18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 MART 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13 SERBEST PİYASADA DÖVİZ ABODotan Bab Alman Markı Fmgt ta RorimHotaKta Rorim InglzSlMM FramaFnngı 100 i.ümt SA«yai Avus Şitnı Alış 3420 2218 2530 1945 6480 645 292 900 313 Saöş 3425 2223 2540 1955 6550 650 298 910 313 ALTMGÛMOŞ Cumhuriyet Re$zt 24ıywattn 22 ayır Hez* 900 ayar gümöş Vakrtbank Altını Ziraat Altını 261000 300 000 36 800 35 500 460 230.000 225 000 235.000 Sate 265.000 310000 39.950 39 400 490 235 000 230 000 240 000 MJIANKASI PİYASALARI u Ptysası D0 /Ubn ffyas» Ort Faız (%) W.Hac (MrfyarTl) Dotof kapamş (TL) « Hac (Mlyaı S) bpanış (onsrt) Mtm Hwn (kg) 125 33 2259 341S 153 54 Yeniçeltekli bebekler • ANKARA (UBA) — Yeniçeltek faciasından sonra doğan 4 bebeğin aileleri adına avukat Ahmet tyimaya'nın açtığı davayı karara bağlayan 3. Iş Mahkemesi yargıcı, her bir çocuğa 10*ar milyon lira tazminat ödetilmesini kararlaştırdı. UBA muhabirinin edindiği bilgiye göre mahkemenin kararında şöyle denildi: "Toplanan deliller davalı işverenin tam kusurlu olduğunu göstermektedir. Bir yandan milli felaket boyutuna erişmiş genç insanlann feci ölümleri, öbür yandan geride kalanlar için aş ocağı niteliğinde olan isletmenin hayatiyetinin korunması. Söylenen bu denge hesabı söz konusu olmasaydı, talep edilen tazmınatların tamamına hükmetmek dahi fecaat karşısında çok sayılmazdı." Askeri işyerinde olay • ANKARA (AA) — Ankara 3. Hava lkmal Bakım Merkezi Komutanlığı işyerinde fabrika komutanı Tuğgeneral Remzi Giizel'in işçi Cemal Yücel'i tokatlamasını protesto eden işçiler bir günluk yemek brykotu yaptı. Türk Harb- lş Sendikası Ankara Şube Başkanı Tevfîk Ünver, AA muhabirıne yaptığı açıklamada fabrika komutanı Tuğgeneral Remzi Cüzel'in sık sık bu tür davranışlarda bulunduğunu ve işçilere asker muamelesi yaptığını öne sürdü. Şube Başkanı Ünver, bu tür davranışlar devam ederse eylem türlerini sadece yemek boykotuyla sınırlamayacaklarını ifade etti. Hava lkmal Bakım Merkezi askeri yetkilileri ise konuyla iigili bir açıklama yapılmayacağını bildirdiler. Bodrum'da iş kazası: 3 ölti • MUGLA (Cumhuriyet) — Bodrum ilçesi yakınlannda Türkiye Elektrik Kurumu'na (TEK) ait bir şantiyede meydana gelen patlamada 3 işçi öldü, 16 işçi de yaralandı. Yaralanan işçiler Bodrum Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. TEK'in enerji iletim hattının yükleniciliğini yapan özkökler AŞ'nin Turgutreis yolu Konacık yöresindeki şantiyesinde gece çalışmada kullanılacak dinamit çamurlarının hazırlanması sırasında patlama oldu. Patlamada Ali Kapalıgöz, Ramazan Aslan ve Abdülkerim Talu adlı işçiler yaşamını yitirdi. tranla anlaşma • ANKARA (UBA) — îran'a 1991 yılmda 1.5 milyon ton demir-çelik ürünü ihraç edilecek. Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, Türkiye-lran 9. KEK protokolüyle bu konuda anlaşmaya vanldığını söyledi. İTO'ya tüketici şikâyetleri • İSTANBUL (ANKA) — tstanbul Ticaret Odası (İTO) Tttketid Şikâyetleri Bürosu'na şubat ayı süresince 60 tüketici şikâyeti geldiği ve tTO'nun yübaşından şubat ayı sonuna kadar takip ettiği tüketici şikâyeti sayısının 3O5'e ulaştığı bildirildi. İTO'dan yapılan açıklamaya göre odanın ocak ayından devreden 153 şikâyet ile birlikte şubat ayında takip ettiği şikâyet sayısı 213'e ulaştı. Bunlardan 30'u tUketici lehine sonuçlandırıldı. 'Efe olayı bir skandaTABDURRAHMAN YILDIRIM Efe Özal'ın borsa bankerliği- ne soyunma&ı siyasi boyut kaza- nıyor. Ana muhalefet partisi SHP, Cumhurbaşkanı'nın aile- sini de kapsayan, borsayla iigili bir gensoru verecek. DYP ise ik- tidar ve çe\ resindekilerin borsa- da oynamalarını ve aracı kurum kurmalarını engelleyen bir yasa teklifi hazırhyor. SHP Grup Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı, Özal ailesini de kapsayan bir borsa gensorusu hazırladıklannı açıkladı. Genso- ruyu ne zaman vereceklerini he- nuz kararlaştırmadıklannı belir- ten Kumbaracıbaşı, iktidar çev- relerinden belli kimselerin bü- yük borsa kazançları sağladık- larına dair istihbarat aldıkları- nı söyledi. Kumbaraabaşı, "Efe Özal'ın borsada <»>naması, bü- yiık bir skandaldır. Batıda hıi- kümet duşurur. Yunanisian'da- ki banker Koskotas skandalın- dan daha buyuk bir skandaldır. Knnıba* racıbaşı Özal ailesini de kapsayan, borsayla iigili bir gensoru hazırhyoruz. Efe özal'ın borsa bankeri olması, Koskotas skandalından da büyük bir skandaldır. Batı'da hükümet düşürür. Ertözün Cumhur- başkanı, Meclis üyelerinin borsada faaliyet göstermelerini yasaklayan bir yasa teklifi hazırhyoruz. Cumhurbaşkanının oğlunun borsaya girmesi Batı'da düşünülemez. Daha büyük yolsuzluklur"dedi. Cumhuriyet'in sorularını ya- nıtlayan Onur Kumbaracıbaşı, devletın elinin özelleştirmeyi yü- ruten Kamu Ortaklığı Idaresi (KOJ) ile borsanın içinde oldu- ğunu ve işlem hacminin yakla- şık yarısını kontrol ettiğini söy- ledi. KOl'nin bazı kâğıtları alıp sattığma ısaret eden Kumbara- cıbaşı şöyle konuştu: "KOt'nin bu faaliyeüerini ög- renen ve borsayı nasıl elkileye- cegini bilen iktidar çevreterinden belli kimseler. çok buyuk ka- zançlar elde ediyorlar. Aldığımız istihbarat bu yönde. Bu, dunya çapında buyuk bir skandaldır. Üstelik bunun gayet dogal bir hakmış gibi gosterilmesi rezalet- tir, ayıptır. KOİ, iktidann emri altındadır. İktidar çevresi ve ya- kınlannın, devletin denetimin- deki bir borsada, vatandaş gibi oynaması mumkun değildir. O mevkide olanlar normal vatan- daş değildir. Devlet, bu isten eli- ni ayagını çekmelidir." DYP Zonguldak Milletvekili Tevfik Ertüzün, borsa ile ilgili KüÇÜK ÖZAL'IN OKTAĞIMUSTAFA DERMAN: 'Efe ile borsayı öğreniyoruz'Cumhurbaşkanı Türgut Özal'ın oğlu Efe ile borsa bankerliğine soyunan ortağı Mus- tafa Derman, haklarında ortaya atılan id- dialan yarutladı. Metaş ve İş Bankası C his- selerinden büyük paralar kazandıklannın doğru olmadığını kaydeden Mustafa Der- man, "Metal ve İş Bankası C hisseierinden hiç almadık. Etrafa böyle yavmışlar. Biz kendimizi alışünyoruz. Piyasayı tanımaya çalışıyoruz. Şu ana kadar da küçuk caplı alım satımlar vaptık" dedı. Salahsun Hekimoğlu Menkul Kıyroet- ler'in bir elemanı olarak bugünlerde Bor- sa İşlem Salonu'na girerek tahtaları izle- yen ve işi öğrenmeye çalışan Mustafa Der- man, Işletme Fakultesi mezunu ve Efe'nin çocukluk arkadaşı. Derman, aynca 1989"da kurulan Pilo Türizm ve Danışmanlık AŞ'- de Efe Özal'ın ortağı. Mustafa Derman'a sorularunız ve cevap- ları şöyle: —Bu piyasa hakkında ne biliyorsunuz? Derman — Çok az. Ikimizin deneyimi çok az. Dışandaki yatırımcılann bildikle- ri kadar. Şirketimizin dediğini yapacağız. — Cumhurbaşkanı'nın yakını olarak da- ha kamuo\una açıklanmamış bilgileri ön- ceden oğrenerek borsada oynayabilecegi- nizden bahsediliyor. Derman — Herkes böyle şeyler söylüyor. Ama şimdiye kadar içeriden öğrendiğimiz bir bilgı olmadı. Bundan sonra da böyle bir şey olmayacak. Kendi bilgilerimizle ha- reket ediyoruz. — Cumhurbaşkanının bir yakını ile bir- likte ortak olmak size bir avantaj sağlama- dı mı? Derman — Cumhurbaşkanının oğlu dı- ye hıçbır iş yapmayacak mı? Bu çok önemli bir olay değil. Şirket olarak ne gibi avan- tajlanmızm olduğunu ben anlayamadım. — Borsada nasıl oynuyorsunuz? Derman — Kendi başımıza şu ana ka- dar pek büyük oynamadık. Ufak çapta alım satımlanmLZ oldu. Daha çok sistemin nasıl yürüdüğünü görmek için yaptık bu- nu. — Kurtanldığı açıklanan Metaş ve ser- maye arttıracak olan tş Bankası C hisscsi alıp sattığınız ve büyük paralar kazandı- gınız söylendi, yazıldı. Derman — Şimdiye kadar Metaş ve İş Bankası C hiç almadık. Olmadı. Biz de ga- zetelerden okuduk. Bunu etrafa yaymışlar. — Ortaklık için ne kadar sermaye koy- dunuz? Bu sermayeyi nereden buldunuz, borsadan mı kazandınız? Derman — Ortaklık sermayesine koydu- ğumuz para, tamamen borsadan kazanıl- mış bir para değıl. Zaten sermayesi de o ka- dar büyuk değil. Komisyonculuktan aracı kuruma dönüştüğü için 250 milyon lira ka- dar. Eskiden tanıştığımız arkadaşlanmız bizden fazla bir şey istemediler. Üzerine kâr koyarak satmadılar. Beraber çalışmak için girdik, onlar da istediler. hazırladıkları yasa teklifini önü- müzdeki günlerde Meclis'e suna- caklarını belirtti. Ertüzün, yasa tekhfinde, KOİ, SPK ve borsa yönetici ve çalışanlarına, cum- hurbaşkanına, başbakan, ba- kanlar ve milletvekilleri ile bun- ların birinci derecedeki yakınla- nna borsada faaliyet gösterecek bir aracı kurum kurmalarının yasaklanmasının öngörüldüğu- nü ifade etti. Bu kişilere aynca KOİ tarafından halka arz edilen hisselerin alım satımının bir yıl süreyle yasaklanacağını kayde- den Ertüzün, borsanın ve SPK'nın özerk olmasının söy- lenti yayarak ticaret yapanların cezalandınlmasıru da teklife ko- yacaklannı bildirdi. KOl'nin halka arz ettiği işti- rak hisselerinde önemli rantlar oluşmaya başladığını, zamanla KlTlere geçildiğinde bu rantla- rın çok büyüyeceğini kaydeden Tevfik Ertüzün şöyle devam et- ti: "KOl'nin başındaki insanlar özerk değil. Atamayla gelmiş. Bazı kimselere bilgi vermek du- rumundalar. Mesela Adana Çi- mento gerçek değerinin altında pi>asaya çıkarılacak!>a, bunu ik- tidar çevreleri biliyor. Bunlar ya kendileri ya da yakınlan yoluy- la biigi avantajını kendi lehleri- ne değerlendirmek isteyebilirler. Bu borsanın sağlıksu işlediğini gösterir. Borsada fiyatlan büyük oranda iktisat dışı faktorler be- Iniiyor. Bunlann başında da bü- rokrasi ve siyasetçiler geliyor. Böyle bir borsada \urgun olma- sı son derece tabiidir. Tabii ol- mayan şey, bir cumhurbaşkanı- nın oğlunun doğnıdan dogruya borsaja girınesidir. Devletten el- de ettiği bilgilerle haksız kazanç elde edilmesi Batıda düşünüle- mez. Ama Türkiye'de bunlar oluyor." Bu arada Efe özal'ın ortaklı- ğını onaylatmak için Salahsun Hekimoğlu'nun dun Ankara'ya gittıği ve Sermaye Piyasası Ku- rulu'na (SPK) başvurduğu öğre- nildi. Kurulun konuyu bugünku haftalık toplantısında ele alması ve ortakhğa onay vermesi bek- leniyor. îşsizlerin umudu Kuve YUSUF TOPRAK ADANA — Körfez savaşının sona ermesiyle birlikte harabe dunımundaki Kuveyt'in yeni- den inşa edilecek olması, işsiz- lerin iş ve İşçi Bulma Kurum- lan önünde uzun kuyruklar oluştunnalanna yol açtı. Sava>. öncesi günde ancak 10-15 kişi kuruma başvururken son gün- lerde bu sayı 300'e kadar çıktı. İş ve tşçi Bulma Kurumu Ada- na Bölge Mudüru Ökkeş Akın Bingöl, "Başvurulan karşıla>a- bilmek için mesai dışında da çalışıyoruz" dedi. İş ve İşçi Bulma Kurumu Adana Bölge MüdürlUğü, tran- Irak savaşından bu yana en yo- ğun günlerini yaşıyor. Çoğûn- luğunu inşaat işçileri ve şoför- lerin oluşturduğu yurttaşlar amaçlarının Kuveyt'e gidebil- mek olduğunu belirtiyorlar. Halen özel sektörde mobilya dekorasyoncusu olarak çalıştı- ğını bıldiren Neşet Karaca adlı yurttaş, sabahın erken saatle- rinde kuyruğa girdiğini söylü- yor. Neşet Karaca, "Mobilya dekorasyoncusuna yıkılmış kentte gereksinim olacak mı?" biçimindeki sonıyu, "Oraya gittikten sonra ne iş olsa yapa- nm. tnşaatta amelelik bile ya- parun. Çünkü orada bir yılda kazanacağımı, burada bes yd- da bir araya getiremem. Onemli Adanalı işsizler Kuveyt'e gidebilmek için tş ve tşçi Bulma Kurumu'na hücutn etti. olan Kuve>1'e gidebilmek. Bir- kaç yıl dişimi sıktım mı bana yeter" diye yanıtlıyor. 'Yurtdışı kayıt" kuyruğunda bekleyenlerden Mehmet Süoer ise ıki hafta önce askerden gel- diğıni belirtiyor. Belirli bir mes- leği olmadığını anlatan Meh- met Süner konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Askerliğimin savaş bitimin- de sona ermesi büyuk şans. İş için yaptıfım iik başvunı bura- sı. Ne otacağı belli değil, ama hiç oimazsa umut var. Mesleği- min olmamasını da dezavantaj olarak görmuyorum. Çünkü oraya gittikten sonra fark et- mez. İnşaatlarda harç bile taşı- nm. Yeter ki kapağı oraya ata- yım. Gerisi kolay." tş ve tşçi Bulma Kurumu Adana Bölge Müdüru Ökkeş Akın Bingöl, son bir hafta için- de özellikle yurtdışı kaydı için çok sayıda yurttaşm başvuruda bulunduğunu söyledi. Başvunı sayısını 'olaganüstu' diye nite- leyen Ökkeş Akın Bingöl, "Da- ha önceleri yurtiçi ve yurtdışı kayıt servislerine günde ortala- ma 10-15 kişi başvururdu. Oy- sa şiradi günlük başvuranlann sayısı ortalama 300. Yurttaşla- nn tümü psikolojik olarak Ku- veyt'i istiyorlar. Bu konuda bir şe> söyleyemiyoruz. Yani kayıt- lanmızı 'Bu ulkeye veya şu ül- keye gidecek' diye yapmıyoruz." Hayat standardına açıklık ANKARA (Cumhariyet Bürosu) — Beyannameli mu- kelleflenn verecekleri en az vergiye esas olacak hayat stan- dardı göstergelerinin temel il- keleri belirlendi. Birinci sınıf tacirlerin beyan edebilecekleri en düşük gelir 28 milyon 800 bin lira olarak saptandı. Yine anakent sınır- lan içinde bir işyeri bulunan serbest meslek sahibi doktor avukat gibi yükumlüler de yıllık en az 17 milyon 300 bin lira gelir beyan edecekler. Kalkınmada öncelikli yöreler Kalkınmada birinci derece- j de öncelikle yörelerde, ikinci j sınıf tacirler, en az 4 milyon j 400 bin lira, kalkınmada ikin- j ci derecedeki öncelikli yöreler- ) de aynı nitelikteki tacirler ise 5 milyon 300 bin lira yıllık ge- lir beyan edecekler. Buna gore anakent sınırları içinde kuyumculuk yapan, lüks otomobili, özel kaptanlı yatı, özel şoförü bulunan ve iki çocuğu ve eşiyle bir kez yurt- dışına giden vergi mükellefi 1990 yılı için en az 97 milyon 800 bin lira gelir beyan edecek. Tahtakale yine dıırgun Ekonomi Servisi — Hisse se- netleri dun kuçük çapta değer kazamrken Merkez Bankası'nın bir dizi operasyonuyla "usla- nan" Tahtakale'de, döviz kurla- rındaki durgunluk dün de sür- dü. Bankalararası Türk Lirası piyasası işlemlerinde faiz oranı ise yüzde 125 ile yüzde 140 ara- sında seyretti. Serbest döviz piyasasının merkezi Tahtakale Ağa Sokak tüccarlarının şubat ayı içindeki sevinçleri mart başındaki bir di- zi operasyon sonucu tamamen kayboldu. Şubat sonlarında 3600 liraya kadar çıkan, ancak Merkez Bankası'nın lira silahı- m kullanmasından sonra 3400 liranın altma inen ABD Doları, dün akşam saatlerinde 3425 li- radan satıldı. ABD para birimi- nin önceki akşamki satış fiyatı 3412 liraydı. Dış borsalarda ABD Doları1 na karşı değer yitiren Alman Markı, Tahtakale'de de değer yi- tirdi. Önceki gün 1.5280 mark- tan işlem gören Alman para bi- riminin önceki akşamki fiyatı 2240 liraydı. Kapalıçarşı'da işlem gören al- tın fiyatlarında ise önceki güne göre önemli bir değişiklik olma- dı. Yılbaşından bu yana döviz kurlanndaki hızlı gelişme sayf sinde yükselen akın fiyatlar kurların duraklaması sonucu h. kesti. Dünya piyasalarında on başına fiyat ise 366 dolar civa nnda seyretti. Bankalararası Türk Lirası pi- yasasındaki faiz oranları ise yukselmeye devam ediyor. Dün- kü işlemlerdeki faiz oranlar yüzde 125 ile yüzde 140 arasın da değişim gösterdi. Merke, Bankası'nın faiz kotasyonu uy guladığı günlerde yuzde 70 olaı ınterbank faiz oranları kotasyo nun kaldırılmasından sonra ik kat artmış oldu. Repo işlemle- rindeki faiz oranları da yüzde 80'e ulaştı. Bu arada, Merkez Bankası- nın çeşitli operasyonlan sonucu Türk Lirası'na sıkışan bankala- nn portföylerindeki dövize en- deksli tahvil ve gelir ortaklığı se- netlerini elden çıkartmaya çalış- tıkları belirtiliyor. Istanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda hisse senedi fiyatlan dün yüzde 5 arttı. Endeksin 5435 puandan başladığı duşüş dün 4464 puandan geri döndü ve seansı 4691 puandan kapadı. Fiyatların yukselmesınde, gun- luk yüzde İO'luk fiyat marjının yüzde 5'e duşürulmesinin de et- kisi oldu. NETBANK'A GELİN NET gelirden yararlanın 6 ay% 6 8 6 aylık % 68 brüt faizin yıllık NET getirisi % 70.12 dir. MERKEZ NETBANK DıleK Oır.ço? '53 03 50 etıası H«RMYE NETBAHK Hı.se>!n Aitıntaş 134 34 06 ıThalı C»6»LO6lU NETIAHK Tur9J! Sayın 5 r 40 02 ı4hatl ANTAIT» nnBANK Odek Haposlu '8 34 7 6-77 KUSADASI NETBANK Rıtkı E-dec '9488 NETBANK 1ŞÇENIN EVRENENDEN ŞUKRAN KETENCt Havlu Atma1984 yılı boyunca sendikacılar 12 Eylül'ün yasaklı anayasa ve yasa maddeleri içindeki sorunları keşfetiikçe yılgınhğa düş- müşler, 'Bu yasalar ve bu yasaklarla sendikacılık yapılamaz', 'Toplu pazartık hakkı kullanılamaz', 'Grev yapan enayidir' tû- ründen açıklamalar yapmışlardı. Katılan bilim adamları ve sen- dikacılar anımsayacaklardır. Türk-iş'te yapılan bir bilımsel top- lantıda Prof. Murat Demircıoğlu sendıkacıların içinde bulunduk- ları durumu değerlendırirken 'Havlu attınız' deyınce büyük bir tepki duymuşlardı. Sendikacılarımız elbette 12 Eylül düzeninin sendikal hakla- rın özünü ortadan kaldıran yasaklı anayasal ve yasal düzenin- den yakınmakta haklıydılar. Ancak bir şey yapmadan sızlanma- nın bir işe yaramayacağını vurgulamaya çalışan Prof. Demirci- oğlu da onlardan biraz daha haklıydı En azından çok daha ger- çekçiydi; işçinin gereksınmesıne daha çok yanıt verecek bir yak- laşımı, işçinin sendikadan beklentısıni yansıtıyordu. Anayasa ve yasalardaki yasaklı düzen kendilığinden, kolay koJay değişmeyecegıne göre, aradan bunca yıl geçtiği halde hâlâ olumlu hiçbır gelişme olmadığına göre, bir yanaan yasaklı dü- zen i değiştirmek için güçlü, caydırıcı mücadele vermek, bir yan- dan da yürürlükteki yasalar içinde, yasaları zorlayarak işçinin güncel sorunlarına çözüm aramak gerekiyordu. İşçi taban ise yıllar öncesinden anayasa ve yasalardaki ya- saklar yüzünden hak arama mücadelesinden vazgeçümesine tepki göstermeyı öğrendı. Sendıkaların varlığına, toplupazarlık masasında sozleşmeler ımzalanmasına karşın, işçi durmadan hak kaybettıkçe, çalışma ve yasam koşulları ağırlaşıp yoksul- laştıkça öfkesi arttı. BelKi de ilk kez, kendi hakkını kendisinin araması gereğının bıiıncıne varmaya basladı. Koşullar içinde yc4- lar aradı. Yasaklı düzenin bir ürünü, insan yaratıcılığının bir ser- gılenmesı olan, dünya işçi sınıfının pek denemedığı, kendıne öz- gü pasif eylemlenni böylece yarattı. Yasaklı düzende grev gü- cünün fazlaca bir işe yaramadığını, caydırıcı ışlev yapamadığı- nı algılamanın ürünü çok çeşitli, çok renkli, ancak az etkılı pasif dırenışler tek tek sonuç vermeyınce, bırleştırmenın, daha da ça- rpıcı, etkili kılmanın yolları denendi. Işte 1989 bahar eylemleri, işçinin 12 Eylül düzenine karşı ilk ciddi başarısı böylece gündeme geldı. İlk kez, siyasi iktidar ye sermayenın dikte ettıremediği toplusözleşmeler imzalandı. iş- çiler bir yandan da yasaklı düzenin, caydırıcı ve etkili otama- yan grev hakkını da bedelinı kendileri ödeyerek kullanmaktan vazgeçmediler Seka'da kâğıt işçileri. demır çelik işletmelerin- de çelik işçileri ve pek çok tek tek ışyerlerinde, ışkollarında ya- şanan grevlerde olduğu gibi, aylarca ücretsiz grev yaparak di- rendiler. Çok düşük ücretli sözleşme yerine, sendikacıyı kendi- lerinin açlığa mahkûm olduğu uzun grevlerle hak aramaya zor- ladılar. Çalışma Bakanının, siyasi iktidar ve işveren sözcülerinin öne sürduklen gıbı, son ıkı yılda grevlerde kaybedılen ışgününün re- kor düzeylere ulaşması, 12 Eylül öncesinin iki katına varması, Tu r kıye'de ozgur grev hakkının varhğı ve kullanılabıldiğının ka- n, >ğil; tam tersı. gerçek caydırıcı bir grev hakkının olmama- sı, - .cak işçi sınıfının da çok düşük ücretler ve yoksullaşma ne- deni ile kaybedecek bir şeyinin kalmaması ve çok zor koşullar- da da olsa mücadele vermeye karariı olmasının, Türkiye'de sos- yal banşın bozulduğunun ciddi bir göstergesi. Bu noktada savaş kargaşasında doğru dürüst değerlendiril- mesı yapılamayan maden işçılerinin eylemlerinin, Zonguldak ola- yının attının çizilmesi gerekiyor. 990'ın bütün sözleşmelerin- de işçiler lehine tır.nanışa yol açan madencinin, dünyada da pek örneği görülmemış grevi, her gün büyük gösteri ve yürüyüşü, protestoya dönüştüren büyük direnışi, grev hakkının, bizdeki uy- gulanışı ile hak almaya yeterli olmadığının bilincine varılmış oV masından doğmadı mı? Madenci ve sendikası büyük direnişlen ile 1990 yılının rakam- lannı, sermayeyi ve siyasi iktidarı çok fazla kızdıracak düzeyde yükseltir, etkilerken diğerleri ne yaptı? Siyasi iktidar savaşı ba- hane edip grev erteledi, işçinin karşısına askeri, polisı çıkardı. özel sektör toplusözlesme masasında vermek zorunda kaldık- lannı gert almak üzere, savaş bahane, işçi çıkarma yanşına gırdi. Türk-lş'in sendika liderleri ise tıpkı 1984'te 'havlu attınız' diye gerçeği gösterene kızmaları gibi bir kez daha, suçluluklarını, so- rumluluklarını gizlemek, hedef şaşırtmak üzere mücadele ver- meyi secenlerle uğraşmaya kalkışıyorlar. Bir kez daha toparlanmak yerine, kendi sorumsuzluklarınm suçunu başkalarına yıkmaya çalışıyorlar Yargının, yürütmeyi durdurma kararı ile hükümetin nasıl keyfi, yasayı kötüye kulla- narak grev hakkını gaspettiği ortaya çıkmışken, siyasi iktidar- dan bunun hesabını sormaları gerekmiyor mu? Ya arkası kesil- meyen işçi çıkarmalan... Onların sorunu, sorumluluğu değil mi? Yargı kararından sonra yeniden grev haklarını kullanamayan sendikalar için birlikte bir şeyler yapmak için geç kalınmıyor mu? 'Havlu atmak' başka nasıl olabilir acaba? KISA KISA • İRAN AIR 30. hizmet yılını kutluyor. lran'ın ulusal havayolu şirketi olan Iran Air yılda 5 milyon yolcu taşıyor. • EGE YILDIZ Kozyatağı teşhir galerisi açıldı. Galeride firmanın üretimi olan plastik inşaat malzemeleri sergileniyor. • PINAR ET ile Ege Üniversitesi Gıda Muhendisliği Fakültesi'nin ortaklaşa düzenledikleri "Et kalitesinin önemi" konulu sempozyum bugün İzmir Ticaret Odası'nda yapılacak. • UNIPAR Dış Ticaret A.Ş. bebek bakım urunleri alanında önde gelen İngiliz fırmalarından CANNON'un Turkiye mumessılliğini aldı. • MANAJANS-THOMPSON tarafından hazırlanan Selpak reklam kampanyası 10 yaşlarındaki bir çocuğun tutabileceği bir günlükten yola çıkarak hazırlandı. Berlin Duvan'mn yıkümasından bu yana ne kadar zaman geçti hatırlıvor musunuz?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear