26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 HAZİRAN 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 AnamuhalefetPartisi lideriInönü'yle görüşen Kürdistan YurtseverBirliği lideri Talabani' PKK, Kürt davasına zararh(Vmerikan yönetiminin Irak Kürdistanı'na bir Türk müdahalesi tehlikesini bertaraf etmek için bölgeye asker gönderdiğini söyleyen Celal Talabani, bir soruyu yanıtlarken "PKK ile bu ara iyi değiliz, çünkü bizi eleştirmek ve bize saldırmak için her türlü fırsatı kullanıyorlar. PKK'nın kullandığı yöntemler, politikalar zaman zaman Kürt davasına zarar veriyor" diye konuştu. ri Celal Talabani, dün SHP li- bir açıklama yapan Erdal tnö- ŞENAY KALKAN KYB lideri Celal Talabani, Irak'taki Kürt ulusal hakları için mücadele ettiklerini, bunun da Ulkede demokrasi olmadan sağlanamayacağını belirtti. Ta- labani, başta SHP olmak üzere Türkiye'deki partilerden ve Türk hükümetinden destek iste- diklerüıi söyledi. Müttefik güç- lerin, ülkede demokrasi sağla- nana ve başta Kürt halkı olmak üzere bütün halklann ve etnik gruplann hakian elde edilene kadar Irak'ta kalmalanndan ya- na olduklarını dile getiren Ta- labani, bir soru üzerine, "ABD'nin, Türkiyenin, Kuzey Irak'a müdahalesi tehlikesini önlemek için bölgeye asker gön- derdigini ' söyledi. Talabani, Türkiye'de temsil- cilik için henüz hiçbir yetkiliyle görüşmediğini ifade ederken, Cumhurbaşkanı Ozal'la da gö- rüşmekten onur duyacağını di- le getirdi. Bu arada Dışişleri Ba- kanlığı Sözcüsü Mnrat Sungar, Talabani'nin dün Cumhurbaş- kanlığı Sözcüsü Kaya Toperi ile görüştüğunü bildirdi. Görüşme- nin içeriği ile ilgili bilgi verilme- di.Sosyalist Entemasyonal Kon- sey Toplantısı'na katılmak üze- re lstanbul'a gelen, Irak'taki Kürdistan Yurtsever Birliği lide- deri Erdal tnönü ile görüştü. Hilton Oteli'nde gerçekleşen görüşmede, SHP Genel Sekre- teri Hikmet Çetin ve Talabani'- nin basın ataşesi, Dr. Behram Salih de bulundu. Görüşme öncesinde basına açıklama yapan Erdal tnönü, Irak'taki bütün halklann ve et- nik grupların, banş ve demok- rasi içinde yaşamalaruıı sağlaya- cak bir anlaşma olmasını iste- diklerini söyledi. Talabani de bunun tek yolunun, demokrasi ve Irak'taki halklar ve gruplar arasındaki eşitliğin sağlanması olduğunu belirtti. tki liderin, basına kapalı ola- rak yapılan ve yaklaşık 1 saat süren görüşmesinin ardından nü özetle şöyle dedi: "Sayın Talabani, Kuzey Irak'taki gelişmelerte ilgili bilgi- ler verdi. Bu göruşmelerde, bir an önee bir anlaşmaya vanlma- suu bekkdiğünizi söyledim. Gö- riiyorum ki Talabani1 nin yakla- şımında demokratik açılım, bi- rinci derecede rol oynuyor. Hat- ta, demokrasi johındaki ilerle- melerin otonomi konusundaki aynntılardan da önce geidigini ifade ediyor. Kendikri- ni destekledigimizi ifade ettim. Bizim yaklaşımımız, yalnız Irak'la degil, her verde, mevcnt sınırlar İçinde, halklann, etnik gruplann, insan haklanna say- gılı demokratik düzene kavuş- malan. SE Başkanı Willy Brandt, tstanbuVda konuştu: Clobal uyarı sistemi kurulmalıDün tstanbul'da konuşan SE Başkanı Willy Brandt, güvenli bir dünya için BM örgütünün çok daha etkili bir konuma getirilmesini istedi ve "Çatışmalan erken bir aşamada haber vcrecek bir 'global uyarı sistemi' kurulmalıdır" dedi. • Haber Merkezi— Sosyalist Enternasyonal (SE) Başkanı Willy Brandt, dün Istanbul'da yaptığı konuşmada güvenli bir dünya düzeni için 'global uyan sistemi' kurulmasuıa gereksinim olduğunu söyledi. - Bir grup gazeteci tarafından düzenlenen "Babıali Toplantua- tı w nın dünkü oturumunda ko- nuşan Brandt, dünya barışı için genış kapsanüı bir guvenlik kav- ramının geliştirilmesi gerektiği- ni beürterek "Bu kavram yalnız- ca askeri guvenliği degil, yoksul- uıgun giderilmesini ve insan haklannın giivence altına alın- masuu da kapsamalıdır" dedi. " Brandt, soğuk savaş dönemi- nin geride kaldığını, ama Kör- fez krizinin devletlerin ortak gü- venliği sağlamak için daha geniş çapta işbirliği yapmalanna ihti- yaç olduğunu gösterdiğini söy- ledi. Avrupa Guvenlik ve tşbir- liği Konferansı'nın buna örnek olduğunu, Hdsinki sürecinin et- kilerinin her yerde hissedildiği- ni belirtti. Güvenli bir dünya için Birleş- miş Milleüer örgütünün çok da- ha etkili bir konuma getirilme- si gereği üzerinde duran Brandt, "Çatışmalan erken bir aşamada haber verecek ve BM'nin hemen harekete geçmesini saglayacak -"v - CANBULAT VE tNÖNÜ, EŞLERİ tLE SHP Genel Sekreteri bulat ve güzel eşi Nora dikkat çeken konuklar araandaydı. SHP Hikmet Çetin'in Sosyalist Enternasyonal'e katılan parti temsüci- lideri tnönü, Canbulatlar dışında, dikkat çeken diger bir konuk, lerine verdigiresepsiyonsırasında Liıbnanlı Diirzi lider Veüd Can- tsrail Işçi Partisi lideri Simon Perez Ue de ayaküstii sohbet etti. bir 'global uyan sistemi' geliştirilmelidir" dedi. BM Ge- nel Sekreteri'nin Körfez krizin- deki gelişmeleri gazetelerden ve Amerikahlardan öğrendiğine dikkat çeken Brandt, Afganis- tan'da kurulması tasaılanan gözlem istasyonunu, kurulacak erken uyarı sistemine ömek ola- rak gösterdi. Böyle bir sistemin potansiyel saldırganlan caydına bir rol oynayacağım ifade etti. Birlesmiş Milletler Genel Sek- reteri'nin protokol temaslan ya- pan bir makam olmaktan çıka- rak, daha yetkili bir duruma ka- vuşturulmasım isteyen Brandt, BM'nin 1995'te San Franciscoi da 50. kuruluş yüdönümünü kutlayacağım, bunun bir dünya zirvesi için iyi bir fırsat oluştu- racağını söyledi. Sorulara verdiği yamtlarda Brandt, DSP'nin Sosyalist En- ternasyonal'in damşman üyesi olduğunu, ancak toplamüara katılmadığım, ileride katılacağı- nı umduklaruu söyledi. Alman sosyal demokratlannın Türki- ye'nin AT üyeliğihe olumlu bak- tıklannı bildiren Brandt, "An- cak AT, örnegin bir para birli- gine dönüsecekse üye ülkelerin benzer ekonomik ve mali koşul- lara sahip olmalan gerekir" dedi. Başka bir soru üzerine Brandt, geçen çarşamba gunü Gorbaçov'un Oslo'da yaptığı konuşmada, Batıhlann Sovyet- ler Birliği'ne yardım etmemele- ri halinde çok kötü şeyler olabi- leceğine ilişkin sözlerine gönder- me yaparak "Batı yardımcı ol- malıdır, ama Sovyetler her şey- den önce kendi olanaklannı se- ferber etmelidir" dedi. Brandt'ın konferansmı TÜSİADBaşkanı Bülent Ecza- cıbaşı ve eski Başkan Cem Boy- ner dahil birçok işadamı da izledi. Celal Talabani de Inönü'yle görüşmesinin büyük bir şans ol- duğunu, görüşlerinin birbirine çok yakın olduğunu beürterek şunlan söyledi: "Ortadogu'da demokrasînin gerekli olduğu konusunda ekse- lanslanna biz Irakiı Kürtlerin mucadele ettiğini anlattım. Da- ha sonra Kürt ulusal haklan için mücadele ediyonız. Bu da Irak Cumhuriyeti içinde gerçekleşe- cek. Türkiye'deki, başta SHP olmak üzere öteki partiler, Türk halkı ve Türk hükümeti ile, iliş- kilerimize Ortadogu halklanmn çıkpn, banş ve istikrarı için önem veriyoruz. Onlar- dan, mücadelemize, siyasi ve moral destek vermelerini bekli- yoruz. Sos>alist Enternasyonal toplantısında bizim davamızı savunmalan için SHP'nin oncü rolü almasuu istiyoruz. tnanıyo- ruz ki SHP ile partimiz çok iyi ilişki kuracak." Celal Talabani, daha sonra gazetecilerin çeşitli sonılannı şöyle yanıtladı: —Bağdat'taki gönişmeler, ne- den bu kadar uzun surüjor? Irak hükümeti, müttefik guçle- rin geri çekilmesi için zaman mı kazanmaya çalısnor? —lyimser olmamız gerekiyor. Halen Bağdat'ta süren görüş- meler, bir tür anlaşmayla sonuç- lanacak. Şunu kabul ediyonız ki her iki taraf da, bütün kozlarK nı kullanıyor. Irak hükümeti de Kuzey Irak'taki müttefik güçle- rin bir an önce ülkeden ayrüma- sını, göruşmelerde koz olarak kullanıyor. Biz, müttefik güçle- rin anlaşma sağlanana kadar, kalmasından yanayız. öncelik- le Irak'ın demokratikleşmesini talep ediyonız. Daha sonra Kürt ve diğer azınhklann haklannın yerine getirilmesi söz konusu olabilir. Bu da Irak Kürdistam çerçevesinde olur ki Irak Kür- aistanı, Irak Cumhuriyeti'nin bir parçasıdır. —Saddam'ın Şii azinlığa karşı saldınya geçecegi söylentileri varken nasıl bu kadar iyimser olabiliyorsunuz? —Öncelikle Şiiler azınlık değil- dir. 700 bin Şii'nin kuşatma al- tında olduğunu duymaktan son derece tedirginiz. Umuyoruz ki kan döküknez. Çünkü biz, in- sanlann katledilmesinin önlen- mesi, diktatörlüğün sona ermesi için mücadele ediyonız. Yeni demokratik Irak için mücadele ediyoruz. —PKK İle aranız nasd? —Bu ara iyi değil. Çünkü bizi eleştirmek ve'bize saldırmak içm her türlü fırsatı kullanıyorlar. PKK'nın kullandığı yöntemler, politikalar, zaman zaman Kürt davasına zarar veriyor. —Türkiye'de temsilcUik açmak için girişimde bulundunuz mı? —Hayır. Şimdiye kadar hiçbir Türk yetkiliyle görüşmedim. Görüşürsem bilgi veririm. DUN^ADA BUGUN AIİStRMEN HEP KongresiHEP'in 1. Olağan Büyük Kongresi, ilginç olayiatia dolu ola- rak geçti ve beklendiği biçimde sona erdi. Kongre sırasında Atatürk için saygı duruşu yapılmaması, İstiklal Marşı okun- maması, "Kürtlere özgürlük" sloganlannın atılması ve bun- ların yanı sıra delegelerin yaptığı konuşmalar HEP hakkın- da fikir edinilmesi için yeteriidir. HEP hızla Türkiye'nin öbür tüm sorunlannı bir yana bıra- ktp, sadece köktenci bir Kürt partisine doğru yönelmekte- dir. HEP'in yaptsına değinmeden önce bir noktayı açıklıkla vur- gulamakta yarar var. Partinin Genel Başkanı Fehmı Işıklar'ın kongrenin açılışın- da yaptığı konuşmada, yadsınamayacak gerçekler bulunu- yor. Gerçekten de Türkiye'de demokrasinin önünde büyük engeller vardır. Bunların, en büyüğü değilse bile, en bûyük- lerinden biri (Işıklar'a göre en büyüğüdür ve onun böyle söy- lemesi doğaldır, çünkü kendisi yalnızca bu olaya odaklan- mış bir partinin genel başkanıdır) Kürt sorunudur. Bizler, bu soruna demokrasi içinde çözüm bulmak zorunda olduğumu- za göre her aradığımız çözümün demokrasiye uygun olma- sına, Kürt sorununu çözmeye çalışırken demokrasiyitedaet- memeye özen göstermeliyiz. Eğer çağdaş demokrasiyi istiyorsak, o zaman bazı gerçek- leri de görmemız gerekir. Türkiye'de demokrasi olacaksa her- kesin Atatürkçü olma zorunlutuğu içinde bulunmadığını ka- bul etmemiz kaçınılmazdır. Eğer Türkiye'de gerçek çağdaş bir demokrasi olacaksa, Kürt sorununa da bütün tabuları yıkarak yaklaşmak, her tür- lü görüşün özgürce tartışılmasım sağlamak bir yükümlülük olacaktır. Türkiye'de, o görüşte olanlar "bağırnsız Kürdistan" görü- şünü de şiddete başyurmamak koşulu ile özgürce tartışabil- melidiıier. "Ulusal birlik beraberlik" adına yasaklamaya grt- mek hem demokrasiyle bağdaşmıyor hem de sorunu çöz- meye yetmiyor. Eğer yetmiş olsaydı, şimdiye kadar sorun za- ten çözülmüş olurdu. Bu arada, Türkiye'de her bölgede, çoğunluğun demokra- tik, ama ayrılıkçı olmayan bir çözümden yana olduğunu da görmelryiz. Bu çoğunluğu ayrılıkçı göruşlere doğru ıtecek tek etken, kültürel haklan görmezden gelen, demokrasi dışı bas- kıcı uygulamalar olacaktır. Öte yandan, birlik içinde kültürel çoğunlukçu bir çözümün kimlere hangı yararları sağlayaca- gının anlatılabilmesi de ancak ve ancak tabuların yıkıldığı öz- gürlük ortamında mümkün olabilecektir. Bu açıklamalann ışı- ğında HEP gerçeğine bakarsak, her şeyden önce bu parti- nin görüşlerine katılmasak bile onlara yasaklar konmasına ve yaptırımlar uygulanmasına karşı çıkmaya yükümlü okju- ğumuzu görürüz. Demokrasinin gereği, görüşlerine karşı okjuğumuz HEP'in özgürlüğünü savunmaktır. Şimdi de HEP politikasının sorunun çözümüne olumlu kat- kıda bulunup bulunamayacağına bakalırn. Kürt sorununun çözümü eğer demokratik çerçeve içinde aranacaksa her şeyden önce demokrasiye sahip çıkmak ge- rekir. Demokrasiden, özgürlükten yana olmak ise demokra- sinin baş düşrnanı olan teröre karşı çıkmayı gerektirir. HEP'in üyeleri ve bu parti çatısı altındaki milletvekilleri acaba bu yü- rekliliği gösterip, PKK terörüne karşı çıkıp, bu terör örgütü- nü kamuoyu önünde açıkça kınayabilecekler mıdir? PKK terörüne karşı çıkmadan demokrasi yandaşı olmak savları safsataden öte bir anlam taşımaz. Öte yandan, Kürt sorununa çözüm ararken, kökeni ne olur- sa olsun, her yurttaş ve her kurum şovenizmin tuzağınadüs- memeye özen göstermelidir. Ne yazık ki HEP yönetıcilerinin kimi demeçleri şovenizmi tırmandırma eğiliminde olup, sorumluluktan çok maceracı ni- tetik taşımaktadır. - - ,,-,-.. Kürtlerin yoğun olarak yasadıklan bölgelerde egemeri oian feodal yanıdan yararlananlar şovenizmi kendi sultalarınt sür- dürmenin kolay yolu olarak görebilirler. Ne var ki şovenizm bir kez tırmanmaya başladığı anda, karşı şoven duygulan da şahlandıracak ve çözümsüzlük, baskı ve eşitsizliklerle bir- likte çatışmanın yaygınlaşması sonucunu doğuracaktır. HEP yöneticilerinin bu gerçeği bir türlü görememelerinin siyasi tecrübesizlikten mi maceracılığa fazla yatkın politik hamlıktan mı yoksa partinin bir Kürt feodalleri örgütü olma- sından mı kaynaklandığı üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken bir sorudur. RESEPSÎYONDAN tZLENİMLER Havuz başının jsosyalistleriSosyalist Enternasyonal Başkanı Brandt, Kürdistan Yurtsever Birliği lideri Talabani ve Israil îşçi Partisi lideri Şimon Perez birer köşede sohbet ediyorlar. ŞHP milletvekili Kamer Genç, tTalabani'ye kendisini "Dersim mebusuyum" Öiye tanıtıyor. SHP saymanı Yüksel Çengel, Çanbulat'la 15 yıllık dost olduğunu söylüyor. YILMAZ ' tstanbul'da ağır bir hava ve Hilton havuzbaşında "agır" bir iesepsiyon. SHP Genel Sekrete- İ\ Hikmet Çeün, Sosyalist En- iernasyonal'in bugün başlaya- <ak konsey toplantısı nedeniyle Vresepsiyon kokteyl" veriyor. ; Davetliler ve bir yolunu bu- Kıp Havuzbaşı'nda yerini alan- lara yapüacak tek bir iş kahyor: *Devlerin geçit törenini izle- 44 J Sosyalist Enternasyonal Baş- 1 anı ve Almanya Sosyal De- ı »okrat Parti (SPD) Onur Baş- 1 anı VVilly Brandt bir köşede. ] kürdistan Yurtsever Birliği I İYB) lideri Celal Talabani bir I aşka köşede en az onun kadar i gi çekiyor. Gazetecilerden da- • etlüere kadar herkes Irak'ı ve ] [ürtleri soruyor. Bir ara Tun- âeli Milletvekili Kamer Genç, fngilizce "Ben Dersim mebu- 4u..." diye kendini tanıtınca, Talabani onunla Kürtçe konuş- ı ıaya başladı. Ancak, Genç'in içbir şey anlamadığını görün- e "Siz herhaide Zazasınız" de- iverdi. Zaza dilini, Kürtçe ve ngilizce kadar konuşan Genç'- n imdadma bir tercüman yetiş- i. lsrail tşçi Partisi lideri Şimon 'ereı de ilgi gören bir başka li- ı erdi. Gazeteciler, tnönü, Tala- l ani, Perez ve Brandt'ın çevre- ] :rinde karargâhlannı kurarken, 1 JCTC Toplumcu Kurtuluş Par- ı LSİ (TKP) lideri Mustafa Akın- ft'nın sıkıntısı başkaydı. tnönü üe birlikteyken Brandt'ın yanı- na yaklaşarak, Sosyalist Enter- nasyonal'e "ne zaman davet edileceklerini" sordu. Brandt, KKTC'nin ne zaman tanınaca- ğına ilişkin bir zamanlama ya- pamadığından olsa gerek, topu hemen fnönü'ye attı ve "Sayın tnönü halleder" dedi. tnönü ise "Sayın Brandt her zaman böy- le yapıyor" diye bir gazeteciye esprili açıklama getirdi. Kalabalığın diğer ilgi çeken konuklan ise Lübnanlı Dürzi ü- derle eşi Canbulatlar oldu. 1989 yümda Istanbul'da ev lendiği gü- zel kansı Ue sohbeti sosyalist en- ternasyonal devleri ile sohbete yeğleyen Canbulat ile karşılaş- tıgı an sanlıp öpüşen ve herkesi hayrete düşüren SHP Genel Saymanı Yüksel Çengel ise "Canbulat'ın 15 yıllık dostn ol- duğunu" övunerek söylüyor. Ama daha başka bir şey de söy- lemiyor. Bulgaristan Sosyal Demokrat Partisi lideri Peter Dertliev ise "soydaşlann" durumunu soran gazetecilere, yanıt yetiştirirken, adı Nelson Mandela ile özdeş- leşen Afrika Ulusal Kongresi (ANC) temsilcisi bir Bulgar ga- zeteciye SHP'nin Türkiye'de ik- tidara aday olup olmadığını so- ruyor. Bulgar gazeteci ise bize "Türkoloji okuduğunu ve 17 yıldır İstanbul'a gelmenin haya- lini kurduğunu" anlatıyor. Gazeteciler, kendi aralannda organizasyondan da yakmırken, kokteylin sonuna doğru havuz- başı yavaş yavaş terk edilirken geriye, alman randevular, gö- nişmeler hakkında verilen bilgi- ler kalıyor. Herkes bu akşam Erdal İnönü'nun Beylerbeyi Sa- rayı'nda vereceği yemekte bu- luşmak üzere Hilton'u teTk edi- yor. Simdi Grundi^te Bulusmanın Tcim Zamanı Şimdi Grundig'ten renkli televizyonlar. Renkli taksitlerle. Gelin, bütçenizin rengine uygun Grundig'inizi seçin. Karapama suresınce >atın alınajı telcM2> onkır. arz\ı edtldıfı tikdıruc yctküı senisiercc yerındc ça^iitfıtafik ılk kantroia, avar \c tanıtımı ücretsız obrak 37 Ekran U K Renkli TV 40 Ekran U K. Renkli TV 51 Ekran U K. Renkli TV 55 Ekran U.K. Renkli TV 55 Ekran U.K. Renklı TV rtetetBks») 56 Ekran U.K Renkli TV 63 Ekran U.K Renkli TV Mını Müzik Setı Oto Radyo-Teyp ÇAY-SCT Otomatık Çay Dsm Mak. HEMEN TESLİM PEŞİNAT 415.000 454JXX) 531JX0 616.000 675.000 561000 665000 142 000 183.000 183000 TAKSİT 415.000 454 000 531.000 616000 675000 561 OOC 665000 142 000 183.000 183.000 İ 5 5 5 5 5 5 5 5 5 5 TOPLAM 2 490.000 2.724 000 3186.000 3696.000 4050000 3366000 3990000 852 000 1098000 1098000 TEMMUZ TESLİM PEŞİNAT 320000 350000 406000 475.000 520000 432.000 512 000 110000 143DO0 143000 TAKSİT 320000 350.000 408-000 475D00 520000 432.00C 512 000 11O0O0 143.000 143000 i 7 7 7 7 7 7 7 7 7 7 TOPLAM 2560O00 2.800.000 3264 000 3^00000 4160000 3456000 4 096.000 880000 1 144 000 1.144 000 AĞUSTOS TESLİM PEŞlNAT 300.000 320000 400000 425000 525000 400000 500.000 91000 119000 119000 TAKSİT 260000 285000 330.000 390000 415.000 350000 415.000 93000 119.000 119.000 İI9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 TOPLAM 2640X100 2 885.000 3370000 3935000 4 260000 3550000 4235000 930000 1 190.000 1 190.000 GRUnDIG"72 ı Bu luınpanya, Merkcz Bankasfmn 23 01 1986 tarth ve 18997 sayıh lebtıgıne uygun olarak yaptlmıktadır CİHAIM EL.EKTBOIMİK SAIMAYİİ A.Ş.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear