18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 HAZÎRAN 1991 DİZİ-RÖPORTAJ CUMHURİYET/15 Islam yazarları, kadına yumuşak davranılmasının, işlerin kanşmasına neden olabileceğini belirtiyorlar 'Kadın,hafîfçe dövülmek ister' İSLAMDA KADIN VE CİNSELLÎK ORALÇAUŞLAR Öafii mezhebinin kurucusu îmam Şafii,"Üç kimse vardır ki onlara yumuşak davranırsan onlar sana ihanet eder, sert davranırsan iyilik ederler: Bunlar kadm, hizmetkâr ve işçidir" diyor. Büyük İslam düşünürü îmam Gazali de şöyle diyor: "Kadının yularım azıcık salıverirsen süratle senden uzaklaşır; eğer onu kendine çeker ve kuvvetle tutarsan ancak o zaman sahip olabilirsin" M..ehmet Dikmen, 'İslam'da Kadın Hakları' adlı kitabında dayakla ilgili şu açıklamayı yapıyor: "Bazı kimseler kadına sert muameleyi yadırgayacak, medeni bir usul saymayacaktır. Halbuki bugün ruhiyat alimleri kadının yaratılıştan mazohizme meyilli olduğunu ortaya koymuşlardır. Mazohizm, zulüm ve şiddet karşısında şehvetlenmek psikolojisidir. Ekseriya kadınlarda bir nebze bu hal vardırî' Oral Çalışlar'ın yazı dizisiyle ilgili olarak çeşitli tepkiler almaktayız. Yazı dizisinin bitiminde konuyla ilgili değişik görüşlere de sayTalanmızdayer vereceğiz. —7— İslam ailesinde boşanma hakkı erkeğe verilmiş- tir. Kuran'da bu hükmü pekiştiren çok sayıda ayet yer alır. Islamın her hükmünü kararlılıkla savunan yazar ve düşünürler, boşanma yetkisinin erkekte ol- masının ardındaki hikmetleri araştırmaya büyük önem verirler. Kadının şahitlik ve mirasta erkeğin yarısına eşit olmasının sebeplerini tartışırken öne sürülen gerekçeler, bu noktada yeniden gündeme gelir. Kadının duygulanyla hareket etmesi, çabuk par- layıp çabuk sönmesi, erkeğin ise mantık ve akhyla hareket etmesi ve muhakeme yeteneğinin üstünlü- ğü, boşanma konusunda da öne sürülür. Erkeğin nasıl dört karı almaya hakkı varsa istediği kadını boşamaya da hakkı vardır. Kadın erkek eşitsizliği üzerine tezler geliştiren ts- lam düşUnürleri, boşanma konusuna gelince tez- lerini daha da ileri götürürler ve kadının kendisi- ne eziyet edilmesinden zevk alan bir yapıya sahip olduğunu da ileri sürerler. Istanbul Yüksek Islam Enstitiisü Kelam ve İslam Dusüncesi öğretmeni Do- çent Bekir Topaloğlu "tslam'da Kadın" adlı kita- bının "Boşanma" bölümünde kadına boşanma yet- kisinin verilmemesini savunurken şunları belirtir. "Geçimsizlik kadın tarafından yüz gösterirse, zevce kadınlık vazifesinden imtina eder, kocasına meşnı olan hususlarda itaatsizlik yapar, ona karşı serkeşlik gösterirse, koca ona iıç kademeli bir mu- amele tatbik eder." ' Topaloğlu bu muamelenin bi- rinci aşamasının "ögüt" olduğunu soyler. Öğütten bir sonuç alamayan kocanın ikinci aşama olarak kadını yatakta yalnız bırakması gerekir. Bu ceza- nın ağırlığını ise şöyle dile getirir: "Kadının kendi görüşüne göre en kıymetH varlıgı dişiliğidir. Koca- sının onu boykot etmesi kendisi için kuvvetli bir disiplin cezasadır. Kadın, buna fazla sabredemez. Esasen bunun çok sürmesi başka miUahazarlarla da tehlikeU oiabilir." Topaloğlu, yatakta yalnız bırakma cezasının da etkili olmaması halinde ne yapılacağını Kuran ve hadislere dayanarak şöyle açıklar: "Bundan da bir netice alamayınca koca, zevcesini hafifçe dövebi- lir. Bu, aile reisi olan kocanın bir disiplin tekdiri- dir. Yalnız bnnun, viicudu sakatlayıcı, fazla elem verici olmaması şarttır." 3 Bekir Topaloğlu, koca- nın eşini fazla dövmemesi gerektiğini Muhammed- de'n örnekler vererek kanıtlamaya çalışır: Karısın- dan şikâyette bulunan bir erkeğe Muhammed, onu boşa emrini verir ve sözlerini şöyle surdürıir, "Ona iyilik emret, ogütte bulun. Eger kendisinde bir ha- yır varsa yapacaktır. Başka bir hadislerinde de 'Siz- den hiçbiriniz, kölesini dövermiş gibi zevcesini döv- mesin, sonra da gunün bitiminde tutar onunla mü- nasebette bulunur' buyururlar." 4 Kadın dayak yemekten zevk alır mı? Muhammed'in sözlerinden MüsKlman erkeğin kölesini sert şekilde, kemiklerini kırıncaya kadar dövdüğü anlaşılıyor. Kansım böyle dövmemesi ge- rekir, çünkü aynı akşam onunla cinsel ilişkide bu- lunabilir, dayak da bu ilişkinin tadım bozabilir. Bu- rada kadını korumaktan çok erkek lehine duşünül- müş bir anlayış dikkat çekiyor. Kadını uysal hale getirmek, onu erkeğe boyun eğdinnek tüm İslam düşümırlerinin ortak göruşüdür. Kadına yumuşak davranılması, onun sözüyle hareket edilmesi büyük yanlıştır ve işlerin kanşmasına neden oiabilir. Ka- rısının sözünü dinleyen erkeğe ise lslamiyet lanet okur. Şafii mezhebinin kurucusu Îmam Şafıi de kadı- na her zaman sert ve haşin davranılmasını savu- nanlardır: "Üç kimse vardır ki onlara yumuşak dav- ranırsan onlar sana ihanet eder, sert davranırsan iyilik ederler. Bunlar da 'kadın', 'hizmetkâr' ve 'iş- çidir"5 Büyük Islam düşünürü Îmam Gazali bu görüş- leri daha da geliştirmiş ve şunlan söylemiştir: "Ka- dının yulannı azıcık salıverirsen o süratle senden nyaltlptLir; yulanm azıcık gevşetirsen, o seni bir met- re kendine çeker; eğer onu kendine çeker kuvvetle tutarsan, ancak o zaman ona sahip olabilirsin." 6 Yine aynı şekilde Tusi ve Asaad gibı ünlu ahla- kiyatçılar da kocanın karısı üzerinde korku yarat- ması gerektiğine dikkat çekmişler, kansımn sözü- nü dinleyenin onun uşağı durumuna gireceğini ve bu dunımun Tann'nın yarattığı düzene aykın ol- duğunu söylemişlerdir!'7 Mehmet Dikmen, 'tslam'da Kadın Haklan' ad- lı kitabında kadının dayak yemekten zevk aldığı- ru, psikolojik gerekçeleriyle birlikte kanıtlamaya ça- lışır. "Bazı kimseler, kadına sert muameleyi yadır- gayacaklar, belki medeni bir usul saymayacaklar- dır. Halbuki bugun, ruhiyat alimleri, kadının fıt- Erkek suçluolsa bilegüçlü"Ailede huzursuzluk çıkaran kadın değil de erkek ise karı-koca barışma yoluna gitmelidirler. Bu hususta kadına büyük işler düşmektedirî' Huzursuzluk erkekten gelirse ne olacaktır? Kuran'da bu konuda aydınlatıcı bir hüküm yoktur. Zaten böyle bir durum yüzyıllar boyu hiç akla bile gelmemiştir. Çünkü, erkeksi bir düzenin en iyi nasıl kurulacağı planlandığı için erkeklerin yola getirilmesi, önlerine engel çıkanlması da pek akla yatkın değildir. Orneğin 'kadın, erkegi' serkeşlik etmesi halinde dövebilir mi? Yataktan atabilir mi? öğut verebilir mi? Bunların hiçbiri akla gelmemiştir. Mehmet Dikmen, İbn-i Kesir Tefsiri'ne dayanarak böyle bir durumda ne yapılacağını şöyle açıklıyor: "Ailede huzursuzluk çıkaran kadın degil de koca ise kan-koca barışma yoluna gitmelidirler. Bu hususta kadına bttyiık işler duşmektedir. Çünkü kadının, kocanın gönlttnü yapmak için elinde çok hiıner ve imkânlan vardır. Kocanın huysıız olmasına kendi hareketlerinin, bazı davranışlanmn sebep olup olmadığını araştırması; kendine biraz daha çekidüzen vermesi; onu memnun edecek hususlara riayet etmesi sayesinde aradaki geçimsizlik zail olur."14 Topaloğlu da benzer görüşleri şöyle dile getirir: "Koca bir huzursuzluk meydana getirir, zevce ile münasebetlerinde çekingenlik gösterirse kan-koca barışmalıdırlar. Kocanın gönlıinü yapmak için kadının nezdinde bol imkânlan, çeşitli marifetleri vardır. Bunu en iyi kendileri bilirler. Zaten yaratılışları buna elverişlidir. Erkeğin sert tabiatı karşısında kadın yumuşak ve miUayim bir yaratılışa sahiptir. Kadın bu tabiatıyla erkegi yumuşatmaya, onunla sükun ve huzur içinde yaşamaya mnktedirdir."" İran'da, artık kadın iç çamaşırlan bile rahatça sergileniyor ve satılabiliyor. (Fotograf: Der Spiegel) lar kendilerine baş egen zayıf adamlan sevmezler, istinat edebilecek bir sahip, metin bir ruh arariar. Birçok kadınlar, kocalannm kendilerini dövmele- rini isterler ve kendilerine kötiı muamele etmeyen kocadan memnun olmazlar... Çok defa kan koca arasmdaki kavganın sebebi kadının dövülmek a- temesidir. Adamcagız kavgadan kaçtıkça ve fena muameleden çekindikçe kadın üzerine saldınr. Ga- zetelerde gördügümuz gibi dayaga değil, bazen hiç- ten cerh 'yaralama' ve katle 'öldürmeye1 mecbur olnr."» Büyük İslam düşünürü Profesör Muhammed Kntub ise kadının dayak yemekten zevk aldığını ve dayagın kadın açısından faydalarını şöyle dile ge- tirir. "Bir başka yönden, bazen kan koca mttnase- betleriyle ilgili olarak psikolojik sapıklık haletleri vardır ki o zaman ancak bu yol, yani dayak fayda verir. Psikoloji katiyeüe ifade eder ki: Yukanda say- dıgunız terbiye yolİannın kendine bir fayda temin etmedigi şahıs (burada kadın kastediliyor) • ekseriya- mazohizm' adım verdikleri psikolojik dn- si bir sapıkhga musap olur (düşer). Bu yüzden onun mizacı, hissi ve manevi şiddetli bir muamele gör- dökten sonra düzelir. Ve normal duruma gelir!... Şüphesiz sapıkbgın bu türtüsü erkeklerden daha çok kadmlarda görülen hallerdir. (Çünkü, erkek- ler umumiyetle 'sadizm' sapıklığma musab olur. Sa- dizm işkence yapmaktan zevk almaktır.)" "Eğer kadm, bu türlii bir sapıkltga musab ise, dayak onun için bir ilaçtır, onun arzulannı doyu- rur. Dayaktan sonra mizaa normale avdet eder ve işler istenilen tarzda yüriir." 10 Bütün bu tartışmalarm ve yorumların esas ne- deni, boşanma hakkının erkeğe verilme gerekçesi- nin kanıtlanmasıdır. Kadının kocasma boyun eğ- mesi hoş geçinebilmenin temel unsurudur. Yoksa boşanma gündeme gelecektir. Döverek yola gelme- yen kadından geriye tek kurtuluş yolu kalmakta- dır, boşanma. Islam düşunurleri, boşanmaya han- gi aşamalardan gelineceğini saptamak için kadına nasıl muamele edilmesi gerektiğini tartışıyorlar. "Bu metotlann tatbik edilmesi neticesinde kadın kocasına itaat ederse, koca artık bunlardan hemen vazgeçer. Ve tatlılıkla geçinir. Eğer vazgeçmez, ka- dına eziyet etmeye devam ederse veya onu boşan- mak niyeüyle bu metotlan tatbik ederse, hâkim ta- rafından cezalandırüır." 11 Günümuzun hoşgörülü tslam yazarlanndan Ab- durrahman Dilipak da kadının dövulmesini savu- nuyor, ancak bunu yumuşatmanın yollannı anyor. Dayak emrini yorumlayan Dilipak şöyle diyon *ÎBa- n Kuran yorumculan, burada kadının dikkafalı- lık ve serkeşlik etmesini, erkege karşı koyma ve Fı- tti müdahale ile zor kullanma hali olarak tanımla- maktadıriar ki bu erkege tamnmış bir meşnı mfi- dafaa hakkıdır. Ancak bu durumda bile erkeğin gti- cüne güvenip agır darbe vurmasını onleyici bir sı- nır getirilmişür. Dövme fiili bu anlamda ele alın- mışür." 1 * Kadınlann erkeklere saldırma tehlikesi karşısında dayak emrinin ortaya çıktığı iddiası, sarunm Dili- pak'ın bu nahoş duruma bir gerekçe arama çaba- sıdır. Çünkü hiçbir kitapta şimdiye kadar, kadın- ların erkeklere saldırmalarından söz edilmemiştir. Kuran'ın ilgili ayetlerini böyle yorumlayanım da görmedik. Zaten Dilipak'ın kendisi de bu yorumu- nu tartışmalı bir üslupla dile getiriyor ve sözlerini birkaç paragraf sonra şöyle bağlıyor: "Ne olursa olsun buradaki dövme fiili, işkence etroek anlamın- da değildir. Ve kötü niyet sahiplerinin yonımlannı Kuran'dan tenzih ederiz. Hiç kimse, özellikle hima- ye edilen kadınlar hakkında Allah kadar merha- met sahibi olamaz ve adalet sahibi olamaz." 13 Kadının geçimsizlik çıkarması halinde boşanma- ya kadar giden yol bu aşamalardan geçiyor. Peki ya erkek geçimsizlik çıkanrsa yapılması gereken ne- dir? Yaruı: Erkeğin boşanıa hakkı Dipnotlar rattan (yaratılıştan) mazohizme meyilli olduğunu or- taya koymuşlardır. Mezohizm. zulüm ve şiddet kar- şısında şehvetlenmek ve ancak bu yoldan tatmin bultnak psikolojisidir. Ekseriya kadmlarda bir neb- ze bu hal vardır. Kendilerine baş egen zayıf kimse- leri sevmezler. Yerine göre sert ve başin olmasını bilen, otoritesini gösteren erkeklerden hoşlanırlar. Kadının kocasıyla sebepsiz yere kavga etmesinin ek- seriya sebebi budur. Bağınlmak, azarianmak, hatta hafifçe dövülmek sonra da erkeğin şefkaüni cel- bederek sevilmek isterler. Binaenaleyh tslam'ın son çare olarak müsaade etmiş olduğu sert muamele prensibi, kadm psikolojisi ile yakından ilgili bir ted- birdir."» Bu görüşler yalmzca Mehmet Dikmen'e ait de- ğildir. Tüm tslam düşünürleri, hemen aynı şeyi söy- lerler. lslami öğretim üyesi Bekir Topaloğlu, yine Doktor Mazhar Osman'a dayanarak benzer görüş- leri savunur: "Geçimsizlik gösteren kadının, dövül- mek suretiyle itaat altına alınmasmda psikolojik olarak ince bir nokta var. Bazı insanlar ancak zu- lüm ve şiddete maruz kalınca şehvetlenir ve ancak bu yoldan cinsi tatmin bulur. Buna 'Masochisme- mazohizm' denir. Kuran-ı Kerim'de kocalanna baş- kaldıran kadınlann, en son çare olarak dovülme- lerinin emredilmesinde bu hikmet de mevcut olsa gerek." Kadınlann dövülmek suretiyle cinsi tatmin bulması konusunda Dr. Mazhar Osman şöyle der: "Kadınlarda mazohizm nispeten daha çoktur. Za- ten kadın yaratılışı az çok buna meyilüdir. Kadın- 1. Topaloğlu, a.gjt s. 130 2. Topaloğlu, a.gi s. 130 3. a.gi s. 131 4. a.g*. s. 131 5. Aktaran Arsel a.g£. s. 250 6. Aktaran Arsel, a.g-e. s. 2S0 7. Arsel, a.g£. s. 250 8. Dikmen, a.gü s. 176 9. Topaloğlu, a.gA s. 131-132 10. Muhammed Kutub, tslam Etnfmdaid Şâphder, Cağaloğlu Yayınevi, Ist, 1%9, s. 170-171 11. Topaloğlu, a.g£. s. 132 12. Abdurrahman Dilipak, Bir B^ka Apdan Kadıa, Rısale Yayınian, 3. Baskı, tst. 1990 i. 42 13. a.g£. s. 43 14. Dikmen, a.g-e. s. 176-177 15. Topaloğlu a.g£. s. 132 H A Z I R A N ' D A S T A N B U L d a n ANKARA 08:00 14.17,18.19,20.21,24.27.28 16.00 16.27,28 17:00 17.18.19.20 DALAMAN 08:O0 15,22,23.29,30 16:00 14.21 18.00 22.23.24.26.29.30 20:00 27.28 ANTALYA 12:00 22.27,28.29 21:00 17.18,19.20.23.30 22:00 14.15.16.21.22.23.24.26.29.30 D A L A M A N d a n 1STANBUL 10:00 15.22.23.29,30 20.00 16.22.23.24,26.29.30 22:00 27.28 ANKARA 18:00 14.21 A N K A R A İSTANBUL 10:00 14.17.18.19.20,21.24.27.28 18.00 27.28 19:00 17.18.19.20 20:00 14.21 DALAMAN 18:00 16 A N T A L Y A d a n ISTANBLL 14:00 22,27,28,29 23:00 17.18,19.20.23,30 23:55 14.15.16.21.22, 23.24,26,29.30 REZERVASYON: • İSTANBUL. (1) 574 83 33 (10 hat) (1)574 76 50 (10 hat) • DALAMAN: (6119)28 75 • ANICARA (4)127 43 91 (4 hal) - • ANTALYA (31)21 20 16 V I P AJR Tunzm A Ş Florya Asfaltı No.68 Şenlıkkoy 34810 Uıanbul Telefon (I) 573 71 71-571 75 75-573 77 77 Telex 21100 sitn tr sıla ıMlosl Telefa* (I) 574 79 79 ANADOLU ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜCÜ'NDEN ÖNKAYIT VE YETENEK SINAVI İLE ÖĞRENCİ ALINACAKTIR Üniversitemiz Eğitim Fakültesi Resim-lş öğretmenUği programı- na 1989, 1990, 1991 yıllan ÖSS sonuçlanna göre (Birinci Basamak Sınavında) 105 veya daha yukan toplam puan alan adaylar arasmda önkayıt ve özel yetenek sınavıyla ögrenci alınacaktır. • Onkayıüar 17 Haziran - 3 Temrauz 1991 tarihleri arasmda Ana- dolu Universitesi Yunus Emre Kampüsü Eğitim Fakültesi'nde yapı- lacaktır. • Yetenek sınavı 4-8 tenunuz tarihleri arasında yapılacakur. • Sınavla ilgili aynnOh bilgiler ön kayıt sırasında aday öğrenciye verilecektir. • Posta ile önka>ıt yapılmayacaktır. ÖN KAYIT İÇİN GEREKLİ BELGELER: • ÖSS SODUÇ belgesinin ash ve fotokopisi. • tki adet fotograf. • Başvuru dilekçesi. (Dilekçe formu ön kayıt sırasında fakülteden alınacaktır.) • Smav giderleri makbuzu. (Fakülteden alınacaktır.) GÜLDEREN fle KERİM evlendiler. 9.6.1991 Kutlcinz. CUMHURİYET ÇALIŞANLARI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear