14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 NİSAN1992ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Aydınlar Bıldirisi • ANKARA (AA) - Üniversiıe öğretim ve araştırma görevlileri ile yazar, ekonomist ve eski parlamenterlerin de aralarında bulunduğu bir grup aydın tarafından yayımlanan ve imzaya açılan ortak bildiride, "Yüce Atatürk'ün önderliginde, Türk düşmanlannın suratına çarptırılan Sevr paçavrasını gundeme getirmeye çahşan dış düşmanlara ve onlann işbirlikçileri olan hainlere yeter demenin zamanı gelmiştir" denildi. "Terör ve kavram kargaşası üzerine Aydınlar Bildirisi adı altında yayımlanan bildiride, "'Cumhuriyetin, miili birliğin, bölunmez ve parçalanmaz bütünlüğüne karşı, dış odaklarca tahrik edilen hainler tarafından girişilen saldırıların, milletin yuksek sabır ve metaneti zaaf telakki edilerek devam etıiği" vurgunlandı. Bildiride, terörun son birkaç yıl içerisinde yanlış uygulanan dış politikaların sonucu olarak yeniden ortaya çıktığı savunuldu ve bölücü guçlere karşı, siyasal yönetimlerin ve onlann kavram belirsizlikleri ile yaptıklan açıklamalann, siyasal liderlerin takındığı çelişik tutum ve davranışların milleti UzdüğU görüşüne yer verildi. Bakanlıklara atamalar • ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın uzun süre beklettiği atamalardan bir kısmı onaylandı. Başbakanlık ve çeşitli bakanlıklarda yeni atamalar yapıldı. Resmi Gazete'de yer alan atama kararlarına göre Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı'na Prof. Dr. Emre Kongar atandı. TPAO Genel Müdürü Özer Enginaydın, Murat Uzun, Birol Ertan, M.Selçuk Polat, Erdoğan Güçlü, Mehmet Okur ve Şevket Özügergin Başbakanlık Müşavirliği'ne atandılar. Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdür Yardımcılığı'na Neriman Tugal getirilirken Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar Yardımcıhğı'na Yalçın Burçak, Çevre Bakanlığı Müsteşar Yardımcıhğı'na Aytaç Bilgiç, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne Muhittin Özyardımcı, Köy Hizmetleri Genel Müdür Yardımcılığı'na Ahmet Ayhan atandılar. Köy Işleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Karal da görevinden alınarak bakanlık müşavirliğine getirildi. TBMM'de bugün • ANKARA (AA) - TBMM Genel Kurulu bugun saat 22.00'ye kadar çalışacak. Yarınki çalışmalarda üç ayrı yasa tasarısı ele alınacak. Danı^ma Kurulu'nun TBMM Başkanvekili Yılmaz Hocaoğlu'nun başkanlığında bugün yaptığı toplantıda benimsenen DYP grubu önerisine göre TBMM Genel Kurulu yarın saat 22.00'ye kadar çalışacak. Bu süre içerisinde "Çocuk haklarına dair sözleşmenin onaylanmasının uygun bulunduğuna dair tasan", "Sermaye piyasası tasarısı" ile "İstanbul kentinde yapılacak olimpiyat oyunları kanun tasarısı" görüşülecek. Dinçerler uçakta spazm geçirdi • İSTANBUL (AA) - Istanbul'dan Ankara'ya gitmek üzere Atatürk Havalimanı'nda bindiği uçaita kalp rahatsızlığı geçiren ANAP MUletvekili Vehbi Dinçerler, hastaneye kaldLrıldı. Eski devlet bakanlanndan Vehbi Dincerler, saat 08.00'de Anlara'ya gidecek THY'nin 108 sefer sayılı uçağına biad. Uçak kapısının kapınacağı sırada, aniden rahıasızlanan Dinçerler, arrLhılansla Yeşilyurt'taki Intemational Hospital'a kalanldı. Bu arada uçakta buluıan ANAP milletveküi Ceaı Kozlu ve ban milfctvekilleri, ilk miâcahaleyi yapacak Devlet Ha»\a Meydanlan lşlcmesi'ne ait ambulansın geckmesini eleştirdiler. öte yaaıian hastane yetkilileri, DLrçerler'in, kalbindeki rita bozukluğundan kajyıaklanan bir fenalık ge-^rdiğini, kalbinde bir sonn olmadığını bildirdiler. Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına ahnması için anayasal düzenleme yeterli mi? 'Fi9i anayasadüzeni aşılmak'• İHD Başkanı HeKaa: En ıyianayasa bile kötü bir uvgulayıcının elindeamacı dışında kullanılabüir. Demokrasiyi **bütün bo> utlanyla yaşama geçirememiş bizim gibi ülkelerde yaalı anayusa vanında bir defiilianayasa düzeni var. Bu düzen, uygula\ıcılann anlayışından kaynaklanıyor. • İnsan Haklan Vakfı Başkanı Önen: Açıklanan bu yeniden dü/enlemeler. insan haklan açısından ülkeyi lOyıllık süre içinde \ aııgın \eıine çeviren uygulamalar nedeniyle sıradan vatandaşlar tiirafıııdan da öğrenilen. bilinen gercekler haline gelmiştir. Bu nedcnle agklananlar bilineni tekrarlamaktır Türkiyc'nin son on yılda ge- rck ülke içinde gerekse dışında cn çok başını ağrıtan' sorun- larının başındd insan hakları ihlullcn gelıyor. Bu nedcnle loplumun tüm kesimlcrinde. ın^ın haklarına dayalt çağda^ bir anayasa oluşturulurken bu hakların taimın edici biçimde bclırlcnıp gihencc altına alın- maM konusunda görüş birliğı bulunuyor Koalısyon hükümetinin ü/crindc unla^lığı anayasanın değıştırilecek maddeleri sıra- lanırkcn. özellikle temcl hak ve özgürlüklerin sınırlandınl- masında •"soyut. genel ve ge- nış sınırlama nedenleri" terk cdiliyor. Bunun yerine hak ve özgürlüklcre ancak "özellikle- ri ölçüsundc sınırlama getirile- ccği" belırtilıyor. Yine bu çerçevede. anayasanın 19. maddesindc yapılacak deği- şikliklerle gözultına alınanlara avukallanyia görüşme ve sor- gulamaMnda avukatını bulun- durma hakkı sağlanıyor. Ay- nca gözaltı süresi gerek kişisel gerekse toplu suçlarda kısaltı- lıyor. Gözaltında kaybolma- larla ilgili olarak. bağımsız yargıca dılekçeyle başvurarak kişi güvenliğinin güvence altına ahnması öngörülüyor. Temel hak ve özgürlüklerin güvcnceye alınması konusun- da başka birçok düzenleme ve değışıklik planlanıyor. ancak özellemeye çalıştığımız bu de- ğişiklik tasanlan. yasalarda yasaklanmış olmasına karşın fıiliyatta önüne gcçilemeyen insan haklan ihlallenni orta- dan kaldırmayı hedefliyor. Yenı anayasada insan hakkı ve temel hak ve özgürlüklerin nasıl düzenlenmesi gerektıği konusunda görüşlennı aldığı- nız İnsan Haklan Derneği Genel Başkanı Nevzat Helva- cı, öncclikle anayasanın ve anayasa kadar önemli diğer temel yasalann demokratik bir içenğe kavuşturulması zo- runluluğuna dikkat çekiyor. Gerek 1982 Anayasası"nın ge- rekse demokratik yaşamı dü- NASIL BİR ANAYASA? HAZIRLAYANLAR: AÜTEVFİKBERBER TURAN YILMAZ zenleyen diğer yasalann insan haklannı \e temel özgürlüklc- ri oldukça sınırladığını ve ki- mi durumlarda kullanılmaz duruma gelirdiğini söyleyen Helvacı, "Oysa ba yasalar haklan ve özgûrlükleri güvence al'ına almak için yapdmalıdır- Sar. Özgûrlükleri sınırlandır- manın amacı onları belirli kişi, zümre ve sınıfların değil. her- kesin avrımsız >e eşit olarak kullanabilmesini sağlamak ol- malıdır. Hakların »e özgürlük- lerin kötüye kullanılabileceği ihtimaii, onlan ortadan kaldır- manın gerekçesi yapılamaz" diyor. Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına ahnması için yalnızca anayasa ve yasalan demokratik içeriğe kavuştur- manın yeterli olmayacağmı da \urgulayan Nevzat Helvacı şöyie konuşuyor: "Bunlann demokratik bir yaklaşımla uygulamaya ko- nulması ayn bir önem taşır. En iyi yasa bile kötü bir uygu- layıcınm elinde amacı dışında kullanılabüir. Demokrasiyi büıün boy utlanyla yaşama geçirememiş bızim gibi ülke- lerde yazılı anayasalann ya- nında bir de fiili anayasa düze- ni vardır. Bu fiili düzen, uygu- layıcılann anlayışından ve yaklaşjmından kaynaklanı- yor. Orneğin hukuk düzenine bakarsanız Türkiye'de işken- ce yasaktır, ama fiili durumda işkence bir sorgulama yönte- İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDtRGESt * der ki; "Yaşam özgürlük ve kişisel güvenlik her insanın hakkıdır" 13745 no.lu üyemiz EDAYÜKSEL BAYKAL 17 Nisan 1992 taıihinde Istanbul'da öldürüldtl. UNUTMAYACAĞIZ. ELEKTRİK MÜHENI)ISLERİ ODASI ISTANBULŞUBESt YÖNETtM KURULU DOGU ANfpOLUNUN HIKAYESI KURTLER (EKONOMİK VE SOŞYAL TARİH) MUSTAFA SÖNMEZ BÜTÜN KİTAPÇILARDA! BÜTÖN ÇIPLAKUĞIYLA DOĞU GERÇEĞİ M i! 5 1 i F 11 îMujıta K Ö R T r 'i ,« LİİTO 1 K 1 N C 1 s B ı n t Î ...m mniiiü L E R ÖSl'l lîliil1 B » S K 1 / # «V DOÜU ANADOLUNUN HİKAYESİ BİR arfcadaş KÜLTÜR MERKEZİYAYINIDIR. • Mithatpaşa Cad. 28 / A-C-D Tel : 434 46 24 • Fax : 435 60 57 Tek isteklerâe Damga Pulu rica olunur. KIRIKKALE İŞ MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1991 340 Davacı Ayşe Sacal vekili Av. M. Uğur Yıldınm tarafından da- valılar Sipahı Apartmanı Kat Malıkleri. SSK Genel Müdürlüğü ve dahili davalılar. Halil İbrahım Sipahi. Mehmet Kara. Zekeriya Yurılu. Yılmaz Karslı. Hülya Londoncu. Süleyman, Duman, Hüseyin Sipahi. İmmahan Karakaya. Osman Çağan. Mustafa Ekineı. Sultan Doğan. Nursel Doğanay. ZeynepTunç. H. Ahmet Soyipek. Ayşe Tunalı. Besin Eyüpoğlu, Fatma Tunalı, Neımin Güven ve Mehmet Çağlayan aleyhine açılan hizmet süresınin tes- piti davasının mahkememızde vapılan açık yargılaması sırasında; Dahılı davalılardan İmmihan Karakaşa. Hüseyin Sipahi ve Zeynep Tunç'a mahkemece gönderilen teblıgatın adresinde bulu- namadığı ve zabıtaca yapılan tahkikat neticesinde adreslerinin meçhul kaldığı anlaşıldığından bu defa davalılara ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olduğundan davalılar İmmihan Kara- ka>a. Hüseyin Sipahı ve Zeynep Tunç'un duruşmanın atılı bulı<n- duğu 20.5.1992 günü saat 10 00'da mahkemede hazır bulunmala- rı veya kendılerinı kanunı bir vekille temsil cnırmelen. gelmedik- leri takdirdc HUMK.nun 377 vc 213. maddeleri uyannca tahki- kata \e yargıianıaya vokluklannda devam olunacağı. da\a dılckçebi ile dahili dava dilekçesi ve daveüye yerine kainı olmak uzere ılan olunur. mi ve baskı aracı olarak yay- gın biçimde uygulanıyor." İnsan haklanyla ilgili so- runlann hemen çözümlenme- sini istcyen Hevzat Helvacı. "Filistin askısına asılmış bir kişiye, *bana süre ver' diyemcz- siniz. Ya da cesedi köpriinün altında bulunan insanın, artık sizden bekleyebileceği bir şey voktur. Bu nedenle hepimiz her zaman insan haklarına sahip çıkmalıvız, onu tüm topiumca vaşanır duruma getirmeiiyiz." diyor. Hükümetin demokratikleş- me konusunda geçen zamanı iyi değerlendirmediği kanısın- da olduğunu belirten Helvacı şunlan söylüyor: "Beklenen hızda adm atıl- mamışbr. İşkencenin önlenme- si için gözetim süresinin kısal- tılması bile tartısma konusu yapılıvor. Sağ olarak elc geci- rilebilecek birçok insanın öldü- rülmesi de yaşama hakkına yeterince önem verilmediğinin kanıtıdır. Devlet, hukuk dışına düşen kişileri hukuk düzeni içinde yargılayıp cezalandır- malıdır. Yargısız infazdan ka- çınmak, insan haklarına saygt- nın bir geregidir." İnsan Haklan ve Mazlum- lar İçin Dayanışma Derneği MAZLUM DER Genel Baş- kan Yardımcısı Süleyman Arslantaş da, değişiklikler ya- pılırken anayasalann toplum adına işlev gören çeşitli kuru- luşlara tamdığı yaşama. yü- rütmc ve yargı yetkıleri dikka- te alınarak başta anayas^ı olmak üzere ona dayalı ku- rum vc kuruluşlan düzenlcyen lasan ve maddelcr üzerinde de düşünülmesı gerektiğını vur- guluyor. Bugüne kadar ger- çekleştirilen anayasa değişik- liklerine karsın devlete. hukuk devleti formasyonu sağlana- madığını. belirgin bir hak ve hukuk teminatı getirilemedi- ğini belirten Arslantaş. "Sor- gu, yargı, eğitim-ogretim ve topyekûn insan haklarına iliş- kin dünkü ve bugünkü anaya- salar tarmin edici bir nitelik ortaya koyamamıştır. Ayrıca başından bu yana anayasa teh- dit altındadır. İmal edicilerinin denetim >e kommaları bir ya- na, canları istediğinde bütünü- nü ihlalleriyle yuz yüze gelin- miştir" diyor. Türkıye İnsan Haklan Vak- fı Başkanı Yavuz önen ise, koalisyon hükümetinin de- mokratikleşme paketinin kapsam olarak bir yenilik gc- tirmediğini savunarak. "Açık- lanan bu yeniden dü/enlemeler, insan haklan açısından ülkeyi on yıllık süre içinde yangın ye- rine çeviren uygulamalar nede- niyle sıradan tatandaşlar tara- fından da öğrenilen, bilinen gercekler haline geuniş bulun- maktadır. Bu rıedenle yeni açıklama bilineni tekraria- maktan öte bir anlam taşımı- yor" değeriendırmesinde bu- lunuyor. Uygulamalara bakıl- M. FATIH DINÇER (ElektrikMühendisi) 1955-18 Nisan 1992 Kavganla inancınla yaşama sevindnle yüreklerimizdesin YILDIZLI DÖNEM ARKADAŞLARIN ADINA MUTLU ÖZTÜRK VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Edirne Lisesi'ndcn Yetiscnler Derneği \e Edırne Lisesi Eğitim Vakfı kurucularjndan vakıf yönctim kurulu üycsi (EdirneLisesi l940Mc/unu) MUSTAFA ÖZTÜRK'ün vefatınıdcnn bırüzüntüyleöğrenmişbulunuyoruz. Merhuma tanndan rahmel. kederlı ailesine. yakınlanna. vakıf vedernek üelenmizebaşsağlığıdılenz. EDİRNE LİSESİ EĞİTİM VAKFI YAĞMUR ATSIZ YENİ DÖZENAMERİKA'NIN DIŞ MÜDÂHALELER TÂRİHÇESİ Eılcrı 3üfKH)TL A.PI ,,«i> Isleme adresı Çağdaş Yayıncılık ve Basın Sanayı A Ş Turkocağ( Caddesı. 39-41, Cağaloğlu, 34334 İSTANBUL Tel 5120505(20hat)-52601 17,Fax.526O1 17 . dığında hükümetin muhale- fctteymiş gibi vaatlerde bulunarak demokrasinin ve insan hakîannın yaşama geçı- rilmcsi önündeİci engellen aşmasına olanak bulunmadı- ğını belirten Önen, şunlan söy- lüyor: "Kamuoyuna ayrıntılı açık- lamalar yapılmadığı sürece bu konuda başkaca bir değerlen- dirme yapmaya olanak yok. Ancak 30 kasundan bu yana geçen süreyi Türkiye, eskisin- den pek farklı olmayan insan haklan ihlalleri ve hukuk dışı uyguiamalarına tanık olarak geçirdi. Yaşama hakkı yaygın olarak ihlal edildi. İşkence de- vam etti. Kitaplar, dergiler, gazeteler toplatıldı. Yazaıiar turuklandı. Kürt sonınunu çö- züme ka>uşturacak olumlu bir gelişme kay dedilmcdi, aksine, ciddi çatışmalara tanık olun- du." Avukatlara yeni haklar • TBB Başkanı Sav. hükü- metin demokratikleşmeçaba- lanna destek olmayı sürdüre- ceklerinı bildirdi. ANKARA (ANKA) - Adalet Bakanı Seyfi Oktay, barolann Türkıye'nın demokratikleşme- sıne katkıda bulunmayi sürdür- melennı isteyerek hazırladıklan Avukatlar Yasası'na cn büyük dcsteği barolardan gördükleri- ni bildirdi. Oktay. avukallann Hâkimler. Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK) temsil edilmesi ve barolann Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası aça- bilmclcrini savunduklannı. ye- ni yasa lasansında bu konuya yer verdiklerini söyledi. Türki- ye Barolar Birliğı (f BB) Başka- nı Önder Sa> da barolann hükümetin demokratikleşme çabalanna destek olmayı sür- düreceklerini belirtti. Adalet Bakanı Seyfi Oktay. hazırlamakta olduklan Avu- katlar Kanunu tasansıyla ilgili bir kez daha görüş alışverişinde bulunmak üzere bugün TBB Başkanı Önder Sav ile Ankara Barosu Başkanı Özdemir Ozok'u makamlannda ziyaret ederek bir süre görüştü. TBB Başkanı Önder Sav da etkın bir baskı grubu olarak ba- rolann sav-savunma-yargı bü- tünlüğünün sağlanması hede- finde çabalannı sürdürecekleri- ni belirterek barolann anayasa- nın idari bölümünden çıkanla- rak yargı bölümünde yer verilmesini istedi. Sav. Hâkim- ler. Savcılar Yüksek Kurulu'- nun bugünkü yapısının değişti- rilmesini yargı bağımsızlığı için şart koştuklannı bildirdi. Demokratikleşme tartışması Kadm, anayasada kendi yerini anyor • 1%2 Ana>asası. kadın-erkek arasında aynm gö/etmemek amacıyla kadının adını anmıyor. Kadın çevreleri. demokratikleşme programı çercevesinde. hükümetin kadın haklannı genişletip korumasını, bu amaçla da anayasa\ ı değiştirmesini istiyor. anımsatarak. "Bu. Medeni Ka- mm'da eşler arasında eşitliğe engel bütün hükümlerin kaldı- ruması anlammı taşıyordu. Yüce Medis'e verüecek demok- ratikleşme pogrammda konu- nun dikkate alınmaması kadmlar için hayal kınklığı ya- ratmıştır. Anavasamızda herke- sin cinsiyet aynmı gözetihneden kanun önünde eşit oMuğu ka- bul edüdiği hatde Medeni Kanun'da bu aynmauk kaldı- nbnanuşar. Demek ki. gend cşitiik ilkesi problemlerin çözü- münde etkiU ounamışn dıye konuşuyor. Anayasa değişikliğj çerceve- sinde anayasaya cinsler arasın- da eşitliği öngören özel btr hükmün koyulması gerektiğini belirten Prof. Çelikel'in şu dü- zıenkmenin yapılması önerisin- de bulunuyor "Kadın ve erkek eşit haklara sahipür. Kanun onlann her şey- den önce ailede . öğrenimde ve çalışrna yaşamında eşit duruma getirilmesı için gereklı önlemleri alır. Kadın ve erkek, eş değerli iş için. eşit ücret ıstemek hakkına sahiptir. Böyle bır fıkranın ana- yasada yer alması cinsler araa aynmcılığın hem ailede , hem öğretımde . hem de çalışma ya- şamında kakiınlrnası için kanunlann yapılması zorunlu- luğunu ortaya çıkaracaktır. Bu bakımdan bu değışıkliği çok önemli görüyorum. İsviçre ve Abnanya'da bu yolla başanya ulaşümışür." Prof. Dr. Necla Arat ise yeni anayasada kadın haklanru gü- vence altına almak için Türkiye Cumhunyeti'nin laiklik niteliği- nin özenle korunması gereküğj- ne dikkat çekiyor. Prof. Arat, uluslararası hukuk ve evrensel niteliklere uyumlu bir düzenle- me yapılarak. uluslararası planda kabul edilmiş olan söz- leşmelerin ulusal kadın pobüka- sına yansıülması gerektiğini belirtiyor. Yeni anayasanın güvencesi altında bir kadın-erkek eşitliği yasası hazırianmasını öneren Prof. Arat, bu yasada kadın- erkek eşıtliğini olgusal olarak sağlayacak kadınlardan yana, aynma ilkelerin belirienmesi ge- rektiğini. eşitliği bozan ve erkek- lerden yana aynmalık yaratan tüm yasa maddelerinin kaldınl- ması gerektiğiru söylüyor. Prof. Arat'ın bu konuda sa- vunduğu görüşler şöyle: "Kadırdann erkeklerin vesa- yeti alunda olmaktan çıkmalan- ru, yasalarda ve olgusal durumda gerçek bir birey olma- lannı sağlayacak, çağdaş, laik ve cinsiyetçilikten uzak eğitim ola- naklan, tüm kız çocuklan ve kadınlar için anayasa güvencesi- ne alınmalı, kadınlarda yüzde İOO okur yazarkk oranı sağla- yabilmek için olumlu aynmaiık yöntemlerinden yararlanmalı- dır. Kadınlann fizikseL cinsel ve ekonomik istismarlan önlenip her türden şiddete karşı korun- makn ve kadın cinselliğinin kitle iletışim araçlannda aşağda- yra bir biçimde bir araç olarak kullanıimaması sağlanmabdır. Kadınlann, siyasete ve tüm yönetim hizmetlerine etkin kaü- lımlannı sağlayabüemek için, tüm merkezi ve yerel yönetim organlannda, her ciıısn en az yüzde 4O oranında temsili ilkesi anayasa güvencesi alüna ahn- mabdır." SERPİLGLNDÜZ Hükümeıin demokratıkleş- me pakeıinde kadının adı var mı? Yeni oluşiurulacak ana- yasada kadın haklan nasıl güvencc altına alınabilir? 1982 Anayasası. kadın haklannı ye- terli düzeyde güvencc altına almiş mı' Kadın çcvrelen 1982 Anaya- sası'nın kadın vc erkek karşıan- tla "nölr" bir anayasa göriinümünde olduğunu belirü- yorlar. Her maddede "herkes". "lier vatandaş". "her kişi" gibi cinsiyeLsiz terimlcr kullarularak kuramdii cinslcrin cşitliği öngö- rüliiyor. Bazı görüşlere göre de nKvcui anayasa hiçbir hakkı ycıcrli düzeyde güvence altına almadıâ gibi kadın haklanna dayer\crmiyor. İ.Ü. Kadın Sorunlan Araştır- ma ve Uygulama Merkezi Başkanı Prof. Dr. Neda Arat, 1982 Anayasası'nın bütününde. kadın haklannı özgün bir biçim- de güvencc altına alacak ya da gelişürecck bir yaklaşım. kadın- dan yana olumlu bir aynmalı- ğın olmadığını söylüyor Prof. Araı. **Oysa olgusal durum ve kadınlaraı viizlerce yıllık geri bı- rakılmtslığı göz önüne alınınca bu türden bir olumlu aynmcılık anlay^ınm anayasa güvencesi altsıda hedeflenen geüşmeier sağianmcaya kadar yer alması önem taşıyor" diyor. Prof. Arat 1982 Anayasası'nın kadın ve er- kek karşısında "nötr" bir anayasa göriinümünde oldu- ğunu belirterek. şu noktalara dikkat çekiyor: "1982 Anayasası'nda. kadının gcrek ailede ana olarak. gerekse calısma yaşamında küçükler, bcdeni ve ruhi yetersizliği olan- larla bırlikte özel olarak korun- ması türünden bir yaklaşım gözc çarpmaktadır. (Mad. 5O) Buradaki korumaalık za- yıf. eksik. yetcrsiz olanın korunması anlamına gebp. söz konusu nite- likler 82 Anayasası' nın felsefe- sindc içkin kadın imajıru yansıtmaktadır. Esasen tüm mcıinde kadın sözcüğü yalnızca bir kcz bu özel korunma bağla- mında geçmektcdir." Kadın hareketinin içinde yo- ğun pratiği olan bir avukat olarak sorulanmızı yanıtladığını söyleyen Canan Arm, 1982 Ana- yası'nın hiçbir hakkı yeterli düzeyde güvence altına almadı- ğı gibi kadın haklanna da hiç yer vermedığıni belırtıyor. Ann. "Yalmzca. dil, din, trk \e diğer aynmlar gibi cinsiyet ayrmu ol- makstzm yasalar önünde eşıtük- ten söz etmektedir. Ama, o da uygulanmamaktadr'1 diyor. Yeni oluşturulacak anayasa- da kadın haklan nasıl güvence altına alınabilir? Demokratikleşrnenin teme- linde bütün insanlann eşjt haklardan yararlanması ilkesi bulunuyor. Konuyla ilgili görüş bildiren kadın çevrelcri. hükü- metin demokratikleşme pake- ıinde kadının adının görülme- mesira. demokratikleşrnenin gerçekleşmesınde en büyük en- gel oluşturduğuna dikkat çeki- yorlar. Prof. Dr. Aysd Çeükel, "Hükümet programında, Paris Şaru'run yanında Kadınlara Karşı Aynmahğın Kaldınlması Sözfcşmesi'nin hayata geçirile- ceği ve bu dönemde dönem hükümetinin koyduğu çekince- lerin kaldınlacağı açıklandığını TÜSIAD'ın anayasa önerileri hükümette 'Semlikal hükümlerotoriter'İstanbul Haber Servisi- TÜ- SİAD. hazırladığı anayasa de- ğişıklığı önerilerini hükümete sundu. "Yeni Bir Anayasa İçin" başlıklı raporda. "Cumhurbaş- kanının 1982 Anayasası'ndaki konumundan, parlamenter reji- min klasik mantığındaki yerine çekilmesinin can alıeı nokta" ol- duğu savuldu. 1982 Anayasa- sı'nın demokratik ve katıhmcı olmayan koşullarda hazırlandı- ğı savunulan raporda, temel hak ve özgürlükler konusunda. 1982 Anayasası'ndan "esaslı bir kopuş gerektiği" ifade edildi. Raporda. mevcut anayasanın toplusözleşme ve greve ilişkin hükümlerinin "otoriter ve anti- sosyal bir zihniyeti yansıttığı" ileri sürülerek. "Siyaset ve da- yanışma yasakları, sendika faa- İiyetini daha başından cerdere içine sokmaktadır" denildi. Radyo ve televizyon yayınla- nndaki devlet tekelinin de kal- dınlması önerilen raporda. YÖK yetkilerinın planlama. koordinasyon vc denetim ko- nulanyla sınırlandınlması ön- görüldü. TÜSİAD. genel. so- yut ve çerçeve niteliğinde kural- lara yer verilmesi istenen yeni anayasanın aynntılı ve kap- samlı olmamasını önerdi. TÜSİAD tarafından Prof. Dr. Erdoğan Teziç. Prof. Dr. Sait Güran. Prof. Dr. Yıldız- han Yayla. Prof.Dr. Köksal Bayraktar. Prof. Dr. Devrim Ulucan. Prof. Dr. Bülent Ta- nör. Doç. Dr. Fazıl Sağlam. Doç. Dr. Süheyl Batum ve Doç. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu"- na hazıriatılan değışıklik öneri- lerinin toplandığı rapor, geçti- ğimiz günlerde hükümete sunuldu. Önerilerin hazırlan- masında parlamenter sistemin csas alındığı raporda. cumhur- başkanlığı görev süresinin 5 yıla indirilmesi ve bir kişinin iki kez cumhurbaşkanı seçilebilmesi gündeme getirildi. Cumhurbaş- kanlığı seçiminde. üçüncü tur- da aranan üye salt çoğunluğu şartının. beşte üçe çıkanlması gerektiği savunulan raporda. cumhurbaşkanının göreve baş- lama andına "tarafsızlık içinde görev yapmayı" vurgulayan bir nitelik verilmesi öngörülüyor. Cumhurbaşkanının görev ve yetkılerine de önemli kısıtlama- lar getiren öneri paketinde. şöy- le denildi: "Öncelikle, cumhurbaşkanı- na aktif politikaya karışma ya da raüdahale etme sonucu doğu- rabilecek y etkilerin tanınmama- sı gerekir. Çünkü bu rür yetkiler, yürütmf içinde Bakanlar Kurulu >e giderek de meclisle çatışmaya yol açar. Öte yandan. cumhur- başkanına geniş yetkiler verildi- ğiride, kendisinin meclisteki çoğunluğun desteğine sahip ol- duğu durumlarda, güçlü yetkile- ri ile daha da güçlenerek aktif politikanın belirleyicisi dununu- na gelme olasılığı vardır." TÜSİAD'ın anayasa değişik- liğı önerilerini topfadığı rapor- da, radyo ve televizyon yayıncı- lığındaki devlet tekelinin kaldı- nlması: anayasada, bu alanda denetim, gözetim ve ruhsat iş- lemlerini yapacak özerk bir ida- ri kuruluşun temel esaslannın düzenlenmesi öngörüldü. Üni- versite kurmak konusunda da devlet tekelinin kaldınlması önerilen raporda, "Yüksekög- retimin özerkliğini zorlayan yö- netim ve yönlendirme yetkilerine sahip Yüksek Öğretim Kurulu (YOK)" yenne: yükseköğretim kurumlan temsilcilerinden olu- şan planlama. koordinasyon ve deneiım görev leriyle sınırlı bir "Yükseköğretim Planlama, ko- ordinasyon \e Denetleme Kuru- lu" oluşturulması istendi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear