18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
'24 OCAK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3 îçişleri Bakanı AbdülkadirAksu, Güneydoğu'dan göçü değerlendirdi: "Tabansız milletolclıık*'Muhalefet panik yarattı' Güneydoğu'daki panik ve savaş korkusunu muhalefet partilerinin yarattığını söyleyen Bakan Aksu, vatandaşlardan kendi sığınaklarını kendilerinin yapmasını istedi. Bakan, çamaşır suyunun da etkıli bir korunma sağladığını belirtti. Haber Merkezi — Bir milyon nüfuslu Adana'da önceki akşam yaşanan füze ve alarm paniği bir ger- çeği ortaya çıkardı: "Çaresizlik." TBMM, hükümete savaş yetkisi verirken savaşa ve Irak'ın kimyasal silahlarına karşı alınan önlem- lerin ne kadar yetersiz kaldığı ortaya çıktı. Halkın çaresizliği karşısında tçişleri Bakaru Abdülkadir Ak- su, "Ne kadar tabansız bir millet oMak" dedı. Adanalılar önceki geceyi uykusuz geçirdiler. Dün uykusuz gözlerle gece yaşadıklannı birbirlerine an- latırlarken, sivil savunma hizmetlerindeki yetersiz- liği vurguladılar. Baa yurttaşlar da "savaş atmos- ferine alışmamız için bu alann pamgi iyi bir hazır- hk oldu ' dedi. Adana'da önceki gece verilen "kırmın al*rm"ın ardından il yöneticileri dün çeşitli toplantılar yapa- rak sivil savunma sorunlanna çözum aradılar. Ada- na Valisi Recep Birsin Özen alarm sırasında sivil sa- vunma hizmetlerinın buyük ölçüde telefon hatlan- nm kilitlenmesinden, gerekü yerlere talimatlann ulaş- 'Saddam yamyam, ama Bush dahabüyük yamyam' Sıgınaklar 17 bin kişiük Adana Valisi önceki gece verilen 'kırmızı alarm' sırasında telefon hatlan kilitlendiğinden sivil savunma hizmetlerinin aksadıgını belirtti. Vali, şehirdeki sığuıaklann 17 bin kişilik kapasitesi olduğunu, en iyi sığınma yerlerinin ise evler olduğunu söyledi. Muhtarlara savunma dersi Adana'nm Seyhan ilçesindeki 54 muhtara dün sivil savunma eğitimi verildi. Yetkililere göre ilçede sığımlacak yer sayısı 50; bunlann toplam kapasitesi ise 20 bin kişiye ulaşıyor. Muhtarlara dağıtılacak gaz maskeleri karşılığında önceden senet imzalatıldı. tmlamamasından kaynaklandığını söyledi. Valinin vurguladığı konular özetle şöyle: — Kent merkezi ve ilçelerde 11 bin 100 sivil sa- vunma görevlisi var. Bugüne kadar 600 bin kişiye bilgi akışı gerçekleştirildi. Hastanelerdeki yatak ka- pasitesi 5700 arttırılabilecek. — Adana'da tespit edilen sığınaklar 17 bin kişiyi alabilecek kapasitede. En iyi sığınma yeri evlerdir. Vatandaşın evlerini terk edip sığınak aramaları yan- hştır. — Siren sesinin birçok bölgede duyulmadığını sap- tadık. Biz sirenin gitmediği bölgelerde belediye, ca- mi hoparlörleriyle emniyet ve belediye araçlannı kul- lanmayı kararlaştırmıştık. Ancak alarmdan sonra te- lefonlara hücum edilince kilitlenme oldu ve hizmet- lerde aksama meydana geldi. Bu nedenle gerekli yer- lere talimat ulaştıramadık ve sorun oluştu. Adana'nın Seyhan ilçesindeki 54 muhtara dün kaymakamüğın girısimiyle sivil savunma eğitimi ve- rildi. Seminerde konuşan Seyhan Kaymakamı Mu- zaffer Güzdant, ek sığınakiarla birlikte ilçedeki top- lam sığınılacak yer sayısının 50'yi bulduğunu, bu- ralara aynı anda 20 bin kişinin sığınabileceğini be- lirtti. Seyhan Belediye Başkanı Yalçm Akyol'un da ka- tıldığı dünkü toplantıda bulunan muhtarlara, önü- müzdeki günlerde verilecek gaz maskeleri karşıhğm- da senet imzalatıldı ve nasıl kullanılacağı konusun- da broşurler dağıtıldı. îçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, UBA muhabi- rine yaptığı açıklamada Diyarbakır ve diğer Güney- doğu ülerinden Körfez savaşmın başlamasıyla bir- likte buyük oranda göç meydana geldiğini, şehir ve merkezlerin boşaldığını itiraf etti. Vatandaşlann ya batıya goç ettiğini, ya da yaylalardaki yazlıklanna gittiğinı anlatan Aksu, "Ne kadar tabansız bir mil- let oMuk" dedi. Güneydoğudaki paniği ve savaş kor- kusu suçlusunun muhalefet partilerı olduğunu öne süren Aksu, "Türkiye savaşa siinıkleniyor. Savaşa girdik, girecegiz diye insanların yüregine korku sal- dılar. Halk arasında panik yarattılar" dedi. Gaz maskeleri ile ilgili bir soruya Aksu, "Esas ko- runma sığınaklardadır. Gaz maskelerinin korunma söresi zaten 1-1.5 saattir. Bu nedenle yalnızca sivil savunma görevlileri yarahlan taşırken ve adl durum- larda kullanırlar" diye konuştu. Sığınakların yeter- li olmadığını kabul eden Aksu, vatandaşlardan kendi sığınaklannı kendilerinin yapmalannı istedi. Vatan- daşlann oturduklan evin bir odasını pencere ve ka- pı kenarlannı sıkı sıkıya kapayarak sığınak haline getirebıleceklerini söyleyen bakan, aynca çamaşır su- yunun da korumada etkili bir yol olduğunu söyle- di. ANAP'lı Gttzel Adana'da bir otelde kalan ANAP Gaziantep Mil- letvekili Hasan Celal Güzd, "Sivil savunma açısın- dan Adana çok yalnız, çaresiz. Halk vakur, metin, fakat endişdiydi. Her gün CNN'den ve TRT'den bu- tiin dünyayı izleme olanaklan bulduldan için Ada- nalılar Tel Aviv'deki onlemleri çok rahat karsılaş- tırabiliyorlardı. Ne kadar buyük eksiklikler farklı- hklar olduğunu görebiliyorlardı" dedi. İki kentte yanlış alarm Batman ve Ankara'da dün "teknik anzalar" ne- deniyle çalan alarm sirenleri paniğe yol açtı. Bat- man'da saat 15.45'te çalmaya başlayan "kırmızı alarm" sireni kısa süre sonra kesildi. Valilik hopar- lörlerinden yapılan duyuruda, alarmın "teknik bir hata" nedeniyle çaldığı belirtildi. Ankara Yenima- halle'de 16.30'da 10 saniye süreyle çalmaya başla- yan sirenin de yine teknik arızadan kaynaklandığı belirtildi. Bu arada încirlik Üssü'nden önceki gün bir Pat- riot füzesinin kilitlenme sonucu ateşlenmesi ve ha- vada imhası sırasında yerleşim birimlerine duşen par- çalardan birinin, 8 yaşındaki Murat Genç adlı ço- cuğun ağır yaralanmasına neden olduğu kaydedil- di. DİYARBAKIR BİTLİS/VAN N OTLA RI FARUK BİLDİRİCİ TURAN YILMAZ DtYARBAKIR / BtTLİS / VAN — Dağ başında koyunla- rıyla birlikte dolaşan 17 yaşın- daki çoban Abdürrahim Akyüz, elindeki transistörlü radyodan sürekli savaş haberlerini dinli- yor. Akyüz, TKTye de güven- meyip BBC'yi izliyor. Çoban Akyüz'ün gönlü Saddam'dan yana. Çünkü o Müslüman. Çoban Akyüz gibi düşunen- lerin Güneydoğu ve Doğu'da hiç de az olmadığını, Diyarbakır- dan Van'a uzanan bir yolculuk sırasında yaptığımız konuşmalar da kanıtladj. Saddam'ın Müslu- man bir ülkenin liderı olması, kendisinden çok guçlü düşman- larla mücadele eden "mazhım" rolünde olması ve ABD'ye kar- şı duyulan olumsuz düşünceler Saddam'dan yana tavır koyma eğilimini güçlendiriyor. Diyarbakır'dan Bitlis'e doğru yaklaştıkça kar başlıyor ve in- sanlardaki savaş korkusu da gi- derek azalıyor. Sanki bu bölge- de karın soğuğu savaşın sıcak- hğını azaltmış. Yolda evlerine dönmek için bekleyen ortaokul öğrencileri, okullannda savaştan söz edilmediğini, öğretmenleri- nin kendi lerine bu konuda bir şey anlatmadığını söylüyorlar. Yine de köylerinde birkaç aile- nin her ihtımale karşı kapı pen- cerelerini naylonlarla kapadık- larını anlatıyorlar. Savaş, kış aylannda kahve ile ev arasında mekik dokumaktan başka bir uğraşılan olmayan Bitlislıler için önemli bir malze- me de oluşturuyor. Çırak Zafer genelde bu aylarda konu kıtlığı çeken hemşerilerinin bu sayede konuşacak konu bulduklannı söylüyor. Haberier ve insanlar Tatvan'a yaklaştıkça kar tipi- ye dönuşüyor. Tatvan rüzgârın savurduğu karlarla bir hayalet kent gibi Van Gölü'nün kenan- na uzanıyor. Sokaklar boş. Kah- velerde toplanan insanların ko- nuştuklan iki konu var: "Ani basUran tipi", "Saddam-Bvsh saraşı." Kahveye girdiğimizde haber- ier başlamak üzere. Spikerin Irak'ın Israil'i fuze ile vurduğu şeklindeki sözleri genelde bir hoşnutluk yaratıyor. Bir "latvanlı "Helal olsun Saddam'a" derken bir diğer "Vay anam" diye tep- ki gösteriyor. Saddam'm Müslü- manhğı Türkiye'nin tutumunun önünde kabul görüyor. Tatvan- h Niyazi Dogan, bu izlenimimizi şu sozlerle doğruluyor: "Saddam yamyamdır. Ama Bush daha bu>uk yamyamdır." Niyazi Doğan da Müslüman olmasından ötürü Saddam'ın yenilmemesini isteyenlerden. Van önceki akşamdan beri yağan karın etkisi altında. Savaş rüzgârlannın Van'a ilk getirdik- leri arasında Irak'tan 133 mül- teci de var. Bu 133 mülteciden biri annesinin sınırı geçtikten sonra Hakkâri sınuiarı jçinde doğurduğu bebek. Bebeğe "Hakkâri" adı verilmiş. Van'da güvenlik görevlilerinin kontrolü altındaki Bayram Ote- li'nde de mültecilerin nüfusu bir tane daha artmış. Bikal Fazd Muhammed adlı mülteci kadı- nın Van'da dünya> ı a getirdiği ço- cuğun adı da "Sener." Batman askeri havaalanının hemen yanındaki Demiryol köyünün sakinleri, 'Bh devletimiz için savaşııiz, yeter ki o da bizim hakkımızı kornsan' diyorlar. (Fotoğnf: Banş BU) Halktabomba-ıkimyakorkusu C İ Z R E M İ D Y A T N O T L A R I CELALBAŞLANGIÇ Türkiye'nin Irak sınınndan başlayan ve Güneydoğu'nun iç kesimlerine doğru dalga dalga yayılan bir korku var bölge halkında: Kimyasal silah... Ya da bölgedek- sığınmacıların deyişiyle bomba-ı kimya. Yeterli koruma onlemleri, gaz maskesi, sıgınaklar yok. Kimyasal saldırı karşısında ahnacak önlemlerin halka anlatılmasını 'panik çıkar' diye 'savaş suçu' olarak niteleyen devlet görevlileri var. CİZRE/MtDYAT — Öğret- men karatahtanın başında, ayakta duruyor. Karşısında der- se kaldırdığı öğrenci var. tkisi- nin ellerinde birer gaz maskesi. Karatahtada, "Kimyasal saldı- rı maddelerine karşı korunma onlemleri" yazıyor. 'Kimyasal savaş maddeleri' broşürde birer birer sıralanmış. Her birinin altında da 'yapıla- cak ilk yardım' bölümü var. Çoğunda bu bölümün birinci maddesi 'maske tak.' tyi de takılacak maske nere- de? Sınıra yakın bir ilçenin bele- diye başkanı, 'Başkan sığınak nerede', 'Başkan gaz maskesi yok mu?\ 'Saldın olursa ne >apacağu' gibi sorulara daya- namayıp bir care duşünmüş. Başkarun tek çaresi var. Çünku ilçede sığınak yok, gaz maskesi yok. Ne yapsın, başkan da 'Si- vil Savunma Genel Müdürlu- gü'nden kendisine bir adet gön- derilen öğretmenli, öğrencili, karatahtalı, gaz maskeli broşü- rü fotokopiyle coğaltmış. Niyeti "Sıfınak yok, maske vereme- dik, bari fotokopiyle çogakılmış broşiir verelira". Her ihtimale karşı da kaymakamı aramış; "Ben broşürleri çoğalttım, dağıtacağım" diye. Ancak baş- kanın kaymakamdan aldığı ya- nıt ilginç: —Sakın dağıtma. halk pani- ge kapüır. Eğer dağıtırsan 'sa- vaş suçu' işlemiş olursun. Irak sınırındaki başka bir il- çede bu kez kaymakam broşür- leri teksirle çoğaltıyor. Amacı halka dağıtmak. O da her ihti- male karşı sınır ilinin valisine soruyor 'dagıtajım mı?' diye. Bu kez diğer ilçede kaymakamın belediye başkanına verdiği yanı- tı, vali kaymakama veriyor: —DağıUrsan halk paniğe ka- pılır. Zamanı gelince ben sana söylerim. Türkiye'nin Irak sınınndan başlayan ve Güneydoğu'nun iç kesimlerine doğru dalga dalga yayılan bir korku var bölge halkında: —Kimyasal silah... ya da böt- gedeki sığınmacılann deyimiyle 'Bomba-ı kimya.' Irak'ın Halepçe'de kullandı- ğı kimyasal silahlann yarattığı dehşet verici görüntuler hâlâ anılarda taze. 1988'de 'Bomba-ı kimya'dan kaçan binlerce 'peş- merge'nin arkasında dehşet ve- rici goruntüler kalmıştı; yanmış insanlar, kucağında kundakta- ki çocuğuyla birlikte ölen anne- ler, dağlarda, taşlarda bir anda yere serilmiş binlerce insan... İş- te bu görüntüler, daha sonra Turkiye'deki kamplara gelen ve önemli bir bölümü Türkiye'nin sınır bölgelerinde yaşayanlarla akraba olan sığınmacıların an- lattıkları, bugün bölgede yaşa- nan paniğin en büyük nedeni. Cizre Kaymakamı Mustafa Büyük, alınan önlemler konu- sunda bilgilenmek için kendisi- ni ziyaret eden SHP milletvekil- lerine açık yürekle anlatıyordu: —Cizre haikı, peşmergelerle iç içedir. Onun için kimyasal si- lahı iyi biliyor. Bu yuzden savaş ihtimali belirince önce kadın ve çocukları gonderdiler. Savaş çı- kana kadar Habur kapısının açılacağı umudu vardı. tş sıcak savaşa donuşunce, temelli göç başladı. Korunmak için altyapı sorunu var. Öncelikle vatanda- şın evini ona göre yapması ge- rekiyordu. Sınırda olmasına karşın Cizre Kaymakamlığı'nın bile sığınağı yok. Olan sığınak- lar gözden geçirildi. Ama halkın tümıinün korunması mumkün degil. Hatta kamu personelinin bile tümönün korunması miim- kun değil. Sivil savunmadan bi- zim payımıza da 150 gaz mas- kesi düstü. 'Körfez savaşı'ndan en çok 'Göğüs göğüse harpte en üstün biziz' B A T M A N N O T L A R I ÜMtTASLANBAY Batmanlılar füzeden ve bombadan korkmadıklannı, ama savaşa da karşı olduklarını söylüyorlar. Kentin yerleşim bölgeleri, petrol tesisleri ve havaalanıyla içiçe geçmiş durumda. BATMAN— Körfez savaşı kı- zışırken Turkiye'deki muttefik kuvvetlerin ağırhklarını NATO havaalanının ve radar üssünün bulunduğu Batman'a kaydırma- ya başladığı gözleniyor. Kentte- ki 500 kişilik Amerikalı kurtar- ma ekibi ile diğer personelin sa- yısının önümüzdeki günlerde 700'e ulaşması beklenirken F se- risi savaş uçaklannın Irak dönü- şünde zorluk çekmesi göz önü- ne alınarak sınıra 100 kilometre uzaklıktaki Batman Havaalanı 1 nm tam kapasiteyle devreye so- kulmasının duşünülduğu de öne sürülüyor. Kente gelen Amerikalı perso- neiin önceki gün yanlarında Türk subay ve astsubaylar da ol- duğu halde marangozhaneler- den tahta, çıta almaları ve yine 5000 adet kırmızı bayrak yap- tırtmaları kentte tedirginlik ya- rattı. Batmanlılann yabancı as- kerlere "pek sıcak bakmadık- lan" vurgulanırken Amerikalı- lann bu nedenle yanlarında Turk askerlerle dolaştıkları ve genellıkle akşam geç saatte sehre indikleri dikkat çekti. Batman'daki resmi daireler ve devlet kuruluşlanndaki alarm da sürerken buralarda görevli memurlann sırasıyla nöbet tut- tukları belirtiliyor. Tedirgin kent TPAO ve TÜPRAŞ tesisleri- nin kentin içinde bulunması, ha- vaalanının da yaklaşık 5 kilo- metre uzağında yer alması Bat- man halkında tedirginlik yara- tıyor. Demiryolu üzerinde de bulunan tank, uçaksavar ve di- ;er askeri mühimmat sevkıyatı dil, Midyat hattına doğru sü- rerken önceki gün Beşiri ilçesi- nin Azik köyü yakınlanna bir uçak düştüğu söylentileri de kentte telaşa yol açtı. Batman- lılar düşen uçağın parçalarırun bir cemse tarafmdan toplandı- ğı haberlerini duyduklannı söy- lerken resmi ağızlar bu iddiala- rın gerçekle bağdaşmadığmı be- lirttiler. Batmanlılar gazete fotoğraf- ları dolayısıyla yakından tanı- dıklan Patriot fuzeleri rampala- rının kentte buiunmamasım ise Diyarbakır'ın 1.5 saat uzaklık- ta olmasına bağlıyorlar. Diyar- bakır'da konuşlandınunış olan 40 Patriot füzesinin gerektiğin- de Batman'ı da koruyabileceği görüşu sakinler için teselli kay- nağı oluyor. SHP Batman İl Başkanı Ab- dülkerim Zilan, petrol tesisleri \-e havaalanıyla kentin iç içe geç- tiğini belirterek olası bir saldırı halinde can ve mal kaybının yüksek olacağı tehlikesine dik- kat çekiyor. Arada kalan köy Batman merkezinde halkın tedirginliği sürerken havaalanı, radar üssü ile demiryolunun ara- sında kalan 160 haneli "Demiryol" köyunde NATO te- sislerinde karartma uygulanma- sına rağmen geceleyin ışıklar pı- nl pınl yanıyor. Köyde bir ara muhtarlık da yapan 45 yaşında- ki Sait Ediz, "Nereye kacacağız? Gitsek Malabadi'ye kadar gide- riz" diyor. Ediz, yetkililerin bir açıklama yapmalanm beklerken "Savaşa girersek biz de buradan girecegiz. Allah ne yazdıysa o olur. Ama giden zenginler de gelsinler; birlikte bu vatanı konıyncagız" görüşunü savunu- yor. Aynı köyden Mehmet Ülçi, Abdurrahman Aslan. Sabri Bat- kı da benzer görüşleri savunur- ken topraklarmın olmadığını, köydeki arazinin büyük bir bö- iümünün tek bir kişinin elinde bulunduğunu ve bu kişinin de Batman'dan aynldığını öne sü- rüyor. Demiryol köylüleri "Şim- diye kadar devlete karşı en ufak hatalarının olmadığını da" söy- lerken fuze ve bombadan kork- madıklannı işin sonunda göğüs goğüse harbin başlayacağını o zaman da "Turklerden daha us- tününün bulunmadığım" kayde- diyorlar. Ancak Saıt Ediz ve di- ğer köyluler "Savaşa kesinlikle karşı olduklarını ve savaş iste- mediklerini, savaşmanın hatalı olacagını" da sözlerine ekli- yorlar. etkilenen ilçelerden biri de Mid- yat. Midyat Belediye Başkanı Isa Ekingen el fenerinden tele- vizyona kadar birçok elektrikli ve elektronik eşyanın satıldığı 200'e yakın dükkânın neredey- se tümünun kapatıldığım söylü- yor. SHP Midyat Ilçe Başkanı Muzaffer Ankan, "Burada bin dolayında insan kamyonculuk- la geçinirdi. Bu kamyonlann ço- ğu borçla, bonoyla alındı. Bu yüzden geri öde>emediler. Şim- di 150 milyonluk tankeri 50 mil- yona satışa çıkartıyorlar, alan yok" diye anlatıyordu. Ankan'- ın çevresindeki kamyoncular da önce başlannı sallayarak, son- ra da koro halinde doğruluyor- lar: —Altı aydır hazır ytyornz, dayanacak güeümiiz kalmadı. Midyat halkında da 'bomba- ı kimya' korkusu var. Midyatlı Bebçet Nas, bu korkunun yan- sımasını aktanyor: —Nalburda naylon, maran- gozda çıta, kırtasiyecide yapış- tıncı kalmadı. Bir sivil savunma görevlisi, "Televizyon, 'Bütün tedbirler alınmıştır' diyor. Midyat'a ge- le gele 40 gaz maskesi geldi. 28'ini denedik. Hepsi bozuk. Bari moralimiz bozulmasın di- ye geri kalanları denemiyoruz" diye espri yapıyor. 'Körfez savaşrnın Güneydo- ğu'ya, sınır bölgelerine yansıyan sivil halk üzerindeki çizgileri bunlar. "Bomba-ı kimya" kor- kusu, yeterli koruma önlemleri- nin, gaz maskesinin, sığınakla- rın olmaması... Bir kimyasal saldırı karşısında ahnacak ön- lemlerin halka anlatılmasını 'pa- nik çıkar' diye 'savaş suçu' ni- teleyen görevliler... Anlaşılan buralarda sivil halk açısından savaşa ya da kimyasal saldırıya karşı değil, sadece 'paniğe karşı' önlem alınıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear