Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Curnhunyet Matbaacıhk ve Gazetecıtık Turk Anonım Şırkctı adma
Nıdir Nadi O Genel Vavı- Muduru Hasln CemJ. ViutssN Muduru
Emiar l»aklı«fl, Yazı Işlen Mudüru Okı> Goarnsin. # Haber vlerkezı
Muduru YalçiB B«)vr. Sa>fa Duzenı Yonetmenı *Jİ Acar £ Temsücıler
ANKARA AhmetTu, IZMlR Hıkmet Çtttafcıy*. «ıDANA Çetın
k Polmka CriM B>M»IK. Dıs Hıbtrler E ı f ' • * " . Ekonomı C ı ^ ü l ı r k » . It-Scndıkı Şakıu b m c i . kuhur C<W l a t ı
Utanbui Habederı KMat Kactfk. Efrltra G««cay Şaytoa. Yurl Habcrlcn- Nfctfd Dofaa. 5po( D»nı>mAfu
Dtn Yaîilar k a r a Ç^ikM Vasiınna şabfa Alpas Duzelıme fcMslak >tzKı 0 KoOfdınalör A t a 0
litcr Lrol Effcol £ Vuhjfe<fre M r M Wscf 0 BuK* Planlama. Se»p Osnubc?eotis 0 Rek!*m V * I M H 0 Ek YavııKa
H«f>» Akyot £ idıre'HasOHi Gaırr 0 ljlelrtK Ö»ricr Çfttk 0 Bılgı lsl«m Nui Ual 0 Per.
h7n« Aurv/u Ba$kan Nadır Nadl
OkU. AkM. Vılpa Bn<r Haaa
Cnul. HikaM Çturta». O i »
GoanuM. L|«r M M K Itkaa
Srit»k. Ak Skatm. Aka« T »
Basart ve Y«ytut Cumhun>tt Malbaaulık v« Guclen&k TAŞ. Tûrkocaiı Cad ' 9
J43U 1« PK 246 Istanbu! Tel 512 0< 0! (20 hal) Tdex 22246 Fax- (1) 526 60T
2 0
Suro/nr- Aalun Zıya GOkalp BJv lnkiupS.No 19 4 Tel 133 1141-47 T * x 42344. Fax. (41 13Î
05 65 0 lı-in H ZıyJ Bh 1352 S. 2'3 Tel 13 12 30, Tela 523<9 Faj 151) 19 53 «0
: lnonu Cad 119 S- No 1 Kjt 1. Tet 19 r* <2 (4 hao Tdex 62155. F n f71) 19 25 ""8
TAKVİM: 27 ŞUBAT 1991 tmsak: 5.11 Güneş: 6.35 öğle: 12.21 Ikindi: 15.26 Akşam: 17.59 Yatsı: 19.18
TBMM'nin gündeminde
Üniversitede
yeni modele
yaylım ateş
Prof. Tansu Çiller: Sonderecesakıncalı.
Mehmet Domae: YÖK; merkeziyetçi,
otoriter ve totaliterdir.
Prof. Seleuk Apak: Mütevelli heyette yer
alacakların bir bölümünün cumhurbaşkanmca
seçilmesi sakıncalı.
FİGEN ATALAY
YÖK yasasının bazı maddele-
rinde değişiklik yapılmasını on-
gören ve bugün TBMM Genel
Kurulu'nda ele ahnması bekle-
nen yeni yasa tasarısı çeşitli ke-
simlerce elestiriliyor.
1. Bölge lstanbiıl Eczacı Oda-
sı Başkanı Mehmet Domaç, çağ-
daş ve demokratik universitenin
çatısının özerklik temeli üzerine
kurulduğunu, bilimsel üretken-
lik, düşünce özgürlüğü, eğitsel
ve yönetsel özerkliğin üniversi-
te özerkliğinin yapıtaşlan oldu-
ğunu söyledi. Bugun YÖK nede-
ni ile özerklikten söz edilemeye-
ceğini belirten Domaç, "YOK
âstemi, ABD kaynaldı 'milli gu-
venlik doktrini'nce uygulanan
bir alt sistem olarak ortaya çık-
mıştır. Güne> Amerika ülkeie-
rinde uygulanınış, benzer sonuç-
lar vermiştir. Amacı. çağdaş Ba-
d demokrasilerine uygun univer-
site yapısının (asfi\esidir. Dü-
şünce özgiırluğiıne karşıdır. Bd-
li bir sosyal ve ekonomik siste-
min hâkimiyetini öngönnekte-
dir. YÖK, merkeziyetçi, otori-
ter ve tolaliterdir" diye konuş-
tu.
Istanbul Tabip Odası Başka-
nı Prof. Dr. Selçuk Apak, yeni
yasa tasansını eleştirerek şunlan
söyledi:
"Mütevelli heyetinde yer ala-
caklann bir bölümiinün cum-
Öğretün
üyelerinden
milletvekillerine
mektup
Egitim Servisi — Öğretim
üyeleri, milletvekillerine bir yazı
göndererek TBMM'de bugun
ele alınacak olan YÖK Yasası'-
nda değişiklikler yapılmasını
öngören tasanya duyduklan
tepkiyi dile getirdiler ve tasarı-
nın benimsenmeyeceğini um-
duklarını belirttiler. 160 profe-
sör, 70 doçent, 51 yardımcı do-
çent, 95 araştırma görevlisi ve
35 öğretim görevlisi ve okutma-
nm imzaladığı yazı şöyle:
"Sayın Milletvekili,
Yaklaşık lOyıldıryürürlükte
bulunan 2547 sayıla yasa, yük-
seköğretim düzeninde büyük
sorunlar yaratmıştır. 2000'li yıl-
lar yaklaşırken Türye'nin çağ-
daş, bilimsel ve teknolojik geliş-
melere ayak uydurabilmesinin
başlıca koşulu, üniversitelerimi-
zi politik baskılardan arınmış,
özerk, dinamik ve üretken ku-
rumlara dönüstürmektir. Ne var
ki üniversitelerin görüşü alınma-
dan ve âdeta kamuoyundan giz-
lenerek hazırlanan (2547 sayıh
yasaya değişiklik ve ekler geti-
ren) son tasannın yeni sorunla-
ra yol açacağı kesındir. Gerçek-
leşecek olursa bu müdahaJe,
üniversitelerimizi daha da zayıf
düşürecektir.
Yüce Meclis'in bu önemli ko-
nuya gereken duyarhlıkla eğile-
ceğini ve sakıncalı sonuçlar ya-
ratacak böyle bir adımı benim-
semeyeceğini umuyoruz.
Kaiıcı bir çözüm için konuy-
la ilgili çevrelerin geni§ katılımı-
na ve sağlıklı bir hazırlık süre-
cine ihtiyaç olduğu gönişünde-
yiz. Saygüanmızla".
hurbaşkanı tarafından seçilme-
si sakıncalı. Bu konudaki diğer
sakıocalı ola>, diğer kişilerin de
toplnmıın içinden seçilmesi. Bu
kişilerin nasıl insanlar olacagı-
na dair kuşkulanm var. Müte-
velli heyeti kimlerden oluşacak?
Kimler seçecek? Özerklikten, bi-
limsellikten, demokratiklikten
bahsedebilecek miyiz? Vakıf
universiteleri konusundaki endi-
şelerimden biri, bu universitelere
para j'ağması. tkincisi de vakıf
üniversitekrinin İslam universi-
telerine dönuşme tehlikesi. 1-5-2
yıl once bu konu gündeme gel-
di ve Vakıf Guraba'nın böyle bir
girisimi oldu. O zaman dini
kadrolar ortaya çıktı, odalardan
Atatürk fotoğraflan kaldınldı."
TMMOB Mimarlar Odası ls-
tanbul Buyukkent Şubesi Baş-
kanı Yücel Gürsel, siyasi iktida-
rın, vakıf universiteleri ve özel
statülü universiteler eli ile dev-
let universitelerini tumüyle etki-
siz hale getirerek, ileride geliş-
mesi muhtemel özgür ve demok-
ratik bilim odaklanm yök etme-
ye çalıştığını söyledi. Gürsel,
eleştirilerini şöyle sıraladı:
"Taskışla'yı bakımsız ve harap
düşünip otel ve borsa yapmak
için İTU'ye bakım ve yakıt pa-
rası bile vermeyen zibniyet, mil-
letin trilyonlannı. mütevelli adı
altında ve ozel statulu yandaş-
lannapeşkeş çekmek istemekte-
dir. Türkiye'yi sömürge çiftligi
gibi yönetmek isteyenler, imar ve
turizm hileleri ile ûlkenin top-
raklannı parsel parsel satıp, 49
yülıgına kiralamaya, universite-
nin, bilinün ve gençligin gelece-
gini iki dudaklan antsına alma-
ya çalışmaktadırlar. Halkımıza
davatılmaya çalışılan üniversite
modeli köku dışanda bir model-
dir. Aklı ve vicdanı baglı olma-
yanlar bu gidişe boyun egmeye-
ceklerdir."
DYP Genel Başkan Yardımcı-
sı Prof. Dr. Tansu Çiller de ya-
sa tasarısına tepki göstererek
"Bu ortaya çıkan ne kuş ne de-
ve. Mütevelli heyeti sistemi
özerklik ilkesini kökünden
sarsar" dedi. Bu sistemle üniver-
sitelerin cumhurbaşkanına bağ-
lanacağını bildiren Prof. Çiller,
"Turkiye'de cumhurbaşkanı za-
ten bağımsız degil. Önümüzde
en az 6 yıllık bir dönem var ve
özerklik tumden çöker. Banu
son derece salanaüı ve hanedan
yönetimi olarak göıüyonnn.
Korku ve dehşet içindeyim" di-
ye konuştu.
Prof. Dr. Tansu Çiller, vakıf
universiteleri konusunda ise
"Otay, kişisel güç geçinneye dö-
nöşürse biter. Universiteleri ele
geçirdikten sonra ülkeyi teslim
alırsınız. Hangi vakıfiann üni-
versite kuracaklan belli. Laikük
anlayışına ters düsebilir. Bu dü-
şünce de kişilerin eline düştüğü
takdirde yozfatşır, bük Türkrye il-
kesinden Uviz verilir" dedi.
Turkiye'de pek çok şeyin "sn
altında" değıştirildiğini, boş kâ-
ğıtlara atüan imzalarla savaş yet-
kileri alındığını anlatan Prof.
Çiller, sözlerini "Özerkkşme al-
datmacatsıyla ünivtrsiteye d koy-
ma taktigi olduğu gözlerden
kaçmamalı. Bu bir takiyyedir.
Üniversite bizim akıl gücümüz,
onu konımak zorundayız" diye
tamamladı.
Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen tango gecesinde Giilen Andak dans grubuuun gösterileri ilgi ile idendi. (Fotoğraf: Muharrem Aydın)
4
Papatya'sız tango gecesi
ATİLLÂ PORSAY
Bu savaş, şiddet, kargaşa ve
muzık niyetine sunulan gurültü
çağında, romantizmin, duygu-
sallığın ve müzik aracılığıyla bi-
linmeyen, uzak ufuklara uzana-
bilmenin hâlâ var ve de mum-
kün olduğuna inanmıyorsanız,
pazartesi gecesi AKM'de Tan-
gosevenler Derneği'nin duzenle-
diği tango gecesinde olmanızı
dilerdim. Derneğin büyük bir
başarıyla duzenlediği gecede,
her yaştan (ve şaşırtıcı derecede
genç) büyük bir seyirci, bir bö-
lümu ayakta kalmak pahasına,
tangonun hâlâ ölmemiş, belki
de ölmeyecek bir muzik, dans ve
duyarlılık, geceyi düzenleyen ve
başanyla sunan dernek başka-
nı Nedim Eragan'ın deyişiyle
"bir yaşam biçimi" olduğunu
kanıtladılar. Tangolar dinledik,
tangoları yasadık, tangolarla
gençlik gunlerimize dondük,
tangolarla duşler kurdukGuzel
Necip Celâl Andel, Fehmi Ege, Ibrahim öztürk gibi sanatçılann güzel
eserleriyle donanmış olan gecede Necdet Koyutürk'ün tek bir tangosu bile
yer almadı. Koyutürk'ün tangolannı çalacak oğullan Erdener ve
Özdener'in kurdukları orkestra ve solistler, organizasyonla bir
anlaşmazlığa düştükleri için son dakikada katılmaktan alıkondular.
Onlar da tangoların çalınmaması için noterden protesto çektiler.
bir geceydi gerçekten...
Kimler katılmadı ki!.. Ulvi
Kınmlı uçlusü, Engin Ege yöne-
timinde TRT Istanbul Radyosu
Tango Orkestrası (tam 15 kişi-
lik!), Nermin Ege (unutulmaz
Fehmi Ege'nin torunu, Necip
Celal'in bir Alman guzeli için
yazdığı söylenen "Özleyiş" tan-
gosunu "Turkiye'de ilk kez"
Almanca sozlerle okudu)...
1940'lardan gelen Saime Kent-
men, Ersan Erdura, Sönmez
Can, Edvard Aris... GUIen An-
dak ba!e grubu, Selmi Andak,
Eser-Engin Noyan (bizlere Ne-
veser Kökdes'in unutulmuş tan-
golannı tanıttılar)... Önder Bali
- Selman Ada - Kerim Soysal
üçlüsü... Soprano Müjgân Öz-
cay, Nezahat Onaner... Ümit
tris ve Seval Ugur'un sahnede
yaptıklan ve Arjantin'in tum
tutku ve sıcaklığını gözlerimizin
önüne getiren tango gösterisi...
Ve elbette eşsiz ve benzersiz Şe-
caattin Tanyerii. Tangoculu-
ğunda gelecek >ıl 50. meslek yı-
lını kutlayacak olan, ama sesi
sanki ilk günkü heyecanını, ta-
zeliğini koruyan, gönüllerimiz-
de hep gencecik kalacak olan,
bizim Carlos Gardel'imiz Şeca-
attin Tanyerli... Bu sesin şaşır-
tıa gençliğinden yararlanarak
bakalım devletin hangi kurumu
veya hangi özel sektör kurulu-
şu, Tanyerli'ye tango iepertua-
nmızın -unutulmuşları dahil-
tum zenginliğini kaset-disk ka-
yıtlarına geçırtmeyi akıl
edecek...
Ama gecenin bir eksiği vardı.
"Papatja" yoktu gecede...
"Papatya" ile birlikte "Rüzgâr
Gibi Geçti", "Şüphe ", "Gel
Beklediğim Yeter", "Dinle
Sevgili" ve daha birçok güzel
tango da yoktu. Necip Celâl
Andel, Fehmi Ege, tbrahim Öz-
türk vb sanatçılann guzel eser-
leriyle donanmış olan gecede,
bir başka büyuk tangocumuz,
Necdet Koyutürk tek bir tango-
suyla bile yer almadı. Niye?
Çunkü Koyuturk'un tangoları-
nı çalacak olan oğullan Erdener
ve Özdener'in kurduklan or-
kestra ve solistleri Atillâ Ata-
soy, Erol Büyükburç vs dernek-
le ve organizasyonla oluşan bir
anlaşmazlık nedeniyle son daki-
kada katılmaktan alıkonmuşlar,
onlar da babalarının tangoları-
nın çalınmaması için noterden
protesto çekmişlerdi. Geceyi su-
nan Nedim Erağan, bir ara bu
konuda bir açıklama yapacağı-
nı ima etti, ama yapmadı. An-
cak dün sabah konuştuğumuz
Erdener Koyutürk bıze olayı an-
lattı. Koyuturk'süz bir tango ge-
cesi, itiraf etmelı ki bıraz eksik
kaldı. Ama gecenin başansı yi-
ne de buytıktu. "Tangolann dö-
nüfü", anlaşılan gerçek bir mo-
daya, geçmiş duyarhhklan yeni-
den çağdaş hayatımıza katan bir
eyleme denk duşüyor. Ve gali-
ba yeniden tango dinleyip tan-
go yapacağımız gunler geliyor.
41. Berlin Şenliği'nde Iîalyanlar 3 ödülkazandı
Berlin Ayısı Çizme'yi sevdiAltın Ayı:
Gülücükler Evi
(Marco Ferreri)
Jöri Özel Ödiüü:
Yargı (Marco
Bellocchio) ve İblis
(Viktor Aristov)
En tyi Yönetmen:
Ricky Tognazzi (Ultra)
ve Jonathan Demme
(Kuzuların
Suskunluğu)
En lyi Kadın
Oynnea: Victoria
Abril (Sevgililer)
En tyi Erkek
Oynnea: Maynard
Eziashi (Mr. Johnson).
GÜNER YÜREKLİK
BERLİN — Benim tanık ol-
duğum hiçbir uluslararası jıiri
festival sonuçlarını açıklarken
bu denli yuhalanmamış, basın
üyeleri böylesine sürpriz sonuç-
larla karşılaşmamıştı. Alman
yönetmen Volker Schlöndorff
başkanlığındaki on bir kişilik
uluslararası jürinin yansı basın
toplantısına gelmedi. Schlön-
dorff sonuçlan açıklamadan
önce yaptığı konuşmasında, jüri
üyeleri arasında ortak bir görüş
sağlanamadığını bildirdi ve
ödüllerin dağıtımında ortaya çı-
kan anlaşmazlığı daha baştan
belirtmiş oldu.
Daha sonra uluslararası jüri
başkam önce Gümüş Ayı ödülü
alan filmleri sayarken bin kadar
gazetecinin doldurduğu salonda
mmldanmalar, protestolar baş-
ladı. En sonunda büyük ödül
olan Altın Ayı'yı Marco Ferre-
ri'nin "Gülücükler Evi" adlı
Italyan filminin aldığı açıklan-
dığında ise salonda bir anda
uğultular, yuhalamaya dönüştü
ve jüri üyeleri kaçarcasına salo-
nu terk ettiler. Uluslararası Ber-
lin Film Festivali belki de ilk kez
böylesine bir olay yaşıyordu.
63 yaşındaki Italyan yönet-
men filmin gösteriminden son-
raki basın toplantısında da sert
bir dille eleştirilmiş, "Gülücük-
ler Evi" başroldeki Ingrid Thu-
lin'in usta oyunu dışında fazla il-
gi görmemişti. Bir huzurevinde-
ki iki ihtiyarın aşkını anlatan
"Gülücükler Evi", yaşhlann dış-
lanmasını eleştiriyor. Jüri "Gü-
lücükler Evi"ne Altın Ayı ödü-
lünu Marco Ferreri'nin tüm ya-
pıtlarına saygı nedeniyle de ver-
diğini açıkladı.
GÜLÜCÜKLER EVİ— Italyan yönetmen Marco Ferreri'nin "Gülücükler Evi" adlı filmi, Alün
Ayı heykelciğini kapü. Filmin başrollerini Ingrid Thulin ile Dado Ruspoli paylaşıyoriar.
Festivalin en büyük sürprizi
"Kurtlaria Dans Eden Adam"
fılmine Kevin Costner'in kişisel
başansı için bir Gümüş Ayı ödü-
lü verilmesi oldu. 12 Oscar adayı
bu filmin Altın Ayı ödülü ala-
cağına kesin gözle bakılıyordu.
Ancak Amerikan sinemasına
pek iyi bakmadığı anlaşılan Vol-
ker Schlöndorff, filmin gösteri-
minden sonra "Kurtlaria Dans
Eden AdanTın basit bir Kızüde-
rili filmi olduğunu söylemiş,
alaylı eleştiriler yapmıştı. Holl-
ywood sinemasına hayranlığıy-
la bilinen festival başkanı Mo-
ritz de Haddn ise "Kurtlaria
Dans Eden AdanTda anlatılan
Sioux Kızılderilileri yerine Arap-
lann düşünülebileceğini belirti-
yor, filmin güncel önemine dik-
katleri çekmeye çalışıyordu. So-
nuçta film, yönetmen, oyuncu
ve yapımcı Kevin Costner'in
"olağanüstü kişisel başansı" ne-
deniyle bir Gumuş Ayı ödülü al-
dı. "Kurtlaria Dans Eden
Adam"da, içinde yaşadığı top-
lumdan uzaklaşıp terk edilmiş
bir kalede yaşamaya karar veren
Amerikan ordusundan bir suba-
yın Kızılderililerle olan insancıl
ilişkisi anlatılıyor. Büyük ilgi gö-
ren film, "Irkçılıga karşı bir
manifesto" olarak değerlendiril-
di.
Marco Bellocchio'nun
"Yargı" adlı bir diğer ttalyan fıl-
mine de jüri özel ödülü verildi.
Ve film gümüş heykelciğe değer
görüldu. Bu yıl jüri özel ödülü
en başarılı iki filme verildi ve
Viktor Aristov'un yonetmenliği-
ni yaptığı "tblis" adlı Sovyet fıl-
mine de bir Gümüş Ayı heykel-
ciği verildi. Kaçınlıp öldürülen
bir çocuğun öyküsünde
"perestroyka" Sovyetleri'nin
toplumsal sonınlannı ele alan
filmde insanlar arasındaki şid-
det ve dehşet duygulan işleniyor,
oldukca karamsar bir tablo çi-
ziliyor. Aristov'un glasnost fil-
mi, iki yıl önceki yasaklı Sovyet
filmleri kadar ilgi uyandırmadı,
ama festivalin denge politikası
gereği bir ödül alacağına kesin
gözle bakılıyordu.
Bu yıl en başarılı yönetmen
ödülü de Italya'ya gitti ve Ricky
Tognazzi, "Ultra"daki çalışma-
sıyla Gümüş Ayı heykelciği al-
dı. Ricky Tognazzi'nin reji stili-
ne ve gerçekçilik anlayışına kar-
şıt bir yönetmen olarak Ameri-
kalı Jonathan Demme'ye de
"Kuzulann Suskunluğu"ndaki
başansı nedeniyle bir diğer en
iyi yönetmen ödülü verildi.
En iyi kadın oyuncu ödülü-
nün bu yıl Ingrid Thulin'e veri-
leceği sanılıyordu. Ancak Ingrid
Thulin'in başrolde oynadığı
"Gülücükler Evi" Altın Ayı
ödülü aldığı ve bir filme bir tek
ödül verildiği için sanatçıya en
iyi kadın oyuncu ödülü verile-
medi. Bu yüki en iyi kadın
oyuncu ödülünü "Sevgfliler" ad-
lı Ispanyol fılmindeki rolüyle
Victoria Abril, en iyi erkek
oyuncu ödülünü ise "Mr.
Johnson" adlı Ingiliz yapımı
filmdeki rolüyle de Maynard
Eziashi aldı.
Öte yandan Jacques Doillon^
un "Kiiçük Gangster" adlı Fran-
sız, Masnd Kimiai'nin "Yüan
Sokması" adlı lran ve Tian
Zbuang-Zbuang'ın "Li Lian-
ying" adlı Çin-Hong Kong ya-
pımı filmleri de övgüye değer
bulundu ve birer mansiyon aldı.
Avrupa ağırhklı festivalde bu
yıl ödüllerin de büyük bir bölu-
mü Avrupa ülkelerine gitti. 25
yanşma filminden 18'ine imza-
sını atan Avrupa, toplam 13 hey-
kelcikten 7'sini götürdü. Her yıl
belli bir denge politikasına dik-
kat ettiği gözden kaçmayan Ber-
lin Film Festivali'nde baş ödul
(Altın Ayı) geçen yıl "Musk
Box" filmiyle ABD'ye gitmişti.
bu yıl tekrar bir Amerikan fıl-
mine baş ödülun verilmemesi
tüm ihtilaflara rağmen normal
karşılaruyor ve yanşmaya 4 film-
le birden katılan Italya'nın üç
heykel alması festivalin denge
politikasına bağlanıyor. Ancak
Altın Ayı maratonuna üç film-
le giren Fransa'nm "övgüye de-
ğer" bir tek heykelcikle yetinme-
si de şaşkınlık yaratıyor.
Sami Güner'e
vefa borcu
• BURSA (AA) — Bursa
Büyukşehir Belediyesi,
geçen hafta trafik
kazasında ölen ünlü
fotoğraf sanatçısı Sami
Güner'in anısına her yıl
fotoğraf yanşması
düzenleyecek. Büyukşehir
Belediye Başkanı Teoman
Özalp, yaptığı açıklamada,
sanatçının ölmeden önce
son sergisini ve dia
gösterisini Bursa
BUyükşehir Belediyesi
Sanat Galerisi'nde
gerçekleştirdiğini
hatırlatarak, son
gösterilerini ve sergisini
sunduğu şehrimizde
sanatçıya olan vefa
borcumuzu ödemek
amacıyla, her ölüm
yıldönumünde, bir anma
günü ve Sami Güner
geleneksel fotoğraf
yanşması düzenleyeceğiz"
dedi.
Du varlar tuval
a SELÇUK (AA) —
Izmir'in turistik ilçesi
Selçuk'u, belediyeye ait
binalarm duvarları
ressamlara tuval olarak
tahşis edildi. Dokuz Eylül
Üniversitesi Buca Eğitim
Fakültesi Resim Bolumü
öğrencileri, duvarları
rengârenk desen ve
resimlerle süslemeye
başladılar. Selçuk Belediye
Başkanı Kâmil Subaşı,
yaptığı açıklamada, bu
uygulamamn çeşitli Avrupa
şehirlerinde yapıldığım
belirterek "Selçuk'u hem
güzelleştirecek hem de
ressamlara yeteneklerini
gösterme imkânı sunacağız"
dedi.
EgeVle deprem
• tZMtR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) — İzmir ve Manisa
ile ilçelerinde dün gece
yansı hafif şiddette bir
deprem hissedildi. Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli
Rasathanesi yetkililerinin
verdiği bilgiye göre,
depremin merkez üssü,
rasathaneye 305 kilometre
uzakhktaİci Manisa ve
Çandarlı Körfezi arasındaki
bölge olarak belirlendi. 4.2
şiddetindeki depremin
bölgede can ve mal kaybına
yol açmadığı öğrenildi.
Sahil yolu
yapıhyor
• tstanbul Haber Servisi
— 1989 yıhnda durdurulan
Maltepe-Pendik sahil yolu
yapımına yeniden
başlanıyor. Istanbul
Büyukşehir Belediyesi'nden
yapılan açıklamaya göre
Bayındırlık ve Iskân
Bakanlığı'nca onaylanan
Kadıköy-Pendik sahil
dolgu çâlışmaları
çerçevesinde Maltepe'de
biten sahil yolu Pendik
Tersanesi'ne kadar 3'er
şeritli gidiş-dönüş olarak
uzayacak ve yer yer E-5
yoluna bağlanacak. "
Ağaç dikme
kaıııpanvası
• tstanbul Haber Servisi
— Bakırköy Belediye
Başkanı Yıldınm Aktuna,
ilçede ağaç dikme
kampanyası başlattı.
Yeşilköy Röne Park'ta
düzenlenen törende
konuşan Aktuna, bu yıl
içinde toplam 103 bin
fidan dikileceğini söyledi.
Görev süresi içinde ilçeye
toplam 500 bin fidan
dikmeyi planJadıklannı
belirten Aktuna, ilçe
halkının bu kampanyaya
katılmasım istedi.
İMO kaygıh
• lsUnbul Haber Servisi
— TBMM gündeminde
bulunan İmar Yasası'nda
değişiklik yapılmasını
öngören yasa tasansının
kabul edilmesi durumunda
ileride düzeltilmesi
olanaksız sorunlar
yaratacağı bildirildi. tnşaat
Mühendisleri Odası'ndan
yapılan açıklamada, 1985
yümda 3194 sayıh tmar
Yasası'nın TBMM'ye sevk
edilirken değişiklik
gerekçesinde belirtilenlerin
bugün yasallaştınlması
istendiği kaydedildi. İMO
Genel Sekreteri Fikri Kaya
açıklamasında,
"Belediyeleri maddi
olanaklardan yoksun
bırakan, belediyelere ek
yükümlülük getiren,
belediye yönetim ve
çalışanlarını cezalandıran,
vatandaşla yerel
yönetimleri karşı karşıya
getiren, imar mevzuatında
anarşi yaratan baskıcı
zihniyetin hazırladığı
tasanya bütün
milletvekillerinin karşı
çıkmasını istiyorum" dedi.