18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 AĞUSTOS 1991 EKONOMI CUMHURİYET/1S SERBESTPİYASADADÖVİZ ABO Oolan AimanMartı Isvıçre Frangı Hollanda flonm ingılız Steriını Fransc Frangı 100 I LıreO S A Rıyalı Avus Şılını Alış Satış 4420 2585 2955 2285 7575 758 344 1150 366 4430 2595 2965 2295 7635 765 348 1160 370 ALTIN-eÛMÛŞ Cumhunyet Reşat 24 ayar altın 22 ayar tateak 900 ayar gûmû; Alış 337 000 360 000 50 900 45 750 625 Saüş 341000 375 000 51 100 50 300 652 Tasarruf mevduatı artıyor • ANKARA (ANKA) — Bankalardaki vadeli tasarruf mevduatındaki artış suruyor. Vadeli tasarruf mevduatı 12-19 temmuz gunleri arasında da 500 milyar liradan fazla arttı. Merkez Bankası'nm verilerine göre söz konusu hafta içinde vadeli tasarruf mevduatı 523 milyar lirahk bir artış gösterdi ve 48 trilyon 471 milyar lira oldu. Türkiye israf şampiyonu • İZMtR (ANKA) — Izmir Zıraat Odası Başkanı Reşit Kurşun, Turkiye'nin yılda 24 milyon tonu bulan sebze ve meyve üretiminin yaklaşık yüzde 30'unun soğuk hava deposu yetersizliği ve pazarlama olanaklarının yaratılamaması yüzünden çürumeye terk edildiğini bildirdi. Reşit Kurşun, her yıl çurütulen yaklaşık 8 milyon ton sebze ve meyvenin parasal değerinin bugünkü rayiçlerle 4.5-5 trilyon lira olduğunu belirterek bırçok Batılı gelişmiş ülkenin Turkiye'nin çurümeye terk ettiği sebze meyve kadar üretim yapamadığını söyledi. Fonlar işsizlik nedeni oluyor • KOCAELİ (AA) — Izmit Ticaret Odası, "Türkiye'de fon sisteminin ulaştığı boyutlar ile sosyal ve ekonomik hayatımız üzerine etkileri" başbklı bir rapor hazırladı. Fonlann, çaJışanların ucretlerinden yapılan kesintilerin artmasına ve işverene işçi maliyetinin yukselmesine yol açtığı ifade edilen raporda, "Bu da istihdam politikalarını olumsuz yönde etkileyerek bir ölçude işsizliğin artmasına neden >lmaktadır" denildi. 253.6 milyarlık finansal kiralanıa • ANKARA (ANKA) — Türkiye'de yerleşik finansal kiralama şırketleri tarafından yılın ilk beş ayında toplam 253 milyar 555 milyon liralık kiralama işlemi gerçekleştirildi. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı'nın verilerine göre finansal kiralama işlemlerinı gerçekleştiren şırket sayısı 20 olarak belırlendi. Yapılan işlem sayısınm ise 670 olduğu kaydedildi. Finansal kiralama işlemleri içinde en büyük payı kara ulaşım araçları aldı. Bu araçlara yönelik finansal kiralama işlemleri 180.5 milyar lira düzeyinde hesaplandı. İhracata ..eşvik az • Ekonomi Servisi — Turkiye'nin, halen yürürlükte bulunan ihracat teşvikleri itibarıyla, dünya genelinde ve diğer gelişmiş ülkeler arasında en az teşvik kullanan ulkelerden biri olduğu belirtildi. Iktisadı Kalkınma Vakfı'nın (İKV), "Dunyada ve Türkiye'de ihracat teşvikleri" konusundaki araştırmanın sonuçları açıklandı. Araştırmada, dış ticaret desteklerinin ihracata oranının Türkiye'de yüzde 5 iken kalkınmış ekonomilerde yüzde 10'lara çıktığı, teşviklerin GSMH'ye oranının Turkiye"de yuzde 0.8 iken Avrupa'nın kalkınmış ekonomilerinde yuzde 2.5 dolaylannda olduğu belirtildi Tekstil araçtırması • ANKARA (AA) — t' ^EME, Avrupa Topluluğu inVelerine yönelik hazır giyim ihracatında uzmanlaşma önerdi. ÎGEME'nin gerçekleştirdiği "Avrupa Topluluğu ulkeleri hazır giyim piyasasına ihracat imkânlan" konulu araştırmada, pazarla ilgilı bilgi verildi ve önerılerde bulunuldu. Kredi kartıvla taksit devriKaybettikleri kredi kartı müşterilerini yeniden kazanmak ve satışlarım arttırmak isteyen mağazalar, "kartla taksit uygulamasım" başlattılar. Bazı mağazalar bunu vitrin yazılarıyla dahi duyuruyorlar. BÜLENT K1ZANLIK Alışveriş yapanlarla kredı kartı kullanmamalan için geçen yıla kadar pazarlığa oturan ma- ğazalar, şimdi karth satışlan art- tırmamn yollannı anyorlar. Ma- ğazaların bir bölumü artık kre- di kartıyla beüi bir miktann üze- rinde alışveriş yapan muşterıle- rine 3-4 aya varan taksitler bile uyguluyorlar. Taksit sistemini belli bir alış- verış tutarının uzerindeki harca- malar için uygulamaya koyan mağazalar, tum alışveriş bedeli için tek bir alışveriş belgesi (slip) düzenlemek yerine, taksit sayı- sına bölup o miktarda belge ha- zırlıyorlar. Ömeğin kredi kartıy- la yapılan 600 bin lirahk bir alış- veriş için mağaza o gunün tari- hiyle 600 bin lirahk bir slip du- zenlemek yerine, birer ay arayla 150 bin liralık 4 tane slip hazır- hyor. Kredi kartı sahıbine imza- latılan bu slipleri mağaza çalış- tığı bankadan üzerinde yazılı ta- rih geldikçe, birer ay arayla tah- sil ediyor. Boylece banka da kre- di kartı sahibine yaptığı harca- manın taksitlerini birer ay arayla gonderdiği ödeme emirlerinde (ekstrelerde) yansıtmış ve kart sahibi borcunu 4 taksitte ödemiş oluyor. Mağazalar genellikle bı- rinci satış belgesini ahşveriş ta- rihi itibarıyla duzenleyerek ilk taksidi bankadan hemen tahsil ediyorlar ve kart sahibi de bu- nu bankaya ilk hesap dönemin- de odemiş oluyor. Kaybettikleri kredi kartı muş- terilerini yeniden kazanmak ve v * Mağazalar 'kartla taksit uygulamasım' başlattılar. vevt— "Zorunlu provizyon" gerektıren harcama lımıtlerı byerinin tûrii Ote! Restaurant Seyahat acentesı Oto kıralama Mağaza Kuyumcu THY Hastane Not: Bankalararas Yartiçikretfl kartiannda (TL) 800.000 500 000 500.000 500.000 400.000 150.000 1.000.000 1000.000 Ulularamı kredi karttanada (doUr) Visa Canl Mastv Cart 500 150 250 250 150 150 500 500 Kart Merkezı'nce ışyerlen içı 1 000 200 500 500 200 200 iooo 300 ı fartoı olarak belırle- nen yukarıdakı harcama lımıtlennı aşan kartlı alışvenşierde. ışyerten ı\- gılı bankadan provizyon almak zorundadır satışlannı bıraz olsun canlandır- mak için başlattıklan taksit uy- gulamasım bazı mağazalar vit- rin yaalanyla duyuruyorlar. Ba- zı mağazalar ise kredi kartıyla yüksek miktarda ahşveriş yapa- bileceğini hıssettiği muşterileri- ne "giıliden taksit" teklif edi- yorlar. Vade farkı almadan yap- tıklan bu taksitlerde, bir yandan enflasyondan zarar gören mağa- zalar, diğer yandan karth alışve- rişlerin tutannı bankadan tahsil ederken yüzde 10'lara varan ko- misyon ödüyorlar. Ama satışla- rım arttırabilmek için enflasyon ve komisyon zararını göze al- mak zorunda kalıyorlar ve bu nedenle satış tutarı yuksek ahş- verişler için bu kolaylığı sağla- mayı tercıh ediyorlar. Turkiye*deki kredi kartı siste- minin en buyuk aksaklıkların- dan biri aüşverişler sırasında provizyon ahmında ortaya çıkı- yor. Işyerlennin Bankalararası Kart Merkezi'nce (BKM) belir- lenen harcama tutarlarını aşan karth ahşverişlerde, ılgili banka- dan provizyon alması gerekiyor. Aksı halde banka kartla yapılan ahşveriş tutannı işyerine ödeme- me hakkına sahip bulunuyor. "Kart sahibi muşterinin alışve- riş tutan kadar haıramayı vapıp yapamayacağını sormak" anla- mına gelen provizyon işlemınin telefonla yapılıyor olması, bu- yuk zaman kaybı ve kargaşaya neden oluyor. Ayrıca kart sahi- binin limitini çok az oranda aş- ması halinde bile banka proviz- yon vermediğinden bu durum- da ahşverişin gerçekleşememesi ihtimali de beliriyor. Başta 150 bin lirayı aşan alış- verişler için provizyon almak zo- runda olan kuyumcular ile 400 bin liradan sonrası için proviz- yon zorunhıluğu bulunan mağa- zalar, bu zorunluluktan kurtul- manın çarelerini anyorlar. Top- lam tutann takside bölünmesi halinde ödeme tutan küçüldu- ğunden taksitli satışlar mağaza- lar için provizyondan bir kaçış oluyor. Bankalararası Kart Mer- kezi yetkilileri, "Ödeme tutan birkaç satış belgesine bölünerek harcamaları kuçuk gostererek provizyon zorunlnluğundan kurtulunamaz. Vakalanırsa ban- ka odemez" derlerken Beşiktaş'- ta 300 bin lirayı geçen ahşveriş- ler için taksit yapan Grizo Ma- ğazası'nın sahibi Ziya Koyunsa- ğan, "Ayn tarihler için duzenle- digimiz 400 bin lirayı aşmayan satış belgeleri için provizyon al- mamıza gerek yok" gorüşunü savundu. Büyük mağazalar kendi kartını veriyor Ozel müşten potansiyeline sa- hip buyuk mağazalar ise son yü- larda bankalan devreye sokma- dan kendi kredi kartı sistemle- rini kurdular. Beymen, Prin- temps gibi mağazalar kredı kartı isteyen müşterilerini tıpkı dığer bankalar gibi incelemeye ahp, ödeme gücüne gore limitlerle kendi kredi kartlannı veriyorlar. Mağazalann kredi kartlannı alanlar da alışverişlennde limıt- lerinı aşmamak kaydıyla normal kredi kartlan avantajına sahıp oluyorlar. Kart sahiplen ayrıca indirimlerde de öncelik kazanı- yorlar. Honda'nın *baWsı artık yok Honda İmparatorluğu'nun kurucusu artık yaşamıyor. Ürettiği arabalarla 5 kıtayı etkisi altına alan Soichiro Honda 84 yaşında öldü. Ekonomi Servisi — Motosiklet tamir eden bir babanın imparatorluk kuran oğlu: Soichiro Honda. Hayattayken ef- sane haline gelebilen, karizmatik bir pat- ron ve Japonya'nm ikinci dünya savaşı sonrası sembolu olmuş bir kişilik. Evet Honda İmparatorluğu'nun kurucusu ar- tık yaşamıyor. Yarım yuzyıla yakın bir zamanda Japon endüstnsinin gerçekleş- tirdiği buyük gehşmenin öncüsü olan, 5 kıtayı feth eden, Formula 1 Grand Prix yanşlannda rakipsizliğini kanıtlayan So- ichiro Honda 84 yaşında öldü. Bir efsa- ne sona erdi ya da pek çoğunun dediği gibi "Efsane şimdi başlıyor". Soichiro Honda, otomobil endustrisı- nin öncu kuşağının son birkaç temsilcı- sinden biriydi. Tıpkı kendisine idol seç- tiği Henry Ford gibi küçük motor ta- mircliğinden, kendi adını taşıyan kosko- ca bir imparatorluk yaratmıştı. Tam bir girişimciydi. 1%3'te, kuçuk motosiklet şirketinin sektörde yer edinebilmesi için, Japon hükümeti ve Japon otomobil dev- lerine meydan okumayı göze alabilmişti. Soichiro Honda'nın unünun "güneş imparatoriuğu" sınırlannı aştığı tartışıl- maz bir gerçek. Honda ürettiği arabalar- la 5 kıtayı etkisi altına almasının yanı sıra dunyanm en güçlu motorlannın denen- Soichiro Honda 84 yaşında hayata gözlerini yumdu. diği Formula 1 yanşlannda da McLaren takımıyla son yılların en başanlı perfor- mansmı gerçekleştirdi. Honda geçen gün hayata gözlerini yummasına karşın adı Gottlieb Daimler ya da Henry Ford'la bırlikte uzun sure anılacak. Efsanenin başlangıcı çok eskilere ka- dar gitmiyor. 15 yaşında araba tamir ede- rek "otomobil sektörüne giren" genç Honda, 20 yaşına gehneden ilk spor ara- basını yapmayı başardı. Bu iş için eski bir uçak motonınu kullanmıştı. Bundan sonrakı 12 yılda kendinı geliştirdi, me- kanik bilgileri çok daha ıyi öğrenebıle- ceği bir yuksek okulu bitirüi. 1945'li yıl- larda Honda, saki ve muzik aletleri de ımal eden küçük bir şirketin sahıbiydi. Daha sonrakı yıllar Honda'nın kendi- ni otomotiv sektörüne kabul ettirdigi yıl- Iardı. 1960'lann sonlannda Soichiro Honda'nın gelişttrümesine bizzat önayak olduğu CVCC motoru, ABD temiz ha- va standartlanna uygun ilk otomobil olan Honda 1975 Civic'te kullanıldı. Honda artık teknik açıdan üstün bir oto- mobil olarak tanınmaya başlamıştı. Za- ten Honda'nın ABD'de 1980'lerde ger- çekleştirdiğı olağanüstu buyume de bu- yük ölçude bu imaja bağlanıyor. Soichiro Honda 1973'te emeklı oldu- ğunda, Honda Amerikan pazanndaki o görkemlı çıkışını henüz gerçekleştirme- mışti. Ama kendisinden sonraki yöneti- ciler onun ideallerine daima sadık kal- dılar. Honda mühendislerin yonettiği bir firma olmaya devam etti. Honda 1989 yılında Amerika'mn en çok satan arabası olmayı başardı. Artık adı Porche ve Mercedes gibi lüks araba- lann arasında anılıyor. Honda şirketi sa- dece Amenka Birleşik Devietleri'nde 450 bin otomobil satıyor. Tum dünyada ise 1.5 milyonluk bir pazarın sahibi. Yine de şirketin memnun olmadığı bir şey var: Japonya'da halen en çok satan 4. otomo- bil konumunda. Japonya'da sadece yuz- de 7.4'luk bir pazara sahip olan Honda, Toyota, Nissan ve Mazda'nın ardında yer alıyor. EKONOMİ NOTLABI OSMAN ULAGAY Ücret, İstihdam ve 1990'ların Dev Sorunu... Ücret ve istihdam cephesinde ortaya çıkan yeni tablonun dramatik sonuçlarını ızliyoruz. Grevler, yüksek ücret artışla- rı, işten çıkartmalar, ışten cıkartmalara tepkiler art arda geli- yor. işçıler elde ettıklerı ücret artışlarının bile geçmişieki ka- yıplarını karşılamadığını ve iyi bir geçim standardı sağlama- dığını belirtırken işverenler bu ücret artışlarıyla mevcut istih- damı korumanın mümkün olmayacağını, işçı çıkartmanın al- ternatifinin bazı fabrikalann kapanması olduğunu ileri sürü- yorlar. Bu ortamda üretim kayıpları artıyor, anlaşmazlıklar bir- birini izliyor. Besbelli ki ücret ve istihdam cephesinde on yıl önceki tab- lodan çok farklı bir tabloyla karşı karşıyayız. On yıl önce 12 Eylül yönetimi sendikaları demir yumruğuyla etkisiz hale ge- tirmiş, ücret artışlannı frenlemiş, ancak bunlarla birlikte işçi çıkartma yasağını da getırmişti Bu modele göre Türk sana- yii ucuz işgücünü kullanarak rekabel gücünü artıracak, dı- şa açılacaktı. Bu modelin kendıne gore bir mantığı vardı Yüksek oranlı devalüasyonlarla desteklendığinde bu model, ülke içinde iş- çinin, memurun, çiftçinın görecelı olarak yoksullaşması pa- nasına ihracatın sıçramasını sağlayabilırdı. 12 Eylul rejimi- nin koşullarında bu model uygulanabildi ve Türkiye ihracat- ta önemlı bir sıçrama yapabildi. Geniş bir kesimın gelirlerinin baskı altında tutulabildiği 12 Eylül ortamında enflasyonun faturasının tamamen bu kesim- lere çıkartılması da enflasyonun tırmanmasını önleyebilmiş, hatta enflasyonda önemli gerilemeler sağlanabılmışti. Bu çözümün sürekli olması ve hele demokrasi içinde aynı başarıyla uygulanması olanaksızdı. Nitekim 12 Eylül rejimi zamana yayılarak ortadan kalkarken işçi sendikalarının ye- niden pazarlık gücü kazanmaya başlaması, çeşttlı toplum ke- simlerinın yeniden seslerini duyurur hale gelmeleri ve ikti- dar adaylarının oy almak zorunda olmalan, gıderek 1980'terin başındaki koşulların neredeyse tam tersını gundeme getir- di. Yüksek sayılabilecek ücret ve maaş artışlarıyla bırlikte kur politikası da değiştı. Genelde gelirleri tırpanlayıcı etkı yapan yüksek devalüasyon politikası yerinı düşük devalüasyon po- litikasına bıraktı. Bu ortamda sanayiin rekabet gücü -özellikle bu gücü düşük ücret ve yüksek devalüasyonlar sayesinde artırmış olan kesimlerde- gerilemeye başladı. Sonunda işçi çıkartmalar gündeme geldi ve bugün yaşanan sorunlar yu- mağı oluştu. 'Iktisat, Işletme ve Finans' dergisınin haziran-temmuz sa- yısında Türkiye ekonomısinin 1990'ların başındaki sorunla- nnı tartışan değerli iktisatçılarımızdan Korkut Boratav ve Me- rih Celasun, bu yazıya esın kaynağı olan çok önemli nokta- ları vurgulamışlar. ttorkut Boratav şoyle demış: "Iktıdar 1980 yılında bölüşümü bozarak kaynak yaratma imkânına sahipti. Bölüşüm bozuldu ancak kaynak yaratma imkânınt bana göre ıyi kullanmadı. 1990'a gekliğimiz zaman, son ikı yılda bölüşüm cephesinde geçmış yılların kayıpları telafı edilmeye başlandı Bu, hem ücretler hem de çiftçinın eline geçen fiyatlar için söylenebilir. Bu yüzden 9O'lı yıllarda ekonominin hareket kabiliyetınde daralma var. Şunu tekrar vurgulamak istiyorum: 80'li yıllarda ekonominin üretken ka- pasitesınin artış temposu çok zayıf kaldı. Bu, bir darboğaz olarak 9O'lı yıllara geldi..." Merih Celasun da şunları söylemiş: "Birinctsi, 1979-88 yılları arasında Türkiye tanm üretıcileri ve tanm dışı ücretliler aleyhıne gelır bolüşümünü bozarak kay- nak yaratma imkânına kavuşabildi. Şimdi 1990'larda bu doğ- rultuda adım atma imkânlarımız sınırlı bulunmaktadır. ikin- cısi, Türkiye 1980'den ıtıbaren ithalatını daraltmadan, hatta artırarak gelışme imkânını buldu... Türkiye'de gelir bölüşü- münün bozulması mekanızmasıyla yaratılan kaynaklar yoluy- la ve ıthalat artışının da fınanse edilebılmesı nedeniyle ülke- miz görece yüksek büyüme hızlarını gerçekleştirebildi." Daha sonra, 1988 sonbaharından itibaren Türk parasının reel olarak değer kazanmasının ve 1979-88 arasındaki ücret kayıplarının çok kısa bir sürede telafı edilmesi yonündekı bas- kıların 199O'lı yılları etkileyeceginı belirten Celasun şöyle de- vam ediyor: "Söylemek ıstediğim, 1990'h onyıla gırerken Turkiye'nin gö- reli fiyat yapısında tekrar bir sıkıntıya yönelmiş olmasıdır. Türk parası değer kazanıyor ve ücret artışları prodüktivitenin üs- tünde gerçekleşme ©gilımine girıyor. Ben burada çok kritik bir sorun görüyorum. İkinci gördüğüm sorun, 1980'li yıllar- da sanayıleşmenin sürdürülebilmesi ıçın gerekli olan yatırım- ların yapılamamış olmasıdır." İki değerli iktisatçımızın söyledikleri, 1990'lara damgasını vuracak sorunlar yumağını ortaya koyuyor. Sanayide verim- lıliği artıracak yatırımlara yönelmeden sorunun çözumü ola- naksız görünüyor. Kaynak yaratma ve istihdamı artırma so- runları da yumağı tamamlıyor. Gelir bolüşümünü daha fazla bozmadan, çoğulcu demokrasi içinde ekonomik büyumeyi hızlandırmanın ve sanayıleşmeyi sürdürmenin çaresini an- yorsak öncelikle bu sorunlar üzerinde düşünmek zorundayız. Artık sendikacılar da bu sorunlar üzerinde düşünmek, kafa yormak ve çözüm önermek zorunda. Yalnızca ücret pazarlı- ğını hedef alan bir sendikacılığın ancak geçicı ve aldatıcı za- ferler kazanabıleceğini görmenin zamanı geldi de geçiyor belkı. Bankalar vergi dışıYılm ilk yarısmda büançosunu açıklayan 10 bankanın toplam kârı 1 trilyon 430 milyar 374 milyon liraya ulaştı. Yasaların kendilerine sağladığı istisnalarını kullanan bankalar Kurumlar Vergisi'ni ortalama yüzde 14.77'ye düşürdüler. Ekooomi Servisi — Bankala- rın geçen yıllara oranla kat kat artırdıklan kârları yine vergisiz kalacak. Bankalann 6 ayhk kâr- larından ödeyeceklerini bildir- dikleri vergüerin kârlarma ora- nı en fazla yüzde 24.2 olarak açıklandı. Borsanın kâr rekort- meni Akbank'ın ödeyeceği ver- ginin oranı yuzde 14.7'de kalır- ken, Tekstilbank en duşük ver- giyi odeyecek banka oldu. 10 bankanın 1 trilyon 430 mil- yar 374 milyon liralık kârına karşılık, yüzde 14.77 oranında, 211 milyar 317 milyon üra vergi Bankalann odeyeceğı vergiler (1991, Baakaadı Akbank Oemırbank Dışbank Esbank Fınansbank Netbank T Garanti Bankası T.lş Bankası Tekstilbank Yapı Kredı Bankası TOPLAM (mityon TL) 698.887 17.523 51649 40102 59 564 1 515 147.068 199.042 5 547 209 487 1430 374 Vanji (nrilyra H) 102 500 4.249 7.266 5.079 7.400 16.402 48.073 348 20 000 211 317 6 ayhk) Vırgi (*) 14.7 24.0 14.1 12.7 12 4 11.2 24.2 6.3 95 14 77 karşıhğı ayırdıkları belirlendi. Bankalann İMKB aracılığıy- la acıkladıklan bılançolara da- yanarak yapılan hesaplam aya göre kazançları Kurumlar Ver- gisi'ne tabi olan bankalar, bu yılda yasalann kendilerine sağ- ladığı istisnaları sonuna kadar kullandılar. Özellikle sermaye piyasasından elde ettikleri ka- zançlar ile diğer bazı gelirleri vergüendirilmeyen bankalar, yıl- lardır elde ettikleri kârlarına oranla çok duşuk vergi oduyor- lar. Bankalar, vergi istisnaları bakımından Kurumlar Vergisi- ne tabı diğer anonim şirketler- den daha avantajh konumda bulunuyorlar. Bankalar ödeye- cekleri Kurumlar Vergisi'ni azaltrnak için ellerindeki fonla- n devlet tahvillerine ve Hazine bonolanna yatırma yolunu seçi- yorlar. Bankalar tahvil ve bono- lardan elde ettikleri faiz gelirini Kurumlar Vergisi matrahından düşebihne olanağı sayesinde du- şük Kurumlar Vergisi ödeme olanağı buluyorlar. Bu yöntemle yuzde 46 olan Kurumlar Vergi- si oranı yüzde 10'un altına indi- rilebiliyor. tlk 6 ayhk bilanço verilerine göre en düşuk oranlı vergiyi yuz- de 6.3 ile Tekstilbank odeyecek. Banka 5 milyar 547 milyon lira- hk kânna karşılık 348 milyon li- ra vergi karşıhğı ayırdı. Ak- bank'tan sonra borsanın en yük- sek ikinci kârını yapan bankası olan Yapı ve Kredi Bankası ise 209 milyar 497 milyon lira olan kârının ancak yuzde 9.5'i ora- nındaki 20 milyar lirasını vergi olarak odeyeceğini açıkladı. Iş Bankası bu alanda daha cömert çıktı. tş Bankası'nm 199 milyar 40 milyon lira olan kânndan yüzde 24.2 oranında 48 milyar 73 milyon lira vergi vereceği be- lirtildi. Ancak Iş Bankası, bu cömertliğiyle bile ücretliler için ilk dilim olan yuzde 25'e ulaşa- madı. 6 ayhk kârlardan, Demirbank yüzde 24, Esbank yüzde 12.7, Dışbank yuzde 14.1, Finans- bank yuzde 12.4, Garanti Ban- kası yüzde 11.1 vergi karşıhğı ayırdılar. Netbank'ın 1 milyar 515 milyon lira olan 6 aylık kâ- nndan hiç vergi odemeyeceği bildirildi. Orta ve Lise Mezunları, Beklemeli Öğrenciler, işsiz CENÇLER: Aylar, yıllar geçiyor; Siz hâlâ boş mu bekliyorsunuz? 38 yıldan beri 54.965 genci iş sahibi yapan ve sahasında DÜNYA ŞAMPİYONU olan OZEL OAKTİLO SEKRETER Vt giUISAYAR KUHSUHI MEVZUATIN İZİN VERDİĞİ SÜRELERDE: BİLCİSAYARLA DAKTİLOGRAFİ; BİLCİSAYARLA MUHASEBE; BİLCİSAYAR PROCRAMCILICI; YABANCI DİL Kurlanna Hiçbır Bağlayıcı Ödeme Zorunluğu Olmaksızın BONOSUZ + TAAHHÜTSÜZ veya ÖNCE ÖĞREN; SONRA ÖDE usuluyle ya da ÖNCE ÖĞREN; SONRA ÇALIŞ; daha sonra da ÜCRETİ TAKSİTLE ÖDE; AİLENE YÜK OLMA, KENDİ KAZANCINLA ÖĞREN Seçenekieri + Tüm Ödeme Koiayiıkları ve İSTERSENİZ İŞE YERLEŞTİRME OLANAKLARIYLA BEKLİYOR Merkezi Kacüköy Beşıkrtaş Şışlı Balarköy Beyazıt, Mithat Paşa Cad. 14/1 AJtıyol, KuşcüU Caddesi, 6/8 Çırağan, Asariye Cad. 7/2-3 Abideı Hürriyet C. Hasat Sok. İS Hüsrevıye S. 18/4 (Mı^ros sırası) Tel Tel Tel Tel Tel 517 92 57 338 08 42 158 24 97 130 90 37 571 31 31 517 92 58 336 11 50 158 24 98 175 43 14 561 29 06 Oıkfcat 3J 5 adresten başka ŞAMP1Y0N aıvta ;alışan hıçSır Dakoio Sekıeter « 3ıkjsayar kursu şubenız dejıUv Eldivenden merdivene her şeyde3 %J YKM indirimi sürüyor... YENİ KARAMURSEL V) Büvük Mağaza mm MARMARAADASI ^ r f f l A.ENÖN Tatil Köyü S H DENİZ OTEL • • ^ ^ ^ ^ ^ H Mustat- l bir KO>ca D '' P"> 3BI<Z kenar roa ^ ^ P ^ ^ B stcak SUILJ oaaiarda f>u?u' u t>' tat ^ İ Q İ | veya hafta sonu M M H M U | 1 kışı 1 gun ı r p ) 45 000-55 000 TL mmJB&m 346 23 44 347 33 22 e-* 337 31 52 M AdflSt 9 1986 5032 ve 5600 Orman Muhendıslen Odası ve Istanbul Buyukşehır Belediyesi kımlik kartımı ka\beHım Geçersizdır. HİKMET YILD17
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear