18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
=^&& CUMHURİYET/6 HABERLER 27 EYLÜL 1991 ILIL SEÇIM '91 ÇANKHtl, KASTAMONÜ, SINOP, KIRIKKALE Zamantünelinde 4 Baba' rüzffârı S'ankın Allah'm ve iktidarların unuttuğu kent. ANAP'ın son dönem atağı oyları kolayca çevireceğe benzemiyor. Eski lstanbul Valisi Nevzat Ayaz, DYP'nin Çankın listesini "ağır top" olarak sürüklüyor. Kk.astamonu 'gurbetçilikten' bezmiş durumda. DYP bu kentte 4-0 iddiasında. ANAP veya SHP çok sıkı bir çalışma ile barajı aşarsa durum 2-2 olabilir. Orman köylüsünün gönlünde Ecevit var. p, şimdiye dek solun kalesi olarak biliniyor. 3 milletvekilliğinden en az birine SHP garanti diye bakıyor. Bu kentteki DYP- ANAP çekişmesi barajı aşamazsa, SHP 3-0 sürprizi de yapabilir. JVırıkkale milliyetçi-muhafazakâr oyların deposu gibi. Ama esas akım "bölgecilik". Keskinli olsun da gavur olsun deyip SHP'ye bile oy verebüirler. İttifak burada iddialı. DYP umutlu. KEREM ÇALIŞKAN ÇANKIRI / KASTAMONU / SİNOP/ KTHfKKAlF — Hamsi kavağa çıkacak... Hayır, sandıkta gtiller açacak... Asıl ba- ba gelecek, hepinizi... Suzülüp mavi gök- lerden yere doğru, başınıza bir beyaz gü- vercin konacak... Gülsuyu koklayıp, ima- na gelecek, Türklüğünüzü hatırlayıp ken- dinize döneceksiniz... Hangisi? Falınızda öyle kanşık "imajlar" görünüyor ki, Se- guela'run düşlerine girse, dudagı uçuklar... Seçimin falına bakmak (pardon, nab- anı tutmak için) kendimizi Ankara'nın kuzeyine, Ilgaz dağlarının berisine vuru- yoruz. Karadeniz, sanki çok ötelerde, ula- şılmaz bir düş gibi. Arayı kesen sıradağ- lann bu yakası Allab'ın ve iktidarlann yıl- lardır unuttuğu yerler... Çankın... Birden kendimi çağ atlamış gibi hissediyorum. Oh ne rahat. 20. yüz- yüın sonlarında büyük kentlerde yakalan- dığunız o koşuşma, bir şeylere bir yerlere yetişme, trafikle boğuşma duygusundan birden annıyorum. Anayun Oteli, benim girdiğim Emniyet Oteli yanında saray gi- bi kalır. Galiba 40'lann 1950'lerin Türki- ycsi'ne, hayal meyal hatırladığım çocuk- luk kentlerinin, dingin ve değişmez dura- ganlığmdaki taşrasma ışınlandım. Ana caddeyi bulayım derken, kentin ta- mamını arşınlayıp aynı noktaya döndüğü- ntlzü fark ediyorsunuz. Ama evet, göre- vimiz kent nostaljisine taküıp, bakkalın kızryla evlenip ötnür boyu burada otur- mak nasıl bir şey olurdu düşlerinin peşin- de gıdıklanmak değil... Oyleyse haydi parti avına! Bu zaten çok kolay. Kentin ortalannda durduğumuz za- man, "önünı arkam sobe" der gibi bütün parti tabelalannı göz ucuyla kesebiliyor- sunuz.. önümde DYP, arkamda SHP, az ötede ANAP, beride RP, ötede MÇP... Avuç içi kadar bir alanda bayraklar sıra- lanmış, parti hoparlörlerinden yükselen sesler birbirine kanşıyor... Amma politi- ze bir kent... DYP'den başlayayım, ne de olsa anket- lerde önde deyip, partiye yönelirken, üs- tume doğru kasketli, poturlu bir kalaba- lık geliyor. Acaba "Demirkırat" belgeseli mi çekiliyor diye düşünürken birden ya- şarken tarihi yakaladığımı fark ediyorum. Evet DYP delegeleri, partide aday sırala- masını belirlemek için "temayiil yoldamaa" yapmışlar. Ve tam o sırada se- çim bitmiş, köylerden gelen delegeler, ha- fif bir gövde gösterisi edasıyla sokakian doldurmuşlar. Ooo, DYP*de heyecan var. lnsanlar grup grup konuşuyor, oradan oraya hızlı adımlarla gjdip geliyorlar. Kim birinci? Bi- rinci kontenjandanmış ve daha önce za- ten belliymiş: Nevzat Ayaz. Ikinci sıraya Ahmet Uyanık, üçüncü sıraya eski bakan- lardan Nurettin Ok gelmiş. Ahmet Uyanık, makine muhendisi Pet- rol Ofısi'nde yöneticilik yapmış bir kişL Birkaç arkadaşı ile ışıklannı söndürdüğü bir avukat yazıhanesinde oturup, dışan- daki heyecan dalgasının yanşmasmı bek- liyor. Elini sıkarken, birden milletvekilli- ği kutlamasını kabul ettiği gibi bir duy- guya kapılıyorum. öylesine ağır bir mut- luluk kalesi ile çevrili ki... Büroda yülar- dır Çankın'da partiyi sırtlayan, ancak yoklamada ilk üç sırayı yine Ankara'dan gelen bûrokratlara, yüksek kişilere kaptı- ran tabandaki partililer, onlan biraz bu- nık, dolu dolu gözlerle tebrik ediyor, yan- lannda olduklarıru, dava için hiçbir kır- gınlığa kaptlmadan çalısacaklaruu söylü- yorlar. Önseçimler delegelerin para ile av- lanmasına mı dayalı? Bunlar münafıkla- nn uydurması, demokrasi ise işte demok- rasi, işte seçim, iste sayım... Hem siz Çankın'daki köylttnün delege seçimi ya da büyük seçimde neyi esas al- dığını, neye göre oy kullandığûıı biliyor musunuz? Hemen söyleyeyim: "Ankara1 ya gittiği zaman, kendisine güleryüz gös- terip derdiyle ilgilenecek bir kapı." İşte Çankın'da hangi partiden olursa ol- sun, seçmenlerin oy kullanırken düşün- dükleri "birinci nokta" bu... Bu noktayı en iyi kim yakalamış? Nev- zat Ayaz! 12 Eylül döneminin lstanbul Va- lisi, son iki yıhnı en sağlam seçim yatın- mını yaparak geçirmiş îstanbul'da. Tam iki yü salı günleri yalnızca Çankınlılan dinleyip, dertlerine elinden geldiğince çö- zûm bulmus. Kimine arac, kimine itfaiye yoHamış, kızma, oğluna iş bulmuş, bakan- hklardaki işini çözmüş. İşte Ayaz, bütün bunlardan sonra "geçmişinin hakkıyla" Çankın'da liste başına kontenjandan "itirazsız" oturmuş. DYP listesini sürükleyecek ağır bir top gibi Ayaz. Aslen Çankınlı olması, den dinlemesi, sokaktaki vatandaşa yetiyor. Bir de bakan olursa... Çankınh, Ayaz'a, "Bizim köyden çıkmış vezir" muamelesi yapıyor, tıpkı Osmanlı dönemindeki gibi... Ya ANAP'ın adayı Tanm ve Köyisleri Bakanı llkeı Tuncay? Onun sansı ne? Me- sut Yılmaz dönemi bakanı, kısacak za- manda elindeki bütün araçlarla yol yapı- nuna ve vaat taarruzuna geçmiş. Ama 'Çankınhnın kafasındaki "bu iktidar yıl- krdır Çankın'ya ne yaptı" sorusuna ya- nıt olabilir mi bu çabalar? Pek sanmıyo- ruz. 140 bin dolayında seçmeni olan Çankı- n'da baraj 32 bin civannda. DYP'nin 1989"da 42 bin oyu var. Bunlan artırabi- lir. ANAP'm 27 bin oyu daha düşebilir. Ya SHP'nin 13 binlik, DSP'nin 5 binlik "sol" oylan. ÇaBkm'ya yüzyıhn başmda yerleştirilmiş ve kapah ekonomi nedeniy- le yıÜardır "kimh'klerini korumuş" Çan- kın Kürtlerinin de desteğiyle, Hasan Ay- dınlı gibi sevilen bir adayla barajı aşabi- lirler mi? Kendileri oldukça umutlu. Tür- kiye çapında SHP "iktidara yürüyoruz" mesajı verirse, Çankın'da barajı asabile- ceklerini söylüyorlar... RP'nin 14 bin, MÇP'nin 19 binlik oy- lan "kutsal ittifak" birleşmesi ile barajı ÇANKIRI DYP süpürmeye adayZONGULDAK KASTAMONU TOPLAM SEÇMEİV SAYISINA GORE 1983 1987 1989 geçerH oylar 1989 Çankın ANAP HP MDP DYP SHP DSP RP MÇP DİGER 49.6 15J0 22.7 40.1 21.1 93 7.4 &2 5.1 1.9 20.2 30.6 9.1 4.1 &9 a2 05 24.7 37.5 11.2 50 109 mo Oy kullanmayan secmenler Geçersız oy kul- lanan seçmen. 83 44 53 3.6 15.1 3.3 100.0 — TOPLAM 100.0 100.0 ioao Seçim çevresi barajtnm yüz- de 25 olduğu illerden birisi olan Çankın 'dan 3 milletvekili seçilecek. Bu milletvekillikle- rini kazanmaya en yakın par- ti DYP olarak görünüyor. 1987'den 1989'a oylannmya- nsını Çankın'da yitiren ANAP, sandık başına gitme- yen eski seçmenlerinden 3-4 puan duzeyinde oy alarak, hiç eski seçmenlerini kapıırmazsa seçim çevresi barajım aşarak 3 milletvekilliğinden 1 'ine talip ola- bilir. Çankın 'da D YP ile yansacak tek parti olarak ANAP görü- nüyor, dığer partilerin hiçbirisinin seçim çevresi barajma yaklaşma olasıhklan bile yok denebilir. Sonuç olarak D YP'nin Çankın 'dan 3 milletvekili kazanması beklenmedik bir dağılım değil. KASTAMONU SHP,DSP'den oy kapacak Seçim çevresi barajı yuzde 20 olan Kastamonu 'dan 4 milletvekili se- çilecek. 1989 seçimlerinde yuzde 15. l olarak gerçekleşen seçıme katıl- mama oranı, 1991 seçimlerinde yanya inebilir. Dolayısıyla geçerli oylardan partilerin aldıkları pay da İ989'a göre düşüşler ortaya çıka- caktır. Bu da Kastamonu'da ANAP ve SHP'nin kayıtlı seçmenlerden yuzde 19 oranmda oy almalanm gerekli kılmaktadır. Bir diğer deyişle ANAP'm 2.5 puan, SHP'nin 3.5 puan duzeyinde dahafazla oy alması gerçekleşmezse Kastamonu 'da seçim çevresi barajım aşan tek parti D YP olacak ve milletvekılliklerının tumunu tek başına kazanacaktır. Sonuç olarak Kastamonu'da ANAP ve SHP barajı aşma savaşı verirken DYP'nin savaşı 4 milletvekilliğinin tümünü kazanmak. Kastamonu 'da üç parti arasındaki 2-1-1 şeklindeki milletvekili dağılımt sürpriz olarak görülebilir. Çıinkü Kastamonu 'da 3 partinin birden barajı aşma olası- lığı çok dtişiik görünüyor. Kastamonu 'da D YP'den sonra barajı aşma olasılığı en yüksek olan parti ANAP olabilir. SHP'nin Kastamonu'da oy kazanabileceği kesim, 1987-1989 seçimleri baz alındığında DSP gibi görünüyor, ancak SHP'nin 3.5 puan duzeyinde yeni seçmeni kendisi- ne çekmesi oldukça güç. TOPLAM SEÇMEJN SAY1SENA GORE 1983 1987 1989 geçerli oylar 1989 ANAP HP MDP DYP SHP DSP RP MÇP DİGER 37.3 m6 29.4 2.8 33.2 22.2 14.6 11.3 3.3 4.0 1.3 16.5 0y kullanmayan secmenler Geçersız oy kul- lanan seçmen. 17 7.3 2.8 TOPLAM 100.0 100.0 100.0 SİNOP ANAP ve DYP baraja yakın Tırkelı Ayâncık ErfelekV Gerze" a Bovabat Sinop Durağan] TOPLAM SEÇMEN SAYISCVA GORE 1983 1987 1989 «eçertl oyiar 1989 SJnop ANAP HP MDP DYP SHP DSP RP MCP DİGER 18.2 39.4 30.3 27.2 205 20.1 153 45 1.7 12 185 18.4 206 14.6 65 2.5 0.6 22.6 22.4 25.2 17.9 ao 3.1 0.8 Oy kullanmayan secmenler Geçersiz oy kul- lanan seçmen. 7.5 4.6 6.1 a4 145 3.8 100.0 — TOPLAM 100.0 100.0 100.0 Sinop yüzde 25 'lik seçim çevresi barajıyla büyük bir seçim yarışına sahne olacak. 1987'den 1989'a oy kaybeden partilef olarak ANAP ve DYP kayıtlı seçmenlerden aldıkları payı 5'erpuan artırabilirlerse se- çim çevresi barajım asabilirler. 1989 seçimlerinde sandık başına git- meyen seçmenlerin oranı yüzde 14.5 olarak gerçekleşmış. 1991 seçimlerinde bu oran, seçime katılma zorunluluğundan ötüni yanya inebilir. Dolayısıyla 1989 seçimlerinde sandık başına gitmeyen seçmen- lerden oluşan yüzde 7'lik oy potansiyelinin akacağı parti ya da parti- ler seçim çevresi barajım aşmak için şanslı oiacaklar. Seçim çevresi barajım aşma açısından en şanslı parti SHP olarak görünüyor. Ne var ki SHP'nin de seçim çevresi barajım aşmak için kayıılı seçmenlerden yüzde 2.5'inin daha oyunu alması gerekiyor. SHP'nin önünde bir baş- ka engel de 1991 seçimlerinde genel seçim barajım aşma olasılığmdan söz edilen DSP var. Dolayısıyla SHP ile DSP arasındaki seçim yanşı, be/ki de Sinop 'tan çıkacak milletvekillerini belirleyecek. Sonuç ola- rak Sinop'ta hiçbir partinin seçim çevresi barajım aşamaması söz ko- nusu olduğu gibi, SHP'nin seçim çevresi barajım aşarak 3 milletvekilliğini kazanması da olanakh. KIRIKKALE SHP-sağ koalisyon yanşıAnkara'nın Kırıkkale, Keskin, Delice ve Sulakyurt ilçeleri ile Bala ilçesinin Karakeçili bucağından oluşan yeni il Kırıkkale, genel seçim çevresi barajım aştığı takdirde dinci + milliyetçi sağ koalisyona mil- letvekili kazandıracak bir il olacak. Yeni il Kırıkkale birçok ildenfarklı olarak 1989 seçimlerinde de seçmen katılımt yüksek olan bir il. Dola- yısıyla Kırıkkale'de ANAP'm yitirdiği secmenler, sandık başına git- meme yerine dinci+milliyetçi sağ partitere yönelişi tercih etmiş göhinüyorlar. Hatta 1987'de DYP'yi destekleyen seçmenlerden bir kıs- mımn 1989 yerel yönetim seçimlerinde ya sandık başına gitmediği ya da diğer sağ partilere kaydığı da yukarıdaki tablodan açıkça görüle- biliyor. Aynı süreçte SHP ıse, hem DSP'den hem de ANAP'tan oy kazanmış gibi görünüyor. Kırıkkale'de 1991 erken genel milletvekili seçimleri SHP ile dinci + milliyetçi sağ koalisyon arasında geçecek de- nebilir. Dolayısıyla Kınkkale'nin çıkaracağı n'Mletvekillerinin parti- ler arasında dağılımı, seçim çevresi barajmdan çok genel barajdan ve dinci + milliyetçi sağ koalisyonun oylannın sandıkta birleşip/birleş- memesinden etkilenecek, Kırıkkale'de seçim çevresi barajı, 3 millet- vekili çıkaracağı için yuzde 25 'tır. TOPLAM SEÇMEN SAY1SIISA GÖRE 1983 1987 1989 geçerli oylar 1989 Kınkkale ANAP HP MDP DYP SHP DSP RP MÇP DİGER 43.8 25.5 19.4 35.7 17.9 1.4 Oy kullanmayan secmenler Geçersiz oy kul- lanan seçmen. 4.8 5.1 TOPLAM 100,0 asabilir mi? MÇP'nin "Çankın çocuğu" Ahmet Bukan, sevilen kimliği ve "tercih- li oy" dopingi ile barajı asabilir. Ittifakın birinci sıradaki adayı lsmail Coşar da yi- ne tercihli oyla tepede tutunmaya çalışır. Sonuç: DYP birinci parti olarak 3 mil- letvekilliğinden 2'sini alır. Basta tttifak, ANAP ve SHP barajı 1 milletvekilliğini kapmak için yanşırlar. Kastamonu'da bağlanan eşekler Kastamonu... Hatice ile oynaşmaktan hoşlanmayanlar için hemen neticeyi söy- leyelim: Baba, burada 4-0 yapabilir. Her- \ hangi bir parti 240 bin dolayında seçme- ni olan bu kentte, 60 binlik barajı aşarsa durum 2-2 olur. Baba'nın son seçimdeki oyu 72 bin... Ona en yaklaşan ANAP 42 binde kalmış... Kastamonu'da sokaktaki adam havaya girmiş "pattadak" sorulara, pattadak 4-0"ı yapıştırıveriyor tanıdık ta- nımadık... ANAP'ın ydlardır milletvskilliği koltu- ğunu korumuş kurt politikacısı Sabri Kes- kin'in cırcırlı çantası "içinde demet demet para ve çektefie" Kastamonu'ya geldıği ri- vayet olunuyor. O gene sıralamada ilk sı- rayı almıs, ama bu, genel seçime nasıl yan- sır bilinmez... Orman köylüsünü bilir misiniz? Hani şu kaçak odun kesip satmaya ve çocuğu- nun defter, yiyecek parasını çıkarmaya ça- uşırken yakalanıp iflahı bellenen, eşeği "bağlanan" zorla kendisine eşeği yeniden satılan orman köylüsünü... Hani şu "De- mirel döneminde kestiğimiz odunun yüz- de 60'ını satma hakkımız vardı, şimdi hiç yok diye" liberal iktidarlara liberal şarkı- lar söyleyen orman köylüsünü? İşte onlann en mert, en boyun eğmez ve en yoksulları Ecevit'i destekliyor, mo- dern bir "garibanlar dini"ni savunur gi- bi... Kastamonu'da DSP'nin "Hacı" Başka- m Ali Baltacı, hac esnasında RP'nin tek- liflerini reddetmiş, sonunda kendini DSP'de bulmuş. Partide yaşh, sessiz, gö- nülleri yanık insanlar "yoksulluğun fazi- let olduğu" bin yılhk bir felsefenin peşi- ne takümış gibiler, önlerinde sanki beyaz güvercin donuna girmiş Hacı Bektaş uçu- yor... Tannm, bu partiye girip çıkarken neden içime bir tarikata giriyonnuşum gibi mis- tik havalar geüyor? Ve neden otobüs mu- avininden, sabahın köründe uğradığım Kı- nkkaleli aş.çıya, ya da yeşil başlıklı yaşh köylüye kadar birçok ilgisiz, eâk insan gözlerinde garip bir ışıltıyla "Ben Ecevit'e vereceğim" diyor. Zenginleri tutup, fakirleri yok sayan özal iktidarına karşı, garibanların hıncı ve tepkisi, sandığa doğru beyaz kanatlar çırpıyor... Ah, tabii bir de SHP var. Üstelik Kas- tamonu Belediyesi SHP'nin elinde. 37 bin- lik oyu ile genç, dinamik kadrolarıyla pı- nl bir SHP. Ama Baykal-tnönü çekişme- si tavanda bitmesine rağmen, Kastamonu'- ya "ateşkes" biraz geç gelmiş. Bunlar par- tiyi hırpalayan etkenler. Yine de fena hal- de kampanyaya haarlamyor SHP'li genç kadrolar. Üstelik orman köylüsü için "ko- operatif çözümlü", somut önerilerle... Kastamonu'da önümüzdeki dönem gündeme gelecek, sunta fabrikalannın ze- hir saçan gazlarının öyküsünü ve çevreci yaklaşımlan da yine SHP'den dinliyoruz. Nasrullah Köprusü'nün başındaki sey- yar büfede sıra sıra viskiler dizili, köprü- nün öbüı yanında ise sabahlan sıra sıra işsizler, amele pazannda bekliyor. SHP bu çelişkiyi giderecek çözümleri halka ne ka- dar anlatıp, ne kadar ikna edebilir? Bık- mayıp dayanırlarsa, bir gün mutlaka... Belki bu seçim?.. "Gurbetten gelmişim yorgunum han- a/Seçim sandığını koy yavaş yavaş..." İş- te Çankın ile Kastamonu'nun şiiri bu... Is- tanbul'da 500-600 bin Çankınlı ya da Kas- tamonulu var. Ankara'da yine yüz binler- ce. Adeta gurbet yanşına çıkmış gibi bu kentler... Çünkü bu bölgelerde ne sanayi ne de başka bir iş alanı mevcut, olanlar çok sınırlı. En yaygın şikâyet "Bir baba- mn üç oğlu da gurbette"'... labii "o kadar doğuracak ne vardı" di- yebilirsiniz, ama nüfus planlaması şu sı- ralar bu bölgelerin sorununa kısa vadeli çözüm getirmiyor. tş yok iş! Delikanlıla- nn en ateşli ve en yeteneklileri, kelleyi kol- tuğa yatağı omuzuna aüp gidiyor Istan- bul'a, Ankara'ya, lzmir'e, hatta Almanya 1 ya, hatta kaçak olarak Fransa'ya... Fransa'da kaçak çalışanlar şimdi gelip Çankın'ya koskoca bir mahalle dikiyor- lar ne haber? Yani, ister Baba gelsin, ister yüzünüze güller açsın, bu bölgelerin sorunu, geçici önlemlerle, üç beş fabrika ile çözüleme- yecek kadar derinde. Türkiye"yi 21. yüz- yıla dönük planlamayan dünya çapında duşünemeyen partiler, öyle bir gümler ki... Sinop kalesindc rock özlemi Sinop... Seçime boşverin size Karade- niz'in güzelliğini anlatayım? Vallahi, Ak- deniz"de mavi yolculuk yapıp, kıyıdaki bü- tün tatil köylerinde sabahlasamz bile, Ka- radeniz rüzgânnın ferah havasını soluma- nın mutluluğunu tadamazsınız. Akdeniz teninizde, Karadeniz yüreğinizde iz bıra- kır. Sinop'un bir de kalesi var. Hani şu Bod- rum'un kalesi gibi. Ama, inanmayacaksı- mz, önünde hâlâ askerler nöbet bekliyor, iki tane de kapalı hapishane arabası du- ruyor. Kentin hemen girişindeki bu güzel kalede niçin rock konserleri düzenlenmi- yor, niçin "Başın yere eğümesin / Aldır- ma gönül aldırma / ...Dışarıda deli dal- galar / Yillar yüları kovalar..!' gibi sarkı- lar çaunmıyor hayret ediyorum. Bodrum kalesi, kalebentükten kurtul- du, cıvü avû gençlerle gönül eğkndiriyor, Sinop kalesi hâlâ mahkûmiyetinin biteceği günü bekliyor... Seçimi ka7anmak isteyen parti, önce Si- nop kalesinin "sivilleşmesine sahip çıkmalı" aslında hem de kararlar kâğıtta kalmadan bir an önce... Sinop'ta sokakta kimi çevirip seçim so- nucunu sorsam, "vallahi ortada" diyordu. Bazılan da "Buraıun yapısı belli, burası soldur" diye hafıf bıçkın yorumlar firla- tıyorlardı sağa sola. 154 bin dolayında seçmeni var Sinop2 - un. Baraj 37-38 bin olabilir. SHP biraz ciddi çahşırsa, rahathkla yine birinci parti olur. Ya ikinci kim olur? ANAP oy depo- su Boyabat'ta belediye baskanı Cemal Ekiz'i, yine Boyabatlı DYP'nin ağır topu Yaşar Topçu'nun karşısına sürüp rest di- yor. Sağ oylarda ciddi ve ölümüne bir re- kabet var. Ha bir de Demırel'in "Hamsi kavağa çıkarsa, Mesut Yılmaz da iktidar olur" sözüne Karadeniz'deki "hamsiler" fena içerlemiş. "Ha pu pizu castettu, çörsun bakayum hamsu kavağa nasıl çıkaymış" diye delle- niyorlar. Eh, bu kadannı Seguela bile akü edemezdi... ANAP ve DYP Sinop'ta barajı aşar, SHP, DSP'den beklenmedik büyük bir "gol" yemezse, durum 1-1-1 olur. Sağ oy- lar baraj önünde, kayaya vuran dalgalar gibi parçalanırsa, SHP Sinop'ta kemençe çalar... SHP'nin 83 yaşındaki Şükrü Amcaa da parti bayraklannm "düzgün durması" için verdiği büyük savaşın karşılığını aldığını düşünür mutlulukla... Belki o zaman Si- nop'un kanalizasyonu da yapılır... Kınkkale de, orada dnr! Kınkkale^de belediye MÇP'nin elinde ya, bu taze ilin Başbuğ'un peşinden gitti- ğini sanabilirsiniz. Oysa gerçekler çok farkhdır. Evet kentte, milliyetçilik ve mu- hafazakârhk parkta oturur, sokakta çem- ber sakalla gezer, ama yiğidin hakkı yiği- de der gibi kime sorsanız, 3 milletvekilli- ğinden en az birini SHP'nin alacağını soy- leyiverir. Sonra MÇP'li belediye başkanının öy- küsünü dinlersiniz. Aslında kentte hemen herkes partiden önce, Keskinlidir, Kırse- hirlidir veya obalıdır. "Keskinli olsun da isterse gavur olsun" sözü pat diye masa- ya düşüverir konuşurken. MÇP'li beledi- ye başkanının da SHP'li Keskinliler tara- fmdan bile desteklenerek koltuğa oturdu- ğunu öğrenirsiniz. Bu bölgecilik, yakalannı kaldırmış de- dektif gibi gezinir Kınkkale'de. Parti lis- teleri ilan edilmişti, ama asıl büyük savaş, aynı parti listesindeki Keskinliler ve Ku- şehirliler ya da Yozgatlılar farklı tarikat- lar arasında verilir. RP ve MÇP ortak lis- tede "tercih savaşı" venneye hazırlanırlar, gemini koparmışçasına. SHP'nin listebası Yaşar Yümaz harbi Keskinlidir ve eski bazı Keskinli MÇP'li- ler bile ona omuz verirler. Keskinli SHP'li Deli Süleyman (Kopa- ran), 'Kutsal Ittifak'm barajı aşamayaca- ğım söyler inatla. Ecevit'in peşinde "be- linde tabanca ile gezdiği" günleri anlatır. Gerede'de "sıçamn deliği bin parayken", Ecevit'in kendisine "Aman Süleyman ateş etme" diye nasıl bağırdığını anlatır. Ardm- dan veryansın eder şimdi Ecevit'e, SHP'nin oylannı böldüğü için... Siz de bir partinin tabanı ile lideri arasındaki trajik bölünmenin kökleri üzerine dalar gi- dersiniz... Ama MKE'deki isçilerin 'Kutsal Ittifak'ı duyunca kutlama yaptığı ya da rafineri iş- çilerinin nihayet "milliyetçi-muhafazakâr oylann" barajları aşıp, iktidara dokuna- cak bir çözüm bulunduğu için nasıl sevin- diğini duyunca Kınkkale'de oiduğunuzu bir daha anımsarsınız. Evet, sağ oylann klasik bir yüzde 60-70 potansiyeline sahip olduğu kenttir burası. Parktaki biı grup yaşh ile sohbetinizde "Rusya'da komünizm öldü, SHP burada hâlâ 1 Mayıs'ı bayram yapacağım diye yır- tuuyor, sosyaüzm modelleri denemeye çaüşıyor" diye eleştiriler dinlersiniz baş- lan takkeli bereli kişilerden. Birisi de "Ni- çin ben gavurun bir lirasına 5 bin lira öde- yeyim, biz onunla eşit olmak istiyoruz, bu- nun kavgasını verelim hep birlikte" de- yiverir. RP'nin mavi takım elbiseli, ince şöval- ye sakalh, gayet nazik il başkanı Ali Ih- san Baltacıoğlu 'ittifak' girişimi ile mut- laka iktidara bir şekilde ortak olacaklan- m söyler. RP ve MÇP binalannda belli bir coşku sezersiniz. Bir şeyleri yırtmış gibi- dirler. Ama kırgınlıklar da yok değildir. ör- neğin RP ile birleşmeyi sindiremeyen bir- çok MÇP'li gencin "O da milliyetçi" diye Ecevit'e oy vermeyi duşündüğünü öğrenir- siniz. Bu beklentiyi DSP'liler de dile getirir. Kınkkale'de DYP'nin şansı da kücüm- senmemeh'dir. Buğdayın parası için "Ka- vak kazel döküyor, hâlâ ödenmedi" den- • diği bir yerde Demirel'in konuşması tabii ki yankı bulacaktır. 140 bin secmenli 35 bin barajh Kınk- kale'de SHP, DYP ve Kutsal İttifak iddi- ahdır. Baraja takılan düşecektir. "Tercih- li oylar" beklenmedik sürprizler yapabi- lir. Üç partiden biri lehine 3-0 da bitebüir bu zor maç... Kınkkale'de en az 30 bin seçmenin de "yüzer gezer oy" olduğu seçim sabahı ya- tağın sağından ya da solundan kalkması- na göre oy kullanacağı öne sürülüyor. Kı- nkkaleliler biraz da keyifle "Bizim sağı- mız solumuz beüi olmaz" havasında- dırlar... Ben de keyifle aynhyorum Kınkkale 1 den "Bana ne aman, ben anlamam/Bir acayip zor yanş..!'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear