18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET/16 ROMANYA'DA KUTLAMA — Romanya Ortodoks Patriği Teoctist, ocağın altısında Rumenlerin Noelini kutladı. Orto- dokslann kutlaması Gregoryenlerinkinden on üç giin önce oht- yor. (Fotoğraf: AFP) Emirgan Kimya mühendisi eşiniöldürdü Istanbul Haber Scrvisi — Emirgân'da bir kiraya mühendi- si dun sabaha karşı tartıştığı eşi- ni kafasma havanla vurarak öl- dürdü. Hamam Sokak'ta oturan kimya mühendisi Ahmet Esat Göngör, eşi Çiğdem Güngör ile dün sabaha karşı bilinmeyen bir nedenle tartışırken, eline geçir- diği bir havanla eşinin başına vurarak ölumüne neden oldu. Gungorür daha sonra Emirgan Karakolu'na giderek teslim ol- du. Ahmet Esat Güngör'ün nıh- sal bunalım nedeniyle bir süre- dir tedavi görduğü bildirildi. 9 OCAK 1991 ARNAVUTLUK-YUNANİSTAN SLNIR1 — Arnavutluk'tan Yunanistan'a geçişler tfim hızıyla siiriiyor. Yunanistan'ın miil- teci paniği artarken Araavutlar sının geçmeye devam ediyor. Bu kiiçük çocuk da payına düşen eşyasıyla sınıra ulaşanlar- dan. (Fotograf: Reuter) İngiltere'de tren kazası: 8 ölü Dtş Haberier Servûi — Lond- ra'da meydana gelen tren kaza- sında 8 kişi öldü, 180 kişi yara- landı. Londra istasyonunda bir banliyö treninin tamponlara çarpması sonucu meydana gelen kazada yaralananların 30'unun durumunun ağır olduğu bildiri- liyor. Polis yetkilileri tarafından "büyük kaza" olarak nitelendi- rilen kazadan hemen sonra 70 kişinin derhal hastaneye kaldı- nldığı, itfaiye görevlilerinin -15 kişiyi enkaz altından çıkardığı haber verildi. Enkaz altından çı- kanlanlann yedisinin yaralandı- ğı, sekizinin ise öldüğü açıklan- dı. ELVİS'İN DOĞUM GÜNÜ — Elvis Presley fanaükleri Memphis yakınlannda bir araya gelerek ünlıi şarkıcının 56. doğum gününiı kutladılar. Ünlii şarkıcının ölümünün ardın- dan yıllar geçtikçe fanaüklerin sayısı artıyor. (Fotograf: AP) HABERLERİN DEVAMI Madenci fire vermedi (Baştarafı 1. Sayfada) lerin dün sabahki duygulannı yansıtan yeni sloganlan yazdığı- mızda sayfalar doluyor. tşte bir kaçı: "Madencinin sesine kulak msin Türkiye", "Madenciden korktular, barikatiar kurdular", "Korfezkrizi Mengen'dedegü"'. Genel Maden-lş Başkanı Şemsi Denizer'in geldiğini tem- posu yükselen sevgi sloganlan, alkış ve ıslıklamaJarla öğreniyo- nız. "Başkan canlann dimdik duruyor", "Başkan seninle ölü- me de gideriz".. Bir lider ne kadar "karizmatik" kimlik kazanır, güvenilir, sevilirse sevüsin, kolay kolay cesaret edilemeyecek bir karann acıklanması söz konusu idi. 39 gündür 'Ölmek var, dön- mek yok", "Gemileri yaktık ge- ri dönüş yok" diye ant içenler- den geriye dönmeleri istenecekti. Genel Maden-lş yönetimi iş- çiyi asker ve polisle çatıştırma- mak, soğukta kuşatılmış Men- gen'de kırdırmamak için Zon- guldak'a dönüş kararı vermişti. Bir gece öncesinden sendika şu- be yönetimleri, grev komiteleri bilgilendirilmiş, işçinin bu kara- ra alıştırüması istenmişti. Kapalı bir yerlere sığınabılen uykusuz- luktan sızanlar ağlaya ağlaya uyumuş, sokaklarda soğukta donmamak için tur atanlar ağ- laya ağlaya sabahlamışlardı. So- nuç almadan geri dönmek zo- runda kalmak madenciye çok agır geliyordu. Yine de iktidann değil sadece, Türk-lş'in bazı yö- neticileriyle muhalefetten pek çok politıkacırun da kıskançükla ellerini oğuşturarak bekledikle- ri sahnelerin hiçbiri yaşanmadı. Maden işçisi umutlannın tersi karara, açıklayan başkanları olunca itirazsız uydu. "Zongul- dak'a döneceksiniz" sözüne, "Başkan sözünıi dinleyeceğiz" sloganı ile yanıt verdi. Hiç çat- lak ses çıkmadı. "tşte madenci, işte sendika" sloganı ile disiplin, örgütlülük güven yinelendi. He- men dönüş yoluna koyulundu. Şemsi Denizer'in konuşma- sndan önce işçinin tepkisini dile getiren sloganlan dinleyen, ara- lannda nabız yoklayan politika- cı ve gazeteciler dönüş karannın işçiyi böleceği, olay çıkacağı ka- nısmda idiler. Sendika yönetimi- ne de olay çıkacağı, işçinin dön- meyeceği mesajlan verildi dur- madan. Disiplini, olağanüstü bir güveni sergileyen sonuç herkese "şapka" çıkarttı. SHP'li parla- menterler hayranlık içinde De- nizer'i kutlarken "artık bizjm de başkannmzsın" dıye kucaklı- yorlardı. Büyük Ankara yürüyüşünde yenilgiyi düşleyen başta Cum- hurbaşkanı, hükümet, bütün güçkrin hesaplan kaçıncı kez fi- yasko ile sonuçlanıyordu... önce otobüslerin gelişi engel- lenerek Ankara yürüyüşünün durdurulacağı düşlendi. Oto- büslerin gelmemesi, madenci- Zonguldak dayanışmasını bile- di. Otobüslerle ancak 40 bin kişi Ankara'ya taşınacaktı, iki katı insan kış koşullarına aldırma- dan yollara düştü. "Anarşi-terör-sol-siyaset bulaştr" damgası ile karalanmak istendi. Ancak bir tek aykın slo- gan bile duyulmadı. tşçi, slogan- Ianndaki ilkeli mesajlan ile hal- kın tepkilerini, işçi sınıfuun duy- gulannı dile getirdi. Sevgi, say- gı ve sempati kazandı. Kış koşullanna, soğuğa kırdı- rılmak istendi. Açhğa mahkûm edilmeye çalışıldı. Kuşatılarak katılımı ve dayanışması yok edi- lecek hesabı yapıldı. Hepsi ters sonuç verdi. Bir insanın dayana- mayacağı kabul edilen koşullar- da her yaştan insan, kadın yü- rüdü. Yine bir insanın dayana- mayacağı koşullarda soğuk kış gecelerinde ormanda, sokakta uyumadan yürundü. Madenci- nin direnci, katılımı, öfkesi bi- lendi. Olağandışı bir dayanıklı- lık, kararlılık, onur sınavı veril- di. Türkiye ve dflnya insanının ancak saygı ve hayranlık duya- cağı destanlaşan bir yürüyüş gerçekleştirildi. Son hesap polisle, askerle ça- tıştırmak, kırdırmak olabilirdi, o da bozuldu. Bozulan başka pek çok he- sap daha vardı: tşçi ve özel- likle sendika, sendikanın başka- nı, "aşın istekler, uziaşmaz" suçlamalan ile diğer işçiler, halk yığmlan, polis, askerle karşı karşıya getirilmeye çalışıldı. Baş- ta Cumhurbaşkanı, Başbakan her cepheden bu anlamda saldı- rıların en şiddetlendiği bir nok- tada "amacına ulaş' denilerek yürüyüş noktalandı. Başbakan- ırr, kamuoyuna vaat etiği rakam- lann gerçekten verilmesi halin- de anlaşabileceklerini Denizer kamuoyuna açıkladı. Böylece bütün suçlamalar da verilmek istenen imajlar da havada kaldı. CES'ten tepki Avrupa Sendikalar Konfede- rasyonu (CES) Genel Sekreteri Mathias Hinterscbeid, "Türki- ye'nin sendikal haklan siireUf ihial eden bir ttlke oiarak Av- rapa demokrasüeri arasında ye- ri otmadığını" savundu. CES yönetimi aldığı bir ka- rarla Türkiye'nin 98 sayılı ILO sözleşmesine aykın davrandığı- nı bildirdi. CES Genel Sekreteri Hinterscheid, "böyle bir Tiirkiye'nin Avrupa demok- rasfleri arasmda yeri yoktnr ve CES, sendikal haklan sistema- tik bir biçimde ihlal eden Tiirkiye'nin Avrupa Toplulu- ğu'na kabul edflmemesi için her türlü baskıyi yapacakür" dedi. Meclis'te 'madenci' tartışması Türk-İş'te 'dönüş' (Baflarafı 1. Sayfada) muoyunda yitirilmekte olan des- teğin yeniden sağlanabileceğini dile getirdiler. Türk-lş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ise dun sabaha karşı biten Bakanlar Ku- rulu toplantısından sonra yapı- lan sert açıklamalar karşısında kaygı duyduğunu, yakın çevre- sine iletiyordu. Nitekim Yılmaz, saat 12.30 sıralannda Cumhuri- yet'in "Maden işcilerinin Zon- guldak'a dönüşlerini nasıl tfeğertendiriyorsunuz" sorusu- na, "Sendika böyle bir karar al- dı. Şemsi şimdi buraya gelecek, Onunla görüşeyim, ondan son- ra bir açıklama yapayım" karşı- hğını verdi. Türkiye Genel Maden-tş Sen- dikası'ndan dün sabah özel likle sol kanat sendikalann yet- kililerinin katıldığı bir toplantı gerçekleştirildi. Türkiye Maden- lş, Petrol-lş, Deri-lş, Ağaç-tş, BASS, Kristal-lş, Yol-Iş, Tümtis, Likat-lş, Harb-İş sendikaların- dan temsilcilerin katıldığı bu toplantının amacı, grevde olan metal, Zonguldak maden, greve başlayacak olan SEKA işçileri ile dayanışmayı sağlamak ama- ayla neler yapılacağını tarüşma- ya yönelikti. Toplantıya katılan sendikacılar, Zonguldak maden işçilerinin Mengen'de kalacakla- n, Şemsi Denizer'in de Ankara- ya gelerek görüşmelere katılaca- ğı bilgisine göre bir plan hazır- lamayı düşünüyorlardı. Hatta gerek meul, gerek maden grev- lerini desteklemek amacıyla bazı illerde buyük işçi mitinglerini taraşıyorlardı. Toplantı bu ha- vada sürerken, yürüyüşçü ma- den işcilerinin Zonguldak'a dö- necekleri haberi salonda bir bomba gibi patladı. Sendikacı- lar şoktaydı. Petrol-lş Başkanı Miinir Cey- lan, haberi Şemsi Denizer ile bir telefon görüşmesi yaparak doğ- ruladı. Bu gelişme karşısında sendikacılar Genel Maden-tş Sendikası'nm bu karannı eleştir- meye başladılar. Söz alan bir bö- lüm sendikacı, Zonguldak'a ge- ri dönmenin, 3 ocakta gerçekleş- tirilen genel eylem ile siyasi ik- tidar karşısında işçinin "güçla" görüntüsünün tümüyle yitip git- tiğini dile getirdiler. Bir bölümü, Genel Maden-lş Sendikası'nm böylesi bir karar alırken, başın- dan beri bu sendikayı destekle- yenlere bir kere bile sormama- sından yakındılar. Bir kesim de, Zonguldak'a dönüşün, si>-asi ik- tidara karşı verilmiş bir büyük ödün olduğunu savundular. Ki- mileri de, Genel Maden-lş Sen- dikası'nm bugüne değin özellik- le Türk-lş tarafından yalnız bı- rakılmasmı eleştirerek, bu sen- dikanın Zonguldak'a geriye dö- nüş karannı, Türk-lş'in önceki gün oraya gönderdiği sendikacı- lar heyetinin istemleri doğrultu- sunda verdiğini ifade ettiler. Sonuçta, saat 15.00'te sendi- ka başkanlarının Türk-İş'te bir araya gelerek son gelişmeleri de- ğerlendirmeyi ve bundan sonra takınılacak tutumu Türk-lş'in tüm örgütleriyle birlikte belirle- mesinin önerilmesi göruşü ağır- lık kazandı. Aykuttan SHPÜlere Siyasi hırslan akıl ve mantığın önüne geçti. SHPH Bayaaat Siyasi hırsı akıl ve mantığını geçenleri kendi içinizde arayın. görüşmelere yeniden başlan- ni yapmakbr" dedi. Isçilerin makta olduğunu arumsatarak, arasından 200 kişinin "eşantiyon "İnşaliab, siyasi hırslan akıl ve olsnn diye" toplanarak gözaltı- manUgının önüne geçmiş olan na almdığını söyleyen Bayazıt, kimseterin yeni müdahakteri ol- ANKARA (Cumtauriyet Bü- ı) — Zonguldak grevi ve ma- den işcilerinin yürüyüşü TBMM'de sert tartışmalara ko- nu oldu. Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı lmren Aykut, 'Inşıulah, siyasi hırslan akıl ve manüf ının önüne geçmiş olan kinueierin yeni müdahaleleri ol- mazsa, bir iki gün içinde anlaş- mayı saglayıp işçilerimizi ve memleketimizi hnzura kavuştnracağız" dedi. Aykut'a yanıt veren SHP lzmir Milletve- kili Tnran Bayazıt, "Siyasi hırsı akıl ve mantığını geçenleri siz kendi içinizde arayın" diye ko- nuştu. Cumhurbaşkanı İnrgut Özal, görüşmeleri Meclisteki ça- lışma odasındaki ses düzeni ara- cıhğıyla dinledi. Maden işçüerinin grevi ve son gelismeler konusunda dün genel kurulda söz alan Aykut, yasala- nn belirledigı cerçevede kullanü- ması durumunda grevin bir hak niteliği taşıdığını beurterek şun- lan soyledi: "Ne yank ki bn grev, başka hiçbir grevde görütmeyen düzey- de çeşitli kesimlerin Uhrik ve teşvikine maruz kalmışür. An- cak en üziicü olan, SHP'li bir grup milletvekilinin grevin baş- latılmasında, yasadışı gösterile- rin yapılmasında ve adeta ayak- lanma görüntüsu alan yasadışı bir yüniyüşün organize edilip uygulanmasında baş roln oyna- malandır. Kanun yapan kimse- lerin o masum insanlan, bu yü- rttyüşleri ve gösterileri, demok- ratik kak arayısı oMuguna ve ya- sadışı olmadıgına inandırmala- ruu, onlara ve bizfere acılar çek- Ürmelerini burada ibret vesilesi olarak ifade etmek zornnda- yun." Aykut, işcilerin Ankara'ya ya- pacaklan yüriiyüşten vazgeçme- İeri için Sendika Başkanı Şemsi Denizer'e telefonda ısrar ettiği- ni, Denizer'in vazgeçme eğilimi göstermesine karşın "çevresini sarmış bulunan tahrik unsurla- rının buna izin vermediğini" savundu. Bazı belediye başkanlannı da sorumsuzlukla suçlayan Aykut, ve •uzura mazsa bir iki gun içinde anlaş- mayı saglayıp işçilerimizi memleketimizi kavuşturacağız" dedi. Aykut'un bu sözlerini milletvekilleri ellerini sıra ka- paklanna vurarak protesto etti- ler. Aykut bu protestolara, "Efendim hırslanmıza sahip olalun. Bu hareketleri orada da gösterdiniz. Onnn için bn hale geldi" diye karşılık verdi. Aykut'tan sonra SHP grubu- nun gönışlerini açıklamak üze- re kürsüye gelen Bayazıt, son işçi eylemlerini anımsatarak, "Çafaş- ma Bakanı adeta siyasal bir uyurgezer halinde. Sadece ba- kan degil. Başbakan'dan diğer bakanlara kadar tüm kabine si- yasal uyurgezer halinde" dedi. Bayazıt, "Siyasi hırsı akıl ve mantıklanm geçen kimseler var- dır. Sayın Bakan, bu kimseleri Meclisin içinde defil, kendi içi- nizde arayın" diye seslendi. Akbulut'un "Mesajı aldım" demesini de eleştiren Bayazıt, "Sen teleks memnru musun? Önemli olan mesajı almak de- gil, mesajı algdamak ve geregi- Esantiyon suçlu kavramını da getirdiaiz" dedi. Aykut'un, SHP'nin işçileri tahrik ettiği bi- cimindeki iddialannı kanıtlama- ması durumunda iftiracı duru- SHP muna düşeceğini vurgulayan Ba- yazıt, işçiyi Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın tahrik ettiğini soyledi. DYP grubu adına söz alan Zonguldak Milletvekili Güneş Miiftiioglu da Çankaya tepele- rinden gelen bir sesin, kömür iş- Ietmelerinin kârlı olmadıgını söylediğini belirterek, "On yıl- dır ülke ekonomisine hâkim olanlar bu zamana kadar nere- deydiler? Bu demeç bazılan için emir odu" biçiminde konuştu. HEP'in görüşlerini açıklayan Genel Başkan Fehmi Işıklar, iş- çilerin yalnızca Başbakan Akbu- lut'a değil, Çankaya'>'a, parla- mentoya, aydınlara da mesaj verdiğini soyledi. Bağımsız lzmir Milletvekili Kemal Anadol ise işcilerin ey- lemlerüıin arkasında Saddam Hnseyin'in olduğunu savunan ve konuşmasında bu cümlesini ya- lanlamayan Aykut'u istifaya çağırdı. DÖNÜŞ -Mengen'den Zonguldak'a dönen madenciler kent halkı tarafından alkışlarla karşüandılar. (Fotoğraf: Barış Bılı Hükümet rahaüadı (Baştara/ı 1. Sayfada) de durdular. Başbakan Akbulut, Genel Maden-lş Sendikası Baş- kanı Şemsi Denizer'in yürüyü- şün üç gün için durdurulduğu ve işcilerin Zonguldak'a dönecek- leri biçimindeki açıklamasını grup konuşması sırasında lçiş- leri Bakanı Abdülkadir Akso' nun ilettiği nottan öğrendi. Grup toplantısına girerken gazetecilere, sendika ile görüş- menin, yürüyüşün "kaldmlma- sından" sonra mümkün olabile- ceği görüşunü yineleyen Akbu- lut, grupta yaptığı konuşmanın başmda da, greve ilişkin gelis- meler ve cumartesi günü Bolu'- da sendika başkanı ile yaptığı göruşme hakkında aynntıh bil- gi verdi. Akbulut, karşılıklı ücret öne- rilerini anlatarak, "Ücrette pek bir fark kalmamışnr. Bu rakam- lardan sonra 'işçi açtır' demenin manası kalmamıştır" dedi. Bu sırada Içişleri Bakanı Ab- dülkadir Aksu, Denizer'in işçi- lere "geri dönme" çağrısı yaptı- ğına ilişkin bir notu Başbakan'a gönderdi. Akbulut, bu notu okuduktan sonra sözlerini sür- dürdü. Akbulut, maden işçileri- ne verilen ücretin öbür toplusöz- leşmelere emsal oluşturmayaca- ğını vurguladı. "Kimsenin bur- nunun kanamasını isterniyoruz. Bunun tedbirini de aldık" der- ken, bu kez Başbakanhk Basın Bürosu'nun bilgi notunu alan Akbulut, "Şimdi aldığım bir ha- beri memnuniyetle ifade edecegim" dedi. Akbulut, Deni- zer'in işçilere hitap ederken ge- ri dönme çağrısı yaptığını belir- terek, "Bu herhalde doğrudur. Bu memnuniyet verici bir şey. Böyle olduğu takdirde gelir, gö- rügüriiz. Meseleyi hallederiz" di- ye konuştu. Konuşmasının sonunda Türk- lş'in çağnsıyla yapılan genel gre- ve de değinerek, Türk-lş Başka- nı Şevket Yılraaz'ın görüşme onerisini kabul etmediğini ifade etti. Akbulut, işcilerin sağduyu- lu davranarak hizmeti aksatma- dıklarını belirterek, "Ama yapı- lan iş yanlıştır, hukuka aykın iş- lere hep beraber karşı çıkmalıyız" diye konuştu. "Sözleşmeler demokrasinin gereği" Toplusözleşmelerin yoğun ol- duğu bir döneme girildiğini be- lirten bir gazeteciye Başbakan Akbulut, "Atlatınz. Bunlar de- mokrasinin gereği olan şeyler" karşılığını verdi. Akbulut, "TTK grevinde ANAP'ın hanesine olumlu puan yazddığı söylene- bilir mi?" sorusunu, "O değer- lendinneyi millet yapar" diye ya- nıtladı. Akbulut, önumüzdeki dönemde Kamu-Sen'in tüm iş- yerleri için tek sözleşme yapma- sına ilişkin bir soruya da "lşler ne safbaya gelir bilemiyorum" karşılığını verdi. Daha sonra ANAP Grup Yö- netim Kurulu üyeleriyle yemek yiyerek sohbet etti. Akbulut'un yemekte "rahat" ve "memnun" olduğu gözlendi. Başbakan Ak- bulut, esprili sohbet havasında geçen yemekte, adını verrneden Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Zonguldak grevine ilişkin değer- lendirmelerini de eleştirdi. Edinilen bilgiye göre, Akbu- lut ücretlerdeki fazla artışın enf- lasyonu artııracağı yolundaki eleştirilere değinerek, "Onu ben de biliyonım. Isçilere vermez- sek, çiftçiye vermezsek tabii ki enflasyon artışı fazla olmaz. Ama politika yapıyoruz. Makul düzeyde ücret artışı isteklerini değerlendirmemiz lazım" biçi- minde konuştu. İnönü'dea Özal'a SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, partisinin dünkü grup toplantısında, bütün Zonguldak kentinin bir yaşam mucadelesi vermeye başladığını soyledi. tnönü, yürüyüşün durduruldu- ğu yönundeki açıklama öncesin- de yaptığı konuşmada şunları soyledi: "Sayın özal diyor ki, 'Bu iş- çilere bu kadar parayı vereceğiz, yeni bir şey üretmeyecekler. Bu kadar parayla başka insana şu kadar para verebiliriz'. Ben de diyorum ki, Cumhurbaşkanlığı bütçesine bakın. 31 milyar 365 bin lahsisat. Bunu asgari ücre- te bölseniz 10 bin kişiye asgari ücret demekiir. Sayın Cumhur- başkanı 10 işçimizin ürettiği ka- dar üretiyor mu? Bence hiç öy- le bir şey üretmiyor. Tersine, üre- ten insanlarla tiıketen insanlar aresına girip ikisini birbiriyle kavgalı hale getiriyor." tnönü, Cumhurbaşkanı Özal'ın yanlış yolda olduğunu belirterek, muhalefet panileri- nin Zonguldak olayını tahrik et- mediklerini soyledi. İnönü, "Muhalefet milletvekilleri nere- de toplumsal huzursuzluk var- sa, elbette oraya giderler. Bu, muhalefetin gorevidir. Halkın isteklerini dile getirmesinde on- lara yardımcı olmak için oradalar" biçiminde konuştu. İnönü, işcilerin Zonguldak'a dönmeye başlamalarından son- ra Cumhuriyet muhabirinin so- rusunu yanıtlarken, "tyi oldu, görüşme hemen yapılmalı" de- ğerlendirmesinde bulundu. Demirel Partisinin dünku Meclıs gru- bu toplantısında, Zonguldak'ta- ki maden işcilerinin grevinin bi- tirilmesi gerektiğini, taraflann varacaklan yere kadar vardıkla- nnı ve aralannda çok büyük bir mesafe kalmadığını vurgulayan DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, "Bunun bitirilemeyişi- nin nedeni, bence hükiimetin tu- tumudur. 'Gelin, bu işi bitirelim' demiyor, 'Burnunu surteceğim' diyor. Devlete bu tavır yakışmaz" dedi. Demirel, yürü- yüşün durdurulmasından önce yaptığı konuşmada şunları soyledi: "Madem iş buraya kadar gel- miştir, bundan sonrası karşılık- lı beşeri münasebete bağlı. Ki- minle beşeri raünasebet yapa- caksınız? Işçikrin en büyük kor- kusu bu işletmelerin kapatüma- sı. Sayın Akbulut, 24 aralıkta Meclis'te, işletmelerin kapatü- mayacağını temin etti. Şimdi başka beyan var, 'Bunlar 4 tril- yon para istiyor. Ey ahali, 4 tril- yon nedir biliyor musunuz? Si- lahlı Kuvvetler'e verdiğimiz pa- ranın yarısı*. Sen bu mukayese- yi kenara bırak da şu mukaye- seyi yap. 592 bin lirayia bu adam senelerdir nasıl geciniyor? Onu bir söylesene. Verilene çok di- yorsun. Burada işveren kim Al- lah aşkına? İşveren Cankaya mı? İşveren Çankaya. İşte, bn işin bitmeyişinin nedeni bu. Çankaya, bu hükiimetin kayyı- mıdır. Bu hükümet ha vardır ha yoktur. Sayın Akbulut'un yap- tığı beyandan iki hafta sonra, 'Siz bu mukaveleyi yapın, son- ra bu işletmeleri kapatalım' be- yanı yapılıyor. Bunu da Çanka- ya söylüyor. Kim idare ediyor Türkiye'yi? Kimse idare etmi- yor." Demirel, "Bu grev biterdi, eğer Çankaya müdahale etme- seydi. Bundan sonraki vebal Çankaya'nındır" diye konuştu. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de yaptığı yanh açıkla- mada, "Cumhurbaşkanı Sayın Özal, kendini hem Ortadoğu'da hem de çalışma yaşamımızda banşı önlemekle görevli sayar gibidir" görüşune yer verdi. Ece- vit, işcilerin yürüyüşü kesmesi ve sendika ile Başbakan'ın yeni- den göruşmeye karar vermeleri- ni "umut verici bir gelişme" ola- rak niteledi ve şöyle dedi: "Fakat Cumhurbaşkanı, her işte olduğu gibi Zonguldak'ta- ki iş uyuşmazlığına da burnunu sokmaktan vazgeçiriiemese bile, bence gerek Başbakan, gerek sendika başkanı, Cumhurbaşka- nı'nın hukuki anlamda 'sorumsuz' ve iş uyuşmazlıkla- nnda yetkisiz bir kimse olduğu- nu gözönünde tutarak, onun söyleyecegi sozleri kulak ardı et- melidir. Sayın Özal böyle bir muameieyi çoktan hak etmiştir." Çözüm ınasada (Baştarafı 1. Sayfada) konaklarken gözaltına alınıp Ge- rede'ye götürülen 201 maden iş- çisi ve yakını Ankara'ya getirildi. Gözaltına alınanlann bugün Ankara DGM Başsavcılığı'na sevk edilecekleri bildirildi. Maden işçileri önceki aksam, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aykut'la yaptığı telefon görüşmesinden iyi işaretler al- dığını belirten Denizer'in çağ- nsına uyarak dün sabah saat 07.30'dan itibaren Mengen Be- lediyesi önünde toplanmaya başladılar. Genel başkanlannı beklerken işcilerin sayısı da git- tikçe arttı. Yine on binlere ula- şan işçiler, "Şevket Yılmaz ya- takta, işçiler sokakta", 'Tasbk- tan taviz vermeyeceğiz", "Hü- kümet, sen kendin yasal değil- sin", "tşçilerin onuru iktidan yenecek', "Baskılar bizi durdu- ramaz", 'Medis istifa", "Türk- iye bizim, Özal'ın degil", "Bay- rak bizim, onlann degil" diye sloganlar attılar. Yaklaşık 2,5 saat süreyle De- nizer'in Mengen'e gelmesini bekleyen işçiler, genel başkan- lanrun gelişini alkışlarla karşı- ladılar. Denizer konuşmasında, 40 gündür "şanlı grevin" devam ettiğini, grev süresince çeşitli ya- sal eylemler gerçekleştirdikleri- ni belirterek ' Yürüyüşümüz de bunlardan biriydi. Bizim verdi- ğimiz mücadele, insanca yaşa- yabilmek, insanca bir işyerine sahip olabilmektir. Anlaşmak istiyoruz. Beş gündür soğnğa, açlığa, yagmura rafmen erleri- mizden uzakta sokaktayız. Biz beş gün değil 50 gün de olsa dimdik ayakta kalacagız" dedi. özal'ın madenci eylemine karşı "MESS Başkanı gibi davranmasım" eleştiren Deni- zer şöyle devam etti: "Bizi an- laşmak istemeyen kişiler gibi göstennek istiyorlar. Esas an- laşmak istemeyen, bulundugu makamda tarafstz olması gere- ken, ama anayasa suçu işleyen Özal'dır. Anlaşmayı engeUeyen Sayın Özal'dır. Onun işkence çektirmekten zevk alan bir ya- pıda olduğunu bütün dünya gördü." Denizer, önceki gün gözaltı- na alınan işçilere ilişkin olarak da "Dün sabah uyurken 201 ar- kadaşımızı aldılar. Bizleri pro- vokasyona getirmek istiyorlar. Asker, polis ve jandarma bunu yapmazlar. Emir veriyorlar. Emir verenler, kendini kaybe- den insanlar. İşçiler hak möca- delesmin dışına çıkmazlar. Ara- lanna kışlurtKi sokulsa da. Or- taya koyduğumuz bu yasal ey- lemlerin hepsi pbuüı ve prog- ramlıdır" dedi. Denizer, konuşmasının son bölümünde, üç günlüğüne An- kara'ya gideceğini, burada gö- rüşmeler yapacağıru belirterek "Bu yürüyüş eylemi bitmiştir. Ben Ankara'ya, sizler de Zon- guldak'a gidiyorsunuz" deme- si üzerine binlerce işçi bir ağız- dan, "Başkan, seninle öliune de gideriz", "Başkan, senin sözü- nü dinleyeceğiz" sloganlan at- tılar. Denizer, konuşmasını şu sözlerle bitirdi: "Bu bir talimat- ör. Ve harfiyen uygulanacakbr. Bizim amaanuz anlaşma yapa- bilmektir. Her zamanki disip- lininiz içinde sizleri talimaü uy- gulamaya çaguiyorum. Görüş- meler sonunda netice alamaz- sak eylemlerimiz sürer, hakkı- mızı alamadığıınız sürece de durmaz. Anlaştık mı, sizinle gurur duyuyoruz." Toplantıdan sonra Genel Maden-lş Sendikası Başkanı Şemsi Denizer, hükümet yetki- lileriyle görüşmek üzere Anka- ra'ya hareket ederken maden iş- çileri de gruplara ayrüarak Zonguldak yolculuğuna başla- dılar. On binlerce maden işçisi Zonguldak, Kozlu, Kilimli be- lediye otobüsleri, özel yolcu ta- şuna şirketlerinin otobüsleri, kamyon, minibüs, özel otomo- bil ve kamyonetlerle akşama kadar kent merkezine taşındı. Denizer Ankara'da Genel Maden-lş Başkanı De- nizer, dun öğleden sonra Men- gen'den ankara'ya geldi. Deni- zer Ankara'da gazetecilerin Cumhurbaşkanı Turgut Özal- ın önceki .günkü açıklamalan- na ilişkin sorulannı yanıtlar- ken, "Cumhnrbaşkanı MESS başkanlığına devam ediyor. 'İş- çileri sevmiyorum' diyordu. Akşam da bu göruşüü teyit et- ti. BugMnkü anlaşnuya cmm- hnrbaşkaundan başka bir en- gel geJmez" dedi. Zonguldak maden işcilerinin erken emekli edilmesine ilişkin özal'm sözlerini değerlendirir- ken de "İşçileri emekli edip ocmklan kapatma döşüncesi Tirk milletine ihanetrir. Ülke saübyor. Baünlmaya çabtdryor demektir" diye konuştu. Deni- zer anlaşma sağlanamazsa ey- lemlerini sertleştirerek sürdüre- ceklerini vurguladı. Denizer Ankara'da önce Türk-tş'i ziyaret ederek Genel Başkan Şevket Yılmaz ve yöne- tim kurulu üyeleriyle bazı sen- dikalann başkanlanyla görüş- tü. Ardından da Bakan Aykut- la bir araya geldi. Denizer'in Aykut'la görüş- mesi saat 17.00 sıralannda baş- ladı ve yaklaşık 3 saat sürdü. Denizer toplantıdan sonra yap- tığı açıklamada "Sayın bakan- la daha once anlaşmaya vara- madığımız yöntem konusunda anlaşmaya calıştık. Bu konuda mutabakat sağladık. Tabii ki kanşıklıklar vardı. Cebe giri- yordu, çıplakü, nerrJ gibi tartış- malan ortadan kaldınnak için önce yöntemde anlaşmak gere- kiyor. Cebe girecek panuun be- sabında bir mutabakat sağladık" diye konuştu. Bakan Aykut'la bugün de üc- ret hesaplama yöntemi konu- sundaki çalışmalan tamamla- mak için görüşeceklerini belir- ten Denizer, "Sonra Sayın Bas- bakanla ücret konnsunu kesin olarak gönişeceğiz" diye ko- nuştu. Denizer, "Ünitli •misiniz" sorusunu da "Gayet tabii. Netice alacağımızı ümit ediyonım" diye yanıtladı. Aykut'un açıklaması Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut Zongul- dak işcilerinin yasadışı yürü- yüşten vazgeçtiklerini belirte- rek, "bu bizim için memnuni- yet verici bir konudnr" dedi. Arada bir farkın kalmadığını belirten Aykut şunlan soyledi: "Zonguldak madenlerinde dört grup işçi var. Her grup içinde 11 ayn kademe var. Bu- na baktıgımızda 44 ayn çeşit ücret var. Bir de buna 10-15 çe- şit ayn ayn sosyal yardım gibi ödemeleri Uave ederseniz bun- lann bir kısmmı hesmba katma- dığınız zaman bir başka grup bunun yanhş oMuğuan leri sü- rebilir. Evvela bu kargaşayı so- na erdirmek istedik. Sendika yönetidleriyle hangi kalemleri dahil edeceğiz, işçüer hangi ka- lemler dahfl olursa olsun bunu daha iyi anlarlar diye bu konu üzerinde mutabakat sağladık. Rakamlarda ben büyük olduğunu, anlaşma nmııdunun da bundan kaynak- landığı için bu görüşmenin ger- çekleşmesine gayret etmiştim. Inşallah yarm (bugün) veya öbür gün (yann) görüşmeleri- miz devam edecek" dedi. Gözaltındaki işçiler Ankara'da Önceki gün gözaltına alınan işçiler yerleştirildiklerı Gerede Kapalı Spor Salonu'nda yapı- lan kimlik tespitinin ardından Ankara'dan gelen talimat uya- rınca dün öğleden sonra Bele- diye ve Köy Hizmetleri Müdür- lüğü'ne ait beş otobüse yerleş- ürildiler. tşçilerin bitkin olduk- lan gözlendi. Gerede Çumhu- riyet Savcısı Muzaffer Oztürk, işcilerin sadece kimlik tespitle- rinin yapüdığmı ve Ankara DGM Başsavcdığı'mn yetki alanına girdiği gerekcesiyle ia- delerine başvunılmadığım soy- ledi. önceki gün açıklanan göz- altındaki işçi sayısımn da 200 değil 201 olduğunu belirten öz- türk, 45 emniyet görevlisi eşli- ğinde bu işçÛeTİn Ankara'ya gönderileceklerini soyledi. 17.15'te Ankara'ya getirilen gözaltındaki işçi ve işçi yakın- lan Ankara Emniyet Müdürlü- ğü'ne götürülduler. İşçiler ge- ceyi Emniyet Müdürlüğü'nde geçirdiler. tşçilerin bugün An- kara DGM Başsavcılığı'na sev- kedilmeleri bekleniyor. Gazetecileri, maden işcilerinin bulundugu Mengen'e götüren Ankara Anakent Belediyesi'ne bağlı Belko Şirketi'ne ait heli- kopterin iki pilotu Ankara DGM'deki sorgularından son- ra serbest bırakıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear