Catalog

7MAKT 1991 CUMHURİYET/9 İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N EFE'NİN Nİ$AN TÖRENİNDEN KESTLER Vs G Ö R Ü Ş Hfizün ahşverişi İki insan arasındaki hüzün ahşverışi de bir mutiuluktur. ilhan Selçuk HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ Malatya-Malatya bulunmaz eşin..."KERNEK" Malatyah işa- damı Vedat Erdogan'ın çıkar- dığı dergi. E>erginin sorumlu yan işleri müdurluğunu de üst- lenen Erdoğan, Ozallar'la il- çnç röportajlar yapıyor. Efe Ozal'ın Izmir'deki nişanını iz- leycn tek gazetecı sayılan Er- doğan törende 6 kasct film çekmiş. Bunları dergisinin son sayısında yayınlamış. Erdoğan, Izmir'de Özal'la gönişmesini "Heyecanlanıyo- rum. Allah'ım sana şukurler olsun, sana hamdolsun" söz- cûkleriyle açıkhyor. Özal'ın annesı Hafize Ozal'dan söz edince nasıl gözlerinin yaşar- dığını anlatıyor ve ardından devam edıyor: "Buyuk oghı Ahmet Özal ve torunu geliyorlar içeriye (olele). (...) Cumhurbaşkanı Turgut özal degil de. müşfik, çocuk- lanna baglı, içi sevgi dolu, to- runuyla sarmaş dolaş olmuş, toranunu öpen. şakalar yapan, bir dedeyi ve mbşfik bir baba- yı görüyorum o an. Gözlerim- den yaşlar geliyor. Tekrar cum- hurbaşkanımın bana '4 toru- num var' demesiyle irki- Iryonım. (...) Nişana davetli degilim, ama bütun gun Cumhurbaş- kaoımız Sa>ın Turgut Özal'la beraber olmamdan cesaret ala- rak kaülıyorum nişan merasi- mine. Hiçbir basın mensubu yok ve çıkardılar. Bu konuda çok hassas davranılıyor. Ben de fotograf makinemi yanıma almadım. Çünku bugunku ya- şadıklantndan oturu sa>gısız- lık olur duşuncesindeydim. (...) Derdimi Musa ağabeye söylüyonım. 'Git makineni getir' diyor. Yanıma bir polis memunı veriyor ve arabamdan Eller havada 'miskef oynnyor nişanında... makinemi alarak çıkıyornm yukanya. (...) Cumhurbaşkanıraızın eşi ve çocuklarıyla oturduğu masaya yaklaşıyorum 'Efen- dım resımlerınızı çekebilır mıyim' dı>onım, 'Tabu' diyor- lar ve başlı>onım o mubteşem gece>i resimlerie anı haline ge- tirmeye. (...) Gecenin, o guzel nişanı- nı tnra olaylannı 6 film bitire- rek çekiyonım. (...) 'Malatya Malatya bu- lunmaz eşin / Gönülleri dol- durur ayla güneşin1 Coşkun Sabah'ın uduyla çalmaya baş- lıyor. O anda eski Milli Savun- ma Bakanıraız Ercan Vural- han'a içimden kızıyonım. Ha- ni sen Malatyalıydın, Ankara misketi oynadın, Malatya Ma- latya çalarken neden oturdun! (...) Sayın Cumhurbaşkanı- mız ve eşiyle göz goze geldik. 'Hadi kalk' dedi. Coşkun Sa- bah, Malarya'tı çalıyor, sahne- de kimse yok ve bana emir gel- Anne-baba ile çocuklar Ahmet ve Zeynep, mutloluk tablosu sergiliyor. İCBAATIM İÇİHDEH'I Y*PAH ERNART Bazen bir rakı parası BAŞBAKAN Yıldınm Ak- bulufun "Gelişen Türkiye" programının artık ilgi topla- madığı biliniyor. Hatta bazda- nmız "ANAP iktidannın böy- le bir programı mı var?" diye sorabiliyor. Biz de Tlırgut özal'ın 1983'ten 1988'e kadar "tcraatın tçinden" ve "Gelişen Törkrye" programlannı hazır- layan Ege Ernart'ı aradık. — Sayın Ernart, Akbulut- un programı Ue sizin yaptıkla- nnızı kıyaslar mısınız? "Yiersiz ve yalaşıksu oiur yo- ramam. Yonımunu izleyenkr yapsın." Eski solculuğundan hiç dem vurmuyor ama "Bn konu çok nnlüdür. Hatta Lğur Mumcu da bana çok kızar" dedıkten sonra ekliyor "Ben, ANAFlı degil özalcıyun." 1983'ten 1988'e kadar sür- dürdüğü programlan için şöyle konuşuyor Ernart: "Her program söykyecek sözönttz varsa, haber niteHgi tasıyorsa Dginçtir. Diınya rek- lam tarihinde özgün yeri ola- cak bir prograradı. ANAP ta- banca patlaür gibi kanunlar çı- kanyordn. Kanun hükmünde kararnamelerin çogu o dö- nemde çıktı. Açıklanması ge- reken çok şey vanh. Karamsar- hk vardı halkta; bir şeyler bek- liyorlardı. llginç bir program olmnşta." Ernart, programın çekimine 1983 yıhnda Man Ajans'tay- ken başlamış. lş gittikçe birey- selleşip uzenne kalınca ajans- tan aynlmış ve 4 yıl daha çe- kimi sürdürmüş. özal'ın cum- hurbaşkanı olmasıyla 1988 yı- hnda Başbakan Akbulut'un ilk iki programını yapmış. Ernart, bu arada halen çalıştığı Biri- kim Ajans kurulunca "politik kampanyanın içine ajansı sok- mak istemediği için" progra- mın yapımını bırakuğını söylüyor. Program, TRT Yasası'nın 19. maddesi gereğince hükü- met tarafından hazırlaülıyor. Ernart burada bir saptama ya- parak "Sayın Evren, Sunalp kazanacak sandı o nedenle bu kanunn koydurttu. Biz de ha- zıra kondnk. Dnnya siyaset ta- rihinde olmayan bir program oldu, böylece" diyor. 7 yıl boyunca programı ha- zırlayan Ernart'a ne kadar pa- ra aldığını sorduk: "İyi bir rek- lamcının herhangi fatnrası yolrtnr" diyen Ernart, prodük- siyonu yapan Per Ajans'ın masrafları çıkarttıktan sonra kendisine bazen "hiç para kalmadıgını" bazen de, "bir rakı paras" kaldıgmı söylüyor. "Yükseklik korkusu" taşı- masına karşın GAP çekimleri için birçok defa helikoptere binmek zomnda kaldığmı da anlatan Ernart şöyle devam ediyor: "Çok hassas bir konuydu. Sabır ve direnç istiyordu. 7 yıl yapmak da kolay degil. Ama çok guzeldi. Hiçbir reklamcı da yaptıgı ise köıu 'demez za- ten." CAĞALOĞLU'NDA TEHLIKELİ DUVAR Geçerken dikkat! tSTANBUL'daki tarihi bi- naların birçoğu korunma ön- lemlerinden yoksun, kaderleri- ne terk edilirken çevreye de tehlike unsuru oluştumyor. tş- te bunlardan birisi: Cagaloğlu'ndan Yeşildirek'e inen bir sokak. Yıkılmaya yüz tutmuş bir duvar. Duvann üze- rinde okunamayacak derecede eski "Dnvarlara yaklaşma tehlikelidir" yazılı bir tabela. Bu silik tabelayla insanlar teh- likeden nasıl kurtulur? Duvar ne zaman, kimin üzerine yıkı- hr bilinmez. Onun için de fo- toğrafdaki çocuk gibı duvann yanından koşarak geçmekte yarar var. (Fotograf: Uğur Günyüz) di Sayın Cumhurbaşkanımdan 'kalkar mısın' diye. (...) Ben kendimi Coşkun Sabah zannederek başlryonım şarkıyı oknmaya, hem ağlıyo- rıım hem gülüyonım hem Al- lah'ıma şükrediyorum. Hem de Hüseyin Aksoyla buiikte halav çekiyorum. (...) "Sayın Cumhurbaşka- rtırn benim çok zoruma gitti" dediğimde "Ne zoruna gitti" diyor. "Siz Malatyalısınız, si- zinle iftihar ediyoruz. Oğlunu- zun nişanı var ve Malatya'dan bir folklor ekibi çağırmadık" diyonım. "Üzulme" diyor ba- na "Duğun Istanbul'da olacak ve o görevi sana veriyorum du- ğunde folklorcuları getir'' di- ye bana emir veriyor. Bir kere daha yalvanyoram Allah'ıma "Allah'ım inşallah o gune kadar ömür ver kı bu ve- rilen görevi yerine getireyim" diye. (...) Malatyalı oldu|unu dü- şündüğıimiiz sayın lnonü'ye Kernek adına randevular iste- dik. Acaba Malatyalı mı, ne kadar Malatyalı, Malatya'nın hangi meselesiyle ilgili' diye. Yoksa basından gordugumüz kadan>la "Ben MalaljBİı de- gilim tzmiriiyim" diye açıkla- malanndan sonraki fikiıieri Oe ilgili olrnak, soyleşi yapmak is- tedik. Üzıilerek soyluyonım ki Malatyalıyız deyip her tarafa ilgiyie giren biz Malatyalılar o kapıya korka korka gitme>e yalıştık. Ama gene de uia- şamadık." MÜSLÜMAN KADININ SORUMU YOKTUfl' Erkekler dışarı ENSAR Vakfı Mannara Bolge Başkanhğı'nca geçen- günlerde Bursa'da "Islamda Kadın Haklan" konulu bir konfcrans duzenlendi. Olduk- ça ilginç gGnişlenn savunuldu- fu konferansta kadınlar konu- şurken erkekler dışarı çıkanl- dı. Bir gazeteci, iki kişilik fa- sü heyetı ve bir de konuşmacı- dan oluşan erkekler, kadınla- nn bu İsiami' tavırlanna uy- mak zorunda kaldılar. Açış konuşmasını yapan 'yazar' Ay- sel Zeynep Tozdnman, erkek- siz salona seslenirken feminist- lere bol bol veryansın etti. Tbz- duman, kanunlan erkeklerin yaptığı bir toplumda kadınla- nn ezilmesinden söz edilebüe- ceğini oysa, Müslüman kadın- Iann ezilmesinın söz konusu olamayacağını söyledi. Buna gerekçe olarak da "Mnslüman İfdmm kanununun" AUah ta- rafından konulmuş kurallar olmasını gösterdi. Marmara Üniversitesi llahi- yat Fakültesi öğretım görevli- si Doc Dr. Hayrettin Kawm«n da "Islarada kadın haklan" deyiminı kullanmanın yanlış olduğunu, Müslüman kadının zaten sorunsuz ve lslamda kendilerine birçok hakkın ve- rilmiş olduğunu öne sürdü. Doç. Dr. Karaman, "Şu salon- da bnİDnan kadınlar sorunsaz kadınlardır. Çünku sizJer ts- lam dinini tam anlamıyla kav- ramış kadınlarsınız sonudta olan kadınlar Müslüman ol- mayan kadınlardır" dedi. Ku- ran'ın kadını Medeni Kanun 1 dan daha fazla koruduğunu savunan Doç. Karaman, şöyle konuştu: "Kuran'da kadınlan öven, yiıcelten sureler var, fakat er- kekler için böyle bir şey yok. Biz zavahı erkekler isyan etne- Hyiz, Kuran'da bizim için bir sure bile yok." BIRFIKIU Taht duşkunu HERKES gibi öbür dünya- ya göçen devlet başkanlanm da melekler kabul eder ve he- men Allah'ın huzuruna çıka- nrlarmış. Tahtında oturan Allah da sadece devlet başkanlan için ayağa kalkıp onlanresmenka- bul edermiş. Ancak Allah huzuruna ge- tirilen bir devlet başkanını ka- bülünde geleneği bozmuş ve tahtında oturup, ayağa kalkmamış. Meleklerden birisi tanımadı- ğım samp hemen Allah'ın ku- lağına gelenin de bir devlet başkanı olduğunu fısıldamış. Allah da meleğin kulağına fısıldamış. — Tanımaz nuyım ben bo- nu sanıyorsun? Bir kalksam yerime oturur. KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN LAYAdİUYO MUYUM ? UAVATıM 60YUNCA MSAZ PAHA TeKNOLOJi HIZL1 3EÜŞMİY0 { - ÇİZGÎLİK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİ1İR KEMAL GÖKHAH GÜRSES GARFIELD JM DAVis TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 7 Mart BİR TASLA İKİ KUŞ ! i3Sf'PE 8UGÛ, L G yK.H ftmGD KASJg/ISMDA, O ZAMAUA DeSİfJ UYGULAUMAMtŞ ItĞ'UÇ SfS yt*M* 77. ART7K Y£TE8SÜ OL4N ÇOf Ift/GUÂ TESİ- SfNiAJ SO UErRB YÛKS£KUĞ<tJOeta BAGASt, UZMAULARCA HAZt&LAMAN PLAHA UYGUN SİÇlMDE, YtU£ yr</M/ CHJŞuHÜLSN rEK KAT- u YAPt/MU ûzem/ue pe^eıtM/fr/' SÖYLE- C£, BAG4Yİ-A SİRUtCTE g/UA £>A y£Gi.£ B/& OLMüşru. UZMANLAK, MCAMN BÎNAYA BAKAN DİP K/SMMÛAA/ BÎR BOLUM TUĞLAYt ÇEKILEA1 f'frv SONUUOA, KOLAYCA IPLE &, SACAAJ/H DEStGESfNI AJEPEN o A ç n İLAN ERZİNCAN 2'NCİ ASLİYE HUKUK HAKtMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1990/311 Es. Davacı Ahmet Saka'mn mahkeraeıruze açmış olduğu çek defteri- nin kayıpüğina ve çek deftennde bulunan çeklerin iptaline dair da- vada verilen ara karar gereğince; Davacı Ahmet Saka'ya aıt Emlak Bankası'nın 903295-903296-90329-'-903298-903299 ve 903300 nolu çek deften ıle Garanü Bankası'na ait AB 265378-AB 265379-AB 265380 nolu çek- lere havi çek defteri çalınmış bulunduğundan Ticaret Kanunu'nun 674. rnaddesinin 2'nci fıkrasına göre çekleri elinde bulunduranlann ilan tarihınden itibaren mahkememız dosyasına müracaat etmelen aksi takdırde çeklerin iptaline karar verileceği, çekleri elinde bulun- duranlann duruşmanın bırakıldığı 14.3.1991 gününden evvel mahke- roenuz dosyasına müracat etmelen ilan olunur. 11.10.1990 Basın: 45906 İLAN T.C İZMİR 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞ1 1989/1252 Davacı Sabriye tnan tarafından davalılar Emel Asutay, Mustafa Er- sin Asutay aleyhıne açılan alacak davasında; Davalılar Emel Asutay, Mustafa Ersın Asuta/ın 505. Sokak Ser- hat Apt No: 10 Kat: 5 Bahçelievler-lzmir adresine yapılan tebligat bıla tebliğ iade edilmiş ve yapünlan zabıta araştınnasına rağmen teb- ligata elverişh adresi tespıt edilmemis olmakla dava dilekçesınin ila- nen teblığine karar verilmiş olup yukanda adları ve adresleri yazüı davalılann duruşma günü 4.4.1991 günü saat 9.30'da mahkememiz- de hazır bulunması veva kendisinı bir vekılle temsıl ettinnesı, aksı halde duruşmalara gıyabında devam edilip yokluğunda karar verileceği hu- suslan dava dilekçesi tebliğ yerine geçmek üzere ilan olunur. 13.2.1991 Basın: 21020