18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 KASIM 1991 HABERLERIN DEVAMI CUMHURİYET/19 SHFde TUYAPTA BUGUN TÜYAP Kitap Fuan'nı Beledhe Başkanı Nurettin Sozen açü. Okıır kitapla buluştu villa (Baftarafi ]. Sayfada) lefette miyiz, belli olsun. Aslın- <U bo tarihi, bn belli olduktan sonra açıklamak dataa iyi olur- dn. Ama görüyonım Id baa çev- relerde tereddütler var. Onun İÇİD 25-26 ocakta olağanüstü kurultayı yapahm ve soauca var- dıratam. Ama önce seçim sonuç- lanm değerlendirelim; partinin nasü bir gelişmeye doğru gide- cefi, değisik düşünceleri de, fı- kirleri de göz önüne alarak or- taya koyalım." Inönü, olağanüstu kurultaya gidilirken partililere "bir dileği, uyarısı ve öğüdü" olduğunu da anlatarak sözlerini özetle şöyle sürdürdü: "Önttmüzde iki iiç aylık bir zaman var. Bu siirede örgütler- de yanş havasına girilmesine karsryım. Kendi içinde çekisen bir örgüt görünümii vermekten kurralmalıyız, kaçınmalıyız. KMHB iç cekismekrini devam et- tiren bir örgüt görünümü ver- meyelim. Buna kesin olarak kimse ginnesin. Benim, partili- lerden beklediğim budur. Beni eiestiren ya da eleştinneyen, ba- na karsı çıkan ya da cıkmayan bâtttn arkadaşlanma sesleniyo- rmm. Mesek, Erdal Inönii kal- an mı gitsin mi ya da onun ye- rine baskası gelsin meselesi de- ğildir. Bunu kişisel mesele ol- maktan çıkaralım. Mesele, SHP'ye oy veren mflyonlarca in- sanm ya da oy verecekken ver- memiş milyonJann meselesidir." Inönü, bir gazetecinin, "Bu knraltayda da genel başkan ada- yı oldugunuzu şimdiden açıkla- yabüiyor mnsunuz" sorusuna, "Bunlan söylemeye vakit var. Önümüzdeki günlerde bunlan degerfcndirecegiz" yanıtını ver- di. 10 bin tarihi (Baftarafi 1. Sayfada) ziynet eşyasıaın sahteleri ile de- giştirUdigi müfettjş raporlaruıca betirleamiş ve olay gerek idari ve gerek adli makamlara intikal et- miş, dört görevli müzeden uzaklaştınlmıştır" dedi. Görevlendirilen yeni personel tarafından envanter sayımının <<ağlıklı yapılabilmesi için mtlze- nin yılbaşından haziran ayına kadar kapatıldığını anımsatan Işık, "Sayım sürüyor. Aynca miizeııİD sergileme tekniği açı- sından da bazı çalışmalar yapı- lıyor. Sayım sonucu henüz tam olarak alınmıs degildir. Sayımı biten eseıierin yeni personel ta- rafından devir ve teslim işleri yapümakudır" dedi. Işık, Adana Ağır Ceza Mah- kemesi'nin alacağı karar çerçe- vesinde olaya adı karışanlar hakkında işlem yapılacağını da sözlerine ekledi. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL (Baftantfi 2. Sayfada) miydi? Bu kez de bakanlıkların paylaşılmasında en akıl almaz çekişmeler başlamayacak mıy- dı? Artık kimsenin sabn, direnci kalmadı. Herkes "yeter artık" demeye başladı. SHP içindeki — — ^ , r ^ ^ ^ r w ^ r w ^ c m L r ikinci parti durmaksızın huzur- B A S K E N T T E N AHMET1AN suzluk yaratıyor. SHP'nin bir •* programı var, belirli ilkeleri var, ya bunlara uyulur, kurultayın seçtiği kişiye, kadroya güven duyulur ya da SHP'den yeni bir parti dogar, herkes kendi yolu- na gider. g ü i : TYS standı: Uhan Selçuk, Erdal Atabek, Suna Tanaltay, Erdoğan Tanaltay, Kandemir Konduk, Yümaz Odabaşı, Nevzat Çelik, Mehmet Çetin, Namık Doymuş, Aydın öztürk, Hasan Hüseyin Yalvaç, Arif Damar, Rasih Nuri 1leri. Bilgi Yayınevi standı: Muzaffer tzgü, Şerafettin Turan. Joker Yayınlan standı: Mehmet Cağçağ, Ramize Erer. Gerçek Sanat Yayınlan standı: Müştak Erenus, tbrahim Yüdız, Tacim Çiçek. Yazarlar kitaplarıru saat 14.00'ten itibaren imzalayacaklar. 'Nadir Nadl'ye saygı': Konuşmacüar: tlhan Selçuk, Yaşar Kemal, Altan öymen. Saat 14.00-15.00. BasiB t«plaatısı: Sten Nadolny. Saat 11.00. Sftyleşl: 'Dü ve Anlaşma'. Prof. Dr. Şerafettin Turan. Saat 16.00-17.00. Dev-SoPa gıyabında (Baftarafi 1. Sayfada) gucnru yazarlan De, siz kitapse- verierie bir arada olmak bana heyecan veriyor" diye başlayan Sözen, daha sonra şunlan soy- ledi: "Belediye baskanlığınuz her zaman sanatın, kültürün ve ta- bii ki kitabın yanında oldu. Ki- tabın bu kadar geri plana itildi- ği, basılan kitap sayısının okur- yazarlara oranla gittikçe azal- makta olduğu ülkemizde kitap fuarlan bizi yürekten sevindiri- yor. Kitap fuarlannın vaygınlaş- ması, okuınn kitapla ve yazar- la daha sık ve «"giıkh ortamlar- da buluşabilmesi için büyükse- hir belediyesi olarak üzerimize düşen görevi yapacağımızdan kimsenin kuskusu olmanuüıdır." Konuşmasından sonra açılış "kurdelesi'nı kesen Sözen, standlan gezerek sergilenen ki- taplarla ilgilendi. Kimi kitapla- nn kendisinde olduğunu belir- ten Sözen, bu arada fuann ko- nuklanndan Vaientin Rasputin- in "Anımsa ve Yaşa" adlı roma- nıyla Nasrettin Hoca Karikatür- leri'ni ve Vartak dergisinin yeni sayısını aldı. Bu yıl on yaşına basan kitap fuan, 10 kasım pazar günü ak- şamına kadar saat 11.00-20.00 arasında gezilebilecek. Bu kez afişini Turfaan Selçuk'un hazır- ladığı fuara yabancı konuk ya- zar olarak Vaientin Raspntin, Sten Nadolny, Sven O. Berg- kvist, Blagoy Dimitrov ve Vera Feonova katıhyor. Onuncu yıhnda tstanbul Ki- tap Fuan'na katılan yayın kuru- luşlannın sayısı rekor düzeye ulaştı. 150 yayınevinin katüdığı fuarda aynca 10 yıldır sûrekli katılan Arkm Kitabevi, Comhu- riyet Matbaaolık ve Gazetecilik TAŞ, MİUİyet Yayın AŞ, Redho- use Yayınevi, Varlık Yayınlan ve Yapı Kredi Yayınlan'na 4 kasım pazartesi günü 20.30'da düzen- lenecek bir törenle birer teşek- kür plaketi verilecek. Bu yıl ana teması "Türkçe" olan fuar süresince her gün 16.00-17.00 arasında sergi ala- mndaki konferans salonunda Türk dili uzmanlan ve yaratıcı- lan Türkce üzerine konuşmalar yapacaklar. öte yandan Fazü Hüsnü Dağiarca'run "Türkçe Kabnda Yaşamak" adlı şiirinin son dizesi "Türkçem, benim ses bayragım" bu programlann ana sloganı seçildi. Fuarda bugün saat 14.00-15.00 arasında konferans salonunda düzenlenecek ilk top- lantı "Nadir Nadi'ye Saygı" top- lantısı olacak. Gazetemiz sahi- bi Bcrin Nadi'nin de katılacağı toplantıda tlhan Selçuk, Yaşar Kemal ve Altan Öymen, Nadir Nadi üzerine birer konuşma ya- pacaklar. Bilindiği gibi kısa bir süre önce yitirdiğimiz Nadir Na- di, sekseninci doğum yılı olan 1988'de tstanbul Kitap Fuan'nın ilk onur yazan seçilmişti. Fuann bu yüki onur yazan ise Melih Cevdet Anday. Anday için Alpay Kabacalı'ya özel bir anı Irftabı hazuiaüldı. Fuann altın- cı günü 8 kasım cuma saat 11.00'de konferans salonunda düzenlenecek bir törenle An- day'a onur ozanı plaketi sunu- tocak. Aynı gün 14.00-15.00 ara- sında da Alpay Kabacalı, An- dayla bir söyleşi yapacak. Aynca Cumhuriyet Kitap Ku- Inbü, fuar süresince kolübe iiye olacak okuriara "Cumhnriyet *91" adlı yülığı armağan edecek. Çoskunoğlu'nun oğlunun üzerine tapulıı HaberMerkezi—DYP'ninhe- def adamı halinegelen KarayoUa- n eski Genel Müdürü ve ANAP milletvekili adayı Atalay Çoşku- noğhı'nun Vaniköy'deki evinin oğlu Altay Çoşkunoglu'nun üze- rine kayıtlı olduğubelirlendi. Bu arada Atalay Çoşkunoglu'nun "alnım açık" dediği ve bu konu- da bir-iki güne kadar yazıh bir açıklama yapacağı öğrenildi. DYP Genel Başkanı Demirel, seçim öncesindeki konuşmala- nnda "Elimde yolsuzluk dosya- lan var" demiş ve isim vermeden bazı bürokraüan hedef göster- mişti. Çoşkunoglu'nun seçimler- den önce 15 otoyol yapımını iha- le açmadan bazı şirketJereverme- si tartışma konusu olmuştu. ANAP Erzunım 2. bölge ikin- ci sıradaaday olanvesecilemeyen Atalay Çoşkunoğhı, seçimi kay- bettikten sonra yeniden görevine dönmek istediğini bildirmişti. Vaniköy Evleri diye anılan vil- laları yapan Koray Inşaat yetkili- leri, Çoşkunoğlu'navillayı kendi- lerinin satmadıklannı bildirdiler. Yetkililer, "Arsa KavaJa Grnbn^ nundu. tnsaatlan, villa karsdıgı olarak biz yaptık. 64 villayı yan yanya bölöşrik. Atalay Bey > sa- üldıgı bdirtilen villayı biz degil, Kavala Grubu sattı. Ne bizim ne de Kavala Grnbu'nun, KarayoDa- n ile bir iş inşkisi bDjnnmamakta- dv.HicMrilıakyedekatılmadık" dediler. VELtEFENDt HİPODROMIPNDAJV FİKRETDAĞUOĞLU 1. KOŞU: F: (3) Rikardo, P: (4) Erdener, P: (2) Akosman, S: (5) Engin 2. 2. KOŞU: F: (10) Asra, P: (1) Akbatur, P: (3) Korsan, S: (9) Şua. 3.KOŞU:F:(5)Singa,P:(4) Artezyen, P: (6) Sevillana, S: (10) Şeker. 4. KOŞU: F: (6) Good Win- ner, P: (3) Y. 01 Kaptan, P: (1) Talu, S: (13) Je t'ador. 5. KOŞU: F: (9) Piyango, P: (6) Buse, P: (8) Tırpan, S: (4) Hilal 12. 6. KOŞU: F: (5) Devir, P: (2) Başkomutan, P: (8) Progay, P: (3) Best Line, P: (10) S. Dancer. 7. KOŞU: F: (3) Hats Off, P: (2) Yemeni, P: (1) Onyx Harmony, S: (7) Runner. (Baftarafi 1. Sayfada) tnönü, kundtay tarihi açıkla- ma karannı, SHP'nin yeni mfl- krvekillerinin büyük çogualu- ganaa kendisinden yana ağuiık koyması üzerine aldı. Demirel'in kuracağı ve SHP'nin de ortak olabilecegi bir koaUsyoo hikümetmin yazgısı- m, sonuçta tek tek milletvekil- leri belirieyecekti. taöaü'ye hnzafa destek verece- gİHİ acıklayan milletvekili sayı- a 451 buklu. Bu saymm daha da yükselmesi, 6Ca nlaşması bek- leniyor. Bu 6Clık hedefe HEP kökenliler dahil degü. Ama HEP kökenli milletvekilJerinin tnönü'ye ve koalisyon dkşÜMce- sine sıcak bakükton bttiniyor. Kunütay tarihini 3 ay sonra- sı için beUrleyen tnönü'nün amaa, yaluzca hesapiasmayı er- telemek degil. Kurultaya iktidar ortagı olarak gitmiş olmanın, örgüt ve delegeter üzerinde olumlu etkiler yaratması hesap- lamyor. Baykalcılar, üç ay son- rald kurultaya büyük tepki gös- terdiler. Olağanüstu kurultayın huku- ki ve siyasi amacının çarpıüldı- gını belirtiyorlar. Onlara göre genel merkez, yetkilerini kulla- nırken kötü niyet ve hile içinde. Aynca üç ay sonrald bir knrul- tay, olağanüstülük niteliğini kaybetmiş olacak. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin'le, tarib açıklandıkun sonra telefonda konuştuk. Çe- tin, olağanüstu kurultay tari- hinin "yasal çerçevede belir- lendiginr söyledi. Olaganüs- tünün, "çok ivedi" anlamma gelmediginL, tüzükte öngörü- len otafan kurultaylar dışında- U bir siirede gerçekleşen ber I»- rultayın oiaganüstü kurultay ni- teüğmde olduğunu ifade etti. Demirel, eger kapryı çalarsa, gend merkezin önündeid hedef, TBMM'deki SHP grubundan koahsyona katüma karan cıkar- mak. Daha sonra da bu karan Parti Mecüsi'nde onaylatmak. tki kurulun şu andaki yapılan bunn saglamaya uygun. Güvenoyu alnuş bir hükümet ortafı olarak kurultaya gittiğiıı- de özellikle il başkanlan ve be- lediye baskanlannın destekleri- ni alabflecegini hesaphyor. Boykal'a imza verenler arasın- da i başkanlan ile belediye baş- kanlan da var. Ama genel mer- kez, imzaalardan bazüanmn önümüzdeki yerel seçimlere ik- tidar ortağı olarak girmenin kendUeri için üstünlük olabile- cegini, "ddegekre iş ve ekmek" saglayabileceklerini düşünüp imzabınnı geri çekebUeceklerini umuyor. Baykalcılar, dünkü açıkla- mayia bir adım geriye düşmüş durumdalar. Öne geçmeleri için eUerinde iki olanak var. Birincisi, mahkemeye başvu- rup "özel kurultay" toplamala- ndır. Bu, çok riskli bir girişim. O takdirde, bir zamanlar DSP'nin düştüğü iki genel mer- kezti parti durumuna geiinebOir. tkind olanak ise imza sayısı- nı 700lere çıkarmak için siyasal mücadeleyi surdürmek. Ancak bu mücadde, SHFnin hükümet ortağı olmaayla çok sınırlı ha- le gdecek. DYP Uderi, SHP'deki geliş- meleri çok yakından izüyor. Dün aksam üzeri kendisiyle telefonda konuştuk. "Gazetecinin safı haber al- maz, haber verir" diyerek, SHP Olağanüstu Kurultayı'nı 25 ocakta yapmayı kararlaşdrdığı- nı, bu durumun herhalde ken- disini ferahlatüğını söyledik. Keyifli keyifli güldü. "Dur bakahm" dedi, "Yann gazetderi bir göreüm, konuşuruz." Bu "Dur bakalınTın bir fe- rahlama sinyali oUuğu beüiydL Ama ferahlamışlığını açıkla- mak, bem "komşunun evinin ici"yle ilgüi yorum olacaktı bem de koalisyon pazaıiığı ilkelerine uygun düsmeyecektL Demirel ferahlamıştı. Şimdi, DYP-SHP koalisyonu için en azından 25 ocağa kadar bir engel yoktu. Eğer, 25 ocak- ta SHP'de patron değişikliği olur da koalisyon bozulursa, o da DYP'nin degil, SHP'nin so- runu olurdu. Efer Baykal seçilir de SHP*yi hukümetten çekerse. ülkede hü- kümet krizi yaratnuş lider hali- ne gekcekti. 25 ocağın Baykal bakunmdan mana ve ebemmiyeti budur» (Baştarafi 1. Sayfada) lanması bir oldu bittiye getiril- di. Öncçden de bize bilgi vermeliydîniz" diye konuştular. Hâkim Talat Orhan, itirazla- ra rağmen yaklaşık 3 bin sayfa tutan karan okumaya başladı. Davanın 4 numaralı tutuklu sa- nığı Tuğrul Özbek'in müebbete çevrilen idam karan açıklandık- tan sonra sanıklar ayağa kalka- rak, giysilerinin içinde sakladık- ları "Dev-Sol" imzah büyük bir pankartı açtılar. Çeşitli slogan- lar atan sanıklar, pankartı alma- ya çalışan jandarma erleriyle de itiştiler. Mahkeme Başkanı'nın uyan- sı üzerine, yerlerine oturarak bir- kaç dakika daha duruşmayı iz- leyen sanıklar, daha sonra yeni- den ayağa kalkarak, sol elleri havada sloganlar attılar. Sanık- lar, daha sonra salondan toplu- ca çıktılar. Sanıklann avukatlan ve yakınları da olayı protesto amacıyla kendilerini izleyerek duruşma salonundan aynldılar. Hâkim Talat Orhan daha son- ra, boş salonda yaklaşık 5.5 sa- at karan okudu. Duruşmayı terk ettikten son- ra yazılı bir açıklama yapan Devrimci Sol davası avukatlan, 11 yıldır süren davanın "hukuk dışı bir şekilde bitirildigini" ile- ri sürdüler. Davanın bitirileceği- nin sanıklardan ve kendilerin- den "özenle gizlendiğini" savu- nan avukatlar, "Kamuoyu ve basından habersiz bir karar du- ruşması yapmak isteyen mahke- me heyetinin, TRTye haber ver- meyi görev bilmesi kimlere sa- dakat duyuldugunun en açık göstergesidir" dediler. Savunma makamı olarak bu hukuk dışı- hğı protesto ettiklerini belirten avukatlar şu görüşleri sa- vundular: "Biz bu davanın savunmasına başlarken, bu davada mahkeme- nin vereceği kararın hukuki ol- mayacağını, bu davada hukukun sadece ceza olarak kullanıldıgı- nı, ama bizler savunma olarak buna izin vermeyeceğimizi be- lirtmiştik. Nitekim bugün 'ka- rar', sanıksız, avukatsız bir mah- keme salonunda, iddia makamı ve heyet mrken okunuyor. Ama karann ne kadar hukuki, ne ka- dar yasal, ne kadar meşru oldu- ğunu tarih gosterecektir. Ve asü doğnı, adaletli karan tarih ve- • recektir." tdam ve müebbetler "Mevcut anaj'asal düzeni si- lahla yıkarak yerine, Marksist- Leninisl ilkeler doğrultusunda bir rejim kurmak amacıyla ya- sadışı örgüte üye olmak, çeşitli bombalama ve öldürme eylem- lerine kaülmakla" suçlanan 1243 sanıktan, idam cezasına çarptınlan 42'sirün adları şöyle: . Davanın bir numaralı sanığı ve örgüt Uderi olan cezaevi fira- risi Dursun Karataş, Hüseyin Salgın, Murat Karabulut, Tuğ- rul Ozbek, Hüseyin H.Şakir Öz- somar, Vehbi Ersan, Yaşar Ya- vuz, Hüseyin Albayrak, Mah- mut Alp, Kenan Motor, Uğur luncel, Mustafa Kadir Gül, Hü- seyin Bektas, Saieh Odabaş, tl- yas Arduç, Hasan Bektaş, Erdal Ketenci, Şemdin Şimşir, Meh- met Mustafa Dalkıran, Celal Abbas Leşanoğlu, Alisan Yal- çın, Özer Çetin Şenyurt, Şaban Taşcı, Mehmet Doğan, Mehmet Ünal, Cenap özek, Abdüllaziz Demirayak, Hacı Ramazan Işık, Selahi Kayadibi, Mehmet Koca, Orhan Avcı, Mustafa Kâmil Uzuner, Hasan Kargın, Ersin Tezcanh, Emnıllah Çetin, Meh- met Kılıç, Mursel Göleli, Aydın Açıkgöz, Namık Kemal Ciba- roğlu, Cemal Can, Ekrem Kılıç, Süleyman Özcan Bulgu. tdama çarptınlan sanıklardan Şaban Taşçı ve Hacı Ramazan Işık'ın cezaları, itiraflan nede- niyle 15'er yıla, Mahmut Alp, Şemdin Şimşir, Mehmet Koca, 16 sene 8'er aya, Hasan Bektaş samimi ikrarlan nedeniyle 20 yı- la, öteki sanıklann da askeri savcılık ve sorgu hâkimliğinde suçu kabullenmeleri hafifletici neden kabul edilerek, müebbet hapis cezasına çarptınldılar. Sanıklardan Emnıllah Çetin- in idam cezası ise hafifletici bir neden görülmeyerek aynen bıra- kıldı. 13 Eylül 1980 yıhnda ör- gütsel amaçla ve taammüden Rüstem Sargın'ı öldürdüğü ge- rekçesiyle TCK'nın 146/1'den ve- rilen idam karanna, TCK'nın 59'uncu maddesinin uygulan- masını isteyen üye hâkim Nail Ekinci'nin muhalif kaldığı ve karann oy çokluğuyla alındığı bildirildi. Duruşma hâkimi, "Şova gerek yok" diyerek, Çe- tin'in idam karanyla ilgüi olarak kalem kırmadı. Beraat ve diğer cezalar Davada 582 samk beraat etti. Örgüt üyesi olduğu saptanama- yan bazı sanıklarla ilgili, silah bulundurma iddialan hcikkında- ki dosyalaı da görevsizlik kara- nyla, asliye ceza mahkemeleri- ne gönderildi. Çatışma veya bazı bombala- ma olaylannda ölen cezaevi fi- rarisi tbrahim Erdoğan, Ferit ve Hasan Eliuygun gibi kişiler ile iddialan zamanaşımına uğrayan toplam 66 kişi hakkındaki dava- lar da düştü. 21 sanık hakkındaki davalar- da görevsizlik karan verildi. Ba- ki Altın, Saadettin GUven, Hay- dar Öztürk, Fevzi Işık, Erdinç Yeşilbağ, Şaban Şen, Abmet F. Ercüment Özdemir, Züref Kadı- oğiu, Celalettin Ali Güler ve Se- her Ertem adlı sanıklar hakkın- da da yargılandıklan çeşitli sıkı- yönetim mahkemelerinden aynı tür suçlardan, idam dahil çeşit- li mahkûmiyetlere çarptınldık- lan için aynca ceza tayinine ge- rek görülmedi. Davanın açıldığı 11 yıl içinde yakalanamayan lurgut Uçmak, Kemal Kesgin, Hamza Söyle- mez, Rasim Bayraklı ve tbrahim Şahin hakkındaki dava dosyala- rı, sorgulamalan yapılamadığı için aynlarak ağır ceza mahke- melerine gönderildi. 6 sanık hakkmda acılan dava- lar mükerrer görülerek reddedi- lirken, geriye kalan 553 sanık da 2 yıl 9 ay 10 günden 20 yıla ka- dar değişen hapis cezalarına çarptınldılar. Sanıklardan Bay- rampaşa Cezaevi'nden firar eden Dev-Sol'un üst düzey yö- neticileri Mehmet Sinan Kukul, Bedri Yağan, Arslan Şener Yıl- dınm, Arslan Tayfun Özkök 13 yıl 4'er ay, Ankara Merkez Ka- paü Cezaevi'nden firar eden tb- rahim Bingöl de 15 >ıl hapis ce- zalarına çarptırıldılar. Mahkûm olan sanıklar, ömürboyu kamu hizmetlerinden de men edildiler. Suça konu eş- yanın müsaderesine karar veren mahkeme, yakınlannı olaylarda yitiren kişilerin, tazminat talep- leriyle ilgili de hukuk mahkeme- lerine başvurabileceklerini kayıt altına aldı. Dava özeti 12 Eylül sonrasında 'Istanbul Devrimci Sol Ana Davası'yla il- gili olarak operasyonlar sonu- cunda toplam 1682 sanık zanlı- sı gözaJtından savcılığa sevk edilmiş, bunlardan 1243'ü hak- kında 15 Mart 1982 tarihinde dava açılmıştı. Dava açıldığında tutuklu bulunan 756 sanıktan 280'i hakkmda idam cezası iste- niyordu. Sorgular sonucunda ise mahkeme savcısının esas hak- kındaki mütaalasında ancak 180 kişinin idamı istenmişti. Yargı- lamalar sürerken mahkemeye verdikleri dilekçeler nedeniyle belirlenebildiği kadarıyla 21 sa- nık 260 yılı aşkın bir süre ağır hapis cezasına çarptınldı. 1982 yılında açılan davada savunma- lara ise ancak kasım 1988'de başlanabildi ve eylül 1989"da son buldu. Davadaki tutuklu sanık- lar uzun bir süre cezaevlerinde- ki baskılan ve tek tip elbise giy- me uygulamasını protesto için duruşmalara ya katılmadı ya da iç çamaşırlarıyla hazır bulundu. Bu arada Devrimci Sol liderle- rinden tututlu sanıklar Dursun Karataş, Bedri Yağan, Sinan Kutul, Arslan Tayfun Özkök, Arslan Şener Yıldırım, tbrahim Erdoğan, Cenap Özbek ve Ali Karlangaç çeşitli tarihlerde hâ- la gizemini koruyan bir yöntem- le cezaevinden firar etti. Sanıklann mesleklere göre dağıhmında, birinciliği yüzde 29 ile öğrenciler alırken, bunlan yüzde 28 ile serbest çahşanlar iz- liyor. Sıralamayı, yüzde 23 ile iş- çüer, yüzde 9 ile memurlar, yüz- de 7 ile esnaflar, yüzde 3 ile öğ- retmenler ve yüzde 1 ile de as- ker ve polisler takip ediyor. Öte yandan İstanbul'da Dev- Sol örgütüne mensup olarak çe- şitli eylemlere kanştıklan iddi- asıyla gözaltına aJınan ve dün İstanbul DGM'ye çıkartılan 10 kişiden 9'u serbest bırakıldı, l'i tutuklandı. Sanıklann, Esenley- de bir halı yıkama fabrikasından 1.5 milyar liralık hah gasp edil- mesi olayına kanştıklan ileri sü- rülüyordu. Dün aynca, sabah saatlerin- de kendisinin Devrimci Sol ör- gütüne mensup olarak tanıtan bir kişinin polise telefonla yap- tığı ihbar üzerine tstanburdakr- tüm adliyelerde bomba arama- sı yapıldı. GOZLEM UĞURMUMCU Yeni McCarticilik!.. (Baftarafi 1. Sayfada) rün adıyla özdeşleşmiştir. Paranoya, ruh hekimleri tarafından 'müzmin psikoz' ola- rak tanımlanıyor. McCarticilik, Leninist sistemi eleştiren bir düşünce akı- mı değil, 'komplo teorileri' ile her taşın altında komünist ara- yan bir ruh hastalığıdır. Bu yüzden, senator McCarthy, 1954 yılında soruşturma komisyonu başkanlığından da alınmış- tı. McCartizm, bir soğuk savaş ürûnüdür. Soğuk savaşın noktalanması ve Scvyetler Birliği'nde de komünizmin çök- mesinden sonra yeni ietişler' ve yeni 'düşmanlar' arandı ve bulundu. Bu ortamda son yıllarda Türkiye'de yeni bir siyasal para- noya türü ortaya çıktı. Bu yeni saplantı 'piyasa ekonomisi fetişizmi' ile 'Kemalizm düşmanlığı'dK. Bu datente/eWûe/) gö- rünüşlü 'yeni McCartiznfölr. Özal'ın getirdiği "emir-kumanda ekonomisi' ve 'keyfi devletçiliğe' karşı çıkan herkes, ya 'cuntacı', ya 'darbeci Kemalisf ya da 'ittihatçriMa suçlanıyor. özal'a ve ANAP'a karşı çıktınız mı, tamam! —Sivil toptum düşmanısınız... Kemalist darbe hazırlıyor- sunuz... Cuntacısınız... İttihatçısınız. Televizyonlarda, gazetelerde, dergilerde yaylım ateşi ile karşılaşıyorsunuz. Bu errtelektüel yeni McCarticilik1 , bu pro- paganda ve ideoloji şırıngası bazı sosyal demokratlan da etkiliyor ki onlar da bu koroya katılıyorlar: —Seçim yenilgisi Kemalizmin yenilgisidir. Ne ilgisi var? Kemalizmin en belirgin özelliği laisizmdir Laiklik, o kadar yerleşti ki DYP ve hatta ANAP bile RP'ye karşı laisizmi savunmak zorunda kaldı. Dünyada, piyasanın serbest olduğu, devietin hiç 'müdahale' etmediği bir tek kapitalist ekonomi yoktur. Piyasa ekonomisinin karşıtı Kemalizm midir? Hayır; piyasa ekonomisi yalnızca Leninist sistemde yok- tur. 'Kadim Yunan'öa ticaret serbesttir, her dönemde piya- sa vardır; Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğu'ndan bu yana ticaret serbesttir; 'piyasa ekonomisi' ağır aksak da olsa iş- lemiştir. ittihatçıların ilk yıllarında da piyasa ekonomisi vardır, Kur- tuluş Savaşı'nı izieyen yıllarda da; daha sonra da... 30'lu yıllarda da Türkiye'de 'kolektivist sistem' uygularv mamıştır... İnceleyin, bakın; Özal, bugün sözde 'piyasa eko- nomisi'ni bile 30'lu yıllardan kalan yasalarla yürütüyor! Türkiye'de 12 Eylül askeri darbesı ile başlayan dönem- de uygulanan sistem de 'piyasa ekonomisi' degildir. 12 Eylül ile 'ekonomilerin militarizasyonu' süreci başlatıl- mış; bu sürec, 'keyfi devletçilik' denen bir düzen içinde iş- letilmiş; bu uygulamalarla emek gelirlerinin ulusal gelirde- ki payları düşmüş, sermaye gelirlerinin ulusal gelirdeki pay- ları da katlanarak artmıştır. Bu 'yeni McCartizm', bir emek ve emekçi düşmanlığına dönüşüyor. Solu.ı bittiği, tükendiğı, sevinç çığhkları ile ilan ediliyor. Yılgınlığın teslim aldığı kalelerde de bir panik ya- şanıyor. Sömürü kalktı mı?.. Kalkmadıysa, sol ölmez; sosyal de- mokrasi ölmez, sosyalizm ölmez. Sömürü kalktı da Türki- ye'de sınıfsız toplum mu kuruldu? Kurulmadıysa, sol ölmez, solcuiuk ölmez, sosyalizm inancı ölmez. İç çatışmaları ve yılgınlıkla 'gül kurulan'na dönen sosyal demokratların yerlerine yeni yapı, yeni örgüt ve belki de yeni partiler yediveren gülleri gibi fabrikalarda, tarlalarda ve yi- ğit aydınların yüreklerinde açar. • • • Demokrasilerde 'baskı grupian' olarak adlandırılan örgüt- lerin yadsınmaz etkileri vardır. TÛSİAD, büyük sermayenin örgütüdür. DİSK de 12 Ey- lül faşizminin kapatmak istediği, ANAP'ın da çıkardığı 'gaşp yasası' ile malvaıiığına el konulan bir sendikal örgüttür. TU- SİAD da DİSK de batskfgruplarıdır. ' r Demokrasilerde çokseslilik' ve toplumsal uzlaşma" bu sermaye ve emek örgütlennin seslerinin kitle iletişim araç- ları ile yazılı basında eşit olarak duyurulması ile sağlanabi- lir. DİSK Yürütme Kurulu, dün kamuoyuna bir duyuru yayım- layarak şu görüşleri dile getirdi: —Paris Şartı'ndan ILO ilkelerine, 12 Eylül dönem'mden he- sap sorularak devietin şeffaflaşmasına, konuşan topiumdan kamu çaJışanlannın grevli toplusözleşmeli sendika hakkına, kuvvet aynlığından anayasanm yeniden düzenlenmesine ka- dar birçok noktada çakışan DYP ve SHP, bu fırsatı görmek ve siyasi çözümü olan DYP+SHP koalisyonu olanağını yok etmemek zorundadırlar. Büyük sermaye ANAP-DYP koalisyonu istiyor. DİSK, DYP- SHP ortaklığı. Sivil topium, emek ve sermaye arasındaki uzlaşmanın sağlandığı, bütün çalışanların grev haklarına sahip olduk- ları, 12 Eytûl'den hesap sorulduğu gün kurulmaya başla- yacaktır. ÇokseslHik de_ DİSK'in TÜSİAD kadar özgür olduğu, DİSK haberlerinin TÜSİAD haberleri kadar televizyon kanalları ile basında yer aldığı gün kurulacaktır. Firar için 15 tutuklama (Baftarafi 1. Sayfada) Müdürü), gardiyanlar Necmi Kargalı, Esalet Değirmenci, Ali lekin, Davut Şahin, AUahverdi Çokal, Ali Oguz, tsmail Atay, Şaldr Kaleli, Mustafa Kocatürk, Halit Aksoy. Cevdet Gümüşte- ne, trfan Aucıoglu, Reşit Bingöl, Öyas Akman." Ankara Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin Topal ve Bingöl'- ün tünel yoluyla kaçmadıklan- nın kesinleştiğini söylemeleri üzerine "firann içeriden yardtm yoluyla açık göriiş sırasmda gercekleşüği" kanısı güçlendi. Olayla ilgili yeni bir ipucu bu- lunmadığını anlatan yetkililer, gardiyanların dışında olayla il- gili olarak gözaltına ahnan ol- madığmı söylediler. Olayın 'gü- venlik'le ilgili bölümünü Anka- ra Emniyet Müdürlüğü'nün yö- nettiğini aktaran yetkililer, "Ce- zaevinin güvenliğinin oasıl oldu- ğu ortada. Zorlulda yakalanan teroristlerin cezaevinden kaçma- sı bizi çok üzdü" görüşünü sa- vundular. Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Şenal Sanhan, fırar olayınm ardmdan, siyasi tutuklulann kitap ve eşyalannın görevlilerce parçalandığını öne sürdü. Firar olayının erteşi gü- nü Feridun Yümaz, Erol Özbo- lat, Sinan Koca, Ekrem Keval ve Izzet Avşar'ın çeşitli yerlerin- den yaralandığını iddia eden Sa- nhan, "tdare, hukuki sonuç do- ğuran bu olayı elbelte araştıra- cakbr. Ancak bu araştırma ve soruştunnamn olayla ilgisi ol- mayan kişilere kaydınlması ve kaba kuvvet kullanılması ve eş- yalara zarar vermesi hoş görii- lemez. Bu durumun sürdürül- mesi halinde can güvenliği teh- likede olacakur" dedi. Sanhan, hukukçular olarak olayı kına- dıklannı beürterek önlem ahn- masını talep jttiler. 92 MODEL PROFİLO'LAR OEÜYOR ACIU nMtYİN .„ 4 KAMIUKUYİN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear