Catalog

13 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/5 SENEGAEDENYümaz'a karşı Özdemir'in başlattığı hamkete Nad Ekşi'den sonru hnnen Aykut da katüdı ANÂPta isyancılar çoğalıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Mesut Yıhnaz'ın kendisi ve yakın çevresine yönelik eleş- tirüere "sessiz kalması" ve diyalog arayışına gir- memesi, ANAP'ı kaynama noktasına getirdi. ANAP kunıcusu ve lstanbul Milletvekili tbra- him Özdemir'in başlattığı Yümaz'a yönelik eleş- tiriler, lstanbul Milletvekili Nad Ekşi ve eski Ba- kan tmren Aykut'un da kanlımıyla genişledi. Es- ki Bakan Aykut'un ANAP'tan istifa edebilece- ğini açıklaması, bazı ANAP milletvekillerini, "genei başkan degisikligi" ya da "ANAP dısm- da başka oluşam" arayışına itti. tbrahim özdemir ile Imren Aykut'un kulisle- re yansıyan Genel Başkan Mesut Yılmaz'a yö- nelik eleştirilerinin yaklaşık 30 ANAP milletve- kili tarafından da paylaşıldığı, ancak şimdilik bu eleştirilerin "yiiksck sesle" dile getirilmeme ka- rarı alındığı öğrenildi. Yılmaz'ın kulislere yansıyan eleştirilere kar- şın sessiz kalması ve tepkileri yatıştırmak için hiç- bir girişimde bulunmaması da "bardagı taşıran" damla oldu. Yılmaz'ın gruptaki tepkileri yatış- tırmak ve grup içinde diyalog başlatmak ama- ayla düzenlediği yemekli toplantı da istenen so- YILMAZ'A YÖNELİK ELEŞTİRİLER 1 • Parti içindeki kırgınlıkları gidermesi gerekirken yeni küskünler yaratıyor. 2- Milletvekilleri genel başkanla görüşemiyor. Zamanın büyük bölümünü evinde geçiriyor. Ne zaman aransa "beyefendi istirahatte" denildiği için adı "beyefendi istirahatte" kaldı. 3- ANAP içinde kavgacı ve tasfiyeci bir görüntü veriyor. 5- Yakın çevresi Yılmaz'ı yanlış yönlendiriyor. ANAP'ın Genel Başkanı adeta Cavit Kavak oldu. nucu vermedi. Seçim sonrası Mesut Yılmaz'ı destekleme ka- ran alan muhafazakâr eğilim, şimdilik "sessiz" kalmakla birlikte Imren Aykut ve tbrahim öz- demir'in eleştirilerini paylaşıyor. Eski Başbakan Yıldırım Akbulnt'un Yılmaz'ı açıkça "beceriksizlikle" suçlamasına karşılık kongre- de Akbulut'u destekleyen ANAP'hlar, Yıhnaz'a "öç ay avans" verilmesini kararlaştırdılar. ANAP'ın muhafazakâr ve milliyetçi eğilimi ara- smda yer alan bu milletvekilleri, Hflsnii Dogan'- ın ikinci adamlığına getirilmesi nedeniyle önü- müzdeki günlerde yapılacak teşkilat düzenleme- leri. parti politikasına ilişkin düşünülen değişik- likler ve grubun iktidar karşısında etkin muha- lefet yapıp yapmayacağına göre tavır alacaklar. Mesut Yılmaz'a yönelik eleştiriler şunlar: "— Mesut Yümaz, ANAT Genel Baskanugr- nı taşıyamıyor. Eski ve yeni milletvekilleri fle sü- rekü diyalog içinde olması, parti içindeki kırgın- lıklan gidermesi gerekirken yeni küskünler ya- ratıyor. — Milletvekilleri genel başkanla görüşemiyor- lar. Yümaz zamannun büyük bir bölümünü evin- de geçiriyor. Ne zaman arasak 'Beyefendi istirahatte' yanıtuu alıyoruz. Bu nedenle Yıl- maz'ın adı 'Beyefendi istirahatte' kaldı. Oysa sa- babtan genel merkeze gelip milletvekilleriyle, parti kunıcubınyla, teşkilatlarla, eski milletve- killeri ve bakanlarla görüşmesi, onlann istekle- rini ve görüşlerini dinlemesi gereldr. — Mesut Yılmaz ANAP'ta tasfiyeci ve kav- gacı bir görüntü yeriyor. Hiç geregi yokken Cumbnrbaşkanı Özal ile çatışmaya girerken kongrede kendisine destek olan milletvekilleri- ni de hızla yanından uzaklaştınyor. Yakın çev- resinde sadece Mustafa Kalemli, Cavit Kavak ve Şadan Tuzcu kaldı. — Gene) başkanuk mücadelesi verilen kong- rede kendisine destek olan BiUent Akarcalı, Mü- kerrem Taşcıoğlu, Mehmet Akdemir, Fahrettin Kurt, Ekrem Pakdemirli, Mustafa Tasar ve Sem- ra Özal artık unutuldu. — Baa demeç ve açıklamalan ile adeta, 'Parti küçük olsun, benim olsun' mesajı veriyor. — ANAP gnıbu henüz rauhalefette olmayı özümsemiş degil. Ana muhalefet partisi olma- ya yönelik hiçbir plan yapümıyor. — Parti yönetimiyle Meclis gnıbunun ve teş- kilatlann baglan giderek zayıflıyor. Genel baş- kan olarak Yümaz, bu baglan güçlendirmek için hiçbir girişimde bulunmuyor." İL BAŞKANLARI ANKARA'YA ÇAĞRILDI SHP örgütü kurultay turlarındaİnönü, il başkanlarmı Ankara'ya çağırdı. Genel merkez yöneticileri örgüt gezilerine çıkıyor. Baykal da başkentte toplantılar yapacak. FARUK BtLDİRİCt Ankara — SHP Genel Mer- kezi yönetiminin yenilenmesin- den sonra gözler, 25-26 ocakta yapılacak kurultaya çevrildi.' SHP'nin yeni genel merkez yo- netimi kurultay hazırhklarına hız verdi ve il başkanlarmı Ge- nel Başkan ve Başbakan Yar- dımcısı Erdal İnönü ile görüş- mek üzere Ankara'ya çağırdı. Yenilikçiler de başta Ankara ve lstanbul olmak üzere "örgüt gezüerine" başlama karan aldı- lar. Deniz Baykal ise kurultay için Ankara'ya gelen örgüt tem- silcüeri ile görüşmeler yapıyor. Yönetimin yenilenmesi SHP'de genel merkeze canhlık kazandırdı. Yeni Genel Sekre- ter Cevdet Selvi ve yardımcıla- n, kurultay ile ilgili hazırlıkla- ra başlarken bir yandan da ara yerel seçimlerle ilgili çalışmalan sürdürüyorlar. DEMİREL'E ÖZEL UÇAK TARTIŞMASI Nirvana yatından farkı ne? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Devlet Bakanı Cavit Çaglar'ın, kendisine ait uçakla seçim gezilerine çıkan Başbakan Süleyman Demirel'e bir uçak daha al- ması, bazı DYP milletvekil- lerinin tepki göstermesine neden oldu. Bazı milletvekil- lerinin de Demirel'in Çağ- lar'ın uçağını kullanmasmın sakıncalı olmadığını bildir- mesi üzerine, parti içinde bu konuda görüş aynlığı çıktı. Çağlar'ın Demirel'e »çak al- masına karşı çıkan milletve- killeri, bunun Cumhurbaş- kanı Turgut Özal'm bir işa- damına ait Nirvana adlı yat- la tatile çıkmasından farkı olmadığını savundular. Nevşehir Milletvekili Esat Kıratlıoğln, DYP'nin seçim döneminde birtakım ola- naksızlıklar içinde olduğunu ve Demirel'in bu dönemde Çağlar'ın uçağını kullanma- smın sakıncalı olmadığını belirtti. Seçim döneminde iktidar partisinin akıl alma- yacak büyüklükte olanak- larla karşdarında yer aldığı-' na dikkat çeken Kıratlıoğlu, şöyle konuştu: "Biz devletten beş milyar Kra ahrken ANAP 30 milyar Kra abyordtl.y içinde, bir degerli arkadaşı- mızın ucak gibi imkânlaruu knllanmanın o günku şart- larda degeriendirilmesi de Sayın Baybakanımız tarafın- dan yapüacaknr. Bu, kamu- oyn tarafından da degerlen- dirilecekür." Aksaray Milletvekili Mahmut Öztürk ise Demi- rel'in Çağlar'ın özel uçağma bineceğini sanmadığını söy- ledi. Öztürk şöyle dedi: "Zannetmiyorum ki dev- letin uçagt varken Sayın Bas- bakammız, kim tahsis eder- se etsin özel sektörün uçagı- na binmez. Çünkü devlet kavramına en çok deger ve- re« insan Sayın Süleyman Demirel'dir. 'Çağlar Demi- rel'e oçak aldı' beyanatlan, aafa okoasa büe Uderimize ve partimizc zarar verir." Selvi, öncelikle genel seçim sonuçlarıyla ilgili araştırmala- nn değerlendirileceğini söyledi. Selvi, çalışmaları Cumhuriyet Muhabirine şöyle sıraladı: • Parti içi iletişimi sağlaya- cak, içe dönük bir yayin orga- nı çıkaracağız. • Kurultay hazuiıklannı sür- düriiyoruz. İl başkanlanyla top- j lantılar yapılacak. • tl gezileri başlayacak. Ge- nel Başkanınuz da bazı illere gi- decek. Erdal İnonü'nün kurultay konusunda oldukça kararlı ol- duğu, il başkanlannın önümuz- deki haftadan itibaren Anka- ra'da başlayacak olan toplantı- lan ile kurultay dengelerinin değiştirilmesinin hedeflendiği belirtiliyor. İl başkanlarından sonra delegelerle de mümkün olduğu kadar görüşeceği belir- tilen İnonü'nün Bakanlar Ku- rulu'ndan sonra bürokrasideki yapılanmada da parti içi muha- lefete yer vermemesi, devlet ola- naklannı da kurultayı kazan- mak için kullanacağı yorumla- rma yol açıyor. İnonü'nün bazı illere yapaca- ğı gezinin dışında, Genel Mer- kez yöneticilerinin örgüt gezile- ri yapacakları kaydediliyor. Deniz Baykal'ın bu kunıltay- da genel başkanüğa aday olma- yacağı söylentileri, bu İcanatta doğrulanmıyor. Baykal, bakan- ları kutlamak için Ankara'ya gelen örgüt temsilcileri ile gö- rüşmeler yapıyor. Baykal'ın bir iki gün içerisinde çeşitli illerden gelecek, kendisini destekleyen partililerle Ankara'da bir top- lantı yapması bekleniyor. Bu arada önceki gün ara ye- rel seçimlerin ertelenmesine iliş- kin yasa önerisine Deniz Bay- kal'ın da aralannda bulunduğu bir grubun çekimser oy kullan- ması, parti içinde yeni değerlen- dirmelere yol açtı. Mümtaz Soysal, Algan Hacaloğlu, Ali Dinçer, Adnan Keskin ile bir- likte çekimser oy veren Uluç Gürkan, Cumhuriyet'e, "153 kişiyle çogunluk sağlandı. Ya- ni çogunluğo çekimser oy ver- memize rağmen biz sağladık. Mümtaz Hoca'nm soytedi|i ge- rekçelerden birine, yani YSK ta- rafından takvimi belirlenen se- çimlerin ertetenmemesi gerek- rigi göriişüne katıbyoram" di- ye konuştu. Gürkan, Hacaloğ- lu ve Soysal ile genel kurulda yan yana oturduklannı anımsa- tarak, "Bazı konularda benzer- ligimiz var, ama ortaklıgımız yok" dedi. BABA ŞAPKASI - Demirel, programına"Hoşgeldiniz babamız" diye başlayan ve kendisinden şapkasını isteyen Nurdan To- run şarkılannı tamamlayınca sahneye çıktı. Torun'a "vefa borcn olduğunu" söyleyen Demirel şapkasını sanatçıya verdi. (AA) DYP'nin düzenlediği geceye İnönü ve SHP'U bakanlar katdmadı SHP'siz iktidar balosuGÜNSELt ÖNAL ANKARA — Başbakan Süleyman De- mirel, partisinin Çankaya llçe ÖrgutüL nün önceki gece Sheraton Otel'de verdi- ği "İktidar Balosu"nda doyasıya eğlen- di. DYP, Başbakan Yardımcısı Erdal tnö- nü ve SHP'İi bakanlar çağrılı oldukları halde baloya gelmeyince iktidan tek ba- şına kutladı. Tanesi 500 bin liradan satı- lan balo biletleri kapışıldı. 600 biletin sa- tıldığı, ancak 700 kişinin katıldığı iktidar balosuna geç kalanlar, o salonun dışın- da hazırlanan masalara oturdular. Şovmen Erkan Yolaç, şov ikilisi Meh- met Ali Erbil-Çiğdem Tunç, THM sanat- çısı Kâmil Sönmez, ve TSM sanatçısı Nurdan Torun'un katıldığı iktidar balo- sunda en büyük alkışı "Oy Oy Eminem" adlı türküye katılan Demirel aldı. Bazı DYP'lilerin esprilerini "müstehcen" bul- duklan Erbil-Tunç ikilisi kendilerini ilgiy- le dinleyen Demirel'e, "Gorbaçov bile Başbakammızın yanında gerici kaldı. Pe- restroyka demode oldu" dediler. Demi- rel, "Yedi Kocalı Hürmüz" şarkısına baş- larken "Rahmetli Devlet Bakanımız Im- ren Aykut için söylüyonız" diyen ikiliye güldü. SHP'nin katılmadığı iktidar balosun- da konukları kapıda karşılayan ilçe ör- gütü görevlilerinin yakalannda kırmızı karanfıller açtı. tlçe örgütünün yaptu-dı- ğı küçük pirinç atlar, üzerlerindeki kır- mızı kurdeleye takılı nazar boncuklany- la "bağış karşılıgı" satışa sunuldu. Reyo- nun başındakı görevliler, atlan atmaya ni- yetli olanlara "maliyetin 50 bin lira" ol- duğunu söyleyince bağışlar 100, 200 ve 250 bin lira oldu. İktidar balosuna eşi Nazmiye Demirel ile saat 21.00'de katılan Demirel, devlet bakanı Cavit Çağlar ile geldi. Demirel'i kapıda genel başkan yardımçıları ile ba- kanlardan Köksal Toptan, Ömer Banıt- çuve Yaşar Topçu karşıladı. Kapıya gelen çok sayıda partüi ve eşleri, Demirel ile eşi- nin elini öpebilmek için birbirleriyle ya- nşılar. Bu yanş salonda da sürdü. Demi- rel balo salonuna girerken "Büyük lider, genel başkanınuz, başbakanımız" diye anons edildi. tktidar balosunda sahneye ilk çıkan şovmen Erkan Yolaç oldu. Yolaç, öbür dünyaya gittiğinde günahı ve sevabı eşit olan adama seçim yapması için cennetin ve cehennemin gösterildiğine ilişkin fık- rayı anlatırken cennetin DYP koktuğunu söyledi. Daha sonra sahneye gelen Kâmil Sön- mez, Demirel'e yaklaştıktan sonra kendi- sini Başbakan'la görüntülemek için bek- leyen fotomuhabirlerine dönerek "Bura- ya kadar geliyonım. O tarafa gitmiyo- rnm. Patlıyorsunuz. Şöbret olmak için o tarafa gidecegim. Ama zarnanı var, de- gil mi Başbakanım?" dedi. Demirel'i kapıda karşılaşan Devlet Ba- kanı ömer Barutçu, balonun ilgi çeken isimlerinden biri oldu. Barutçu, "kumar borcu tartışması haberi" yüzünden tar- tıştığı TBMM Başkanı Hüsamettin Cin- doruk için "Baba oğul arasında da kavga oluyor. Artık her şey bitti" dedi. TBMM Başkanı Cindoruk başkanlığında oluşacak komisyonda tümpartiler olacak Ifeni yılda yeni anayasa hazırlığı1992, yeni anayasa tartışmaları ile gelecek. Anayasanm 'demokratik' olabilmesi için hem Mecbs'teki tüm partilerden hem de çeşitli kesimlerden görüş alınacak. CANAN GEDtK ANKARA — DYP-SHP hükü- meti, yeni yılda anayasa değişikli- ğini hedef olarak önüne koydu. TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, hükü- metin bu hedefini gerçekleştir- mek amacıyla harekete geçti. Meclis içtüzük çalışmaları ta- mamlandıktan sonra TBMM Başkanı Cindoruk başkanlığın- da Meclis'teki tüm partilerin temsilcilerinden oluşturulan bir komisyon kurulacak. Kamu ni- teliğindeki meslek kunıluşları, dernek ve sendika temsilcileri ile hukukçulann da katılacağı ko- misyon, yeni bir anayasa hazır- layacak. TBMM Başkanı Cindoruk'- un bu hedef doğrultusunda Baş- bakan Süleyman Demirel ile gö- riiştüğü öğrenildi. Cindoruk, Başbakan Demirel'e yeni ana- yasa çalışmalannın 15 Ocak 1992'den sonra başlayabileceği- ni bildirdi. Yeni anayasa tasla- gının demokratik, laik ve insan haklarına saygılı hukuk devleti prensiplerine dayandırılacağı, kişi temel hak ve özgürlükleri- nin önündeki engellerin kaldm- lacağı, yasalarla düzenlenebile- cek konulann anayasa metni dı- şına çıkarılacağı öğrenildi. Ye- ni anayasa ile ayrıca Cumhur- başkanı'mn görev ve yetkileri, anayasal kuruluşlann oluşturul- masıyla görev ve yetkileri, sıkı- yönetim ve olağanustü hal yeni- den düzenlenecek. 1982 Anaya- sası'nın geçici maddeleri ile ek maddeleri yeniden gözden geçi- rilecek. 12 Eylül dönemi yöne- ticilerinin sorgulanmalan önün- de engel oluşturan anayasanm geçici 15. maddesi ise kaldınla- cak. Anayasada aynca siyasi par- tiler, seçme ve seçilme yaşı, se- çilme koşulları yeniden gözden geçirilerek demokratikleştirile- cek. Cindoruk'un "Darbelere açık kapı bırakıyor" biçiminde yonımladığı 1982 Anayasası'nın önsözü de çıkanlacak ve yeni bir önsöz yazılacak. TBMM İçtüzük çahşmaları- nın en geç ocak ayı başında ta- mamlanabileceği belirtiliyor. Bu durumda anayasa taslağı çalış- malarına en geç 15 ocakta baş- lanabilecek. DYP Grup Başkanvekili Gü- neş Müftüoğlu, Meclis günde- minde geçen yasama dönemin- den kalan yasa önerileri ile KHK'lerin incelemeye alındığı- nı, ancak iktidann hedeflediği bazı yasa değişiklikleri için ana- yasa engelinin bulunduğunu söyledi. Müftütüoglu,"Her yasa çalış- masında önümüze anayasa en- geli çıkıyor. Bu nedenle yasa ça- lışmalarıyla toplumun önünü açan yeni bir anayasa çalışma- larını birlikte yürülecegiz" de- di. Müftüoğlu, geçmiş yasama döneminde DYP tarafından ve- rilen tüm yasa önerileri ve gün- demde bulunan KHK'ler için il- gili bakanlar ve Başbakan'dan görüş istendiğıni, bunlardan acil olarak çıkanlması gerekenlerin gündeme ahnacağım söyledi. TBMM'de 18. yasama döne- minden kalan DYP milletvekil- lerinin verdiği 77 yasa önerisi bulunuyor. Ayrıca, yasalaşma- yan 297 KHK de yer alıyor. DYP'den en fazla yasa deği- şikliği isteminin YÖK ile ilgili olarak verildiği belirlendi. YÖK konusunun anayasa değişikliği çerçevesinde değerlendirileceği bildirildi. AHMET TAN Verirsen Elinle... DAKAR — Afrika'da güneş dışında çok şey kıt. Ama en kıt olan da yiyecek. Batılıların, Afrikalılann adlannı yamyam diye çıkarmalan bu yüzden. Senegalli aşçı yamağı, fokurdayan kazanın başında, bir AJ- man turisti pişiriyor. Ama arada bir kepçeyi kaldınp Almanın kafasına küt... Aşçıbaşı uzaktan bağırıyor: "Oğlum, yazık günah. Zaten haşlıyoruz. Ne istiyorsun ga- ripten?" Aşçı yamağı kepçeyi bir daha indirirken yanıtlıyor: "Usta, ne yapayım, herif patatesleri yiyor." Aslında Batı patatesleri degil, yıllar yılı Afrika'yı yerniş. Sonra da hedef şaşırtmak için, "yamyam" diye Afrikalıla- nn adını çıkartmış. Oysa koca krtayı fosfatından ananasına, kauçuğundan al- tın madenine, "ham ham eden" Batı'nın kendisi. Kara Afrika'nın sosyalizme veya Doğu'ya yönelme çabası bu yüzden. Örnegin, 200 yıla yakın süre Fransız sömürgesi olan Se- negal'de sosyalizm 1963 yılından beri iktidarda. Kuzeyden esen degişim rüzgâriarı, Senegal sıcağına ye- terince etkili olmuş degil. En önemli etki, geçen yıl sosyalist iktidann 16 muhalefet partisini (Evet, 16 muhalefet partisi. Beterin beteri var) hü- kümete davet edip bir tür koalisyona razı olmasında... Senegal'in sosyalist Cumhurbaşkanı Abdou Diouf ile ön- ceki gün görüşen Özal, Afrika usulü bu koalisyon modeli üze- rinde ne düşündüğünü açıklamadı. Ya Senegal'in iç işleri- ne karışmış görünmemek için ya da yanındaki SHP'li Bakan Çetin'i tedirgin etmemek için. Oysa, Cumhurbaşkanı Diouf, iktidardaki sosyalist partinin genel sekreterliğini de 1981 yılından beri devlet başkanlığı ile birlikte yürüttüğü için, Özal'ın "maddi-manevi parti liderliği" tezine de çok uygun bir örnekti. Türkiye'nın, Senegal ile ilişkilerini geliştiımesi gerekir mi? Komşuyu da dikkate alarak tavır belirlemek, diplomaside- ki ilkelerden biri. İran'ın zirveye 300 kışılık bir heyetle katıl- masından ders çıkar- malı mı? Ya da Sene- gal'deki yabançı yatı- rımlar için de İran'ın Fransa ve Almanya 1 dan sonraki sırayı ele geçirmiş olmasından? Senegal'in nüfusu 75 mityon. Kişi başına milli gelir 750 dolar. Dış ticaret hacmi 2 milyar doların altında, bu ticaret içinde Türk- iye'nin payı ancak 1.5 milyon dolar. Dış borcu ise 4 milyar doların biraz üstünde. Borç yükü yönünden Türklerden kötü değiller. Ayrıca yoksulluk, birçok Afrika ülkesine göre çok yoğun de- ğii İslam Örgütü'nün dört gün süren devlet başkanlan zirvesi iyi geçmedi. Ama yapılacak pek bir şey yok. Çünkü Dakarlı dilenciler, kent dışında sürgündeler. Tek yol, yine her ülkenin döndüğünde kendi dilencilerini sevindirmesinde... Ama büyükeldliğimizin, havaalanında elimize tutuşturdu- ğu "Senegal için pratik öğütler" notu şaşırtıcı: "Ayakkabılarınıza saldırı olursa onlardan vazgeçin, cüzda- nınıza sahip olun." Senegal'de pabuç pahalı değil, ama insanların çoğu aç. Sokaklarda bir deri bir kemik elieriyle üstünüze arılar gibi üşüşen çocuklar var. Bunlardan kurtulmak için bazılannı in- citmek zorunda kalıyorsunuz, içiniz parçalanıyor. Bir de profesyonel dilenciler var. Bunlar toplumun vazgeçilmez bir kurumu haline gelmiş- ler. İslam zirvesi nedeniyle devlet Dakar sokaklarını dilenci- lerden arındırmış. Benzer bir uygulamaya daha önce de, ama biraz adalet- siz biçimde başvurulmuş. Dilenciler toplanıp kentin 20 kilometre uzağında bir vadi- ye bırakılmışlar. Çevreye de nöbetçiler dikilmiş. Ancak Dakar'daki esnaf, bu durumdan çok şikâyetçi olmuş. Çünkü yerel İslami inanışa göre işi iyi gitmeyen esnaf o gün en az 3 dilenciye sadaka vermek zorunda. İşi iyi gitmeyen, ama ortalıkta dilenci de bulamayanlar, taksi tutup dilenci vadisine gitmek zorunda kalmış. Ancak dilenciler, vadide grev karan aldıklan için ayakları- na getirilip bırakılan sadakaları verenlerin üstlerine atmaya başlamışlar. Grev, bir süre devam etmiş. Sadaka veremediği için işleri- ni bir türlü iyileştiremeyen esnaf, hem vadiye gidip gelmek- ten hem de sadaka verememekten bıkıp belediyeye baskı yapıp dilencilerin yeniden kente gelmesini sağlamış. İslam Örgütü'nün dört gün süren devlet başkanları zirve- si iyi geçmedi. Ama yapılacak pek bir şey yok. Çünkü Dakarlı dilenciler, kent dışında sürgündeler. Tek yol, yine her ülkenin döndüğünde kendi dilencilerini sevindirmesinde... 'Şartlı tahliye' yürürlüğe girdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Terörle Mücadele Yasası'nın şartlı salıverilmeyi düzenleyen geçici 4. maddesinin (B) fıkrasındaki uyuşturucu ve ırza geçme suçlarına ilişkin zorlaştıncı hükümleri iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karan yürürlüğe girdi. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan Anayasa Mahkemesi karanna göre Türk Ceza Yasası'nın 403. maddesinde sayılan "Uyuşturucu madde satışa çıkarmak, bu amaçla taşımak" ve benzeri suçlardan hüküm giyenler, cezalannın üçte biri yerine, beşte birini cezaevinde geçirmişlerse şartla salıverilecekler. Demirel'den Kırca'ya destek • ANKARA (UBA) — Başbakan Süleyman Demirel, tiyatro sanatçısı Levent Kırca'ya fırtınadan özel tiyatrosu hasar gördüğü için yardım edecek. Başbakan Demirel, tiyatro sanatçısı Kırca'yı kabul etti. Görüşmeden sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kırca, Istanbul'daki fırtına nedeniyle Yenikapı'da kurulu, 2 bin kişilik çadır tiyatrosunun büyük hasar gördüğünü belirterek "Çadır tiyatronun üzerine kar yağınca çöktü. Tiyatronun ttulunduğu yer Milli Emlak Müdürlüğü'ne ait. Bu çadın oluşturmak için 1-1.5 milyar lira masraf etmiştik. Bu yerde ne kadar kalabileceğimizin netleşmesi için ne kadar masraf yapabiliriz diye Başbakanla görüşmeye geldim" dedi. Türkeş ve 16 arkadaşmdan önerge ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — MÇP'nin eski genel baş- kanı, bağımsız Yozgat Milletvekili Alparslan Türkeş ve 16 ar- kadaşı, Türkiye*nin SSCB'deki Türk cumhuriyetleri ve muh- tar bölgeleriyle ilişkileri konusunda TBMM'de genel görüşme açılması için dün bir önerge verdiler. Başbakan Yardımcısı Er- dal İnönü, hükümetin genel görüşme isteğini olumlu karşıla- dığını söyledi. Dini ofise işgal • tSTANBUL (AA) — Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Tahsin Salihoğlu, dün Batı Trakya Türk toplumunun dini hizmetlerini üstlenen ve vaaz ve irşad heyetinin çalışmalarını yürüttüğü ofisin, Yunan devleti tarafından işgal edildiğini bildirdi. Salihoğlu, "Yunan devletinin bu antidemokratik tutumu karşısında Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği'nin vereceği karşılık ve mücadelenin neticesinden, kesinlikle Yunan devleti sorumlu olacaktır" dedi.