Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahibi: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Iç Politıka: Celal Başlangif, Isıanbul Haberlen: Şe««y Kalkan, Ekonomı: Merel Tamer, Dış Habcrler
Şırketi adına Berin Nadi • Murahhas Uye: Emine Uşaklıgil Ergnn Balcı, Iş-Sendıka: Şokran Krienci, Kultur. Celal Usıer, Ejıtım: Genca> ŞayiaD, Yurt Haberlen
0 Genel Yayın Mudürü: Hasan Cemal, Yazı İşleri Mudüru: Okay Necdet Oojan, Spor Danı;man> Abdulkadir Yücelmaa, Dızı Yazılaı Kerem Çahşkın, Arajıırma.
Gönensin 0 Haber Merkezi Mûdüru: Yılçın Bayer, Sayfa Şahin \lp>>, Duıeltme. Abdallak Yaocı 0 Koordınatör Ahmet Korutean 0 Malı îşln Erol Erkut
Duzeni Yönetmeni: Ali Acar 0 Temsilaler: ANKARA: Ahmet 0 Muhasebe Buleaı Yener • Butçe-Planlama. Scıgi Osnaobeşeoghı 0 Rekiam: Ayş» Tonı» 0 Idare
Taa, İZMİR: Hikmet Çetiakaya, ADANA: Çetin Yigenoglu Husejin Gorer • Işletme Önder ÇeUk 0 Bılgı-iskm. NaU tnal 0 Personcl:
Yayın Kurulu Başkan: llllsıı
Selçuk, Okuy Akbıl,
Yalçın Bayer, Hasan Ccmal,
Hikmet Çetinkay», Okay
Gönensin, Vgıır Muncu,
Ali Sirraen, Ahmel Tan
Basan ve Yayan Cumhunyeı Matbaaalık ve Gazetealilc T.A.Ş. Türkocajı CadL
39/41 Cagaloglu 34334 lst PK 246 - Istanbul. Tel: 512 05 05 (20 hat), Tel«:
22246, Fax (1) 526 60 T2 0 Burolar: Ankan: Ziya Gokalp Blv Inkılap S. No:
19/4. Tel- 133 11 41-47, Telex: 42344, Fax: (4) 1Î3 05 65 0 lnnir. H. Zıya Blv.
1352 S 2 • 3, Td: 13 12 30, Teta: 52359, Fax: (51) 19 53 60 0 Adana: lnfloü Cad.
U9 S. No. 1 Kat 1, Tel: 19 37 52 (4 hat), Telex: 62155, Fax: (71) 19 25 78
TAKVIM: 4 EYLÜL 1991 Imsak: 4.56 Ouneş: 6.26 öğle: 13.08 Ikindi: 16.47 Akşam: 19.39 Yatsr. 21.04
Türk Cezff Yasası'na göre zinayapanlara ceza verilmesi, uygarlık dışı bir uygulama olarak değerlendiriliyor
Ziııa erkekte az, kadında çok suçADALET AĞAOĞLU (yazar)
Böyle komik yasa olmaz!Siz ne diyorsunuz; insanlann duygusal, cinsel
hayatına devlet daha ta baştan iki tanık ve
bir nikâh memunı ile el koymuştur. Zina
yasası, benzeri yasalar, yasa bentleri, artık bu
işin jandarmalan. Nikâhlanmamışlara otel
odası venneyen devlet, vergi rekortmeni
genelev patroniçesinin kürekle ödediği dü-
züştürme vergisini cebine indirmekte mahsur
görmez; hem de memnuniyetle.
Aşk, aile, çocuk... Hepsi, miras falan
düzenlemeleri namı altında devletin menfaat-i
âlisi için sistemleştirilmiş; kişi hayatının hayat
gibi yasanması için değil.
Zina yasasına göre kadın, bu işi bir kere
yaparsa suçludur, hapis cezasına çarptınlır;
erkek kansından başka kadınla yatmayı
sürekli haJe getirirse... Cezası ise kadınınkine
Devlet kanşmamah Evlenen bir erkek *Kaçamak\ erkegftn hakkı Tümüyle
özgür, kadın d[aTözgür. Kocasından başka bir denetlediği bedenden sıküdıkça "kaçamak"
erkekle cinsel ilişkiye girmekte özgür. Ama yapmak erkeğin hakkıdır. Yeter ki orada
girerse ne olur? Kendi ilişkileri bozulur. Buna burada evlilik dışı çocuklar peydahlayıp bu
devletin karışmaması lazımdır. kurumu sarsmasın (!)
oranla 'makul miklar'dır. Hele para öderse
meseie kalmaz.
Böyle komik bir yasa elbette olmaz,
olmamalıdır! Fakat bakarsınız ceza, kadın ve
erkek için eşitleneTek yasada iyi bir düzeltme
yapıldığı sanısı uyandırabilir, aman ha!
Burada aslolan, dışandan herhangi bir
üçüncü şahıs veya kurumun kişilerin özel
duygu alanlanna burunlarım sokamamasıdır.
Bu da yasalarla düzenlenemez.
Kişilere duygu, cinsel ihtiyaç vb. kadar akıl-
fıkir verecek düzenlemelerin gerçekleştirilmesi
gerekir. Gerçekten isteniyorsa, cinsel birleşme
ve duygu ortakhğındaki kaçakçılığı önlemenin
asıl yolu bu bence. Aynca bu yol herkes için
aynı yerden geçmez, ayru yasa kefesine
konacak sevişme yoktur.
TURGUT KAZAN (İstanbul Barosu Başkanı)
Ceza, züıayı durduramazZina suçunun tarihi de insanlık kadar eskidir.
Toplumlar, her dönemde zina eylemini
cezalandırmışlardır. Gerek Roma hukuku,
gerek Islam hukuku zinaya karşı çok acımasız
davranmıştır. Ama bu katı yaklaşımlann hiç
yararı olrnamıştır. Cezalar, zinayı
durdurmamıştır.
Bugün birçok ülke, zinayı suç olmaktan
çıkanyor... Ashnda zina, yalnızca boşanmaya
yol açmalıdır. Cezalandırmanın mantıklı bir
izahı yoktur, anlarru yoktur. Tam tersi,
bastırmalar, kovuşturmalar ve davalar (başta
çocuklar olmak üzere) aile üzerinde olumsuz
etkiler bırakıyor. Dolayısıyla aileyi koruma
adına, aile kurumu sarsılıyor. Bu yuzden
yapılacak iş, zina eylemini Ceza Yasası dışına
çıkarmaktır.
Ancak biz, ülkemizde böyle bir eğilimin
yasallaşacağını sanmıyoruz. O kadar ki zina
eylemi açısından kadın ve erkek arasındaki
aynmın kaldırılması önerileri bile, Meclis'te
hep geri çevrilmiştir. Ve zina yapan kadın
fahişe sayılırken aynı durumdaki erkeğe
çapkın gözuyle bakıldığj belirtilmiştir.
Sonuç olarak yeni hazırlanan ceza yasası
öntasarısında konuya ilişkin düzenlemeyi
hatırlatmak isteriz. Hemen belirtelim ki
öntasarı metni, kadın-erkek ayrılığma son
vermektedir. Yani, bu değişiklikler
gerçekleşirse, evli erkeğin tek ilişkisi zina
kabul edilecektir.
Ve o zaman, eğer kadın isterse kocasını
genelevde bastırabilecektir. Böylece devlet
resmen çalışmasına izin verdiği birleşme evine
giden erkeği, suç işlediği için yakalayıp
hapsedecektir.
tstanbul Haber Servisi — Ça-
ğıraızın toplumsal gelişimi ve bi-
reysel özgürlükleri içinde zina-
nın kınanıp kınanmaması tartı-
şılabilir. Değişik kesimlerden
görüşlerine başvurduğumuz ki-
şilere göre; Türk Ceza Yasası'n-
da zinanın suç sayüması son de-
rece uygarlık dışı bir uygulama.
Oysa Batı toplumlarında zina
artık eski anlammı yitirmiş ve
40-50 yıl öncesinin yasalarında
kalmış. Sadece boşanma dava-
lannda 'şiddetli gecimsizlik' ne-
deni olarak kabul ediliyor.
Ortak gönişlere göre evliliği
kurtarmak adına eşlerin hiçbir
zaman birbirlerini zedelememe-
leri gerekiyor. Sonuçta insan
onurunun ve özgürlüklerin ze-
delenmesi söz konusu. Eşlerin
birbirlerini yasalara şikâyet et-
meleri hiçbir şeküde ilişkiyi ge-
ri getirmiyor. Birliktelikler iki
insanın özgür olmasıyla güzel-
leşiyor.
Arada güven yoksa beraber-
lik niçin?
tek meşru var oluş biçimi evli ol-
maktır: Erkekler "miizmin
bekftr" olmakla pâye kazanır-
ken kadınlar "evde kaldıkları"
için aşağılanır, "iffetsiz" olduk-
ları için horgörülürler. Bu bas-
kılar altında girilen evlilik kadı-
nı kıskıvrak sarar. Artık emeği,
kimliği, bedeni kocasma aittir.
Emeğini karşılıksız olarak koca-
sı ve onun çocuklan için harcar;
kimliği çocuklannın annesi ve
kocasının kansı olmaktan iba-
rettir; bedeni kocasının deneti-
bekleyen yasanın anlamı bun-
dan ibaret. Bir feminist olarak
bu yasaya da onun temelinde ya-
tan evlilik kurumuna da karşı-
>ım.
Ay«lu Aybııy (tstanbul
Üniversitesi Hukuk Profesörü):
Zina fiili hem medeni hukukta
bir boşanma sebebi kabul edil-
mektedir hem de ceza yasasın-
da bir suç olarak düzenlenmiş-
tir. Medeni kanunda zinamn bir
boşanma sebebi olarak duzen-
lenmiş olması doğaldır ve he-
Savraıı (Felsefeci-
yazar): Her şe>
p
den önce, insan-
ların cinsel seçişlerini bir suç
olarak tanımlayan zina kavramı-
nı benimsemediğimi belirtmeli-
yim. Ama beni asıl ilgilendiren,
zinanın erkekler için "biraz" suç
kadınlar içinse "çok suç" olma-
sı. Ne var ki bu, özellikJe Türki-
ye gibi evliliğin güçlü bir kurum
olma niteliğini koruduğu top-
lumlarda çok da şaşırtıcı değil.
Bu toplumlarda kadınlar için
mi altındadır. Tümüyle denetle-
diği bu bedenden sıkıldıkça
"kaçamak" yapmak ıse erkeğin
hakkıdır; yeter ki orada burada
evlilik dışı çocuklar peydahlayıp
bu kurumu sarsmasın. Kadının
böyle bir "kaçamağı" deneme-
si bile yasaktır.
Kadını evlilik dışı ilişkide bir
kez yakaladığında zina ile suç-
layan, erkeği suçlamak için ise
başka bir kadınla yaşamasım
men bütün uygar ülkelerde ev-
liliğe karşı bir sadakatsizlik teş-
kil ettiğinden, bunun evliliğin
sona erdirilmesi için somut bir
neden sayılması doğaldır.
Nitekim bizim medeni kanu-
numuzda da İsviçre'deki hüküm
alınarak zina mutlak bir boşan-
ma nedeni sayılmıştır. Ceza ya-
sasında evli bir erkeğin ya da İca-
dının kendi eşinden gayri biriy-
le cinsel ilişkide bulunması suç
MONTREAL DÜNYA FtLM FESTİVALİ
Büyük ödül, buzullarda
yaşanan aşk öyküsüne
MONTREAL (Cumhuriyet)
— On iki günde üç yüz elliye ya-
kın fdmin sergilendiği 15. Mont-
real Dünya Film Festivali 2 ey-
lül akşamı yapılan kapamş töre-
ni ile sona ererken festivalin bü-
yük ödülü olan 'Amerikalar
Odülü' bir Alman filmine veril-
di. Türk seyircisinin daha çok
'Bagdat Cafe' fılmi ile tanıdığı,
önceki yıllarda Istanbul Festiva-
li'nde Oteste' ve Salıncak
1
adlı
fdmleri gösterilen Alman yönet-
men Percy Adlon'un 'Salmon-
benies'i (Alaska'nın kuzeyinde
bulunan somon balığı renginde,
dağ çileğini andıran meyveleri
kutup çilekleri olarak adiandı-
rabüiriz), buzullar arasında ya-
şanan bir aşk öyküsü.
Birleşen Almanya'nın sorun-
lanna el atmakta herkesten da-
ha atak davranan Adlon, dün-
yanın bir ucunda, kutuplann kı-
yısında bir Doğu Alman kadın-
la, bir erkeği andıran genç bir
öksüz Batı Alman kızın buluş-
masını, bu buluşmadan doğan
aşkı konu almış. Kuzeybatı
Alaska'da yaşayan Eskimolann
kültürlerine, her gün bir parça
daha yitirilen doğaya sevecen
bir duyarlılıkJa eğilen Adlon,
çevre sorunları ile Birleşik Al-
manya gibi iki güncel temaya
birden el atarak jurinin beğeni-
sini kazandı kazanmasına, ama
eleştirmenlerin çoğunJuğu fılmi
kutuplara yakışan bir soğukluk-
ta buldu. Jüri kararlan ile eleş-
tinnenlerin buluştuğu tek Fılm
genç Fransız yönetmeni Xavier
Beauvois'nin 'Nord' (Kuzey)
adlı Fılmi oldu. Yirmi beş yıllık
bir evliliğin ürünü olan mutsuz
aile ortamını ve bu ortamda bü-
yüyen bir çocuğun babasıyla
ilişkilerini anlatan 'Kuzey',
PIPRESCI ödülünun yanı sıra
Jüri Büyük Ödülü'nü de kazan-
dı.
Bu yılki festivalde dikkati çe-
ken bir nokta kadın yönetmen-
lerin sayısındaki artıştı. Ne var
ki kadım ele alan rümlerin hep-
si de kadın yönetmenlerin imza-
sını taşımıyor. Percy Adloo'un
yanı sıra başka erkek yönetmen-
ler de kadının dünyasını anla-
maya, anlatmaya çalışmış, Gü-
ney Koreli yönetmen Chang
Kil-soo 'Gümüs Kısrak' adlı
filmde Kore savası sırasında Ko-
reli kadınlann vücutlanm Ame-
rikalı askerlere satarak yaşam
savaşı vermelerini konu almış.
Jürinin en iyi senaryo ve en iyi
kadın oyuncu ödüllerini verdi-
ği •Gnmüş Kısrak' gerçekten de
Montreal'de izlediğim en iyi
fılmlerden biri, başroldeki Lee
Alman yönetmen Percy Adlon
Hyesok'un oyuncu olarak basa-
nsı ise her türlü övgüye değer.
Kadın oyuncu dalında ödül,
Koreli oyuncu ile 'Rambling
Rose' adlı, gene bir genç kadı-
nın dünyasını anlatan ve genç
bir kadın yönetmenin imzasını
taşıyan Amerikan filmindeki
başardı yorumundan ötürü La-
ura Dern arasında paylaştırıldı.
Erkek oyuncu dalındaki
ödül, Alain Tanner'in 'Gölgesi-
ni Yitirea Adam' filmindeki dört
dörtlük oyunu ile İspanyol sine-
masının emektar aktörü Fran-
cisco Rabal'a verüirken Tanner
yarışmadan eli boş dönüyordu.
Oysa Tanner'in fılmografısine
yakışan, duyarlı, düşündürücu
bir filmdi 'Gölgesini Yitiren
Adam'. Rabal'ın ölmeden önce
fılmin kadın kahramanına öner-
diği gibi, 'dünvadaki namussuz-
luklarla mücadele etmekten ge-
ri durmayan' onurlu bir yaşamı
savunan bir fılm. Tanner'in in-
san sıcaklığını, direncini İspan-
ya toprağında, İspanyol insa-
nında bulması ise hiç şaşırtıcı
değil. Bu sıcakhğı aktarmada
gerek Rabal, gerekse Angela
Molina azımsanmayacak bir ba-
şarı elde ediyor. 'Gölgesini
yitiren' yani yaşamda uğnına
savasacak hiçbir amacı, ilkesi
kalmamış, tüm inançlannı yitir-
miş Batı insanırun çıkmazıru ko-
nu alan bu Ispanyol-lsviçre-
Fransız ortak yapımı festivalde-
ki pekçok fılmin içeriğine ışık
tutuyordu sanki.
Montreal Festivah'nin En İyi
Yönetmen Ödülü ise genç ttal-
yan yönetmeni Maurizio Nic-
hetti'nin oldu. Geçen yılki Mos-
kova Festivali'nde 'Büyük
Ödülü' kazanan -Istanbul Fes-
tivali'nde de büyük ilgi gören-
'Sabun Köpüğü Hırsızlan'nın
yönetmeni, bu kez animasyon
fılmlerini seslendirme işinde ça-
lışan kahramanının bir çizgi
fılm kahramanına dönüşmesini
anlatıyor. "Roger Rabbit'in
yaptığı gibi animasyonla gerçek
oyunculan iç içe kullanan Nic-
hetti, gagları, nefıs esprileri,
animasyonu kullanmaktaki ba-
şansı ile yönetmen ödülünü ger-
çekten hak ediyor. Festivalden
geriye kalan en keyifli filmler-
den biri de 'Laf, Laf, Laf adlı
Çekoslovak canlandırma fîlmi.
Mkhaela Pavlatova, bu fılmi ile
kısa film dalındaki 'Büyük
Ödül'ün sahibi oldu Montreal'-
de. Burada, Turk filmleri de
(Berdel, Camdan Kalp) dolu sa-
lonlara gösterildiler.
TimnVln \ii\f\\r\i\ crkTıı-ı-İf ft-»trii»»liik
Son
günten
1
»! kapalı kutu nite-
ı r a n a a K a a ı n a s p o r u ı ozgurııiK ,iğini d e g i ş t i r n ı e çabaSına dü-
şen İran, bir atılım daha yaparak kadınlara spor etkinliklerine katılma olanağı tanıma karan
aldı. AFP'nin haberine göre artık yetkililer, kadını tenis kortlannda, jimnastik salonlannda
ve yüzme havuzlannda boy göstermeye özendiriyor. Ocak ayında kadınlann katılacağı bir spor
turnuvası düzenlemeyi kararlaştıran tran. 47 ülkeyi basketbol, jimnastik, yüzme, masalenisi ve
voleybol karşüaşmalannda yer almaya çagırdı. Yeni uygulamaya göre jimnastik salonlan gü-
nün belirli saatlerinde yalnızca kadınlara açık olacak. Kan kocanın birlikte tenis o>namasına
olanak tanınması henüz düşünülmüyor.
Turizm Bakanlığı kabul etti
Kumarhane büyük yaraTurizm Bakanlığı Basın Sözcüsü Tuna Huş,
Türkiye'de halen 34 kumarhane bulunduğunu, 9 tesisin
daha izin almak için beklediğini belirterek
"Kumarhaneler disipline edilmelidir. Bu tesisler Türk
toplumunda büyük yara açmıştır" dedi.
ANKARA (ANKA) — Tu-
rizm Bakanlığı Basın Sözcüsü
Tuna Huş, Türkiye'deki turis-
tik tesislerde 34 kumarhane, bu-
ralarda da 202 oyun masası, 2
bin 374 oyun makinesi bulundu-
ğunu belirterek "Kumarhaneler
disipline edilmeli. Bu tesisler
Türk toplumunda büyük yara
açmıştır" dedi.
Tuna Huş, düzenlediği basın
toplantısında Turizm Bakanlı-
ğı'na halen 9 turistik tesisin ku-
marhane açmak için başvurdu-
ğunu bildirdi ve "Ancak bunla-
ra izin verilmis değil" dedi.
Kumarhanelerin yeniden ele
alınmasının zorunlu hale geldi-
ğini ifade eden Tuna Huş, "Ku-
marhanelerde Türk vaıandaşı
tespit edilince bakanlık tarafın-
dan buralar kapatılıyor, ancak
yargı siireci sonrasında yeniden
açılıyor. Bir süredir Turizm Ba-
kanlıgı'nın kumarfaane kapatma
faaliyeti olmadı" diye konuştu.
"Durgunluk aşıldı"
Turizm Bakanlığı Basın Söz-
cüsü Huş, Türk turizminde yı-
lın ilk beş ayında görülen dur-
gunluğun tamamen aşıldığını
savundu.
Huş, özelhkle Akdeniz ve Gü-
ney Ege'deki turistik tesislerde
doluluk oranlarının kapasitenin
tamamına yaklaştığını bildirdi.
Huş, "Havaalanlanmızda gelen
turistlerin yarattığı yogunluk,
yöre valilerinin üstün çalışmalan
sonucu aşümaktadır. Yapılan re-
zervasyonlardan anlaşıldığına
göre eylül ayı da turizmimiz açı-
sından son derece olumlu
geçecektir" dedi.
Turist taşıyan uçaklar yakıt
bedellerinin yarısının iadesi uy-
gulamasıyla yabancı seyahat
acentelerinin taşımada ucuzluk
olduğu gerekçesiyle turistleri
Türkiye lehinde etkilediğini be-
lirten Tuna Huş, "Turistler de bu
ucuzluk nedeniyle tercihlerini
ülkemize gelerek kullanmakta-
dırlar. Bir başka deyişle, Türki-
ye bu kararla cografi açıdan Yu-
goslavya'nın önüne getirilmis
olmaktadır" dedi.
Tuna Huş'un açıklamasına
göre bu yıl 21 eylülden itibaren
"hafta" olarak kutlanacak Dün-
ya Turizm Gunü etkinlikleri do-
layısıyla Turizm Bakanlığı'nın
'Altm Güneş' ödülleri dağıtıla-
cak. Ödüller "En iyi rehber, en
faal seyahat acentesi (yerli-
yabancı), en faal tur operatorü
(yerli-yabancı), yurtdışında
Türkiye'nin tanıtımını en iyi bi-
çimde yapan kuruluş, turizm
açısından olumlu hizmet veren
otel, motel, restoran ve gazino,
en çok turist taşıyan hava, ka-
ra, denizyolu şirketleri, Turkiye
hakkında en olumlu yazıları ya-
zan yabancı turizm yazan veya
aazetecisi" alanlannda verile-
cek.
teşkil eden bir fiil sayılmıştır. Ne
var ki evli erkek açısından bu-
nun bir suç teşkil etmesi için
kendi eşinden gayri bir kadınla
kan-koca gibi yaşaması şartı
konmuştur. Bu durum kadınlar
açısından böyle değildir. Evli
kadın kocasından gayri bir er-
kekle bir kez de cinsel ilişki kur-
muş olsa, bu cezalandınlmak
için yeter. Bu aynm nesep kanş-
ması gerekçesiyle izah edilmek-
te ise de kuşkusuz eşitlik ilkesi-
ne aykındır. Aynca daha önemli
olarak zinamn hâlâ bir suç sa-
yılması yanhştır
C u u Arnı (Avukat): Ka-
dının bosanmayı reddederek, zi-
na nedeniyle ceza davası açtır-
masının temel nedeni, herhalde
kendisini çok hakarete uğramış,
incinmiş hissetmesi ya da öç al-
ma isteği olabilir. Bununla bir-
likte boşanmakla içinde bulun-
duğu statüden büyük kaybı ola-
caktır. Yani kendisi ekonomik
olarak bagımsız değilse kocası-
nın ekonomik koşulları ona
doğru düzgün yaşama olanak-
ları sağhyorsa temel olarak bu
olanaklardan vazgeçmemek için
boşanmaz. Diyelim ki adam
yüksek derecelı bir memur ya da
yönetici. Pek çok sosyal hakkı
var. Boşanmakla kadın bütün
bunları ve sosyal statüsünü kay-
bedecektir. Intikam duygusunun
yanında kadının asıl vazgeçeme-
diği bu haklardır. Boşanan ve
çahşmayan kadına devlet her-
hangi bir sigorta kapsamı içine
alıp maaş bağlasa veya genel
olarak işsizlik sigortası Türkiye^
de yaygınlaşsa kadın, doğru
düzgün nafaka alacagından bo-
şanmayı çok daha kolay kabul
edecektir tahmin ediyorum.
F e r U n Ycaiaey (Marma-
ra Üniversitesi Hukuk Fakülte-
si Ceza Hukuku Profesörü ve
MÜ Basın Yayın Yüksek Oku-
lu Müdürü): Meseleye özgürlük
açısından yaklaşmak lazım. Öz-
güıiük, bir bütündür. Eğer öz-
gürlüğü tam olarak algılayacak
olursanız herkesin özgürlüğü
vardır. Evlenen bir kişi özgürlü-
ğünden fedakârlık etmiş ola-
maz. özgürlük veyahut insan
haklan ana kıstastır. İnsan hak-
larıru ihlal etmeyen bir fiil, suç
olamaz. Bugün müstehcenlik ni-
çin suç haline getirilmiştir. Ya-
sa böyle diyor. Genel ahlaka ay-
kırı olan, insanın cinsel arzula-
nnı uyandıran şeyler müstehcen
sayüır diyor. Hani nerede bura-
da insan haklan ihlali? Yok. Ya-
ni bu fiilin suç olmaktan çıka-
rılması lazım. Fakat bir insanı
insan olma onurundan yoksun
bırakan yazılar, kadım bir obje
haline getiren yazılar, onun in-
san haklanm ihlal eder. Yani ka-
dm türiinün insan haklanm ih-
lal eder. Batı ülkelerinde bu tür
suçtur. ölçü yine insan haklan-
dır. Zinaya da aym bakış açısıyla
bakmak lazım. özgürlük var.
Evlenen bir erkek özgür, kadın
da özgür. Kocasından başka bir
erkekle cinsel ilişkiye girmekte
özgür. Ama girerse ne olur?
Kendi ilişkileri bozulur. Buna
devletin karışmaması lazımdır.
Özgürlük fikri tam olarak kabul
edilen bir toplum içinde yersiz-
dir. Eğer Türk toplumu özgür-
lük fikrini tam olarak kabul
ederse zina suç olmaktan çıkma-
hdır. Boşanma nedeni olmalıdır.
Fakat Türk toplumuna, zinayı
suç olmaktan cıkarmak yarar mı
yaramaz mı? Bunu da ayn de-
ğerlendirmek lazım... Biz ideal
olarak öyle düşünüyoruz. Fakat
biz, Türkiye'de zinayı suç ol-
maktan çıkartırsak cinayetler ar-
tar belki de bilmiyorum.
E H U G«lip SaMbüet (İn-
san Haklan Derneği kurucula-
rından): Zina yasası çağdışıdır.
TCK'da suç olmaktan çıkarıl-
malıdır. Boşanma nedeni olabi-
lir. Eğer boşanma nedeni ola-
(Arkası 17. Sayfada)
2000 yılında
insan boyıı
• ANKARA (ANKA) —
İnsan boyunun gittikçe
uzadığı ve 2000'li yıllarda
ortalama insan boyunun 2
metrenin üzerine çıkacağı
bildirildi. TÜBlTAK'ın
yayımladığı Bilim Teknik
Dergisi'nde yer alan bir
araştırmaya göre halen
dünyada ortalama erkek
boyu 1.78 metre, kadın
boyu ise 1.68 metre
düzeyinde bulunuyor. Bilim
adamlannca yapılan bir
araştırmada bundan 100 yıl
önce yaşayan insanlann
boyunun ortalama 1.60
metre olduğu belirlenirken
ortalama boyun 2000'li
yıllarda 2.02 metre olacagı
öne sürüldü. Bilim
adamları 3.5 milyon yıl
önce Afrika'da yaşayan
insanlann boyunun ise 1
metreyi geçmediğini
saptadılar. Araştırmaya
göre bugün 18 yaşındaki bir
erkek çocuğun boyu,
babasından 5 santimetre,
aynı yaştaki kız çocuğun
boyu da annesinden 3
santimetre daha uzun oluyor.
Zeytinliada
payla^ılamıyor
• BANDDtMA (AA) —
Erdek ilçe merkezine 200
metre uzaklıktaki
Zeytinliada, Erdek
Belediyesi ile Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğü
arasında paylaşılamıyor.
Gençlik ve Spor Genel
Müdürlüğü'nün 36 odalı
dinlenme tesisinin
bulunduğu ada, Erdek
Belediyesi tarafından açık
hava müzesi olarak
kullanılmak isteniyor.
Erdek Belediye Başkanı
Hamit Nural, Zeytinliada'da
Bizans dönemine ait çok
sayıda tarihi eser
bulunduğunu, Gençlik ve
Spor Genel Müdürlüğü'nün
dinlenme tesisleri yaparken
tarihi eserlerin üzerine
beton döktüğünü ileri
sürdü. GSGM'nin adada
kaçak yapüaşmaya gittiğini
savunan Belediye Başkanı
Nural, adanın Kültür
Bakanlığı'na devredilmesi
gerektiğini savundu.
Aşı
kampanyası __
• ANKARA (AA) —
Sağlık Bakanlığı, yeni bir
aşı kampanyası başlatacak.
Sağlık Bakam Doç. Dr.
Yaşar Eryıhnaz, aşılama
oranmın istenilen seviyeye
ulaşamadığını belirterek
önümüzdeki günlerde yeni
bir aşı kampanyası
başlatacaklarını bildirdi.
Aşılama oranlarının yüzde
80'lerin üzerine çıkanlması
hedeflenen kampanyada
çocuk felcine karşı değişik
bir uygulama
düşünüldüğünü de
vurgulayan Eryılmaz, "Son
üç yıl içinde çocuk felci
vakası görülen ve aşılama
oranları yüzde 70'in altında
bulunan 20 ilimizde
önümüzdeki şubat ayından
haziran ayına kadar sürecek
devrede iki dozJuk polio
aşısı kampanyası
uygulanacak. Bu yeni
yöntem bazı dış ülkelerde
başanyla uygulanmıştır"
dedi.
Cilt için yeni
bir tirün
• Haber Merkezi —
L'Oreal, yeni bir ürün
piyasaya sundu: Plenitude
yağsız nemlendirici likit
krem. Krem; cildi
parlatmadan bakım
yapıyor. Özellikle genç
ciltlerin ve yağlı bakım
ürünleri kullanmak
istemeyen bayanlann
ihtiyaçlanna cevap veriyor.
Plenitude yağsız
nemlendirici likit kremin
tüketici fıyatı tüp 40 ml.:
35.0OOr TL, kavanoz 50
ml.: 43.000r TL.
ODEME
KOLAYLIĞI
Borsa yatınmlarmızı
Demirbank Menkul Değer ler'de
gerfekleşfirin,
alım emirleri sonrasında
ödeme kolaylığından
yararlanın.
DEMİRBANK MNKUL DEĞİRLER
166 5022-173 2127-1732195
DEMİRBANK
aun e- dıler