Catalog

1-BMAYIS1992PAZARTESİ CUMHURİYET Büyükbaş geçit resmi Colorado'nun Demer kentinde yapılan tarih haftası kutlamalarına katılanhay>an yetişfiricileri, kentin ana caddelerini danalamla dolaştılar. Bu gelenek bölgede yiiz y ıldan beri yapılıyor. (Fotoğraf: AP AA) 'Kurtar gölü Baba' ANKARA (AA) - Gölbaşı Bele- diye Başkanı Erdal Eren. Mo- gan Gölü'nün kurtanlması içın 40-50 kişilik grupla birlikte "Kurtar Gölü Baba" sloganıy- la Başbakanlığa yürüyeceğini bildirdi. Eren, Ankaralılann arka bahçesi sayılan Mogan Gölü'- nün her geçen gün >ok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı- ğını önesürdü. Gölün kurtanlması için ön- ceki hükümet döneminde 40 milyar lira para aynldığının bil- dinldığıni, ancak bugüne kadar 40 lira dahi harcanmadığını be- lirten Eren, 'Tek çaremiz, du- rumu Sayın Demirel'e arzet- mek' dedi. SAYFA 17 Güney Kore'de hükümet karşıtı gösteriler ğ , yp durmâk bilmiyor. Geçen hafta sonunda da binlerce öğrericl, başkent Seul'de protesro > iiAyüşû \ aptı. Polisin. göstericileri dağıtmak üzere göış aşı bomba atması ü/erine oldukları vere oturan öğreociler, yüzlerini ceket »e ellerijle kapatarak, bombanın etkisinin geçmesini beklediler. (Fotoğraf: RELTER) Ne kadar rüzgâr, okadar kupa Amerika Kupası için \ arışan İtalya temsilcisi İl Moro (arkaplanda)ve America 3, San Diego açıklarında mücadete ediyor. 7 etap üzerinden > apılan yarışlarda. America 3 rakibine 1-Oüstünlük sağlamışdurumda. (Fotoğraf: AP AA) HABERLERIN DEVAMI GÜNCEL Ermenistan yeııi Israil • Baştarafı 1. Sayfada saatte seçim otobüsüyle Kırıkkale'ye hareket edecek. Araç telefonuyla söyleşiyoruz. Tabii konu, Şuşa iie Karabağ. Önceki günkü hükümet açıklamasıyla Başbakan t/e yardımcısının demeçleri, "çok kararlı bir tutum" sergili- yor. "Toprak ihlalini" kabul etmeyeceğimizi, Karabağ'ın "meşruiyetini ne olursa olsun sağlayacağımızı" kesin dille ilari ettikten sonraki gelişmelerden, örneğin, BM Güvenlik Konseyi'nden beklediğimiz "müdahale" çık- mazsa ne yapabiliriz? İnönü: Şuşa eşittir Kuveyt Inönü soruyu hemen karşılıyor: "Sonuna kadar uğraşacağız" dedikten sonra müdaha- lenin olabilirliğiyle ilgili görüşlerin yoğunlaştığı şu sıra- larda tartışmalara yeni bir boyut getiren, yeni bir açıkla- ma yapıyor. önemsenecek bir örneklemeyle şu kısa yanıtı veriyor: "Ermenistan'la Azerbaycan, Birleşmiş Milletler'le AGİK'e üye. Ermenilerin toprak ihlalleri 'tıpkı Kuveyt'te olduğu gibi kabul edilemez. Sınır değişikliği olmaz, ola- maz". Kuveyt'te olduğu gibi?... Körfez bunalımında BM Gü- venlik Konseyi'nin bir dizi kararıyla uygulanan siyasal ve askersel önlemler ortada. önceki gün Azerbaycan'la birlikte BM'ye başvuran Türkiye, acaba gelecekteki yaptırımlarını bu örneğin sı- nırlarında ya da içeriğinde mi görüyor? Galiba daha son- ra belirginleşecek bir irdeleme yapıyor inönü. Ankara, Azerilerin Ermenilere karşı yeterince savaş- madığı kanısında. Şuşa'da durum, kenti ele geçiren Er- menilere Azerilerin birden karşı saldırıya geçmesiyle değişiyor. Kuşkusuz Ankara önceki geceyarısı rahat ne- fes alıyor. Bu nedenle İnönü dün sabah sakin bir sesle, "Azeriler toparlanmış görünüyorlar. Oradaki savunma en etkili şey. Savundukları zaman mesele kalmaz" diye- rek hükümetin kafasındaki olayı daha fazla boyutlandır- mayacak ana unsuru açıklıyor. "Mukavemetimiz var" Ne var ki, Başbakan Vekili konuşurken yine çok dikkat- li. Kuveyt bir örnekse, Ermenilere karşı da Irak a kullanı- lan yaptırımların gündeme gelmesi gerekiyor mu? İnönü doğrudan yanıtlamıyor. Sadece, "Yani önceki gün durum öyleydi" demekle yetiniyor. Ya, önce Azerilerin son dayanağı Şuşa'nın işini görür- ler ve sonra, silahlarını Nahcıvan'a çevirirlerse? inönü, "Hepsine karşı 'mukavemetimiz var1 . Göreceğiz " diyor. Bir yandan da uluslararası diplomatik girişimler sürü- yor. inönü BM'ye daha yeni başvurulduğunu belirttikten sonra, sonucun "birkaç gün içinde alınacağını" öne sü- rüyor. Başbakan Demirel ise hareketinden önce Esenboğa- da Cumhurbaşkanı Vekili Cindoruk'a, "Aşkabat'ta çıka- cak bildiriye Karabağ la Nahcıvan sorununu aldıracağı- nı" söylemiş. Dün sabahki ilk haberler bu girişimimizin başarılı ola- cağını gösteriyor. Onemli diplomatik gelişmelere sahne olan başkent Ankara'da bir başka manzara dikkatleri çekiyor. Inönü- nün başkanlığında önceki gece toplanan 32 üyeli Bakan- lar Kurulu'na ancak 12 bakan katılıyor. İnönü dün sabah Kırıkkale'ye, sorunla doğrudan ilgili Savunma Bakanı Ayaz ise Çankırı'ya hareket ediyor. Dı- şişleri Bakanlığı'nda in cin top oynuyor. Cindoruk'a sor- dum. Gerekirse MGK'yı toplantıya çağıracak olan Cum- hurbaşkanı Vekili'ne son gelişmelerle ilgili tek satır bilgi verilmemiş. Bir başka duyuruma göre, inönü'nün Bakanlar Kuru- lu'ndan sonra okuduğu metin, Demirel'in Türkmenis- tan'a hareketinden önce "kaleme alınmış", hatta İnönü bir yerine el yazısıyla bir cümle eklemiş. Öncelikle yanıtlanması gereken bir soru takılıyor akıl- lara: Karabağ mı, yoksa seçim mi daha büyük? Evot, hangisi ? • Baştarafı /. Sayfada yıllardan ben, hem dışandan hem içeriden sağladıklan mo- dern silahlarla kuvvetli bir vu- rucu güç oluşturmuşlar ve bu silahlan etkili şekilde kullana- bilecek birlikler eğitmişlerdir. Kısacası, Ermeniler para ve si- lah yardımı görmüşler. içerde Rus depolanndan silah çalmış- lar, gaspetmişler veya satın aî- mışlardır. Rus yöneticilerinin Kara- bağ'ın bağımsızlığını destekle- meleri, siyaset mantığına uygun gelmemektedir. Böyle bir duru- mun Rusya Federasyonu'nun- da aynı yolu seçmek isteyen birçok azınlığa emsal teşkil ede- ceği açıktır. Ermenı saldınsına karşı ne yapılabilir, Türkiye ne yapabi- lır? Silahlı müdahale hariç Tür- kiye'nin bütün yollan denemesi ve zorlaması gerekir. BM, AGİK. NATO, Avrupa Kon- seyi gibi dünyada banşın k o runmasıyla ilgili ve yükümlü uluslararası kuruluşlar hareke- te geçirilmelidir. Aynca Erme- niler üzerinde nüfuz sahibi olan, ABD başta olmak üzere dış güçler de devreye sokulmalı- dır. Bunlardan ayn olarak, Türkiye'nin, hem devlet hem de millet düzeyinde. daha açık me- sajlar vermesi lazımdır. Tür- kiye'nin ve Türkler'in Ermenis- tan üzerinde etkin şekilde kulla- nabilecekleri ekonomik, coğra- fi, stratejik, siyasi ve başka pek çok kozu vardır. Bir yandan banş çabalannı sürdürürken diğer yandan artan dozda bu kozlann kullanılması lazımdır. Alınacak kararlarda ve uy- gulanacak yaptınmlarda dik- kat edilecek husus, sağlam veri- lere ve bilgilere sahip olunması- dır. Türkiye'yi, istemeyerek de olsa herhangi bir maceraya sü- rüklememek ve konuyu bir Müslüman-Hıristiyan konusu haline asla getirmemeye özen göstermek şarttır. Böyle bir du- rumda Batı'nın nasıl çifte stan- dart uyguladığı ve nasıl önyar- gılarla harekeı ettiği geçmiş örneklerle bilinmektedir. Kısa- cası haklı davada haksız duru- ma düşmemek önem taşır. Erivan geleceğini yok ediyor Gözler BMVe çevrildi Baştarafı 1. Sayfada runun sonucunu beklediklerini belirterek,"BM Güvenlik Kon- seyi'nin önemli işleri var. Önce saldınlan durdurmalı. ateşkes sağlanmalı. Oraya temsilci gön- derilmeli. Güvenlik Konseyi dünya gücü, artık böyle şeylere izin vermeyecektir"dedi. İnönü Kınkkale'de gazetecilerin soru- lannı yanıtlarken de fütuhat devrinin geçtiğirü vurguladı ve "Türkiye sorunun banşcı yol- lardan çözümü için bütün gü- cünü harcamaktadır" diye konuştu. Karabağ'daki çatışmalan so- na erdirmek için haziran ayında toplanması beklenen AGİK Karabağ Konferansı Başkanı İtalyan Mario Raffaelli, Türki- ye ve Azerbeycan'ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'n- deki ortak girişimine destek verdi. RafTaelli, Şuşa kentinde- ki son durumun soruna banşçı çözüm bulunması çabalannı daha "karmaşık" hale getirdi- ğini ve toplanacak konferansın önemini arttırdığını açıklaya- rak, "Son gelişmeler bölgedeki askeri durumu değiştirmiş olsa bile, sorunun siyasi unsurlan değişmemiştir" dedi. italyan Dışişleri Bakanı Gio- vanni de Michelis'in yakın ar- kadaşlanndan olan ve Mozam- bik, Somali gibi kriz bölgelerin- deki sorunlann çözülmesinde OLAYLARIN ARDINDAKI GERÇEK UBajtarafı l. SafyaJa Güvenlik Konseyi'nin tutumu ne olacaktır? Hukuk açısından Güvenlik Konseyi'nin elinde çeşitli ola- naklar bulunmaktadır. Haber sütunlannda sayılıp döküldüğü için bunlann üzerinde durmaya- cağız. Ancak Güvenlik Konse- yi'nin tutumunu belirleyecek en önemlietkenin Vaşingıon'un tu- tumu olduğu biliniyor. Amerika'da baskanlık seçim- lerinin yaklaşması birtakım den- geleri etkiliyor; çünkü seçimler- de Ermeni lobisinin ve seçmeni- nin ağırlığını hesaplamak aday- lar için kaçımlmaz bir yaklaşım sayüıyor. Sayın Bush'un Kafkas- ya 'da yaşanan dramt A merikan başkanhk seçimlerinin iç göster- geleri bakımından değerlendir- mesi olanak dısı değildir. Jç içe geçmiş görünen ilişki- ler yumağında, Birleşmiş Millet- ler hukukunun ne ölçüde işler- likr kazanarak Karabağ'ı güven- ce altına alabileceğini önümüz- deAı günlerde göreceğiz, * * • önemli rol oynayan Raflaellı. "Türkiye ve Azerbaycan'ın BM Güvenlik Konseyi'ne yap- tığı girişimler" konusundaki bir soruya karşılık, kendisinin ge- nel olarak AGİK ilkeleri çerçe- vesinde olan ve siyasi çözüme yönelik her türlü girişimin ya- nında olduğu yanıtıru verdi. Geçen pazartesiden beri kon- feransla ilgili olarak Rusya, Azerbaycan, Ermenistan hükü- metleri ve Karabağ'daki top- lumlann temsilcileriyle görüş- melerde bulunan RafTaelli, İran'ın girişimiyle imzalanan ateşkese uyulmamasını "üzün- tüyle" karşıladığını belirtti. AGİK Kıdemli Memurlar Komitesi'nin 24 martta aldığı karar uyannca aralannda Er- menistan, Azerbaycan, Türkiye yanında sekiz ülkenin de yer alacağı Karabağ Konferansı, Misk'te haziran ayının ortala- nnda toplanacak. Konferansın takvimi, çalışma biçimleri ve Karabağ bölgesi temsilcilerinin konferansa nasıl "ilişkilendiri- lecekleri" 18mayıs'tayapılacak Sokaklar kaıı gölü • Baştarafı 1. Sayfada dayanarak verdiği haberde. aldıklan sonbılgıye gore Azer- Agdam yakınlanndaki Aske- ran'ın dün Ermenilerden alın- toplanüyla belirlenecek. Raffaelli, çatışmalann Kara- bağ'da olduğu için o bölgedeki toplumlann temsilcilerinin yer almasının sağlanması gerektigi- ni, ancak bu "ilişkilendirme- nin" ayn bir devlet statüsünde olmayacağmı belirtti. İtalyan Sosyalist Partisi parlamenteri olan Raffaelli, askeri çatışmala- nn engellenmesinin, ashnda si- yasi çözüme bağlı olduğunu belirterek. bölgedeki toplumla- nn insan haklanna uygun yaşa- malannın ve bölgeden aynlan mültecilerin geri dönmelerinin sağlanmasının çözüme bağlan- ması gerektiğini sözlerine ekle- Raffaelli, gelişmelere göre • Baştarafı 1. Sayfada sonra ortaya çıkabilecek duru- mu tckrar düzeltmek tehlikesi orta>a çıkabılcceğı içın söylü- \orum. BM süratle hareket etmczse ne yapmak lazım? Ncdense. bız basında bunla- ra çctc diyoruz. Eğer Ermenis- tan devletse çetelerden çok kendi silahlı kuvvetlerinin so- rumluluğunu taşımaktan ka- çınması gerekir. Ermenistan'a "Ben bunlan kontrol edemiyo- rum" deme fırsatını bile verme- memiz lazım. TV'de görünenler doğruysa tanklar. toplar var. Ermenistan silahlı kuvvetleri- nin bunlan kontrol etmesi la- zım. Ermeni güçlerinin. Azer- beycan topraklannda bir oldubitti mevdana getirmesine fırsat vermeyecek, daha süratli girişimleri düşünmek gerekir. En başta Rusya geliyor. Rusya bugüne kadar sorumluluğunu bilen bir devlet olarak karşımı- za çıkmıştır. 60 sene öyle yaşa- dık kendileriyle. Bu kendinden aynlan parçalann, silahlı çatış- baycan'ın Ermenistan sının yakınındaki Laçin bölgesinde durumun çok ciddi olduğunu ve Ermenilerin yoğun top ve roket ateşi sonucu bölgede bü- yük hasar meydana geldiğini söyiediler. Bakü'yle Laçin ara- sındaki haberleşmenin de kesil- diği kaydedildi. Azerbaycan Savunma Ba- kanhğTna dayanılarak önceki gece verilen haberlerde, Şuşa"- nın büyük bölümünün Azen güçlerin denetimine geçtiği bil- dirilmişıi. Ermeniler ise dün sabah vaptıklan açıklamada bu haben yalanlayara Şuşa'nın kendi kontrollan altmda oldu- ğunu bildirdiler. AA'nın Moskova kaynaklı haberine göre Azerbaycan Sa- vunma Bakanlığı'nın sözcüsü de dün sabah yaptığı açıklama- da. Azeri birliklerin Şuşa'ya gırmeye çalıştıklannı, çatışma- lann sürdüğünü, iki gündür mevdana gelen çarpışmalarda yüzlerce Azerinin yasamını yi- tirdiğini söyledi. AA'ya göre Savunma Ba- kanlığı'nın Enformasyon Dai- resi Başkanı Leyla Yunusova. dün Moskova'da düzenlediği basın toplantısında, Bakanhğı- nın önceki gece Bakü'de yaptığı "Şuşa'nın Ermenilerden geri alındığı" yolundaki açıklama- nın doğru olup olmadığı konu- sunda gazetecilerin ısrarlı soru- lanna yanıt vermedi. Moskovada dün basm top- lantısı yapacağı bildirilmiş olan Savunma Bakanı Gaziyev'in, Laçin'de durumun ciddileşmesi üzerine Bakü'ye döndüğü belir- tildi. Ermeni birlikler. Ermenis- tan sınınyla Karabağ arasında bir koridor açmak için iki gün- dür Laçin'e yoğun biçimde sal- dınyorlar. Çarpışmalara ilişkin diğer bir gelişmede Halk Cephesi, Dağ- lık Karabağ'daki Askeran ken- tinin, Azeri güçler tarafından ele geçirildiğini bildirdi. Turan ajansı. Agdam kentin- deki Halk Cephesi yetkililerine dığını ve şu sıralarda, bu kentin güneyindeki Nahiçevanik ka- sabasında şiddetli catışmalar meydana geldiğini kaydettı. Er- meniler, Askeran'daki mevzile- rinden Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ sınınnda bulunan Ag- dam kentini yoğun top ve roket- ateşine tutuyorlardı. TASS' haberine göre Dağlık Karabağ'daki yasadışı Ermeni parlamentosu, Şuşa kentinin Azeri güçler tarafından geri alındığı yolundaki haberleri ya- lanlayarak kentin Ermeni bir- liklerin denetiminde olduğunu öne sürdü. TASS'ın Ermeni Parlamen- tosu'na dayanarak verdiği ha- berde, Azerbaycan'ın Agdam kentinden Askeran kentine doğru çok sayıda Azeri tankı- nın ileriemekte olduğunu bil- dirdi. TASS aynca Hankent Havaalanı'nın Agdam yönün- den top atışma tutulmakta ol- duğunu da kaydetti. Ennenistan Cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan, Kara- bağ'da düzenlenen Ermeni sal- dınsı ile Ennenistan arasında mesafe koymaya çalışıyor. AFP'nin haberine göre Petros- yan önceki gece yaptığı açıkla- mada, "Karabağ'a uluslararası arabulucu heyeti gönderilmesi geciktiği için oiaylann hem Er- menistan'ın hem de Azerbay- can'ın kontrolünden çıktığını" öne sürdü. Azerbaycan Devlet Başkanı- vekili Yakup Memedov baş- kanlığındaki hükümet yetkilile- ri ile muhalefet temsilcilerinin önceki gece bir toplanlı yaptık- lan ve Ermeni saldınlannın durdurulması için bazı önlem- ler alınmasını kararlaştırdıklan bildirildi. Öte yandan Azerbaycan a baflı Nahcıvan özerk cumhuri- yeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, sınırda ateşkesin sağ- landığını ve durumun normale dönmeye başladığını söyledi. di konferansın toplanacağı tari- malara yol açmasının Türkiye'- hin daha öne alınabileceğini nin Rusya'yla olan ilişkilenni kaydetti. sarsacak nitelikte olduğunu be- lirtmekte yarar var. Ve özellikle Karadeniz'e kıyısı olanlann tü- müne, bu gelişmelerin gelecek- teki kendi inandıncılıklan ve uygar devlet olmanın ilk sınavı olacağını. dolayısıyla kendileri- ne düşen şeyin de bu çerçevede saldırgan tarafa dur demesini bildirmeieri ve o yönde hareket etmeleri lazım. Bir de bizim "müttefiklerimi- zi" uyarmakta yarar var. Bun- lar son zamanlarda çifte stan- dart uyguluyorlar. Bunlar yapılmıyor demek istemiyo- rum. Diplomatik girişimler dışın- da, sınırda birtakım birlikleri- mizin daha görülebilir, daha etkin bir şekilde bulunması gibi şeyler akla geliyor. Ermenistan böyle davrandığı sürece kendisine ileride yaşam hakkı yok gibi bir şeydir. Dik- katli olan taraf uzun vadede kazançlı çıkacaktır. Diyelim ki Karabağ'ı yuttu. Türkiye'nin bu gibi olaylarla düşmanlığını kazanmış olan bir Ermenistan'- ın çok dikkatli hareket etmesi gerekir, ama ne insanlar ne de devletler uzun vadeli düşünme- yi istemezler. Acer PC Alm, Olimpiyat Coşkusunu Yaşaym! Acer ile Barcelona >Q2 kapılan si7e de açıhyor 1 Mart- M Mavıstanhlen arası alacağınız bıradet Acer PC upn si2e bir kura numarflM \enlecek Bu numara ile buyuk vekılışe katılatak*ıni7 Ve kdzanırsanız, 1-5 Ağustos ta bu Liışkuvu pa\laşmak ıMedığınız bir kı^ıyle beraber Barcelona da jığırlanacaksınız E\ınızden ı;ıktığınız Jakıkadan itıbaren, butun uUışıın masraflanni7 bıze att TIME Dergısı nın rehberlen eşlığınde tam bır VlPgıbı yaşavacağınt? 5gU n4gece Luk*. VıstaF|t>rd transatlanhğınde, butun \emek ve ej*lenceliT s.171 beklıvor Barcelona Olımpıvatı nın en onemli karşilaşmalannın ve hnallennm bıletlen bı^den lfr \esurpnylcrde \ar Aldtğmi7 Acer IX" nın fatura^ının fotokopi'.ını en g 10 Hazıran 1992 tanhınde f|]mi7e geçect'*1 - >ekılde SeiT* Uluslararası Seni1 - Tıcaret ve Pa^arlama A Ş BahçeierSok \o 19 Mecıdıvekov adre*;ine, aı;ık adresıniT. \e \anımzda goturmek ıstedığıni7 kı^mın tam «idı ile birlikte postatavını/ \eva elden getınni7 12 Hazıran 1*^2 ^unu Noter hu/urunda vapılacak t;ekıhşte ka/ananlar Kısın voluvla \ı- kendılenne dt>ğrudan bıld]nmle«KiMan«uaktır NOT: Volculuk ıc^n gerekİı pa^ıpırt \e \ı/e lemını kazananın -«orumluluğıjndadır AceR SL kamc&nvi M# Pfarvy} Attff* Get* iftjdLrt^ı, tj* 3 <*>" '**2<ar\<- B flj 02 5''3607sayd ı GOZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafı 1. Sayfada mıştı. Başta Almanya olmak üzere bazı Batı ülkeleri şir- ketleri de Irak'a kimyasal silahlarda kullanılan zehirli gazlarsatmışlardı. Irak,' gayri safi milli hasılası'rvn yüzde 37.7'sini silah alımına ayırmıştı. Bu para, uluslarası silah piyasasının yüzde 12.1'lik bir bölümünü oluşturuyordu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Irak'ın Kuveyt iş- galinden sonra ambargo' kararı almıştı. Bu konseyin beş sürekli üyesi, ABD, Sovyetler, Fransa, Ingiltere ve Çin Halk Cumhuriyeti, dünya silah ticaretini de elllerinde tutan beş büyük devletti. Bu beş devletten, Sovyetler, Çin Halk Cumhuriyeti ve Fransa da Irak'a silah satmışlardı. Önce Iraka silah sat, sonra da ambargo koy! Bunlar hepyaşandı. Bugün Avrupa, tek bir pazar olarak bütünleşirken eski Sovyetler, Yugoslavya ve Türkiye'de etnik kargaşalar başlatıldı. Bu olguyu görmemek için gerçekten kör ve gerçekten sağır olmak gerekir. Bir yandan 'Türki cumhuriyetler' ile federasyon kurma projelerinden söz edilirken öte yandan da 'Türk- Kürt Fe- derasyonu modelleri gündeme getiriliyor! Kürt kartı' ile her zaman olduğu gibi yine Batılı hükü- metler oynuyor. Böyle bir ortamda, Ermeniler, Karabağ ve Nahcıvan'a saldırıyoriar. Dünya kamuoyu utanç verici sessizliğe gö- mülüyor. Bu ortamda Türkiye, Ermenistan'a askeri müdahaleye zorlanıyor! Böyle bir müdahale olursa Türkiye, bütün dünyadan gelen akıl almaz baskılarla karşı karşıya gelecek, büyük ojasılıkla Kıbrıs müdahalesinden sonra yaşanan o kanlı sürece yeniden sokulacaktır • • • 1975 Lübnan iç savaşından sonra dünyanın dört bir bu- cağına yayılan Ermenilerin bir bölümü uluslararası silah , ve uyuşturucu madde ticaretine karıştı. Fransa da uyuşturucu madde ve silah kaçakçılığı trafi- ği uzun yıllar Geotan Zampa adlı bir Ermeni tarafından yönetildi. Marsilya mafyası'olarak bilinen Zampa liderliğindeki bu grup Keşişyan, Vartanyan, Seferyan, Todetyan ve Na- zaryan adlı Ermeni mafya babalarından oluştu. 'Marsilya mafyası' nın avukatı Marsilya Belediye Baş- kanlığı da yapmış olan Fransa'nın eski içişleri bakanla- rından Gaston Deferre'ydi. 'Marsilya mafyası' ile ilgili bu bilgiler, Alain Laville adlı bir Fransız yazarının 'Yargıç Michel' adlı kitabında sergi- leniyor. Fransa'nın Nice kentinde yaşayan ve geçenler- de ölen ünlü İngiliz yazarı Graham Greene'in Suçluyo- rum' başlıklı kitabında da Fransız mafyası ile ilgili bilgiler yer alıyor. 1980 öncesi, Türkiye'ye yönelik silah kaçakçılığının bü- yük beyinlerinden biri de Henri Arslanyan adlı bir Erme- nidir. Arslanyan, 1984 yılında tutuklu bulunduğu İtalya'nın Trento kenti cezaevinde öldü. Arslanyan'ın 'Stibam' şirketi ile kimlerin ilişki kurduk- ları 'Trento dosyası'nda kanıtları ve teleks notlarıyla an- laşılıyor. Isviçre'nin Basel kentinde ortaya çıkarılan ve aralann- da Abdi Ipekçi ve Papa suikastı olayları nedeniyle ara- nan ülkücü eylemci Oral Çelik ve Ankara'da 7 TIP'li öğ- renciyi öldürmek suçundan sanık Ülkücü Gençlik Derne- ği Ikinci Başkanı Abdullah Çatlı' nın bulundukları uyuştu- rucu madde kaçakçılığı yapan çetenin bir ucu da Sasis Elmeciyan veSimonyan adlı Ermenileredayanmaktaydı. 'Basel Dosyası'çok ilginç ilişkilere de ışık tutuyor! Ermenilere, Batı ülkelerinden Lübnan üzerinden silah gönderiliyor. Silah kaçakçıları ve uluslararası Ermeni mafyaları -hiç kuşku yok- dünya silah pazarlarında yine eski kanlı ve kirli ticaretlerini sürdürüyorlar... Ders geçme sisteminde • Baştarafı 1. Sayfada ğü yeni sistemde. not- lar kalkıyor.yerine A. B. C. D. E ve F olmak üzere harfii değer- lendirme gelivor. Bunun )anı sıra bütünleme sistemi de kaldı- nlıyor ve yerine dönem sonun- da öğretmenler kurulu toplan- tısı gctiriyor. Bu kurulda öğren- cınin geçmesıne _va da aşnı dersleri bir sonraki öğretim vı- lında tekrar okumasına karar veriliyor. Toptan. bir soru üzerine de. Radyo Televizyon Yasası \e anayasada radvo televizyonla ilgili yeni düzenlemeler >apıl- ması durumunda kendilerine bir eğitim kanalı tahsıs edilme- sini istediklerini bildirdi. Ba- kanlığa bağlı Film Rad\o Tele- vizyon Merkezi'nin şu anda vayın yapmaya hazır olduğunu belinen Toptan. bu kanaldan "Açık Lise"uygulamasını baş- latabileccklerini ifade etti. Açık Lisc uygulamasının özellikle Türki cumhurnetleFe vönclik düşünüldüğünü anımsatan Toptan. "Ama Orta Asva Türk cumhurivetleri için iiso öğrciı- mınden önceTürkvenın öğrclıl- mcsi sorunu var. Bu sorun henüz çözümlenmiş değil' dc- dı. Toptan. cğıtinı kanalından özellikle teknık lisclere \önc!ık ya>ın vapılacağını sövlcdi. Erzincan depremi sonrası bölgeden öğretmen ve öğrenci göçünün vaşandığına dikkat. çeken Toptan. şö>le konuştu: "Erzincan'dan hâlâ 500 öğ- retmenin aynlma isteğı var. Ama biz. burava 550 >eni öğ- retmen \erdik. Temmuzda ihti- >aca göre \ine vereceğiz. Bizim beklediğimiz. okul vapımının ' gerçekleşmesidir. Biz. hcmen ' okul yapımlanna başlanmasını istiyoruz. Ancak. Ba\ındırlık Bakanlığı ısrarla Dünva Ban- kası kredisiyle vapılabileceğini söylüvor. Âma bakanlık ile Dünya Bankası arasında kredi anlaşmasıyla ilgili bir anlaş- mazlık var.Bu. beklenivor. Şu anda Erzincan'da okul temelle- rinin atılması. vatandaşların vardımıyla mayıs ayı içinde gö- rünür hale getirilmesı gerekir. Bu yapılmazsa. öğrenci ve öğ-- retmen kaçışını durduramavız. Burada okul yapımı için. bizim hcbapladığımız 75-100 mılvar' lira. Dünya Bankası. bııraya 3 tnlvonluk krcdi açıvor. Bunun 2OÖ-3OO milvar lırası da okul şapımı için düşünülüvor. An- cak. krcdi sorunundakı anluş- mazlık çÖ7Ülcmedığı içın. çalış- nıalar başlavamıvor".