23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1S ŞUBAT1992 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sargın: SBP surmeli IANKA (lzmir) • I Türkiye Işçi Partisi üderlerinden ve kapaülan TBKP'nin Genel Başkanı Nihat I Sargın, Sosyalist Birlik I Partisi'nin (SBP) mutlaka varhğını sürdürmesi gerektiğini söyledi. TİP'in 31. kuruluş yıldönümü nedeniyle tzmir'de eski p>artilerin bir araya geldiği yemekte lconuşan Nihat Sargın, SBP'nin eski TtP ve kapatılan TBKP'nin devamı olduğuna işaret etti. Sargın, TİP'in 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde lcapatılmasına karşın "parti kapatma" ilc "partililik" anlayışraın sona ennediğini söyledi. Anayasa Mahkemesi'nin karanyla kapatılan TBKP'nin Genel Başkanı Sargın, Türkiye'de son günlerde bol bol demokrasiden söz edildiğini, ancak kendi açısından somut değişiklikler görülmediğini sözlerine ekledi. Çevre komisyonu • ANKA (Ankara) - TBMM'de çevre sorunlannı araştırmak ve çözüm yollannı saptamak üzere kurulan araştırma komisyonunun üyeleri belirlendi. Resmi Gazete'de yayımlanan TBMM kararına göre DYP Isparta Milletvekili Ertekin Durutürk'ün başkanlıgını yapacağı çevre komisyonunda başkanvekilliğini ANAP'h Rasim Zaimoğlu, sözcülüğünü RP'li Musa Demirci, kâtip üyeliği ise SHP'li Atilla Mutman yapacak. Komisyonda DYP'den Haydar Baylaz, Cavit Erdemir, Doğan Baran Ue Şinasi Altıner, ANAP'tan Leyla Yeniay Köseoğlu ile Yusuf Pamuk, SHP'den ise Ziya Halis üye olarak görev alacak. Sağlık harcamalan • ANKA (Ankara) • MİUetvekillerinin yaptığı aşın sağlık harcamalanrun önüne geçemeyen Meclis, bundan sonra yalnızca "sözleşme" imzaladığı sağlık kuruluşlanndan hizmet satın alacak. TBMM Başkanhk Divanı zonınlu olmamasına rağmen küçük müdahaleler için lüks hastanelere başvurulmasının önüne geçmek için her hastaneden hizmet almak yerine, yalnızca "sözleşme" imzaladığı hastanelerle çalışmayı kararlaştırdı. TBMM Grup Idare Amiri Burhan Kara bu nedenle hastanelere yazı göndererek bir yıl siireyle kendileriyle "sözleşme" imzalamayı istediklerini bildirdi. TBMM'nin ıstediği şartlarda sözleşme imzalamayı kabul eden hastaneler bir yıl boyunca yapılacak müdahaleler için fıyat bildirecek. Fiyatta anlaşılamayan hastaneden hizmet satın alınmayacak. Milletvekilleri de yalnızca sözleşme imzalanan hastanelerde tedavi olabilecekler. An ve rîca genelgesi • AA (Ankara) - Başbakan Süleyman Demirel, yayımladığı genelgeyle Başbakanhk ve bakanhklar arasındaki yazışmalarda, yazılann sonunda yer alan "arz-rica ederim" ibaresinin kullanımına açıkhk getirdi. Başbakan Süleyman Demirel imzasıyla ilgili bakanhklar ve kuruluşlara gönderilen genelgeye göre Başbakan dışındaki Başbakanlık yetkililerince imzalanan yazılarla bakanların şahsına hitaben yazılan veya Başbakan adına gönderilmeyen yazılarda "arz ederim", bakanhklara Başbakan adına gönderilecek yazüarda ise "rica ederim" ibaresi yer alacak. 1 Mayıs kampanyası • İç Politika Servisi - SHP lstanbul tl tnsan Haklan Komisyonu, "1 Mayıs Işçi Bayramı" yasagının kaldınlması için imza kampanyası başlattı. 10 şubat salı günü, tnsan Haklan Komisyonu Başkanı Avukat Ali Rıza Dizdar başkanhğında yapılan olağan haftahk toplantıda, alınan karar doğnıltusunda, "Tüm partililer, tüm demokratik kurumlar, tüm demokrası güçleri, tüm yurttaşlar '1 Mayıs Işçi Bayramı' yasağımn kaldınlması için dayamşma ve imzaya" çağnldılar. Ordu'nun müdahatesi • AA (Ankara) - SHP Adıyaman Milletvekili Celal Kürkoğlu. Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplannın, ülkede siyasi iktidara müdahale etmesi, ülke yönetimine el koyması ve yönetimi devralmasının koşullar ne olursa olsun yasaklanmasını önerdi. Kürkoğlu, SHP grubuna sunduğu yasa önerisinde, Türk Silahlı Kuvvetleri Iç Hizmet Kanunu'nun iki maddesınde dcğişiklik öngörüyor. Buna göre silahlı kuvvetler, Türk yurdunu, anayasa ile tayin edilmiş bulunan Türkiye Cumhuriyeti'ni korumanın yanı sıra demokratik düzeni de korumakla görevli kılınıyor. K.ürkoğlu'nun Genelkurmay Başkanı'nın yetki ve görevlerini düzenleyen yasada değişiklik öngören diğer yasa önerisinde ise Genelkurmay Başkanı'nın yetkilerinin kısıtlanması isteniyor. Esnaftan tepki • CUMHURİYET (Batman-Siirt) - Btfman'da 3 gün önce kimliği meçhul kifikrce kafasına sert cisimle vunılarak OUfirfllen bakkal Metin Elikçi için emafm bir bölümü dün kepenk kapattı. Halka açtk kanvehane gibi yerierde gerçekkitirilen kepenk protestosuna polis herhangi bir müdahalede bulunmadı. Askeri panzer, Çevik Kuvvet ve özel tim görevlilerinin devriye gezdiği Batman'da, TÜPRAŞ rafinerisindeki önlemler de arttınldı. Polis, cuma namazı sonrası yapılması olası eylemler için cami önlerinde önlem aldı. Eski Zonguldak Valisi Karacan, emekli vali Süzer ile İdaneciler Derneği Başkanı Bor hakkında dava açü Valilerin 'gericilik'kavgasıTURAN YILMAZ (Ankara)- "Gericilik" tartışması valileri mahkeme- lik etti. Son kararname ile rnerkeze alınan eski Zonguldak Valisi Alpaslan Karacan, kendisini 'gerici akımlann içerısinde olmak- la' suçladıklan gerekçesiyle emekli vali Sabri Süzer ile Türk Idare- ciler Derneği (TID) Genel Başkanı Cemal Bor hakkında tazminat davası açtı. Valileri mahkemeye düşüren olay, Alpaslan Karacan hakkında basında yer alan yayınlar üzerine başladı. Karacan hakkındaki ilk sav, Şanhurfa Valisi oldu- ğu sırada dönemin Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı Imren Aykut'un il merkezindeki konuşmasına, "bayan olma- sı nedeniyle" izin vermemesi oldu. Aykut, bu olay nedeniyle sert bir biçimde eleştir- diği Karacan'ın görevinden ahnması için hükümet nezdinde girişimlerde de bulun- du, ancak başanlı olamadı. Aykut, o ta- rihte gazetecilere şu açıklamayı yapmıştı: "Konuyu Sayın özal'a anlattım. özal, valinin ahnması konusunda Yıldırım Ak- bulut'a emir verdi. Ancak Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu bu şahsı görevden almak istemiyor." Ardından Denizli Valihği'ne atanan Ka- racan, bir kez daha gazetelere haber oldu. Karacan'ın, Denizli'ye gelişinde il sınırın- da tekbir sesleri ile karşılandığı, göreve başladığı gün de "bir grup gericinin cihat yürüyüşüne izin verdiği" gazetelerde yer aldı. Valiler de dahil olmak üzere mülki ida- re amirlerini çatısı altında toplayan TİD'- in eski Genel Başkanı Orhan Erbuğ, yaptığı bir yazüı açıkJama ile Karacan'ı do- laylı olarak eleştirdi. Türk idarecisinin, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana her türlü yeniliğe karşı durmak isteyen, bağ- naz kimseleri etkisiz hale getirmede tered- düt etmediğini vurgulayan Erbuğ, "TİD, çatısı altında topladığı mülki idare amir- lerinin, içine sindiremediğı çağdışı fîkirle- ri, davranışları ve görüşleri asla onaylamâdığını altını çizerek açıklamak gereğini duyar" dedi. Bir süre sonra yaşamını yitiren Erbuğ '- un yerine eski parlamenterlerden Cemal Bor TlD başkanlığına seçilirken "gericilik" kavgası da yeni boyutlar ka- zanmaya başladı. Emekli Vali Sabri Sözer, TlD'in yayın organı "ldarecinin Sesi" dergisinin kasım 1991 tarihli sayısında yer alan "Laiklik ve Gerici Akımlar" başhkh yazısında, Kara- can'ı ad vererek eleştirdi. Yazısında, ANAP döneminde gerici akımların gelişip örgütlü boyutlara ulaştığını savunan Sö- zer, "Bu dönemin gerici akımlan içerisinde bazı meslektaşlanmız da görühnüştür" di- yerek Karacan'ın Şanhurfa ve Denizli Va- liliği dönemlerindeki olaylan anımsattı. Karacan'ın yanıtı Karacan, derginüı ocak 1992 sayısına gönderdiği yanmnda, hakkındaki iddialan iftira olarak niteleyerek "tabir yerinde ise develeri güldürecek cinsten bir yanhş de- ğerlendirmeye, buna dayalı olarak da çir- kin bir kampanyaya maruz kaldığını" savundu. Imren Aykut'un savlarına yamt vermeme gerekçesini, "Birilerinin kasten beni bu mecraya sürüklemek istedikleri hinligini görerek tedbirli olmayı yeğledim" diye açıklayan Karacan, hakkındaki iddi- aların doğru olmadığını, bunlafm hesabı- nın birçok kez verildiğini belirterek şöyle dedi: "Bana kimse dalgacı, dubaracı, fınldak, sağ gösterir sol vurur, bukalemun vesaire diyemez. Eğer samimi inanmışlığın doğru ise yalan söylemeyeceğim, hatta yalan ye- re hiç yemin etmeyeceğim de dogrudur. El- hak öyledir, şükrederim yaradana CŞükrederim yaradana' deyince, şimdi bu tonton meslektaşımız galibiyet duygusu ile 'Gördünüz mü, bakın yazımda belirttiğim 1400 yılhk eskimiş kurallara bağlı biri ol- duğunu itiraf ediyor' diyecektir. Acaba kendileri materyalist telakkide mutabık ol- dukları Avrupa'nın yüzde 80-90'nın 2 bin yıllık Hıristiyanlığa huşu ile inandıklannı niçin unutuyorlar? Benzerlik gösterdikle- ri kalan yüzde 10-20'lik profan telakkile- re sahip kitlenin de inananlara hiçbir tahammülsüzlük göstermediklerini niçin fikreylemezler?) Şimdi buyurun: Tüm kut- sal telakki ettiğim şeyler üzerine yemin ede- rim ki ithamlann üçü de yayındır, iftiradır, oyundur." Karacan, aynca hakkındaki yazının sa- hibi Sözer ile derneğin Genel Başkam Bor hakkında, Zonguldak Asliye Hukuk Mah- kemesi'nde, 20 milyon liralık manevi taz- minat davası açtı. Karacan'ın avukatı Necati Yörükoğlu, dava dilekçesinde Ay- kut'la ilgili olayı şöyle anlattı: "11 nisan bayramı sebebiyle sayın ba- kanın valiye bayram kutlamalannda, ken- disinin konuşmasının gerekip gerekmeyeceğini sorduğunda, valinin, bay- ram kutlamalannda Hasan Celal Güzel Bey'in konuşma yaptığıru ve Uaveten 'Sa- yın Bakan, belediye başkam (şu anda RP milletvekili olan tbrahim Halil Çelik) us- ta bir politikacıdır, konuşmamzdan ken- disine pay eıkarabilir' şeklinde bakanı uyarma ihtiyacını hissetmiştir. Bunun Üze- rine bakamn, *Ben nasıl olsa kendisinden sonra konuşacağım, ben de yıllardan beri sendikacıyım' şeklinde cevap vermiştir. Bütün bu konuşmalar samimi ve yumuşak bir ortam içerisinde cereyan etmiş bulun- maktadır." Tekbirli karşılama Yörükoğlu, Karacan'ın Denizli'ye geli- şinde tekbir sesleri ile karşılanmadığını sa- vunarak "Bu arada Ege Basın Birliği tarafından kurban kesilmiş, fakat kesilen kurban nedeniyle bile tekbir getirme ola- yı vuku bulmamıştır" dedi. Yörükoğlu, yürüyüşe ilişkin de bu konuda gerekli izin- lerin önceden verildiğini, Karacan'ın yal- nızca onay verdiğini bildirdi. tstanbul Emniyet Müdürü Ağar, operasyonlann sürdüğünü açıkladı 13 kişiııin katil zanlüarıtstanbul Haber Servisi - îstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Baş- savcısı Yaşar Günaydın, emekli Orgeneral Adnan Ersöz ile Em- niyet Müdür Yardımcısı Şakir Koç'un da aralarında bulunduğu 13 kişiyi öldürdükleri öne sürülen yasa dışı Devrimci Sol örgütü üyesi Yasemin Okuyucu ile Metin Dikme'nin Kadıköy'de yaka- landıkları açıklandı. İstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, sorgulamanın çok geniş biçimde sürdüğünü belirterek, aranan ötekı sa- nıklann yakalanması için eldeki ipuçla- nnın değerlendinldiğini kaydetti. Son bir haftadır arahksız sürdürülen operasyonlar sonucu, Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı timlerin önceki gece Ka- dıköy'deki bir evi bastıkları öğrenildi. Operasyonda, İsmail Yel ve Fatma Yel Okuyucu'nun gözaltına alındığını bil- dirdi. Karıştıkları eylemler sahte kimlikli Metin Dikme ile Yasemin Terörle Mücadele Şubesi'nde gazetecile- re açıklama yapan lstanbul Emniyet Müdürü Mehmet Ağar, sanıklann sor- guları sonucu kanştıklan eylemlerin be- lirlendiğini söyledi. Sanıklann karıştıklan öne sürülen öl- dürme eylemleri şöyle: - 31.7.1991 günü, Üsküdar Pazarbaşı mahallesinde Asayiş Şube Müdürlüğü'- nde görevli polis memurlan Soner Yıl- maz ve Muhsin Yılmaz'ın silahlı saldın sonucu öldürülmeleri. - İşadamı Andrevv Blake'in Mecidiye- köy Özden Konak İşhanı'nda, 19.8. 1991 günü öldürülmesi. - Emekli Orgeneral Adnan Ersöz'e Göztepe'deki evinde 13.10.1991 günü yapılan suikast. - 4.12.1991 günü, NişantaşVnda Em- niyet Müdür Yardımcısı Şakir Koç ve polis memuru Vedat Dilmaç'ın silahla taranarak öldürülmesi eylemi. - 3.2.1992'de, Zeytinburnu Velie- fendi'de başkomiser Atıf Ödül ile polis memurlan Salih Sevgican ve Mürüvvet Akpınar'ın öldürülmesi. - lstanbul Devlet Güvenlik Mahkeme- si Başsavcısı Yaşar Günaydın ile koru- ma görevlisi polis memuru Şaban Cey- lan ve makam şoförü Halit Balta'nm 6.2.1992 günü Beyazıt'ta silahla tarana- rak öldürülmesi. Ömpaniit'ıteoperasyon öte yandan. Terörle Mücadele Şu- besi'nin Ümraniye'de düzenlediği bir başka operasyonda da bazı bölücü ör- güt üyelerinin 6 adet 14"lü tabanca ile az rastlanır türde Baretta marka otomatik bir tüfek ele geçırdikleri kaydedildi. Başbakan Süleyman Demirel, çeşitli ey- lemlere katılan teröristlerin yakalanmala- nndan dolayı, lstanbul Valisi Hayri Ko- zakçıoğlu'na bir kutlama telgrafı gönder- di. İnsan Haklan Derne|î: Ölüm tehdidi alıyoruz İstanbul Haber Servisi - tnsan Haklan Derneği İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar, dernek yöneticilerinin ölüm tehditle- riyle karşı karşıya kaldıklannı söyledi _ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile bazı bakanları çifte standart uygulamakla suçladı. İHD İstanbul şube yöneticilerinin düzenlediği basın toplantısında konu- şan Kanar, başta devlet terörü olmak üzere bütün yaşama hakkı ihlallerine karşı tavır aldıklannı ancak başta Cumhurbaşkanı Özal ve bazı bakanlar olmak üzere devlet yöneticilerinin aynı hassasıyeti göstermediklerini söyledi. "Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere en yetkili ağızlar, hukuk dışı saldırgan odaklan âdeta teşvik ederek cihat aç- mışlardır" diyen Kanar. İHD yönetici- lerinin, gazetecilerin ve demokratik kitle örgütlerinin hedef haline getirildi- ğini öne sürdü. IstanbulMan çıkan 4 valiye başarı plaketi tstanbul'daki görevlerinden değişik illere vali olarak ata- nan 4 devlet görevlisine Vali Hayri Kozakçıoğlu başan pla- keti verdi. Kozakçıoğlu, "Arkadaşlar genel idareye bağlı bizmetlerin yüriitulmesinde üstün bir başarı göstermişler- dir. Va'i olarak atanmalan da bu başannın bir simgesidir" dedi. tstanbul Valiliği'nde düzenlenen törende Tekirdağ Vanliği'ne atanan lstanbul Vali Yardımcısı Şenol Engin'e, Er- zurum Valiliği'ne atanan İstanbul Emniyet Müdürü Meh- met Kemal Ağar'a, Çankın Valiliği'ne atanan Beşiktaş Kay- makamı Erdal Aksu'ya ve Hakkâri Valiliği'ne atanan Faüh Kaymakamı Cemalettin Sevim'e Kozakçıoğlu birer başan plaketi verdi. (Fbtoğraf: MEHMET DEMIRKAYA) Refah'tan kopan Kürtlerin önde gelen isimlerinden Altan Tan: RP, önce Türk politikası saptamah RUŞEN ÇAKIR (İstanbul) - Refah Partisi'nden (RP), MÇP ile seçim ittifakına gittiği için ayrılan Kürtlerin önde gelen isimlerin- den Altan Tan, bir 'şaşkınhk, belirsizlik ve memnuniyetsizlik' içindeki dindarların Güneydoğu'nun en sıkıntıh kesimini oluş- turduğunu söyledi. Güneydoğu'da giderek tırmanan ger- ginliğin herkesi bir siyasi tavır almaya zorladığını belirten Tan, 'dindarların aç- mazını' şöyle dile getirdi: "Hükümetlerin 70 yıllık uygulamala- nnı doğrulamalan mümkün değil. Özel- likle Şeyh Said İsyanı ile rejimle Müslü- manların arasına ciddi olarak kan girdi. İkinci olarak, PKK'nın marksist söyle- mi, sosyalist geçmişi kendilerine yaban- cı. Son olarak, RP'yeeskisi kadarinanıp güvenmiyorlar." Dindarların 3 seçeneği Dindarlann bu üç seçenek arasında gidip geldiklerini, bir kısmının 'her şeye rağmen' RP'yi desteklediğini: bir kesi- min PKK'ya kayacağını, geri kalanlann da sağ partilere oy vererek 'rejimden ya- na tavır' koyacağını öngören Tan, RP yönetiminin elini çabuk tutması gerekti- ğini vurguluyor. "PKK, nisan ayında Nevruz kutlama- lanyla birlikte büyük olaylardan bahse- diyoT. Mesut Barzani, mayıs aymda hükümet kuracağını açıkladı. Cumhur- başkanı Özal, 'büyük temızlik' sözleri ediyor. Böyle sıcak bir atmosferde poli- tika üretmeden beklemek körü körüne tevekkül olur." RP Genel Başkanı Necmettın Erbakan'- ın son günlerde Kürt sorunu ile ilgili ola- rak birtakım mesajlar vermesini önemli olarak değerlendiren Tan, sözlerini şöy- le sürdürdü: "RP bu mesajlan seçımden evvel verebilseydi, belki de Kürt seçmen- lerin tercihi çok farklı olurdu. Ama bu tavırlar inandıncı, sürekli olmalı. Birta- kım konjonktürlerin dayattığı pragma- tizmden uzak olmalı, bir iyi niyet taşı- malı." Tan, RP'nin Güneydoğu'ya heyetyol- lamasını ve bir Kürt raporu hazırlamaya girişmesini ise 'üstünkörü çalışmalar" olarak niteliyor: "Bölgeye giden heyet, daha çok il teşkilatlannda seçımde ki- min çahşıp kimin çalışmadığını araştır- dı. Zaten olay Kürt politikasından iba- ret değildir. Islamcı aydınlardan RP'ye çok ciddi eleştirileryöneltildi. Parti, tüm Islamcı politikasını gözden geçirmelidir. Yeni dünya düzeninin ve bunun Tür- kiye'ye. Müslümanlara dayatmak iste- diklerini çok iyi değerlendirmesi gerekir. Birkaç kişinin iki-üç sayfalık Kürt rapo- ru hazırlamasıyla eğer bu perspektiften yoksunsalar, hiçbir şey elde edilemez." ÖncaTûPk politikası Tek kutuplu yeni dünya düzeninde Altan Tan Türkiye'ye Orta Asya, Kafkaslar ve Bal- kanlar'da buralann Batı sistemine en- tegre edilmesinde taşeronluk, Orta- doğu'da isejandarmalık görevi biçildiği- ni öne süren Tan şöyle devam etti: "İstenen Batı ile uzlaşabilen bir Türk milliyetçiliği yani Türk-Batı sentezidir. Bu noktada Kürt milliyetçiliği de ivme kazanacak hatta Azeri muhalif liderin söylediğj gibi İran bile bölünebilecektir:' RPnin ideolojik ve siyasi koordınat- larının belirsiz olduğunu, partinin bir kımlik sorunuyla karşı karşıya bulundu- ğunu belirten Tan. her şeyden önce bir 'Türk politikası' saptanması gerektiğini savunuyor: "RP, önümüzdeki seçimde. İç Ana- dolu'da 14-15 MÇP milletvekiliyle bo- ğuşmak zorunda. İç Anadolu'da milli- yetçi, sağcı dürtüleri ağır basan bir tabana sahip olan RP'nin bir Tûrk poli- tikası oluşturması Kürtlerle ilgili ciddi sancılardan daha önemlidir." RP yönetiminden, kendilerini yeniden kazanmaya yönelik ciddi adımlar atıl- madığını belirten Tan, İslami camianın bir aile gibi olduğunu, mutlak kopuşla- nn söz konusu olamayacağını söyledi: "Mesele birilerinin dönmesi değil. Biz dinden çıkmış değiliz. Faaliyetlerimiz devam ediyor. Dönmek, aktif görev al- maksa, yetkinın de olması gerekir. Fi- kirlerimize önem verilmesi gerekir." İdeolojik yenileşme RP'nin tepeden tırnağa bir ideolojik yenileşme' içine girmesi gerektiğini sa- vunan Tan, bunu şöyle aynntılandın- yor: "Bir yanda İç Anadolu'nun muhafa- zakâr tabanı, bir yanda lstanbul, Sakar- ya, Kocaeli gibi illerde kent yoksullanna sosyal demokrat söylemlerle yaslanan bir örgütlenme, bir yanda Kürtler. Bü- tün bunların dışında partinin varlık gös- teremediği Ege, Trakya. Akdeniz, Batı Karadeniz. İşte bütün bu farklı zeminle- ri kucaklayabilecek ortak bir program gerek. İş, Kürtlerle bitmiyor. Öyle ol- saydı 'Kürdara Azadı' deyip, birdepoşu takınca, sorun kalmazdı." Toplantı bugün İstanbul'da Aydınların gündemi Kürtsorunuİç PoUtika Servisi - Helsinki Yurt- taşlar Meclisi Türkiye Bölü- mü'ne bağlı Milliyetler ve Mil- liyetçilik Komitesi'nin düzen- lediği Kürt sorununa banşçı ve demokratik bir çözümün yol- larını tartışmayı hedefleyen toplantı bugün yapılıyor. lstanbul Etap Pullmann Oteli'nde ya- pılacak olan toplantı için komite yakla- şık 250 bilim adamı, politikacı ve aydı- na çağn yolladı. Saat 10.30'da başlayacak olan toplan- tının ilk bölümünde Murat Belge, de- mokratik ve banşçı çözümlerin önünde- ki engeller üstüne konuşacak, bunu ana- yasa hukukçulan Zafer Uskul ve Bülent Tanör'ün, Türkiye'de ve başka ülkeler- de ulusal azınhk sorunlanna getirirmiş demokratik anayasal hükümler üstüne konuşmalan izleyecek. öğle yemeginden sonra toplantıda bulunan herkesin katı- lacağı genel bir tartışma olacak. Toplumda diyalog fonımu Ote yandan farklı toplumsal kesimler ve düşünce odaklan arasında görUş alış- verişinin zenginleştirilmesi amacıyla oluş- turulan "Toplumda Diyalog Forumu" üçüncü toplantısına Kürt sorunu üzeri- ne düzenliyor. 22 şubat cumartesi günü Marmara Bo- ğazlar ve Belediyeler Birliği toplantı sa- lonunda düzenlenecek toplantıda ilk ola- rak Prof. Dr. Enis Öksüz "Tarihte Türk ve Kürt Halklan Arasındaki llişkiler" başhkh bir konuşma yapacak. Emekli Büyükelçi Kamuran Gürün'ün "Kürt Şo- rununun Uluslararası Boyutu" üzerine konuşmasının ardından Tevfik Çavdar, Doğu'nun sosyo-ekonomik durumu üze- rine görüşlerini anlatacak. HEPSiirtîl Başkanı Demir bulunamıyor CUMHURİYET (Ankara) - HEP Genel Başkam Feridun Yazar, Siirt îl Başkam Mehmet De- mir'in bir buçuk aydır kayıp olduğunu anımsatarak Içişleri Bakam'ndan açıklama istedi: Dün yaptığı yazüı açıklamada, demok- rasi ve insan haklan için bir belirsizlik dö- nemi yaşandığını savunan Yazar, şunla- n söyledi: "Doğu ve Güneydoğu'da faili meçhul cinayetler, Hizbi-Kontra eylemleri bolge- de yaşayan Kürt halkım bölme- parcalama cabalan yoğunluk kazamyor. Genelde tüm demokrat, ilerici ve yurt- severlere yönelik baskılar, partiUlerimi- ze karşı tehdit, öldürme, tutuklama ve iş- kence biçiminde uygulanmaktadır. Siirt İl Başkanımız Mehmet Demir'in yaklaşık bir buçuk ay önce kaybolması ve hâlâ bulunamamış olması, bizi endi- şelendiriyor. Hayatından şüphe ediyonız. Içişleri Bakanı bu konuda sorulanmı- za rağmen tatmin edici bir açıklama yap- madı. tl başkammızın aranıp aranmadı- ğı da belli değü. Yetkiüler bu konuda ne yapıyorlar? Neden il başkanımız hâlâ bulunamıyor? ölü ise cenazesi neden bize verilmiyor? Diri ise nerededir? Içişleri Bakanı bu sorulannuzı yanıt- lamak zonındadır. Ve hem bizi hem ka- muoyumuzu tatmin edici bir açıklama yapümahdır. Bunu beklemek en doğal hakkımızdır." Yazar, "Son dönemlerde demokratik çıkışlan ve hak aramalan anti demokra- tik yöntemlerle susturma, pasifıze etmek cabalan yoğun biçimde devam ediyor. Iş- çi yürüyüşleri, öğrenci gençliğin taleple- ri, memurlann sendikalaşma cabalan hep aynı yöntemlerle geçiştüihnek, ertelen- mek isteniyor" şeklinde konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear