16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 MAKT 1991 EKONOMİ CUMHURİYET/13 SERBESTrtYASADA DÛVİZ ABOOolan Alma/ı Markı isvıçre Frangı Hollanda Ronni Ingıllz Stertım Franşız Frangı 100 I-Lıretı S.A.ftya* Avus Şiiini A).ş 3910 2385 2740 2110 6990 690 305 1000 330 Satş 3920 2395 2760 2120 7050 700 315 1020 340 ALTIN GÜMÜŞ Cumhuriyet Reşat 24 ayar altın 22 ayar bılezik 900 ayar gümûş Vatalbank Altını Ziraat Attını Haikattm AJış 292.000 310000 44.500 39 300 535 240.000 239 000 235 000 Satş 296.000 320.000 44.800 44.200 562 245.000 244.000 240 000 M.BANKASI PİYASALARI TL Ptyasası DÖVB Hyasası Altn Piyasası Orl Faiz (%) Işl.Hac (MılyarTL) Dotar kapanış (TL) !şl.Hac (Müyon *) Kapanış (ons/S) Iştem Hacfni (kg) 60 00 48892 3992 66.78 361.65 Iipton mahkûm oldu • BURSA (Cumhuriyet Bürosu) — Balıkesirli Şakir Genç isimli vatandaş tarafından açılan ve kamuoyunda "radyasyonlu çay davası" olarak bilinen dava sonuçlandı. Yenişehir Sulh Ceza Mahkemesi'nde bakılan davada Lipton Çay Fabrikası'nın sorumlu müdürü Kemal Kjsagün, 6 ay hapis ve 25 bin lira para cezasına çarptınldı. Lipton Çay Fabrikası'nın "toplumun ve halkın sağhğı için tehlikeli olan yenilecek ve içilecek şeyleri tüketicilere tehlikeyi haber vermeksizin satmak" suçundan yargılandığı davada, mahkeme heyetinin TCK'nın 396. maddesine göre 3-6 ay hapis ve 5-25 bin lira para cezalannın üst sınırını uyguladığı bildirildi. Lipton Çay Fabrikası bu davada daha önce beraat etmiş, ancak Şakir Genç'in avukatları Naim Doran ve Oğuz Tunçyürek temyize giderek Yargıtay'da beraat , karannı bozdurmuşlardı. Devlet % 7O'e borçlanıyor • ANKARA (AA) — Devlet iç borçlanma senetleri faiz oranlan tırmanmaya devam ediyor. Dün yapılan ihalede, 9 ay vadeli Hazine bonosunun yıllık ortalama faiz oranı yüzde 69.28 oldu. Merkez Bankası verilerine göre bir önceki ihaleye göre 9 ay vadeli bono faizi 1.35 puan arttı. 9 ay vadeli bono faizi en son 20 şubatta yapılan ihalede yüzde 67.93 olarak belirlenmişti. Hazine, dün 800 milyar lira tutannda bono satışa çıkardı. Belediye işçileri • ZONGULDAK (Cumhuriyet) — Zonguldak Belediyesi'nde çalışan yaklaşık bin işçi, toplusözleşme farkları ile ikramiyelerinden doğan ve kişi başına 6 milyon lirayı bulan alacaklarının ödenmemesi nedeniyle dün sabah işbaşı yapmadı. Işçiler, ücretlerinin ödenmesinin de sık sık aksadığını belirterek eylemin "uyan" niteliğinde olduğunu söylediler. Eylem, kentte belediye hizmetlerinin aksamasına yol açtı. Çöpler toplanrnazken belediye otobüsleri de çalışmadı. Vatandaşlar ve öğrenciler işyerlerine ve okullarına gitmekte zorluk çektiler. Belediye Başkanı Yüksel Aytaç, işçilerin yaklaşık 5 milyar lira alacağı olduğunu, ancak para olmadığı için ödeme yapamadıklannı söyledi. Nordik İş Konseyleri • Ekonomi Servisi — DEÎK (Dış Ekonomik llişkiler Konseyi) bünyesinde faaliyet gösteren Nordik tş Konseyleri Grubu Koordinasyonu çerçevesinde çalışacak olan Türk-Jsveç, Türk-Norveç, Türk- Finlandiya ve Türk- Danimarka tş Konseyleri kuruldu. DEtK Icra Kurulu Başkanı Feyyaz Tokar başkanlığında Alarko tş Merkezi'nde yapılan Nordik fş Konseyleri Grubu Birinei Genel Kurul Toplantısı'nda iş konseyleri kurucu üyeleri şu şekilde belirlendi: Türk- İsveç İş Konseyi: Ishak Alaton (Alarko), Seyfettin Gürsel (Kavala), Tuğrul Erkin (Esin); Türk-Norveç tş Konseyi: Ergün Özakat (Ege Endüstri), öcal Gebelek (tzdaş); Türk- Finlandiya tş Konseyi: Yılmaz Çakır (Ara), Aydın Acar (Finn Türker), Yurdaer Kızıtaş (Cemilusta Ağaç); Türk-Danimarka tş Konseyi: Yücel özden (Gama). ISO, 1991 için karamsarEkonomi Servisi — tstanbul Sanayi Odası (tSO) Körfez bunalımı ve savaşın 1991 yılı ekonomik performansını büyük ölçüde değiştirdiğini savunarak bu yıl başında hükümet tarafından belirlener ekonomik hedeflerin iyimser kaldığın- öne sürdü. tSO'ya göre yavaşlayan bü- yüme ve artan enflasyon 1990 yüını aratacak. tSO'nun yayımladığı "1991 ydı hedef- leri, 1990 yılı performansı. ekonominin içinde bulunduğu koşullar ve Körfez sa- vaşının etkileri dikkate ahndığında, ol- dukça ijimser gözükmektedir" denilen araştırmada, tSO'nun 1991 yılına ilişkin tahminleri şöyle sıralandı: "— 1991 yılı için öngörülen yüzde 5.9'luk büyüme hızının oldukça altında kalınacak. — Buna karşılık yüzde 45 olarak be- lirlenen fiyat artışının üzerine çıkdacak. — Finansman olanağı bulunduğu tak- dirde dış ticaret açığı 9 milyar dolan, cari işlemler dengesi açığı ise 2.4 milyar do- lan asacak" Tüm ekonomik göstergelerin 1991 yı- hnda ekonomik büyümenin yavaşlayaca- ğına işaret ettiği belirtilen araştırmada, imalat sanayiinin hızının özellikle yılın Istanbul Sanayi Odası (İSO), 1991 yılı için j öngörülen yüzde 5.9'luk büyüme hızının oldukça altında kalınacağmı savunuyor. Buna karşılık yüzde 45 olarak öngörülen fıyât artışının üzerine çıkılacağı belirtiliyor. İSO'nun tahminlerine göre 1991 dış ticaret I açığı 9 milyar dolan, cari işlem açığı 2.4 milyar dolan aşacak. 1991'in ekonomik performansını, hibe yardımları ve krediler belirleyecek. ilk yansında duracağj, fiyat artışlannın 1990 yılını aratacağı, sabit sermaye ya- tırımlannda yüzde 6.8 olarak öngörülen reelartışm gerçekleşemeyeceği, dıştica- ret ve cari işlem açıklarının programda öngörülenlerin üzerinde olacağı vurgu- landı. Araştırmada, "1991 yılında eko- nominin performansını, kuşkusuz büyük ölçüde Körfez bunalımı ve savaş sonuç- lari nedeniyle Türkiye'ye yapılacak hibe yardımian ve açılacak kredilerin boyut- lan etkileyecek" denildi. Araştırmanın 1990 yılının gelişmeleri- ni ayrıntılı şeküde inceleyen ilk bölümün- de, ikinci geçici milli gelir tahminine göre büyüme hızının yüzde 9.1 olduğu, yılın ilk yansında fiyat artış hızının sınırlı öl- çüde yavaşladığı, dış ticaret açığının re- kor seviyede büyüdüğü, cari işlemler faz- lasının açığa dönüştüğü ve bütçe açığı- nın arttığı hatırlatıldı. Milli gelirle ilgili son tahminde 1990 yılının ikinci yarısın- daki ekonomik yavaşlama ve Körfez bu- nalımının etkileriyle büyüme hızının yüzde 9'un altına ineceğinin savunuldu- ğu İSO araştırmasında, sabit sermaye ya- tırımlarının plan hedefierinin altında kaldığı vurgulandı. Araştırmada "Öze- likle imalat sanayii sabit sermaye yatı- nmlanrun toplam yatınmlar içindeki pa- yı 1980 öncesi ve hatta 1980'Ii yıllann başlannda ulaştığı düzeyi yakın yıllarda muhafaza edemediği gibi, altında kalmıştır" denildi. İSO Başkanı Memdub Hacıoglu araş- tırmanın önsözünde 1990 yılında imalat sanayii ile birlikte tarım seİctörünün güç- lü bir büyüme gösterdiğine işaret ederek, "Ancak imalat sanayii içinde reel büyü- menin tüm sektoıier için bir poasyon ol- madığını, bazı imalat sektörlerinin loko- motif olma özelliği taşıdığım ve sonuca beliıii bir katkı sağladığını belirtmemiz gerekir" dedi. Hacıoglu, geçen yıl sağ- lanan hızlı büyümeye karşılık enflasyo- nist baskıya İcarşı mücadele gereğinin varlığını koruduğunu, ödemeler bilanço- sundaki boyut ve yapı değişiminin cari ödemelerde özellikle dış ticarette yaşa- nan yeni çarpıcı boyutlan massettiğini belirtti. TKB borçlarına erteleme YPK, turizm borçlarını, ilk ödeme ağustos 92'de olmak koşuluyla ikiyıl erteledi ANKARA (AA) — Körfez krizinden olumsuz olarak etki- lenen yatınmcılann, Türkiye Kalkınma Bankası'na olan borç- ları ertelendi. Kredi anapara ve faizlerinin geri ödenmesinde uy- gulanacak ilkeleri belirleyen Yüksek Planlama Kurulu (YPK), turizm yatınmcılannın borçlannın ilk ödemesi ağustos 1992'den başlamak üzere 2 yıl süreyle ertelenmesini kararlaştır- dı. Yüksek Planlama Kurulu'nun konuyla ilgili karanna göre borç ertelemelerinden doğan kayıpla- nnı karşılamak üzere Türkiye Kalkınma Bankası'na 100 mil- yon dolar tutannda bir kaynak femin edilecek. TKB'ye borcu olan yatınmcı- lardan, 31 Aralık 1990 tarihin- den önce tahakkuk etmiş borç- lannı 30 Nisan 1991 tarihine ka- dar ödeyen veya bu tarihe kadar TKB'ce uygun görulerek taksi- de bağlanmış olanlar, bu karar kapsamında sayılacak. Öngörülen bu koşullan yeri- ne getiren yatınmcılardan, 31 Aralık 1990 tarihinde tahakkuk edecek anapara ve faiz borçla- rını ödeyemeyen firmaların bu borçlannın ilk ödemesi, 31 Ağustos 1992 tarihinde başla- mak üzere 2 yıl süreyle ertelene- bilecek. YPK karanna göre ertelene- cek borçlar, tahakkuk tarihleri itibanyla ABD Dolan'na çevri- lecek ve yatınmcılardan ödeme süresi içinde kaynak maliyeti ar- tı 2 puan banka 'spread'i tahsil edilecek. Başta turizm yatınmcılan ol- mak üzere Türkiye Kalkınma Bankası'na borcu olan ve bunu ödemekte zorlanan firmalar, Körfez krizini gerekçe göstererek borçlarmda ertelemeye gidilme- sini istiyorlardı. Ancak Körfez krizi öncesin- de de borçlanyla ilgili anapara ve faiz geri ödemelerini yerine getirmeyen firmalann bu talep- leri, Türkiye Kalkınma Banka- sı'ndan sorumlu Devlet Bakanı Işın Çelebi tarafından başlangıç- ta olumlu yankı bulmadı. Çele- bi, borçların ertelenmesinin söz konusu olmadığını açıkladık- tan sonra krizin uzaması ve Türkiye turizmine olumsuz etki- lerinin artmasıyla bir çözüm arayışına gidildi. Burada da ortaya bir başka sorun çıktı. Türkiye Kalkınma Bankası'nın söz konusu ertele- meyi kendi kaynaklanndan kar- şılaması durumunda içine düşe- ceği zorluk nedeniyle, bankaya ertelemeleri karşılamak üzere bir kaynak yaratılması gündeme geldi. İlgili çevreler, YPK karannda 1990 yılı sonuna kadar yüküm- lüluklerini yerine getirmiş veya borçlan bir ödeme planına bağ- lanmış yatırımcıların erteleme- den yararlandırılmasının da ödemedikleri borçlanna haksız biçimde Körfez krizini gerekçe gösteren yatırımcıların elenme- sini amaçladığım belirtiyorlar. Türkiye Kalkınma Bankası kaynaklanndan kredi kullanan yatınmcılar, anapara ve faiz ödemelerini 6'şar aylık dönem- lerde ve >ılda iki kez yapıyorlar. tlk altı ayhk dönem ödemesi ha- ziran ayı sonu olarak belirlenir- ken ikinci dönem de aralık ayı sonuyla sınırlanıyor. • Koç îhracatta da Kder199O'da dış ticaret sermaye şirketleri arasında Ram Dış Ticaret 506 milyon dolarhk ihracatla birinei oldu. ENKA Pazarlama, Borusan İthalat İhracat ve Penta Dış Ticaret ise 100 milyon dolarhk smırı aşamadıklan için dış ticaret sermaye şirketi statüsünü yitirdiler. ANKARA (ANKA)— Dış ticaret serma- ye şirketlerinin 1990 yılı ihracat rakamları kesinleşti. Geçen yılın ihracat şampiyonu 506 milyon dolarla Koç Holding'e bağlı Ram Dış Ticaret şirketi oldu. Dış ticaret sermaye şirketleri için belirlenen 100 milyon dolarhk sının aşamayan ENKA Pazarlama, Borusan ve Penta şirketleri 1991 yılı için dış ticaret sermaye şirketi unvanını yitirdiler. Kamu sektöründe en çok ihracatı Etibank yaptı. Etibank, geçen yıl 176.66 milyon do- larlık ihracat gerçekleştirdi. Dış Ticaret Derneği'nden (Türktrade) alı- nan bilgiye göre gümrük çıkış beyanname- leri, geçen yıl özel sektörde Ram'dan sonra en çok ihracatı GSD ve Çukurova Dış Ti- caret şirketlerinin gerçekleştirdiğini ortaya koydu. GSD Dış Ticaret Şirketi 475.29 mil- yon dolar, Çukurova Dış Ticaret Şirketi ise 331.33 milyon dolar tutannda ihracat yaptı. Bu arada geçen yıl 200 milyon doların üzerinde ihracat gerçekleştiren özel dış ti- caret sermaye şirketinin sayısı dokuzu bul- du. Ram, GSD ve Çukurova'nın yanı sıra 200 milyon dolarhk sınırı aşabilen özel dış ticaret sermaye şirketleri şöyle: Exsa Export, Cam Pazarlama, Tekfen Dış Ticaret, Yaşar Dış Ticaret, Çolakoğlu Dış Ticaret ve Teks- til Sanayicileri Dış Ticaret Şirketi. Bu arada Nadir Dış Ticaret, 102 milyon dolarhk ihracatla 100 milyon dolarlık sını- n aşmayı başanrken ENKA Pazarlama'nm Dış Ticaret Şirketlerinin 1990 Yılı (milyon dolar) 1990 Şhfcet ihracatı Ram Oış Ticaret 506.01 GSD 475.29 Çukurova Dış Tic 331.33 Exsa Export 324.82 Cam Pazarlama 319.94 Tekfen Dış Ticaret 282.74 Yaşar Dış Ticaret 270.60 Çolakoğlu Dış Tic 246.67 Tekstil Sanayicileri D.Tic 238.15 Ekinciler Dış Tic 182.15 Diler Dış Tic .149.16 Sodimpek 145.11 1990 Şirket İhracatı Kibar Dış Ticaret 124.78 Ak-Pa Tekstil 118.27 Bilkont Dış Ticaret 113.86 İzdaş Dış Ticaret 112.46 Sönmez Tekstil 111.41 İzmir Deri 112.69 Meptaş Manisalı 108.56 Nadir Dış Ticaret 102.20 ENKA Pazarlama 86.96 Borusan İt. İh 84.22 Pente Dış Ticaret 65.35 TOPLAM 4612.73 ihracatı 86.96 milyon dolar düzeyinde kal- dı. 1990 yılında dış ticaret sermaye şirketi unvanını taşıyan Borusan İhracat tthalat Şirketi 84.2 milyon dolar, Penta Dış Tica- ret ise 65.35 milyon dolarhk ihracat yaptılar. Böylece Türktrade üyesi 23 büyük özel dış ticaret şirketinin 1990 yılındaki toplam ihracatı 4.61 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, 12.9 milyar dolara çıkan 1990 toplam ihra- catının yüzde 35.7'sini oluşturuyor. Türktrade onur üyesi olan altı kamu şir- keti arasında en fazla ihracatı 176.66 mil- yon dolarla Etibank gerçekleştirdi. Eti- bank'ı 100.07 milyon dolar ile Sümerbank izledi. Tekel'in ihracatı 37.57 milyon dola- ra ulaşırken Tariş 36.91 milyon dolarhk ih- racat yaptı. Toprak Mahsulleri Ofisi 22.89 milyon dolar değerinde mal sattı. Türki- ye Demir-Çelik Işletmeleri'nin ihracatı ise 75 bin 250 dolar düzeyinde kaldı. KOI basından yardıııı istedi ANKARA (ANKA) — Kamu Ortakhğı Idaresi (KOİ) Başka- nı Ökkeş Özaygıır, Afyon Çi- mento'nun özeUeştirümesinde ortaya atılabilecek iddialann önüne geçebilmek için bir dizi önlemler aldıklannı açıkladı. KOt Başkanı özuygur Anka- ra'da düzenlediği basın toplan- tısında, pazartesi günü bir his- sesi 30 bin Iiradan satılacak olan Afyon Çimento'nun özelleştiril- mesine ilişkin bilgi verdi. Ada- na Çimento hisse senetlerinin satışına ilişkin olarak ortaya atı- lan iddialara değinen Özuygur şunlan söyledi: "Bir önceki hafta arzın ardın- dan basınımızda çıkan yazılar bizler ve çalıştığımız bankalar için çok boş şeyler söylemiyor- du. Yaklaşık bir buçuk >ıllık. belki de iki yıllık aradan sonra ilk kez idaremiz hakkında çok boş olmayan şeyler çıktı. Belki çalıştığımız bankalara güveni- mizden kaynaklanan bir durum söz konusuydu. Fakat Migros- un halka arzında bu konunun önemle üzerinde durarak önemli ölçüde mesafe kattettik. Şimdi sra geldi Afyon Çimento'ya. Çi- mentolarda bir keramet var. Yi- ne benzeri bir durum söz konu- su diye haberler dolaşma>n baş- ladı. tş Bankası'na soruyorlar- mış. 'Şİmdiden bitti' diye. Biilün KOİ Başkanı Ökkeş özuygur: Adana Çimento'nun halka arzında bizim ve çalıştığımız bankalar hakkında hoş olmayan şeyler basında yer aldı. Afyon Çimento'yu halka sunarken yeni önlemler düşündük. İş Bankası şubelerinde KOl'nin elemanları bulunacak. Basına da şubelere yapılacak tahsis listesini vereceğim. bu olaylan üst üste koyduğu- muzda en azından sizleri de ya- nımıza alacak bir dizi önlemler paketi düşündük. Biz özellikle önemli merkezlerde, hatta gücü- müzün eriştiği kadar daha kii- çük merkezlerde de KOt'nin bü- tün elemanlannı seferber ediyo- nız. Gözlemci olarak satış yapı- lacak şubelerde bulunacaklar. Burada önceden ayırtma olma- yacak. Zaten böyle bir yetkileri de yok. Sizlere de tüm şubelere yapılacak tahsis listesini verece- ğim. Eğer siz de gözlemcilik ya- pabilirseniz hakikaten biz de çok sevineceğiz." KOİ Başkanı Ökkeş Özuygur, hisse senetlerinin satılmasına ilişkin bilgi verirken herkese en çok 6 milyon liralık olmak üze- re toplam 36 milyar liralık hisse senedi satılacağım açıkladı. Bu senetlerin 30 milyar liralık bölü- münün şubelere dağıtıldığını bil- diren özuygur, talebin yoğun ol- ması durumunda kullanılmak üzere banka şubelerine altı mil- yon liralık sınırı daha da düşür- meleri için yetki verdiklerini söyjedi. Özuygur, sonılan yamtlarken ise Adana Çimento'nun özelleş- tirihnesi sırasında hisse senetle- rinin önceden ayırtanlara satıl- ması olayının özellikle az şube- li bankalarda görüldüğünü, ken- dilerinin de bu bankalarla olan ilişkilerini gözden geçirdiklerini söyledi. özuygur, "Biz aldatılır- sak bir defa aldatılabiliriz" de- di. Özuygur, blok satışlara iliş- kin bir soruyu yamtlarken de blok satışlardan hiçbir zaman vazgeçmediklerini, yeniden de- vam edeceklerini bildirdi. ökkeş Özuygur, bundan son- raki özelleştirme programına ilişkin bilgi verirken Ramazan Bayramı'ndan önce Ditaş'ın hal- ka arz edileceğini açıkladı. Di- taş'ı Niğde Çimento, Tüpraş ve Petrol Ofisi'nin izleyeceğini bil- diren özuygur, Tüpraş ve Petrol Ofisi'nin birlikte mi, ayn ayn mı satılacağı konusunda kesin ka- rar vermediklerini, bu konuda- ki çahşmalann devam ettiğini bildirdi. özuygur, bayram son- rasında gündeme gelecek özel- leştirmeler arasmda Tofaş, Ne- taş, Türk Traktör ve Trakmak- ın da bulunduğunu bildirerek "Bayram sonrasında oldukça renkli ve yoğun bir halka arz gündemimiz var" şeklinde konuştu. Afyon Çimenıo hisse senetle- rinin satışında en büyük konten- jan tstanbul'a verildi. lstanbul- daki 28 tş Bankası şubesinde 564 bin hisse senedi satışa sunu- lacak. tstanbul'u 125 bin hisse ile Ankara, 40'ar bin hisse ile tz- mir, Adana ve Afyon, 30 bin hisse ile Bursa, 10 bin hisse ile Mersin ve 8 bin hisse ile Antal- ya izliyor. Polly Peck'e 'bankacı ortak' projesi LONDRA (Cumhuriyet) — Polly Peck'in kurtarılması ama- cıyla kayyımlar tarafından ha- zırlanan planda şirketin Türki- ye ve Kuzey Kıbns'taki bazı iş- letmelerinin satılması, kreditör bankalann 1 milyar 300 milyon sterlin tuttuğu belirtilen alacak- larının bir kısmının silinmesi, bankalara şirketten pay verilme- si düşünülüyor. Kayyımlar tarafından 25 ocakta alacaklı banka ve mali kuruluşlara sunulması gerektiği halde önce marta sonra da önü- müzdeki mayıs ayına ertelenen "mali durum raponT'nda hisse- dar ve tüm aJacaklılardan "şir- ketin kurtanlmasına vardımcı olmalarının talep edileceği" de öğrenildi. Öngörülen planda şir- ketin Londra Borsası'nda yeni- den kota edilmesi de söz konü- su. Kayyımlar, Polly Peck'in "yıldız" kuruluşu olan "Del Monte"ye, Türkiye'de "Vestel" ve Japonya'da "Sansui"ye do- kunmaksızın kârlı sayılmayan bazı yaş meyve işletmelerinin sa- tılmasını, Polly Peck'in "küçül- tülmesini" de planlıyorlar. Kayyımlardan Richard Stone, bu konuda "Financial Times"a verdiği demeçte, "Öngördüğü- müz kurtarma paketi. sürmesi gereken >-atırımlar için yeni kre- di olanağı yaratacaktır. Şirketin borsaya yeniden girebilmesi, borçlar ile şirketin net varlığı arasındaki dengeyi başanlı bir biçimde kurabilmemize bağlı" dedi. Asil Nadir de "Daily Mail" gazetesine verdiği demeç- te, "Tek amacım var, o da şirketi layık olduğu yerde görmek ki böylece hissedaıiar, yatınmlan- nın meyve verdiğine tanık ol- sunlar" dedi. EKONOMİ NOTLAKI OSMAN ULAGAy TÜSİAD, Özal'ı Aşma Yolunda mı?TÜSİAD Başkanı Bülent Eczacıbaşı, "21. Yüzyıla Doğru Türkiye" raporunun basına sunulması için düzenlenen top- lantıda yaptığı konuşmada böyle bir ça/ışmaya neden gerek gördüklerini açıklamadan önce şunlan söyledi: "Bakışlanmızı uzun vadeli düşüncelerden güncel sorun- lara çeken krizler hiç eksik olmaz. 'Yuvarlanıp gitmek', 'Kaç- maktan kovalamaya vakit bulamamak' hepimizin şıkâyetidir. Değişimlerin boyutları ve hızı büyüdükçe olaylann önünde gitmek zorlaşır. Güncel sorunların önemi ve değişimlerin hı- zı karşısında uzun vadeli planlar ve stratejiler oluşturmanın hem gereksizliğine hem de olanaksızlığına kendimizi koiay- ca inandırırız. Böyiesine hızlı değişimlerin yaşandığı bir dürv yada Türkiye'nin geleceğinin planlanmasını konu alan bir ça- lışmanın anlamını sorabilirsiniz. Serbest piyasa ekonomisi- ni savunmak için zamanında gazetelere ilanlar veren işadarrv larının şimdi strateji ve plan peşinde koşmalarını çelişkili gö- rebilirsiniz. Veya adına 'paskı grubu' da desek, 'meslek kuruluşu' da desek, TÜSİAD gibi bir işadamları örgütünün Türkiye'nin uzun dönemli kalkınma senaryoları üzerinde bun- ca zaman ve kaynak ayırarak çalışma yaprnasını gereksiz gö- rebilirsiniz. Bu gibi sorunlara açıklık getirmek amacıyla TÜ- SİAD'ın ülke stratejisinin gereği konusuna nasıl baktığını açık- lamak istiyorum." Açıklamasında bir toplumun nereye gittiğini bilmesinin öne- mini vurgulayan ve bunun bir "vizyon"a sahip olmakia sağ- lanabileceğini belirten Bülent Eczacıbaşı, "Bireylerin ülke çı- karlannı kendi çıkarlarının önünde tutmaları da ancak viz- yona sahip toplumlarda yaygın bir davranış btçimine dönüşebilir" diyordu. Bana "21. Yüzyıla Doğru Türkiye" raporunun kendisi ka- dar önemli görünen bu sözleri dinlerken bir an için kendimi 1991 Türkiyesi'nde değil de başka bir dünyada hissettim. TÜ- SİAD Başkanı, on yıldan beri Türkiye'de yaygın propagan- dası yapılan ve tek seçenek olarak yerleştırilmeye çalışılan bir anlayışa, bir dünyagörüşüne cephe açıyordu bu sözle- riyle. Türkiye'de son on yılda kimi zaman "yenilikçilik" ve "çağdaşlık" gibi sıfatlar da yakıştırılarak egemen kılınmak istenen anlayış neydi? Herkes yalnızca kendi çıkarını düşünerek davranmalıydı, toplum için en iyisi de buydu. Toplumsal çıkan düşünmeye gerek yoktu. Plan, strateji, program gibi kavramlar çöpe atılmalıydı. Orta ve uzun vadeli düşünmeye hiç gerek yoktu. Ekonomi ve ül- ke, günlük kararlarla pekâlâ idare edilebiHrdi. Herhangi bir konuda derinlemesine düşünmeye ve uzman- lığa da gerek yoktu. Ani ve cesur kararlar alabilen, dünya- daki gidişatın biraz farkındaki bir kimse ülkeyi de ekonomiyi de kolayca yönetebilirdi. Ülkeyi yöneten kimsenin kararlarını ve uygulamalarını bir toplumsal uzlaşmaya, bir "konsensüs"e dayandırması da ge- rekmezdi. Kimilerine göre Türkiye işte bu anlayışta "çağ atlayacak" tı. Gerek Büient Eczacıbaşı'nın raporu sunarken söyledikle- ri, gerekse raporun kendisi, TÜSİAD'ın bu "çağ atlama" an- layışına karşı cephe aldığını ortaya koyuyor. Bu tavrı TÜSİ- AD olarak savunmaya ne denli hazır olduklarını sorduğum- da Bülent Eczacıbaşı, "Bu rapora çok çaba harcadık, rapo- run temel yaklaşımını savunmaya kararlıyız" dedi. TÜSİAD'ın sahip çıkmaya kararlı olduğu "21. Yüzyıla Doğ- ru Türkiye" raporu piyasa ekonomisine ve dünya ekonomi- ^siyle bütünleşerek gelişme ilkesıne sıkı sıkıya sahip çıkıyor. Ancak hızla değişen ve piyasa ekonomisinin yaygın egemen- liğine giren bir dünyada öne çıkmak ve atılım yapmak iste- yen ülkelerin, kendileri için "toplumsal konsensüs"e dayan- dınlmış bir "vizyon" belirlemesini ve bunu gerçekleştirecek stratejilerin arayışı içinde olmasını gerekli görüyor TÜSİAD raporu. Bu rapor, söz konusu amaca varmak için atılan ilk adımları, - ilk envanter ve kavramlaştırma çalışmalarını içeri- yor. 1980'lere girilirken Turgut Özalda TUSIAD piyasa eko- nomisine gıden yolda ilerlemeyi ve dünya ekonomisiyle bü- tünleşmeyi, dışa açılmayı savunuyordu. 1980'lere bir bütün olarak baktığımızda Sayın Özal'ın bu hedeflere yönelik ola- rak TÜSİAD'ın önünde grrtiğini söyleyebiliriz. Bugün gelinen noktada ise TÜSİAD yönetimindeki genç kuşak Sayın Özal'ın cesur ve kişısel yaklaşımıyla katedilebi- lecek yolun sınırlarına gelindiğini sanırım fark ediyor. Türki- ye'nin böyiesine günlük kararlarla, sığ yaklaşımlaria, keyfi uygulamalarla fazla ileriye gidemeyeceğıni, hızlı kalkınmayı ve toplumsal refahı sağlamayacağını, dünyada kendisine da- ha iyi bir yer yapamayacağını görüyor. Bakalım Sayın Özal bu raporu ve temsil ettiği anlayışı na- sıl karşılayacak? Bu rapora karşı kendi dogmatik anlayışını ve yaklaşımını savunmaya devam edecek mi? Bakalım Sayın Özal rapora ve temsil ettiği anlayışa karşı cephe alırsa TÜSİAD ne yapacak? Gerekirse Özal'ı aşmayı da göze alarak ortaya koyduğu yeni yaklaşımı savunabilecek mi? DUYURU Resim Sanatı'nın, hanımefendilerin ve beyzadelerin lüks salonlarını süsleyen bir MOBİLYA AKSESUARI olmayıp, yaratıcılığa dayanan, geniş bir kültür, sağlam teknik ve yoğun işçilik ürünû, toplumsal ve evrensel sorumluluk taşıyan, kalıcıiığı amaçlayan bir uğraş ve beçeri olduğuna inananlara YENİDAL SANAT GALERİSİ'nde Ressam AVNİ MEMEDOĞLU tarafından atölye çalıştırmaları sürdürülmektedir. Bu derslere katılmak isteyenler her gün 9-12, 20-24 saatleri arasında 347 76 65 numaralı telefona, saat 14 ile 19 arası 337 84 83 numaralı telefona başvursunlar. YENİDAL SANAT GALERİSİ Altıyol, Halitağa Caddesi, Şemsitap Sokağı No: 2 DIKİCİ İŞHANI Teras Katı KADIKÖY/İstanbul IMTAŞ SIGORTA IŞINİN USTASI Ustalığın nice uğraş,nice tecrübeyle kazanıldığını,bir işyerinin ne emekle kunjlduğunu,ancak bir "USTA" bilir. Yediyıldır İmtaş Sigorto ocentesi Kazım Özmen ile çalışınm. Bir USTA olarak atölyemi,ekmek kapımı USTA bir Sigortacıya emartet edebilirdim. İmtaş'ın "İşyeri Sigortası"bana ve müşterılerime çok çeşitli güvencelersağlıyor. Bizimki gibi işyerleri için Dİçilmiş kaftan. Doğaısu, ben nası) ijimin ustasıysam İmtaş Sigertada tşinîn USTASI. Elvan KIUÇ Oto tpmir alolyesi sahibi Motor ustaii 1. Sanayi Sitesi - İZMİR Tel (51)33 7100-57 65 77 'ü İmtaş Sigorta "Bu Gücü Kullanm"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear