18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı CjmhunveE Ma-baaaiıfc ve Gazetecıîık Turfc \nonım Şırlcetı adıtıa Nadîr \*dı 0 Genel >awn Muduru Has*n Cemaİ, Mucssese Mudıiru Emitt Lşaklıgîl, Yan U e n Mudun) Okay Goaensia, 0 Haber Merkezı Muduru Yalçın Bıryrr, Sav'a DıızenJ Yoneımenı Ali Aca/ 0 Temalcıler ANKARA Ahmet Fin, 7MIR Hikmet Çetlnkaya. ADANA Çettn Ylgenoglu L- Pülmka tctal Ba$ln«K. Dı; Haberltr trgaa Btlcı. Efconomı C«gfc Turtı... 1, ^n.; .a S k r u fcHean. kultur Ola* ls*r, Isıaübul Haberlen bmal fcaçut. EjLttım Geaca» Şayla», Yun Haberleti Scokl Det**, Spor Danıştnanj AMuüutftr lucrlmsn Dızi Yazıis* ke»n Çalr«Lu, \raşurma Şshıa *lpw. Duzcltme Abdulfaılı YMKI 0 koordtnaior \bmri kor«hu £ Maiı (îJcr Crol Erkaı f Muhı*t* BaİM %wwr # 8uw« PUilama S«vgı Os«ulw>eotl« # Rekiım A>y Ton» 0 Ek >avmiar ttüh* 4i*of ^ Idart Hus»m 6«rrr 0 Ijirmi- Oadcr Çehfc £ Bıigı ,ü-m Vwl İaaJ 0 Per*o OWu> *klnl. \ıleın B*K*- Hassn Onal. Hıkmcl Çctmkava Ok« GooetnM Lfor Mmr*. llhuı **tçıtk Mı Sırafi. Ahmeı T»n Biaan *t yavan. Cmnhumet Vfatbaactl1 * vç Gazetecıîık T"A.Ş Tıirkocaiı Cad 39 41 CaftaJoftju H1}4 Jw PK 246 huabul Teı 512 05 05 {20 hao Tek* 2124* .. {]( 526 607 2 0 Bur&tar Ankın Zıva Gok aJp Blv InkıiapS No 19,4, Tri 133 11 4M~ Trioı 42344 Fu. (4) 133 0Î 65 0 lıarir H Zm Bl* n«; İ 2 3 W J3 Iİ 30. Tdex 52359 F*x (51) 19 53 60 0 4d*na lionu Cac 119 S V 1 lut 1, Td t9 T *2 (4 hat) Trie» 62155 F<u TD 1» 23 ?* TAKVIM. 24 OCAK 199J İmsak. 5.46 Guneş: 7.14 Oğle: 12.21 İkindi: 14.53 Akşam: 17.17 Yatsr 18.40 Ikinci üniversite 'pahalı' Harç bitti, derspaydosParalı öğrenim uygulamasının ilk aşaması katı biçimde başlatıldı. ODTÜ'de ikinci kez üniversite öğrenimi yapan öğrenciler astronomik rakamlara varan harçlarını ödeyemedıkleri için derslere alınmamaya başladılar. HAKAN AYGÜN ANKARA — Parah oğretim uygulaması yiızünden harçlan- ru ddeyemeyen öğrencüer, 'ög- reoJm haklan'nı kaybetmeye başladılar. ODTÜ'de ikinci üniversitesi- ni okuyan öğrenciler astrono- mik rakamlara varan harçları ödeyemeyince, derslere alınma- maya başlandı. öğrencilere gönderilen yazı- da, harçların ödenmesi için ta- nınan sürenin yılbaşında sona erdiği belirtilerek ödemede bu- lunmayan öğrencilerin kayıtla- rının silineceği bildirildi. 11 Nisan 1990'da Resmi Ga- zete'de yayımlanarak yürurlü- ğe giren ve 2547 sayılı Yükse- köğretim Yasası'na değişiklik getiren 418 sayılı kanun hük- münde kararnamede yer alan "Bir yükseköğretim kurumunu bitirdikten sonra ikincisinc ka- Ulanlar için devtetçe hiçbir ode- me yapılrnaz" hukmu, katı bi- çimde uygulamaya başlandı. Bazı universitelerde oğretim yüı basından itibaren ikinci kez üniversite kazanan öğrenciler- den yıllık 10-60 milyon liraya varan cari hizmet ödeneklerinin Uk taksitlerininödenmesinin is- tenmesi üzerine çok sayıda öğ- renci kayıt yaptıramazken bu öğrencilere daha ılımlı yaklaşa- rak harçları odemeleri için sü- re tanıyan universitelerde tu- tumlarını katılaştırdılar. ODTÜ'de, ikinci universite- sini okuyup harçlarını ödeye- meyen öğrencilere öğrenci kim- lik kartı verilmezken öğrenci- ler, okula sokuimamaya ve derslere alınmamaya da başla- dılar. Vize sınavlanna da gire- meyen öğrencilerin yaptıklan bütun başvurular sonuçsuz kaldı. ODTÜ Öğrenci Işleri Daire Başkanlığı'ndan öğrencilere yaptıklan basvurular uzerine gönderilen yazıda da kayıtları- nın silineceği bildirildi. Yazıda şöyle denildi: "Bir yükseköğretim kuru- munu bitirdikten sonra ikinci- sine devam edenler icin devlet- çe hiçbir odeme yapılmayaca- gı ve devlet tarafından vapılan katkının da söz konusu oğren- ciler larafından karşılanacağı htikmüne gore üniversitemizde bu şeküde kayıtlı öğrenciler için verilen sure 31 Aralık 1990 »a- ribinde sona ermiştir. Bu du- rumda üniversite tarafından sürenin uzatılması söz konusu olma> ıp vüksekoğretim kunılu baskanlığından yazılı lalimal alınmadıkça belirlenmjş mikta- n ödemejen öğrencilerin kayıt- lan silinecektir." Öte yandan SHP'nin başvu- rusu üzerine paralı oğretim uy- gulaması getiren 418 sayılı KHK'yı incelemeye alan Ana- yasa Mahkemesi'nin bu konu- da vereceği kararın Öğretim >ilı sonuna sarkabileceği ifade ediliyor. "Paralı öğretim magdurları" haline gelen oğrenciler, Anaya- sa Mahkemesi'nin bu konudaki kararını bir an önce açıklama- sını istediklerini belirterek aksi halde harçlarını ödeyemedikle- ri için birer yıllannı kaybedecek- lerini kaydettiler. Sulak alanlar için soru önergesi SHP'li Güneş Giirseler, sulak alanların korunmasını öngören uluslararası 'Ramsar' anlaşmasının imzalanması için TBMM'ye soru önergesi verdi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Börosu)— Sulak alanların korunması konusunda ha- nrlanan tek uluslararası söz- leşme olan Ramsar'ın Tur- kiye tarafından imzalanma- ması, SHP Milletveküi ve Çevre Komisyonu uyesi Gü- neş Giirseler tarafından bir soru önergesiyle TBMM'ye getirildi. Türkiye'de uluslararası öneme sahip sulak alanları- run yanlış uygulamalar ne- deniyle giderek yok olduğu- nu vurgulayan Guneş Gür- seler, hâlâ bu alanların de- ğerinin anlaşılamadığını vurguladı. Türkiye'nin su kuşları yaşam alanı olarak uluslararası öneme sahip su- lak alanlar hakkındaki Ramsar sözleşmesini bir an önce imzalaması gerektiğini belirten Gurseler, "Tabii so- nın sadece bu sözleşmeyi imzaJamakla bitmemekte- dir. Sozleşme imzalanmah ve Türkiye'de var olan yasa- lar bir an önce bu sözleş- meyle uyumlu hale getiril- meli, sözleşmedeki madde- ler tam olarak yaşama geçirilmelidir" dedi. Doğal Hayatı Koruma Derneği Genel Mudürü Ner- gis Yazgan da 1971 yılında hazırianan bu sozleşmenin hâlâ Türkiye tarafından im- zalanmamış olmasının Türkiye'de çevre ve sulak alanlara verilen değerin gos- tergesi olduğunu dile getir- di. Yaşanan gecikmenin ve sulak alanlara ilişkin bakış açısındaki temel yanlışlıkla- rın, bu alanların yok oluşu- nu hızlandırdığını vurgula- yan Nergis Yazgan, kimi çev- relerde sulak alanların hâlâ "bataklık" olarak değerlen- dirildiğini ve bu alanlara "kurutulması gereken yerler" gözüyle bakıldığını dile getirdi. Yazgan, "Oysa sulak alanlar binlerce canlı ttini için birer yaşam kaynağıdır" dedi. Kuş uzmanı Aylin Erk- man da Türkiye'nin sulak alanlar ve burada yaşayan canlı türleri açısından sahip olduğu zenginliğin hâlâ far- kına varamadığını söyledi. Gorbaçov 50 ve 100 rublelerin değişeceğinisöyleyince halk bankalara hücum etti SSCB'de rııble darbesi3 gön söre Sovyet halkına eski 50 ve 100 rubleleri değiştirmesi için 3 gün siire tanındı. Değişimin tavanı 1000 ruble olarak belirlendi. Bankalar ilk 6 ayda en çok 500 rublelik işlem yapıyor. Şatalin"den GorbVye çagrı Gorbaçov'un eski ekonomi danışmanı Şatalin, Başkan'a açık mektup yazarak Komünist Parti başkanlığından istifa etmesini istedi. BALTIK GORBİ'Yİ SARSTI — BalDk'Uki kanlı olaylardan "kişisel" olarak da sorumlu tutulan Gorbaçov, bunu "kişisel olarak" reddetti. Ancak Gorbaçov'un Baltık olaylan nedenijle ülkesinde ve Batı'da hayli prestij kaybettiği gözleniyor. Gorbaçov'un mayıs ayında yapılacak Nobel ödüliinü almak için Oslo'ya gitmeyecegi one süniluyor. (Folograf: Reuter) Dış Haberler Servisi — Sov- yet Devlet Başkanı Mihail Gor- baçov'un salı gecesi 50 ve 100 rublelik banknotların üç gün içinde tedavulden kaldınlacağı- nı ve yenileneceğini açıklaması dün Sovyetler Birliği'nde tam bir paniğe yol açtı. Sovyet yurttaşları eski para- larıru yenileri ile defiştirmek için bankalara koştular. Basbakan Valentin Pavlov, bu onlemin karaborsada dolaşan paranın bir miktarını çekmek ve enflas- yonu belli olçude dizginlemek amacım taşıdığını söyiedi. Bankalara, para değişimi için 3 gün süre tanındı. Sovyet yurt- taşlarına ancak 1000 rublelik parayı değişme izni veriliyor. Bankalar, ilk 6 ayda en çok 500 rublelik işlem yapıyor. Mosko- va TV'si, halkı "panik yaradlmaması" konusunda uyarırken gozlemciler, uç gün boyunca Sovyetler'de çalışma yaşamının tamamen duracağını ve herkesin bankalara koşacağı- nı söylüyorlar. Öte yandan Baltık ile ilgilı olarak onceki gün düzenlediğı basın toplantısında sinirli ve yorgun gorunen ve gazetecilerin soru sormasına izin vermeden toplantıyı sona erdiren Mihail Gorbaçov, ilk kez Baltık ülke- lerinden Litvanya ve Letonya'- da meydana gelen şiddft olay- Iannda canlannı yitirenlerin ya- kınlarına başsağlığı diledi ve olayların sorumluları hakkında yasalar çerçevesinde soruşturma başlatıldığını belirtti. Gorbaçov, Letonya ve Lit- vanya'da meydana gelen olay- larda talımatı kendisinin verdi- ği iddiasını bir kez daha reddetti ve güvenlik guçlerinin sorum- suzca davranmış olabileceğini soyledi. Aralarında Amenka Birleşik Devletleri, lngiltere, Japonya'- nın da bulunduğu ulkeler, Sov- yetler'in Baltık'taki olaylara si- lahlı müdahalesini kınadılar. Bu ülkeler, Sovyetler'e açtıkları kredileri durdurabileceklerini söylediler. Avrupa Ekonomik Topluluğu da 540 milyon dolar- lık teknik yardım programmın yavaşlatılmasını kararlaştırdı. Şatalin'in mektubu Bu arada Gorbaçov'un eski danışmanı ekonomist Stanislav Şatalin'in Sovyet Devlet Başka- nı'na bir açık mektup yazarak "Komünist Parti Başkanlığı'n- dan istifa etmesini istediği" be- lirtiliyor. AP'nin haberine gore Komsomolskaya Pravda gazete- sinde yayımlanan bu mektup, Gorbaçov'a karşı ulke aydınla- rı arasında buyuyen muhalefe- tin onemli bir gostergesi sayılı- yor. Landsbergis'ten çağrı Litvanya Cumhurbaşkanı Vi- tautas Lmdsbergis, 1990 Nobel banş ödulune layık gorulen Mi- hail Gorbaçov'un Norveç'te ya- pacağı geleneksel konuşmayı, Litvanya'nın bağımsızlığını tanı- dıktan sonra yapması gerektiğini söyledi. Landsbergis, Gorba- çov'dan Sovyet askerinin Vilni- us'taki radyo televizyon merke- zine yönelik operasyonunu da aydınlatmasını istedi. Okul öncesi eğitim yetersiz kalıyorTürkiye'de 0-6 yaş grubu çocukların ancak yüzde 1.4'ü okul öncesi eğitim görüyor. Bu küçük grup yuva ve kreşlerde bilgisayardan îngilizceye uzanan çok seçenekli bir eğitim görürken çocuklarırruzın büyük bölümü çeşitli zihinsel uyarılardan uzak yetişiyor. TÜREY KÖSE tZMİR — Artık çocukların "okul" yaşamı il- kokul öncesinde başlıyor. Sayılan giderek artan kreş ve anaokulannda çocuklar ilkokula hazır- lanıyor. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölumu'nden Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, "Türkiye'de 0-6 yaş arasında 8 milyon çocuk var. Bunların sa- dece yüzde 1.4'D okul öncesi bakım ve eğitim gö- ruyor. Esas problem çocukların çok az bir kıs- mına aşırı yüklenilmesi değil, çocukların genel- de gerekenden daha az uyanlmasıdır" dedi. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Gelişim Psikolojisi Anabilim Dalı öğretim uyelerinden Doç. Dr. Sezen Zeytinoğlu da çocuklara oyun zamanlarından çalmadan eğitim verilmesi gerek- tiğini söyledi. MilJi Eğitim Bakanlığı ya da Sosyal Hizmet- ler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağlı olarak açılan kreş ve anaokullarında gerek fıyat, gerekse uygulanan bakım ve eğitim konusunda tam bir kargasa var. Fiyatları 160 bin liradan 780 bin li- raya dek değişen kreş ve anaokuilarında çocuk- lara sadece bakılmıyor, Turkçe, matematik, ya- bancı dil, bilgisayar, bale, müzik, satranç ders- leri veriliyor. Bir anaokulunun yöneticisi olan Psikolog Ber- rin Eskiizmirliler bazı kuruluşlarda "gösleriş için, veliden daha çok para almak için" bu tür derslerin abanıldığı kanısında, ancak çocukla- ra "anni yeienek, dil, kişilik ve sosyal gelişirni" için gerekli eğitimin de verilmesi gerektiğini söy- Iuyor. Bir başka anaokulunun yöneticisi olan Psiko- log MuaUa Kebapçıoğlu da önunegelenin kreş, anaokulu açmasından yakındı. Kebapçıoğlu, "Kurum sahibinde birtakım nitelikler aranma- lı. Ticaret amacıyla açılan yerler var, gösterme- lik, kendilerine gore dersler koyuyorlar, bilgisa- yar koyuyorlar, anaokulunda bilgisayar olacak şey değil. Ben okuma \azma öğretmeye girmi- yorum. Bu cinayet, çocuk yasını yasavamıyor. Basit bir cimnastik, basit bir Ingilizce, flül egi- timi reriyoruz" dedi. Okul öncesi çocukların eğitimi konusunda araştırmalar yapan Boğaziçi Üniversitesi psiko- loji bölümu öğretim ü>elerinden Prof. Dr. Çiğ- dem Kağıtçıbaşı erken yaşlarda çocuğun zihin- sel gelişimini destekleyici eğitim programlan ve- ribnesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Çiğdem Ka- ğıtçıbaşı Türkiye'de bu konuda son derece ye- tersiz kalındığını vurgulayarak şunları söyledi: "Avrupa ülkelerinde butün çocuklara bu hiz- met veriliyor. Turkne'den daba geri ülkelerde bile eğitim oranı vıiksektir. 0-6 yaş arasında eği- tün oranı Filipinler'de yüzde 24, Brezilya'da yuz- de 14, Sri Lanka'da yuzde 15, bizde ise 0-6 yaş arasında okul onccsi bakım ve eğitim oranı yüzde 1.4. 5-6 yaş arasında ise oran yüzde 4.2. Kurum- sal hizmet bu kadar azken esas problem çocuk- ların çok az bir kısmına > üklenilmesi değil, ço- cukların büyük bölümünûn gerekenden çok da- ha az uyanlmasıdır." Prof. Dr. Kağıtçıbaşı sözlerini şöyle sürdür- du: "Çocukların uyaranlara ihtiyacı var. I\e ka- dar çok uyaran olursa var olan potansiyel o ka- dar iist noktalara gotürülebilir. 0-5 yaş zihinsel gelişme açısından çok onemli bir dönem. O yaş- lardaki uyaran zenginliği çocuğun zihinsel kapa- sitesinin elverdiğince gelişmesi için çok onemli'' ABD'deyeni erkek hareketi,'parave kariyer'peşinde i erkek' geri döndüAmerika'da sayılan 10 bine ulaşan yeni bir "erkek grubu" kuruldu. Çağdaş yaşamdan, bilgisayarlardan ve "yumuşak-sert erkek" tartışmalarından bıkan bu grup, eski Amerika'nın vahşi ve duyarlı erkek tipine kavuşmak için Teksas'ta, doğanm kucağına dönüyorlar. Buradaki "erkek evlerinde" psikoterapi ve Kızılderili gelenekleri karışımı bir kurs görüyorlar. Dış Haberler Servisi — "Es- kiden bir ailem, beş yatak oda- lı bir evim, bir botum. hatta bir uçağım vardı", diye anlatıyor Marvin Allen. "Gayri menkul alım satımından bir yıgın para kazanıyordum, ruhumda büyük bir delik açılnuştı. Duygusal açı- dan kendimi oksuz gibi hissedi- yordum." Bu nedenle Marvin Allen esas mesleği olan psiko- terapistliğe dönüş yaptı ve Austin'de ülkenin ilk Amerıkan "erkek evleri"nden birini kur- du. "Bu duyguyu biliyor musu- nuz? Hem başarıh olup hem de insanın içinin boş olmasını?" " H o ! " diye cevap veriyor çevresindeki kalabahk. Bu, soy- lenenlerin onaylandığı anlamına gelen eski bir Kızılderili yanıtı. Bilgisayar uzmaniarı, otomobil mekanisyenleri, kariyer danış- manları ve mühendisler tekdu- ze yaşamlarından, kuşkuların- dan, terk edilmişlikten ve yoru- cu çalışmalanndan söz-ediliyor. 1500 mil U2aklıktaki New York'tan tutun da Kaliforniya'- dan ve Montana daglanndan pek çok erkek bırlikte bir hafta sonu geçirmek uzere Teksas1 ta buluşmuşlar. Amaçlan "De« rinliklerde kaybolrauş erkekük- lerini" yeniden bulmak. "Bizün toplumumuz yalnızca bir VVoody Allen ile bir John H'ayne'in çizdiği tipleri tanı- yor", diyor 46 yaşındaki Allen, "Biz ise ne sof(i ne de maço ol- mak istiyoruz." 1985 yılında "National Book" odülünu ka- zanmış şaır Robert Bly'in ön- derliğinde Amerikan erkek ha- reketi "wildman"i (vahşi adam), " o lutkulu ve duyarlı insanı" yeniden keşfetmeyi amaçlıyor. De€Ükodu stres yapıyor İZMİR (AA) — Dedikodu- nun, tek başına ruhsal hastalık- lara yol acmadığı, ancak hasta- lığa İcatkıda bulunduğu öne su- rüldü. Ege Üniversitesi Tıp Fakulte- si Psikiyatri Anabilim Dalı öğ- retim üyesi Prof. Dr. Ahmet Çe- likkoi, 07ellikle işyerlerinde ya- pılan dedikodunun, kişiyi stresli bir ortama sokarak bazı kaygı- lara suruklediğıni kaydetti. Dedıkodunun insanlar arasın- da samimiyeti ortadan kaldırdı- ğını, gucendirdiğini ve işyerlerin- de verimi duşürduğunü anlatan Çelikkol,dedikoduyu Doğu top- lumlarına özgu ve bir anlamda "kültursüzlük" olarak nitelendi- rerek yapana da hiçbir yararı ol- madığını soyledi. Haberi veren haftahk Alman "Der Spiegel" dergisine gore, bu yeni erkek hareketinin Ame- rika'da yaklaşık 10 bin sempa- tizanı olduğu tahmin ediliyor. Yaklaşık bin "erkek grubu" da kurulup, faaliyete başlamış bi- le. Üyeleri genelinde parçalan- mış ailelerden geliyor ve bu in- sanlar birer yetişkin olarak da halen geçmişleriyle hesaplaşma- yı sürdurüyor. Psiko-terapi ile Kızılderili me- rasimlerinin bir bileşiminden oluşan "crash" kursları ile şim- di bu eksiklikler giderilmeye ça- lışılıyor. Özellikle iyi bir konu- ma sahip, heteroseksuei orta sı- nıfa mensup erkekler bu yolla geçmişlerinin üstesinden gelme- ye çahşıyorlar. Kadıniarın vfildman toplantılanna katıl- maları yasak. Daha yaşlıca ku- şaklar bile "içteki devTimi" ger- çekleştirme çabasmda. "Burada nihayet güvensizligimi aşmayı öğreniyorum", diyor 61 yaşın- daki beyaz sakalb bilim adamı Cbaries Hollabough. "Sanki yaşamım boyunca gtdendim ve şimdi kendimi gös- terebiliyorum." Bu tür hafta sonu toplantıla- nmn odak noktasını, içinde nef- ret ve suçluluk duygulan barın- dıran "baba-oğul yaralarının" ve "anne-oğul yaralarının" ne- den olduğu ruhsal anzalann teş- hisi oluşturuyor. Erkekler ço- cukluklannı anlatıyor, sorunlan dile getirıyor, gunah çıkartıyor ve özgurce ağlayıp, sevecenlik gösterebiliyor. Her ne kadar bu yeni erkek hareketi çeşitli kişilerce "gülünç" ya da "erkekçe ken- di kendine işkence yapmarun ye- ni bir biçimi" olarak eleştiriise de "wildman"ler uygarhktan uzakta geçirdikleri hafta sonla- rının doyasıya tadını çıkanyor- lar. Ungaro'dan renkli mevsiminde kadın modası bol renkli olacak. Pari<;li modacı- lar rengârenk ipekten giysileri defilelerinde sunmaya başladı- lar bile. Üniü modacı Lngaro da düzenlediği defilede çok renkli ipek döpiyesler ve bunlarla kullanıian asorti şallara bol bol yer verdi. L'ngaro'nun bu ilkbahar ve yaz mevsimi için hazır- ladığı kıyafetlerde dikkati çeken unsurlardan biri de yiıte çok renkli çiçekli, fes biçimi şapkalara yer vermesi oldu. (AFP) Bebeklerde kötti beslenme • ANKARA (ANKA) — Türkiye'deki her 4 bebekten birinin yetersiz ve dengesiz beslendiği ortaya çıktı. Cumhuriyet Üniversitesi Tıp ' Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim uyelerince yapılan bir araştırmaya göre 0-3 yaş arası bebeklerin yüzde 75'i ağırhk ve boy gelişirni bakımından normal sınırlarda bulunuyor. Buna karşılık bebeklerin yüzde 7.5'i ağırlık, boy bakımından, yuzde I7'si sadece boy ve yüzde 2'si de sadece ağırlık bakımından standartların altında bulunujor. 0-3 yaş grubu bebekleri olan 200 anne bazında gerçekleştirilen araştırmaya göre annelerin de yuzde 16'sı yetersiz besteniyor. Annelerin yüzde 34'ünun beslenme düzeylerinin orîa derecede, geri kalanının ise yeterli olduğu saptandı. Maden suyunda nitrat tehdidl • İZMtR (AA) — Kullanımı giderek artan maden sularında çözülmüş olarak bulunan nitrat maddesinin vücutta oksijen taşınmasını engelleyen bir maddenin oluşumuna neden olduğu, bunun da bebeklerde ölüme yol açabileceği bildirildi. Ege Üniversitesi Kimya Mühendisliği Fakültesi öğretim uyesi Prof. Dr. Zafer Ayvaz, yaptığı araştırmada, artan çevre kirliliğınin maden sulannı da olumsuz etkilediğinin belirlendiğini söyledi. Beymen'den yarışma • İstanbul Haber Servisi — Beymen tarafından yayımlanan Status Dergisi, ilk ve orta oğrenim öğrencıleri arasında "Ben cüzzamı tanıyorum, görmedim, yaşamadım. Peki, nasıl yardım edebilirim?" konulu kompozisyon yarışması duzenlendi. Cüzzamla Savaş Derneği ile Status'un "Leprasız Bir Dunya İçin Elele" kampanyası kapsamında duzenledikleri yanşmanın son katılma tarihi 21 şubat olarak belirlendi. Öğrenciler yanşmaya ikı aralıklı uç daktilo sayfasını geçmeyecek kompozisyonlarınm iki nüshasıyla katılabilecekler. Cüzzamla Savaş Derneği Başkanı Prof. Dr. Turkân Saylan yanşmaya genç beyinlerin katılmasıyla Türkiye'nin cüzzamla savaş çalışmaları için yakılmış bir umut ışığı olacağını soyledi. Kimyacılara dödtil • İSTANBUL (AA) — Türk Kimya Vakfı'nca, 1990 yıhnın başarıh araştırmacılarına ödülleri törenle verildi. Basın Müzesi'nde düzenlenen ödul toreninde konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hurşit Ertuğrul, üniversitelerin eğitimin olduğu kadar araştırmaların da merkezi olduklanuı belirterek, "Bir ülkede yeterince araştırma yapılamıyorsa, o ülkede kalkınma mümkün değildir" dedi. Türk Kimya Vakfı Başkanı Alber Bilen de "Günümuzde milletlerin ekonomik düzeyi, ilim ve teknikte ulastıkları duzeyle ölçulüyor" diye konuştu. Daha sonra, Atatürk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Muduru Prof. Dr. Metin Balcı ve grubunda yer alan öğretim üyeleri Osman Çakmak ile Hasan Çeçen'e plaketleri ile para ödülleri verildi. Dağcılık gelişecek • ANTALYA (AA) — Turkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB), dağ turizminin geliştiriimesi amacıyla, Turizm Bakanhğı'na sunmak üzere çalışma raporu hazırladı. "Dağ Tlırizmi Genel Esasları" adı altında hazırianan çalışma raporunda; "Dağ turizmi yönetmeliği", "Dağ rehberliği yönetmeliği" ve •'Dağ turizmi altyapı yönetmeliği" taslaklan yer alıyor. Yönetmelik taslaklannda, dağ rehberliği ve dağ kılavuzJuğu kursları açılması için çalışmalar yapılması, dağevleri kurulması, dağ turizmi için cazip gelecek dağlann belirlenmesi gibi hedefler bulunuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear