18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
OJMHURİYET/10 EKONOMI 30 ARALIK 1991 BORSA NOTLARI ABDIRRAHMAN YILDIRIM foplum psikolojisi ve 92 'borsa yıh' olacak mı? 199Vde büyük iniş ve çıkış- aryaşayan, yıl sonu itibarıyla ıncak dörtte biri enflasyonun ızerinde getiri sağlayan hisse senetleri 1992'ye yeni bir unutla giriyor. Umudun kay- rağında, 8 yıllık iktidarla bir- Ikte devietin bu piyasaya ba- Mş açısını değiştirmesi yatıyor. Yeni hükümetin ortaya koy- aığu tabloya göre piyasayı dumsuz etkileyecek halka srzlar borsada yapılmayacak. i Buna karşılık ocak ayında açı- lacak ekonomik paketle faiz ve oövizı baskı altına almak ama- oyia hisse senedi yatınmına teşvik getirilecek. Kısaca tatep güçlendırilecek, dengesiz bir arz ise yapılmayacak. Bunun normal sonucu, hisse senedi fiyatlarının yukarı çekilmesi oiacak. Üstelik ekonomiden sorumlu bakan, döviz kurları- nın enflasyonun altında sey- retmeye devam edeceğıni vur- guluyor. Faizlerin ise kademeli bir şekilde düşürüleceğini yi- neliyor. Devletin iç borçlanma- sındaki yüksek faize son veril- mesiyle birlikte borsa en bü- yük rakibi "repo"dan kurtul- mak üzere. Alternatif piyasa- lardaki gelişmeler de borsa- dan yana. Her şey borsayı favorı gös- terirken endeksın 4500 puanı kıramaması neden acaba? Gelecekteki beklentileri ön- HÜKÜMF7JF İSTİKRAR SURERSE.. GÜNEYDOSU'ÜA OIAYIARAIAURSA.. EKONOMİKPAKE1'AÇILIR5A.. TE$M DE OLURSA... BORSANIN &ELKE& PARIAK GORÜNÜrORL ceden satın almakta ustalaş- tığını gösteren borsa, öncelik- le umudun tümünü satın almış değil. Faiz ve döviz beklenti- sinin bir bölümü satın alındı, ama kurumsal yatırımcıların borsaya sokulması beklentisi duruyor. Bunun gerçekleşebit- mesi için yasal değişikliklere ihtayaç var. Ekonomik pakette bunun açıklanması beklenıyor. Yasal değişıklık yapıldığında bu bekienti satın alınabilir ha- le gelecek. Bu beklentiyi sa- tın alanlar, kurumsal tarassuf- ların borsaya girmeye başladı- ğı zaman da muhtemelen sa- tışa geçeceklerdir. Çünkü bor- salarda "bekienti satın alınır, gerçek ise satılir." Borsanın 1992'de öngörü- len biçimde gelişmesi ve atak yapabilmesi için bazı önkoşul- ların da varlığı gerekiyor. Bor- sanın 1992'de büyük ölçüde, 1- Siyasi istikrann devam etmesi, koalisyonun bozul- mamasına, 2- Siyasi istikrarla birlikte Güneydoğu'daki terör olay- lannın daha da artmamasına ve bunun Meclis aritmeiiği- ne yansımamasına, 3- Ekonomide alınacak önlemlerin gücüne bağlı o)a- cağı tahmin edilebilir. Eğer, bu koşullarda bozulma olmaz ve teşvik önlemleri de yürürlüğe girerse 1992, yatırım araçları arasında "borsa yıh" olacak- tır. Bu koşullardaki tersi geliş- meler ise borsayı baskı altına alacaktıı. Yeni yılda borsayı değerlendirirken, sadece ge- tirilecek teşvik önlemlerinin değil, öncelikle siyasi ve eko- nomik istikrann dikkate alın- ması, verilecek karariarın isa- betini arttıracaktır. İyimser bir yıla başlıyoruz. Kurumsal yatınmcılann borsa- ya girmesini ve hisse senedi- ne yatınm vadesinin uzaması- nı beklediğımiz bu yılda da şüphesız inişler ve çıkışlar ola- caktır. Borsa henüz ekonomi- nin barometresi olmasa da ül- kenin bir kurumudur. toplum psikolojisinin bir göstergesidir. Unutmamalı, "Yağmur, her- kesln üstüne yağar." Yeni yılın kazanç getirmesi dileğiyle. Hediyeli" sermaye arttınmı Adana Çimento'nun sermaye arttı- nmı, tıpkı halka arzı ve borsada işlem görmeye başlamast gibi otaytı geçiyor. 1 milyar 708 mityon liralık sermaye- sini yüzde 3900 bedelli, yüzde 1200 bedelsiz olmak üzere 88 milyar 816 milyon lıraya çıkarma kararı alan Ada- na Çimento'da ruçhan hakkı kullanımı 18 aralıkta başlatıldı. 16 ocakta sona erecek. Sıkıntı yaratan olay ise rüçhan hakkı kullanımının bir yıldan diğer yı- la sarkması. SPK'nın 2 Ekim 1991 ta- rihli tebliğiyle eski-yeni »arkını kaldır- ması nedeniyle, Adana Çimento'nun sermaye arttırımtnda 1991 içinde rüç- han hakkını kullanarak yeni hisseleri alanlar bu yılki temettüden yarariana- caklar. 1992'ye sarkanların böyle bir hakkı yok. Şirket ise rüçhan hakkını kullandırmayı, ömeğin aralık ayının tü- mü yerine, 18 aralıktan 16 ocağa ka- dar olan süreyi seçmiş. Doğal olarak eilerinde Adana Çımento hıssesı olan- ...lar 1991 temettüsünden yararlanmafc amacıyla rüçhan hakkını aralık ayında kullanmak islediler. Ama, tşler istedik- leri hızda gitmedi. Aracı kuruluşlar, devreye aracılar soktular, İstanbul ye- rine Izmir, Ankara, Adana'da rüçhan haklarını kullanmanın yollarını aradı- lar. Hatta rüçhan hakkını öncelikle kul- lanmak isteyen bazı araaların, yakla- yan yılbaşına doğru "pahalı hedryeler" bile verdikleri kulaktan ku- { lağa fısıldanıyor. Bu durum, perşem- be gününe kadar sürdü. Cuma günü iştemten hızlandırmak ve rüçhan hakkı sahipterini 1991 yılı temettüsünden ya- rariandırmak amacıyla hisse senedi i ( t yerine "makbuz" verileceği açıklan- dı. Şimdi yatınmcılann 15 günü kalmış durumda. İstemeseler bile bırileri da- ha acılı Adana kebabı yemek zorunda kalacaklar. Adana Çımento sermaye arttınmının bir başka boyutu ise A ve C tertibi his- se senedi fiyatları üzerinde gelişti. A tertibi genelde spekülatörler ve büyük para sahipterinin, C tertibi daha düşük geiir gruplannın kâğıdı olarak bilınıyor. Rüçhan hakkı kullanımında büyük ser- maye daha erken davrandığından ser- maye arttınmının ilk günlerinde satışa daha çok A tertibi geldi. Bu durum, A ile C tertibi arasındaki fiyat dengesini bozdu. Arzı kısıtlı kalan C tertibi his- seleri yürümeye başladı. Ve ortaya an- lamşız bir fiyat farklılaşması çıktı. Bir sermaye arttırımının doğru dü- rüst becerilememesi şüphesiz sade- ce bir tarafın hatası değil. Sistemdeki eksikliklerin de payı var. Ama bütün suçu da sisteme atamayız. Biraz iyi- niyet iütfen. Endekste revizyon İMKB Endeksi'nde revizyona gidil- di. Halka açık sermaye bölümü ve iş- lem görme oranlanna göre puanlan- dırılan şirketler arasından 5'i elendi, yerterine hisseter alındı. Yeni yılda uy- gulamaya konacak bu düzenlemeden sonra endekste yer alan 75 hisse, pi- yasanın yüzde 93,47'sini yansıtır ha- le geldi. Geriye kalan 54 şirketin ora- nı ise yüzde 6.53'e indi. Endeksi etki- leyen hisseler listesinin başına klasik hisselerden Erdemir yerleşmiş du- rumda. Hem halka açıklık oranının yüksekliği ve sermayesinin büyüklü- ğü hem de ışlem görme oranıyla bir- likte endeksi en çok etkileyecek his- se Erdemir. Onu sırasıyla Arçelik, Çu- kurova Elektrik ve Adana Çimento izliyor. Halka açıklık oranları en yük- sek olan şirketler yüzde 75 ile Sarkuy- san, Bagfaş ve Net Holding; en ka- palı şirketler ise yüzde 2 ile Birllk Tü- tün, Duran Ofset ve Türklye Kal- kınma Bankası. Bu son üç hisse, en- dekse dahil değil. Endeksten çıkartı- lan hisseler ise Ege Gübre, Gentaş, Kütahya Porselen, Parsan, Söksa. Endekse alınanlar da Afyon Çimen- to, Good Year, Petrol Oflsi, Toiaş Otomobil Fabrikası ve Tüpraş. Mali Endeks şirketlerinde değişme olmaz- ken, Sanayi Endeksi'nin 5 hissesi de- ğişti. Endekste belirli zaman aralıklarry- la revizyona gitmek, işlem görmeyen hisseleri elemek yararlı. Benzer ele- menin, üst üste birkaç yıl zarar eden şirketlerin borsada işlem görüp gör- meyeceği konusunda da gösterilme- si gerekmez mi? Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Koşar, bilinçsiz kesimden yakındu Derînîn yarısı heder oluyorADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bürosu) — Günumuzde, giyim başta ol- mak üzere hemen her alanda kullanımı giderek artan ve önemli bir dışsatım urii- nü haline gelen "deri"nin , bilinçsiz ve kontrolsüz kesim ile kesim sonrası yan- lış konservasyon işlemleri sırasında yüz- de 5O'lere varan oranda değer kaybına uğradığı bildirildi. Turkiye Deri Sana- yicileri Derneği (TDSD) Başkanı Turgut Koşar, kırsal kesimdeki ilk ve orta okul- larda hayvan kesimi, derinin korunma- nna ilişkin temel bilgiler verilmesini, ser- tifikası olmayanlara kesim yaptırılma- masıru istedi. TDSD Başkanı Turgut Koşar, ülke- mizde ham deri üretimi ile tüketimi ara- sında ciddi bir açığın meydana geldiği- ni vurguladı. Yurtiçi ham ve pikle deri üretiminin yerinde saydığı ve oluşan açı- ğın ithal yoluyla kapatıldığını anlatan Koşar, kesim ve yüzme hatalanndan do- layı deride meydana gelen ekonomik ka- yıplann oldukça yüksek boyutlarda bu- lunduğunu söyledi. Koşar'm verdiği bilgiye göre 1986'da yurtiçinde 26 milyon 675 bin olan kü- çükbaş hayvan ham ve pikle deri üreti- lirken 5 yıl sonra 1990'da bu rakam salt 528 bin adetlik bir artışla 27 milyon 257 bine çıktı. Aynı dönemde büyükbaş hay- van derisi üretimi ise 4 milyon 392 bin- den, 4 milyon 230 bine geriledi. Yurtiçi üretiminin deri sanayinin gereksinmesi- nin gerisinde kalması ve açığın her yıl ge- nişlemesiyle birlikte 1986'da 11 milyon 782 bin olan küçükbaş deri ithalatı, ge- çen yıl 23 milyon 937'ye, büyükbaş hay- van ham ve pikle deri ithalatı da 295 bin- den 718 bin adete yükseldi. Deri Sanayicileri Derneği Başkanı Turgat Koşar, açığjn böylesine geniş bo- yutlara ulaştığı ülkemizde kesilen her hayvanın derisinin usulüne uygun yüzül- mesi ve korunmasının önemini vurgula- dı. Ancak bugüne kadar görülenin, bu- nun tersini ortaya koyduğunu kaydeden Koşar, hayyanlann beslenmesinden ke- simine, derinin yuzülmesinden korun- masına varana kadar tüm aşamalarda dikkatli olunmasının zorunluluğunu dile getirdi. Koşar, derideki ka>ıp konusun- da şunlan söyledi: "Ham derinin kıymetinin ve ekonomi- miz için öneminin, kitlesel eğitim kural- lan içinde halkımıza benimselilmesi ge- rektiği kanaatindeyim. Hayvan kesimi ve derinin korunması ile ilgili temel bil- giler, kırsal kesimlerde ilk ve orta oknl ders programlanna konmalıdır." ADANA (Cumhuriyel Güney tlleri Bürosu)— Tümuyle işlet- meye açıldığında 11 bin dekar genişliğiyle Türkiye'nin en bü- yük organize sanayi bölgesi ol- ma özelliğıni kazanacak Adana Organize Sana>i Bölgesi'nde (AOSB), kredilerin pahalı olma- a ve uygulanan teşviklerin cazip bulunmaması yüzünden yatınm yapılmadığı açıklandı. tki yıllık sürede bölgede arsa alan 60 fır- madan yalnızca 4'ünün fabrika kurduğu bildirildi. Verimli tarım topraklan uze- rindeki sanayi işgalinin son bul- ması amaayla Misis yakınlann- da kurulan bölgenin son duru- mu, dun Adana Sanayi Odası'n- da yapılan bir toplantıda, ikti- dar partisi DYP'nin Adana mil- letvekillerine aktarıldı. Bazı işadamlannın da katıldı- ğı toplantıda, AOSB Bolge Mu- dürü Bumin Edil, bölgenin ilk aşamada işletmeye açılan 3 bin dekarlık bölumündeki kanali- zasyon, içme ve kullanma suyu, yollar, telekomünikasyon, elek- trik ve idare merkezi gibi alt yapı ve arazi istimlakine toplam 44 milyar lira harcandığuıı söyledi. Edil, geçen yıl mart ayında sa- tışa sunulan birinci kısımda 1860 dekarlık bir bölümün an- cak satılabildiğini anlattı. The ENGLISH CENTRE Adana Sanayi Bölgesi'nde 2 yılda 4 fabrika İSTANBUL: Rumeb Cad No 92.4 5 6 Zekı Bey Apt Osmanbes, TEL (1) 247 09 83 - 241 20 34 - 252 82 71-72 ANKARA: Selanık Cad No 8 Kat 5 Kızılay TEL (4) 435 23 97 - 435 30 94 • 435 25 03 Adana Sanayi Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. tlhan Yücel, bölgeye olan ügisizliğin, burada- ki yatırımlara devietin yeterli desteği vermemiş olmasından kaynaklandığını ifade etti. 60 firmanın fabrika kurmak için üç ile 5 bin metre kareden oluşan 88 parsel aldığına işaret eden Yücel, bunlardan 4'ünün fabri- ka kurduğunu bildirdi. Adana Sanayi Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. tlhan Yücel, şöyle de- vam etti: "Günümüz Türkiyesi'nde ya- ünmlar kilitlenmiş durumdadır. Kimse bu şartlarda >anrunı göze alamamaktadır. Adana Organi- ze Sanayi Bölgesi'nde yatırunla- nn olmaması da bundandır. Or- ganize sanayi bölgelerine tanı- nan kolaylıklar cazip olmaktao çıkmıştır. Bugün sanayici yatı- nm yapmak için kredi bulamı- yor, buluyorsa da maliyeti ol- dukça yüksek. Proje toplam maliyetinin yüzde 50'si oranın- da ucuz ve selektif kredi veril- mezse ve bölgeler için getirilen kaynak kullanma ve destekleme kredisi miktan yüzde 15'ten da- ha yukanlara çıkanlmazsa, kim- seyi buraya getirmek miimkün olamayacakür. R E K L A M D U N Y A S I Yurtdışı reklam izlenimleri -Reklam Dünyası", Christmas/Noel ve yıl- başı dönemi çalışmala- rını, Londra ve Paris'te geçirdi. Sokaklarda do- laşırken out-door ilan ve afışlere, sinemalarda reklamfilmlerine,tele- vizyonda da reklam ku- şaklanna özel bir ilgi gösterdi. Ayrıca Cam- paign, Marketing Week ve Strategies dergileri derinlikli bir şekilde in- celendi. Genelizlenimler: Sinema ve TV reklam filmlerinde siyah - beyaz ön plana çıkıyor. Zaman zaman hem siyah-beyaz hem renkli seanslar var. özellikel pack-shot'lar çoğunlukla renk- li. Hem genel dekor hem de müziklerde 6O'lı yıllar revaçta. Rolling Stones, Beat- les ya da California Hotel dinlemek mümkün. Chaplin'in sessiz filmerindeki gibi ara- ya yazılı dövizler giriyor sıkça. Sözden ta- sarruf etmek için yaaya gerek duyulmuş. Ruhu şad olsun Marshall Mac Luhan- ın... Seguela'dan çok mu esinlenmişler bi- linmez, eskiye oranla yıldızlardan daha çok yararlanılmış 91 prodüksiyonlannda. Philips, Dire Straits'in Mark Knopfler'ı- nı, Peugeot da Beatrice Dalle'ı çıkartmış sahneye Bir Amerikan bilgisayar oyun- cak fırmasmın TV reklam filminde ise Isa'dan Mao"ya kadar herkes minik bil- gisayarh oyuncağı kullanıyor. Yüksek Sovyet prezidyum üyeleri bile... Çizgi film biçeminde giriyor yıldızlar ekrana ve montajla ellerine oyuncaklar verilmiş. Arük her ürün, her hizmet, süper lüks- mûş gibi tanıtılıyor. Ağır müzik, yüksek hacim ve "estetik" yakın çekimler ege- men. Sesi kapatsanız mesela 1664 bira reklamları fılmini parfüm reklamı sana- bilirsiniz. Ingiltere'de mizah, Fransa'da kadın şehveti reklamlara yine ve hâlâ esas dam- gasını vuruyor. Avrupahhğı şimdilik az söz çok müzikle sağlamaya çalışıyorlar. Ancak hem Paris'te hem de Londra- da reklamJar filmden önce aydınlık salon- da gösteriliyor. Ingıliz seyirci reklam fil- mine daha dikkatli bakıyor, Fransızlar ise yanındakiyle konuşurken alay edici bir bakış fırlatıyor ekrana. "Overdose" reklam, olası tüketiciyi reklamdan uzaklaştırmışa benziyor. Dik- kat çekmek için her şey. mübah. Bira, parfüm, Noel hediyesi reklamla- n arasında, Çin'de göhüÜü doktorluk yapmış olan Norman Bethune çıktı sah- neye. Onu da mı reklam yıldızı yapmış- lar diye kaygılanıyor insan. Neyse ki Dr. Bethune'ün hayatını konu alan bir filmin reklamıymış. 1992'de dahafazla ve daha nitelikli mec- ra, reklam veren ve reklam dilekleriyle... T E K N O L O J I V I T R I N 1 Astronot giysilerinde yenilik Astronotlar için giysiler üreten bir fir- ma bu özel giysüerin başlıklanna küçük bir video sistemi ve verileri gösteren bir ünite ekledi. Başhklara yerleştirilen bu küçük üniteler, astronotların yaşamsal önemi olan verileri ekranda anında gör- melerini ve aynı zamanda da diğer işlem- leri yerine getirmelerine olanak sağlıyor. Aynca giysi üzerinde bulunan devreler bazı makinalara doğrudan bağlanarak bu yeni uzay giysisini âdeta tek kişilik bir pi- lot kabinine çeviriyor. Giysinin başlık kıs- mındaki camlar ise astronotların dışarı- yı tamamen pürüzsuz ve net bir şekilde görmelerine olanak sağlayacak şekilde düz olarak dizayn edilmiş. Bitkizararlılanna karşı.. Her yıl tonlarca tanm ürününe zarar veren zararlı böceklerle savaşmanın en yaygın yolu tanm ilaçlan. Ancak bütün dünyada kullanılan bu yöntemin pek çok sakıncası var. Bunların en önemlilerin- den biri de böceklerin bu ilaçlara karşı çok kısa bir zamanda direnç kazanma- lan. Bunu göz önüne alan genetik mü- hendisleri tanmda gerçek bir devrim yap- mak için tanm üriinlerine zarar veren bö- ceklere ve çeşitli hastalıklara karşı kendi kendini koruyabilen ve bu zararhlarla sa- vaşabilen bitkiler üretmeye çalışıyorlar. Amerika'da bir grup bilim adamı özel- likle patates, tütün, soya fasulyesi gibi ürünlere zarar veren küçük kurtçuklara karşı bir yöntem geliştiriyorlar. Araştır- macılara göre bu kurtçuklar zarar verdik- leri bitkinin köküne girdikleri zaman bu bitkide birtakım genetik degişikliklere ne- den oluyorlar. Bazı bitki kökleri fazla- sıyla genişleyerek bu kurtçuklara besin ortamı hazırhyorlar. Kuzey Carolina Universitesi'nden iki uzmanın bu besin ortamını yok etmek üzere geliştirdiği bir yöntem var. Hücre öldürücü gen taşıyan genetik paket, yalnızca kurtcuklann bit- kiye girdikleri zaman harekete geçecek şekilde bitkiye aşılanıyor. Büyüme hüc- releri öldüğü zaman kurtçuklar da açlık- tan ölüyorlar. Bu yöntemle bitki virüs- leri ve mantarlar gibi pek çok bitki za- rarlısının da yok edileceği söyleniyor. Ford firmasının iiretmeyi diişündüğü Escort tipi kamyonel Pille çalışan kamyonet Ford firması 1993 yıhna kadar yakla- şık 10 kadar bir çeşit pille çahşan ve elek- trik devreleriyle donatıhnış kamyoneti pi- yasaya çıkarmayı planlıyor. Şu anda test edilme aşamasında olan kamyonetler Amerika ve Avrupa'da satışa sunulacak. Yeni geliştirilmeye çalışılan bu yeni araç- lar, özellikle servis sektöründe hizmet ve- ren firmalar için düşünülmüş. Ford'un yi- ne kendi ürettiği Escort tipi kamyonetle- rini model alarak hazırladığı bu yeni kamyonetler sodyum sülfür pilleriyle ça- hşıyor ve 100 mile kadar yeniden doldu- nılması gerekmiyor. 14 saniyede saatte 50 mil hıza çıkabilen bu pilli kamyonetlerin şarj süresi ise 6 saat. Pedometreli walkman Sanyo'nun yeni walkman'i yürüyüş, hızlı yürüyüş ve koşu hızını da ölçebiliyor. Sanyo, SPT 1000 Sportable admı ver- diği değişik bir walkman üretti. Sağhklı yaşam meraklılan için düşünülmüş olan | bu yeni vvalkmanlara AM-FM kasetçalar- dan aynca yürüyüş, hızlı yürüyüş ve ko- şu hızını ölçen pedometreli bir birim da- ha eklenmiş. lstenen verileri gösterecek küçuk bir paneli de bulunan vvalkman- lara yapacağımız yüruyüşün ya da koşu- nun yaklaşık hızını ve hedeflediğiniz uzakhğı venyorsunuz. Koşunuz ya da yü- ru>aışünuz bıttığinde de walkmanin üze- rinde yer alan panelde adım sayınızı, ger- çek hızınızı ve ne kadar uzaklık katetti- ğinızi görebiliyorsunuz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear