Catalog

Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyet Mathaacıiık ve Gazetecılık Turk ^nonım Şırketı adına Nadir N«dı % Gtnel Yayın Muduru Hssııt Omaf, Mucssoe Mjduru Efluse LşaklıgİI, Yazı l$ten Muduru Ofcsy Gonensııı, 0 Habcr Mcrkczı Muduru \*iç*a Bayvr, Savfa Duzenı >önetrnenı AN V*r 0 Temsücüer AhnelTao, 1ZM1R Hikmet Çetınkay», \DANA Çetın \ıfienoglıı 1, Pol.ukd Ccbl I^İMKIÇ. O 5 Habrrln Lrgı» Bafcı. Ekonomı C«*iı TariuM. 1; Stfnd'ka Şvfcraa Kctrari. Ku ur £>M l strr, Utanbul Habcıcrı k t « l KHçafc, Efc rım Gc«c** **?!«. ^un Habcrhm Nerdeı DO£M. Spor Danısmam AM«&ıdır Ivctiauu f>*> >«,Ur K n n (.ıhsbn Arası T J *ahiB *)»•>. Dtuctımf tbdtHtaft Ymz*i 0 KoorduiMr AIMKI b n f a m 0 Ma ı ivtr trol trkm 0 Mııha*et><- MeM \e»er 0 Buıve Plır ama V^p GtMiabtv^tl» # RefcıM» <>>« Ton» % t l >avmlar Hnlv» Akvol 0 ,dare H<wvıı Garrr 0 l;le;mc Oadrr ÇrfA 0 Bıigı 1}I«Î> Nul t u i 0 Pmorwl V*gı Oktaj U M , Vakın Ba>er. H I M Cmaat. Hikart ÇriİBka»*. Okıj Gone«4«, Lj»r M ı K ı , Ithaa Sriçnk, AH Smca. Ahan T u AZKVI * Yavan. Cumhunyçı MaıhaaoLk ve GMflectfck T A Ş Turfcocafı Cad. İ9MI 343M i« PK 246 litanbul Td 512 05 05 (20tau),Trio 22246 F»«- (1) «i26 60 72 0 SÜTOİ<W- A*k*rs ZıyaGokalpBK InkıUpS. No 19 4 Td 133 ]l 4M7. T d a 42344, F « (4) 133 0« 6* 0 ( n ^ r H Ziva Blv 1352 S 2/3, TH 13 12 30, Tetcr. 523», F « (51) 19 53 «0 # **••*: Inönu C*d J]9 S No I Kat I, Td 19 17 52 i* h*0 Tefet 62155, Fu. (71) 19 25 78 TAKVİM: 21 ŞUBAT 1991 tmsak: 5.19 Guneş: 6.44 Öğle: 12.23 İkindi: 15.21 Akşam: 17.51 Yatsı: 19.10 Orijinal bir Kürtçe kaset hazırlamakta olan arabesksanatçısı tbrahim Tatlıses: Kürtçe bilmeyen pişman olacak MERT ALİ BAŞARIR Taksim Maksim Gazinosu'n- da söylediği 14 turküden 3 tane- sini Kürtçe okuyan 39 yaşında- ki unlü arabeskolog tbrahim Tatlıses, Kurtçeye getirilmek is- tenen "kasetçalar özgürlüğun- deo" oldukça memnun gozüku- yor. Annesi Kürt, babası Arap Tatlıses, "Kürtçeyi bilmeyi çok merak eden insanlar var. Yakın- da bunu bilme>en insanlar da pişman olacaklar. Çiınkii za- man zaman konuşulacak. Kürt- çe de İngilizce, Fransızca gibi anlaşılmak istenecek" diyor. lbrahim Tatlıses, okuduğu türküler içerisinde sozleri Turk- çeye çevrilmiş Kunçe ezgiler bu- lunduğunu, 3 ay içerisinde ori- jinaJ bir Kürtçe kaseti piyasaya çıkaracağını soyluyor. — ; Kasetçıler Çarşısı'na otono- mi veriimek isteniyor. Nasıl de- |erleadiri>orsunuz ? TATLISES — Şöyle izah ede- yim arkadaşıma. Şimdi bu "Kürtçe serbest bırakıldı" diye "Kasetçilere serbest bırakıldı" demek değilciir. "Btitün Kürtçeyi konuşan, Kürtçeyi bilen insan- lara bırakıJdı" diye soylenebılir, ama asın dozajda değil. Bu bir problem dejil aslında. Kasetçi- ler için "Milli Pi>«ngo" olamaz bu. Normal kasetler satıyorsa bu da satacak. Kürtçeyi bilen in- sanlar Kürtçe kaset alıp dinleye- cekler. Güzel bir şey oluyor ya- ni. —Kürtçe kaset yapsam 3 mil- yon satar diyordunuz. Bu ra- kamda bir artış soz konusu mu? TATLISES — Yüzde bir mil- yar tahmin ediyorum, o civarda olacak. —Sizce diMer nasıl olur da 'le- gal ve illegal' diye ikiye aynlır? TATLISES — Hangisi? Ha yani. YasaJ olmayan hiçbir dil yoktur. Yani böyle bir dil var ki öğrendik, ama bugüne kadar dejenere edenler olmuş. Onun için birtakım şeyler yasak edil- miş. Nereden baksanız 20 mil- yon insanın konuştuğu bir dil. Serbest bırakıldığı için herkes rahat rahat konuşacak. Bazen oyle oluyor ki Kürtçe konuşma- sam dilim şişer. Benden sanatçı olarak birtakun isteklerde bulu- nuyorlardı. So>lüyordum, mah- kemeye gidiyordum. halde okumuyor. Küsmez misi- niz? Okusa mutlu olacaksınız değil mi? Ben de okuduğum için insanlar mutlu oldu. —Sizin çiğ köfteniz de çok meşhur. Bu yasal rahatlamayla 'Kurt böreği' yapmayı düşünür müsünıiz? TATLISES — Bu şimdi sizin senaryonuz oldu. Kürtçe artık serbest bırakıldı diye birçok şey çıkacak. Nasreddin Hoca'nın da bö>le bir-iki meselesi vardır, geri Konaşmasam dilim şişer Kürtçeyi bilmeyi çok merak eden insanlar var. Yakında bunu bilmeyenler pişman olacaklar. Kürtçe de ingilizce, Fransızca gibi anlaşılmak istenecek. Serbest bırakıldığı için herkes rahat rahat konuşacak. Bazen oyle oluyor ki Kürtçe konuşmasam dilim şişer. Okumasaydım insanlar ölebilirdi Kürtçe şarkı söylemekten üç-dört defa başım belaya girdi. Paris'te, AJmanya'da istediler. Içimden geldiği için okudum. Zaten okumasaydım binlerce insan ölebilirdi. Gereken insanlar ölsön Olanla öJene çare yoktur. Savaş için hayatımıza 'dur' diyemeyiz. Biz banştan yanayız. İnsanların ölmesi gerekiyorsa gereken insanlar ölsün, zavallılar ölmesin. —Bugüne kadar Kürtçe şar- kı söylemekten kaç kez başınız belaya girdi? TATLISES — Üç-dört defa. Paris'te, Almanya'da istediler. Söylemek mecburiyetinde olma- dığım halde içimden geldiği için okudum. Zaten okumasaydım binlerce insan olebilirdi. Mahke- mede de aynı şeyi savundum. Şimdi siz bir gazinoya gidiyor- sunuz, solistten bir sarkı istiyor- sunuz. Solist o şarkıyı bildiği kalan ne olursa hepsi Nasreddin Hoca'dandır. 'Kürt böregi" diye uydurmuşlar. Esas Kurtlenn ananevi yemekleri vardır, şoyie söyleyeyim arkadaşıma: "Lebe- ni çorbası" deriz biz, mısır kay- natılıp içine yoğurt konur, ağus- tos ayında bile soğuk soğuk ka- şıklanır. Bir de Arap köylerin- de 'katmer' dediğimiz, sac ek- meği vardır, içıne peynir filan karıştırıp ateşe verilir. —Son aylarda durmadan ka- set saran Lnkapanı Çarşısı'na Kürtçe kasetlerin girmesiyle de- vir yükselecek mi dersiniz? TATLISES — Savaştan dola- yı insanlarda bir moral bozuk- !uğu var. Tabii aslında olanla ölene çare yoktur. Savaş ıçın ha- yatımıza "dur" diyemeyiz. Biz banştan yanayız. İnsan sevgisi- ne hasret kişiler olduğumuz için savaş istemiyoruz. lnsanlann öl- mesi gerekiyorsa gereken insan- lar olsun, zavallılar ölmesin. As- lında ortada yeni bir kaset de yok. Benim son kasetim, "Söy- liim mi?" 1 milyon 100 bin sat- tı, daha 50 bin tanesi duruyor, niye durduk, savaş patladı da ondan. Yalnız çarşıyı ele alma- yalım, giyım kıyafet de bu ara- lar satamaz oldu. Kürtçe kaset- lerin yapılması ile piyasada bir yurüme olur, ama koşma olmaz. —Mevcut yasalara göre yo- rumlanacak olursa Türkçe bil- meyen insanlann zonıniuluktan Kürt aksanıyla Turkçe konuş- malan ima voluyla da olsa Kurt- çe>i savunmak anlamına gelmi- >or mu? TATLISES — Zorla kimse kimseyi konuşturamaz. Isterler- se kellesini alsınlar. Bir defa kendi öğrenmek ister, zorlamak bir fayda etmez. —Sizce Kurt muziğinin ozel- likleri nedir? TATLISES — Aslında ben bunu enine boyuna biçmiş bin değilim. Bu işin kulturünu yap- mış insanlar var. Bu konuda bir yetkim \ar dryemem, ama ser- best bırakılması beni mutlu et- miştır. Kürtçeyi iyi bilenlerde- nim. —Peki günün birinde Kürtçe sözlu hafif muzik de yapmayı düşünür musünüz? TATLISES — Kurt muziğinin kendine yakışan ezgi şekilleri vardır. Aranjman edilecek şey- leri yoktur, geri kalanı soytarı- lık olur. İBRAHtM TATLISES — Üç ay içerisinde orijinal bir Kürtçe kaseti piyasaya çıkaracak olan Tatlı- ses, "Yüzde bir milyar tahmin edivorum. 3 milyon satar" diyor. (Fotoğraf: Behzat Şahin) Hedef, SSCB'deki cumhuriyetler Türkler'e TRT yayını TRT, Sovyetler Birliği'ndeki Türk cumhuriyetlerinde yaşayanlara televizyon yayını ile ulaşmayı hedefliyor. Azerbaycan ile Türkiye arasındaki protokolün benzeri yakında Gürcistan'la da imzalanacak. TAYFUN GONULLU A>fKARA — Azerbaycan'- dan sonra Sovyetler Birliği'n- deki diğer Türk cumhuriyetle- rine de TRT yayınının götürül- mesi için calışmalar başlatıldı. Azerbaycan ile Türkiye arasın- da yapılan protokolün benze- rinin önumuzdeki dönemde Gürcistan ile de yapılacağı bil- dirildi. PTT Genel Mudürü Emin Başer, "Hedefimiz, bu- tün Türk cumhurivetlerine ulaşabilmek" dedi. Toplam nüfusu Turkiye'nın nüfusuna yaklaşan Sovyetler Birliği'ndeki Türk cumhuriyet- FTT'nin 1991 programı 1 mîlyon aboneye telefon PTT, telefon, kablo-TV, TV aktarıcılan ve posta hizmetlerindeki yenilikler için bu yıl içinde 2 trilyon 760 milyar liraük yatınm yapacak. ANKARA (AA) — PTT, bu yıl içinde başta telefon olmak üzere kablo-TV aktarıcılan ve posta hizmetlerindeki yenilikler için 2 trilyon 760 milyar 966 milyon liralık yatınm yapacak. PTT'nLi 1991 programına gö- re yıl sonuna kadar 3 milyon aboneye kablo-TV, bir milyon aboneye telefon bağlanacak. Program, PTT'nin yıl içinde tesis edeceği bir milyon telefon- dan 600 bininin sayısal, 400 bi- nini de elektronik olmasını ön- görüyor. Bu ilavelerle yıl so- nunda Türkiye genelinde 4 mil- yonun üzerinde sayısal olmak üzere, toplam sekiz milyon te- lefon hattına ulaşılacak. Ülke genelindeki manuel saniral abone sayısı da 400 bine düşe- cek. Yıl içinde, telefaks abonele- rine 15 bin 422 ilave yapılırken halen 200 olan tele-bilgi abone- si yıl sonuna kadar 1200'e yük- selecek. PTT, yılsonuna kadar, TV1 ve TV2 şebekelerinde 7 ana vericinin montajını tamam- layacak, TVl'de bin 850, TV 2'de bin 100 yardımcı verici ve aktancıyı servise verecek. TV3 şebekesinde 19 ana verici kuru- lacak, 300 yardımcı verici ve aktancı servise verilecek. TV4 şebekesinde ise 17 ana verici kurulurken 50 yardımcı verici ve aktancı hizmete gırecek. lerinde yaşayan haJklara tele- vizyon yayını ile ulaşıltnası he- defleniyor. Bu hedefle, Türki- ye'nin daha yakından tanıtımı ile ticari ilişkilerin önemli ölçü- de artış sağlayacağı belirtiliyor. Gürcistan Ulaştırma Bakan Yardımcısı Nadir Ahmetov Alioglu ile PTT Genel Müdu- rü Emin Başer'in imzaladıkla- rı protokol çerçevesinde, Tur- kıye'nin şimdi kullandığı nor- mal klasik vericilerle yayınlann buyuk kitleler tarafından izlen- mesi hedeflendi. Genel Mudür Başer, PTT ekiplerince Gürcis- tan'ın aktancı ve vericilerinde- ki eksikliklerin de giderildiğini söyledi. Gürcistan'a kurulan yer istasyonunun "hibe" edil- diği şeklindeki söylentilerin ter- sine Başer, "Azerbaycan ile karşılıklı besaplaşacağız. Bu- nun protokolde >eri var. Para, bizim alacak hanemize yazddı. Ancak rakamlar henüz tam olarak ortaya çıkmadı. Çünkıi hâlfi birtakım malzemeler gön- deriyoruz. Bunun yani sıra ora- da bizim PTT elemanları çalışıyor" dedi. TRT yayınlarının şu anda uydu aracılığıyla "Rıısya"nın içine kadar uzandığını, bu du- rumda küçuk çanak antenlerle yayınlann izlenmesinin mum- kun olduğunu belirten Başer, "Ancak sanınm çanak anten kullanımına izin verilmiyor. Dolayısıyla oradaki mevcut is- tasyonun yanına yer istasyonu kurduk" dedi. Yetkililer, 4 kanal TRT ya- yını yanında Star-1 Kanalı'nın da istenildiğinde izlenebileceği- ni, dolayısıyla buradaki cum- huriyetlere kunılan sistemlerle 5 Turkçe yayının ulaşabileceği- ni belirttiler. Başer, "Azarbaycan'dan sonra Gürcistan gelecek ve Öz- bekistan, Kırgızistan ile devam edilecek" dedi. PTT Genel Mudür Yardım- cısı Osman Gözum yayın sis- temlerinin teknik ozelliklerine ilişkin olarak "Azerbaycan bi- zim sınınmızda, Gürcistan'a da aynı sistemi kurabiliriz. Ancak aynı sistemi Kırgızistan'a kura- mayız. Aynı sistem. yayınlann oradan izlenmesini saglamaz. Oraya ve digerlerine çok deği- şik teknik sistemler göturmeli- yiz. Bu olanaklarımız var" di- ye konuştu. Sovyetler Birliği'ndekı cum- huriyetlerden Gurcıstan, Tür- kisıan, Özbekistan, Kırgızis- tan, Tacikistan'ın da aynı şekil- de TRT'nin yayınlarını almak için PTT ile anlaşma yollarını aradıkları öğrenildı. Birinci cemredün havaya düştil Doğa, kış uykusundan uyanıyor Cemre düştü, bahar göründü CEMRE İÇİN NE DEDİLER? Prof. Cengiz Güleç: Güneş ve bahar yeniden doğuşun müjdecisidir. Şair Ahmet Erhan: Diişen cemre olsun. Tepemize bomba düşmesin de. Yazar Ayla Kutla: Cemre düşeceğini bu yıl sizden duydum. 10 yıldır kimseden duymuyordum. IŞIK KANSL Güneşin yüzünü gösterroesi ve ısınan hava yine en çok çocuklan sevindirdi. ANKARA — Bahar, takvım yaprağından guldu: "Birinci cemre (havaya)." "Isıtıcı güç" cemre, havaya düştü dün. Kısacası eski kasım ayına gore "geldik yiize, çıktık düze". Bahar yüzgörümlüğunde. Zerdaliye su yürudü yurüyecek. "Hipokrat'tan bu yana bilini- yor, doğadaki değişimlerin mi- zaç degişikliklerine yol açtıgı" diyor Hacettepe Üniversitesi Psikiyatri Bolumu oğretim üye- lerinden Prof. Dr. Cengiz Gülec, güneş ile insan ilişkisini kurarak. Guleç'e gore gökyüzünün kapa- lılığı insanda kaygı, çökuntü ya- ratıyor. Oysa bahar, duygusal yaşamda kamçılanmaya yol açı- yor. tnsan vücudu doğaya seyirci kaımıyor. Güneş ışıklan algjla- mada, gozlemede değişiklik ya- parken, ışınlar da biyolojik ola- rak etkiliyor. Güleç, "Yaşamın bir ritmi vardır. İkilemlerle olu- şur bu ritm. Güneş ve bahar bu ritmde yeniden doğuşun müjdecisidir" yorumunu ge- tiriyor. Şair Ahmet Erhan, savaşın karamsarlığından kurtulamamış olmalı. Erhan'ın cemreyi karşı- layışı şöyle: "Düşen cemre olsun. Tepemi- ze bomba düşmesin de..." Tiyatro sanatçısı Kerim Afşar, aruiesinden babasından anımsı- yor "cemre"yi. Afşar'ın usunda- ki '\wmre" kırıntıları sunlar: "Bir mevsim değişikliği. Top- rağa düşerse, toprak ısınır, suya düşerse su, havaya duşerse ha- va." Eski Meteoroloji Genel Mu- dürü Ümran Emin Çöiaşan, "Güneşin dünya üzerindeki du- rumunun degişmesi" değerlen- dirmesini yapıyor. "Cemrelerin gerçekten iklünde bir degişiklik yaptığı kanıtlanmış mıdır?" so- rusuna Çöiaşan, şu yanıtı \eriyor: "Havada aşagı yukan bir de- ğişim olur. 'Bugun cemre duşecek' deriz. Örneğin ayın 20'sinde cemre dıişer, hiçbir fark olmaz da 24'ünde olur vahul 14 ünde degişiklik başlar." Yazar Ajla Kutlu'ya, "cemre" sözcüğü, "Çok güzel bir kız çocugunu" anımsatıyor. "Çünkü" diyor Ayla Kutlu, "Cemre, meteorolojinin olmadı- ğı bir donemde doğrulugu ol- du kça tartısıhr bir takvime gö- re bir ateş, bir ısınma alameti". Kutlu, şöyle sürdürüyor söz- lerini: "Cemre düşeceğini bu yıl siz- den duydum. 10 yıldır kimseden duymuyordum. Bahara çok müthiş özlemimiz var, her anla- mıyla. Ama cemre ile bahar ara- sındaki ilişki, sanıyorum bu ya- şamın içinde artık bir anlam ta- şımı>or." Birinci cemre havaya düştü. Doğa, derin uykusundan gerine- rek uyanıyor... Freud tartışması • CHEVY CHASE (AA) Psikoterapinin babası olarak bilinen Avusturyalı ünlu doktor Sigmund Freud'un kuramlanrun •abartmalarla dolu' olduğu ve "bilimsel araştırma yöntemleri gözardı edilerek üretildiği" öne surüldü. Freud'un yapıtlanru inceleyen bir grup bilim adarru, VVashington'da dün başlayan bir toplantıya sundukları raporda, unlu doktorun 'bir bilim adamından çok, usta bir satıcı' olduğunu iddia ettiler. Raporu sunanlardan Prof. Frank J. Sulloway, eldeki kanıtların Freud'u çok ciddi bir eleştiriyle karşı karşıya bıraktığını kaydederek "Tedavi ettiğini söylediği altı hastadan birinin terapiden kaçtığını, ikisinin ise hiç tedavi görmediğini ortava çıkardık" dedi. THY'de Türkçe müzik • ANKARA (UBA) — Türk Hava Yollan (THY) Genel Mudünı Cem Kozlu uçaklarda Türkçe kasetler de çalınacağını söyledi. Yolcuların Türk Hava Yollan yurtiçi ve yurtdışı seferlerinde Türkçe müzik istemesi ve hep yabancı müzik çalınmasından şikâyet etmesi üzerine, THY'nin yurtiçi ve yurtdışı seferlerinde Türkçe kasetler çalınması kararlaştınldı. THY Genel Müdurü Cem Kozlu, "Aslında Türkçe kaset çalınması yasak diye bir karanmız yok. Ancak özellikle yaz ayiarında yabancı yolculann çokluğu nedeniyle yabancı müzik çalınıyor. Ama müziğimizi yabanalara da sevdirmemiz gerekir. Bu nedenle uçaklarımızda Türkçe kasetlerin de çalınması normaldir. Bundan sonra THY'de Turkçe kasetler de çahnacaktır" dedi. Korku treninde korkudan öldü • VERONA (AA) — İtalya'nın Verona kenti yakınlannda kurulan bir panayırda "korku trenlrie" binen 13 yaşında bir kız çocuğu enfarktus geçirerek öldü. Verona yakınlarındaki bir köyde oturan Nadia Gnesato, korku treninde iskeletler ve örumcek ağlanyla dolu olan "Büyücüler Sarayı" adlı bölmeden geçerken olduğu yere yığılıp kaldı. Hastaneye kaldırılan çocuk, tüm çabalara rağmen kurtarılamadı. Doktorlar, Nadia'nın kalbinin "çok buyük bir heyecan sonucu durduğunu" belirtiyorlar. MEB Vakfı 10 yaşında • ANKARA (AA) — Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullardan eğitim ve öğretime katkıda bulunmak amacıyla kurulan Milli Eğitim Vakfı, 10. kuruluş yılını doldurdu. Vakıf, önümüzdeki yıllarda ortaöğretim düzeyinde özel okullar ile vakıf universiteleri açacak. Vakıf Genel Mudür Vekili Hüseyin Yaya'dan alınan bilgiye göre 46 milyon lira malvarhğı ile 1981 yılında kurulan vakfın bugunkü mal varlığı 50 milyar lirayı buluyor. Vakıf bugüne kadar bağışlar ve gelir getirici çahşmaları ile 89 okul yaptırdı. Ortaöğretimde başarılı ve ihtiyaç sahibi 100 öğrenciye karşıJıksız aylık 50 bin lira burs veren vakıf, ayrıca lise ve dengi okullarda 200 öğrenciyi de yatılı okutuyor. ÜNLÜ FOTOĞRAF SANATÇISI Saıııi Güner kazada öldüBursa'daki fotoğraf sergisinin benzerini açmak üzere Bolu'ya giden Şami Güner Abant Sapağı'nda kaza geçirdi. Kullandığı otomobilin kamyonla çarpışması sonucu ağır yaralanan Sami Güner hastanede öldü. Habcr Merkezi — Fotoğraf sanatçısı Sami Güner, Boiu ya- kınlarında geçirdiği trafik kaza- sında >aşamını yitirdi. Bursa'da kişisel fotoğraf ser- gisi açtıktan sonra dun de slayt gösterisine katılan Sami Guner, aynı gösteriyı Bolu'da yinele- mek uzere akşam saatlerınde özel otomobili ile Bolu'>a hare- ket etti. Sami Guner'ın kullan- dığı 34 SC 626 plakalı otomo- bil E-5 karavolunun Abant sa- pağındaki Elmalı Kojoı vakınla- rında, karşı vonden gelen ve Sercande San'nın kullandığı 65 AD 115 plakalı kamyon ile çar- pıştı. Saat 20.30 sıralarında me>dana gelen kazada ağır ya- ralanan Güner, Bolu Devlet Hastanesi Adl Servisi'ne kaldı- rıldı. Sami Guner, tüm muda- halelere karşın kurtarılamaya- rak oldu. Sami Güner kimdir? 1915 yılında Yugoslavya'nın Priştine kentinde doğan Sami Guner, Istanbul Lısesi'nden me- zun olduktan sonra 25 yıl Mer- kez Bankası'nda çalıştı. Kuçuk yaşlarda başladığı fotoğraf çalış- malarmı yaşamı boyunca sürdu- ren Sami Guner, katıldığı dün- ya çapındaki yarışmalarda çok sayıda ödul kazandı. 1983 vılında Cumhurbaşkan- lığı takdirnamesi ile odullendi- rılen Guner, 1987 yılında Turk Tanıtma Vakfı Ödulu, 1989'da da Kultür Bakanlığı Büyük Odulü'ne layık gorüldu. Sami Guner son olarak Çin Fotoğraf- çılar Birliği'nin düzenlediği Uluslararası Fotoğraf Yarışma- sı'nda "Ağrı'da Hayat" adlı ese- riyie 2 bin 500 fotoğrafçının 12 bin 500 eseri arasından dunya birınciliği odülünu kazanmıştı. Unlü muzik topluluğu MFÖ- nun elemanlanndan Fuat Gu- ner'in babası olan Sami Guner- in cenazesinın fstanbul'da top- rağa venleceğı belirtildı. Dünya tanıyordu