Catalog

13 MART 1991 EKONOMÎ CUMHURÎYET/13 SERBESTPİYASADADÖVtZ ABODoiarı Almanttota bmçre Frangı HoHaada Horra Ingftz Sterhnı Franşz Frangı 100 İ.LıreO S A.Riyalı Avus Şılcnı Aiış 3450 2200 2530 1940 6400 644 293 920 310 Satı; 3455 2205 2540 1950 6450 650 296 930 315 ALTIN 6UMUŞ CumtHHiyet Reşat 24 ayar attın 22 ayar bileak 900 ayar gûmûş Vakıfbank Altmı Ziraat Altını Halkattın Alış 266.000 300.000 40.400 36.200 515 230.000 230.000 226 000 Satış 270.000 315 000 40 600 39 800 540 235.000 235 000 231000 M.BAMKAS1 PİYASALARI TL Pıyasası Oöviz Hyatası Mhn Pljnsası Ort Faız (*) Işl.Hac. (Mtyar TL) Dotor lapm* (TL) 0H(Ul $)0 ( y Kapamş (ons/$) Mem Hacni (kg) 114 57 2352.8 3470 125.65 Alcatel, Erkahlofya ortak • Ekonomi Servisi — Iktisat Bankası'nı temsilen Erol Aksoy ile Alcatel Cable Başkanı Claude Bovis tarafmdan Paris'te imzalanan anlaşmaya göre cnerji ve telekomünikasyon kabloları üretiminde dünyanın bir numaraü firması olan Alcatel Cabie, Erkablo'nun *l*5\ hissedarı olacak. Hissedarlık Yabancı Sermaye Dairesi'nin iznini takiben gerçekleşecek. Petrol Ofisi davası • ANKARA (ANKA) — Eski Petrol Ofisi Genel Müdürü Mehmet Gültekin ile 12 üst düzey yöneticisi, görevi kötüye kullanmak ve Tüpraş'ı 5 milyar 140 milyon lira zarara uğratmak suçlamasıyla bugün yargıç önOne çıkanlacak. Savcı, Mehmet Gültekin'in 18 yıl ağır hapis cezasına çarptırrimasını istiyor. Mehmet Gültekin ve arkadaşlarının bu suçlan 1986-88 yıllan arasında işledikleri belirtilen iddianamede savcı, Petrol Ofisi'nin ucuza sattığı Mono Etilen Glokol'u (MEG) pahalı aldığı, bu ithalatın ise Ekontur AŞ aracıhğıyla yapıldığını kaydetti. Döviz varlıkları • ANKARA (ANKA)"—" Merkez Bankası'nın döviz varlıkları 22 şubat-1 mart günleri arasındaki haftada 140 milyon dolar azalarak 4 milyar 192 milyon dolara geriledi. Merkez Bankası verilerine göre anılan bir haftalık dönemde döviz borçlarında ise 5 milyon dolarlık bir azalma gözlendi. Böylece döviz borçlan 20 milyon dolardan 15 milyon dolara geriledi. lamıı milyar Japon yardımı • ANKARA (ANKA) — Körfez krizi nedeniyle Japonya'nın Türkiye'ye ' taahhüt ettiği 700 milyon dolarlık yardımın geri kalan 500 milyon doları da serbest bırakıldı. Nisan ayında Ankara'da yapılması beklenen NATO teatisi yoluyla sağlanacak yardımın 400 milyon dolarlık bölumünü ithalat kredisi, geri kalan 100 milyon dolan ise proje kredisi oluşturacak. Bir dilim Kuveyt pastası Müteahhitler ve işsizler heyecanla Kuveyt'in imarını bekliyor. 100 milyar dolarlık bu pastanın aslan payı İngiliz ve ABD şirketlerince kapışıldı. Türk müteahhitler de bunun onda birine taşeronlukla ortak olmak istiyor. ANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) — Kuveyt'te oluşan 100 milyar dolarhk "yeniden inşa" pastasından Türk müteahhitlik şirkçtlerinin taşeron olarak 5-10 milyar dolarlık iş alabilecekleri düşünülüyor. Müteahhitlere ve işsizlere umut aşılayan Kuveyt pastası, ABD'li ve ingiliz şirketler tara- fından "kapılnus" dunımda. ABD ve tngiliz şirketlerinin 100 milyar dolarlık iş olanagı su- nan bu pazann ytlzde 90'ını al- dıklan biliniyor. lnşaat ve Tesi- sat Mtiteahhitferi Sendikası (tn- tes) Genel Sekreteri Ercüment Kıbçbay bu konuda şunlan söy- ledi: "Bizim müteahhitlik firmala- nmızın Kuveyt'te kendi başlan- oa doğrudan ihale alabilmeleri zaten çok zor, eskiden de alma- mıştık. Şimdi bizim vapmamız gereken sey, ABD ve ingiliz fir- malan nezdinde çok iyi girişim- lerde bulunmak. Bu firmalann aldığı bazı işlere bizim firmala- runız da konsorsiyum ortağı ve- ya taşeron olarak girebiliıier. Aynca nrmalanmız dışanda da- Kuveyt'in iman Tiirkiyc'de işsizliğin boyutunu ortaya çıkardı. Bakanı Işın Çelebi'nin, bir grup müteahhitle birlikte gitmesi bek- leniyor. İşsizlerin umudu Çahşma Bakanı lmren Aykut da önceki gün Suudi Arabistan'- ın Ankara Büyükelçisi Abdiila- ziz Muhiddin Hoca ile Kuveyt- in Ankara Büyükelçisi Faysal Seyyid El-Ruafi'vi kabul etti. Aykut, görüşme sırasında bu ül- kelerde çahşırken Körfez krizi nedeniyle Türkiye^ye gelmiş bu- lunan Türk işçilerinden isteyen- lerin işierine dönmesi, aynca geçmişe göre daha çok Türk iş- çisi çalıştınlması, Kuveyt'in ima- nnda da Türk müteahhitlerine pay verilmesı gibi bazı istekler- de bulundu. Bakanlığın yaptığı açıklama- ya göre her iki büyükelçi de işçi alımının Kuveyt'in yıkıntılardan temizlenmesinden sonra olabile- ceğini söyledi. lmren Aykut ise şu konuların uzerinde durdu: "HazırlıkJanmu yogun bi- çimde devam ediyor. Ancak be- lirii bir zaman alacak. Vatandaş- lanmuan yurtdışına gitmek üze- re daha önce İş ve Işçi Bulma Kurnmu'na yatırmış bulunduk- lan kayıtlan geçeıiidir. Veniden başvurmaya gerek yok. ts mura- caatlan için biiyük kentkrdeki İş ve İşçi Bulma Kunıma'na basvnrmak zonında değilkr. Kendi il ve bölgelerindeki şube- lere de başvnrabUirier." ha çok bina inşaadan konusun- da uzmanlaştı. Kuveyt'in iman aşamasında da altyapı tamirat- lan ve bina inşaatlarının önem- li bir bölümü bize kalabilir." Bu arada Başbakan Akbu- Dün de teknik konulan gö- lut'un Kuveyt gezisi de müteah- rüşmek üzere Kuveyt ve Suudi hitler acısmdan önemli bir fır- Arabistan büyükelçileri, İş ve Iş- sat olarak değerlendirüiyor. Ku- çi Bulma Kurumu Başkanı Nu- veyt'e Akbulut'tan önce Devlet ri Aslan ile bir toplantı yaptı. Eski SPK Başkanı Prof. Türk, Efe'nin borsaya girişini değerlendirdi: 4 Mevzuattan önce ahlak'ABDURRAHMAN Y1LDIRIM Sermaye Piyasası Ku- rulu (SPK) eski Başkanı Prof. Dr. ts- mail Türk, iktidar men- suplannın ve çevrelerinin, kamu görevlilerinin yine bir res- mi pazar olan borsaya girmeme- leri gerektiğini söyledi. Prof. Türk, "Mevzuattan önce ahlak yasaklıyor" dedi. Efe Özal'ın borsa bankeri ol- masıyla ügüi olarak sorulanmızı yarutlayan eski SPK Başkanı ls- mail Türk, cumhurbaşkanı, başbakan, milletvekilleri ve bü- rokratların kamu görevlisi oldu- ğunu ve resmi bir pazar olan borsada hisse senedi almaları ve oynamalarının "şaibe yaratacagmı" ve "işlemlere gü- veni sarsacagını" söyledi. "Si- nek küçüktür ama mide bulandınr" diyen Turk, kamu görevlileri ve birinci derecedeki yakınlarının borsaya girmeden önce düşünmeleri gerektiğini vurguladı. Türk şöyle dedi. "Herkes istedigi alanda iş tu- tabilir. Ama sermaye piyasasın- da eşitlik ve güven esastır. ABD'de bakan olacak kişiler, degil borsada alım satım yap- mak ellerindeki hisse senetleri- ni bile satarlar. Opun için kamu görevlfleri resmi pazar olan bor- saya girmeden önce düşünmeli- dirler. Borsa bir kumarhane de- ğildir. Bir pazardır ve en mü- kemmel pazardır. Tam rekabet piyasasıdır. Kimsenin hâkimiyet kuramadığı bir pazar şeklidir. Bizim borsamız da er geç oraya doğru gelecektir." Efe'nin de bir vatandaş ola- rak iş tutma hakkı olduğuna, şirket kurabileceğine ve kurulan şirketlere ortak olabileceğine işaret eden eski SPK Başkanı ts- mail Türk, "Yasater yasakhunı- yor. Bir TC vatandaşı olarak yasal hakları olabilir, ama belli makamlarda bulunmak bazı haklardan yararlanmamayı ge- rektirir. Mevzuatta berhangi bir engel yok. Ama kapitalist ve li- beral ekonomilerde bile çalış- manın belti ahlaki kurallan var- dır. Si>asilerin bir itibar kuru- mu olan borsada ne kendi ad- larına ne de aileleri adlanna alım satım emirleri vermemele- ri gerekir. Bunlar birer mesleld yasak olarak algılanmalıdır. Ka- mu görevlilerinin borsada hisse senedi almalanna benira gön- lüm razı olmaz. Bunu şaibe ce- kebilecek şekilde yapmak kamu görevi ahlakıyla bağdaşmaz. Şirketin ortagı oldugunda o şir- ketten direkt menfaaün var de- mektir. Görev sırasında kayır- ma olmaz mı?" Prof. Dr. Reha Poroy ise cumhurbaşkanının oğlunun borsaya girmesine yasak kona- mayacağıru belirtirken "Bu, ka- nuna açık bir şekilde konmaz, ama yanhnayan bir bnknk ku- rabdır. Yapılmaması daha doğ- rndnr. Yapılırsa borsanın den- gesi bozolur" dedi. ToBB'NİN KARADENİZ GEZİSİ/GİRESUN VE ORDU Karadenizli fmdıktan bıktıTAYFUN DEVECİOĞLL ORDU/GİRESUN — Ordu ve Giresun ekonomisinin günde- minde sadece fındık var. Her iki kent halkının da tek geçim kay- nağı, tek umudu fındık. Ancak fındıktaki dertler pek kabuğu- na sığacak kadar küçük değil. 1979'da 500-520 dolardan ih- raç edilen fındığın fiyatı bu yıl 270-280 dolara kadar gerilemiş. Bölgedeki fındık üreticileri üre- tim ve ihracat politikalarında yapılan yanlışlardan şikâyetçi. Dünya pazarlanndaki arz- talep dengesizliği fındık fiyatlannın 10 yılda yan yarıya azalmasına yol açmış. Ordulu fmdık ihra- catçıları üretim fazlası fındığın takas yoluyla Japonya- Kanada gibi fındığı iyi tanımayan ülke- lere gönderilmesini ve alışkan- lık kazandırılmasını istiyor. Fiyat nedeniyle dara düşen fındıkçılar devlet desteğinin az- lığından da şikâyetçi. Fiskobir- lik'in bölge üreticilerine olan 6 aylık borcu 85 milyar lirayı bul- muş. Birlikten parasını alama- yan üreticiler, yakalarını ya bankalara ya da tefecilere kap- tırmışlar. TOBB'nin Karadeniz gezisinde, Ordu Ticaret ve Sa- nayi Odası'nda yapılan toplan- tıda teşvik sisteminin çarpıklı- ğından da söz ediyor fındıkçılar. Fındık ihracatı bir yandan des- teklenirken bir yandan da ton başına 40 dolar fon alınmasına hiç kimse bir anlam veremiyor. Toplantıda fon uygulamasına hangi hükümel zamanında baş- landığını soran TOBB Başkanı Yalım Erez şu cevabı alıyor: "Agâh Oktay Güner'in Ticaret Bakanlığı yaptığı hükümet dev- rinde". Bunun üzerine Erez, temmuz ayında Ordu'ya tekrar geleceğine ve beraberinde de Agâh Oktay Güner'i getireceği- ne söz veriyor. Giresunlu işadamlanyla yapı- lan toplantıda konuşulan tek konu yine fındık. Aynı dertler, ayru istekler Giresun'da da yi- neleniyor. Her iki ilde de yapılan toplan- tılarda yöre halkının artık fın- dık ile kader birliği etmekten usandığı anlaşılıyor. Yol boyun- ca yaptığı 53 milyon liralık har- camaya karşılık ancak 60 mil- yon liralık fındık satabilen Or- dulu bir üreticinin "Fındık sa- dece ça> ve sigara masrafımı çıkanyor" şeklindeki sözleri he- men hemen tüm üreticilerin dertlerini yansıtıyor. Fındık ekonomisine daha faz- la katlanamayacağını anlayan Ordu ve Giresun halkı, artık fabrika bacası görmek istiyor. Her iki ilde de Batı'ya doğru göç olmasına rağmen işsizliğin giderek arttığı söyleniyor. Yörenin şimdiki umudu Sov- yet pazarı. 250 milyonluk Sov- yet pazarından çok şeyler bek- liyor Karadenizli işadamlan. Bu amaca ulaşmak için de sanayi si- telerinin, yollann, havaalanları- nın yapıhnası, bölgeye daha faz- la kaynak aktanlması isteniyor. Yıllardır hamsi, çay, tütün ve fındıktan başka gözü hiçbir şey görmemiş Karadenirlilerin gide- rek ağırlaşan ekonomik şartlar ve cazip Soyyet pazarıyla birlik- te Karadenizlilerin de yavaş ya- vaş aklı başına geliyor. T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER 'Tüketici Günü'nüz kutlu olsun 15 mart, Dünya Tüketiciler Günü. Artık 15 mart, ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kut- lanıyor. Örneğın Türk Standartlan Enstitü- sü'nün 15 mart günü Ankara'da düzenledi- ği kutlama törenleri çerçevesinde hem bir pa- nel yer alıyor hem de TSE, aynı gün tüketi- cileri bilinçlendirmeye yönelik çalışmaları ne- deniyle bazı gazetecileri ödüllendiriyor. İzmir'de Tüketiciyi Koruma Vakfı aynı gün bir Tüketici Forumu düzenlemiş bulunuyor. İstanbul'da yeni kurulan Tüketiciyi Koruma Derneği 16 mart günü The Marmara Oteli'n- de aynı nedenle bir toplantı düzenliyor. İstan- bul Ticaret Odası'nın ise kendi üyelerini tü- keticinin korunmasında bilgilendirmek üze- re düzenlediği bir dizi toplantının ilki, bugün yine The Marmara Oteli salonlarında gerçek- leşiyor Bu arada son bir yıl içinde tüketiciyi koru- ma yönündeki örgütlenmeler de hız kazan- dı. İzmit'teki Tüketiciyi Koruma Derneği'ne ek olarak Adana'da "Tüketici ve Çevre " so- runlarını bir arada ele alacak bir dernek ku- ruldu. Ankara'da bir vakıf ve bir dernek ku- ruldu. Artvin'den Erzurum'a çeşitli kentlerde tüketiciyi örgütlemek isteyen kişi ve kuruluş- lar bizi arayarak dernekleşmenin yolunu, yöntemıni öğrenmeye çalışıyorlar. Bu girişimlerin tümü çok sevindirici. 1990 yılı, tüm yanlışlanna rağmen yine de kolalı içecekler ve ette 2 büyük tüketici boykotunun yaşandığı yıl olmuştu. 1991'i ise tüketicinin örgütlenme yolunda ilk ciddi adımları artığı yıl olarak anacağız. Dünya Tüketiciler Günü nedeniyle bu köşeden siz okurlarımıza ver- mek istedığimiz mesaj, bu örgütlenmelere katılın, siz de tüketici derneklerine üye olun. Tüketici örgütleri çoğaldıkça, tüketicilerin seslerini daha güçlü duyurabileceklerini unutmayın. Okurlarımızdan zaman zaman aldığımız mektuplarda 15 martın neden Dünya Tüke- tici Günü olarak anıldığı sorusuyla karşılaşı- yoruz. Bu hafta köşemizi Dünya Tüketiciler Günu'ne ayırmışken bu sorulara da topluca yanıt verelim. Tüketicilerin cenneti olarak kabul edilen Amerika'da günümüzden tam 29 yıl önce -1962'de- o dönemin ABD Başkanı John Ken- nedy, ABD Temsilciler Meclisi'nde "Töketl- cinin Temel Hakları" başlıklı bir bildiri oku- yor. Kennedy'nin okuduğu bıldiriye göre tüke- ticinin 4 temel hakkı olduğu kabul ediliyor. Bu haklar bildiride sövle özetleniyor: 1) GÜVENLİK HAKKI — Tüketicinin sağ- lığını ve can güvenliğini tehdit eden malla- rın üretim ve pazarlanmasının sıkı denetimi ve yasaklanması. 2) BİLGİ EDİNME HAKKI — Tüketicinin, malın niteliği hakkında doğru ve ayrıntılı bil- gilendirilmesi. Yanlış, aldatıcı ve hileli bilgi ve- rilmesının önlenmesi ve bu türden reklam, etıket ve ambalajlamanın engellenmesi. 3) SEÇME HAKKI — Rekabet şartlarının iyi ışlememesinin neden olduğu yetersiz ka- lite ve hizmetin, uygun olmayan fiyatın ön- lenmesi. işleyebilır rekabet ortamı içinde tü- keticıye uygun fiyatla mal alma imkânlannın yaratılması. 4) TEMSİL EDİLME HAKKI — Tüketicile- rin kendilerryte ilgili konulardaki hükümet po litıkalarının belirlenmesınde söz sahibi olma- ları. Tüketicinin yukarıda sıralanan "temel haklan" ABD Temsilciler Meclisi'nde tam 29 yıl önce kabul edilmiş, ama orada ılk örgüt- lenme günümüzden 60 yıl önce başlamış. Ül- kemizde de tüketici haklartnın bir hükümet politikası olarak benimsenmesini istiyorsak örgütlenmeye hız vermeliyiz. Her tüketici ör- güt üyesi olmalı. Biliyorsunuz haklar verilmez, "alın;r." T Ü K E T İ C İ N İ N S E S I Ankara'da 2 yeni örgüt Başkent, tüketicinin örgüt- lenmesi konusunda "hızh" günler yaşıyor Ankara Tica- ret Odası'nın tüketici masası- na vatandaşın ilgisini arttır- mak üzere yaptığı girişimler sürerken başkentte konuyla il- gili bir dernek ve bir vakıf ku- ruldu. Tüketici Hakları Derne- ği'nin kurucuları kendilerini "Bizler Ankara'da benzer so- runları yaşayan işçi. memur emekli gibi değişik halk ke- simlerinden bir araya gelen 23 kurucuyuz" diye tarif edi- yorlar. Derneğin başkanı Tur- han Çakar. ilışkı kurulabilecek telefon numarası 125 92 99. Dernek, Dünya Tüketici Günü etkinlikleri çerçevesinde 19 mart günü Ankara'da Türk-iş Salonu'nda siyasi partilerin katılımıyla bir panel düzenle- miş bulunuyor. Türkiye Tüke- ticileri Koruma ve Eğitim Vak- fı ise dernekle aynı günlerde yine Ankara'da kurulmuş. Vak- fın sermayesi 20 milyon lira, Başkanı Hacı Bayram Kısık- lı. Telelon numarası 117 93 94. Vakıf bu yfl bir Tüketici Şûra- sı düzenlemeyi amaçlıyor. Müşteriyi caydırmak 23 şubat günü 5 yaşındaki kızımla alışveriş yapmak üze- re Kızılay'a gittik. O güne ka- dar devamlı alışveriş yaptığım ve çok memnun kaldığımız bulvar üzerindekı ÇAGLAYAN mağazasına gırdik. Alışverişi- mizi yaparken kızım tuvalete gitmek istediğini söyledi. Tez- gâhtarlardan birine bu duru- mu söylediğimde önce biraz duraksadı, sonra da sanırım orta kattaki kat sorumlusuna isteğimi aktardı. Kat sorumlu- su ise sert bir tavırta, "Bura- da tuvalet yok, zaten sizin gibi müşteriler gire gire tu- valeti kirletiyoriar" dedi. Ben de bu tavır üzerine alışveriş fişlerımi kasaya bırakarak ar- tık o mağazağadan alışveriş etmeyeceğimi, bu tür hakaret- lere uğramak için para verme- diğimi söyledim. Kasada otu- ran bayan, "Bütün bu sorun- lar hep aynı kişiden kaynaklanıyor" diyerek ben- den özür diledi. Ancak bütün günüm zehir oldu. Bence hiç- bir tüketici bu tür hakaretlere layık değildir. Yasemin Ünal-Ankara r \ rkadaşlarımız, konuyu ÇAĞLAYAN mağazası yetkilisi Mustafa Tartakoğlu'na ilettikierinde ilk aldıklan yanıt, "Bizi çekemeyenler yapmıştır" oldu. Mustafa Sey, daha sonra gazetemizi yeniden arayarak mağazanın çok kalaûalık olduğu bir saatte böyle bir olayın geçmış olabileceğini belirtti ve müşterilerinden özür dilediklerinı ekledi. U R E T İ C I Y E T E Ş E K K Ü R DİZELMAGNETin jesti Ekim 1990'da 7062 mo- del BOSCH marka bulaşık makinesi aldım. Anzalı çık- tığı için tesisatı kuran Han- nan ana şırketine bağlı ICE Teknik adlı yetkili Bocsh servlsine başvurdum. 4 ay boyunca tamir edilemedi ve sonunda güç bela ma- kinemi geri alabildim. Da- ha sonra izmir Ticaret Odası tüketici şikâyetlerini inceleme bürosunun tavsi- yesi üzerine başvurduğum DİZEL MAGNET'e bağlı Alsancak'takj Bosch ser- visi olayia yakından ilgilen- di ve sorunumu profesyo- nelce yaklaşarak 3 gün içinde çözdü. Selim Edin-izmir GUSTO uzmedi 2 ay kadar önce Kadıköy GUSTO mağazasından kı- zıma bir bluz ve yelek al- mıştım. Kızım bu takımı ne- dense beğenmedi ve hiç giymedi. Aradan 2 ay geç- tikten sonra baktım ki biz bu takımdan yararlanama- yacağız, mağazaya geri gö- türdüm. Mağaza yetkilisi özden Hanımla görüştüm. Bana hiç zorluk çıkartma- dan, bu malı aynı değerde- ki bir başka malla değiştir- meme yardımcı otdular. ilkiz Apak-İstanbul SOVYETLER BIRLIGI PAZARINA GIRMEK İÇİN BUYUK FIRSAT! AZERBAYCAN TURK İHRAÇ ÜRÜNLERİ FUARI 23-27 NİSAN 1991 Bakü-Azerbaycan Cumhuriyeti / S.S.C.B. TÜRKİYE - S.S.C.B. EKONOMİK İLİŞKİLER SEMPOZYUMU 24-25 Nisan 1991 tarihlerinde Bakü'de düzenlenen Sempozyuma, Türkiye'den Bakanlar, Milletvekilleri, Bürokratlar ve 350 kişilik Sanayici ve işadamı grubu iştirak edecektir. Sempozyum'daki konular: Sağlık, Turizm, İnşaat, Petro-Kimya, Tekstil, Ağır Sanayi, Elektrik-Elektronik, Tarım ve Gıda, Telekomünikasyon. Sempozyum, Azerbaycan Başbakanı Hasan Azizoğlu Hasanov'un konuşmasıyla başlayacak ve Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti'ne mensup bazı Bakanlar da açılış oturumunda konuşacaklardır. İmfoat Fuarcılık ANKARA: Selanık Cad 41/3 06650 Kızılay-ANKARA TEL: 117 06 03 - 118 56 75 - 118 00 59 TELEX: 46515 OrgTR FAX: 117 52 53 İSTANBUL: P'ol Dr Nuretlm Mazhar OKTFL Sok No 18/6 80260 Şışlı-ISTANBUL TEL: 132 61 25 - 132 72 46 • 147 50 70 FAX: 131 57 83 BAKÜ GEZİSİ Bakü Gezisi'ne Bakanlar, Milletvekilleri, Bürokratlar, Sanayici ve İşadamlan iştirak edeceklerdir. Ayrıca, arzu eden ve fuara katılmayan firmalardan sanayici ve işadamlarımızın ve turizm amaçlı Azerbaycan'a gitmek isteyenlerin de iştırakleri için uçaklarda sınırlı sayıda K GEZJ yer ayrılmış olup. geziye katılmak isteyenlerin en geç 22 Mart 1991 tarihine , , .. . , , ^ j TABAFINDAN kadar muracaat etmelerı gerekmektedır. DIZE,NLENMIŞTIR