18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U Samaras, Patriot istedi • WASHINGTON (AA) — ABD Başkanı George Bush, dün Yunanistan Dışişleri Bakanı Andonis Samaras ile görüştü. Görüşme sonrasında yapılan açıklamada Bush- Samaras görüşmesinde Körfez krizinin ele alındığı ve ABD Başkanı'nın katkılanndan ötürü Yunanistan'a teşekkür ettiği bildirildi. Bush da Samaras'la görüştükten sonra gazetecilerin sorulannı yarutlarken, "Kıbns konusunda BM Genel Sekreteri'nin girişimlerini desteklediklerini" söyledi. Samaras ise görüşmenin ülkesinin bölgedeki önemini vurguladığını belirtti. Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzvvater da Samaras'ın ABD'den Patriot füzesi istediğini açıkladı. Kohl'den güvence • FRANKFURT (AA) — Almanya Başbakanı Helmut Kohl, Körfez savasına ilişkin olarak, "Ittifak dayanışmamtza güvenebilir. Bu, Türkiye için de geçerlidir" dedi. Başbakan Kohl, parlamentoda yaptığı konuşmada, Irak'ın Türkiye'ye saldırması durumunda "ittifak halinin" oluşup oluşmayacağı konusuna değinirken," "Almanya, hem Bûieşmiş Mifletler h«n de NATO ittifakı çerçevesinde doğan sorumluluklarını yerine getirecektir. İttifak, dayanışmamıza güvenebilir. Bu, diğer müttefîklerimiz için olduğu gibi Türkiye için de geçerlidir;' * • OzaJa kııtlama • LONDRA (AA)— Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu'nun Türkiye konusundaki sözcüsü tngiliz milietvekili Richard Balfe, Kürtçe'nin serbest bırakılmasına ilişkin karar konusunda Cumhurbaşkanı Turgut özal'ı kutladığuıı söyledi. Balf:, "Kürtçe yasağının kaldınlması doğru yönde atılmış bir adım. Cumhurbaşkanı Tbrgut Özal'a bugUn bir mektup yazarak bu akılhca karardan dolayı kendisini kutladjm" dedL. • nu-.>K*,, Kürdistan DemokratikHalkPartisilideriSamiAbdurrahman'ınCumhuriyet'e demecv Kürtçeyalnızcabir adımİngiltere Dışişleri Bakanhğı yetkilileri iJe görüşmelerde bulunmak üzere Londra'ya giden Sami Abdurrahman, Irak'm parçalanmasının kimsenin gündeminde olmadığını belirterek "Umarım Türkiye'nin de gündeminde değildir" dedi. EDtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Irak Kürdistanı'nm özerklik kazanması amacıyla ortanın solunda bir si- yaset izleyen 'Kürdistan Demokratik Halk Partisi lideri Sami Abdurrahman, "Irak'ın parçalanması, Irak muhalefeti ve raüttefik- ler dahil kimsenin gündeminde degil. Uma- nra Türkiye faükiimetinin gündeminde de degildir" dedi. .Sami Abdurrahman, sorulanrmzı şöy- le yanıtladı: —Saddam Hüseyin yönetimi sona erdigi ttkdirde, Irak Kürtleri, kendi yöreierinde ba- gımsız bir devlet kunna yönünde girişimde bulunacak mı? ABDURRAHMAN — Irak Kürdistanı'n- daki bütün siyasal partiler halen "Irak Kür- distan Cepnesi" adıyla bir ittifak içinde. Bi- zim, Irak'ın toprak bütünlüğünün parçalan- ması gibi bir isteğimiz yok. Irak'ın parçalan- ması, uluslararası düzeyde gündemde değil- dir. Müttefiklerin de böyle bir niyetleri oldu- ğunu sanmıyorum. Umarım, Türkiye hükii- metinin gündeminde de değildir. Biz, uluslararası ve bölgesel güç dengelerini dik- kate alıyoruz ve çocukça işler yapacak deği- liz. —Irafc'ın parcalanarak bir Kürt devteti ku- rulması gündemde degilse, Irek'ta kurulacak berhangi bir yeni yönetimden Kürtlerin bek- lentisi ne olacak? ABDURRAHMAN — Irak'ta otuşturulan ortak muhalefet demokratik bir program be- nimsedi. Seçint, insan haklanna saygı, çoğul- culuk istiyoruz. Kürt sorununu adil ve banşçı biçimde çözmek için tüm muhalefet şimdi 1970 Anlaşması'nı kabul ediyor. Bu, Irak'ta ileride kurulacak bir yönetimin istikrarlı ol- masını sağlayacaktır. Nüfusun yüzde 20'sini oluşturan Kürtler, siyasal bilince ulaşroıştır. Özerklik sorunu —O haide Irak'ta evveke de işletmeye ça- uştıgınız özerkligi yeniden kurmaktan başka bir bekientüdz yok? ABDURRAHMAN — Evet, Irak sınırla- n içinde bir özerklik ve Irak yönetiminde ger- çek bir söz hakkımız olsun istiyoruz. Kürt nü- fusa oraniı bir şekilde Irak yönetiminde tem- sil edilseydik, Irak, İran'ı işgale kalkışmaz- dı. Halepçe olmazdı, Kuveyt'e giremezdi. Bu- na izin vermezdik. —Irak'ta bir Kürt özerklifi işkriik kazan- dıgı Ukdirde, böyle bir yönetimin, sıntnn öte- sinde, Türkiye'de yaşayan, ancak belirsiz bir süre içinde daha özerk yönetime sahip olma- yacak soydaşlanna bakışı nasıl olacak? ABDURRAHMAN — Beş ülkeye dağıl- mış olan Kürtlerin yarısı Türkiye'de yaşar. Neden Türkiye hükümetleri de kendi Kürt halkına özerklik tanımasın? —Türkiye hükuraetleri belki ileride böyle bir karar alsa dahi şimdilik böyle bir plan, resmen henüz gündemde degil. Özerk Irak Kürdistanı ile Türkiye'de Kürtlerin yaşadık- lan, ancak özerk olmayan bölge arasındaki ilişki biçiminin nası) olacağını düşünüyorsu- nuz? Özerk bölgenizin, sınınn öte yakasın- da baskı altında tutulan Kürt toplumuna iliş- kin emelleri neler olacaktır? ABDURRAHMAN — Hayal edUen ile si- yasal gerçekJer farkhdır. Elbette Kürdistan 1 ın diğer yörelerindeki kardeşlerimizin duru- mu ile ilgiliyiz. Buna hakkımız da vardır. Bundan da kimse alınmamalı, gocunmama- Iı. Türkiye hükümetjerinin baskıdan vazgeç- me zamanı gelmedi mi? Türkiye, Avrupa Topluluğu üyeliği istiyor. Demokrat ve insan haklanna saygılı olmayı amaçlıyor. Kürt kül- türüne de gerekli hakları tanımah değil mi? —Türki.ve bükümetinin, Kürt diline ilişkin yasağı kaidırmasını bu yönde ablntış bir adım sayıyor musunuz? ABDURRAHMAN — 12 milyon kişınin," kendi dillerini kullanmalannı yasaklamak, zaten çok garipti. Halkın pek çoğu zaten köy- lüdür ve Kürtçeden başka dil bilmezler. Türkiye hükümetinin karannı doğru yönde atılmış olumlu bir adım olarak görüyoruz. Ama sadece tek bir adımdır. —Türkiye'nin Irak'ta Musul ve Kerkük yö- resine müdahale edebileceğine ilişkin tartış- malar var. Böyle bir müdahale mümkun mü- dür? Yani, işler mi? ABDURRAHMAN — Bu gerçek bir ma- cera olur ve çok tehlikeli bir oyun olur. Bü- tün yörenin istikrannı altüst eder. tran ve Su- riye bu konuda çok endişeli. Biz, Irak Kür- distanı'nda üç savaş yaşadık, üzerimize kim- yasal silah atıldı, Iran'la savaş oldu, şimdi Körfez savaşL Buna bir dördüncüsü eklen- sin istemiyoruz. Araplar (Irak yönetimi) Irak Kürdistanı'nı Türklere kolayca bırakıverecek değildir. —İleride kurmayı düşündüğünüz özerk yönetim ile PKK arasında ilişki nasıl olacak- tır? Her ne kadar PKK ile Irak Kürt partile- ri arasında bazı ideolojik farklılıklar bulun- sa dahi, PKK'nın şimdiye kadar Suriye ve Irak'tan destek gördüğii biliniyor. ABDURRAHMAN — Türkiye Kürdista- nı'nda silah)ı eylem, Türkiye'de yaşayan Kürt- lere hakları tanınmadığı için baskı nedeniy- le başladı. Buna çözüm, Türkiye'de yaşayan Kürt halkının, ülkedeki demokratik sürece IRAKLI KÜRTLER — Türkiye'ye sıgınan Kürtler, Diyarbakır, Muş ve Mardin'deki peşmerge kamplannda yaşamJartnı sitdühiyoriar. katılmasını sağlamak, insan haklarına say- gılı davranmak, sosyal ve ekonomik gelişme- ye fırsat tanımaktır. Kürt temsilcilerle girii- şerek, konuşarak sorunları çözmeye çalış- maktır. Yoksa Türkler için ayn, Kürtler için ayn yasa çıkartarak değil... —Gecen yüiarda Suriye ve Irak'tan şn ya da bu şekilde destek gören PKK'yı eğer si- zin özerk yönetiminiz manen ya da madde- ten desteklemeyecekse ne olacak? ABDURRAHMAN — Biz hem örgüt hem siyasal amaç olarak Irak sınırları içinde ça- lışıyoruz. Türkiye'deki Kürt partileri ya da ör- gütJeri de Türkiye Kürdistanı çerçevesinde fa- aliyet gösterir. Irak'ta biz 1970 Anlasması'nı yeniden hayata geçirmeyi junaçlıyoruz. Sad- dam Hüseyin ile 1970'te iki-üç ay durmadan tartıştık. Sonuçta bir karara vardık. Siz ne- den Türkiye'de bunu denemiyorsunuz? Her sorunun çözümü görüşmeden geçer. ÖZAL'EN GÖRÜŞÜ 'Bölgesel muhtariyet'Dış Haberler Servisi — Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Alman ARD ve ZDF televizyon- lanna verdiği demeçte, »bağunsız bir Kürt dev- leti kurulacağına inanmadığını belirterek, "Belki bölgesel bir mublariyet olur" dedi. ARD ye ZDF'nin ortak programında ko- nusan Özal, "Bir Kürt devleti kurulursa Türkiye'nin tepkisi ne olur" şeklindeki so- ruşu şöyle yanıtladı: "Bir Kürt devletinin kurulacağına inanmı- yorum. Belki bir çesit muhtariye! olur, böl- gesel bir muhtariyel. Ama bu Irak'taki di- ger azınlıklara da, Türkmenler dahil huku- ki bir Jemel tanıyacaktır. Eğer böyle olursa bununla bir sorunumuz olmaz. Ama ba|ım- sız bir Kürt devleti kurulacaksa bunu kabul etroeyeceğiz. Türkiye'de Irak'takinden daha çok Kürt asıllı insan var. Eğer böyle bir dev- let kurulacak olsaydı Türkiye'nin bir parça- H oiurdu." özal, bölge halkının kendi geleceğini ta- yin hakkından ne anladığını ise "Ben bu ken- di geleceğini tayin hakkından külturel hak- lan ve biraz da bölgesel muhlariyeti anlıyo- ram. Bunu onaylıyoruz" şeklinde ifade et- ti. Cumhurbaşkanı özal, Ispanya televizyo- nunda dün gece yayunlanan haber progra- mında sorulan yanıtladı. Türkiye'nin Irak sal- dınsma maruz kalması durumunda norrnal oiarak NATO üyelerinin yardıma gelmesi ge- rektiğini söyleyen özal, "Hiçbir ülkeden özei bir yardım istemeyeceğiz. Eger NATO ülkesi bize yardıma katılmak istemiyorsa, biz bu ko- nuda bir talepte bulunmayacağız" dedi. özal, bir başka soru üzerine de, "Türkiye'de asker- lerie hİçbir problem yoktur. Tiirk SflahJı Kuv- vetleri, demokratik tüm ülketerde oldugu gibi sivil otoritefiin kontrolü altındadır" dedi. KOMKAR'ın Başkanı BekirSaydam İSTANBUL TİCARET ODASI'NDAN ÎSTANBUL TÎCARET ODASI "TÜKETİCÎNİN KORUNMASINDA İŞLETMELERİN ROLÜ" KONULU BİR "DENEME" YARIŞMASI DÜZENLEMİŞTİR. İstanbul Ticaret Odası'nca tüketicinin korunması kampanyası çerçevesinde dûzenlenen bu yanşma, 15 Mart 1991 "Tüketiciyi Koruma Günü'nde ödülleri verilmek üzere, konyya ilgi duyan sadece en az 4 yıllık yûkseköğrenim öğrencilerine açıktır. Yarışma Koşullan 1-) Konu Tüketicüerin korunmasında işletme- lerin rolü nedir, ne olmalıdır? 2-) Ödül tutarlan , Seçici Kurul'un ödüle deger bulduğu eserlerden Birinciye 5 Milyon TL. îkinciye 3 Milyon TL. Üçüncüye 2 Milyon TL. 3-) Seçici Kurul (Soyadı alfabetik sırayla) -Prof. Dr. Fuat Çelebioglu İ.Ü. İşletme Fakültesi Dekanı -Prof. Dr. Tunç Erem M.Ü. îktisadi ve İdari Bilimler Fak. İşletme Bölümü Başkanı -Prof. Dr. Ahmet Niyazi Koç B.O. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı -Prof. Dr. Ismeil özaslan İstanbul Ticaret Odası Genel Sekreteri -Hamdi Tombak tstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurıılu Başkanı 4-J Kaülma ve tealim koşullan -Yarışma en az 4 yülık tüm fakülte ve yüksek okul öğrencilerine açıkür. -Konuyla ilgili düşünce ve değerlendir- meleri kapsayacak "Deneme'ler dak- tilo ile en çok 15 sayfa ve birbuçuk satır arahklı iki nüsha olarak yazılacaktır. -Kullanılan kaynaklar belirtilecektir. -Yanşmaya katılan denemelerin daha önce herhangi bir biçimde yayınlanma- mış ya da başka bir nedenle sunulmamış olması gerekir. -Denemeleriu üzerine dört rakamdan oluşan bir kod yazılacak. yazarın kimli- Jini belirtir hiçbir bilgi bulunmayacaktır. -Yarışmaya katılanlann isün, adres ve kısa biyografileri üzerinde aynı dört rakamh kod oulunan kapalı bir zarfa konuiacaktır. -Dereceye giren denemeler üzerindeki telif hakkı İstanbul Ticaret Odası'na aittir. -Yanşmaya katılacak denemeler en geç 28 Şubat 1991 Saat 17.30'a ka- dar İstanbul Ticaret Odası İç Ticaret Şubesi'ne elden teslira edilnıiş, ya da postayia gönderilmiş olmalıdır. Postada meydana gelecek kaybolma, gecikme ve hasar görmeden İstanbul Ticaret Odası sorumlu olmayacaktır. -Seçici Kurul üyelerinin ve İstanbul Ticaret Odası personelinin iJanci dere- ceye kadar (dahil) hısun ve akrabaları yanşmaya katılamazlar. 'Ankarasamimideğil'Dış Haberfcr Servisi — Ankara hüküme- tinin Kürtçenin kullanılmasına getirilmiş olan yasağın kaldınlması yönünde aldığı ka- rar Avnıpa'daki Kürt örgütlerince farkh bi- çimlerde karşılandı. Almanya'da etkinlik gosteren KOMKAR, hükümetin Kürtçe ko- nuşma konusunda getirdiği sınırlı özgurlü- ğün 'samimi olmadığı' görüşünde. Karar, Fransa'daki Kürt Enstitüsü tarafından ise 'genelde olumlu' olarak değeriendiriliyor. Berlin muhabirimiz Dilek Zaptçıoğlu'nun Almanya'daki Kürt çevrclermden edindiği bilgiye göre Türkiye, îrau, Irak ve Suriye 1 deki Kürt örgütleri \ukmda Avrupa'da IIÎu- sal Kongre' adı ; ında bir meclis kurarak ortak tavır belirleyecekler. PKK'nın dışın- daki örgüt ve kişilerin katıldığı Kürt 'Ulu- sal Kongresi'nin bölgedeki harita değiştiril- meden söz konusu ülkelerde 'konfederasyon' tipi devietler kurulmasını amaçladığı öğrenildi. Buna göre Türkiye^ de, Çeklerden ve Slovaklardan oluşan Çe- koslovakya devleti tipinde, Kürtlerden ve Türklerden oluşan bir devlet kurulması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin admın değiştiril- mesi amaçlanıyor. Iki ayn özerk cumhuri- yetin konfederasyonu şeklinde bir yapı he- defleniyor. Öte yandan Ahnanya'da yasal olarak fa- aliyet gosteren 'KOMKAR'ın Başkanı Be- kir Saydam, Cumhuriyet'e örgütün Körfez- deki savaşa ve Kürtçeye getirilen sınırlı ser- bestüğe bakışını şöyle anlattı: "Cumhurbaşkanı Özal ve hükümetin, Kürtçe yasağına getirdiği sınırlı ozgüıiâkte samimi olmadjğı bellidir. Bu konu daha ön- ce SHP tarafuıdan gündeme getirilmiş, cid- diye alınmadıgı gibi saldınja uğramtş, SHP içinde bunu gündeme getirenler dışlannnş- tır. Özal'ın yasağı kaldınyor gözükmesin- de öne sürdüğü gerekçeler biliniyor. Birin- cisi Özal, yasagın daha önce kaldınlması halinde teröriin tırmanacagını öne sürüyor- du. Terörii simdi kontrol altına aldıgını id- dia ediyor ve yasağı gevşetiyor. tkincisi, ev- lerde ve günJiik hayatta insanlar zaten Kürt- çe konuşmaktadır ve devletin bunu engel- le>-ecek gücii yoktur. Üçüncüsü Türkiye'nin imzaladığı AGlK gibi anlaşmalar bu adımı kaçınılmaz kılmıştır." Bekir Saydam, Özal'ın Kerkük ve Musul KOMKAR, hükümetin Kürtçe konuşma konusunda getirdiği sınırlı özgürlüğün "samimi olmadığı" görüşünde. Hükümetin kararı Fransa'daki Kürt Enstitüsü tarafından ise "genelde olumlu" bulundu. hayalleri peşinde koştuğunu, Arap dünya- sının buna izin vermeyeceğini, özal'ın ha- rita değişikliği için masaya otunnadan ön- ce 'Kürt meleği' roliıne girmeye çalıştığını belirtti. Türkiye'de özal'ın yetkilerini daha da arttırarak diktatörlük peşinde olduğu- nu söyleyen KOMKAR Başkanı, Kürtler olarak Türkiye'nin savaşın dışında kalma- sını arzu ettiklerini vurguladı. Saydam'ın verdiği bilgilere göre Güneydoğu'dan göç bütün hızıyla sürüyor. Sabetay Varol'un Paris'ten bildirdiğine göre Fransa'daki Kün Enstitüsü, Ankara hükümetinin Kürtçeyi serbest bırakma ka- rannı 'genelde olumlu' bir karar olarak ni- teledi. Enstitünün basın sözcüsü, "Kürtçe- yi serbest bırakma karannın ve hükümetin nazırladığı yasa tasarısının içerigi hakkın- da şimdilik bilgi sahibi olmadıklannı, bu konuda daba ayrıntılı yorum yapmak için erken oldugunu" belirtti. Enstitü sözcüsü, "Hiikümet karannın politik boyutuyla Ugili değerlendirme yap- manın Kürt Enstitüsü'nün yetkisine girmedigini" hatırlatarak "Bizim amacımu Kürt dili ve kültürünü konımaktır. Bu yön- de atüacak her adımı olumlu karşılanz, an- cak önlem tam anlamıyla ortaya çıktığın- da hedeflerimize yüzde yüz uygun olup oi- madıgını daha iyi eöreceeiz" dedi. Kürdistan Yurtsever Birliği (YNK) lideri Cd«l Talabani Türkiye'nin Kürtçe üzerin- deki yasağı kaldırma karannı "doğru yol- da atılnuş bir adım" olarak degerlendirdi. BBC'nin Türkçe Yayınlar Servisi'nin soru- lannı yanıtlayan Talabani "Türkiye hüku- nKtinin yalnızca Kürt halkiDin variığını ka- bul etraekle kalmayıp, Kürtlerin demokra- tik ve federatif bir biriik kurmasına da 'evet' demesini umuyonız" dedi. Böyle bir dav- ranışın Türkiye'nin bölgedeki gücünü art- tıracağını kaydeden Talabani, yalnızca "Irak Kiirdistanı'ndan sorumlu oldukiannı ve Türkiye'deki Kürtlerie ilgilenmediklerini" söyledi. Bu arada Irak'ın Scud füzelerini Türki- ye sının yakınındaki Zabo ve Ahmediye bolgelerine kaydırdığını doğrulayan Talaba- ni, Irak'ın Türkiye'ye saldırma olasıhğma ilişkin soruya "Bazı askeri üslere Scudlar- la saldırma olasılığının var olduguna inanıyonım" yanıtını verdi. : Körfezsavcşı Bonn ileffîshmgton'unarasau agyor Hişkilerde savaş soğtıklııgu Hesaplara göre Almanlar Doğu Avrupa'daki değjşime göz kulak olur, Sovyetler Birliği'ne gereksindigi yardımı sağlarken ABD de ekonomisi ile ilgilenecekti, ancak hesaplartutmadı. Dış Haberler Servisi — Kör- fez savaşının başlamasıyla, ba- har dönemi yaşayan ABD - Al- manya ilişkileri "zor güuler" geçirmeye başladı. Dedelerinin insanlığa karşı en büyük suçu iş- lediği düşüncesiyle yetiştirilen, güvendikleri için yıllarca başka ülkelere sırtiaruıı dayamış olan Almanlar, yeniden kazandıkla- n egemenlikleri ile birlikte, "ya- ralarına kendileri tuz basmak" zorunda bırakılıyorlar. The Wasbington Post gazete- sinde Bonn muhabiri Marc Fis- ner'in yayımlanan yazısında, Körfez savaşının, ABD Alman- ya arasında sorumluluklann paylaşılmasına dair yapılan he- saplamalan bozduğunu ileri sü- rüyor. Hesaplamalara göre Al- manlar Doğu Avnıpa'daki de- ğişime göz kulak olur, Sovyet- ler Birliği'ne gereksindiği bol mali yardımı akıtırken ABD de rahat bir nefes aüp zor durum- da olan ekonomisi ile ilgilenebi- lecekti. Ancak Bonn ve Washington'- da yapılan hesaplar tutmadı. Savaş çıktı. Almanya'run yakın- dan uzaktan ilgisinin olmasım istemediği tek sey var, o da sa- vaş. "Savaş mı? Bir daha asla!" 1982 ve 1983 yıllannda, ABD ve Almanya'daki üslere karşı ve ta- raf gösteriler, sokakları doldu- rurken bu kez Körfez'deki sava- şa ve ABD'ain aldığı role karşı yürüyüşler düzenleniyor. Okullarda ABD bayrakları yakıldı. Saarland eyaletinde, kamu görevüleri ABD aleyhta- n gösterikre katılabıbinler diye işlerinden izinli sayıldılar. Hükümet savaş karşıtı göste- rilerin ABD aleyhtarlığına dö- nüşmemesi konusunda uyanda bulunurken, bazı Alman işa- damlan Alman-Amerikan da- yamşmasının sürdürülmesi çağ- nsında bulundular. Bu işadam- larına göre Almanlar, "Ameri- kalılan, kendilerini norrnal üc- rctle koruyacak gece bekçisi gi- bi görüyor ve bu görevini yeri- ne getirirken silah kullanmama- sını ve gürültü çıkarmamasını istiyor." Amerikalılar ise Almanlann içinde bulunduğu durumu şöy- le değerlendiriyorlar: "Onlan mflitarizmden nzak- Uşbrmaya çaaştık durdnk. Şim- di, güç kullanmak ve esiriik se- cenekleri ile karşı karşıya kal- madıkça, tutumlannı degiştir- roeyeceklerdir." Yazısında Süddeutsche Zei- tung'un geçen ay Almanya ve AJmanlarla ilgili yaptığı bir araştmnasına da yer veren Marc Fisher, araştırma sonucunun, Almanlann yüzde 75'inin ulus- lararası çatışmalardan uzak kal- mak istediklerini, yüzde 40'ının yasam standardı ve tarafsızlığı nedeniyle lsviçre'yi kendilerine örnek ülke seçtiklerini ortaya koyduğunu belirtiyor. Bu istek- Ier, müttefik güçlerin Körfez sa- vaşında Almanlardan talep et- tikleriyle ise hiç mi hiç örtüşmü- yor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear