18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
I KASIM 1991 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURtYET/19 OLAyLAR ARDEVD GERCEK(Baftarafi 1 Sayfada) zenı kurmak, Sayın Demırel'm söyledığı gıbı "demokrasıyı ın- şa etmek" ıçın gereklı bır orta- mın oluştuğu söylenebıhr Eğer kurulacak koalısyonun hareket nokıası bu başlangıç olabılırse, ülkemız adtna yalmz ıçte değıl, dışta saygınlık yaratabılecek bır süreç başlayabılır Bu durumda, koalısyonun nasıl kurulacağmı düşunürken karamsarlığa duşmekten sakın- manın yaran vardır Elbette söy- lentılerle bırtıkte olumsuzluk havalan yaymak ısteyenler çıka- caktır, şuya dabu partının ık- tıdar ortağı olmasmda yarar gö- ren çıkar çevrelen ve baskı grup- larımn bulunması da doğaldır Bütûn bunlar aynntılardır Sorvnun özünü gözden kaçır- madan bır çöztim bulmaya ça- lışmak zorundayız. 1990'lara başlarken Türkıye- nın çok güç kosullarda çırpındı- ğını görmemek ıçın kör olmak gerekır Eğer ANAP ıktıdan zorlanmasaydt, seçımlerı bıryıl One almazdu Eskı ıktıdar partı- sı, seçımlerı bıryılöne almakla da kalmadu Sayın Mesut Yıl- maz. seçım ekononusı uygulaya- rak yenı kurulacak hükumetın sırtına vurulacak yükü büsbu- tün ağırlaştırdı Çünkü bır yıl erkene alınmış da olsa, ANAP- ın seçımlerde ıktıdan kaybede- ceğı bellıydu Kurulacak koalts- yon, eskı hükumetın sorumsuz- luğunun bedelını de halkafatu- ra etmek zorundadır. Bu yetmı- yormuş gıbı Güneydoğu sorunu, Batı'ya döntik bır teröre dönüş- müştür, bıiyûk kentlerde asken hedeflere saldınlar, gazetelerde günlük haberlen ohışturuyorlar Tûrkıye'de genış tabanlı bır ıktıdara gereksınme, her zaman- kınden daha buyüktür Sorun- lann altından kalkmak sanıldı- ğınca kolay değıl Ancak partı- ler arasında sorunlara bakıs açı- sından btiyük farklıhklar yok- tur DYP Genel Baskanı Sayın Demırel'm deyapıcı bır tutumu benımsedığı görulüyor Bunca güçlük ortasmda söyledığı gıbı "demokrasm ınşa programı"nı öne çıkanrsa ve kamuoyuna du- yurup benımsetebüırse, kendısı- ne destek sağlamayanlar sorum- suzlukla suçlanacaklardır önemlı olan şu ya da bu par- tının koalısyona katılması ya da katılmaması değıl Sağduyu sa- hıbı yurttaşlar, olaya partılenn dışmda ve ustunde demokrası açısmdan bakabıhyorlar BAŞKENTTEN AHMET TAN ANKARA — Cumhurbaşka- nı ile telefoodan telefona degıl de, bayramdan bayrama goru- şen gazeteci için Çankaya kok- teylleri çifte bayram olnr. Onceki gece de oyle oldu. Bir grnp gazeteci, OzaJ'ın ekim sonn fiklr ve duşunceleri- ni taze taze elde etmenin heye- canını yaşadı. Ba heyecanı ne sfflokinieriıı naftaün kokulan gölgeledi M de fondoten ve pa- halı puf nmkrin kokteyli... öâce şnnu belirtıneuyiz. Ozal keytfli mi keyifliydi. Bu keyif, bizzat hazırladıgı bilgisayar programından çıkan "barajlı" seçim tablosonon kendisiae en rahat souucu saglamasudan kaynaklanıyordu. Elbette, bun- dan daha iyisi, çogunlugu Özal hayranlanndan oioşan 300 ku- surtuk bır ANAP grnbu olabi- lirdı. Ama Özal, İslamiyette ka- n^ftttâr olmanıa sevaplannı da biliyordu. Cumhurbaskanı için şimdi, boldugu üe yethune ve azı ken- disi içia çok etme zamanıydı. Konuşkan bir gecesindeydi. "Sonın, sojleyelun" turanden bir programın sunucusu kadar gujer yuzlu ve laf comertıvdı. Esneterek de olsa ber sornya yanıi venyordu. Keyfı, acaba hükumetın ge- cikmesinden mi kaynaklanıyor- du? Demirel'i, Çankaya'nın asagı- lannda, tek ayak ustunde "çık- sam mi, çıkmasam mı" dıye le- dirgın etmek, beli ki keyifü... "Ben" dedi, "teamnllere nyup birinci partinin lideri olarak keodisine basbakanük gorevuu verecegim. Boyle bir kayıt hiç- bir yerde yok. Onun da teamul- lere oynp Çankaya'ya çıkması gerekir..." Ufaktan ufaktan, eski asta- sıyla elense çekmeye hazırlamr gibiydi... Biı "elense" uygulaması, ya- kın siyasal tarihimizde cumhur- başkanı ıle gorevı yenı alan baş- bakan arasında yaşandı. 1983 secimlerinı kazanan Özal, gun- lerce "Evren acaba bana gorev verir mi?" diye bekledL Çanka- ya'da Evren'le flk karşı karşıya geldiğinde de kameralar onun- de, kendisine elense çekerek, boynundan, yanaklanndan opu- verdi. Özal, şımdi, ense tıraşını ol- muş bir vaziyette, eski nstasını bekliyor. Ama "elense beyecanını" uzatmaya karariı bir biçimde. UsU De çmgın hnkumet oluş- turma takvimleri arasında en az on guniuk bir fark var. Bu fark içın, Cumhurbaşka- nı ile yenı başbakan arasındakı ilk çatlak denebilir... Demırel, başbakanhk görevi- ni ttstlenmek için, TBMM Baş- kanlık Divanı'nın olnsmasuu bektemeye gerek olmadıgı goru- snnde. Bu göruşunu, 1987 se- çimlenndekı benzer uygulama- ya dayandınyor. O sırada Cum- hnrbaşkanr Evren, başbakanı gorevlendirmek için TBMM Bayitanhk Divanı'nm oluşmasuıı (yani ilk toplanOdan sonra 10 gun geçmesinı) beklememıştı. Ozal ise beklemeye gerek ol- dnğu gomşunde: "Anayasa böyle diyor... Ya- panlar oyle yapmışlar." Cumhurbaşkanı, "bir defacık delmeye" falan hiç mi hiç nıyeüı gorunmuyor. Hnkumetın gecikmesinm Özal'a, dolayısıyla ANAP'a bır yaran var mı? Bır degıl, birkaç >-aran var. Demırel'ın tedırgın edılmesı bn yarariardan biri. "Çıkacak mı, çıkmayacak mı" tarüşmala- nnı iykt yogunlastırdıktao son- ra, Çankaya'ya paşa paşa çıka- cak olan Demırerin, Ozal'a go- re, işin basında snngusu torpn- lenmis olacak. tkincı ve astl yarar, rntin eko- nomik karariann, yani KİT ve akaryakıt gibı zamlann ertelen- mesi, Demırerin alacağı ekono- mik yııkn daha da ağuiastıra- cak. Ömegin, Demnel hnkumeti bu gecıkme nedenıyle ynzde 10 zam yerine, yuzde 20 zam yap- mak zorunda kalacak. Boyİece, daha ışın başında Özal dönemi- ni aratır bale dusmus olacak. Hesap, bu olçude yalin... Gecıkbrmenın bır başka ama- cı (veya sonucu) vergi dnzenk- meierini zoriaştırmak. Demirel, yeni kaynak yaratmak ve prog- ramındakı sozlennı tutmak için vergı paketı çıkarmak zorunda. Bunu da aralık ayı içinde ger- çekleştirmek durumunda. Çun- kn, 1992 yılında çıkanlacak bir vergi yasası, ancak 1993 yılında meyvelennı verebılecek. Bu arada, DYP çevrelerinin bir başka ıddıası var. Demirel hnkametının gecıktırılmesı, ANAPlılara zaman saglayarak "Koskotas dosyalannı" antma olanağı verecek. Hokumetın gecikmesinin Özal'a veya ANAFa sağlayaca- ğı yanuiar kadar, zararlar da var. Bnnu, bir sornmuz uzerine Özal şoyle açıkladı: "Hnkumetın kurulması gecı- keceg) icüi bazı dıs gezflerimi er- teledim " KIS \\KKO GOMLEk GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1 Sayfada) söylendı kı, bazılanmız bu yapay role kendılerını uygun gor- meye de başladılar Buyurun etkınlığı ve buyurun saygınlığı' Batı'nın gözunde Turkıye, hep "NATÖ'nun sınır karakolu" ya da "Batı'nın petrol bekçısı" olarak gorülmuştur Vfe bu rol hiç değışmemıştır Turkıye, Ortadoğu halklarına karşı hep Batı devletlerın- den yana olmuş, bu sıyaset Turkıye'nın NATO'ya gırmesı ıle "resmıyef kazanmış, Ortadoğu ulkelerı ıle yakınlaşma- sı 1965 yılından sonra başlamış, bu yakınlaşma 1967 Arap- Israıl savaşı, 1969 Islam Zırve Toplantısı ve 1970 Urdün olay- ları ıle surmuştur Korfez bunalımı sırasında ızlenen sıyaset tam anlamı ıfe "Beyaz Saray sıyasetı"yd\ Bu sıyaset ıle "ne Isa'ya, ne de Musa'ya" yaranabıldığı- mızı Madrıd Toplantısı gözler onüne serrnıştır Ne dıyordu Özal — Ortadoğu'da kurulacak masada yerımızı alırız Ne masası9 Ne sandalyesı'? Madrıd Konferansı'nda Tur- kıye'ye "tabure" bıle vermıyorlar • • • Cumhurbaşkanı özal, öncekı gecekı resepsıyonda, Kurt sorununun, 'Velevızyonda ve kamuoyunda otonomı de da- hıl olmak üzere her turiü ıstek ve göruşün' tartışılmasını ıstemış Kendısını kutlarız lyı hoş da nasıl olacak bu tartışma? "TerörıleMücadeie V&sas/"nın 8. maddesı bu konuları tar- tışanlara 2 yıldan 5 yila kadar ağır hapıs cezası verıyor, ve- rılmesını öngoruyor Ceza Yasası'nın 125 maddesı otonomı kurmak amacıy- la adım atana da olum cezası verıyor Bu nedenlerle, Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu sozlerıne güvenerek tartışmaya gıreceklerı uyarıyor, bu sozlerı "re- sepsıyon şakası' olarak yorumluyoruz • • • Bu Meclıs, çok renklı bır Meclıs olacak 12 Mart dönemının Dev-Genç'lılerı ıle 12 Eylül öncesının ulkuculerı mılletvekılı oldular 12 Mart öncesının Dev- Genç'lısı Cavıt Kavak ANAP'tan, Salman Kaya da SHP'den seçılıp geldıler 12 Mart dönemının ünlu askerı savcısı Bakı Tuğ DYPden, Bakı Tuğ'un komunıstlıkle suçladığı Prof Mümtaz Soysal da SHP'den Mechs'e gırdıler Bakı Tuğ, Mümtaz Soysal'ın o günlerde "Marksıst- Lenınıst" oiduğu kanısındadır Bakı Tuğ'a göre, Soysal de- ğışmış ve bugun "Tuğ'un felsefesme" gelmıştır Oysa Mümtaz Soysal, ne o gun Marksıst-Lenınısttı, ne bu- gun Ne de bugun Bakı Tuğ'un felsefesme gelmıştır De- ğışmışse Demirel değışmıştır, değışmışse Bakı Tuğ değış- mıştır Prof Soysal, oğrencılerıne bütün oğretıler gıbı Marksız- mı de özgun kaynakları ıle öğretmeye çalışan bır unıversı- te oğretım uyesı ve seçkın bır aydındır Pekı Soysal'ı SHP'ye gırınce Marksıstlıkle suçlayanlara ne demelı 7 Bunlar, Askerı Savcı Bakı Tuğ'dan daha sert antı- komunıstlerımızdır Onlarolmasa "çoğulcu demokrası', onlar olmasa "sıvıl toplum", onlar olmasa "parlamenter sıstem" nasıl yaşayacaktır? Vatan, onlara mınnettardır' Bakı Tuğ "Ben bır ekolüm" dıyor Bu ekole kapılan o ka- dar çok eskı solcu ve yenı demokrat var kı, ınanın ınsanın başı dönuyor Bakı Tuğ'dan da gerı çızgıye düşmek, bazılanmız ıçın dı- yalektık bır gelışme mı sayılacaktır, yoksa dramatık bır ge- rıleme mı ? Kımbılır daha neler goreceğız, neler! AR4DABIR (Baftorafı 2. Sayfada) Sınav açısmdan yeîersızlıklerı Alptekın (1991) de çok lyı açık- ladı (1) 11 Kasım 1990 gunu yapılan sınavda soru turlerının yalnız- ca "okuduğunu anlama" becensını ölçtuğu soylenebılır- se de sorular bırer dıl-dışı bulmaca, seçenekler anlamayı ölçmek yerine bellek burkuyor okura-dönük metın yazma amacına oldukça ters Dınledığını anlama becensını tumuyle sınav-dışı tutan bu test sozde konuşma, yazma, çevın etkın- lıklerıne benzer sorular ıçerıyor ancak bunların o becerılen olçtuğuılerısurulemez 12Mayıs1991 de yapılan ısedupeduz fılolojı yorumlu bır yabancıdılde genel kultur sınavı Kıme gore hangı kuftur, nasıl yabancıdıl yeterlığı"' Yıne de bu sına- va çok çeşıtlı metın kullanan bır okumayontemı ılehazırla- nılabılır Nasıl olsa en çok rağbet edılen bır unıversıtemızde 1989-90 da yabancı elemanlarla surdürulen bır oğretımle bıle ıletışımsel başarı oranı yuzde yırmının uzerine çıkarılama- mış Açıkçası KPDS yı duzenleyen 418 sayılı kanun hukmunde- kı kararname ozel gorevlılere yuksek ucret ödemek ıçın du- şunulmuştur, otekı devletgorevlılerının aylıklarını bırazolsun arttırmak ıçın değıl 1 Bana kalırsa devlet ıçın gereklı olan yabancı bır dılle genel kultur anlatımı değıldır Onun tersıne dıl aynmı gozetmeksızın saptanabılecek olan ve ıkıde bır tokezlemeyen anadılde guncel bır alan bılgısı dır Daha önce de değınıldığı gıbı sankı yabancıdı! bugun egıtımın yertnı almış durumda Ortaoğretım unıversıteye hazırlayamı- yor dersaneye gıtmek zorunlu devlet yeterlı maaş veremı- yor kayırılmak ıçın yabancıdıl sınavını geçmek zorunlu Ünıversıte elemanı bılım yapamıyorsa sorun değıl yabancı kaynaklardan aktarabılır ancak o yayınları bulmak artık ken- dı sorunu olmalıdır Bunu sağlamak ıçın butun akademık unvanları yabancıdıl sınavındakı başarıya bağla, gerısıne karışma Anadılı hor goren yabancıdıllılerde Turkçe ıle bı- lım yapılamaz dıye avunurlarsa, sakınolakı bırılerı, yeter- sızlık dılde değıl, onu kullananlardadır demeye Temel sorun yabancıdıl oğretımıyse bunun ıçın oğretım dılını değıstırmek gerekmez Turkçe ıle oğretım yapılan bır eğıtım duzenlemesı ıçınde ışlevsel dersler aracılığıyla bır değıl bırden çok yabancıdıl aynı duzeyde oğretılebılır Ne yazık kı Turkıye'dekı yabancı dılde oğretım uygulaması ıle bugun ıçın hazırlık sınrflarındaoğretılen yabancıdıl düze- yının ötesıne pek geçılememektedır haberınız olsun1 13 8 1991 Dr Cem Alpıekın KPDS ve Duşundurduklerı Cum Evlerin altı benzin hattı KOLEkSt\O\L NÜ l akko Gomleklrrı \urdumuzun bazı seçkın maçazalarında da uın tn ıhu t > hormttısıvu (Baştarafı 1. Sayfada) tıyorlar Super benzın boru hattının geçtığı Batman'ın Pazaryerı Mahallesı muhtan Salih Kor- kar, "MahaUedeki vatandaşlar olayı ogreodikten sonra evlerin- de diken ustunde gibı oturma- ya baslamışbrdır. Yenn 1.5 metre altında olan boru hattı her an buyuk bır facıaya neden olabılir. Tupraş, boru hattı uze- nnde bulunan evlen saün al- mazsa çıkacak bır olaydan yet- kılıler sonımlu olacaknr. Bn ko- nuda belediye >e Tupraş yetki- lilenne gerekli başvurulan yap- ük" dedı Yıllar sonra "siıper benzin boru hattT'nı yaptığı kazı sıra- sında ortaya çıkaran Veysi As- lan, "Çoluk çocuğnmuzla ade- ta bomba uzerindeyiz. tlgililer- den en kısa zamanda sorunu- muza çare bulmalannı bekliyo- ruz" dıyor Tüpraş Batman Rafınensı yetkılılerı, somnun beledıyenın boru hattının geçtığı bölgelere ıhşkın hantayı kendılennden ıs- tememesınden kaynaklandığını öne surerek şunlan söyledıler "Batman kumlmadan önce Tupraş Batman Rarınerisi ku- rulinus ve o zaman da super benzin boru hattı yaptınlnnşür. Dolayısıyla boru hattının yaptı- nldıgı sırada yöre yerteşım ala- nı degildir. Şu anda ise hattın degistirilmesi milyarhrca Hrahk bir barcama gerektirecektir. Hattı simdiden değiştirmek mumkun degil, yapacak bir sey yok. Hata, bizde bulunmadığı gibı boru hattının geçtığı yerle- rin planını ıçeren haritayı iste- meyen betediyededir. Ancak biz kısa surede bu haritayı beledi- ye yetkiüJerine gonderecegiz. Yurttaşlannuz ise haklannı ara- maku serbesttir." Batman Beledıye Başkan Yardımcısı Şerafettiu Hamidi ise Tüpraş'ı suçlayarak boru hattının geçüğı bölgelenn önce- den ıstımiak edılmesı gerektığı- nı, ancak bunun yapılmadığını söyledı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear