25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 MAYIS1992 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Bush'tan Gali'ye tam destek • VVASHLNGTON (AA) - ABD Başkanı George Bush, BM Genel Sekreteri Butros Gali'ye BM'nın dünyanın çeşitli bölgelerinde yüriittüğü banş gücü operasyonlanna "tam destek" verdiğıni söyledi. BM Genel Sekreteri Butros Gali, ABD Başkanı George Bush'u ziyaret ederek bırsüregörüştü. Yaklaşık iki saat süren görüşmenin ardından yayımlanan Beya2 Saray bildirisinde. görüşmede Somali.Kıbnsve Bosna-Hersek'teki durumun elealındığıveABD Başkaru'nın BM BanşGücü operasyonlanna "tam desteğinı" ifade ettiği belirtildi. İsrail, Gûney Lübnan'ı vurdu • KUDÜS(AA)-İsrai] savaş uçaklannın Güney Lübnan'daki Hizbullah mevzilerini bombaladıklan bildirildi. İsrail askeri açıklamasında, "Gün doğmadan İsrai! savaş uçaklan Lübnan'ın Cezzine kentinin güneybatısında Jabel Tzaffi bölgesindeki terörist mevzileri bombaladı" denildi. Saldınya katılan bütün uçaklann üslerine geri döndükleri bildinlen açıklamada, "Bütün hedeflere hasar venldi ve tümü Hizbullah örgütüne aitti" denildi. Kozirev Kabil'tfe • KABİL (AA) - Rusya Dışişleri Bakanı Andrei Kozirev, ülkesinin Afganistan'la ilişkilerinde "Yeni bir sayfa açmak istediğini" söyledi. Kozirev dün resmi bir ziyaret amacıyla Afganistan'ın başkenti Kabil'e geldi. Kozirev, Kabil'de gazetecilere yaptığı açıklamada, ziyaretinin "Yeni Rusya" ve "Yeni Afganistan" arasındaki ilişkiierin başlangıcını teşkil ettiğini kaydetti. Osetya kan gölü • MOSKOVA (AA) — Giircistan'm bölgesinde Güney Osetya Gürcülerle Osetyalılar arasında çıkan çatışmalarda son 3 günde en az 40 kişinin öldüğü, 200 kişinin de yaralandığı bildirildi. Çarpışmalann dün de sürdüğü haber verilirken, taraflar saldırıyı başlatmakta birbirlerini suçluyorlar. Güney Osetya Parlamentosu, Gürcülerin, bölgenin merkezi Tshinval'e tank ve zırhlı araçların desteğinde geniş çaplı bir saldırı haz»hğında olduklarını öne sürdü. Jirinovski saçmaladı • MOSKOVA (AA) — Rusya'dan, aşırı sağa Liberal Demokrat Parti'nin lideri Vladimir Jirinovski, Türkiye, Iran ve Afganistan'ı Orta Asya'daki tslamcılan desteklemekle suçlayarak iktidara gelirse bu üç ülkeden "öç alacağmı" söyledi. Geçen yıl yapılan devlet başkanhğı seçimlerinde yüzde 10'dan fazla oy almış olan Jirinovski, Rusya'nın Belgorod kentinde işçilere hitaben yaptığı konuşmada, Oıta Asya'daki Islamcı güçlerin bu cumhuriyetlerde yaşayan Ruslan "siyasi oyunlanna rehin etmelerine" izin vermeyeceğini kaydetti. Muhabire sınırdışı • CEZAYİR (AA) — Cezayir, Fransız gazetesi Le Monde muhabirinin ülkeden ayrılması için 48 saat süre tanıdı. Cezayir Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Le Monde muhabiri Georges Marion'a 27 nisanda geçici olarak ütkede kalabileceğinin ancak gazeteci olarak faaliyet g«fcteremeyeceğinin bildirildiği kaydedildi. Bosna-Hersek için giderek artan uluslararası baskı, Sırp liderleri geri adım atmaya zorladı Sırplardan tek yanlı ateşkes• Ateşkese karşın çatışmalar sürüyor. Avrupa Topluluğu'ndan sonra ABD de Yugoslavya büyükelçisini geri çekme karan aldı. Avusturya, Saraybosna çevresinde bir "güvenlik kuşağı" oluştu- rulması için BM'ye çağnda bulundu. Dış Haberler Senisi - Basr.a- Hersek'te catışmalann durması yönün- de giderek yoğunlaşan uluslararası bas- kılar sonucunda Sırp liderler tek yanlı olarak ateşkes ilan ettiler. Dün v ürürlü- ğe giren ve 5 gün süreceği belirtilen ateş- kese karşın başkent Saray bosna'da si- lahlann susmadığı bildirihyor. AT. ateşkese uyulduğu takdirde Bosna-Her- sek barış görüşmelenne yeniden başla- nabileceğini açıkladı. ÂBD. Bosna- Hersek'e yönelik Sırp saldınlannı pro- testo ederek Yugoslavya büyükelçisini geri çekme kararı aldı. Bosna-Hersek'tc 5 gün süreyle ve tek yanlı olarak ateşkes ilan eden gayri res- mi Bosna-Hersek Sırp Cumhuriveti Parlamentosu. ATnin bir süre öncc as- kıya aldığı banş görüşmelerini de yeni- den başlatmasını istedi. Parlamcnto ayrıca. Bosna-Hersek'te görc\li fcderal bırlıkleri kendısinc bağlamayı kararlaş- tırdı. Ateşkes ılanına karşın Saraybosna"da çaıışmalar sürüyor. Çatışmalarda Bosna-Hersek televizyonunun vericisi- nın de hasar gördüğü bildinldı. Dün sabah aynca Mostar kenti yakınlannda \e cumhuriyetin kuzeybatısında yer alan Bıhac kasabasında şiddetli çatış- malar çıktı. AT. ateşkes süreklilık kazandığı tak- dirde Bosna-Hersek banş görüşmeleri- ne yeniden başlanabileceğini bildirdi. Yugoslav haber ajansı Tanjug'un bıl- dirdiğıne göre Belgrad'da bulunan AT özel elçısı Colme Doyle. Bosna-Her- sekli Müslüman, Hırvat ve Sırp liderle- re ban> görüşmelenne pazar günü baş- lanabileceğini bildirdıklerinı söyledi. Görüşmeler l mayıstaaskıya alınmıştı. AT'nın. Bosna-Hersek"ıegöre\Iı Yu- goslav Federal Ordusu birliklerinı "ış- gal ordusu" olarak nitcleyıp Belgrad'da bulunan büyükelçilerini geri çekme ka- ran almasının ardından ABD de danış- malarda bulunmak anacıyla Yugoslav- ya büyükelçisini gcn çekeceğinı açıkla- dı. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada. Yugoslavya'nm AGİK ka- rarlan dışlanması >önünde alınan kara- nn da desteklendiği belirtildi. Öte 'yandan İran. BM'nin Bosna- Hersek'e müdahalc etmesı için çağrıda bulundu. Jran Tclevızyonu'ndan dün gece yapılan Yüksek Güvenlik Konseyi açıklamasında. "BM Güvenlik Konse- yi. Bosna-Hersek'ıe Sırp saldırılannı durdurmak için bir an önce harekete geçmelidir" denildi. Avusturya da. BM Güvenlik Kon- scyı'ne. Saray bosnn çevresinde bir ••gü- venlik bölgesi"" kurulmasını önerdi. Ankara Belgrad elçisini çekmiyor •Türkiye. AGÎK'te Yugoslavya'nm Bosna-Her- sek konusundaki oy hakkının askıya alınması kara- nnı "Belgrad'm desteği kalmadı" diye yorumladı. $ * ANKARA (Cumhuriyet Büro- yurdu. Ataman. bu su>-Avrupa Topluluğu (AT) ile olumlu karşılandığını ABD'nin Bosna-Hersekteki durumu protesto amacıyla Belgrad büyükelçilerini geri çekme karannı "olumlu" karşı- layan Ankara, "Balkan ülkesi olmanın özel koşullan ve Bosna-Hersek'le kurulan doğ- rudan diplomatık ilişki" nede- nıylc ben7er bir girişimde bu- lunmayacak. Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferansfnın (AGİK) Yu- goslav yönetıminin Bosna- Hersek ile ilgili kararlardaki oy hakkını askıya alması da An- kara"yı hoşnut ettı. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Ve- kili Ferhat Ataman. "Türkiye. Yugoslavya'dan büyükelçisini çekecek mi" sorusu üzerine net "hayır" yanıtı venmezken Tür- kiye'nin tutumunu şöyle açıkla- dı: "Bu karar dogru yolda atılan isabetli bir adımdır. Ancak ge- cikmiştir. Türkiye'nin konumu ise farklıdır. Türkiye bir Balkan ülkesidir ve Bosna-Hersek ile özel ilişki içindedir." Ataman. aynca AGİK. Kı- demli Memurlar Komıtesi'nin önceki akşam aldığı kararla Bosna-Hersek konusundaki oylamalarda Yugoslavya'nm söz ve oy hakkının 30 haarana kadar askıya ahndığını da du- karann belirte- rek AGİK tarihinde ilk kez bir üyenin katılım haklannın askı- ya alındığına dikkat çekti. "Belgrad uluslararası camia ta- rafından kınanıyor. Desteğini yitiriyor" diyen Ataman. Bos- na Hersek'teki Sırp saldınlan- nın 30 harirandan sonra da devam etmesı durumunda, "as- kıya alma" karannın daha da, uzaülabileceğıni vurguladı. Belgrad'ın AGİKİn Bosna Hersek konusundaki kararlan na katıhm hakkının geçici sû-' reyle kaldınlması. Türkiye ve ABD'nın bir süre önce gerçek- leşıirdikleri ortak girişimin de sonuçlanması anlamına geli- yor. AT üyesi ülkelerin büyükelçi- lerinin Belgrad'dan ayrılmaya başladıkları bildirildi. AT üye- si ülkelerin önceki gün Bosna- Hersek'le ilgili olarak aldıkları karar çerçevesinde, Belçika Bü- yükelçisi Alain Guillaume'un dün sabah Belgrad'dan ayrıldı- ğı belirtildi. Almanya, İspanya, Portekiz, Hollanda büyükelci- lerinin de bir hafta içinde Belg- rad'dan ayrılacakları kaydedil- di. Fransa ve İngiltere buyukel- çilerinin "tatilde" oldukları, Yunanistan ve Norveç büyükel- çilerinin ise yaklaşık bir hafta- dan beri Belgrad'da bulunma- dıkları belirtildi. Sarav bosna'da çok sav ıda Müslüman milis, Sırp güvenlik güçlerince tutuklanmış bulunuyor. NAHCIVAN ÎZLENİMLERİ Sakiıı göriintü, somııları gizleyeıııiyor ALÎ TEVFİK BERBER NAHCIV'AN- Nahavan dün ol- dukça sakindi Ama bu sakinhk, Nah- cıvan'ın yalmzea dünkü görüntüsü- nün ifadesiydi. Nahcıvan bu sakinli- ğin ardında. politik tartışmalan, diplomatik çabalan. ekonomık ve as- keri olanaksızlıklan bir arada banndı- nyor. Önceki gün Hasret Köprüsü'nden geçtığimiz Nahcıvan'da tek karşılaştı- ğımız olay. bir ölümlü trafik kazası oldu. Bunun dışında ne bir kavga ne çatışma ne de sılah sesine tanık olabil- dik. Kadın erkek herkes işinın başın- daydı. Halkla konuşmazsanız ve yol üze- nnde belirlı noktalarda bekleyen ünı- formalı ve silahlı Halk Cephesi milis- lerini görmezseniz Nahcıvan'm bir hafta önce Ermeni saldınlanna hedef olduğuna inanamazsınız. Ermeniler, Nahcıvan'a saldırdı. Ama Türkiye'de basın organlanna yansıdığı gibi 12 ölü. onlarca da yaralı yok. Sederekli bir Azeri, ölü ve yaralı bilançosunu "Ben hepsini gözlerimle gördüm" diyerek şöyle aktardı: "Bir polis. bir gönüllü, bır doktor ölü; 26 ile 28 yaralı, hepsi bu kadar." Meşhur olmak istemediğini belir- terek adının Ndzılmasını istemeyen Sederekli Azeri ile söyleşimiz şöyle ge- liştı: -Hani Sederek'i halk boşaltmıştı? "Evet boşaltmıştı. Ancak belırli kı- şiler kaldı Mesela benim anam. ba- bam. bacım Şerür'e kaçmıştı. Daha dün döndüler. " -Şaldın nasıl gerçekleşıi? "İlk Ermeniler başlattı. Mayısın T- ınden 5'ınc kadar saldın devam ctti. bayı İvan ise Azeri-Ermeni çatışması- na değişik açıdan yaklaşıyor. Ona göre çarpışmalann ardında mafya var. Zamanında her birlik Sovyet devletin- den yardım almış. Ancak kimileri bu yardımları "kendine harcamış." Şerür kasabasından sıkı bir pazarlık sonucu Nahcıvan'a gitmek için 3 dola- ra anlaştığımız taksiye bir Nahcıvanlı daha alıyoraz. Adı. Kahraman Aü- yev. Aliyev. 65 kilometre boyunca bi- /e heyecanla Ermenıleri ve Türkiye'ye • Kahraman Aliyev adlı bir Nahavanlı. şöyle diyor "Rus- lar, Ermeniler aracüığıyla bİ2e vııruyor. Çünkü sosyalizm öldü. Eskiden sos\alist-kapitalist savaşı yaşanıyordu. Şimdi Hıristiyan Müslüman bölünmesi var. Ve Ruslar da Hı- ristiyan. Bizim kazanmamızı asla istemezler. şımdı kesıldı." -Nasıl kesıldi? "Ben bilmiyorum. Halk konuşuyor. onlardan duvuyorum. Bı/im başkan Aliyev ile Ermeni Ba^kanı Palrisyen görüşmüş. saldın da dunnuş." -Tamamen mi durdu° 'Arada sırada havantopuyla ateş ediyorlar. Ateş olmasa da halkta kor- ku var." Sınır geçişlerinden sorumlu Rus su- sönclık ısteklenni anlatıyor. Kahra- man Aliyev. Ermenilerin Karabağ'a vc Nahcıvan'a saldırmalanna Rusla- nn göz y umduğunu savunuyor: "Ruslar. Ermeniler aracılığıyla bize \uruyor. Çünkü sosyalizm öldü. Eski- den dünya sosyalıst ve kapitalist diye ıkivc bölünmüştü. Hırisıiyan-Müslü- man bölünmesi var. Ruslar Hiristi- yan. Onun için bizim kazanmamızı ıstemezler." Ermcnılenn Karabağ'ı almalan sonrasında. sıranın Nahcıvan'a gele- ceğini öne süren Kahraman Aliyev, "Bizde adam çok. Ama silah yok. Türkiye yalnız bize silah versin yeter" diyor. Öıe yandan Nahcıvan'ın yaşadıgı bu ağır dönemde Halk Cephesi ile Hay- dar Aliyev taraftarlan arasında Erme- nilere karşı alınacak tavır konusunda aynhklar iyıce su yüzüne çıkmaya başladı. Geçen hafta içinde, Cumhur- başkanlığı ve Başbakanlık binalan önündekî Lenm Parkında Halk Cep- hesi taraftarlan bir ^österi düzenle- miş. Bu konuda_ ileınç olav da vine Şerür'de meydana gelmış. Halk Cep- hesi liderlerinden Şerür Kayınakamı Feremez Allahverdiye, "Halkın ya- lancı. fınldakçı" nıtelemelerini kulla- narak gösterdiği tepkiler üzerine istifa etmek zorunda kalmış. Hatta olaylar sırasında Feremez'in dövüldüğü de ileri sürülüyor. Tepki gösterenler ara- sında çoğunluğu oluşturan kadınlar ise Türkiye'yi de arkasına alarak Er- menistan'a saldırmayı şiddetle arzula- dıklannı belirtilen Halk Cephesi ta- raftan Kaymakam Feremez'e '"Sen bizim evlatlanınızı öldürmek mı isti- yorsun" diye bağınp çağmnışlar. BRUKSEL SABETAY VAROL İşkence' aıtık arkada mı kaldı?BRÜKSEL - Geçen hafta içinde Türkiye yıllardan ben ilk kez Avrupa Konseyi Dönem Başkanı oldu. Dışişlen Bakanı Hikmet Çetin, önceki gün Strasbcn urg'a giderek ev sahibi sıfatıyla fngiltere kraliçesini misafırettı. Uluslararası kuruluşlarda. dönem başkanhğı ro- tasyonla elde edilen bir müessesedir. Bu nedenle orla- da fa7İaca övünmeyi gerektirecek bir durum yok. Ama Dışişleri Bakanlığı olarak. altı ay boyunca önemli bir uluslararası kuruluşun "yüriitme" organı sayılmak genc de az şe> değıl. Çünkü Avrupa Konseyi'nin 4 eskı doğu bloku-ül- kesınin de katılımıyla sayısı 27"ye ulaşan üycsi vardır. Bu sayının önümüzdeki ay vc yıllarda hızla artması beklenivor. Üstelik merkezi Strasbourg'da bulunan bu eski kurluluş. "tcmel özgürlükler" ve "insan hak- lan" konulannda uzmanlaşmıştır. Konsey. kendısıne üye ülkelerin altına ımza attıkla- n "İn%an Haklan Sö/Ieşmesı"ne uyup uymadıklannı şürckli olarak kontrol cder. Nıtckım geçen aylarda İngiltere. Avusturya. Malta gıb ülkelerin yanı sıra. Avrupa Konseyı Türkjye'deişkcnceyapılıpyapılma- dığını ınceletmış ve Konscy'ın "Bakanlar Komıtesi"- ne bu ülkelcrlc ilgili raporlarsunmuştur. Bu raporlann kamuoyuna açıklanıp açıklanma- ması. ilgili ülkenın lercihine bırakılmıştır. Ba^ka bir deyişle. o ülke kendısıyle ilgili raporun yayınlanışına "evet" derse. ancak o zaman rapor kamuya mal edile- bilir. Aksi taktirde yalnızca öbür üye ülkelerin ve konsey sekreteryasının resmi yetkılılerince okunur. Başkası içeriği hakmda bilgi sahibi olamaz. Nitekim. Türkıye'deki işkenceler konusunda rapor yazmak için, sonuncusu şubat ayı başında olmak üze- re. art arda iki kez ülkemizc dört uzmandan oluşan bir heyet gelmiş ve bu heyet raporunu Bakanlar Ko- mitesi'ne sunmuştur. Bu uzman heyeti, sık sık "ınsan haklan". "cezaevi koşullan", ya da "Kürt meselesi" gibi konularda rapor yazmak üzere ıncelemelerde bu- lunmaya Türkiye'ye gelen parlamenter heyetlerinden farklı olarak. daha tarafsız, konusunda gerçekten bil- gili kişilerden oluşmaktadır. Ya da öylc olması gere- kiyor. Gerçi biz raporu okumuşdeğiliz... En azından aıfe- dilen "uzmanlık" özclliklen yüzünden. Avrupa Kon- seyi uzmanlannın kaleme aldığı raporun, belli bir bı- lımse! değerden tamamen yoksun kaldığını kısa yoldan iddıa etmek havli güçtür.. Gel gelelim. hükümet. arkada kaldığını bclirttiği bir döneme ait olan, "Türkiye'de ışkence" konulu ra- porun yayınlanmasına. "olur" vermekten nedense kaçınmaktadır. Yani kimse raporda ne yazdığını bil- miyor. Bu olumsuz yaklaşımın açıklanan gerekçesi. "ışkencenin artık arkada kaldıği" yanında, Türkiye'- yle ilgili işkence raporunu kamuoyuna açıklamaya, anlaşmalar gereğı hükümctin mecbur olmadığıdır. Ovsa dieer bütün ülkeler tersinı vapmış. vanı kendile- riyle ilgili raporun yayınlanmasına mecbur olmadık- lan halde evet demişlerdir. Hükümetin bu tutumu. insan haklan ve işkenccye karşı mücadele konusunda ve geçmişle tüm bağlan koparma nivetleri hakkında kuşkulara yol açmakta- dır. Hükümet işkenceyı 'insanlık suçu'saydığını söy- lüyor. Jşkencenin "insanlık suçu" olduğu değerlendirme- sine hukuksal içerik vermek kolay olmasa da, cn azın- dan manevi anlam kazandınlabılir. Başka bır deyişle. gcçmiş döneme ait olan bır ışkence raporu kamuoyu- na duyurularak. bu suçun Türkiye'de artık gcridc kaldığı ama. "unutulmadığı" göstenlebilir. Eğcr ra- por hataiı ise üzerindc tartışma açılır. Ama bır ^evı arkada bırakmanın en ıyı yolu. toplumsal bcllcğe ya/- •nak ve böylece unutulur olmaktan çıkarmaktır. POIMKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Avnupa Güvenliği Bosna-Hersek'teki olaylar Avrupa'nın büyük bunalımlar karşısında askeri bakımdan ne denli çaresiz olduğunu da gösterdi. 1993te ortak güvenlik politikası uygulaması ön- görülen AT'nin ortak bir güvenlik gücü yok. Bu nasıl oluşacak? Şu sıralarda AT'nin gündemindeki önemli sorunlardan biri de bu. Ancak AT ortakları arasında bu konuda görüş ayrılıkları var. Tartışma, NATO'nun alacağı yeni şekli, bir anlamda yazgısını da yakından ilgilendiriyor. Fransa, Batı Avrupa Birliği'nin (BAB) Avrupa'nın savunmasında daha ağırlıklı rol oynamasını istiyor. Paris, zamanla tüm ABD birliklerinin çekileceğini umut ettiği Avrupa'da güçlü bir askeri örgüt kurulmasından yana. BAB bu yıl sonunda Londra'dan Brüksel'e taşınacak. Böylece AT'nin siyasal örgütü ile askeri kolu aynı merkezde buluşmuş olacak. Fransa, BAB'ın zamanla NATO'nun yerini almasını tasar- lıyor. İngiltere ise soruna daha değişik bir yaklaşım benimsi- yor. Londra da BAB'ın daha ağırlıklı rol oynamasından yana. Ancak BAB'ın ortaya, NATO'nun alternatffi olarak çıkmasına karşı. Ingiltere'ye göre BAB, NATO'nun sınırla- n dışında (alan dışı) olduğu için müds^gle edemediği bu- nalımlarda kullanılacak bir tür yede! y :ç olmalı. Avrupa'- nın savunmasında NATO ve ABD'nin oynadığı rol devam etmeli. Peki BAB, NATO'nun müdahale edemediği bunalımlara nasıl müdahale edecek? Hangi askeri birtikleri kullana- cak? NATO birliklerini. Böylece Avrupalı komutanların bir NATO, bir de BAB ol- mak üzere iki şapkası bulunacak. NATO'nun sınırları için- deki faaliyetlerde NATO, alan dışı müdahalelerde BAB şapkası kullanılacak. Tartışmada Almanya Fransa'nın yanında; Hollanda, ftal- ya gibi ülkeler de ingiltere'nin yanında yer alıyorlar. BAB'a üye olmayan Türkiye ise NATO'nun rolünün azalıp BAB'ın ön plana çıkmasına sıcak bakmıyor.. Gündemde olan diğer bir konu da Fransa ile Almanya'- nın önerdikleri "Avrupa ordusu." Bu projeyeilişkinşirndi- ye kadar bazı Alman ve Fransız birliklerinin gösterlş için düzenledikleri birkaç tatbikatın dışında herhangi bir ilerle- me kaydedılmiş değif. Üstelik Ingilizler Avrupa ordusu konusunda pek hevesli değiller. Bu ordunun bağımsız bir güç olmak yerine NATO komutanlığına bağlanmasını ter- cih ediyorlar. ABD'nin Avrupa'daki askeri varlığının en ait düzeye inmesini isteyen Fransa ise NATO'dan bağımsız bir Avrupa ordusu oluşturulmasından yana. Peki Fransa, Almanya gibi bir süpergüce karşı gerek AT içinde gerekse BAB ya da Avrupa ordusunda tek başına dengeyi sağlayabilir mi? Yoksa ABD'nin hegemonyasın- dan kurtulacağım derken bu kez Almanya'nın hegemon- yası altına mı girer? O da ayrı bir sorun. ingiltere bu konuda daha temkinli birtutum içinde görü- nüyor. Avrupa'da Amerikan varlığının, Almanya'ya karşı denge unsuru oluşturacağını düşünüyor. ABD de doğal olarak NATO'nun Avrupa'nın savunmasında önemli rol oynamaya devam etmesi gerektiğini öne sürüyor. Ama kime karşı? Sovyetler Birliği'ne karşı kurulmuş olan NATO, soğuk savaş döneminin Balkanlar'da olduğu gibi çok daha deği- şik nitelikteki bunalımları ile baş edebilmek için önemli yapısal değişiklikleri gerçekleştirmek zorunda. Ağustos ayında hayata geçirilmesi beklenen NATO "Çevik Gücü" bu konuda atılan ilk adım. Yugoslavyada patlak veren bunalım, NATO'nun ger- çekleştirmek zorunda olduğu yapısal değişikliği de gûnde- min birinci maddesi haline getirmiş durumda. LE FIGARO'nun yorumu: Türkiye yakında önde gelen güç olacak MİŞEL PERLMAN PARİS - Le Figaro gazetesi, dünkü sayısında, Türkiye'nin yakın gelecekte "öode gelen bir güç" halinde geleceğini vurgu- layarak "Ankara'nm, 3. Dünya'nın kavşak noktasında- ki stratejik pozisyonu"na dik- kat çekti. Fransa"nın önde gelen sağ eğilimli gazetenin Annie Krie- gel imzalı yorumunda. "Tür- kiye'nin hızla. gelecek y üzyılın başında sahip olacağı statüye ulaşmakta olduğu" kaydedil- di. Ankara'nın önemınin vak- tiyie general De Gaulte tarafın- dan iyice anlaşıldığına işaret edilen yazıda, sosyalist Cum- hurbaşkanı François Mitter- rand'ın. •'uluslararası otoritesi- nin azaldığı bir sırada, geçen nisan ortalarında, nihayet An- kara ile İstanbul'a gitmeye va- kitbulduğu" ifade edildi." Yazar Annıe Knegel, Tür- kiye'nin Körfez savaşı sırasın- daki rolü ile geçen 8 mayıstan beri. Avrupa Konseyi'nde ba- kanlar komitesi döner başkan- lığını almasının da Fransız Cumhurbaşkanını "teşvik et- miş olabileceğini" öne sürdü. Gezi sonucu. Paris ile Ankara arasındaki ekonomik ve kültü- rel ilişkiierin pekiştirildiği gö- rüşüne yer verilen yorumda, Fransa'daki Türk toplumu- nun 30(MO0 bin dolayiannda olduğu belirtildi. Kriegel'in "genekte sakin. çaltşkan, birieş- miş" şeklinde tanımladığı bu toplumun "vatansever" ve "dımlı Müslüman" tarafı da vurgulanarak mensuplannın zamanla ülkelenne döndüğü belirtildi. Yorumda. "PKK'nın kent örgütünün terörist eylemlerT'ne karşın Türkıve'nın büyük kentlcnndc. "Kürtlerle Türkler arasındaki gerginlik şasılacak kadar zayıf denildi. Türkiye'nin AT. Akdenı/ ve Balkan bölgelerindeoynayabı- lcceğı rolün dc irdelcndığı ya/ı- da. Ankara"nın AT've tam uyclık başvurusunun "•belirli bir süre kabul edilebilir ara an- laşmalara doğru geiişebUeceği" değerlendirmesi yer aldı. Ankara'nın Balkanlar'daki bunalımda ise "Hıristiyan- İslam sınır aniaşmazlığr yara- tabilecek hiçbir girişimde bu- lunmadığı için Türkiye'yi öven Annie Knegel, yazısında Türki cumhuriyetler konusuna da yer verdi. Başbakan Süleyman Denû- rel'in son Orta Asya gezisinde "büyûk bir gefeceğe sahip bir iş- birl^inin ilk temeUerini atügı- na" dikkat çeken Le Figaro, "Batı'nın, bunda, sadece İran veya Afgan Islamına karşı ya- rarlı bir kalkan görmesi yazık olur" dedi. Yaada aynca, Ka- radeniz bölgesinde. Türkiye'- nin "verimli bir işbirliğini teşvik edebilecegi" kaydedildi. Dışişleri açıkladı PKK Lübnan'ı terk etmeli ANKARA (Cumhuriyet Bû- rosu) - PKK'nın Suriye deneti- mindeki Bekaa Vadisi'nde bulunan Helve Kampfnı bo- şalttığı yolundaki haberler, Dışişleri BakanlığYnca da doğ- rulandı. Ancak bakanhk Söz- cü Vekili Ferhat Ataman, Lübnan hükümetinin de ko- nudan sorumlu olduğunu ve ıcröristlerin Lübnan'da bulu- nup bulunmadığının önem ta- şıdığını söyledi. Ataman, bir soruyu yanıt- larken. alınan birçok duyu- mun Helve Kampı'nın boşal- tıldığı yönünde olduğunu, ancak Lübnan'da PKK terö- risilerinin halen bannması ola- sılığından kaygı duyulduğunu ifade etti. Ankara'nın bu ko- nuya ilişkin olarak. Suriye ile temaslannı sürdürdüğünü be- lırtcn Ataman, Lübnan'da PKK'nınbannması durumun- da Türkıye'nin bekientilerinin .ısl.ı karşılanmayacağını açık- ladı. 4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear