18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 MART 1991 * * * * HABERLERİN DEVAMI 63. OSCAR ODULLERI SAHIPLERINIBULDU O S C A R K A Z A N A N L A R I N T A M L I S T E S I En lyi Film: "Dances With fVolves" (Kurtlarla Dans). En tyi Erkek Oyuncu: "Reversal Of Fortune" (Reddedilen ServetJ filmindeki rolüyle Jeremy Irons. En lyi Kadın Oyuncu: "Misery" (ÖlUm Kitabı) filmindeki rolüyle Kathy Bates. En tyi Yardımcı Kadın Oyuncu: "Ghost" (Hayalet) filmindeki rolüyle fVhoopi Goldberg. En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: "Goodfellas" (Sıkı Dostlar) filmindeki soğukkaniı katil tipi T<xmmy de Vito karakteriyle Joe Pesci. En İyi Yönetmen: "Dances With Wolves"un yönetmeni Kevin Costner. En İyi Özgiin Senaryo: Bruce Joel Rubin (Ghost). En İyi Senaryo Uyarlamaşı: Michael Blase (Dances With Wolves). En İyi Yabancı Film: "Journey Of Hope" (Umut Yolculuğu) İsviçre. En İyi Kurgu: Neil Travis (Dances With Wolves). En İyi Sanat Yönetmeni: "Dick Tracy" fılmi için Richard Sylbert (sanat yönetmeni), Rick Simpson (set dekoratorü). En tyi Belgesel: Barbara Kopple ve Arthur Cohn'm "Amerıcan Dream" (Amerikan Düşü) filmL En tyi Görüntii: Dean Semler (Dances With Wolves). En İyi Kostüm: Franca Sçuarciapino (Cyrano de Bergerac). En İyi Kısa Metrajlı Belgesel: Steven Okazaki'nin "Days of Waiting" (Bekleyiş Günleri). En tyi Makyaj: John Caglione Jr. ve Doug Drexler (Dick Tracy). En İyi Özgün Müzik: John Barry (Dances With Wolves). En İyi Özgün Şarkı: Muziği ve sözleri Stephen Sondheim'e ait olan "Sooner Or Later (I Alv/ays Get My Sian)". En İyi Kısa Metrajlı Çizgi Film: Nick Park (Creature Comforts). En İyi Kısa Metrajlı Film: Adam Davison (The Lunch Date). En İyi Ses: Russell Williams II, Jeffrey Perkins, Bill W. Benton ve Greg Watkins (Dances With Wolves). En İyi Ses Efekti: Cecelia Hall ve George Watters II (The Hunt for Red October). Açıklanan özel oduller de şöyle: Onur Oscar'f Myrna Loy ve Sophıa Loren. Irving G. Thalberg Ödiilü: Yapımcı Richard Zanuck ile David Bron. Akademi Liyakat Ödiiltt: Yeni film teknolojileri için Kodak şirketine verildL 'UMUT YOLCULUĞU'NUN SANAT DANIŞMAM KUTLAR Sanatsal bîr filme ödül sevîndirdi Onat Kutlar (Bastarafı I. Sayfada) ledi: "Yönetmen Köller ve prodiik- tör Sinniger, Türkiye'ye geldik- leri zaman ilk kez benimle temas kurdular. Başta Feride Çiçekoğ- lu olmak iızere film ekibini on- lara ben tavsiye ettim. Köller'in daha önce yaplıgı bir filmi se>- rettim ve çok beğendim. Filmin özelligi İkinci Dünya Savaşı sı- rasında İsviçre'nin bir köyünde- ki olayı son derece etkili olarak anlatmasıydı. Çiçekoğlu ile olan çalışmasında yardımcı oldum. Senaryo gazete haberinden (Bastarafı 1. Sayfada) v e törelerle çevrelenmiş. Bu ça- yazımında yerel motiflerin araş- tırılması açısından katkıda bu- lunan Çiçekoğlu "En tyi Yaban- cı Film Oscar"ı için "Söz konu- su odiil Amerikan film diline yakın. Bu ödülii kişisel olarak > < akın bulmuyorum. Ancak 'göç sorununun giindeme gelmesi açısından önemli" diyor. Çiçekoğlu'nun akiardığına gore Köller bir gazete haberin- den yola çıkarak senaryoya ko- nu olan göç olayından haberdar olmuş ve Türkiye'ye gelmiş. 1989 ilkbahannda hep birlikte Ma- raş'a uzanan bir yolculuk yap- mışlar. Maraş'ın merkez köyü Hâlkçayır'da yaşayan bir aileyi incelemişler. "Umut Yolculu- ğu"nun gerçekleştirilmesi aşa- malarında belgesel yönden titiz- lik ve yöresel renkler ön plana çıkmış. Feride Çiçekoğlu filmin se- naryo danışmanlığı ve araştır- masını üstlenmiş. Ilk aşaması Maraş'a ziyaretle başlayan "Umut Yolculuğu", semah ve kurban törenleri ile çevrili bir ortamda sürmüş. Bölgede Avrupa'ya göç eden iş- çileri uğurlamak için duzenleni- yor bu tören. Semah ve kurban törenleri sahneleri yerel muzik Insanlar sınır tanımıyor (Bastarafı 1. Sayfada) zorlu sahnelerden sonra radya- törlii vagonlarda dinlenrnişler çünkü. Koşullar bütün anlam- larda çok iyiymiş. Umut Yolculuğu, Nur Sürer- in Erden Kıral'ın yonettiği Ay- PORTRE NURSURER Hırslı bir oyuncu Türk sinemasında son 10 yıldır oynadığı hemen her filmde başarısım pekiştiren Nur Sürer 1954 Bursa doğumlu. Isviçre'de babasının yanında beş yıl kaldıktan sonra 1976'da yurda dönüp manken ve fotomodel olarak çalışan Sürer, Erden Kıral'ın "Bereketli Topraklar Üzerinde" adlı fılmiyle sinemaya geçti (1980). 1982'de AJtın Portakal Filrn Festivali'nde "Bir Giinün Hikâyesi"yle ilk Altın Portakal ödülunu alan sanatçı, 1989'da "Uçurtmayı Vurmasınlar" adlı filmdeki rolüyle ikinci Altın Portakal En lyi Kadın Oyuncu ödulünu de kazandı. Sadece filraleriyle değil, insan hakları ve demokrasi savunuculuğuyla da djkkatleri üstılne çeken Nur Sürer, başta sansür olmak üzere yasaklara karşı sanatçı •ylemlerine ve yürüyüşlere katıldı. Tiyatro sanatçısı BüJent Kayabaş'la evli ve bir çocuk annesi olan Nur Sürer, kendisini "hırsh bir oyuncu" olarak tanımlıyor. Yeşilçam'daki star sistemine karşı gelen ve seçiciliği nedeniyle az sayıda filmde oynayan sanatçı aynı zamanda tam bir "kitap kurdu". Sürer'in oynadığı fılmlerden bazıları şunlar: "Dul Bir Kadın", "Ateş Böcegi", "Derman 1 , "Ayna", "Yılanlann Öcü". Daha sonra filmin bütün çekim aşamalannda da benimle teması sürdurdüler. Bu nedenle jeneri- ğin başında bana teşekkür etme- lerinden biiyttk bir mutluluk duydum. Oscar ödiiüeri genellikle ticari özellikleri ağır basan filmlere ve- rilir. Ancak bu kez sanatsal özel- likleri de ağır basan ve başta Nur Sürer ile Necmettin Çoba- noğlu olmak üzere tüm sanatçı- ları da öne çıkaran kaliteli bir filmin Oscar ödülü altnasından büyük mutluluk duydum." CUMHURİYET/19 EN İYİ KADIN OYUNCU — Kathy Bates EN İYİ ERKEK OYUNCU — Jeremy Irons, •Reversal Of Fortuna'daki (Reddedilen Servet) ro- lü>le 'en iyi'ler arasına girdi Anadolu'dan göçe Oscar ŞEBNEM ATtYAS lışma için semah törenlerine ta- nık olmuş ve Mardin yöresinin etnik ve dini kökenli özellikle- rini araştırmışlar. "Umut Yolculuğu" Mardinli bir ailenin ekonomik nedenler- le tsviçre'ye yaptığı bir yolculu- ğun oykusu. 8 çocuklu aile tek çocuğu alarak giriştiği bu yolcu- lukta İsviçre sınırına dek daya- nabiliyor. Bu noktada kötü ha- va koşulları nedeniyle şebeke ai- leyi terk ediyor. Dağları aşma- ya çalışan Mardinli aile küçük çocuklarını donarak ölmesi so- nucu kaybediyor. Anne ve baba ise Türkiye'ye iade ediliyor. "Umut Yolculuğu"nda ce- kimler filmin öyküsüne uygun olarak Kahramanmaraş, İstan- bul, Milano, Napoli ve Isviçre'- de Saint-Bernardin'de gerçekleş- tirilmiş. Oscarlı "Umut Yolculuğu" filmi 10. Uluslararası Istanbul Film Festivali'nin son gününde Beyoğlu Atlas Sineması'nda gosterilecek. Özgün dili Turkçe olan film, dunya sinemalarında Ingilizce altyazıyla gösteriliyor. 31 mart pazar günü saat 18.30'daki gösteriminde ise Al- manca ve İtalyanca konuşmala- rın olduğu sahneye Turkçe alt- yazı kullamlacak. na'dan sonra oynadığı ikinci uluslararası prodüksiyon ve sesli çekim. Aslında Nur Sürer'e gö- re yaratıcı insanın, özellikle de yonetmenin nasyonalitesi çok onemli değil. "Sinema öyle bir dil ki" diyor Sürer, "Dünyanın her yerinde üç aşağı beş yukan insanlar el kol hareketleriyle bile olsa, birbirleriyle anlaşabiliyor- lar." Umut Yolculuğu'nun ödül alacağını çok önceden tahmin ettiğini söyleyen Nur Sürer'e gö- re diğer filmlerin 'olağanustü görsel" şenlikleri var, ama bu film evrensel bir şeyi anlatıyor. "Dengeler bozuluyor dünyada, Arnavutlar İtalyan sınırında, İs- viçre sınırında. Bize Iraklı mül- teciler geliyor. Yani insanlar ora- dan oraya bayrak ve sınır tanı- madan gidip geliyor. Böyîe bir şeyi anlatıyor bu film. Mülteci sonınuna değiniyor. O anlamda çok ilgi çektiğini zannediyo- rum." Nur Sürer'e, bu filmde oyna- ma seruvenini sorduğumuzda, Xavier Köller'in 1989 Sinema Ounlerine vagıiiı olarak geldi- ğinde kafasında böyle bir proje olduğunu söylüyor yonetmenin: Köller, bir gazete haberinden yola çıkarak bir Türk senaristiy- le birlikte yazmayı planlamış se- naryoyu ve Feride Çiçekoğlu'yla konuşmuşlar. Derken "aile"yi bulmuşlar Maraş'ta. Filmin alt- yapısını oluşturduktan sonra sı- ra oyuncu seçimine geldiğinde birkaç tane Türk kadın oyuncu- nun filmini izlemiş ve içlerinden Nur Surer'i seçmişler. Diğer oyuncuların seçimleri ise video çekimlerinden sonra saptanmış. İsviçre - ltalya ortak yapımı olan filmin görüntü yönetmeni Elemer Ragalyi. Umut Yolculu- ğu'nun başlıca rollerini Nur Sü- rer, Necmettin Çobanoğlu, Emin Sivas, Yaman Okay, Yaşar Güner, Erdinç Akbaş, Sevim Metin ve Yaman Tarcan payla- şıyorlar. Geçen yıl Locarno Film Fes- tivali'nde üçüncülük ödulünü de kazanan filmin müzikleri ise Jan Garbarek, Terje Rypdai ve Arild Andersen'e ait... PORTRE FERİDE ÇİÇEKÇİOĞm Odül yağmuru 1952'de Ankara'da doğdu. Ankara Koleji'ni bitirdikten sonra ODTÜ Mimarlık Fakultesi'ne girdi. 1972'de mezun olan Çiçekoğlu Pensilvania Universitesi'nde doktora yaptı. Feride Çiçekoğlu, 1984'ten sonra mimari kariyerini sürdürdü. tlk öykü kitabı "Uçurtmayı Vurtnasınlar"dan yola çıkarak yazdığı senaryo Tuaç Başaran tarafından aynı adla fılme alındı ve büyuk başan kazandı. Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Yanşması'nda "Bahann Bittiği Yer" adlı senaryosuyla 1988'de ikincilik ödülü kazanan Çiçekoğlu'nun bu çalışması da Ziya Öztan tarafından televizyon filmi yapıldı. Daha sonra Milliyet Gazetesi'nin açtığı yanşmada "Suyun Öte Yakası" adlı senaryosuyla ödül kazanan Feride Çiçekoğlu'nun mimarlık alanında da çeşitli ödülleri bulunuyor. NEW YORK — Oscar gecesinin yıldızı "Dan- ces With VVolves", aday olduğu 12 Oscar'ın ye- disini birden alarak yeni bir rekor kırdı. Yedi Os- car arasında En lyi Film, En lyi Yönetmen, En lyi Görüntü ödülleri bulunuyor. Üç saatlik "te- peden tırnağa" sırılsıklam Amerikan bir film is- mi sayesinde daha fazla ilgi çekti. "Dances VV'ith YVolves" Costner'a kurtlarla dans ettiği için Kı- zılderililerin taktığı isim. Seyredenleri üç saat bo- yunca hüngür hungür ağlatan film, vatansever ve gozüpek Amerikan askerinin oldurmeye gel- diği Kızılderilinin kabilesine katılışını ve kabile- yi Amerikan askerlerinden kurtarmak için ken- disini fedaedişinin acıklı oykusu. Öyküye konu olanSioux kabilesinin bugünku durumu da ay- nı derecede acıklı. Güney Dakota'da işsizlik ve sefalet içinde yaşayan Sioux kabilesi, film saye- sinde biraz turist ilgisi çekme umudu içinde. İlk yaptığı filmle En lyi Yönetmen ödülü'ne hak kazanan Kevin Costner'ın filminin bu ka- dar ilgi görmesi üzerine yapılan esprilerden bi- ri, Costner'in filmde çırılçıplak koşturup kaba etlerini sergilediğı sahne ile Akademi'nın kadın üyelerinin oylarını garantiledıği ve böyİece ka- zandığı şeklindeydi. Costner ise basarısını "için- deki çocuksu coşkuya" bağiadı. Bu yıhn En lyi Aktör Ödülü'nu "Reversal of Fortune"daki rolü ile Jeremy Irons, En lyi Ka- dın Oyuncu Ödülü'nu ise Kathy Bates aldı. En İyi Aktör Ödülü'nün güçlü adaylarından biri "Cyrano de Bergerac"taki rolü ile Gerard De- pardieu idi. Ancak Depardieu'nun gençliğinde bir "ırza geçme" vakası olduğu yolundaki ha- berler bir anda Akademi üyelerinin fıkir değiş- tirmelerine neden oldu. 18 yaşında iken birinin ırzına geçtiği ileri sürülen Depardieu hakkında Amerikan basını ile Fransız basıru arasında il- ginç bir atışma gerçekleşti. Fransız basını Ame- rikalılan, "geleneksel Püritenlikle" suçlarken, Amerikan gazetecileri Amerikan kamuoy'unun feminizme duyarhlığı ile böbürlendi, Fransızla- rın halen "geri kalmış bir erkek imajı" sahibi olduklarını öne sürdü. Oscar gecesinde Türkiye açısından da bir sürp- riz oldu. En İyi Yabancı Film Ödülü'nu alan İs- viçre filmi "Journey Of Hope" (Umut Yolcu- luğu) bir bölümü Kahramanmaraş'ta çekilen, başrolleri Nur Sürer ve Necmettin Çobanoğlu'- nun paylaştığı, Onat Kutlar, Şerif Gören'ın kat- kılanyla gerçekleştirilen bir film. Cyrano de Ber- gerac, "Ju Dou" gibi iddialı filmlerb rekabet eden "Umut Yolculuğu" sayesinde Akademi uyeleri bir yığın Türk adı duydular. Filmin se- naryosu, yönetmen Xavier Köller ve Feride Çi- çekoğlu'nun ortak bir çalışmasının ürunü. Akademi açısından ödül alamayan, ancak bir diğer olaylı film "Ju Dou" oldu. Çinli yönet- men Zhang Yimou'nun yaptığı film Çin yöneti- mi tarafından kültür geleneklerine aykın bulun- duğundan sansüre uğradı. Akademi filmi aday gösterince yönetmen Yimou'nun Çin dışına çık- masını yasakladı. Çin Kültür Bakanlığı, yonet- menin Oscar törenine gelemeyeceğini, meşgul ol- duğunu bildirdiler. Bu gelişmeler başta Steven Spielberg olmak üzere çeşitli Akademi üyelerince protesto edildi. Şiddet oğeleriyle dolu olan Martin Scorsese'- nin "Good Fellas" filmindeki Joe Pesci En İyi Yardımcı Aktör öaûlü'nü, "Hayalet" filmin- deki rolü ile Whoopi Goldberg ise En İyi Yar- dımcı Artist Ödülü'nu kazandılar. Yaklaşık 200 milyon dolar ile gişe rekoru kıran "Ghost", yı- hn en fazla para kazanan filmi. Gecenin büyük şovunun Madonna olması bek- leniyordu. Madonna "Femme Fatale" kılığın- da "Dick Tracy"deki "Sooner Or Later Always Get My Man" şarkısını söylerken striptiz hava- sına girip "Püriten Holly^rood" kalabalığının yureklerini hoplattı. Nitekim Billy Cristal Ma- donna'yı sunarken, "tşte gecemizin NC-17 bö- Ittmü", sözleriyle hem Amerikan Sinema Birli- ği'nin "17 yaşından küçükler göremez" şeklin- deki yeni sınıflandırmasına, hem de Madonna'- ya taş attı. Madonna bütün gece boyunca Mic- hael Jackson'ın yanında oturdu. Böyİece iki mil- yarder müzik vurguncusu, bırbirlerini çekeme- dikleri yolundaki söylentileri de yanıtlamış ol- dular. S A B İ T F i Y A T G A R A N T i L i RÇELİK FlRSATI Arçelik fırsatından bir çamaşır makinesi alabilmek için... Vakit geçirmeden bir Arçelik Yetkili Satıcısına gideceksiniz ve kaliteli Arçelik Çamaşır Makinelerinden istediğiniz modeli seçeeeksiniz. Hepsi bu kadar... Unutmayın: Arçelik'in gerçek ve yaygın Servis Teşkilatı satıştan yıllar sonra bile hizmetinizdedir. AKY7'Â SÂNZtMANU FUILAUTOMATIC!>X tULLAUTOMATIC 2200 FUUAUTOMAK 2tO0 COK urovn îAnsınııu 1. StOMU nunNnsüm HSİNAI • 4 TAKtlJ rmj uncırı lumaAUM '49 000 320000 6X000 - - 540 000 niAt uoooo ' 6O00OC 3 1İ00K - - 1 TOOOOO 11 11 13 U u u II. İICINIK HAZIIAM • !IMMUZ IISIM KSMAT , t TAKStT PİStMAl UMtAÎİ rtnvuCA* 170 OOC 3X000 351000 400 000 -295000 lAUtT rmttl unaiA TtOOO 170 OOC 330 OOC 35i 000 400 OOC 291000 W U 0 flTAT 780 000 700000 3300000 3 550 000 'OOC 000 2 950 000 11 21 13 U ıs urruK OotAU r o u r ı u ı TCMMUI • AĞurros TISUM KSIHAl , 13 TAKStT UMur4 rjmıucu 71000 75X0 -2SO0OO 320X0 350 000 240000 & S8 000 825 OOC •25 000 ' dûOüOC 2dC 000 3 dOOOOC 260 000 3 TOO OOC 30CÜOO 4 2S00OC 220 000 3 100 OOC Bu tablo, 11 Mart 1991 tarihinde başlayan, "Arçelik Fırsatı" kampanyasının, Çamaşır Makineleriyle ilgili bölümüdür. G Ö Z L E M UĞUR MUMCU (Bastarafı I. Sayfada) lerı Bakanlığı'nın bile devre dışı bırakıldığı bir süreçte ka- palı kapılar ardında verilen sözlerin de hiçbir bağlayıcılığı olmaz. Ortadoğu, Bush tarafından 'Tel Aviv-Ankara parantezi'ne almıyor. • * * Çankaya Başkomiseri, erkek papatya, iş ve sermaye çev- relerının kocaoğlanı, konvertibl fırdöndü, topaç Mehmet, havlu atarak tartışmadan çekildi. Bu tartışmadan şimdilik şu sonuçlar çıkıyor: 'Kışkırtıcı ajari diye, yıllarca Marksistlik yaptıktan sonra devlet desteği altında milyarlar vurup arabesk liberalizmin kurnaları önünde bağdaş kuranlara denir.. Çankaya Komi- seri Memoş, bu modelin çok açık bir örneğidir... Bu bir. Karanlık ılişkıler, altın kaçakçılığı gibi olaylarda aranma- lıdır. Altın kaçakçılığı sanıklarından biri lıboş Mehmet'in en yakın arkadaşlarındandır. Liboş, karanlık ilişkileri buralar- da aramalıdır... Bu da iki. Fırdöndü Mehmet, ağır sövgülerle saldırdığı Sabah ga- zetesi patronunun gazetesinde hıç sıkılmadan ve utanma- dan yazılar yazmaktadır. Liboş, yarın da hıç şüphe yok, Sa- bah'a sövecektır. Bu da üç. Her türlü arsızlığın, yüzsüzlüğün ve yolsuzluğun sözcü- sü ve gözcüsüdür... Bu da dört. Mehmet'in kişiliği dolara endekslidır. Bu da beş. Erkek papatya liboş Memoş, haydi başka kapıya! • • • Önce yırmi yıl kadar gerılere giderek Güneş gazetesi ya- zan Cengız Çandar'ın yazıişleri müdürlüğünü yaptığı 'Pro- leter Devrimci Aydınlık Sosyalist Dergi'nin 1970 Ocak ayın- daki sayısından bir küçiık alıntı yapalım: -r.. Bütün bu gelişmeler, Mao Zedung'un Amerikan emper- yalizminin kâğıttan birkaplan olduğu yolundaki görüşünü ka- nıtlamaktadır. (S: 15) Bu emperyalizmin kâğıdı birinci hamurdan mıydı? Yok- sa ikinci hamurdan mı? Kâğıt kopya kâğıdı mıydı? Cengiz Çandar, bu soruların yanıtlannı Bush'un basın top- lantılarından 'görgu ve bilgi' arttırarak almış olmalıdır. Cuntacılık, askercilik, darbecilik, Atatürkçülük gibi konu- lara gelince.. Dergiden bir alıntı daha yapalım: —t.Mustafa Kemal önderliğındeki miHi kurtuluş mücade- lemızin ve demokratik yönde bir hareket olan 27 Mayıs ha- reketinin mirasçısıyız. (S: 415) Kemalizm mi diyecektiniz? Cengız kardeşimizın dergısın- de Kemalizm konusundaki miras hukuku da şöyle anlatılı- yor: —CHP ve genel olarak asker-sivil aydın zümre saflann- daki son bunahm da devrim saflannda gerçek sosyalistlerle gerçek Kemalıstlenn yerlerinı almalanna doğru ilerlediğimi- zi göstermektedir. Sosyalist saflarda oportünizmin yenilme- si ve tasfiyesi yanı sıra Kemalist saflarda sağ eğilimlilerin ait edilmesi, devrimci güçbıriiğine doğru ıleribirer adım olacaktır. (S: 240) Bunlar 21 yıl öncesının düşünceleri. insan bu kadar yıl- da elbette görüş değiştirır... Peki. O zaman, uzmanı oldu- ğu alan ile ilgili sekız ay önce yazdığı yazılara bakalım: —Kuveyt'in hakkından kolayca gelebilecek bir Irak, Arap dunyasındaki hareketsızliği ve açmazları gayet iyi değerlen- diriyor. Irak'ın yanında FKÖ var. Gen kalan ülkelerin Irak a karşı aktıf tavır koymalan çok zor. Ne yapabilirler ki? ve ni- ye? Üstelik unutulmamalıdır kı Irak'ın Kuveyt'ı ele geçirme- si, Bağdat'ı Washinqton ile karşı karşıya getiriyor ve hiçbir Arap ülkesi bir diğer Arap ülkesine karşı alenen ABD ile bir- likte gözükebilecek durumda değildir. (3 Ağustos 1990) Sonra efendim; 'bir kere Irak'ın 1 milyonluk ateş gücü yük- s*/c ordusu' varmış. . Irak ordusu 'kısa bir yürüyüşle Suudi Arabıstan'ın petrol havzalarını tutuştururmuş..' ABD de bu- nu pek göze alamazmış. Uzman olduğu alanda bu kadar yanılgıdan sonra Cen- giz Çandar. gazeteciliği bıraksa da Londra'ya atanacak olan Kaya Toperi yerine Cumhurbaşkanlığı basın sözcüsü olsa. Çandar, ,hep başkanların görüşlerini savunur. 20 yıl ön- ce Başkan Mao'nun, 20 yıl şonra da Özal'ın. Başkan Mao'dan Başkan Özal'a kadar bütün başkanla- rın sözcülüğü, ancak ve ancak Cengiz Çandar gibilere ya- kışır! ABD beklemede(Bastarafı I. Sayfada) risi ABD ile bugüne kadar "SEİA kapsamında ve NATO amaçları dahilinde" sınır- lanmış olan askeri işbirliği- nin dokusunu değiştirecek bir kavramı ikili ilişkilere getiriyor. Özal bu öneriden yalnızca askeri dosyayı değil, ekonomiden or- tak yatınmlara, sürekli danışma mekanizmasının işletileceği ge- niş bir çerçeveyi anhyor. Yani ABD ile Türkiye arasında "içli- dışh" bir ilişki, ABD'nin Türki- ye ile de kesisen ortak çıkarlan- nı kollama, hatta gerektiğinde ABD adına hareket etmek. Bu- nun karşılığında beklenen ise ABD'nin Türkiye'nin kalkınma- sına, ordusunun modernizasyo- nuna, tıpkı Israil örneğinde ol- duğu gibi "duygusal yaklaşma- sı". ABD makamlan Özal'ın öne- risini yukanda çizilen kapsamıy- la değil, büyük ölçüde "askeri boyutu" ile değerlendiriyor. Ya- ni "Özal'ın stratejik işbiriiği önerisinden de anladıklan ve nasıl karşıladıklanm" sorduğu- muz hiçbir yönetim mensubu, bize bu ilişkinin ekonomik bo- yutundan, ortak projelerinden ağırlıklı bir şekilde söz etmiyor. Aynca bu konuda aceleci ol- ma>-acakları ve bölge ulkelerinin nabzını yoklayacakları da anla- şıhyor. Bir yetkili, "Bakalım Araplar ne diyecek" diye soru- yor. Bir başkası "Daha Saddam Hüse>in sorununu bile çözemedik" diye ekliyor. Daha aynntıya inildiğinde, Amerikan aıaKoiıudrının Ozal 1 ın stratejik işbirliğinden neyi amaçladığı konusunda tam "aydınlığa" kavuşmadıkları an- laşılıyor. Hatta bir Amerikalı yetkili, "Elimizdeki tek bilgi, Özal'ın önceki günku basın top- lantısında söyledikleri" diyor. Bir başka yetkili Özal'ın öneri- sinden ne anladıklanm şöyle ifa- de ediyor: "Yogun olarak işbiriiği yapan iki ülke, ortak çıkarların netleş- mesi, bölgeye ortak stratejik ba- kış. NATO'nun ötesine geçmiş çok özel bir ilişki, yeni sularda gezinmek." 'Yeni sular' açısından iki nok- taya değiniliyor: Birincisi, Türki- ye ile ABD'nin Ortadoğu'ya "ortak stratejik bakışının". Türkiye'nin İsrail'e de bakışını "tadil etmesini" gerektireceğine dikkat çekiliyor. ikinci nokta da "önceden de- polamaya" ilişkin. Türkiye ile ABD bu konuda ılke olarak an- laşmış durumda. Önumuzdeki günlerde yapıla- cak gorüşmeler depolanacak malzemenin cinsini, miktarını ortaya koyacak. Eğer depolama sadece muhimmat ile kısıth ka- lırsa sorun yok, ama eğer daha ağır silahların da depolanması düşunülüyorsa AKKA (Avrupa Konvansiyonel Kuvvet Anlaş- ması) açısından bazı pürüzler doğuyor. ABD bu malzemeyi tümüyle Ortadoğu'ya yönelik olarak depolamak istiyor. Oysa Türkiye, NATO üyesi olduğu için AKKA'nın uygulama alanı- na giriyor. Dolayısıyla da her yerde silahların sayısı azaltıhr- ken Türkiye'de arttırılması mumkun görulmüyor. Ancak bölgesel riskler nedeniyle Türki- ye'nin AKKA'nın uygulama ala- nından bağışık bazı bölgeleri bulunuyor. Bunlara "uygulama alanı dışı" bölgeler deniliyor. Iş- te ABD önceden depolama kap- samında, bu bolgeye de gözunü dikmiş durumda. Türkiye'nin bu yaklaşıma ya- kınlık göstermesinin riskli oldu- ğu teslim ediliyor. Ama ABD makamlan, "stratejik işbiriiği riskten ayn düşunülemez" di- yor. Yani ABD, genel olarak öne- riye olumlu yaklaşıyor, ama "Onerinin neleri kapsadığının çok bilincinde olacağı" anlaşı- hyor. Bu yaklaşımda Yunanistan unsurunun da rol oynayabileceği hissediliyor. ABD, Türkiye ile Yunanistan arasında denge po- litikası izliyor. ADANA'DAN Fikret Dağlıoğlu 1. Koşu: F: Pafa (1), P: Baran (2), S: Black Moon (3). 2. Koşu: F: Özlem 8 (9), P: Ül- genbey (5), PP: Alarat (6), S: Osmancık (2). 3. Koşu: F: Hücum 9 (7), P: Koç (3), PP: Korsan 1 (9), S: Sahralı (8). 4. Koşu: F: Yavuzoğlu (5), P: Cihangir (3), PP: Altuğbey (2), S: Enter (1). 5. Koşu: F: Last Girl (1), P: Anatolia(2), PP: Burçakhanım (5), S: Semuş (6). 6. Koşu: F: İlkgenç (3), P: Asu- man (1), PP: Kamalı (6), PP: İlkgan (4), S: TeMike (9). 7. Koşu: F: Arım Balım (8), P: Varol Izzet (2), PP: Sonbatur (1), S: Akifbey (3).
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear