18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 AĞUSTOS 1991 Tahran Radyosu suçladı • TAHRAN (UBA) — Tahran Radyosu, Başbakan Mesut Yılmaz'ın, Irakb Kün liderleri Mesut Barzani Ue Celal Talabani'yi Irak'tan PKK'yı uzaklaştırmalan konusunda tehdit ettiğini öne sürdü. Radyoya bir açıklama yapan PKK lideri Abdullah öcalan'ın, Türk emniyeti tarafından PKK'ya karşı başlaulan harekete ABD öncülüğünde müttefik güçlerin de katılması halinde onlara karşı da salduılara girişeceklerini söyledi. Tahran Radyosu, îngiliz îşçi Partisi ve Avam Kamarası üyesi McHarvey'in de ellerinde Türkiye'nin Kün köylerine yaptığı saldınya ilişkin filmler bulunduğunu ve bu fılmleri bütün dünyaya göstereceklerini açıkladığmı duyurdu. Tahran Radyosu'nda yer alan haberde, Irak Kürt liderleri Mesut Barzani Ue Celal Talabani'nin Türkiye'yi ziyaretleri sırasında Başbakan Mesut Yılmaz'ın, PKK'nın Irak'tan uzaklaştırılmasını istediğini bildirdi. Powell'ın açıklaması • LONDRA (AP) — Eski Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın özel danışmanı Charles Powell, Ingiltere'nin Körfez savaşının sürmesini istediğini, ancak ABD'nin bu isteğe karşı çıkarak savaşı durdurduğunu öne surdü. Îngiliz hükümetinin, Saddam'a ait birliklerin tam denetiminin sağlanamadığı gerekçesiyle savaşı sürdürmek istediğini söyleyen Povrell, ateşkesin Irak'a toparlanmak için zaman kazandırdığını belirtti. Osijek'e saldırı • BELGRAD (AP) — Yugoslavya'da Hırvatistan'ın Osijek kasabası ordu birliklerince havan topu yagmumna tutuldu. Saldında on kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Ordu yetkilileri Hırvatların açtığı ateşe karşıhk verdiklerini belirtirken, Hırvat bir yetkili saldırıyı "sivillere karşı işlenmiş bir savaş suçu" diye niteledi. Bu arada Hırvat güçler dün Pokrac'ı yeniden ele geçirdiler. öte yandan ^ederal Başkanhk Konseyi, »•umhuriyetler arası sorunları göruşmek üzere dün Belgrad'da bir kez daha bir araya geldi. Mkotini düşüren damla • LONDRA (ANKA) — Sigaralann filtresine damJatıldığında nikotin ve ziftin yüzde 95'ini alan, böylelikle sigara içenleri zararh maddelerden koruyan Accudrop adlı sıvı Avrupa'da piyasaya sürüldü. Markeletter tıp dergisindeki habere göre ABD'de kurulu Ultratoch firmasınca geüştirilen, bir yıl önce bu ülkede satışa çıkan ve ABD Gıda-llaç Idaresi onayını almış bulunan madde rrusır şurubu, su, sitrik asit, sodyum benzoat, potasyum sorbate ve yapay renklerden oluşuyor. flk ziyaret Çin'e • PEKİN (AFP) — Burma Devlet Baskanı General Saw Maung ilk resmi ziyaretini Çin'e yaptı. Çin Devlet Başkanı Yang Shangkun'un davetlisi olarak Pekin'e gelen Saw Maung, Başbakan Li Peng Ue de görüşecek. Görüşmelerde iküi ilişkilerin ve her iki ülkeyi de ilgilendiren uluslararası konuların ele alınması bekleniyor. Vasiliu: sonın Türk askerleri • LEFKOŞA (AA) — Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu, Kıbns sorununun hiçbir zaman toplumlararası bir sorun olmadığıru öne sürdü. Simerini gazetesine göre VasUiu, bir Amerikan gazetesine verdiği demeçte, 'Türkiye'nin Kıbns'ta askerleri vardır, »omürgecileri vardır, sorun onJardır. Gelişmeleri yönlendiren bu faktörlerdir' diye konuştu. Yorgo VasUiu, Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın, Avrupa'ya katılma emelini gerçekleştirebUmek için önce kendi evini bir düzene koymak ve Kıbrıs sorununu çözmek zorunda olduğunu artık anladığım ileri sürdü. DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11 MOSKOVA'DA DARBE Batı,Gorbfyi gerî istiyor Ortaktavır: Gorbaçov görevine iade edilsin, ekonomikyardım dondurulsun Dış Haberler Servisi— Batı'mn Sovyetler Biriiği'nde 'Mihail Gorbaçov'u devlet başkanhğından uzaklaştırarak yönetime el koyan yeni ekibe karşı izleyeceği tutum açıklık kazandı. İlk günkü tepkilerde gözlenen "ihtiyat" ve "şaskıniık" yerini kesin isteklere bıraktı. Başta ABD Başkanı George Bush olmak üzere Batıü liderler, dün yaptıkları açıklamalarda, Mihail Gorbaçov'un tüm yetkileri korunarak devlet başkanlığı görevine iade edilmesi, Soyyetler Birliği'nde anayasaya uygun olarak seçilmiş meşru organlann yeniden işbaşına getirilerek anayasal düzenin yeniden kunilması taleplerini ileri sürdüler. Batı'mn Kremlin'deki yeni yönetime karşı tehdidi ise daha önceden programlanmış ekonomik yardımların dondurulması, askıya alınması ya da durdurulması. Batı'mn en duyarlı olduğu noktalardan biri de Gorbaçov'un başlattığı siyasi ve ekonomik İNGİLTERE Ingiltere Dışişleri Bakanı Do- uglas Hurd, Mihail Gorbaçov- un görevine iade edilmesini iste- di. Hurd, Îngiliz yayın kurumu BBC'ye verdiği demeçte, SSCB'de hukuk egemenliğinin yeniden kurulması ve Gorba- çov'un göreve geri getirilmesi ge- rektiğine inandıklarım açıkladı. Ingiltere Dışişleri Bakanı, Rusya Federasyonu Devlet Baş- kanı Boris Ydtsinin tavnnı "Ce- sur ve ilkeli" olarak nitelendire- rek "demokrasi ve reformlann Vettsin'in şahsında sûngeleşti- ğini" belirtti. Hurd, yardım programlanmn reformlann sürmesine ve Sovyet yönetiminin uluslararası taah- hütlerine sadık kalmasına bağlı olduğunu belirterek "En sonun- da reformun kazanacagına inandıgım" söyledi. ALMANYA Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl. Mihail Gorba- çov'un derhal görevine iade edil- mesini istedi. Kohl'un açıklama- sı hükümet sözcüsü Norbert Schaefer tarafından duyurulur- ken Dışişleri Bakanı Hans Diet- rich Genscher tarafından yapı- lan yazılı açıklamada da Bonn- un "Sovyetler Birliği'nde anaya- sal düzenin yeniden kurulması- nı, bunun için Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un tüm yetki- leriyie görevine iadesini istedigi" bildirildi. Gencsher açıklama- sında, isteklerinin ülkeler tara- fından imzalanan ve kabul edi- len Avrupa ilkelerine tamamen uygun olduğunu kaydetti. FRANSA Fransa Dışişleri Bakanı Ro- land Dumas, ülkesinin Sovyet li- deri Mihail Gorbaçov'un göre- vine iade edilmesini istediğini açıkladı. Dumas, Lahey'de ba- sına yaptığı açıklamada Hollan- Times'dan alınmıştır da Başbakanı Ruud Lubbers'in AT adına Gorbaçov'la bir gö- ruşme yapmasını da önerdi. Gorbaçov'un "sağlık" gerek- çesiyle görevden uzaklaştınldığı- nı hatırlatan Dumas, Lubbers- in Gorbaçov'la kısa süre içinde yapacağı bir göruşmede, sağlık durumu hakkında fikir edinebi- leceğini beürtti. JAPONYA Japonya, sanayUeşmiş ülkele- rin oluşturduğu G-7 grubunun SSCB'deki durumu göruşmek üzere toplanmasını önerdi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Taizo VVatanabe, konuyla ilgili açıklamasında, yapılmasını iste- dikleri toplantının amacının SSCB'deki durum hakkında gö- rüş alışverişinde bulunma ve alı- nacak önlemleri belirleme olma- sı gerektiğini belirtti. "Japonya, bu gjbi durumlar- da G-7 çerçevesinde isbirligi ya- pılmasının onemli olduğu göriişundedir" diyen VVatanabe, hükümetinin ABD, îngiltere ve Almanya ile G-7'nin toplanma- sı konusunda temasta bulundu- ğunu, ancak şimdilik bu konu- da hiçbir karar aJmmadığını sözlerine ekledi. AT Sabetay Varol'un Bniksel'den bildirdiğine göre dün toplanan AT dışişleri bakanları, Mihail Gorbaçov'un görevine iade edil- mesini istedi ve topluluğun Sov- yetler Birliği'ne yapmayı öngör- düğü ekonomik yardımların önemli bir bölümünü askıya al- maya karar verdi. NATO dışiş- leri bakanlan ise bugıin öğleden sonra olağanüstü toplanarak SSCB'de meydana gelen geliş- meler karşısında ittifakın tutu- - munu belirleyecek. Cuma günü- Mihail Gorbaçov'un devrilme- sinden sonraki durumu göruş- mek üzere AT liderlerinin bir doruk toplantısı yapacaklan ha- ber verildi. AT'nin Sovyetler'e yapmayı öngördüğu yardımın Sovyet LENtNGRAD—Kentin en geniş meydanında toplanan 100 bin kişi Gorbi'nin devrilmesini protesto etti. (Fotograf: REUTER) reformlann sürdürülerek, demokratikleşme ve piyasa düzenine geçişin sağlanması. İnsan haklanna uyulması konusunda da ısrarlı davranan Batı, Moskova'nm uluslararası antlaşmalardan doğan yükümlülüklerini de tam olarak yerine getirmesini istiyor. Batı'mn gözunde Mihail Gorbaçov, hâlâ Sovyetler Birliği'nin yasal devlet başkanı olarak görülüyor. O nedenle, yeni yönetime meşruiyet sağlayacak tutumlardan özenle kaçınıhyor. akınlarının da gündeme geldiği bildirildi. Çekoslovakya, şimdiden SSCB sınınndan girişlere kısıt- lama getirdi. Ancak Polonya ve Macaristan'ın henüz bu konuda bir önJem almadıklan kaydedü- di. İSPANYA Ispanya, Mihail Gorbaçov'u görevden alarak yerine gelen yo- netimin Gorbaçov'un başlattığı reformlan sürdürmemesi duru- munda daha önce vermeyi taah- hüt ettiği 1.5 miiyar doları bu- lan kredileri dondurma tehdi- dinde bulundu. Ispanya Başbakanı Felipe Gonzalez, gazetelere yaptığı açıklamada Mihail Gorbaçov- un görevden ahnmasıru "darbe" diye nitelendirerek Sovyetler'de- ki durumu "son derece kritik ve ciddi" oTarak yorumladı. YUNANİSTAN Yunanistan'da SSCB'deki ge- Uşmeler, Kıbns konusuna olabi- lecek etkileri de göze alınarak değerlendiriliyor. Dışişleri Bakaru Andonis Sa- maras, özel bir radyo istasyonu- na verdiği demeçte, bu konuda şimdiden herhangi bir tahmin- de bulunmak istemediğini, an- cak Mihail Gorbaçov'un Kıbns ile Ugili tutumunun Atina tara- fından hep takdirle karşılandı- ğını söyledi. Samarai, "SSCB^ deki gelismelerin Kıbns konu- sunu etkilememesini dilerim" dedi. Bu arada Başbakan Konstan- tin Mitsotakis başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, SSCB'deki gelişmeleri görüştü. Toplantıdan sonra yapılan açık- lamada son gelismelerin SSCB'nin demokrasi yolunda- ki ilerlemesini durdurmaması ve bölgede yeni bir istikrarsızlık dönemi ile yeni çatışmalara yol açmaması dileğinde bulunuldu. E^stonya9 tam bağınısızlık îlanetti TALLIN (Reuter) — SSCB'nin Baltık cumhuriyetle- rinden Estonya, bağımsızlığmı Uan etti. Estonya Parlamentosu, dün gece yaptığı toplantıda oy birliği ile "derhal geçerli olmak üzere tam bağımsulık" ilan et- ti. Parlamento, yeni anayasa uyannca, 1992'de seçimlerin ya- pılmasını da kararlaştırdı. Estonya, geçen yıl "egemen- liğini" ilan etmiş ve bunun ba- ğımsızlığa giden yolda bir adım olduğunu belinmişti. Estonya yönetimi, bağımsızlığın, Sovyet yöneticüeri Ue göruşmelerden sonra gerçekleştirileceğini bildir- mişlerdi. Ancak parlamentoda dün ge- ce yapılan konuşmalarda millet- vekilleri, Mihail Gorbaçov'un "saga darbe ile devTildigini", ye- ni yönetimle görüşme yapmarun anlamsız olduğunu, bu nedenle derhal bağımsızhk ilan edilme- si gerektiğini savundular. Bilindiği gibi Estonya, Birin- ci Dünya Savaşı'ndan sonra 1918'de bağımsızlığmı ilan etmişti. Estonyalı komünistler ise ba- ğımsızlık ilanının askeri muda- haleye yol açabüeceğini belirtti- ler. Dün sabah Estonya başken- tine, 66 Sovyet tankı ile 40 zırh- h araç girmişti. Ancak bir olay kaydedilmedi. ekonomisüıin kısa vadeli gelece- ği açısından büyük önem taşıdı- ğı ifade edildi. Önceki akşam bir TV konuşması yapan Fransa Devlet Baskam François Mitter- rand, yardım kesme kararı al- mak için "vaktin erken olduğunu" belirtmiş, Ingiltere Başbakanı John Major ise bu yardımın hemen askıya alınma- sını istemişti. DOâü AVRUPA Çekoslovakya, Polonya ve Macaristan, SSCB'de Gorba- çov'un devrUmesiyle meydana gelen gelişmelere karşı ortak bir tutum belirlemek için dün bir toplantı düzenlediler. Varşova'daki toplantıya 3 ül- kenin dışişleri bakan yardımcı- lan ile savunma ve içişleri ba- kanhklanndan üst düzey yetki- lüer katıldılar. YetkUUer, toplan- üda SSCB'de meydana gelen de- ğişikliklerin kendi ekonomileri üzerindeki etkilerini ele aldılar. Toplantıda, Polonya, Macaris- tan ve Çekoslovakya'ya, SSCB'den muhtemel mülteci Sovyetgenemller, müdahalenin sinyallerinigeçen ay verdiler Darbe, 'geüyoruırf demiştiSovyet muhafazakâr gazetelerinden Sovyetskaya Rossiya gazetesinde, Önde gelen 12 muhafazakâr generalin imzasıyla yayımlanan bir bildiride, gerçekleşecek darbeden sonra ordunun yönetimden çekileceği belirtilmişti. Dış Haberler Scrvisi— Gorbaçov'un, KGB, ordu ve Komünist Parti'nin mu- hafazakâr kanaduun işbirliğiyle devril- mesi dünyada 'şok' etkisi yaratırken, In- gUtere'de yayımlanan Jaae's Intelligence Review dergisi, 'darbenin ayak seslerinin geçen ay duyuJduğunu' ileri sürdü. Jane's Intelligence Revievv dergisinin Yazı Işleri Müdüru Henry Dodds, önceki gün darbenin gerçekleştirümesinden son- ra yaptığı bir açıklamada, Sovyet ordu ve İçişleri Bakanhğı yetkililerinin, dar- benin ilk sinyallerini geçen ay verdikle- rini söyledi. Dodds, muhafazakâr Sov- yetskaya Rossiya gazetesinde geçen ay yayımlanan ve 12 muhafazakâr yöneti- cinin imzasını taşıyan bir yazıda, *çok ya- kın bir tarihte Gorbaçov'un devrileceği- nin, ancak onun yerine kurulacak olan askeri yönetimin uzun süre iktidarda kalma> i acağının' işaretlerinin verildiğini belirtti. Sovyetskaya Rossiya gazetesinin 23 temmuz tarihli sayısında yayımlanan ya- zı, içlerinde Kara Kuvvetleri Komutanı General Valentin Varennikov ve İçişleri Bakan Yardımcısı General Boris Gro- mov'un da bulunduğu 12 muhafazakâr yöneticinin imzasını taşıyor. Bu iki ge- neralin, önceki gün gerçekleştirilen darbe sırasında ordu birliklerini ve İçişleri Ba- kanhğı'na bağlı askerleri yönlendirdik- leri sanılıyor. Gazetede yayunlanan yazıda, Sovyet ve özellikle de Rus halkına, 'vatanını sev- meyen, halkını acıklı bir kolelige ve guç- liilere tabi olmaya itenlere' karşı ayaklan- ma çağnsı yapıhyor. Yazıda, Sovyet dev- letinin, 'hilekâr ve düzenbaz patronlann, zeki ve kurnaz döneklerin ve açgöziü. hırsız kapitatistlerin iziediği yıkıcı ve gü- dümlü politikalann sonucunda yok olu- şa gömüldüğü" savunuluyor. Yazıda, orduya da şoyle seslenih'yor: "Askeri birttklerimizin, güvenligin garan- tisi ve ülkedeki botiin sagiıklı gnçterin si- peri olarak öoe çıkacağından ve bir ic sa- vaş Ue anavatanın parçalanmasına izin vermeyeceklerinden eminiz". Önceki günkü darbeyi gerçekleştiren Olağanüstü Hal Devlet Komitesi'nde yer alan Savunma Konseyi Başkan Yardım- cısı Oleg Baklanov da bir başka dergide yayımlanan ordunun böyle bir darbeden sonra uzun zaman yönetimde kalmaya ıstekli ounadığuu da şu ifadelerle dile ge- tirmişti: "Ordu, eger ekonominin ve top- lumun yönetilmesinde sorumluluk al- mak zorunda kalırsa, kurulacak hükü- mete ancak belirli bir süre için alt düzey- de destek verebilir. Ordu, yönetimi en kı- sa zamanda sivillere devredecek ve sivil kurumlann oluşturulmastna çalısacak- ür." Jane's Intelligence Review dergisinin Yazı tşleri Müdüru Dodds, bu ifadelere ve ordu içinde de liberal unsurlar bulun- masına karşın, ordunun, muhalefeti et- kisiz hale getirmeden yönetimden aynl- mayacağına inandığım söyledi. Gorbi de uyarmıştı Bunun yanı sıra, Sovyetler Birliği Dev- let Başkanı Gorbaçov da, Ingiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen sanayi- leşmiş 7 ülkenin (G-7) toplantısı suasın- da, ülkesindeki demokratik sürecin teh- dit altına girebileceği yolunda uyanda bulunmuştu. ABD, Ingiltere, Fransa, Ka- nada, Japonya, Italya ve Almanya lider- lerine birer mektup gönderen Gorbaçov, Sovyetler Birliği'ndekî gıda, üaç ve ço- cuk ihtiyaç maddeleri sıkıntısının tehli- keli boyutlara ulaştığım ve ülkedeki eko- nomik gerilemenin önü ahnmaz bir du- ruma gelmeye başladığını belirtmiş, bu durumun büyük sosyai huzursuzlukla- ra yol açabileceği uyansında bulunmuş- tu. Gorbaçov, sosyai huzursuzluğun, ül- kedeki demokratik sürecin sekteye uğra- masını getirebileceğini belirterek, bu ül- kelerden ekonomik yardım istemişti. POLJTIKADA SORUNLAR ERGUNBALa MoskovtfUaki Darbe ve Düşündürdükleri Mihail Gorbaçov'u iktidara bürokrasi getirdi. İktidardan de- viren de yine bürokrasi oldu. Gorbaçov, 1985te iktidara bü- rokrasinin reformcu ve muhafazakâr kanatian arasındaki uz- laşma sonucunda geldi. İki kanadın da görüşbirliği içinde oJdukları bir nokta vardı: Sistem tıkanmıştı. Ekonomi gerili- yor, Sovyetler Birliği ile Batı arasındaki mesafe tehlikeli bi- çimde büyüyordu. Bürokrasinin muhafazakâr kanadı, bu aç- mazdan kurtulabılmek için reformcu kanadın ön plana çık- masını kabul etti. Reformculann başansı, muhafazakârların da kurtuluşu olacaktı. Gorbaçov, bürokrasinin iki kanadı için de umut kaynağı idi. Nitekim Politbüro'da Gorbaçov'un Ko- münist Partisi Genel Sekreterliği'ne getirilmesini destekle- yenlerden biri de muhafazakârların liderierinden eski Dışiş- leri Bakanı Andrei Gromiko idi. Gromiko, Politbüro'da yap- tığı konuşmada, "Gorbaçov'un tebessümü tatlıdır, amadiş- leri de çeliktendir. Ona güvenebiliriz" demişti. Gromiko, bu konuşmayı yaptıktan birkaç ay sonra Gorba- çov, kendisini görevden alarak yerine Eduard Şevardnad- ze'yi atadı. Bürokrasinin muhafazakâr ve reformcu kanatian arasın- daki uzlaşma, kısa süre sonra çekişmeye dönüştü. Bürok- rasi bir yandan reform istiyor, ama öte yandan reformlann önünde en büyük engel olarak sahnede sivrilryordu. Bürok- rasi, kurtuluş umudunu reformlann başanya ulaşmasına bağ- lamıştı, ama bu başarının gerçekleşebilmesi için ayrıcalık- larını terk etmesi, toplumun ekonomik ve sosyai yaşantısını denetimden vazgeçmesi gerekiyordu. Bürokrasinin, iktida- rını sürdürebilmek için umudunu bağladığı reformlar, o ikti- darı temellerinden sarsan niteliğe bürünüyor, daha da teh- likelisi, bu tabakamn dışındakı çevrelerin denetimine geç- meye başlıyordu. Bürokrasi, bu muazzam çelişkiyi yaşarken, milliyetçı ve aynlıkçı akımlar hızla güçleniyor, ekonomi çö- küntüye gidiyor, ülke parçalanma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyordu. Ve bürokrasinin muhafazakâr kanadı, reformcu kanada, sonunda "dur" dedi. "Arkadaş. sen kontrolü elinden kaçır- dın. Bu işi ben kendi yöntemlerimle yapacağım". Muhafazakâr kanadın, reformcu kanada 1985'te yaktığı yeşil ışık, önceki gün kırmızı ışığa dönüştü. Soruna bu açıdan bakıldığında, Gorbaçov'un iktidara ge- tirilmesi de görevden alınması da aslında bürokrasinin iç he- saplaşmasının dışa vurumlarıdır. Sovyet halkı iki olayı da tri- bünlerden seyretmiş, haberi, ancak bürokrasi tarafından açıklandıktan sonra öğrenmişti. önceki gün iktidarı reformculardan geri alan muhafaza- kâr kanat büyük bir olasılıkla ekonomik reformlara devam edecektir. (Bu nokta kendi açıklamalarında da belirtilmiştir). Ama, bu reform politikası kuşkusuz, çok daha temkinli, sı- nırlı ve denetimli olacaktır. Yani bürokrasinin iktidarını tehli- keye sokmayan bir reform politikası izlenmeye çalışılacak- tır. Bu açıdan, akla Polonya'daki Jaruzelski modeli geliyor. Ancak hemen behrtmeli ki Polonya ile Sovyetler Birliği ara- sında büyük fark vardır. Jaruzelski, fazla güçlük çekmeden duruma hâkim olabilmiş, sonra da akılcı ve esnek bir polrti- ka ızleyerek muhalefetle diyalog kurmuştu. Yüzden fazla mü- liyetten oluşan, 15 cumhuriyeti de kaynaşma içinde bulunan Sovyetler Birliği'nde ise durumu denetim altına almak çok daha zor olabilir. Sözgelişı önceki gün başlayan madenci- ler grevi yayılabilir, orduda bölünme meydana gelebilir. Bu takdirde Sovyetler Birliği çok kanlı gelişmelere sahne olabi- lir. Önümüzdeki birkaç gün, bu bakımdan yaşamsa) ön&me sahiptir. • • * Komünist Partisi'ne gelince... Parti, tehlikede gordüğü ik- tidannı Kızıl Ordu'nun yardımı ile kurtarmıştır. Ama ne itginçtir ki böylece kendi idam fermanını da imzalamıştır. Birbirieri ile her konuda kavga eden iki büyük düşman Troçki ve Sta- lin'in yüzde yüz görüş birliği içinde oldukları tek nokta var- dı: Orduyu politikanın dışında, Parti'nin sıkı denetimi altın- da tutmak. Aslında bu, tüm komünist liderlerin kabul ettik- leri, uymaya büyük özen gösterdikleri temel ilkelerden biri idi. Önceki günden beri ise Kızıl Ordu politikanın içindedir ve parti ancak ordu sayesinde iktidarını güvence altına ala- bilmiştir. Komünist Partisi, bundan böyte, Kızıl Ordu'nun gö(- gesinde iktidarını sürdürebilecektir. (Darbeye karşı giderek yayılan dırenme karşısında, bu iktidarın ne kadar devam ede- ceğı de şimdilik bellı değildir.) Bu açıdan, Jaruzelski'nin dar- besınden sonra Polonya Komünist Partisi'nin düştüğü du- rumda kaldığı söylenebilir. Sovyetler Birltği'ndeki olaylardan alınacak kuşkusuz bir dizi ders var. Ama bunların belki de en önemlisi şudur: De- mokrasi, yukarıdan verilmez. Çünkü yukarıdan verilen de- mokrasi, yine yukarıdan geri alınabilir. Demokrasi, ancak ta- bandan geldiği, kitleter tarafından kurulduğu zaman sağlam temellere oturabilir. Bunun için de toplumlann belirli aşamaJardan geçmesi ge- rekiyor. Soruna uzun vadeli bakılırsa biz Sovyet toplumunun da bu aşamalardan geçip eninde sonunda demokrasiyi kura- cağına inanıyoruz. DARBENIN ARDINDAN \anıtsız kalan sorular kendisi gerekse diğer darbe li- derleri Gorbaçov'un reformla- nna karşıt görüşler dile getir- diler. Tutucu Komünist Parti gazeteleri dışında kalan tüm gazeteleri kapatarak daha şim- diden glasnosta sekte vurdular. Yaoayev'in diğer ülke liderle- rine yönelik konusmasında "pazar ekonomisi" sözü geç- medi. S»vyet halkı Cwha- e»v'a ve referaüara ae « I c U e •«§•>? Gorbaçov ekonominin giderek kötüleşti- ği son yıllarda gözden düşmüş- tü. özellikle geçen sonbahar ve kıs aylannda Gorbaçov'un par- tinin tutucu kanadına yaklaş- masının ardindan Yeitsin gibi radikal reformcular halkın gö- zünde daha çok puan kazanmış- tı. Ancak Savunma Bakanı D4- mitri Yazov ve Başbakan Va- lentin Pavlov gibi darbe lider- leri de pek sevilen kisiler değil. KaatBvyBaaa tepkM a e y t a d e T Yeitsin ülke ça- pında genel grev çağnsında bu- lundu, ancak ne ölçüde destek göreceği belli değil. Sovyeüer Birüği'nin kuzey yöresi Vorku- ta'da ve Sibirya'nın Kuznet yö- resinde maden işçileri greve başladı. Litvanya Başbakanı Vytautas Landsbergjs halkı şid- det olaylarından uzak durma- ya çağırdı. Ukrayna'daki Ba- ğımsızlık Hareketi Yeltsin'in çağnsını destekliyor. ae »Um? 60 yaşındaki Sovyet lideri darbe gerçekleştirildiği sırada Kınm'- ın Foros kasabasında dinleni- yordu. Darbenin mimarlann- dan Gennady Yanayev bir ba- sın toplantısı düzenleyerek "Gorbaçov şu anda Kınm'da dinleniyor, bir yandan da teda- vi gorüvor. Doğal olarak baş- kanlıgı sırasında epey yoruldu. Sağlığını yeniden kazanması için zamana gereksinimi var" dedi. Ne var ki Gorbaçov'un hasta olduğuna inananlann sa- yısı çok değil. Rusya Federas- yonu Başkanı Boris Yeitsin Gorbaçov'un gözaltında tutul- duğunu söyledi. Orda, Mrtlk iferlsfaHİe •d? Denetimi elinde bulundu- ran tutucular başta olmak üze- re askeri liderler, Gorbaçov'a karşı birleşmiş görünüyor. Bu birliğin dağüıp dağılmayacağmı kestirmek oldukça guç. Pazar- tesi gecesi seçkin Tamanskaya tankçı tümeninin bir bölümü Yeitsin yandaşlarına katıldı. Kimi tankçı komutanlar da halka ateş açmayacaklanm bU- dirdüer. Ye«J liderler •alk ve p«Ii(ik ref«nala- ra BC «leiMe İMglı? Her ne kadar Yanayev acU önlem- lerin, süregelen reform hare- ketlerinin reddi anlamına gel- mediğini söylediyse de gerek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear