18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 7 MAKT 1991 199O'lı Yıllarda Kadın Göodemi Temel hak ve özgürlükleri, yanlış yöntem ve uygulamalara araç kılınamayacakları birer erek olarak benimsemek, içselleştirmek, yaygınlaştırmak sonra da somutlaştırmak, yani yaşama geçirmek, gerçek anlamında liberal, demokrat ve laik olanların görevidir. Prof. Dr. NECLA ARAT 7. Ü. Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü 199O'lı yıllarda toplumumuz kadınlarının gündeminde laiklik, kadın haklan ve demok- rasi eşit ağırlıklı yerlerinı koruyor. Bu neden- le, "Gerçekten laik, demokrat, insan hak ve özgürlüklerinden yana olmak, ne demektir?" sorusunun anlamı da önemi de çok büyük. 1975-1985 yıllan arasındaki Kadın On Yılı- nın tüm dünya kadınlanna yaşamın niteliği- ni dcğiştirip geliştirecek ilke ve öıçütleri içeren yeni ufuklar açtığını hepimiz biliyoruz. Kadinlar, bu on yıl boyunca eşitlik ve iler- lemelerini engelleyen yeniden - uretim ve üre- tim rolleri, siyasal, ekonomik, toplumsal, kültürel, yasal, egitsel ve dinsel engelleyici ko- şullara ilişkin bir bilinçlenme ve aydınlanma sürecini yaşadılar. Ekonomik açıdan sömurül- melerini, ulusal, bölgesel ve uluslararası dü- zeylerdeki eşitsiz konumlanru sorguladüar. Bu eşitsizliğin ulkelerin çoğunda kitlesel yoksul- luktan doğduğunu, hakça olmayan uluslara- rası ekonomik ilişkilerin ürünü olan azgelişmişlikten kaynaklandığını ve cinsiyete dayalı aynmcılık yüzünden daha da kötüleş- tiğini belgelediler. Dunya kadmlan 9O'lı yıllarda artık eşit ol- mayı, eşitlik, gelişme ve banşa giden yolda ön- culük etmeyi istiyorlar. Bu amaçları gerçekleştirecek siyasal iradeyi oluşturmada güçlü bir rol oynamalan ve böİünmemeleri ge- rektiğini de biliyorlar. En can alıcı noktayı, her türden değişim ve gelişmenin siyasal ira- deye dayandığı gerçeğini yaşayarak Öğrendi- ]er. Dışlamalara karşı olmak gerek Bu deneyim, 2000'li yıllara uzanan on yıl- lık sıireyi eşitlik, hakkaniyet ve adalete daya- lı yeni bir ekonomik, toplumsal ve siyasal yapılanma dönemi olarak programlamaları- na yol açtı. Bu programlannı gerçekleştirmek- te önemli rol oynayacak olan yapısal ve tutumsal değişiklikleri ise siyasal yaşam, ka- mu yaşamı, vatandaşbk, eğitim, çalışma, sağ- lık, ekonomik ve toplumsal yaşam, evlilik ve aile hukuku ve kırsal kesim kadınlarının so- runlanyla ilgili 30 maddelik bir kadın hakla- n bildirisi olan "Kadınlara Karşı Her Tiirlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi" ile dile getirdiler. Bu sozleşmenin temel kavramı olan "kadın- lara karşı aynm" deyimi, kadınların medeni durumlanna bakılmakstzın kadın ile erkek eşitliğine dayalı olarak, tüm insan haklannın ve temel özgürluklerin tamnmasını, kullanıl- masım ve bunlardan yararlanılmasını engel- leyen ya da ortadan kaldıran ya da bunu amaçlayan ve cinsiyete bağlı olarak yapılan herhangi bir aynm, dışlama ve sınıriama" an- lamına geliyor. Bu türden bir aynmcılık, din- sel, cinsiyetçi ya da siyasal aynmcılık olabilir. tşte "aynmcılığa karşı olmak" bu bağlam- da dinsel, cinsiyetçi ya da siyasal engelleme, aynm ve dışlamalara karşı olmak demektir. Insanlan giysilerine göre, "Müslüman", "Müslüman - olmayan" diye ayırmak, din- sel aynmcüıkür. Bir kadım, birey, vatandaş ya da kişi olarak değil de yalmzca "bir koca- nın eşi" olarak görmek, cinsiyetçi ayruncılık- ür. "Bir kadırun pesinden mi gideceğiz" diyen cinsiyetçi-aynmcı, tutucu politikalara destek verir gibi görünen bir tutumla kim olursa ol- sun, herhangi bir kişinin seçme ve seçilme hakkını engellemek, siyasal aynmcılıktır. Laiklikten, kadın haklarından ve demok- rasiden yana olanlar, temel hak, özgurlük ve ilkeleri tutarlı bir biçimde savunmak, bunu yaparken de kişisel tercih, sempati ve antipa- tilerini bir yana bırakmak zorundadırJar. Yan- lış yöntem ve uygulamalar, ilkelerin feda edilmesine gerekçe olarak gösterilemeyeceği gibi bu türden uygulamalar var diye ilkeler- den ve ilkelerin savunulmasından vazgeçile- mez. "Gerçekten laik, demokrat, insan hak ve özgürlüklerinden yana olmak" demek her tür- den aynmcılığa karşı olmak demektir. Temel hak ve özgürlükleri, yanhş yöntem ve uygulamalara araç kılınamayacaklan birer erek olarak benimsemek, içselleştirmek, yay- gınlaştırmak sonra da somutlaştırmak, yani yaşama geçirmek, gerçek anlamında liberal, demokrat ve laik olanların ödevidir. Sonuç Toplumumuz kadınlan, laikliği, kadın hak- larmı ve demokrasiyi bir bütünün ayrılmaz parçalan olarak görmekte ve savunmaktadır- lar. Yanlış yöntem ve uygulamalara verilecek en etkili ve demokratik yanıtın ise ulke gün- demini bulandıracak, kadın dayanışmasını sarsacak söylentiler üretmek yerine, oylarını sağlam, güvenilir ve ilkelere uyan yöntem ve uygulamalardan yana kullanmak olduğunu bilmektedirler. Amaç, aynmcılıkların ortadan kalktığı, eşitlik, banş, sevgi ve sağduyunun egemen ol- duğu bir toplumsal dönüşümu, ilkelerden ödün vermeden ve erdemli politik yöntemler aracılığıyla hep birlikte gerçekleştirmektir. Türkiye'de ve dünyada 9O'lı yıllann kadın gündeminde partiler içi ya da partilerarası kı- sır siyasal çekişmeler değil, özlenen ve amaç- lanan yeni yapılanmaya eşit katkıda bulunup siyasal ve kamusal yaşamda, her düzeyde eşit hak, yetki ve sorumluluklara ulaşmak vardır. PENCERE EVET/HAyiR OKT^AKBAL Demokrasiyi Kurmanın Tek Yolu..."12 Eylül rejimine karşı olan tüm partiler önümüzdeki se- çimlerde sayın Baştürk'ün önerdiği biçimde bir seçim koa- lisyonu oluşturmalıdır. Sosyalist Bırlik Partisi olarak biz bir adım daha ileri giderek bu seçim koalisyonunun yalnız sol partilerle sınırlı tutulmayip, 12 Eylül'e karşı ve demokrasinin temel kurallarına bağlı DYP, RP ve diğer sağ partilere de açık olmasından yanayız" Sık sık yinelediğim bir konu bu. 12 Eylül Anayasası'nı ve ona bağlı tüm yasaları beğenmeyenler, hepsinin en kısa sü- rede değişmesinı ısteyenler, demokratik hakların, özgürluk- lerin sağlam biçimde bu toplumda yerleşmesini özleyenler insan haklarını çağdaş uygarlığm gerektirdiğı koşullara ka- vuşturmanın gerekliliğıne ınananlar, birlikte bir siyasa ızle- melidirler. Konuşmacı ya da ızleyıcı olarak gıttığım paneller- de, forumlarda ıktidar partisi dışındakı tüm politikacılar, ya- zarlar, aydınlar, bilim adamları durmaksızın bu temel sorun- ları dile getirirler: İnsan haklan, demokrasi, özgurlük!.. Kbnuşmak, yazmak kolay! Kendimize bir çeşıt doyum sağ- lıyoruz böyiece! Dinleyenler alkışlıyor, bu konularda her söy- lenene katılıyor, sonra konuşanlar, dinleyıciler evlerine gidi- yor! Bir dahaki panelde yine aynı konulan konuşmak ya da dinlemek üzere!.. Bütün bunları gerçekleştirmenin tek yolu -daha doğrusu (Arkaa 14. Say/ada) Neden Banş, Niçin Dostluk?. İSMET KEMAL KARADAYI Şunu biliyoruz ve bilmeliyiz: Değişerek günümüze dek uzarruş yurt ve dünya sonın- lan, bir yandan insana, çağa, usa, uygun ve yatkın olanlar ele alınmah, öte yandan ge- nel ve herkes için geçerli sosyo-ekonomik, sosyo- politik ölçütlerde değerlendiıilmeli- dir. Uzay ve "uzayh" bir yana, dünya bilin- cini, dünyalı düşüncesini kullanan tek var- lık, dünya canlısı da diyebileceğimiz insan- dır. Ve insanlar insanlara sahip çıkıyorlarsa bu, yaşanılan dunyada hem başka insanlar bulunduğu hem de bir arada yaşama gerek- sinmeleri ve zorunluluklannın doğurduğu insan haklanna saygıdan kaynaklanmakta- dır. Biliyoruz, bilmeliyiz: İnsan yaşammın içinde gereksinmeler var, çelişkiler var, tep- kiler var; deneyler, bekleyişler, içgudüler, yansımalar, çatışmalar; tüm bu konularda tüzel yaklaşımlar, anlaşmalar, üleşimler, sı- mrlamalar var... tnsancıl çabalar, bilimsel düzenlemeler, tamamlayıcı kuruluşlar, etkin örgütlenme- ler ve "eşit özgur haklı" davranışlarla "mut- lu sonuç^'lar için sürekli aranışlar, buluşlar, iletişimler, gelişmeler de söz konusu... lşte sorunların çözümü, insanın, insan- ların bu isteklerine, gereksinmelerine, iyini- yetlerine ve yeteneklerine bağlıdır. • Hani, öğretilerle, eğitimlerle donatıhp güçlendirilerek gerçekten de insana uygun duşen nelerin yapılacağı soruluyorsa şunu derim: "Belkı"si yok, bence, insana en uygun ya- pılar, bireyı ve toplumu oluşturan var oluş- taki ulusal ve de uluslararası onurlu, haklı yaşama isteklerinden, bir de o isteğin "dost- ca"lıklara, banşık dunnalara yönelişinden; kurumlaşmış dostluklar ve banşlann, insanı insan anlamında yucelterek ötekı canlılara göre açıkça, kesin ayırt etme algısına ulaş- tınlmasında kurulur, öyle sağlanır. Oralarda çunku, "düşmanlıklar, savaşlar" değil, "dostluklar, banşlar"dır önde gelen... • Ulusal, uluslararası yaşamaların düzen- liliğini yapıp zorlamış yasa uygulanırlıkla- rındaki doğrulan, yanlışlan çoğaltacak ya da azaltacak olan nedir peki? Yöntemler toplum yapılarına, gelişim gerçeklerine... Yönetimler insana ve çağa ilişkin gereksınmelere, gereklere... Uygula- yıcılar da dürüst, yetişkin kapasitelere uyu- yorlarsa, oralarda hep yanlışlar kol gezer, doğrular susar, siner. öyle ise yöntemler, yönetimler, uygula- yıcılar çok iyi seçilmeli; insanlann birbir- lerini tanımalan, birbirlerine guven duyma- lan kesinlikle sağlanmahdır. Nesnel, bilim- sel, genel olarak tüm dağınmcı, özgürlük- çü, laik uygulama alan ve olanaklan ara- nıp bulunmahdır. Hakçalık, halkçahğa, in- sancahğa bağlanarak, "yaşama-yaşatma haklan" ustlenilmeli ve gerçekleştırilmelı- dir. Çıkarcı, sömürgen sergiler ve zorbahk- lara, her turdeki işkencelere son verilmelidir. * Banş dostluktur. Dostluk ise insanlık!.. Bunların evrensele ulaşışı, ancak onu bu- lup yaratan, isteyip uygulayan insanla, in- sanlıkla olasıdır, öyle olacaktır.. Banşın bulunmadığı yerde dostluk, dost- luğun bulunmadığı yerde banş yoktur. Ve banşın, dostluğun ilkeleri bilınmektedir. Yun için, dünya için sevgi-saygı temelı- ne dayalı sürekli banşlar, hamuru sevgi ve saygıdan oluşmuş gerçek 'dostluk'larla sağ- lanır. Böylece insanlar birbirlerinı daha iyi tanırlar, birbirlerine daha çok güven duyar- lar. Ulusal, uluslararası mutluluk kuruluşla- rına, o mutlu kurtuluşlara bu yollarla varı- lır, inanıyorum, bu yolla vanlacaktır. Saddam, Özal, İnönü ve Tuba Ağacı... inönü, Saddamcı imiş... Kim söylüyor bunu? Özal!.. Manisa'da konuşmuş Sayın Özal, "Ûlkemizde gizli açık Saddamcılar var. Sırf özal'a düşmanlık yapalım diye bcyte ya- panlar var. Ana muhalefet lideri de farklı bir şey yapmadı" de- miş; DYP liderıne de vermiş veriştirmiş... • İnönü, Saddamcı olabilir mi? Kim inanır böyle yapay bir suçlamaya, kim kulak asar? Ama, anayasa geregi tarafsız" olması gereken "sonımsuz" cumhurbaşkanı.Türkiye Cumhuriyeti'nin ana muhalefet Itde- rini Saddamcılıkla suçlarsa, bu bir gösterge sayılabilir; çün- kü Çankaya'da oturan kişinin bu kadar saçma bir suçlamayı yaçabilmesi, ağır bir bunalımın dışavurumudur. Özal, Cumhurbaşkanı seçıldiğınden bu yana siyasal ikti- darın başı gibi davranıyor. Peki, gücünü nereden alıyor? • Özal'ın anayasa rejimini "tağyir" edebılmesi, kanun dev- letini çiğnemesi bir "sivil darbe"d\ı Bu darbenin ardında üç güçlü destek var: ANAP Meclis Grubu... Büyük sermaye... Amerika... Üç destek birbirine kenetlenmiş. Türkiye'nin büyük serma- yesi gözlerini Beyaz Saray'a çevirmiş, ANAP Meclis Grubu1 nun halk kesiminde desteği erimiş; 1992'ye kadar Özal ne derse desın, ANAP milletvekilı ısteneni yapacak duruma düş- müş. Vaşington'da da Bush, özal marifetiyle Türkiye'yi iste- diği gibi çekip çevirmek fırsatını neden kullanmasın?.. Demek kı Özal'ın hiç de azımsanmayacak destek güçleri devrededir. • Türkiye'de bugün yürürlükteki rejim gayri meşrudur; ama, sineye çekiliyor. Neden? Toplumsal bilınçte bir uzlasma gerçekleşti; iktidar gayri meşru yollara ne kadar saparsa sapsın, muhalefet, vasalar çerçevesinde muhalefet yapmaya kararlıdır; Özal'ı Amerika tutuyor; ne olursa olsun, halkın demokratik bilinci de iktida- rın bir seçimle değiştirılmesinden yanadır. Geçenlerde DYP lideri ne dedi: — Eğer seçimle iktidan değiştiremezsek, daha elli yıl de- mokrasiyi kuramayız. Özal, bu dengeleri bildiğinden "ANAP Meclis Gru6u"na da- yanarak alabildiğine oynuyor oyununu; Ortadoğu'yu yeniden düzenleyecek olan "tek süper güç"e her istediğini sunarak gayri meşru yönetime hız vermekte gözü karadır. Bölgede, Amerika'nın "askeri taşeronu, ileri karakolu, atlama tahtası" olacak bir Türkiye'nin Vaşington'un gözünde tutulan adamı kim? Yerlı büyük sermayenin patronları da iç ve dış dengeleri izliyorlar; olaylara Bush ve Özal'ın gözlüğüyle bakıyorlar; ka- nun düzeni çığnenmiş, hukukun üstünlüğü ilkesi ayaklar al- tına alınmış, anayasa bir kenara itilmiş, umurlarında değildir. * Özal, ana muhalefet lıderine saldırıyor: — Saddamcı!.. Suçlama gülünç, ama özal ne yapmak istiyor? Semra (Arkası 17. Sayfada) •- tı t *•<• p f f * | >** Demirdokiim Yıtkili Satıtılar l.isttsi Demirdöküm'le avantaj yine sizde! Taksit Sistemi Adapazan i.uramHuh Td ]4 9M TnöıksTttnöî Adıyamın Mvoa ijıınKljp MabTd 1I«S1 E. MılM Td 53TO Akuny L^ıTKaıwTrt 1*4 Amatya Ejrjem T»x"T Td I*î AnUr» Fjrw IJÜSn Td 2« &* i6 tsialtTk: Td *^"V) ^ Epv UdStıTd \m#f Bn» ^-> Td 12b t o r ftnmsiiı *-i Td ) W 39 T) F«h!isTurTı Td IW ıı. "1 MrsiA) Td !W18<h bı Miihnd»!* Td .1* U ^2 SuerPazüd Td H6SI =» Mnai K> Tel MSM« ^rtntfurt 4^ Td ]K2 H^21J \kvuz insUdîö Td U.'Olt* AFfllMhrUdSlı Td i r M U Has^ıp»f Ş Td U~ 4" 2b l llteoy TK Td 220 40 H9 KalsnnA5 Td Z&X& bfdTr Td 2 T ? 2 3 ncjann K£jl Sıı Td 311 91 * haatasM Td 11! 2»4R (tokUlJı Td Ml'.>m EtfTfcUtSoTd 112 3461 öaK#mşTd mmn ll**ov T». Td 1K33 24 OUIWİ1 $ Td *2-J ÛH î^ FııniıTk \.s Td 112 44 22 Eranütüıi Tr l l l d i Dumjr TR Ljdjc Td 124 10 52 E * Ffc» UdŞo Trt 3f» 13 20 Dtyutakır SanrsTd 2rt»5 4d(C»skjTd 12MO UJrae Fıof Tt 4.5 Td I rr Eniocan BakıojÖ- TK » Tct 1 "44 Erzanım PaanrrudJtTd 1^<4 Omslnj.Tic\.>Td 1 « » TMralTıCLid» Td 12335 Kortnw TILJKI Tr 1I1J1 Esklşchlr Pımuk Tnırr Td lı»4 ETTBJAİ Td 11 ^2 HfT H Tr 4.5 Td HP*J Gutıntrp K M » A İ - d H « 4 5 ftj>T2 TK3CC! Td 11 H e A d i K M ^ n T d 1120> fcmiHİı \$ Td 'f-24 01 HanMemA 4> Tri IU104 EmırtunetTd H) Tr Gtrnan UTl)W<>cuftTd 1142 Gimifhanc VmilpMUl Td , n H*kkwi Soı Kardpsfcr T4 lor H«»y O?FJd0I»Td « 6 - EmMlTıcİtoe^ı Td 1*»3 Otifjnlmüıi* Td 3 T » bpartt OılnsfcllSo Td-IUT \jpKJnTi 4.» Td 12S4Ö F *m Trt K * Vı Td 13*5 IsunİMl Inna IreMalz-d Vn V!T > «ninrı Tv^m Td V« » V twjıhu Ifc«v5i Td 5«O p P l>Erlü»Td.l~5-m tımlr Tavıs4,> Td 220009 Gam<OJ«Td 1155 «9 KaW M -ı*Td »<*>-* TenwkA5 Td 13101*» İ2rmrT «usA4 Td 13 2913 On»Ud)llTd H46 24 lüüaTt» Td 14 195< Ka,-ö}A> Td 31 «-4 O!OKbjO^^ntat Td 135990 Kahraauııaurmf PunbS Kun BLt Td 23"25 O o l r n m T d 122H5 Karaauı l i l v r t r K d ! * Td 2211 Kın BrikKdlSlLTdllX luuaom toBTjeıjn Td 1126 KıyKri Poa|OlJ>iTt4.; Td 1132 20 Temylt TK 3*^ Td 11 31 24 ij<*ıiuklnsMılıTd u 13 3.1 U * t u A ) Td Iİ2244 KAXOfthıTı3ıvtTd II 16S4 nn»»TıcaıoT rf 11 "331 l nran Torel Td 11^)03 L\-aıtos Tam Td 12 4" ~1 lilurtar 44 Tft I' 11 0t> Kınkkak Mu*ıreD«u)<ıTd 141W Kııtdılr Lrvea Kahadavı Td llttfb IngTaınTe IUI4 t Td 18121 TH 11195 Bir Demirdöküm sahibi olmak her zaman sağlam bir yatırımdır. Üstelik şimdi çok akılcı... Çünkü size özel; sizin maddi olanaklannıza göre belirlenecek taksit sistemini şimdi Demirdöküm sunuyor! Gidin en yakınınızdaki Demirdöküm Yetkili Satıcısına, ihtiyacmız olan ürünü seçin, ödeme planınızı birlikte yapın. Şimdi Demirdöküm almanın tam zcımanı! Fırsatı hemen değerlendirin. Demirdöküm Kat Kaloriferi • Turkıye'rıın en çok satan markası • Dokme dılımlı kazanı doğalgaza nyitmln Cıhazımza "Doğalgaza Dotıuşum Belgesı" ile birlikte sahtp olııyorsunnz • On ısıtıcüı bnilornyle yakitı yüksek venmle \ akıyor • Kapalı genleşme deposu cıhazın kendı içinde ek testsat gerektınnıyor. • Uzman leyaygın sentsı Türkiye'nin beryerinde. • "Guven Sözleşmesi" ıtygulamasıyla kat kaloriferintzin periyodık bakımı gerçekleştirıliyor • 7 m.ye kadarpanel radyatörde de aynı taksit kolaylığt var Demirdöküm Hidrofor • En ust kata da en alttakı kadar basınçh su sağhyor, guçhı, ekonomik • Kuçıık boyutlan ile ber yere uygun, pratık kullammh • Sessiz. santrifuj pompalı. • Apartmanlar, oteller, sıteler, ış hanlan, yazlık , kışlık evler, işyerlert.. en getııs kullanım alanına sahıp Demirdöküm Kalorifer Kazanı • Ilen teknolojı ile ııretilıyor • Dokme dılımlı, ıızun omurlıı. Doğalgazla da stvı yakıtla daguvenle kullanüır • Duvar deldırmez; dilim dılım taşınır, kolayca monte edılır • Bııtun Demirdöküm lergıbi Dogalgaz ve Isı Danısma Merkezlennın ucretsiz danısmanlık hizmetmden yararlanır, ıhtıyacınıza en u)"gun çozumlere ulaştrsıyıız. Demirdöküm y c Td 1U2B» GotaıkrrSuTd 310Tİ4 Bjkıno(kı » Td 1,1-*0C ^kdrTiL Td "1 44 36 Krfdlkogu Th Td W bl >T GallUd Td 11HU5 GokdmrTn Td 3I0TO2 noJuTt Td IISMB Tral»<5 Td 131 « 0 0 Kavtıaf! Tc u d » Td. 29012 12 Aftur 4_Ş Td 229 91 91 Tdr ffK Md Sjn. Td 2T \2 «0 Kjvalns*M2^ Td 1318011 B^^boghj iuAjo. Td ıffil K<iia(!isTcTd:2T)109S 4fcan üd T H 5911>5 26 To 554 52<T : 134*42 bnsıs A^ Td 5^1 M 4h OonJiTıKoflio Td.5Tl 62^6 Pulıvat#jlns Td VI TIOO Oon Oüak «: Otı Td T>\ 13 V, Ksn Ud-5<ı Td 1669124 •tıc^nMuH} Tel 1^ P « ABıBKSau\.> Tel .5*62 50 bıaııAİTd 1^25100 K0(t2)*STd 161 (H 16 Kocadl ^ıpiasA^ Tet 115300 ^dKİonrio So Td 11 42 22 Konya UnklaVjtL Td 1I"244 Vnılbl>a0u So Td. 112913 vHol 50 Td 12^" Yıotıojiu üdSo Td 31061 IBvaılaTöısaTd 11TT TtkmlcTd 34*51 4JpıITıcA 5 Td 5*i Û21T GenelMudurluk Murbasan Sok Koza I<, Merke/ı C Blok Kat 11 12 Baimumcu 8CT00 ISTANBIL Faks (1) FS 59 63 Dogalgaz ve 1si Danışma Merkezlen htanbul (1) 5-l2 00 08 ^83 92 2ı Ankara(-i) 16"" İT ^r 118 21 00 tzmir ( 51 ) 22 02 61 Bursa. ( 24 ) 23 10 49 Samsıtn. I 36) 15 10 52 Genel Satıcı Merke/ Tıc A!j 'Ialat Pd>a Cad Harmanu J>ok Daru>iataka To/an Iş Hanı No 4 Le\ent 80640 ISTA> Bl L Td ( 1) T9 2~ 20 r Hat) Faks (1) F 9 2" 29 Ankara Bolge Mudurluğu Tel (4 ) 125 43 20 22 Faks. (4) 1 W 0 4 ı Aniatr* 4kPaA.Ş Td 12^621 bt.44.Td 124999 AsıoTcknlTd 11320 Artrta Aydıo h-TcTcbıljlL Td 12W» Td 5» 28» 1 aean A^ Td 166 ]6 02 laVıpıTaıHTd36C "996 Cr*-re Tıc A> Td 1*41 15 Onuriaaş>apı\i Td 5"^5O D«n»nUf»Maİ2 Td 555 12 P 1in *taJ UlSlı Trt 5«4 01 * I««r™*fcjı iı Td 1306041 KöÇBîAŞ Tet h l M 14 Dano Pmara)W 149 40» Muhmm GLB» Td 154^866 OuUır 1 ıp,» Td W 63 » S«ıYıpıTı:4.ŞTcH4933» Bıhkrskr Tı-knıkiaTd 1 Snkol A.» Td: 12335 <jnax, KŞ Td 18«l Mngöl >3EKii*15o Td 1440139 >a«o*.5Td 144 0005 MdaıiarASTd I5B4661 Bcoısoftiu Td. 150 2» 95 EraıgufclUd Td M44204 Ha* VJı RÛIII 50 Td 155 5* 32 toW!İC<a5ü Td I52M "1 Mefamel Dv^n Td-144 01 8b Bidb H*n Rıza OJuftlnTd 1 Cr Bolo [»«uslın-ıASTd 'I»" FjndcT-njTrt I « * Itısapojtiıj >ap. \J Td 111" Bardar [(urTutaTo Td 1294 Bana Burafiz ^ Tel 22 24 00 4JomTic VS Td MH0T L^lanT«:45 Td2b"2T [\Tjr \^ Te* 21 * > r 5ofcıToreıTd 149 3159 GuranlırUc Td 145 "3 34 O*dı IID Mfe 4J Td «3 lûuhyl ZarunTıKo»* Td 23145 GurianTfcüdîoTd 22049 Mabuya *drm»r; Tcod Td 11301 GuvaıbTaıdTd 13904 FocTı U d » T d 22 533 Halcplodlu Tr Td 12 "34 GunesTic Tek 1128 Mardin ^« TnarelTd 1114 Mcnln 4hdulıf M(h>ık Td 12 T >apı tic Kci 511 Td 14 219 4vd« Muleıdriık Td 119(2 ^»une\ *m Muh Td 51 445 3*1 Trt 25 24£ 5a Td 611« Ncrıelıir «les Hdl » Td 1124 Ordı Okov >jp, Vk Td: 11 002 kmuıhın \apı * . Td. 14900 Samsan Kodî \> Td 138 000 •«11PB4.S Tetlll 32* Caıpr IJTS Ud 5t Td IV1B4 AJıOiui Td 132 »4 ÜAes Td 111 180 Slnop Ittr^â^, y, Td 294' SİTM Her I3 loj Tt Td II970 lial Kdl ÜL Td. 12940 Ş.LVfa Oal T a m Td 11138 Enn Llû Tel 363 '2 Ih Virttziar^n A.} Td «5 5042 U*ÜS üd •< ı Td 335 Ih 2H Kur^ıpıMlz ASTd VHOTÎ4 Tao-ilar 4 ^ T<* ç "8 1120 P*İB^> Td 1665*»* n Td 3t*12|5 4lîU( ^ jpı Ual/ TK Td 21 VMk TK A s Td 14 * W yiiTm^ Tet 4> Td 22 * * M r üd Tel 20 >ı 11 UanTnTd 12«1 lnfı-i TK Ttl !2h* Çaoakkak Avücı^ifi tnj Td 4SM Çankın FJıtrJT. Td 1421 Çornn M4>ık'n».>bt:Td 1I1KV KjnSidnüar 4> Td Î2"V> Deniıll \urra Tc 4; Td ITIOO *C TdtrnRiUı üd •* Td 35295 22 BahuTt A5 T e l l - 5 r - ! i-fkm Tn TH 359 3~ 14 < uleı \^> Td 584 <k 33 tr Üd :*ı Tel 554 29 30 . Tc 555*^0 iüKm«uTd 161-3» nurranluva 3 i Td 354 2 M iifiur Is. Td 552 01 ~ O M i m H ) Td 315 «32 < uriunfar4i Te- 313 1*60 M Kauktılluk^ Td 3 H 4 4 * FJureı Tn Xnl Nı ~"d 3312* » <r±TK3tcTt.l İ13 54 ~ Vc VaT^Muh Td l(*4 m<l«OuH-ı».Td t-it- İMMahTtSjTd -«2H2 51 Td 12 401 TıretlTiutel Td 12 2S6 Tokal 4-danudu\*oh Tr 2Vı2 rnbzoa indrtas TK Ai- Td to 205 •<rraTic Td «3 V» ftelav Ud S<ı Td 15 428 Tmccli Fen$T«rw Td 1500 Uaık Isıiiuı TKjnl Td <lf« Van Tann HaydKnÖu Td V 520 -oirrtJeıTt Td l"419 Toıjaı lunıcuTıcaın Td 16 H İSUS Inş Tıı A> Td 4H9H >ii*jotırs Td 1031 ZongaMak H timu Kol » Td 12 J*l •ormedtTr» st Td 14^6t F-«^ Khıt [Al & Te 62 936 HJİT.I«JU Tr-aıtT Td 1292 Erarl-^ ud 51, Tti 13^02 r tfvkjpııjtlu UA Td 1266
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear