18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 OCAK 1991**** Dış Haberler Servisi — Kör- fez'de kara savaşının ne zaman başlayacağı konusunda tartış- malar sürerken Irak önceki ge- ce yansı tank ve topçu desteğin- deki yaklaşık 4 bin askeriyle Su- udi Arabistan'a karadan saldı- rarak Kuveyt sının yakınlann- daki Hafci kasabasına girdi. Irak, 3. haftasına giren savaşm ilk büyük kara çaüşmasını oluş- turan ve bizzat Devlet Başkanı Saddam Hüseyin tarafından planlandıği söylenen saldınyla "kara savaşının başladığım" ilan etti. Ancak, Beyaz Saray'- dan yapılao açıklamada bu ça- tışmanın kara savaşının başladı- ğı anlamma gelmediği belirtildi. Körfez'deki ABD kuvvetleri ko- mutanı General Norman Sclmarzkopf, çatışmalarda 12 Amerikan deniz piyadesinin öl- duğunü, Irak'ın 41 tank ve 12 araanın tahrip edildiğini, 9 Iraklımn da esir alındıgını söy- ledi. Hafci'de Irak birlikleri ile müttefik güçler arasında çatış- malann sürdüğü bildirildi. tran resmi ajansı IRNA, Irak'ın Türkiye ile olan sınırına füze rampaian yerleştirdiğini id- dia etti. ilkka HABERLERİN DEVAMI saldınsı düzenlenmesine ilişkin bir plan beliriendigi' belirtildi. Haberde, Saddam'ın pazar gu- nü de Kuveyt sınırma giderek kara saldırısmın son hazırlıkla- nnı gözden geçirdiği kaydedildi. Bağdat Radyosu, kendilerine yönelik hava saldjnsının Suudi Arabistan ve Türkiye'den kay- naklandığını da yineledi. Kara savaşı başlamadı Beyaz Saray, Irak'ın Suudi topraklanna yaptığı saldınlann kara savaşının başladığt anlamı- na gelmediğini bildirdi. Beyaz Saray Sözcüsü Marlio Fitrwater, Iraİc birliklerinin sal- dırısı sonucu müttefik kuvvetle- rin mudahalesiyle meydana ge- len çatışmalann, kara savaşının başladığına işaret olmadığını be- lirtti ve Başkan Bush'un kara sa- vaşını başlattnak için henüz ka- rar vermediğini söyledi. Irak, birliklerinin geriştiği "büyük bir taarruz ile" kara sa- vaşının başiadığını duyurdu. Irak haber ajansı, önceki gece başlatılan taarruz ile Suudi sını- rından 20 kilometre içeriye giril- diğini öne sürdü. Ajans, taar- ruzla "kafirierin açöğı cepnenin çöktügünü" söyledi. Irak rad- yosundan okunan savaş bildiri- sinde ise Suudi halkına hitaben "Topraklanmza girişimiz bir iş- gal degildir. Ancak topraklan- nızı saJdırganlık üssüne çeviren dinsiz ordalara karşı verilen nıücadeleoin şartJan yüzünden saldın zorunJu hale gelmiştir" denildi. Bağdat Radyosu, Hafci'ye dü- zenlenen kara saldınlannın Sad- dam Hüseyin tarafından plan- landığını da duyurdu. Radyo, Saddam'ın cumartesi günu ya- kın danışmanlan ile yaptığı top- lantıda, "Amerikan, NATO ve siyonist saldırgan güçlere kara Ajanslann bildirdiğine göre tank ve topçu desteğindeki yak- laşık 4 bin askerlik bir Irak as- keri gücü, önceki gece yansı Ku- veyt sınırından Suudi Arabis- tan'a saidırdı. Suudi toprakia- nndayaklaşık lOkilometreifer- leyen Irak askerleri, Körfez sa- vasııun patlak vermesi üzerine boşaltılan Hafci kasabasıru işgal ederek denetimJeri altına aldı- lar. Müttefik kaynaklarının yapngı ilk açıklamalar, Irak bir- liklerinin hemen geri püskürtül- düğıi yolunda iken, daha sonra Irak birliklerinin 4 ayn nokta- dan saJdınya geçtiği, bunlardan üçünün püskürtüldüğü, Hafci kasabasmdaki çatışmaların ise gün boyu sürdüfü duyuruldu. Haber yayına haarlandığı sıra- da, Hafci kasabasındaki Irak birlikleri ile müttefik güçler ara- sındaki çatışmalar sürüyordu. Amerikalı askeri kaynaklann verdiği bilgiye göre 50 kadar Iraklı asker, zırhh personel ta- şıyıcılaria Hafci'nin merkezini ellerinde bulunduruyor. Suudi Arabistan askeri sözcü- sü de Irak'ın tank desteğiyle gi- rişti|i saldından sonra Hafci bölgesinde durumun muttefik- lerin kontrolü altına alındıgını bildirdi. Sozcü, çatışmanın sü- rup sürmediği yolundaki soru- yu, "Evet, bo surmekte olan bir operasyon" şeklinde cevap- landırdı. Schvvarzkopf Korfez bölgesindeki ABD bir- liklerinin komutanı General Norman Schwarzkopf, Irak'ın Suudi Arabistan sınırında baş- lattığı kara saldırılarında 12 ABD'li deniz piyadesinin öldü- ğunü, 2'sinin de yaralandığını söyledi. Schwarzkopf, Irak'ın doğrulanan kayıplarını ise 41 tank ve 12 araç olarak olarak verdi, ancak çatışmalarda kaç Iraklı askerin öldüğii konusun- da bir açıklama yapmadı. ABD'li general, Hafci yakınla- rındaki çatışmalarda, 2 Ameri- kan hafif zırhlısının da tahrip olduğunu bildirdi. General Schwarzkopf Suudi Arabistan guçlerının. "bölgede kalması olası Irak askerierini (emizlemek üzere" çatışmaların meydana geldiği Hafci kasabasına doğru ilerlediklerini de kaydetti. Norman Schwarzkopf, dün Suudi Arabistan'ın başkenti Ri- yad'da düzenlediği basın toplan- tısmda, Çöl Fırtınası harekâtı- nın başladığı 17 ocaktan bu ya- na savaştaki gelişmeleri de ak- tardı. Irak'ın kendi hava savun- ması üzerindeki merkezi dene- timini yitirdiğini sövieyen ABD'li general, 17 ocaktan bu yana hiçbir Irak savaş uçağının müttefik hava güçlerine karşı et- kili bir girişimde buiunamadığı- nı kaydetti. Schwarzkopf, Irak- ın erİcen uyarı sistemlerinin de tamamıyla çahşamaz durumda bulunduğunu belirtti. ABD'li generalin verdiği bil- gilere göre müttefik kuvvetler, 38 Irak hava tesisine akın yaptı. Bu saJdırılarda, 25 Irak uçağı yerde imha edildi, 89 Irak uçağı ise Iran'a kaçtı. Irak hava üsie- rine kaışı düzenlenen akınlar so- nucunda Bağdat yönetimi, uçaklarını iyi korunan sığınak- lara gizlemeye çahştı, ancak bu sığınakların 70'i etkisiz hale ge- tirildi. Müttefik hava guçleri, nükleer, kimyasal ve biyolojik nitelikli 31 askeri tesise saldırdı- lar, Bağdat'ın orta kesiminde bulunan bir nükleer araştırma merkezi de yok edildi. Irak'ın seçkin "'Cumhuriyel Muhafızla- rı"na karşı günde ortalama 300 sorti gercekleştirildi, ABD'nin B-52 bombardıman uçaklan bu birliklerin uzerine "yüzlerce ton" bomba bıraktı. Hava saldırılarının bugüne değin öncelikle Irak üzerinde yoğunlaştırıldığını ve Kuveyt'e karşı şimdiye kadar fazla ope- rasyon duzenlenmediğini belir- ten Schwarzkopf, bu saldırılar- da, "Lazer güdümlü silahların da kullanıldığını" kaydetti cevap veren de Cuellar, Irak Dı- şişleri Bakam'nm metubunun içeriğini reddettiğini de beürtti. Zafer hizinı Irak gemisi tahrip edildi Müttefiklerin dün Kuveyt açıklarındaki Bubiyan Adası ya- kınlarında düzenlediği deniz operasyonu sırasında toplam 7 Irak gemisinin ıahrip edildiği bildırıldi. İngiliz teîevizyonlarmın Kör- fez'deki askeri kaynaklara daya- narak verdikleri habere göre tah- rip edilen Irak gemileri, ikisi Sovyet yapısı 'Osa' tipinde roke- tatar hucumbot olmak üzere hızlı ve küçük savaş gemilerin- den oluşuyor. Yeni bir ada kurtanldı Ürdun'un iddiası Ürdün, müttefik güçler tara- fından düziiilenen hava akınlan sırasında, Irak sınınndaki bazı Ürdünlü sivillerin öldüğünü öne sürdü. Dışişleri Bakam Tahir el Masri müttefik uçaklarının, Irak'ın Ürdün sınınna yakın bölgelerde sivilleri ve akaryakıt tankerlerini bombaladıgınj iddia etti. Ürdün Kralı Hüseyin, Körfez savaşının, Arap dünyasım tari- hin en tehlikeli yol aynmına ge- tirdiğini söyledi. Irak, Scud peşinde Irak'ın Iran'dan 100 seyyar Scud füze rampası almak için faaliyete geçtiği bildirildi. Ajanslann verdiği haberlere gö- re ABD haber alma servislerin- den adının açıklanmasını iste- meyen bir yetkili, Tahran'ın Irak'a bu rampaian verip ver- meyeceğini bilmediklerini, an- cak bu konuda şiıpheleri' oldu- ğunu belirtti. Amerikan deniz piyadeleri- nin, Kuveyt'e ait bir adayı da- ha kurtardıkları bildirildi. AP'- nin haberine göre Kuveyt sahil- lerinden 18 kilometre açıktaki küçük adaya çıkan deniz piya- deleri, adada bulunan Irak'a ait uçaksavarsilahlannı, toplan ve cephaneyi imha ettiler. Deniz piyadelerinin adada Irakh as- kerlerle karşılaşmadıklan bildi- rildi. Umm El Maradim adlı adada bulunan silahlann ve 2 haberieşme kulesinin, buranm Iraklılar tarafından erken uya- rı amacı ile kullanıldığının be- lirtileri olduğu kaydedildi. Türkiye sınınna füze rampaian Irak'ın Türkiye'ye oian sını- nna çok sayıda füze rampası yerleştirdiği iddia edildi. Iran haber ajansı IRNA'nın Irak Kürdistan Halkınm Sesi Radyo- su'na dayanarak verdiği habe- re göre özellikle Zaho ve Ama- diya bölgelerine yerleştirilen ka- radan karaya fuzelerin Türki- ye'den gelebilecek bir kara sal- dırısma karşı önlem olacağı be- lirtildi BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Iraklı yöneticilere BM kararlarına uyarak Kuveyt'ten çekilmeleri için yeni bir çağnda bulundu. Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz'in geçen cumartesi kendisine gönderdiği mektuba Körfez'deki savaş nedeniyle, Suudi Arabistan'da bulunan Türk işçilerinden 167 kişilik ilk kafile dün uçakla lstanbul'a gel- di. Türk Dışişleri'nin girişimle- ri sonucu Cidde'ye gönderilen bir THY uçağı ile gelen Türk- ler, Irak'ın fırlattığı Scud füze- leri nedeniyle özellikie Riyad'- da büyük bir panik yaşandığını söylediler. Dış Haberier Servisi — ABD Başkanı George Bush. Irak'a karşı oluşan uluslararası ittifa- kın Körfez savaşmda zafer yo- lunda olduğunu söyledi. Bush, "Savaşı biz kazanacağız. Za- man, Saddam Hüseyin'in kur- tulusu olrnayacaktır. Savaşı ka- zandığımız zaman, dünya ka- muoyu her diktatör ve despota kalıcı bir uyanda bulunmuş olacak" dedi. AP ve Reuter'in haberlerine göre Bush, önceki gün Kongre'- de yaptığı yıllık "Birliğin durumu" konulu konuşmasın- da özellikle Körfez krizi üzerin- de durdu. ABD Başkanı, Kong- | re üyelerinin sık sık alkışlanyla kesilen 47 dakikalık konuşma- smda, şu görüşleri savundu: "Amerikalılar olarak dünya- yı diktatörlerin karanlık kao- sundan kurtarmak için sorum- lulaklannuz olduğunu kabul et- memiz gerektiğini biliyoruz. Körfez savaşı bizim istediğimiz bir savaş değildir. Biz, öngörii len yoldavız. Irak'ın savaşı sür- dürme kapasitesi yok edilmek- tedir." Ortadoğu'nun güvenük ve is- tikranndan ABD olarak ne an- ladıklarını da Bush, şöyle özet ledi: "Bölgenin güvenlik ve istik- ranndan ne anladığımıza gelin- ce, biz Irak'ın kültürunün \e halkının imha edilmesini istemi- yoruz. Tersine, büyük kaynak- lannı nkmak ve bir zorbanın ih- tirasJanna hizmei etmek için de- gil, kendisi ve komşnlan için kullanan bir (rak istiyonız. Ça- tışmanın genel kural olmadıgı, kuvvetlerin zayıflan laciz elme- diği bir Körfez istiyoruz." Diğer konular Bush, konuşmasında Körfez savaşının yanı sıra Baltık, "Yıl- dız savaşlan" olarak bilimin SDI projesi konulannda da açıklamalarda bulundu. Bush, Baltık ülkelerinde yasanan son gelişmelere değinirken "Bizim amacımız bu konuda Sovyetler Biıii&i'ni cezalandıruıak de^il- dir. Baltık cumhuriyetlerinin amaçlanna ulaşmalarıoa yar- dım elmek istiyoruz" diye ko- nuştu. CUMHURİYET/17 (Baştarafı l. Sayfada) nel anlamıyla "İslami harekef sözcüklerini mi kullan mışlardı? Bu konular hiç aydınlanmadı. Bu gkjışle de bundan sonra da aydınlanacağı yok. Aksoy cinayetini Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü Çetin Emeç cinayeti izledi; Çetin Emeç cinayetini Turan Dur- sun'un öldürülmesi. islami hareketin en son kıydığı can, Doç. Bahriye Üçok'tu. Âksoy cinayetinden sonra bir tek ipucu büe ele geçme- di. Emeç, Dursun ve Bahriye Üçokcinayettennin kimler ta- rafından işlendiğini gösteren bir tek kanıta bile ulaşılamadı. Aksoy, Emeç ve Dursun, uçlanna susturucu takılmış si- lahlarla öldürülmüşlerdi. Cinayetlerde kullanılan teknikler, bu üç saldınnın da Ortadoğulu istihbarat örgütlerince dü- zenlendiği yolunda kuşkular doğmas/na yol açmıştı. Bu arada kuşkulular arasında, bir islam devletinin An- kara büyükelçilığinde görevli diplomatfar da bulunuyorlardı. Öyle ya da böyle, başta Aksoy cinayeti olmak üzere hiç- bir cinayet aydınlanamadı. On bir yıl önce öldürülen Milliyet Gazetesi Genel Yay/n Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi cinayeti aydınlandı mı? Hayır; aydınlanmadı; aydınlanmadığı gibi İpekçi cinaye- tinin aydınlanmaması için gizli eller bütûn kanıtları değiş- tirdiler. Bu gibı konular duyarlık ister... Bu duyarlığı devlet gös- termiyorsa basın organları ve siyasal partiler göstermelidir. Örneğin SHR niçin Aksoy ve Üçok cinayetlerinin aydın- lanması için bir araştırma komisyonu kurup kanıt toplamaz? Hürriyet Gazetesi -belki kurmuşlardır, bilmiyorum- en yete- nekli muhabirlerinden oluşan bir grup oluşturup gerektiğin- de de polis ile işbirliği yaparak genel yayın müdürlerinin katillerini aramaz? Yeri geldi açıkça yazayım: İpekçi cinayetinden sonra basın görevini yapmadı. Ga- zeteciler, cinayetten sonra ellerindeki kanıtları karşılaşlınr, bu ortak çalışma sonucunda cinayetin arkasındaki suç ör- gütünü ortaya çıkarabilirlerdi. Bu görevi, yalnızca iki gaze- teci üstlendi. Bu iki gazeteci, ayn gazetelerde çalışmaları- na karşın bir araya gelip kanıtları birlikte değerlendirdiler. Gazetecinin görevi, bu konuda savcılıkları harekete ge- çirmekti. Savcılar, kapanmış davayı yeniden açtılar. Bundan sonrası devletin işiydi. Devlet, bu aşamada duyarlık gös- termedi. Ve dosya böylece kapandı. jpekçi cinayetinin aydınlanmasından korkan gizli eller de hemen harekete geçmişlerdi. Aksoy, bir düşünce ve kavga adamıydı. Tek başına biror- du gibi savaşırdı Bu savaşta alçakça ve sinsice kurşunla- narak öldürüldü. Deytetin görevi, bu gibi cinayetlerin kanıtlannt bulmak de- ğil midir? Devlet, "islami hareket" adına, uçlanna susturucu takıl- mış silahlarla cinayet işleyen çetelere karşı bu kadar çare- siz midir? Yoksa "devlet" dediğimiz şu büyük aygıta takılan başka susturucular var da biz mi-bu susturucuları bilemiyoruz! A V R U P A A R A S I N A N I N 2 ° 0 B Ü Y Ü K K U R I J L U G I R E B İ L E N T E K T Ü R K B A N K A S I Akbank 43. yılını nalkımızın güveniyle kutJuyor. A.VKARA — Sa>aş, Cum- hurbaşkam'nın yaşamını da çok etkiledi. Her yıl katıldığı Davos Toplantısı'na gidemiyor. Oysa b« yılki toplantı çok renkli, çok hareketli. Çünkıi ABD Dışişle- ri Bakanı James Baker dahil "müttefik koalisyonu"nun bir- çok ileri geleni Davos'a bekle- niyordu. Savaşın uraması Özal'ın plan- lannı altüst etti. Savaş sonrası düzenlemeleri için Davos Top- lantısı bir ısınma yeri olacaktı. Ama her şeyin bir çaresi var. Kösk'ten öğrendiğimize göre, Özal "şahsen" gitmese bile "cismen" Davos'ta olacak. Top- lanlıya "teie-konferans" sistemi ile canlı yayınla katılacak. 3 şubat günu tele-konferans sistemiyle yine "cisimleriyle" Davos'a katılacak olan Başkan Bush ve Mısır Lideri Mubarek ile buluşacak, birbiıierinin sonı- lannı yanıtlayacaklar. Elbette Saddam'ın yeni bir sürpriziyle karşılaşılmaz ise!.. Özal, Davos'a yapacağı bu canlı yayında neler söyleyecek? İnşallah, ANAP millervekiue- rine önceki gün, bir grup öğren- ciyi kabul ederken ise dün gaze- tecilere söylediklerini söylemez. İşte Özal'ın son iki gündür söyledikleri: '— Bize savaş sonrasında. ko- alisyona yaptığımız katkıdan dolayı komisyon verebilirler. Ama ben. sonuçtan pay almaya kararlıyım. tncirlik meselesi bi- ze komisyon yerine pay almayı zaten garantileraişlir." '— Teievizyon şu anda Bağ- dat'tan canlı yayın yapıyor. Ga- zetecileri de çağırnuşlar. Demek ki pes edeceklermiş gibi bir his var içimde..." "— Daha yumuşak bir çözüm bulmak lazım. Çözüm Irak'ın mağlup olduğu ya da yanhş yap- tığı esasına dayanmamalı." * EuroBusiness dergisinin Araltk 1990-Ocak 1991 sayısında yer alan değetfendime sonıtçlannagöre. AKBAIMK "Gûveninizin Eseri" 1. KOŞU: F. Kalamış (5), P. Kerem 3 (4), PP. Beyazmartı (3), S. Tosoğlu (6) 2. KOŞU: F. Maestro 1 (3), P. Tiki (4), PP. Biliyormusun- kim (1), S. Gülen (5) 3. KOŞU: F. Nurışık (6), P. Akar (8), PP. Altınayak (2), S. Hayrola (1) 4. KOŞU: F. Burak (6), P. Thoro (5), PP. Golden Egg (12), S. Göksu (10) 5. KOŞU:F. Young Elite (I), P. Baby Villa (5), PP. Golden • Nugget (3), S. Merhaba (8) 6. KOŞU: F. Arzu 4 (5), P. Kerim (2), PP. Cemil (9), PP. Tolgam (13), S. Atılgan (1) 7. KOŞU: F. Sünerbey (4), P. Anıl (2), PP. Hilal 12 (1), S. Sürbatur (5) "— Biz bu durumu da (Arap- Kürt ve Türkierden oluşan kon- federasyon) değerlendiriyo- ruz..." *'— Önümüzdeki on sene probiemlerin devam edeceğini görüyoruz. Zaten, dünya fari- hinde galiplerin mağluplara dik- te ettirdiği çözümlerin hiçbirisi- nin yaşamadığı gorüldiL.." Cumhurbaşkanı'nın son iki gündür yaptığı açıklamalannı, kendi deyimiyle "materaatik ve mantık okumuş bir mühendis mantığı içinde" okumak ge- rek iyor. Özal, İncirlik'in Irak'ı bom- balamak üzere Amerikan uçak- larının hizmetine açılmasından bu yana, en ilginç açıklamayı dün öğleden sonra yaptı. Dedi ki: "Irak uçaklan fran'a merci (yer) aramaya gidiyor. Tabii bi- linen bir gerçek var. tran, bu uçaklan havalandırırsa o zaman İran harbe girmiş olur. Oradan (Irak uçaklannı) tekrar kullan- dmrsa öbür tarafın bir şey vap- ma hakkı oluyor zannediyo- nım..." Özal'ın "zan"nı doğru çıka- cak mı bilemiyoruz. Bilinen Türkiye'nin Güney sı- nınna Irak kuvvetlerinin füze rampaian yerleştirdiği yolunda dünkü Reuter Ajansı'nın haberi... Acaba Saddam, dün Özal'ın verdiği denıeci mi okudu? "Düşman uçaklarına sınııia- rı açmanın karşı tarafa bir şey yapma hakkı" tanıdığı gerçegi- ni bizzat Özal açıkladığına gö- re artık Saddam'ın kendi ulusu- na mahçup olmamak için bu hakkı kullanmaya eli mahkum. Yalnız bir şey var. Cumhurbaşkam'nın bu "ilginç" açıklamalan, savunma çevreleri ile bazı klasik Dışişleri memurlannın kurdeşen olması- na yol açıyor. Bu kesimierle bir gazetecinin hiç bağlantı kurmaması gerek. Onlardaki kötümserlik, gaze- tecinin kalemindeki mürekkebi, daktilosıındaki şeridi karartıyor. Oysa savaşın sonuçları nak- , kında iyimser olmak gerek. " Ne diyor Cumhurbaşkanı? "Zaten dünya tarihinde galip- lerin mağluplara dikte ettirdiği çözümlerin biçbirisinin yaşama- dığı görüldü." O halde üzülmek niye? >s Körfez savjşının "kara" bölü- müne dahil olsak da, yensek de, yenüsek de ber şey nasıl olsa geçici. Önemli olan savaşta "komisyonu" değil, "pa.Yi" bü- yük tutmak... KÖYENSTtTÜSÜ YILLARI Talip Apaydm 5.000 lira(KDViçinde) Çağdaf Yayınlorı Türkocağt Cad. 39-41 Cağaloğtu-tstanbul ödemrli gönderilmez. Sürekli basın kartımı ve AIPS kartımı kaybeilim, hükümsüzdur. TÜLA Y DİVİTCİOĞL.U
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear