Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı CjmhunveE Ma-baaaiıfc ve Gazetecıîık Turfc \nonım Şırlcetı adıtıa
Nadîr \*dı 0 Genel >awn Muduru Has*n Cemaİ, Mucssese Mudıiru
Emitt Lşaklıgîl, Yan U e n Mudun) Okay Goaensia, 0 Haber Merkezı
Muduru Yalçın Bıryrr, Sav'a DıızenJ Yoneımenı Ali Aca/ 0 Temalcıler
ANKARA Ahmet Fin, 7MIR Hikmet Çetlnkaya. ADANA Çettn Ylgenoglu
L- Pülmka tctal Ba$ln«K. Dı; Haberltr trgaa Btlcı. Efconomı C«gfc Turtı... 1, ^n.; .a S k r u fcHean. kultur Ola* ls*r,
Isıaübul Haberlen bmal fcaçut. EjLttım Geaca» Şayla», Yun Haberleti Scokl Det**, Spor Danıştnanj AMuüutftr lucrlmsn
Dızi Yazıis* ke»n Çalr«Lu, \raşurma Şshıa *lpw. Duzcltme Abdulfaılı YMKI 0 koordtnaior \bmri kor«hu £ Maiı
(îJcr Crol Erkaı f Muhı*t* BaİM %wwr # 8uw« PUilama S«vgı Os«ulw>eotl« # Rekiım A>y Ton» 0 Ek >avmiar
ttüh* 4i*of ^ Idart Hus»m 6«rrr 0 Ijirmi- Oadcr Çehfc £ Bıigı ,ü-m Vwl İaaJ 0 Per*o
OWu> *klnl. \ıleın B*K*- Hassn
Onal. Hıkmcl Çctmkava Ok«
GooetnM Lfor Mmr*. llhuı
**tçıtk Mı Sırafi. Ahmeı T»n
Biaan *t yavan. Cmnhumet Vfatbaactl1
* vç Gazetecıîık T"A.Ş Tıirkocaiı Cad 39 41 CaftaJoftju
H1}4 Jw PK 246 huabul Teı 512 05 05 {20 hao Tek* 2124* .. {]( 526 607
2 0
Bur&tar Ankın Zıva Gok aJp Blv InkıiapS No 19,4, Tri 133 11 4M~ Trioı 42344 Fu. (4) 133
0Î 65 0 lıarir H Zm Bl* n«; İ 2 3 W J3 Iİ 30. Tdex 52359 F*x (51) 19 53 60
0 4d*na lionu Cac 119 S V 1 lut 1, Td t9 T *2 (4 hat) Trie» 62155 F<u TD 1» 23 ?*
TAKVIM. 24 OCAK 199J İmsak. 5.46 Guneş: 7.14 Oğle: 12.21 İkindi: 14.53 Akşam: 17.17 Yatsr 18.40
Ikinci üniversite 'pahalı'
Harç bitti,
derspaydosParalı öğrenim uygulamasının ilk aşaması
katı biçimde başlatıldı. ODTÜ'de ikinci kez
üniversite öğrenimi yapan öğrenciler
astronomik rakamlara varan harçlarını
ödeyemedıkleri için derslere alınmamaya
başladılar.
HAKAN AYGÜN
ANKARA — Parah oğretim
uygulaması yiızünden harçlan-
ru ddeyemeyen öğrencüer, 'ög-
reoJm haklan'nı kaybetmeye
başladılar.
ODTÜ'de ikinci üniversitesi-
ni okuyan öğrenciler astrono-
mik rakamlara varan harçları
ödeyemeyince, derslere alınma-
maya başlandı.
öğrencilere gönderilen yazı-
da, harçların ödenmesi için ta-
nınan sürenin yılbaşında sona
erdiği belirtilerek ödemede bu-
lunmayan öğrencilerin kayıtla-
rının silineceği bildirildi.
11 Nisan 1990'da Resmi Ga-
zete'de yayımlanarak yürurlü-
ğe giren ve 2547 sayılı Yükse-
köğretim Yasası'na değişiklik
getiren 418 sayılı kanun hük-
münde kararnamede yer alan
"Bir yükseköğretim kurumunu
bitirdikten sonra ikincisinc ka-
Ulanlar için devtetçe hiçbir ode-
me yapılrnaz" hukmu, katı bi-
çimde uygulamaya başlandı.
Bazı universitelerde oğretim
yüı basından itibaren ikinci kez
üniversite kazanan öğrenciler-
den yıllık 10-60 milyon liraya
varan cari hizmet ödeneklerinin
Uk taksitlerininödenmesinin is-
tenmesi üzerine çok sayıda öğ-
renci kayıt yaptıramazken bu
öğrencilere daha ılımlı yaklaşa-
rak harçları odemeleri için sü-
re tanıyan universitelerde tu-
tumlarını katılaştırdılar.
ODTÜ'de, ikinci universite-
sini okuyup harçlarını ödeye-
meyen öğrencilere öğrenci kim-
lik kartı verilmezken öğrenci-
ler, okula sokuimamaya ve
derslere alınmamaya da başla-
dılar. Vize sınavlanna da gire-
meyen öğrencilerin yaptıklan
bütun başvurular sonuçsuz
kaldı.
ODTÜ Öğrenci Işleri Daire
Başkanlığı'ndan öğrencilere
yaptıklan basvurular uzerine
gönderilen yazıda da kayıtları-
nın silineceği bildirildi.
Yazıda şöyle denildi:
"Bir yükseköğretim kuru-
munu bitirdikten sonra ikinci-
sine devam edenler icin devlet-
çe hiçbir odeme yapılmayaca-
gı ve devlet tarafından vapılan
katkının da söz konusu oğren-
ciler larafından karşılanacağı
htikmüne gore üniversitemizde
bu şeküde kayıtlı öğrenciler için
verilen sure 31 Aralık 1990 »a-
ribinde sona ermiştir. Bu du-
rumda üniversite tarafından
sürenin uzatılması söz konusu
olma> ıp vüksekoğretim kunılu
baskanlığından yazılı lalimal
alınmadıkça belirlenmjş mikta-
n ödemejen öğrencilerin kayıt-
lan silinecektir."
Öte yandan SHP'nin başvu-
rusu üzerine paralı oğretim uy-
gulaması getiren 418 sayılı
KHK'yı incelemeye alan Ana-
yasa Mahkemesi'nin bu konu-
da vereceği kararın Öğretim >ilı
sonuna sarkabileceği ifade
ediliyor.
"Paralı öğretim magdurları"
haline gelen oğrenciler, Anaya-
sa Mahkemesi'nin bu konudaki
kararını bir an önce açıklama-
sını istediklerini belirterek aksi
halde harçlarını ödeyemedikle-
ri için birer yıllannı kaybedecek-
lerini kaydettiler.
Sulak
alanlar
için soru
önergesi
SHP'li Güneş Giirseler,
sulak alanların
korunmasını öngören
uluslararası 'Ramsar'
anlaşmasının
imzalanması için
TBMM'ye soru önergesi
verdi.
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Börosu)— Sulak alanların
korunması konusunda ha-
nrlanan tek uluslararası söz-
leşme olan Ramsar'ın Tur-
kiye tarafından imzalanma-
ması, SHP Milletveküi ve
Çevre Komisyonu uyesi Gü-
neş Giirseler tarafından bir
soru önergesiyle TBMM'ye
getirildi.
Türkiye'de uluslararası
öneme sahip sulak alanları-
run yanlış uygulamalar ne-
deniyle giderek yok olduğu-
nu vurgulayan Guneş Gür-
seler, hâlâ bu alanların de-
ğerinin anlaşılamadığını
vurguladı. Türkiye'nin su
kuşları yaşam alanı olarak
uluslararası öneme sahip su-
lak alanlar hakkındaki
Ramsar sözleşmesini bir an
önce imzalaması gerektiğini
belirten Gurseler, "Tabii so-
nın sadece bu sözleşmeyi
imzaJamakla bitmemekte-
dir. Sozleşme imzalanmah
ve Türkiye'de var olan yasa-
lar bir an önce bu sözleş-
meyle uyumlu hale getiril-
meli, sözleşmedeki madde-
ler tam olarak yaşama
geçirilmelidir" dedi.
Doğal Hayatı Koruma
Derneği Genel Mudürü Ner-
gis Yazgan da 1971 yılında
hazırianan bu sozleşmenin
hâlâ Türkiye tarafından im-
zalanmamış olmasının
Türkiye'de çevre ve sulak
alanlara verilen değerin gos-
tergesi olduğunu dile getir-
di. Yaşanan gecikmenin ve
sulak alanlara ilişkin bakış
açısındaki temel yanlışlıkla-
rın, bu alanların yok oluşu-
nu hızlandırdığını vurgula-
yan Nergis Yazgan, kimi çev-
relerde sulak alanların hâlâ
"bataklık" olarak değerlen-
dirildiğini ve bu alanlara
"kurutulması gereken
yerler" gözüyle bakıldığını
dile getirdi.
Yazgan, "Oysa sulak
alanlar binlerce canlı ttini
için birer yaşam kaynağıdır"
dedi. Kuş uzmanı Aylin Erk-
man da Türkiye'nin sulak
alanlar ve burada yaşayan
canlı türleri açısından sahip
olduğu zenginliğin hâlâ far-
kına varamadığını söyledi.
Gorbaçov 50 ve 100 rublelerin değişeceğinisöyleyince halk bankalara hücum etti
SSCB'de rııble darbesi3 gön söre Sovyet halkına eski 50 ve 100
rubleleri değiştirmesi için 3 gün siire tanındı.
Değişimin tavanı 1000 ruble olarak belirlendi.
Bankalar ilk 6 ayda en çok 500 rublelik işlem
yapıyor.
Şatalin"den GorbVye çagrı
Gorbaçov'un eski ekonomi danışmanı Şatalin,
Başkan'a açık mektup yazarak Komünist Parti
başkanlığından istifa etmesini istedi.
BALTIK GORBİ'Yİ SARSTI — BalDk'Uki kanlı olaylardan "kişisel" olarak da sorumlu tutulan
Gorbaçov, bunu "kişisel olarak" reddetti. Ancak Gorbaçov'un Baltık olaylan nedenijle ülkesinde
ve Batı'da hayli prestij kaybettiği gözleniyor. Gorbaçov'un mayıs ayında yapılacak Nobel ödüliinü
almak için Oslo'ya gitmeyecegi one süniluyor. (Folograf: Reuter)
Dış Haberler Servisi — Sov-
yet Devlet Başkanı Mihail Gor-
baçov'un salı gecesi 50 ve 100
rublelik banknotların üç gün
içinde tedavulden kaldınlacağı-
nı ve yenileneceğini açıklaması
dün Sovyetler Birliği'nde tam
bir paniğe yol açtı.
Sovyet yurttaşları eski para-
larıru yenileri ile defiştirmek için
bankalara koştular. Basbakan
Valentin Pavlov, bu onlemin
karaborsada dolaşan paranın
bir miktarını çekmek ve enflas-
yonu belli olçude dizginlemek
amacım taşıdığını söyiedi.
Bankalara, para değişimi için
3 gün süre tanındı. Sovyet yurt-
taşlarına ancak 1000 rublelik
parayı değişme izni veriliyor.
Bankalar, ilk 6 ayda en çok 500
rublelik işlem yapıyor. Mosko-
va TV'si, halkı "panik
yaradlmaması" konusunda
uyarırken gozlemciler, uç gün
boyunca Sovyetler'de çalışma
yaşamının tamamen duracağını
ve herkesin bankalara koşacağı-
nı söylüyorlar.
Öte yandan Baltık ile ilgilı
olarak onceki gün düzenlediğı
basın toplantısında sinirli ve
yorgun gorunen ve gazetecilerin
soru sormasına izin vermeden
toplantıyı sona erdiren Mihail
Gorbaçov, ilk kez Baltık ülke-
lerinden Litvanya ve Letonya'-
da meydana gelen şiddft olay-
Iannda canlannı yitirenlerin ya-
kınlarına başsağlığı diledi ve
olayların sorumluları hakkında
yasalar çerçevesinde soruşturma
başlatıldığını belirtti.
Gorbaçov, Letonya ve Lit-
vanya'da meydana gelen olay-
larda talımatı kendisinin verdi-
ği iddiasını bir kez daha reddetti
ve güvenlik guçlerinin sorum-
suzca davranmış olabileceğini
soyledi.
Aralarında Amenka Birleşik
Devletleri, lngiltere, Japonya'-
nın da bulunduğu ulkeler, Sov-
yetler'in Baltık'taki olaylara si-
lahlı müdahalesini kınadılar. Bu
ülkeler, Sovyetler'e açtıkları
kredileri durdurabileceklerini
söylediler. Avrupa Ekonomik
Topluluğu da 540 milyon dolar-
lık teknik yardım programmın
yavaşlatılmasını kararlaştırdı.
Şatalin'in mektubu
Bu arada Gorbaçov'un eski
danışmanı ekonomist Stanislav
Şatalin'in Sovyet Devlet Başka-
nı'na bir açık mektup yazarak
"Komünist Parti Başkanlığı'n-
dan istifa etmesini istediği" be-
lirtiliyor. AP'nin haberine gore
Komsomolskaya Pravda gazete-
sinde yayımlanan bu mektup,
Gorbaçov'a karşı ulke aydınla-
rı arasında buyuyen muhalefe-
tin onemli bir gostergesi sayılı-
yor.
Landsbergis'ten çağrı
Litvanya Cumhurbaşkanı Vi-
tautas Lmdsbergis, 1990 Nobel
banş ödulune layık gorulen Mi-
hail Gorbaçov'un Norveç'te ya-
pacağı geleneksel konuşmayı,
Litvanya'nın bağımsızlığını tanı-
dıktan sonra yapması gerektiğini
söyledi. Landsbergis, Gorba-
çov'dan Sovyet askerinin Vilni-
us'taki radyo televizyon merke-
zine yönelik operasyonunu da
aydınlatmasını istedi.
Okul öncesi eğitim yetersiz kalıyorTürkiye'de 0-6 yaş grubu çocukların ancak yüzde 1.4'ü okul öncesi
eğitim görüyor. Bu küçük grup yuva ve kreşlerde bilgisayardan
îngilizceye uzanan çok seçenekli bir eğitim görürken çocuklarırruzın
büyük bölümü çeşitli zihinsel uyarılardan uzak yetişiyor.
TÜREY KÖSE
tZMİR — Artık çocukların "okul" yaşamı il-
kokul öncesinde başlıyor. Sayılan giderek artan
kreş ve anaokulannda çocuklar ilkokula hazır-
lanıyor.
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölumu'nden
Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, "Türkiye'de 0-6
yaş arasında 8 milyon çocuk var. Bunların sa-
dece yüzde 1.4'D okul öncesi bakım ve eğitim gö-
ruyor. Esas problem çocukların çok az bir kıs-
mına aşırı yüklenilmesi değil, çocukların genel-
de gerekenden daha az uyanlmasıdır" dedi.
Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Gelişim
Psikolojisi Anabilim Dalı öğretim uyelerinden
Doç. Dr. Sezen Zeytinoğlu da çocuklara oyun
zamanlarından çalmadan eğitim verilmesi gerek-
tiğini söyledi.
MilJi Eğitim Bakanlığı ya da Sosyal Hizmet-
ler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı olarak
açılan kreş ve anaokullarında gerek fıyat, gerekse
uygulanan bakım ve eğitim konusunda tam bir
kargasa var. Fiyatları 160 bin liradan 780 bin li-
raya dek değişen kreş ve anaokuilarında çocuk-
lara sadece bakılmıyor, Turkçe, matematik, ya-
bancı dil, bilgisayar, bale, müzik, satranç ders-
leri veriliyor.
Bir anaokulunun yöneticisi olan Psikolog Ber-
rin Eskiizmirliler bazı kuruluşlarda "gösleriş
için, veliden daha çok para almak için" bu tür
derslerin abanıldığı kanısında, ancak çocukla-
ra "anni yeienek, dil, kişilik ve sosyal gelişirni"
için gerekli eğitimin de verilmesi gerektiğini söy-
Iuyor.
Bir başka anaokulunun yöneticisi olan Psiko-
log MuaUa Kebapçıoğlu da önunegelenin kreş,
anaokulu açmasından yakındı. Kebapçıoğlu,
"Kurum sahibinde birtakım nitelikler aranma-
lı. Ticaret amacıyla açılan yerler var, gösterme-
lik, kendilerine gore dersler koyuyorlar, bilgisa-
yar koyuyorlar, anaokulunda bilgisayar olacak
şey değil. Ben okuma \azma öğretmeye girmi-
yorum. Bu cinayet, çocuk yasını yasavamıyor.
Basit bir cimnastik, basit bir Ingilizce, flül egi-
timi reriyoruz" dedi.
Okul öncesi çocukların eğitimi konusunda
araştırmalar yapan Boğaziçi Üniversitesi psiko-
loji bölümu öğretim ü>elerinden Prof. Dr. Çiğ-
dem Kağıtçıbaşı erken yaşlarda çocuğun zihin-
sel gelişimini destekleyici eğitim programlan ve-
ribnesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Çiğdem Ka-
ğıtçıbaşı Türkiye'de bu konuda son derece ye-
tersiz kalındığını vurgulayarak şunları söyledi:
"Avrupa ülkelerinde butün çocuklara bu hiz-
met veriliyor. Turkne'den daba geri ülkelerde
bile eğitim oranı vıiksektir. 0-6 yaş arasında eği-
tün oranı Filipinler'de yüzde 24, Brezilya'da yuz-
de 14, Sri Lanka'da yuzde 15, bizde ise 0-6 yaş
arasında okul onccsi bakım ve eğitim oranı yüzde
1.4. 5-6 yaş arasında ise oran yüzde 4.2. Kurum-
sal hizmet bu kadar azken esas problem çocuk-
ların çok az bir kısmına > üklenilmesi değil, ço-
cukların büyük bölümünûn gerekenden çok da-
ha az uyanlmasıdır."
Prof. Dr. Kağıtçıbaşı sözlerini şöyle sürdür-
du:
"Çocukların uyaranlara ihtiyacı var. I\e ka-
dar çok uyaran olursa var olan potansiyel o ka-
dar iist noktalara gotürülebilir. 0-5 yaş zihinsel
gelişme açısından çok onemli bir dönem. O yaş-
lardaki uyaran zenginliği çocuğun zihinsel kapa-
sitesinin elverdiğince gelişmesi için çok onemli''
ABD'deyeni erkek hareketi,'parave kariyer'peşinde
i erkek' geri döndüAmerika'da sayılan 10 bine ulaşan yeni bir
"erkek grubu" kuruldu. Çağdaş yaşamdan,
bilgisayarlardan ve "yumuşak-sert erkek"
tartışmalarından bıkan bu grup, eski
Amerika'nın vahşi ve duyarlı erkek tipine
kavuşmak için Teksas'ta, doğanm kucağına
dönüyorlar. Buradaki "erkek evlerinde"
psikoterapi ve Kızılderili gelenekleri karışımı bir
kurs görüyorlar.
Dış Haberler Servisi — "Es-
kiden bir ailem, beş yatak oda-
lı bir evim, bir botum. hatta bir
uçağım vardı", diye anlatıyor
Marvin Allen. "Gayri menkul
alım satımından bir yıgın para
kazanıyordum, ruhumda büyük
bir delik açılnuştı. Duygusal açı-
dan kendimi oksuz gibi hissedi-
yordum." Bu nedenle Marvin
Allen esas mesleği olan psiko-
terapistliğe dönüş yaptı ve
Austin'de ülkenin ilk Amerıkan
"erkek evleri"nden birini kur-
du. "Bu duyguyu biliyor musu-
nuz? Hem başarıh olup hem de
insanın içinin boş olmasını?"
" H o ! " diye cevap veriyor
çevresindeki kalabahk. Bu, soy-
lenenlerin onaylandığı anlamına
gelen eski bir Kızılderili yanıtı.
Bilgisayar uzmaniarı, otomobil
mekanisyenleri, kariyer danış-
manları ve mühendisler tekdu-
ze yaşamlarından, kuşkuların-
dan, terk edilmişlikten ve yoru-
cu çalışmalanndan söz-ediliyor.
1500 mil U2aklıktaki New
York'tan tutun da Kaliforniya'-
dan ve Montana daglanndan
pek çok erkek bırlikte bir hafta
sonu geçirmek uzere Teksas1
ta buluşmuşlar. Amaçlan "De«
rinliklerde kaybolrauş erkekük-
lerini" yeniden bulmak.
"Bizün toplumumuz yalnızca
bir VVoody Allen ile bir John
H'ayne'in çizdiği tipleri tanı-
yor", diyor 46 yaşındaki Allen,
"Biz ise ne sof(i ne de maço ol-
mak istiyoruz." 1985 yılında
"National Book" odülünu ka-
zanmış şaır Robert Bly'in ön-
derliğinde Amerikan erkek ha-
reketi "wildman"i (vahşi
adam), " o lutkulu ve duyarlı
insanı" yeniden keşfetmeyi
amaçlıyor.
Deۆkodu
stres
yapıyor
İZMİR (AA) — Dedikodu-
nun, tek başına ruhsal hastalık-
lara yol acmadığı, ancak hasta-
lığa İcatkıda bulunduğu öne su-
rüldü.
Ege Üniversitesi Tıp Fakulte-
si Psikiyatri Anabilim Dalı öğ-
retim üyesi Prof. Dr. Ahmet Çe-
likkoi, 07ellikle işyerlerinde ya-
pılan dedikodunun, kişiyi stresli
bir ortama sokarak bazı kaygı-
lara suruklediğıni kaydetti.
Dedıkodunun insanlar arasın-
da samimiyeti ortadan kaldırdı-
ğını, gucendirdiğini ve işyerlerin-
de verimi duşürduğunü anlatan
Çelikkol,dedikoduyu Doğu top-
lumlarına özgu ve bir anlamda
"kültursüzlük" olarak nitelendi-
rerek yapana da hiçbir yararı ol-
madığını soyledi.
Haberi veren haftahk Alman
"Der Spiegel" dergisine gore,
bu yeni erkek hareketinin Ame-
rika'da yaklaşık 10 bin sempa-
tizanı olduğu tahmin ediliyor.
Yaklaşık bin "erkek grubu" da
kurulup, faaliyete başlamış bi-
le. Üyeleri genelinde parçalan-
mış ailelerden geliyor ve bu in-
sanlar birer yetişkin olarak da
halen geçmişleriyle hesaplaşma-
yı sürdurüyor.
Psiko-terapi ile Kızılderili me-
rasimlerinin bir bileşiminden
oluşan "crash" kursları ile şim-
di bu eksiklikler giderilmeye ça-
lışılıyor. Özellikle iyi bir konu-
ma sahip, heteroseksuei orta sı-
nıfa mensup erkekler bu yolla
geçmişlerinin üstesinden gelme-
ye çahşıyorlar. Kadıniarın
vfildman toplantılanna katıl-
maları yasak. Daha yaşlıca ku-
şaklar bile "içteki devTimi" ger-
çekleştirme çabasmda. "Burada
nihayet güvensizligimi aşmayı
öğreniyorum", diyor 61 yaşın-
daki beyaz sakalb bilim adamı
Cbaries Hollabough.
"Sanki yaşamım boyunca
gtdendim ve şimdi kendimi gös-
terebiliyorum."
Bu tür hafta sonu toplantıla-
nmn odak noktasını, içinde nef-
ret ve suçluluk duygulan barın-
dıran "baba-oğul yaralarının"
ve "anne-oğul yaralarının" ne-
den olduğu ruhsal anzalann teş-
hisi oluşturuyor. Erkekler ço-
cukluklannı anlatıyor, sorunlan
dile getirıyor, gunah çıkartıyor
ve özgurce ağlayıp, sevecenlik
gösterebiliyor.
Her ne kadar bu yeni erkek
hareketi çeşitli kişilerce
"gülünç" ya da "erkekçe ken-
di kendine işkence yapmarun ye-
ni bir biçimi" olarak eleştiriise
de "wildman"ler uygarhktan
uzakta geçirdikleri hafta sonla-
rının doyasıya tadını çıkanyor-
lar.
Ungaro'dan renkli
mevsiminde kadın modası bol renkli olacak. Pari<;li modacı-
lar rengârenk ipekten giysileri defilelerinde sunmaya başladı-
lar bile. Üniü modacı Lngaro da düzenlediği defilede çok renkli
ipek döpiyesler ve bunlarla kullanıian asorti şallara bol bol
yer verdi. L'ngaro'nun bu ilkbahar ve yaz mevsimi için hazır-
ladığı kıyafetlerde dikkati çeken unsurlardan biri de yiıte çok
renkli çiçekli, fes biçimi şapkalara yer vermesi oldu. (AFP)
Bebeklerde
kötti beslenme
• ANKARA (ANKA) —
Türkiye'deki her 4 bebekten
birinin yetersiz ve dengesiz
beslendiği ortaya çıktı.
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp '
Fakültesi Halk Sağlığı
Anabilim Dalı öğretim
uyelerince yapılan bir
araştırmaya göre 0-3 yaş
arası bebeklerin yüzde 75'i
ağırhk ve boy gelişirni
bakımından normal
sınırlarda bulunuyor. Buna
karşılık bebeklerin yüzde
7.5'i ağırlık, boy
bakımından, yuzde I7'si
sadece boy ve yüzde 2'si de
sadece ağırlık bakımından
standartların altında
bulunujor. 0-3 yaş grubu
bebekleri olan 200 anne
bazında gerçekleştirilen
araştırmaya göre annelerin
de yuzde 16'sı yetersiz
besteniyor. Annelerin yüzde
34'ünun beslenme
düzeylerinin orîa derecede,
geri kalanının ise yeterli
olduğu saptandı.
Maden suyunda
nitrat tehdidl
• İZMtR (AA) —
Kullanımı giderek artan
maden sularında çözülmüş
olarak bulunan nitrat
maddesinin vücutta oksijen
taşınmasını engelleyen bir
maddenin oluşumuna
neden olduğu, bunun da
bebeklerde ölüme yol
açabileceği bildirildi. Ege
Üniversitesi Kimya
Mühendisliği Fakültesi
öğretim uyesi Prof. Dr.
Zafer Ayvaz, yaptığı
araştırmada, artan çevre
kirliliğınin maden sulannı
da olumsuz etkilediğinin
belirlendiğini söyledi.
Beymen'den
yarışma
• İstanbul Haber Servisi
— Beymen tarafından
yayımlanan Status Dergisi,
ilk ve orta oğrenim
öğrencıleri arasında "Ben
cüzzamı tanıyorum,
görmedim, yaşamadım.
Peki, nasıl yardım
edebilirim?" konulu
kompozisyon yarışması
duzenlendi. Cüzzamla
Savaş Derneği ile Status'un
"Leprasız Bir Dunya İçin
Elele" kampanyası
kapsamında duzenledikleri
yanşmanın son katılma
tarihi 21 şubat olarak
belirlendi. Öğrenciler
yanşmaya ikı aralıklı uç
daktilo sayfasını
geçmeyecek
kompozisyonlarınm iki
nüshasıyla katılabilecekler.
Cüzzamla Savaş Derneği
Başkanı Prof. Dr. Turkân
Saylan yanşmaya genç
beyinlerin katılmasıyla
Türkiye'nin cüzzamla savaş
çalışmaları için yakılmış
bir umut ışığı olacağını
soyledi.
Kimyacılara
dödtil
• İSTANBUL (AA) —
Türk Kimya Vakfı'nca,
1990 yıhnın başarıh
araştırmacılarına ödülleri
törenle verildi. Basın
Müzesi'nde düzenlenen
ödul toreninde konuşan
Atatürk Üniversitesi
Rektörü Prof. Dr. Hurşit
Ertuğrul, üniversitelerin
eğitimin olduğu kadar
araştırmaların da merkezi
olduklanuı belirterek, "Bir
ülkede yeterince araştırma
yapılamıyorsa, o ülkede
kalkınma mümkün
değildir" dedi. Türk Kimya
Vakfı Başkanı Alber Bilen
de "Günümuzde milletlerin
ekonomik düzeyi, ilim ve
teknikte ulastıkları duzeyle
ölçulüyor" diye konuştu.
Daha sonra, Atatürk
Üniversitesi Fen Bilimleri
Enstitüsü Muduru Prof.
Dr. Metin Balcı ve
grubunda yer alan öğretim
üyeleri Osman Çakmak ile
Hasan Çeçen'e plaketleri
ile para ödülleri verildi.
Dağcılık
gelişecek
• ANTALYA (AA) —
Turkiye Seyahat Acenteleri
Birliği (TÜRSAB), dağ
turizminin geliştiriimesi
amacıyla, Turizm
Bakanhğı'na sunmak üzere
çalışma raporu hazırladı.
"Dağ Tlırizmi Genel
Esasları" adı altında
hazırianan çalışma
raporunda; "Dağ turizmi
yönetmeliği", "Dağ
rehberliği yönetmeliği" ve
•'Dağ turizmi altyapı
yönetmeliği" taslaklan yer
alıyor. Yönetmelik
taslaklannda, dağ rehberliği
ve dağ kılavuzJuğu kursları
açılması için çalışmalar
yapılması, dağevleri
kurulması, dağ turizmi için
cazip gelecek dağlann
belirlenmesi gibi hedefler
bulunuyor.