ken ilk çalınışı, sonra çalanlara iyi bir ışık tutar. Güzel bir konserle yorgun ve gergin başkent gününü geride bırakıyor insan. Içişleri Bakanımız ismet Sezgin de dinleyenlerarasındaydı. Güzel konser onudagüzel etkile- disanırım. Sezgin'in yanında kardeşleri de var. Mukadder Sezgin'- in yanında da çok eski bir dost, Fransız gazeteci Eduard Sablier. Onu Le Monde dış politika yazarıyken tanıdım yıl- larca önce. Güzel anılarımız var. Iran Şahı'nın son dügu- nünde, Gülistan Sarayı'nın görkemli salonlarmda karşıla- şınca çok şaşırmıştık. Bu kez daha çok şaşırdım ben. Sablier Le Monde gazetesinden ayrıldı, General De Gaul- le döneminde radyoda çalıştı uzun süre. Şimdi de sağcı bir gazete yayınlıyor, muhalefet yapıyor, liberal ekonomiyi, basın özgürlüğünü savunuyor! Güngörmüş, deneyimli bir gazeteci olan Sablier basın konusunda hayli karamsar. Siyasal partileri ya da belli ekonomik güçleri savunan haber ve yorumların inandıncı olmadığını, bu nedenle gazetelerin büyük tiraj yitirdiğini söylüyor. Ankara'ya Başbakan Demirel ile konusmaya gelmiş, bir gecesini de konserde geçirdi. Dönüşte inandı- ncı şeyler yazacak mı bakalım? Yakında yeniden gelecek, uzun konuşma olanağını bulacağız. Güzel konser gecesinde mesleğimiz açısından ilginç şeyler duydum, daha doğrusu karamsar bir yaprak gör- düm. Dünyamızdaki değişim ve dönüşümlerin boyutlan belli olmuyor değil mi? Ancak karamsarlığı iyimserliğe dönüştürmek de görevimiz. BULMACA SOLDAN SA<ÎA: 1/ Koyun yataği. 2/ Destan... Nâzun HiVmet'in soyadı. 3/ Evlerin önüne oturmak için taş ve camurdan yapılan set... Bir renk. 4/ Yemen Cumhuri- yeti'nin önemli bir kenti... Bir nota. 5/ VIII. yüzyıl sonla- rında Kuzey Afri- ka'da kurulan bir lslam devleti. 6/ Protaktinyum ele- mentinin simgesi... Ölüm. 7/ Argoda 'lira' anlamında kullanılan sözcük... Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma. 8/ Vilayet... Avnıpa'da bir başkent. 9/ Çalma hastası. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Nazi Almanyası'nda siyasal polis. 2/ Eskrimde bir karşılaşnıa türü... ÖLü yıkama. 3/ Bir dernek ya da kuru- luşun üyelerinin buluşmalan için ayrılmış yer... Güreşte bir oyun. 4/ Salgjn hascalık. 5/ Eylemleri olumsuz yapmakta kullanılan ek... Oyunda cezalı çocuk... Avrupa Topluluğu'nu simgeleyen harf- ler. 6/ Bir parçanın canh çalınacağını anlatan müzik terimi. 7/ Bir işi yaptırabilme gücü... Etle beslenen, etçil. 8/ Gözün ağ tabakası. 9/ Büyük çivi... Istanbul'da yayımlanan ve 4 Aralık 1945'te sağcı öğıenciler tarafından basılarak yıkıma uğratılan gazete.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear