18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 ŞUBAT 1991 EKONOMÎ CVMHURİYET/1S SEJUEST PİYASADA DÖVİZ ABDOobn Batı Alman Martı Isviçre Franjı HoHanda Ftorim l g frınsz frangı 100hafyanur«i SAByali Ansturya Şitlnr Döve Int. (î) = Alış 3155 2175 2S28 1910 6300 635 285 810 305 3168 2180 2533 1915 6350 640 290 815 310 3167 ALTIM 6ÛMÛŞ Cunhuriyet 24ayaraftm 22 ayar biteak 900 a/ar gümû; Vakıfbank Altmı 2a»tAHmı H*Aftm M.Banösı 1 Ons S A/15 252.000 280.000 37.600 35.600 490 206.000 207.000 201.000 367 10 a Intertenta Ort. faıa ( « San; 259.000 290.000 37.700 37100 500 213.000 212.000 206.000 368.40 67.00 Eübank'tan faiz arftınmı • Ekonomi Servisi — Esbank, Türk Lirası mevduatlanna uyguladığı faiz oranlannı birer puan arttırdı. Bankamn belirlediği yeni oranlara göre 6 şubat tarihinden itibaren 1 ay vadeli mevduaüara yisa.de 40, 3 ay vadeli mevduatlara yva.de 53, 6 ay vadeli mevduatlara yüzde 55, 1 yıl vadeli mevduatlara ise yüzde 60 faiz uygulanıyor. Ekonomik EtüdJerHeyeti • Ekooomi Servisi — Türkiye'nin ekonomik ve topiumsaJ yapısını incelemek ve sorunlanna çözüm seçenekleri oluşmasına katkıda bulunmak amacıyla 1961 yılında kurulan Ekonomik ve Sosyal Etüdler Konferans Heyeti'nin yeni yöneticileri seçildi. Yeni dönemde heyetin yönetim kurulu başkanlıgjnı Dr. Nejat Eczacıbaşı, başkan vekilliklerini Dr. Mehmet Kabasakal ve Hasan Karaçal, muhasip üyeliğini özhan Eroğuz, sekreter üyeliğini ise Prof. Dr. Atilla Gönenli ytlrütecek. Yönetim kurulunun diğer üyeliklerine ise Prof. Dr. Erdoğan Alkin, Dr. Orhan Altan, Dr. Nusret Arsel, Dr. Metin Berk, özer Çiller, Deniz Kirazcı, Meriç Köyatası, Prof. Dr. Reha Poroy, Mete Sayıcı ve Dr. EroJ User seçildi. Endemir'den yılın 2. zamıtıı • KARADENtZ EREĞLİ (Cumhuriyet) — Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları ürettigi mamullerine yılm ikinci zammını da % 3 oranında yaptığuu açıkladı. Evyelki siparişlere ait mal bedelini 11 Şubat 1991 tarihinden önce ödemiş olan müşterilerin fiyat artışından etkiJenmeyeceği bildirildi. Erdemir ürünlerinin eski ve yeni fiyatlan TL olarak şöyle; 0.25-û27x711.0.25 vam L*BB SogukRuk) O50x1000xRulo O90x1200xRu)o 1.00x1000x2000 SıcakRulo 2ÛOx1000xfiuto 4.00x1200xRuio 6LOOX1500X6000 Levtıa 1100x1200x2400 1500x1600x6000 iaO0x18O0x60O0 2325 2515 1580 1205 1362 1135 995 1048 1265 1320 1260 2350 2540 1620 1355 1402 1170 1030 1093 1306 1360 1300 Sanayici-Ozal görüşmesi • İSTANBUL (AA) — Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın, "Körfez Savaşı ve Türkiye Ekonomisinin Geleceği" hakkında işadamlarıyla bir toplantı yapıJması talimatı verdiği bildirildi. Türk Sanayicileri ve Işadamiarı Derneği'nden (TÜSlAD) bugün yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbajkanı Turgut özal'ın isteği üzerine yapılacağı belirtilen toplantı ile "TÜSÎAD'ın yıllardan beri savunduju diyalog iürecinin fıilen başlamış jlacağı" vurgulandı. IIetalde işçi • İs-Sendika Servisi — letal işkolundaki yerlerinde, işten çıkartma /gulanıalan sürüyor. udullu'da kurulu bin >layında işçinin çalıştıgı ıckart Elektrik brikasj'ndan 87 işçi işten rartıldı. Eleman fazlalığı ekonomik sıkıntı gerekçe sterilerek işten çıkartılan rk Metal Sendikası'na ; işçiler, sendikalannı srenle birlikte hareket lekle suçladılar. tşçiler, îrine yeni işçi aiındığını ekonomik sıkıntısının unmadıgını belirterek, •renin topJusözleşmenin ünden kaçmak için işçi trttığuu savundular. Erez bankaları uyandıEkonomi Servisi — Körfez ı — ~ • 1 Waıan Unti\ v* «. Amhisiar krizi ve savaşmdan en çok etki- lenen Doğu ve Güneydoğu Ana- dolu bölgelerinde gazeteciierle birlikte bir gezi düzenteyen Oda- lar Birliği Baskanı Valım Erez, Adana'da yaptığı açıklamada bankaları kredi faizlerini yük- selttikleri için eleştirerek, "Türk ekooomisi batarsa, önce banka- Urın batacagım" söyledi. Erez, Adana Ticaret Odası'n- da düzenlenen toplaniıda, sava- şın yarattığı krizin en bttyük et- Jcisinin Guneydoğu'da görüldü- ğünü belirtti. Yalım Erez, Türkiye Odalar Birlifi'nin krizin başından beri Türkiye'nin bir sjcak savaşa ta- raf olmaması konusunda görüş birliği içinde olduğunu ifade et- ti. Ancak şu anda gelinen nok- tada savaşa girip girmemek gi- bi tartışmalann anlanunı yitir- diğini öne süren Yalım Erez, "Savaşa hayır mitingieri, kam psnyalan Türkiye'nin düşman- lanna cesant vermeye başladı" dedi. Herkesi, "Hiiküroetin aidıfı karartar dogrultusunda, milli TOBB Başkanı Yalım Ereac: Mevduat faizlerini bir iki puan arttıran bankalar, bu açığ> kredi faizlerini 10-12 puan arttırarak kapatma yoluna gitti. HaJbuki bankaların vadesinden önce çekilen mevduattan büyük kazancı olmuştur. Bankalar, krizi istismar etmemeli. ekonomi batarsa önce bankalar batar. birlik ve beraberiik içinde hare- ket etmeye" çağıran Erez, "Bu- gün en böyiik lemennimiz, Türkiye'nin dünya banşı için ne kadar önemli oldugunu, Batılı dostlanmızın da anlamasıdır" dedi. Yalım Erez, savaşın başlama- sıyla birlikte başgösteren ekono- mik bunalımın kökeninin, daha gerilerde yattığmı söyledi. Erez söyle dedi: "Türkiye, sıcak ssvaşın basla- masıyla birlikte, büyük bir eko- nomik dtırgunluğfl ginniştir. Bunun nedeni sadece sıcak sa- vaş defildir. Bunun bir nedeni, 1990 yılında uygulanan yanlış politikalann faturalarının, 1991'de görülmeye başlanması- dır. Bir başka neden de hiikü- meiin gerçekleri kamuoyandan gizlemesidir. Scud fazelerinin hemen her gün etkisi altında GüNEYDOĞU'DANÎZLENİMLER 'Onbaşıjar' bile sinek avlıyor ESER ATİLLA ADANA — Körfez krizinin sıcak savaşa dö- nûşmesiyle ekonomisi en olumsuz etkilenen Güneydoğu Anadotu'daki durumu yerinde tes- pit etmek amacıyia TOBB'ce (Türkiye Odaiar ve Borsalar Biriiği) başlatılan Güneydoğu Ana- dolu çikarmasırun ilk durağı Adana'da yaşam savaşa ayariı. Adana'nın sembolü sayılan ke- bapçılar ve pavyonlarda bir dizi ">3nlışbkla- nn" yaşandığı savaşın ilk günlerinde işlerin ta- marnen durduğu, şimdiierde ise savaşın kanık- sanmaya baslanmasıyla işlerin tnraz hareket- lendigi söyleniyor. Adana esnafının en çok yakındığı konula- nn basında savaşın patlak vermesiyle kentin bir anda boşalması geliyor. Adana'da ^yaDhştiİcla" patlayan Patriotlar, "yanlışhkla" çalan sirenler, kentteki yajamı altüst etmiş. Tflm bu olaylann yarattığı psikolojik korku, esnafın deyişiyle "kalburiıstö" kesimi Adana 1 nın dışına itmiş. Çogunun Bolu'ya ya da gü- ney sahillerine gittiği söyleniyor. Ya geride ka- laniar? "Biz çaltşmak zorundayu. Top da pst- lasa, bomba da diişse Adana'dajız" diyorlar. Savaşın başJadığı ilk günlerde kentin bir an- da boşalması tîcareti derinden yaraJamış. Ada- na'nıa, kebaplarıyia ünlü Onbaşılar Lokanta- sı'nın garsonu "o gtJnleri" söyte anlatıyor: "Savaş öacesinde bizde faemen beoıen tiim masaiar doio olurdu. Savaş patlak verdjgind«ı beri 2-3 masa ancak dolar oldu. Neyse, şimdi- ierde biraz daha düzeldi isJer. Normaiûı yaraı doluluk var. Buna da sükür." Adana sokaklan bugılnlerde caniılığı yeni- den yakalamış. AJışveriş merkezleri yeniden hareicetlenmiş. Ancak esnaf yine de işlerin es- kisi gibi oimadığını söyFüyor, **Eski", yani sa- vaş öncesi. Adana Ticaret Odası Yönetim Kurulu Bas- kanı Fethi Kamışlı da aynı yakuimaları dile ge- tiriyor. Bölgenin krizden diger bölgelere göre daha çok etkilendiğini belirten Kamtşh, "Kri- zin ihnHaıt, ulaştırma ve turizm sektörierine et- kisi büyük olmuşiur. fhracat durmus. Knreyt ve Irak'tan alaoıklar tahsil edilememi^tir. Blr- çok otelin rezer>-asyonu da ip«al edildi" diyor. Nitekim Adana'nın en büyük oteli olan 5 yıl- dızlı Seyhan Oteli'nde sadece 4-5 odanın doiu olduğu dikkat çekiyor. Kamışlı, aynca savaşın başladığı ilk gunlerde bankalann kredileri dur- durmasından yakınıyor. Bu uyguiamanın pro- testoîu senetleri, karşılıksız çıkan çekleri ço- ğaittıgrna îşaret eden Kamişlı, "Şimdüerde baa- katerdaki panik normak döodü. kredüerde ra- hallama oldu. Bir sebze kriz atlatıidı diyebi- liriz. Ancak tam olarak bitraea^Iir" diyor. olan tsrail ve S • Arabistan ekonomileri Törk ekonomisi ka- dar savaştan etkilenmedi." Odalar Birliği Başkanı, ban- kaların kredi faizlerini yükselt- mesini de sert bir biçimde eleş- tirdi. Kimsenin Körfez krizini is- lismar etmemesi gerektiğini be- lirten Yalım Erez, bankaların durumu konusunda da şöyle de- di: "Savaşın başlamasıyla birlik- te halktaki psikolojik nedeniy- le bankalardan 4 trilyon liraya kadar para çekildi. Bu krizi kimse istismar etmemeli. Mer- kez Bankası büyük bir kurtar- ma operasyomıyla, bu panigi kı- sa zamanda önledi. Ama. Mer- kez Bankası'nın gösterdiği bu anlayışı bankalar gösteremedi. Bankalar olayı istismar etmeme- li. Mevdual kaçmasın diye mev- duat faizlerini bir iki puan art- tıran bankalar, bu bir iki puan- lık ilavelerini, kredi faizlerini 10-12 puan arttırarak kapatma yoluna gitmişlerdir. Hepimizin bildiği gibi çekilen mevduat, va- deli mevduattan ve vadesinden önce çekildiği için bankaların böyiik kazançları oimuştvr. Bankalar. kredi faizJerini hesap- larken krediye olan hiicomu is- tismar edip kredi faizlerini bu kadar yükseitmemelidirler. Şu- rasını açıkça söylüyorum, şayet Türk ekonomisi batarsa, büyuk- )er ve bankalar batar. Bankala- rın bu nedenle çok düşonmesi lazıro." Yalım Erez, bu konuda dev- !ete de görev düştüğünü belirte- rek kamunun kendi borçiannı bir an önce ödemesi gerektiğini söyledi. Erez bu konuda şöyle konuştu: "Devlet. çiftçi ve müteahhide olan borçlannı hemen ödemeli. Bankalar da kredi faizlerini aşa- ğı çekmeli. Çünkü bu kadar yüksek kredi faiziyle iş âlemi ya- tınm yapamıyor." Erez aynca "KtT zamlannın dondnnılması" konusundaki görüşlere katılmadığını söyledi. Erez şöyle dedi: "1991 yıunın farurasını da da- ha sonra ödemek istemiyorsak zamların durdurulmasını iste- memeliyiz. Kİ7 zamlarından önce KlT'lerin rasyonei calışma- sı saglanmalıdır. Ancak KlTier seçim kaybeden milletvekilleri- ne yeni iş aiantan açmaktan öte- ye gidememiştir. ÖzeUeştirme de keyfi bir ÖzeUeştirme olmuştor." Gürcülerle bavııliGürcistan yönetimi, Türkiye ile "bavnla sıkışmış" ekonomik ilişkiden rahatsız. FARUK BİLDİRİCİ ~ TtFLJS/BATUM — Gürcis- tan yönetimi Sarp sınır kapısı- nın açılması ile birlikte başlayan "bavula sıkışmış" ekonomik ilişkiden rahatsız. Sınırın Türk- iye tarafında Trabzon'dan Sarp'a kadar yol boyunda "Rus pazarian" kurulması Gürcis- tan'ın döviz kaynaklannın tü- kenmesine ve bavullarla Türki- ye'ye taşınan malların sıkıntısı- nın çekilmesine neden oluyor. Sarp sınır kapısı Gürcüier için yeni bir geçim kaynağı. Geçen yıl Türkiye'ye gelen Batum'daki başkonsolosluktan verilen vize sayısı 132 bin iken bu sayırun bu yıl 250 bine yükselmesi bekleni- yor. Ancak bu sayıya erişilmesi son gelişmelerle gerçekçi görül- müyor. Kapıya hücum, her Sov- yet vatandaşına yurtdlşı çıkışlar- da 350 dolar yetiştirmeye çalışan Gürcistan'ın Moskova'dan döviz yardımı istemesine yol açıyor. Ancak Gürcü yönetimin bağım- sızlıkçı tavırlan Moskova'mn da dolar göndermekte agırdan al- rnasıyla yanıt buluyor. Bu ne- denle Türkiytfye gelen Gürcü sa-' yısında son günlerde bir düşme var. Gürcistan ile ekonomik iliş- kinin bir boyutu da Karadenizli erkeklerin deyimiyle, Batum'a yapılan "hovardalık yolculugu". Bir Trabzon emniyet yetkilisi bu yolculugu şöyle anlatıyor: "Bizde Rumen kadınlann Is- tanbul'da yarattjgı sorun yok. Bizim zengin Lazlar o tarafa gi- diyor. Bazan da orada tamştık- lan kadınlan buraya getirtiyor- lar. Bir süre birlikte olduktan sonra geri gönderiyorlar. Bura- ya gelip de piyasada keodisini pazariayan kadın çok az." Elektrik sorunu Gürcistan ile ticaret tek yön- lü degil. Günde 10-15 saate ka- dar varan bu ülkedeki elektrik kesintilerine son veren kişi Ener- ji ve Tabii .Kaynaklar Bakanı -Fabrettin Kuıt. . Sınır kenti Batum'un Beledi- ye Başkanı Rostom Dolidze te- lefon açmış Kurt'a: — Sen de Karadenizli degil misin? Bize elektrik ver." Kurt, Dolidze'nin bir dediğj- ni ikiletmeyince 1980'den önce SSCB'den Türkiye'ye elektrik getiren hatlar, bu kez o tarafa günde 100 megavdt elektrik ta- şımaya başlamış. Fahrettin Kurt, Batum'a elek- trik baglantısı dolayısıyla yaptığı kısa sınır ziyaretinde beklemedi- ği boyutta ilgi yarattı. Tiflis'te yaklaşık bir saat çe- virmen bekledikten sonra Baş- bakan Sıgua'nın başkanhğında yapılan görüşme sırasında da Gürcistan yönetimi, iki ülke ara- sındaki ilişkinin bavul turizmi yerine yatmmlara dönüşmesi is- tegini belirtti. Geceyi Tiflis'te geçiren Kurt ile ANAP milletvekilleri Meh- met Gedik, E>üp Asık, Trabzon VaLsi Enver Hızlan, KTÜ Rek- törü Prof. Dr. Aydın Dumanoğ- lu, Başkonsolos Okban Atakan ile iki gazetecinin yer aJdığı he- yet, Batum Havaaianı ulaşıma açılmayınca dönüş için karayo- lunu seçtiler. Yoğun kar yağışı altında yaklaşık 9 saat süren yol- culuk sonunda Batum'da votka- lar birbiri ardına havaya kaldı- nlırken geceyi Kurt'un sözleri noktaladı: — Bir de Gürcistan'ın bağun- sızlığının şerefine kadeh kal- dınüım... TEKSTİL BANKASI ANONİM ŞİRKETİ ORTAKLARINA DUYURU Bankamız 1990 faaliyet dönemi Olağan Genel Kuru! toplantısını yapmak üzere 1 Mart 1991 tarihine rastlayan Cuma günıi, Saat 15:00'de Şişli, 19 Mayıs Caddesi. No. 4 Nova/Baran Plaza. Kat 8 Istanbuf adresinde aşağıdakı gündem maddelerini görüşmek ve karara bağlamak üzere loplanacaktır. Bankamız 1990 Yılı Bılanço ve Kâr-Zarar Hesabı toptantı gününden 15 gün önce Banka Merkezinde Sayın Ortaklarımızın incelemesine sunulacaktır. Sayın Ortaklarımızın,. sahibi bulundukları nama yazılı hısse senetlerinin Pay Defterındeki miktarına göre, adlarına düzenlenen "Giriş Kartları"nı, toplantı gününden en geç bir hafta önce Banka Genel Müdürlüğü'nden almaları ve toplantıyı teşriflerı rica olunur. GÜNDEM: 1- Açılış, Divan Heyetinin oluşturulması ve toplantı tutanağının imzalanması konusunda Divan Heyetine yetki venlmesi, 2- Bilanço, Kâr-Zarar Hesabı ile Yönetım Kurulu ve Denetçı Raporlannın okunması, görüşülmesi. onaylanması, Yönetim Kurulu ve Denetçilerın ıbrası, 3- 1990 yılı kârının dağıtımı, 4- Yıl içinde atanan Denetçinin deneîçılığınin onaylanması. 5- Yeni Yönetim Kurulunun seçılmesı, 6- Yeni Deneîçilenn seçilmesı, 7- Yönetim Kurulu üyelerinin ücret ve huzur haklannın saptanması, 8- Denetçilerın ücretlerinin saptanması, 9- Dılekler ve kapanış. TEKSTİLBAIMK T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER 'Ben yaptım oldu' mantığı mı? "Üyesi bulunduğum kooperatıf üyelerlyle birlikte Türkiye Emlak Bankası'ndan yüz- de 30 faizli ve 14 yıl vadeli 1 miiyon 250 bin lira tutarındaki borcu 1.1.1985 tarihi itibarıy- la aldım. Yaptığım sözleşmenin 8. maddesi- nin d şıkkına göre bankanın tarafıma yapa- cağı haberleşme giderterini masraf olarak ka- bul etmiş durumdayım. Banka ife ferdileşmenin başlad/ğı 31.12.1984 tarihinden hesabı kapattığım 31.12.1990 tarihine kadar tarafıma yalnızca banka faiz oranımn Bakanlar Kurulu kararı ile arrtırıldığı ve ödenti tutarı ve tarihinin değiş- tiği şeklinde tek bir mektup geldi. 6 yıl için- de başkaca hiçbir haberleşme olmadı. Bu- nun bana çıkarılan masraflanna gelince... 1985, 1986 ve 1987 yılları için hiçbir masraf yok. 1988 için 10 bin lira, 1989 için 20 bin TL ve 1990 için 40 bin TL haberleşme masrafı benim heşabıma borç olarak kaydedilmiştir. Banka yetkılılerine bunun gerekçesinı sordu- ğumda, "Tüm üyelerimize bunu yapıyoruz" dediler. Şimdi burada olayı örnekleyelim. Banka- nın İzrnir şubesi yetki- lileri 4 bin üyeleri ol- duğunu söylüyorlar. Her birinden 1990 için haberleşme masrafı olarak 40 bin lira alın- dığına göre bankanın sadece bizim şubede- ki 4 bin kooperatıf üyesinden sagtadığı yıllık gelir 160 miiyon lira eder. Diğer şube- lerdeki kredi müsteri- lerini de katarsanız, bu rakam milyarları bulur. Bir de tersini düşünelim. Bir banka- nın bir şubesi 160 miiyon liralık mektup gi- derini harcama olarak yazsa sanırım genel müdürlük tarafından hakkında soruşturma açılır. Benim eleştirim ve ittrazım şu: Eğer benim- le haberleşme yapıldıysa, tüm giderler tara- fıma borç kaydedilsin. Ama eğer hiçbir ha- berleşme yapılmamışsa verilmeyen bir hiz- melin karşılığı, benim rızam da olmadan na- sıl alınır? Olayı kamuoyunı sunar, Türkiye Emfak Bankası'ndan bu şekilde kredi alanlann hak- lannı arayacaklannı umarım." İzmirli okurumuz Nur Peker'den aldığımız bu mektubu Emlak Bankası Reklam ve Halk- la İlişkiler Müdür Vekili Ayçe Aksay'a ilettik. Bize gelen ilk yazılı yanıtta bu paranın ban- kamn kendi şubeleriyfe iç haberleşmesi için kullanıldığı açıkça ifade ediliyor, üstelik alı- nan 40 bin liranın "fazla" olduğu da ima edi- lerek "Asgariye Indirllmesi için çalışmala- nmız devam ediyor" denilerek §u ifade kul- lanılıyordu: "Bankamız kanalıyla kullandırılan koope- ratif kredilerinin uygulanmasında, şahıslann veya kooperatiflerin işlemleri için ilgili şube- lerimiz ile genel müdürlüğümüz arasında ha- berleşme sistemi işletilmektedir. Bu sistemin ivedi olarak işleyebilmesi için de genellikle on-line, telefax, teiefon gibi en seri haberleş- me araçları kullanılmaktadır. Soz konusu ha- berleşme giderlerinin belirfi bir miktannm borçlulara asgari olarak yansıtılması için ça- lışmalanmız devam etmekte olup ilgili şube- lerimize de bu konuda gerekli talimat veril- miştir." Bu mektubu okurumuza da yolladık. Ama okurumuz Nur Peker haklı olarak bu yanıt- tan tatmin olmamıştı ve Emlak Bankası'na özetle şu mektubu yazdı: "Bizim imzaladığımız sözleşmenin & mad- desinin d şıkkında belirtilen haberleşme gi- derleri ile sizin kendi işyeri birimleriniz ara- sındaki haberleşme giderleri aynı kefeye ko- namaz. Eğer ana sözleşmede haberleşme giderterinden kastedilen, sizin yorumladığı- nız gibi olsaydı, bu- nun 4 büyük sayfa tu- tan sözleşmede belir- tilmesi gerekirdi. Bu durumda olayı açıkiı- ğa kavuşturan tek kavram faizdir Ben al- dığım kredi karşılığı faiz ödüyorum. Siz tüm masraflarınızj göz önüne alarak bana fa- iz tahakkuk ettiriyor- sunuz. Sözleşmedeki maddeleri istediğiniz gibi yorumlama ve uy- gulama hakk/na sahip olmadığınız kanısın- dayım. Bu durumda verilmeyen hizmete karşı tahsil edilen "haberleşme" gi- derlerinin "faiziyle birlikte" tarafıma iade- sini, eğer ödenmeyecekse yasai haklarımı kullanabilmem için gerekçeli yazınızın tara- fıma bildirilmesi için saygılanmı sunarım." Kendisiyte görüştüğümüz Emlak Bankası Reklam ve Halkla ilişkiler Müdür vekili Ay- çe Aksay nazik bir üslupla "Biz de farkın- dayız alınan bu paranm fazla olduğunun. Zaten arfcadaşlanmız asgarrye indirilme«i için çalışma yapıyorlar" diyor, Emlak Ban- kası'ndan kredi alan 650 bin kişi için periyo- dik haberleşmenin epey masraflı olduğunu da belirtiyor. Ama sanırız burada okurumuz Nur Peker haklı. Bir akit imzalanmış ve taraflar belli yü- kümlülükleri üstlenmtşler. Emlak Bankası, tü- keticiden alacağı faizi, belli masraflarmı göz- önüne alarak saptamış. Haberleşme gider- lerinin nefer olduğu ise sözleşmede açıkça belirlenmiş. Bu durumda son 3 yıldır her yıl yüzde 100 artarak tahsil edilen "masraf" ka- lemi acaba biraz "keyfillk" mi kokuyor? T U K E T I C I N I N S E S I ROMANİNİçizmeyi değiştirdi 2 ay önce Beşiktaş'taki RO- MANİNİ mağazasından 210 bin lira ödeyip aldığım çizme- nin su almaya başlaması so- nucu, çizmeyi aldığım mağa- zaya geri götürdüm. "Giyim hatası sonucu olmu^tur, b»- rakın biz atölyeye gönde- ririlr" dediler. Çizme tamir olup geldi, ama ilk giyişimde aft kısmı olduğu gibi açıldı. Bu kez teiefon açtım, yine geti- rin, atölyeye göndeıiriz" de- .diler. Oysa ilk tamir olduğun- da daha iyi yapabiJirlerdi. Ye- niden tamir olup yine altı açı- lırsa ne olacak? Havalar so- ğuk, çizmeye ihtiyacım var. YILDIZ TABAKOĞLU - istanbul M rkadaşımız, Romanini mağazası yetkilisi Nihat MKİçioğlu ile görüştüfer. Nihat Kişioğlu, "Biz tûketJclye geiirin görellm dedik. Tamiri mümkünse tamirinl, değilse yenisiyle değiştirme yapacaktık. Ama kendisi mutlaka mağaza sahibiyle görüşmek istedi. Eğer çizmeyi mağazaya getlıine sorununa yardımcı olmak isteriz. Biz müşteri kaybetmek Istemeyiz, ama çizmeyi de görmem şart" dedi. Arkadaşlanmız, Romanini yetkilisinin sözlerini okurumuza aktardılar. Yıldız Tabakoğlu çizmeyi götûrûp yerine bir çanta aJdı. PENYELÜKS sahip çıkıyor _Benim sorunum PENYE- LÜKSten aldığım mayo ile il- gili. Yaz başında mayoyu aldım ve sadece 15 gün kul- lanabitdim. Çünkü mayonun renkteri soJdu, lastikleri bollaş- tı, adeta 1 beden büyüdü ve giyilemez hale geldi. Bu konu- da kime başvurabilirim? YEŞİM TUNCEL-Ankara Okurumuzun mektubunu arkadaşlanmız PENYELÜKS'ûn market müdürü Hasan Verbay'a aktardılar. Diğer mayo üreticilerinin çoğunun aksine PENYELÜKS tüketidnin ş/kâyetine çok duyarlı davrandı ve "Müşteri mayoyu bize göndersin, yenisiyle değiştiretim" dedi. Hasan Verbay •'hatalı ithal kumaştan mayo üretmeyi durdurduk" dedi. Çeliktermosun onanmı yorum. Pahalı ve kaliteli bir tü- ketim malı olduğu ve yenisini alacak kadar mali gücüm bu- lunmadığı için kaldırıp çöpe atmaya da gönlüm razı oJmu- yor. Bulunduğum yörede yap- tığım araştırmada bana yardım- cı olacak kimseyi bulamadım. Acaba Türkiye'de bu tip çelik termos üreten firma var mı? Varsa bana yardımcı olabilir mi? MUAMMER UYGUN - Merein jtrkadaşlanmız termos üreticisi İzo-Term firmasının A\satış müdürü Sablh Ruao ile görüştüler. Sabih Ruso içi çelik olan termoslann onanmının mümkûn olmadığını söyledi. "Stanley Aiaddins marka termoslar çok dayanıklıdır. 5 yılda bozulmalan mümkün değil", diyen Ruso, ancak termosun düşerek büyük bir darbe yemesi sonucu soğutucu öze/liğini yitirebileceğine isaret etti ve eğer böyle bir darbe söz konusu değilse muhtemelen termosun ağzındaki contanın bozulduğunu ve bunu değiştirerek yeniden yeterli termos özellikferinin sağlanabileceğini belirtti. İzo-Term yetkilisinden öğrendiğimize göre söz konusu termoslann Türkiye mümessilliğini GÜNEY İMALAT adlı firma yapryor. 5 yıl önce Amerikan Paza- rı'ndan satın aldığım STAN- LEY ALADOINS marka Ame- rikan malı 2 litrelik çelik ter- mos, 2 yıl önce artık hiçbir özelliği olmayan bir su kabı haline geldi. Sıcak çay koyun- ca bir süre sonra soğuyor, so- ğuk su koyunca ısınıyor. Ter- mosun ısı izolasyonunun bo- zulduğu anlaşılıyor. Çünkü k?i- ne konan şeyin ısısını dışarı veriyor. Bunu elimle fark edi- URETICfYE TEŞEKKUB YENİ M0DA üzmedi Osmanbey'deki Yeni Moda mağazasından aldı- ğım kahverengi bir ayakka- bı, daha ilk giyişimde ya- ğan yağmur nedeniyle su çekti. Önce pek önemse- medim. Ama tesadüf bu ya, ikinci giyişimde yine yağmur yağınca ayakkabı yeniden su çekti. 3. giyi- şimde ise öirt tarafından patladı. Ayakkabıyı mağa- zaya götürdüm. Onlar "atölyeye gönderelim" dediler. Ben ise "tamir ol- sa bile bu ayakkabıyı ka- bul edemeyeceğimi" dile getirdim. Yeni Moda'dan 3-4 gün sonra beni aradılar ve yeni bir çtft ayakkabı• yerdiler. SERPİL PALA - İstanbul PİMA-PEN üzmedi 3 ay önce evimizin tüm çerçevelerini PİMA-PEN doğrama sistemiyie donat- tık. PİMA-PEN Karadeniz Ereğli yetkili servisi Ömer Çimen ve Zongufdak YÜCE-PEN sahiplerinden Turhan Dfnçer'in birlikte gerçekleştirdikleri titiz ça- lışma az bulunur niteliktey- di. Bu ciddiyet ve titizliği ül- kemizde bülabılmek doğru- su sevindirici. NEBAHAT-CENGİZ EVREN - Zonguldak CEM KUNOURA sevindirdi 1990 haziranında Anka- ra Zafer Çarsısı'ndaki CEM KUNOURAdan bir çift TİMBERLAND ayakkabı aldım. Özenerek kullanma- ma rağmen bir ay sonra ayakkabının sağ tekinin ta- banı ile üst bölümü birbirin- den ayrıidı. Sol teki ise ta- mamen deforme olmuştu. araya yaz girdiği için ayak- kabıyı mağazaya ancak ekimde götürebildim. Hiç ummadığım hajde mağaza sahibi Behçet İlter konuy- la ilgilendi. Üreticiyle görü- şüp bana haber vereceği- ni söyledi. Ve bir süre son- ra da farkını ödeyerek ma- ğazadan yeni bir çift ayak- kabı alabileceğimi bildirdi. Buna çok sevindik. ERSAN ÖZKEÇECİ • Ankara
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear