18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 31 OCAK 1991 Yitirdiğiıııiz Muanımer Aksoy Ona ve daha birçok değere olum kusan elleri ve bunları koruyan ihanet odaklarını lanetlemenin, toplumun acılarını dindirmeye yetmediğim, gorevli ve sorumlular -daha fazla gecikmeden- artık arüamalıdırlar. KÂZIM YENİCE Ttirk Hukuk Kurumu Başkanı Bır yıl once, 31 Ocak 1990 gunu Prof Dr Mu- ammer Aksoy'u, yerı doldurulmaz bır değerı yı- tırdık Vıcdan ve ınsanlık yoksulu kara vureklı- lerın kurşunları onu aramızdan aldı Toplumu- na, ınsanlığa hep ıyı şevler vermeye adanmış bır yaşama, tek çabası bu olan bır be>ne ve bunun ıçın çarpan bır yureğe kıymanın hangı mantık- sal açıklaması olabılır kı Aksoy gıbı ulkenın seçkın evlatları bırer bırer yok edılırken, her duzeyde görevlıler ınandırıcı- Lğını çoktan yıtırmış, ıddıalı ın laflar sıralamakla yetmıyorlar Bu sozler bır turlu eyleme dönuş- medı, nedense ihanet odakianna bır turlu ulaşı- lamadı Art arda olaylann toplumda yarattığı korku ve guvensızhğın, ıktıdann gözunde, sorumlu ba- kanın ya da ustduzey yetkılılerın gorevlerınden aynlmalarını gerektırecek bır ağırlığı bıle olma- dı Recaı Zade Ekrem yıllar once "Baktım kı gı den gıtmış, dunyadakıler hurrem (sevmçlı)/ Dev- ran yıne ol devran, âlem yıne ol âlem" demıştı Şımdı de gunler aylar -bır yenı acı yaşanana kadar- bu mınval uzere surup gıdıyor Bilim Adamı Aksoy Muammer Aksoy çok yonlu, her yönuyle ge nış boyutlu, az rastlanır bır değerdı Öncelıkle bılım adamıydı Yeteneklerını ve yenılmez ırade gücünu daha fakülte sıralarında kanıtlamıştı Bu- yuk Hoca Hıfzı Veldet Velıdedeoğlu, yazılann- da buna ornekler verır Istanbul Hukuk Fakul- tesını de bırıncılıkle bıtırecektı Yurtdışında yaptığı eğıtımde aynı seçkınlığı ser- gıledı "Evlıhk Dışı Çocuklar" konulu doktora tezı, o gune kadar Isvıçre'de gorulmemış ıçerık- te ve boyutlarda ıkı cıltlık bır yapıttı Ünlu Prof Dr August Egger -sonraları bılım çevrelerınce çokça başvurulan bu yapıt ıçın- çalışmalarının yeterlılığını bırkaç kez Muammer Aksoy'a hatır- latsa da o, yetkınlık yarışını sonuna kadar sür- durmeye kararlıydı Bılım adamı cıddıyetı, çalışkanlığı ve verımlı- lığı, oğretım üyelığı dönemıyle sınırlı kalmayan, tum yaşamını saran bır nıtelığıydı Politika ve Yasama Muammer Aksoy, Cumhurıyet Halk Partısı'n de Partı Meclısı uyelığı ve mılletvekıllığı yaptı Nerede ve kımlerle olursa olsun hep ıyı, doğru ve ülke yararına olduğuna ınandıklarını söyledı Yaşamımn her aşamasında, basında ve ılgıhlerın- ce en çok arananlardan, gonlşlenne-yorumlarına değer venlenlerden oldu 27 Mayıs dönemınde, Temsılcıler Meclısı'nde Anayasa Komısyonu uyesı ve Genel Kurul'da ko- mısyon sözcusudur Çalışmalan ve ınandırıcı ko- nuşmalarıyla -1982 Anayasası'nın gözlerde daha da buyuttuğu 1961 Anayasası'mn, bugun de de- ğerınden bır şe> yıtırmeyen kımlığım bulmasın- da en çok emeğı geçenlerden bınsi de kuşkusuz Muammer Aksov'du Sosyal etkinlikler Muammer Aksoy alabıldığıne duyarlı bırısıy- dı Yaşamı boyunca uğraşı, ulkenın ve bu ulke ınsanlarımn genış boyutlu, cıddı sorunlan oldu Çok enerjı ve zamanı, ustelık ağır bır malı yuku gerektırse de oğretmen kıyımı, ıkı cıltlık bır ya- pıtla Aksoy'un bu konuda kamuoyuna sesını du yurmasına engel olamamıştı Mıllı petrol-mıllı maden, onun basında, halk onunde \e yargıda olumlu sonuç almaya çalıştı- ğı en onemlı ulke sorunlarından bınsı oldu ben- zen çabalarını burada saymakla tuketemem Hatıp adamdı Guzel ve dolgun konuşurdu Fı- zığı, aydınhk yuzu, ses tonu, jerınde jestlerı, ge- nış kulturu hıtabette yardımcılarıydı Bana ka- lırsa asıl gucu, coşkulu (heyecanlı) ve ıçtenlıklı oluşundaydı Inandığı göruşlen çekınmeden sa- v unur, dınleyenlen duşundumr, coşturur, hak et- tığı alkışları toplardı Kaybedecek zamanı yok- tu Dışarılarda ona kıtap dolu çantasıyla, koşar halde rastlayabılırdınız Avukat olarak doğrulann, haklılıklanna ınan- dıklannın yanında olmaya ozen göstenrdı Öğ- rencıymış, burokrat, emekçı, zengın ya da yok- sulmuş aynmı yapmazdı Maddı şeylenn, gozun- de fazla değerı yoktu Ad, para ya da sahte unvan peşınde koşmadı Fazla doğrucu olduğu ıçın çoğu kez "zulf-ı yâra" dokundu Olağanüs- tu donemlerde de Aksoy'dan bunun hmcı alın- maya kalkışıldı Muammer Hoca, her seyden once ınançlı, bı- ünçlı bır Ataturkçu ıdı Ataturk ılkelerıne ve dev- rımlerıne, bılımın ışığında çağdaş yorumlar ge- tıren gerçek bır aydındı Sosyal hukuk devletuıı, laıkhğı en ıvı anlayan ve anlatmasmı bılen saylh kışılerden bırısıydı Derneklere katkıları Onemlı demokratık kıtle örgutu olan dernek- lenn topluma etkınlıklennın bılıncındeydı 57 yıl- lık (1934) geçmışı olan Turk Hukuk Kurumu- nun otuz ıkı yıl başkanlığını yapmıştı Kamu ya rarına çalışan, hukuku ve hukukun ustunluğu- nu savunmayı amaç edınen bu derneğın, toplum- da onurlu yerını almasında en buyuk katkı kuş- kusuz Muammer Aksoy'undu Bu alanda son uğraşı, Ataturkçu Duşünce Der- neğı'nın kuruluşu ve gehşmesı oldu Kuruluşta bır kısım engellerın aşılması kaçınılmazdı Israrlı çabalarla tum olumsuzluklar yenıldı Derneğm tuzuğune, pek alışılmamış bır "Baş- langıç"la (Praambel) gırıhyordu Ataturk'un Turk varlığındakı yerı, ılke ve devnmlen, yoğun- laşan karşı hareketler en guzel bıçımde bu satır- larda dıle getırıbyordu Aksoy'un Bahçelıevler- dekı burosu, dernek merkezımız olmuştu Bu arada YÖK, turban sorununu gundeme soktu Ataturkçu Duşunce Derneğı Yonetım Ku- rulu, hemen bu konuya eğıldı Hocanın başkan- lığında, buyuk bır tıtızlıkle, gunlerce genış ıçe- rıklı "Turk Kamuoyuna Çağrı" broşurü ıçın ça lışmalar yapıldı Aksoy'un hepunızden çok onem verdığı ve zaman ayırdığı broşur 31 Ocak 1990 Çarşamba gunu tamamlanmıştı Aym akşam, evmın gırışınde Muammer Ak- soy'un kurşunlara hedef seçılmesı acaba rastlantı mıydı7 Sonuç Duşunce ve evlem adamı Muammer Aksoy'- Iann öldüğu soylenemez Sıkılan kurşunlar, bı- lınçlı bır toplumun beynınde ve yureğındekı Ak- soy ve Aksoy gıbılenn yerını daha da pekıştır- mıştır Yazıları, yapıtlan ve anıları ıle bugun de bızımledır Türkıye'mn çok yerınde "Prof Dr Muammer Aksoy" adı parklara, caddelere, mey- danlara, salonlara verılıyorsa, anısına kıtaplar hazırlanıyorsa bunun elbet de bır anlamı vardır Ona ve daha birçok değere olum kusan elleri ve bunları koruyan ihanet odaklannı lanetleme- nin, toplumun acılarını dindirmeye yetmedığını, gorevli ve sorumlular -daha fazla gecıkmeden- artık anlamalıdırlar EVET/HAY1R OKTAyAKBAL Özdemir Asaf İçin... "Kursuye çıkmana gerek yoktu Ne olduysa senın yuzunden oldu Berbat ettın oturumun sonunu .. Ne bır şey dıyen vardı sana Ne de bır soran oldu Başkan dıyeceklerdı partının ıçınde Bakan olamayacakken başbakan oldu " özdemir Asaf, aramızdan ayrılalı tam on yıl olmuş Kıtap- lannı karıştırıyorum On yıl onceyı, daha doğrusu yırmı yıl, otuz yıl önceyı yaşıyorum llk karşılaşmamızı Ahmet Ihsan Tokgöz'un Değırmendere'dekı cenazesıne gıtmek ıçın Cavıt Yamaç'la rıhtımda dolaşıp bır motor buluruz umuduyla ko- şuştururken yanı başımızda belıren sarışın delıkanlıyı görur gıbı oluyorum Oraya buraya başvurmuştuk, ama cenazeye bızı yetıştıre- cek bır araç bulamamıstık Kolunda kocaman bır çanta taşı- yan delıkanlı da yorulmustu koşuşmaktan Vazgeçmıştık gıt- mekten O zaman akhmıza geldı, adını sorduk delıkanlının, 'Özdemır' dedı Sonra Servetıfunun dergısının yönetım yerı- ne dönduk O delıkanlı da bızımle beraber 'Yedıgun' dergısının şıır sayfasında sıırlerı çıkmış, 'Özde- rrjır Özdem' ya da 'Özdemir Yasaman' ımzasıyla Gerçek soyadı Arun' Ama r'lerı soyleyem'ıyor 'Aruğ' oluyor Arun' En lyısı soyadını kullanmamak O sıralarda Servetıfunun dergısınde yönetıcı benım Cavıt evlenmış, Adana'ya gıtmıs, Turk Sozu'nde mudur Ben yır- mı yaşındayım Ellı yıllık tarıhsel dergının baş sorumlusuyum Isteğım, gençlere yer açmak, yenı arkadasları tanıtmak, Ser- vetıfunun'da bır yazın kuşağının oluşmasını sağlamak özdemir her gun gelıyor Iktısatta öğrencı Her gelışınde paltosunun kocaman ceplerınden yıyecekler çıkarıyor Hep şemsıyesı elınde Kadıkoy vapurunda yaşlı yazarlarla bırlık- te Salıh Zekı Aktay, Rıza Tevfık vb yol arkadasları Adını beğenmedık Boyle şaır adı olmaz dedık O mu bu mu, derken babasının adını oğrendım, Asaf'tı Işte 'Ozdemır Asaf böyle çıktı ortaya, daha doğrusu şıır yazın dünyasına Değışık bır duyarlığı vardı Zekıce buluşları, duyguları derın- lığıne yaşaması, dızelerde vermesı Taa 1943'ten 1981'e ka- dar suren bır şıır seruvenı Yalnızlıklar, arayışlar, sevıler, bağ- lılıklar, kopuşlar, ıçkıde bır şeyler bulmak ozlemı Bır yandan da yaşam savaşı, gazetecılık, basımevı ısletmecılığı Ama hep ıçkı ıçkı! "Hepımız ıkıncı perdedeyız / Ikıncı perde bıtmez / Bırıncı perdede umutlar vardı / Yetmez / Uçüncu perdeye / Kım ka- lır, kım kalmaz / Bellı olmaz" Bu, yaşadığı gunlerde yayımlamadığı şıırlerınden bırı Bu da epıgramlarına bır ornek "Gazetelerde cıkan resmınız / Kurultayda uyuyordunuz / Yanınızdakılerın yanında sız / Bıraz daha uyanık duruyordu- nuz" Güncellığını yrtırmeyecek bır epıgram daha "Düzelecek dedıler yırmı yıl geçiı / Açan arayı daha da açtı / Bugun sordum düzelecek dıyorlar / Gemı de gemıymış ha- nı, yolcu da yolcu " Kımı ınsanlar vardır dostlarının, sevenlerının belleklerın- de yuz çızgılenyle butun konuşma ozellıklerıyle yasar Oz- demır Asaf'ı bır turlu ölmuş bın sayamıyorum O, benım genc- lık arkadaşım Şımdı bakarsınız çıkagelır Yenı bır şıır getır- mıştır Odadakı dolapları çekmecelerı karıştırır Işıne yarar eskı kâğıtları, kıtapları alır goturur Yıne geldı gelecek Bu- tun canlılığıyla yaşam gucunu saçarak cevresıne "Ama o gıttı-gıder, saırlerın dızelerınde / Hıç olmeyecek- mış gıbı / Kı ölmeyecek / Yorgun, bıtkın, onlara uzaklardan gülerek / Bır de bakarlar hıc eskımemış gıbı / Dızeler başka- larının dıllerınde / Bılerek, bılmeyerek ' İlopya? Dunyanın ve insanlığın kalıcılığını bırincil sorun durumuna getirecek tumel bir etik karşısında, sayıları sınırlı, coğrafyaları sınırlı, çıkarları sınırlı kitlelerin, toplumların, halkların tikel doğrulannın ahlakiliği, 2000'li yıllarda geçerli olabilir mi? TURHAN ILGAZ "Pırenelerın berısındekı doğru, ötesınde yanlıştır " Descartes'ın, daha 17 yuzyılın ılk yarısı dolmadan saptadığ] bu gerçek, dun olduğu gıbı gunumuzde de, 'önceden tasarlayarak' yarattığımız trajedılenn (ya da ışledığımız suçlann) hem açıklaması hem de 'hafifletıcı nedenı' olmaya devam edıyor Aklı 'araç* kılma çabası Rasyonalızmın kurucusunun, aklın us- tunluğunu 'Duşunuyonım o>leyse varım' önermesınde temellendırdığını anımsayın- ca, aklın bulduğu 'dogru'ların, ülkeden ul- keye, halklardan halklara, yuz seksen dere- celık zıtlıklar sergıleyebılmesı, ınsanı şaşır- tıyor, yoruyor, umutsuzluğa sevkedıyor 'Akıl ıçın yol bu-' değılse, akıl nasıl \arolu- şumun temelı olabılır"* Ne kı, Pırenelerın, yanı Irak-Suudı Ara- bıstan sınınnın (ya da Habur sınır kapısı- nın) bensmdekı dognı ıle ötekısmdekı vanlış (ya da tersı) ıçınde akhn payt, 'onceden tasarlama' ve 'hafifletıcı nedenler* yaratma nın dışına çıkabılmış değıl Başka turlu den- dıkte, akıl, şu bızım Korfez savaşında, sa vaşan tarafların aslında ahlak dışılığı çok açık olan davranış bıçımlerıne 'ahlakı' kı- lıflar uretmenm aracı kılınmış durumda Ve bu hesaplaşmamn asıl gönul bulandırıcı ya- nı da, bu 'ahlakı' kılıfların, hâlâ bır utop- ya olan e\rensel ahlaka atıflarda bulunur- ken, kor gozune parmağım fırsatçılığını or- tememesının hıç kımseyı rahatsız etmeyışı Çunku 'Çol Fırtınası'na, evrensel ahlakın yaratıcısı ve taşıyıcısı olabılecek saf akıl de- ğıl, ekonomı-teknolojı-burokrası uçlusu yol gosterıyor Butun sı>asal otontelerın cama- nlla'sı olan bu uçlu, ustaiıkla yönetıp von- lendırdığı medyalarıvla, kendı emperatıfle rını, candan ve gonulden ınandığımız. bı zım doğrularımız yapabılıvor Bızım doğ rularımızın ahlakıhğını tartışmarun, duşma- nın yanlışındakı ahlaksızlığa ortak olmak anlamına geldığıne ınandırıyor hepımızı Akıl, karşıt tarafların farklı doğrularını, çıkarların meşruluğu doğrultusunda ırdele- me mıvopluğuna mahkûm edıhnce, ahlakın da 'guçlunun yasası' kımlığıne burunmesı- ne şaşmamah O zaman, yalnız sınırların berısı ıle otesi'nde değıl, avnı sınırlar ıçın de de dogru ıle yanlış'ın tahterevallısıne ta- nık oluyoruz ABD savaş makınesının zor- la kabul ettırmeye çahştığı ahlakılığın meş ruluğunu haklı olarak sorgulayanlar, bu kez karşı tarafın, pek de çabuk unutulan ahlak dışılıklarına da ıster ıstemez arka çıkmış oluyorlar Ben yanda, Saddam'ın çapsız pervasızhklarının kurumsallaştırdığı bır ah laksızlığa yıne hakü olarak son vermeye so- yunanlar ıse, çoktandır kurumsallaşmış baş- ka ahlaksızlıkları kend» erdem cephelenne ısteyerek dahıl ederken, bundan rahatsız olanları suçlama yuzsuzluğunu gosterıyor- lar Rasyonalızmın anavurdundan bır >azar, Fransız romancısı Louıs Ferdınand Celıne, bır kıtabında "Sonuç olarak savaş anlaşı lamayanlann tumudur, şu halde sürup gıdemez" der Savaşın bır anlaşılmazlar manzumesı olduğu besbellı de, acaba ona bakarken 'anlamak' ıstıyor muyuz 7 Eğer ıs- temıyorsak, akla da gereksınımımız yoktur ve o zaman savaş, pekâlâ surup gıdebılır Ancak Berlın Duvarı'mn yıkılışında somut- laşan bır 'akıl çağı'nı, tarıhın bmlerce yıl- lık olumsuz tamklığını doğrulamak ısterce- sıne engellemeye çalışan bu savaşa başka bır açıdan bakamaz mıyız 7 Bana öyle gelıyor kı, dunya başkentlenn- de, savaşın suresıne ve savaş sonrasına ılış- kın bır suru senaryo en karasından en pem- besme, gelıştırılıp dururken, dennden derı- ne, yenı bır dunya duzenı bıçımlenmekte. ABD Başkanı ve koalısyonuna ortak ya da karşıt olanların dıle getırdıklerı duzen değıl bu Çunku onlar, kovalamak zorun- da olduklan çıkarlar adına, eylemlennde de, bu eylemlerı doğrulamak uzere gelıştırdık lerı soylemlennde de gerçekçı olmak zorun- dalar Başka turlusu mumkun mü 9 Bız, so- kaktakı adamdan, duş gucunun önemıne en fazla ınanan sıyasetçılerımıze kadar, gordu ğumuz, denetleyebıldığımız ya da denetle- yemedığımız, ama her turlu şıkta elımızın enştığı şe> lerı gerçek kabul etmeye koşul- Iu>uz Yaşamadığımız ya da vaşamayacağı mız dogrular, bızım ıçın gerçek değıldır Du- şunmeyız kı, bugun en doğal gerçekler ola- rak algıladığımız nıce doğru, bızden önce- kı kuşaklarca, sırf henuz gundeme gırme- dıklerj, ortaya çıkmadıkları ıçm, gerçek dışı, hayal, utop\a sayılmışlardır Bilimin gerçeği... Korfez savaşı gıbı bır olay, yaşadığımız anı fazlasnla on plana çıkardiğı ıçın gerçek- çilığimızi de katmerlendırıvor Ve bır dızı gerçekçı yargıyı sonsuza değın kalıcı doğ- rularmış gıbı, art arda sıralıyoruz Amerı- ka Bırleşık Devletlen, Sovyet Imparatorlu ğu parçalandığı ıçın meydanı boş bulmuş, Ortadoğu'ya >erleşmeye hazırlanmaktadır Sovyetler Bırlığı, Batı'mn kredılerıne muh- taç olduğu ıçın Ortadoğu'dakı Amerıkan as- kerı varlığını sıneye çekmektedır Mosko- \a, Korfez savaşına onayını \erdığı ıçın, Ba- tılılar da Baltık cumhurıyetlerının gerekır- se daha çok kanla sındırılmesıne ses çıkar mamaktadır, vs Ama bır de yaşayacağımız an'lar \ar ! Kı, aslında yaşamaya da başladık Bılımın bugun enştığı duze>ın verılerıne göre galaksımızdekı tek yaşanabılır planet olan Dunya'nın geleceğı, şu sıra vaşamımı- zı dolduran gerçeklerden çok daha guçlu bı çımde, kurallarını ve yaptırımlarını, onu- muzdekı bın yılın 'doğru'ları yapmava ha- zırlanıyor Dunyamız, yaşanabılır tek geze- gense, şu kadar mılyar (ya da trılyon) met rekupluk hacmı ıçınde bıze sunduğu tuken- rfleye mahkûm nımetlerı (petrolden başla- >arak, tum doğal kaynaklar ve de doğal guzellıkler) akıllıca ve hasıslıkle kullanmak zorundayız Bu kozmık gerçek, çok yakın bır gelecek- te, bugun Korfez savaşı ıle bır yenısını ser- gıledığımız mıkrobık faahyetlenmıze dur dı- yecektır' O zaman, şımdı Saddam'ın, Bush'un ve oyundakı ötekı fıguranlann eylemlerını yar- gılarken başvurduğumuz değer ölçutlenmızı değıştırmek zorunda kalacağız Yanı, doğ- ru'larımızı ve >«nlış'larımızı Ve ıster ıste- mez, bugunkunden ayrı bır meşruluk, bu- gunkünden ayrı bır yasallık, bugunkunden ayn bır hukuk anlayışını yaşamaya alışaca- Borsalann ekonomısını değıl, dunyanın ekonomık kullanımını gözetecek olan, go- zetmek zorunda olan bır akıl cagında, geze- gemmızın cısımsel varüğını oluşturan tuke- nır kaynaklarımn-ıster Ortadoğu'da yaşa- sınlar, ıster Patagonya'da- bencıl ve ufuksuz lıderlerın peşınden koşan bıhnçsız kitlele- rin değıl, ama tum insanlığın ortak malı ol- duğu, uluslararası hukukun dogru'larının basında yer alacak Doğru anlamak zorundayız Boyle bır gelecek, gunumuzden bakıldık ta, Napolyon Bonapart'ın armağanı olan 'mıllıyetçı' dunya görüşlenmıze, alabıldığıne sınık bır karşılıktır Ama ben, bu geleceğın bır utopya olmadığı uıancındayım Korfez savaşı, muhtemelen aktorlerının bıle farkında olmaksızın yerleşmesıne kat kıda bulundukları bu yenı duzenın sahne- ye çıkışıdır Onun ıçın, butun savaşlar gıbı 'anlaşılamayanlann tumu' olan bu savaşı anlamak ve de doğru anlamak zorundayız Dunvanın ve insanlığın kalıcılığını bırın- cıl sorun durumuna getirecek tumel bir etık karşısında, sayıları sınırlı, coğrafyaları sı- nırlı, çıkarları sınırlı kitlelerin, toplumlann, halkların, tikel doğrulannın ahlakiliği, 2000'lı yıllarda geçerli olabılır mı 9 Buna alışmak, buna hazır olmak, tumel' ın ıçınde, tumel'ın varatıcılarından olmak gerekıyor Işte o zaman, Hume ıle bırlıkte, "Olabi- lecek dunyaların en iyısınde, her şe> daha ı>iye gidiyor" dıyebılırız İngilizceyi 8 ayda konuşun Sızı Amerıkalı dostlarımızla tanıştıralım Tel: 349 59 38 CUMHURIYET ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞU'NDEN Unıversıternız Tıp Fakultesı Iç Hastalıkları Anabıhm Dalı'na 2547 sayıh yasanın ılgılı maddelerı gereğınce 1 adet uzman alınacaktır Adayların gazete ılanını muteakıp 15 gun ıçerısınde adı geçen fakul- te dekanlığına rauracaat etmesı gerekmektedır Dujurulur Basın 18643 PENCERE "Insan Derisiyle Kaplı Anayasa"nın Hocası... Olum haberını duyduğumda havadakı oksıjen eksıldı uzay- dakı kara delıkten dunyamıza sızan kara ışınlar çoğaldı, çevre kırlılığı bırdenbıre yoğunlaştı TarıkZaferTunaya'nın varlığı yaşarken doğal gelıyordu bı- ze, dostluğumuzun gereklennı bugunden yanna ertelıyorduk, yrtıp gıden zamanın hazırladığı tuzağın bılıncınde değıldık, hocamız bırdenbıre cekıp gıdınce oluşan bosluğu huznun hıç- bır çeşıdı dolduramaz Akıldan kaynaklanan keder, duyguya dayanan acıya ekle- nınce dayamlmaz oluyor • Tarık Zafer bır 'bılge' ıdı, duygularını aklın prızmasından gecırdıkten sonra dışa vurur, evrene mızahın hoşgorulu açı- sından bakar, fıkırlerını durulaştırıp saydamlaştırdıktan son- ra ortaya dokmesını severdı Dun "Olaylann Ardındakı Gerçek" köşesmde belırtıldığı gıbı, olüm meleğı bır taşla bırkaç kuş vurdu Tunaya Hoca'nın kımlığınde bırden çok ınsanın kaç yaşam boyu bırıktıremeyeceğı nıtelıkler harmanlaşmıştı Bı- lım adamıydı, kalemı guclu bır yazardı, resım yapardı, ama, ömru boyunca Turkıye'de "aydmlanma"n\n savaşımını buyük bır tutarlılıkla yurüten kısılığını kım unutabılır7 Hocanın bır kıtabını açıyorum "Insan Densıyle Kaplı Anayasa" llk yazısını okumaya başlıyorum "Parıs'ın şırın müzelennden bınnde, Karnavale'de, Fransız ıhtılalıne ılışkın eşyaları ve belgelerı seyredıyordum Gözlenm salonun bır köşesıne özenle yerleştırılmış kuçuk bır kıtaba ta- kıldı Altındakı etıkete eğıldım ve okudum '1791 Anayasası' Fransa'nın ılk yazılı anayasası Bıraz daha dıkkatle bakınca altındakı şu muthış cumle benı dondurdu 'Inscn densı ıle kap- lanmıştır' Bu kuçucuk, rengı sararmış kıtap karşısında özgur- lük savaşlannın dennlığını, uzunluğunu ozgürluk denen se- yın bedava olmadığını ınsan bır kez daha anlıyor Sankı her anayasa ınsan densı ıle kaplı" Sevgılı Hocam Profesor Ragıp Sarıca, Tunaya'nın ölumu üzerıne demış kı "Anayasayı sıyasal bılım olarak ele alan ılk Turktur" Bu saptamaya bır şey daha ekleyebılır mıyız Tuna- ya, anayasayı sıyasal bılım olarak ele almakla kalmadı ana- yasal yaşamın toplumda gerceklesmesı ıçın çalıştı, anaya- saların ınsan densıyle kaplı olduğunu bılıyordu * Akıl ve yurek Ikısının dengeyle bır araya gelmesı, ınsanın yucelmesın- de guvencedır Tu. kıye'de kırk yıldan ben demokrası savaşı- mı suruyor Sıyasal ıktıdarlar coğunlukla bılıme, ozgurluge duşman Baskıya ve zulme karşı toplumsal dırenışın başını aydınlar, gerçek bılım adamları, gençler çekıyorlar Tunaya surgrt çatışmanın ıçınde gençlerı anlıyor " Turkıye'ye sorun, sadece ünıversıte sorunu değıldır, bır rejim (ve dûzen) sorunudur Ama çocuklar ölüyor Jon Türkler bıle bu kadar kurban vermemışlerdı Otuz yıl, ıkı nesıl boyu, Abdülhamıt ıstıbdadıyla çarpışan ınsanlar ara- sında bu kadar olum yoktur" (Cumhurıyet, 7 Ocak 1971) O gunden bugune olumler durmadı, Tarık Zafer Hoca'nın ınsan yureğıyle dıle getırdığı tumcenın altını çızelım "Ama çocuklar oluyor" Kaç kuşaktan ben çocuklar oluyor, elbet bu olumlenn bır anlamı olmalı Tunaya, o anlamı derın sezgısı ve engın bılgı- sıyte çerçevesıne oturtmuş bır sevgılı hocadır • Kıtaplığımda Tarık Zafer Tunaya'nın cılt cılt yapıtı sıra sıra duruyor Yalnız bır kez okumak ıçın değıl, hepsı bırer kaynak, bırer başvuru kıtabı, bırer başyapıt Eğer Tunaya olmasa, Turkı- ye'nın bılımsel duşüncesı cumhurıyetın oluşumunu t»rıhset kaynağına ınerek kavramakta bugün yetersız kalırdr' BAŞSAĞUĞI Yureğı ınsan sevgısıyle dolu, yaşamını demokrasıye ve banşa adayan EMİR ÜNALAN'ımızı kaybettık Acımız buyuktur Aılesıne, tüm partılılerımıze ve dostlanmıza başsağlığı dılerız SHP BAYRAMPAŞA ILÇE ORGUTU KURUCUMUZ Prof MUAMMER AKSOY'UN KATLEDILMESININ 1 OLUM YILDONUMUNDE TEROR KONULU PANEL KONUSMACILAR COŞKUN KjRCA OKTAY EKSİ ALİ SİRMEN TARIH 31 OCAK PERSEMBE 14 30 YER ATATURK KULTUR MERKEZI KONSER SALONU TAKSIM/IST • AKHAN ELEt<TRC«*K CİMAZUA. SANAYİ TKA^AT VE >"R>CAT AŞ • ALF* S*T£ LT£ KASVCh VE GUVENL K S STÇMLE« S*NAY1 VE T ^ARET TD Ç* • ADB S * BELÇİKA • ASA 6t£KTflKELEKTftCWK MUH6NDSLİK VE J^ARC LTD 5 • A i U fiECORDS ««GtTEHE • A,N7 ELEKTRON K =«NOLOJ EMDüSTR ^ AflE* D Ş" • ATAK E L E K T R O S K SANAYİ VE ICA=1ET# AMP€K USA • AV TE r*+j RE #>WCPC** J5A • AKu AVUSTURY* • BE K O T C A R P T A Ş • B€NSON CAflET C*C*v BENSON • 9CXlDAfl AKSESUAfl SAN*Vİ • K X ( DAB EL£KTROflİK SANAVİ • BACM USA • SAflKAT SAN VE • C • BSS NG "E RE • B A I ^ O (USA «BELL PED ALM CUM ) • CASO JAPONYA •COtcUAtt FED ALM UM «CA.NELEKT RON K TiCAHET VE SANAVİ İMtTE" Ş P<ET • CHAN E ^ E K T S O M K SANAV A Ş • CONN USA • O f l S S ^ C O f D S tNOtL^^E • CHYF*O* (USA 4CONVEHGENCE USA) • CrTBON»C (>#- q ıtTAlYA) * DfKMEN M U 2 * ALrTLER MERKEZI 3AM rt "^C LTD Ş*1 • D6 Dev Ekranda Barcovision gösterisi... MADONNA ve MICHAEL JACKSON SHOW ÜZİKAVİZYON 1991 9 . M ü z i k , V i d e o v e T e l e v i z y o n F u a r ı Tüm ses ve görüntü dünyası Müzikavizyon 1991 Fuarı'nda... Televizyon, video, ses kayıt, ses ve ışık sistemleri ile klasik ve elektronik müzik aletleri teknolojisindeki en son yenilikleri ve gelişmeleri izleyebileceğiniz 5 gününüz var. Bu fuarı yaşamak için mutlaka bir gününüzü ayırın. 2-6 Şubat 1991 TUYtJ» ISTANBUL SERGI SARAYI T E P E B A Ş I • I S T A N B U L Zıyaret Saatlerı Hergun 11 00 20 00 JA F1D ALM CJM • OVNACORD (FED ALM CL*İ • D^AWMER NGİLTE1 • E MU PBOTEUS USA) • E SA ELE-CTRONİK SANAV & TCARET A S • EREN aEKT»O*t«C SESLENDİRME S 5 TEMLER UALAT VE PA2AHLAUA • ERSAITMALAT VC C TD ŞT • ESEN O LA* KASET rfOCOGESCL^AĞT-MMERKEZ KOLL ŞT • EC-OtAB LSAt • ELECTflO VOCE JSA> • RJ 3A FC D AJrf j j M • FE*O€R JSA # F SMEfl İAPONYA # PALCOln ELEIC^ON K SANA*» iıE TtCARF- * Ş. • FOS-EX JAPONVA) • PAhC NG LTERE • GEST ETNeR « G t EBE • GUSA Ç rfE r>Ş TCARET PA2ARLAMA TO ST • GÛZOE Ş RKET^R GRUBU • CSEM S ^ S =İY SpA rAL^A • GETZEN LSA) • OCZDE 5b*»ER MUZK MARKET ERCUMEMT SEZER • H E M U M ) MAYR (HOUANDA) • HARRISON NGİLTER= # IŞrK tTHALAT • »tTtL ELEICRON K SISTEMLEfi riHAuVT İHRACA^ SA* VE TtC LTC ŞT • J CrAOOAflO (USA • JUPnER (TAYVAMJ • JVC VC- TOB MUSCAL INO JAPONYA» • JVC CCC JAPONYA> • KOTO WAVESTATON JAPOMYAv • JAPONYA)»KAPA.HC MLUESSii-lK TlCAflET A.Ş • WNG (USA • KEF WG LTERE • rOARK TÎKNK İNOLTERE1 • ^EM ELECTRON CS 9" TALYA • LE BLANC USAj • LFT AVLSTJRYA) • LOEWE OPT* GmüM F=D ALM CUM • LASERPO N* I N G L T E R E • MAXELL (JAPOTİYA • UİKAOO ELEKTRCMK 1*JZ\K A,^TLER • WAX~ONE AYVANl • MİLL YE" YAY N A S • W M ELEKTftONKQEREv l -£p SANAYİ A Ş • hCFAf. CARET VE SANAY tMfTc D Ş RKE T • OGESAN Pl>ST H SAN VE 1K TD ŞT • PPNEY 8OW=6 HO T RE • »OP S C ^ I S UU ZK SİSTEMLER SANAY *•£ TİC AŞ • POLYGRAM STERS«"K>*AL f*G- RE • =ONEE^ ELECTflONCS CORP jiAPONYA) • PH U» ORAAE (İNG T E R E » P « C e E İNG LTERE) • °CCA TuHA KAYNAK MUZ K T CARET tTHALAT ttRACAT • =OWEHED SOUNO LJGMT • PftOFiO T£L RA ELEKTRONK SAMAYİ VE T1CARET A.Ş 0 PULSAfi tlNGİLTER£) • PBT (fTALYAJ • PAK YA YMCLKLTOŞT • OUAKTA USA) • ROUUiD UAPONYA • HANE (US* FKF (TTALYA) • S£tJ«R (USA) • SESSAN ELEKTROMK AMONS VE MUZK vAY N S*S*EI*-ERI • SLPÇRTECH KXiAMDAj • SONY (HOLLANOA • S'HANO LlG^TNG MjtTERE • SCCNDCRA^T İNG ERE) • SHJ«E LSA|»S-*METR X J S A ) » S P A ^ ' ^ A R L . NGLTERE • SETA ELEKTF"ONK SAN VE TC LTD ŞT • SEVCANELEKTRONK TCARET VE SAN LTO ŞT1 • Sf SES E 5KSSTEMI.E R SAN VET1C LT" ŞTİ # S T DOMASTER S G L T E O E •TAfclA APONVA • 1OPKAP MU^KS S LLK VE TtCAR£T LTD • TDCO VTÇRNA IONAJ. HOLLANDA • URK PW PS A Ş • TRANS- RONK ELEKTP1ONK CİHA2LAR SANAV VE CARET A Ş • TURBOSOUND İMGt EPE • AS TALYAt • TEA RO T A L V * ) • V RGiN RECOflOS İNG) TEPE) • VES*E ELEiaRONK Gc R E Ç L E « TİC LTU, ŞT • ViDEO PRO flLAhCA! • VINTEN BCLÇ KA • YESÇAÛ ELEf-RONlK SA NAV v£TtC LTD ŞT « Y L M A 2 YAYlNLAfll AŞ-«EWSE ^ AflE TC «GJ-ER E_£KTfiO N * SAN VE C •2MMEGMANN P A,NQlCOl(A MAN 4 • A S1A PAfJOS PO OfJ * Seçkın Fuarlar Seçkin Zıyafetçıler
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear