18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/U Akılhastası hava korsanı • SOFYA (AA) — Bir Sovyet uçağım, 155 yolcusuyla birlikte önceki gün Bulgaristan'a kaçıran ve daha sonra teslim olan hava korsanının akıl hastası olduğu bildirildi. Taşkent- Grozny-Odessa seferini yaptığı sırada uçağı Burgaz'a kaçıran hava korsanının, bağımlılık derecesinde ilaç kullandığı ve bu nedenle geçen kasım ayına kadar gözetim altında tutulduğu bildirildi. Bulgaristan Resmi Haber Ajansı BTA'run bildirdiğine göre hava korsanı eyleminin gerekçesini açıklamadı. Arnavut göçmenler • ATİNA (AA) — Yunanistan'a sığınan Arnavutlardan 1800 kişinin dün ülkelerine gönüllü olarak dönilş yaptıklan bildirildi. Yunanistan bflkümetinin sozcüsü Viron Polidoras, dfln yaptığı açıklamada dönenlerin çoğunun Arnavutluk'un güneyinde yaşayan Yunan kökenli Arnavutlar olduğunu bildirdi. 30 aralıktan beri 11.000 civannda Arnavutluk vatandaşının Yunanistan'a sığındığı tahmin ediliyor. Yunanistan Başbakanı Konstantin Mitsotakis, Güney Arnavutluk'taki soydaşlarına bu ülkeye kaçmadan önce Tiran yönetıminin demokratik değişim yönunde verdiği teminatların sonuçlarını beklemelerini tavsiye etmişti. Filipinler'e yardım • MANILA (AFP) — Filipinler Devlet Başkanı Corazon Aquino, Japonya'nın ülkesine Körfez krizinin yıkıcı etkilerini azaltmak için 638 milyon dolarlık bir yardım paketi sunacağını açıkladı. Bu miktara Güneydoğu Asya Uluslan Birliği (ASEAN)'ın Filipinler'e tahsis ettiği 358 milyon dolarlık pay da dahil bulunuyor. Bayan Aquino, Filipinler TV'sinde yaptığı konuşmada bu yardımı halkma duyurdu ve bu "olağanüstü jestinden" dolayı Japonya'ya teşekkür etti. Sri Lanka'da 27 ölti • COLOMBO (AFP) — Tamil gerillalarının Doğu Sri Lanka'da aralarında 15 çocuğun ve 7 kadının da bulunduğu 2 kişiyi katlettiği ve güvenlik güçlerinin ve polisin bu gerillalara karşı operasyonlara başladığı bildirildi. Tamil örgütüne bağlı olduğu sanılan 200-300 arası geriUanın köylüler uykuda iken köyü bastığı bildirildi. Katliam üzerine güvenlik güçleri ile polisin ortak bir karşı saldırıya geçtiği ve bu operasyonda bazı güvenlik güçlerinin yaralandığı bildirildi. Tamil gerillaları bu konuda bir açıklama yapmadılar. Tamil gerillaları bu türden suçlamaları sürekli reddetmişlerdi. Avrupa Parlamentosu • STRASBOURG (AA) — Gündemin en önemli konusunu Körfez savaşının oluşturduğu Avrupa Parlamentosu genel kunıl toplantıları sırasında Türk milletvekilleri, Avrupalı parlamenterlere Türkiye'nin tutumu hakkında bilgi vererek çeşitli sorularını yanıtladılar. Avrupa Parlamentosu ile TBMM arasmda doğrudan ilişkiyi sağlayan Karma Parlamento Komisyonu (KPK) Türk kanadı Başkanı Bülent Akarcalı, Başkan Yardımcıları Deniz Baykal ve Tevfık Ertürk ile raportör Aycan ^akıroğullan, Avrupalı rlamenterlerle yaptıklan şitli temaslarda Körfez avaşının yanı sıra ıptıklan çeşitli temaslarda Cörfez savaşının yanı sıra ^ Tûrkiye-AT ilişkileri '•«tizerinde görüş alışverişinde I bulundular. |Muhalefet göz altında I SEUL (AP) — Polis, jüney ve Kuzey Kore'nin 'birleştirilmesi için yapılan 'bir toplantıya katılmasını engellemek için muhalif lider Moon Ik-Hoon'ı evinde göz hapsine aldı. 72 yaşıdaki Moon, polisin tutumunu eleştirdi ve - Kuzey-Güney Kore'nin birleşmesi için mücadeleye devam edeceğini açıkladı. Avrupalı askeri uzmanların ortak kanısu Batı zorlanıyor V f Fransız askeri uzmanlar savaşın uzun ve kanlı olacağını /ingiltere Başbakanı dün Avam Kamarası'nda yaptığı ileri sürerken, Paris'teki yetkililer uzun vadeli senaryolar ^u konuşmada "Saddam Hüseyin'in ortadan üzerinde duruyorlar. * kaldınlması gerektiğini" ileri sürdü. Dtş Hsberler Servisi— ABD'- nin önculüğünde Irak'a karşı 17 ocak günü başlatılan savaşın ilk anda düşünülenin aksine 'kısa' olmayacağı Batılı ülkelerde ka- bul görmeye başladı. Bunun öte- sinde, örneğin Ingiltere'de sava- şm amacının Irak'ı Kuveyt'ten çıkarmak değil. Bağdat'ın hâki- mi Saddam Hüseyin'in ortadan kaldınlması olduğu şeklinde be- yanatlar veriliyor. Yunanistan1 da savaşın bölge dışına kayabi- leceği olasılığı göz önünde bu- lundurulurken, Türkiye'nin sa- vaşta oynadığı rolün Israil'inki kadar önemli olduğu vurgularu- yor. Almanya'da Sosyal Demok- rat Partfliler, Türkiye'nin Irak'ı tncirlik'in kullanılmasına izin vererek kışkırttığını, bu neden- le Erhaç"a gönderilen çevik kuv- vetin derhal geri çekilmesini ta- lep ediyorlar. Batılı başkentler- de hava dün şöyleydi: SabeUy Varol'un Paris'ten bildirdiğine göre Körfez savaşı- nın geleceğiyle ilgili çeşitfî tah- minler yürüten tüm Fransız as- keri uzmanları, son gelişmeler- le birlikte, savaşın "beklenen- den daha uzun ve kanlı olacagı" fikrinde birleşiyor. L'Expresse dergisinde yayımlanan yeni bir kamuoyu araştırmasına göre Fransız halkının yüzde 73'ü GAZZE'DE tKt ÇOCUK — Sebzc yttkln otoboslerinde babalannı bekliyortar. Birazdan onunla birlikte savas başladıgından beri sokaga çıkma vasagı olan şehirde dağıtıma çıkacaklar. (Fotoğraf: AFP) İkinci Cepheye Hayır! ABD Ortadoğu'dan Dışarı! Savasa Son! Savaşın yangınını durdurmak için emperyalist propaganda bombardımanının yarartığı sisi dağıtmak gerekiyor. Savaşın gerçek nedeni, ABD'nin kendi mutlak denetimi altında bir "yeni dünya düzeni" kurma, NATO tipi bir askeri ağla Ortadoğu'da hâkimiyetini pekiştirme, Fılıstin "İntifada'sını çökertme ve Siyonist İsrail devletini koruma amaçlarıdır. ABD geçmışte Saddam Hüseyin'in bölgedekı maceralannı desteklemiş, Kürt halkı üzerinde uyguladıgı soykırım karşısında sessiz kalmış, silah satışı ve krediler aracıltğıyla güçlenmesine katkıda bulunmuştur. Saddam Hüseyin'in suçları ABD'nin emperyalist taarruzunu savunmak için gerekçe olamaz. özal, Ortadoğu'nun yeni düzeninden pay almak ve böylece kendisinin ve ANAP'ın geleceğini sağlamlaştırmak istiyor. Türkiye'nin işçi, emekçi ve aydınlarının çıkarları ise savaşın derhal durdurulmasında ve Türkiye'nin emperyalist saldn.nın karşısında yer almasında yatıyor. • ABD ve müttefikleri Ortadoğu'dan çektlmelidir. • Birleşmiş Milletler antidemokratik yapısıyla büyük güçlerin iki yüzlü politikalarının aletidir. Kuveyt sorunu Araplar arası bir sorun olarak çözümünü Arap âlemi içinde bulmalıdır. • Fllistln ve Kürt halklarının kendl kaderlerini tayin haklan sağlanmadıkça Ortadoğu'da kalıcı bir çözüme ulaşılamaz. • İncirtlk Üssü'nün kullandmlmasıyla Türkiye hükümeti, "İklnd Cephe"yl açmıştır. Buna karşı çıkıyoruz. Emeği ve kültürü temsil eden bütün toplumsal güçleri, barışçı bir dünyaya özlem duyan bütün insanları savasa ve emperyalızme karşı seslerıni yükseltmeye çağınyoruz. SENDİKA YÖNETİCİLERİ: Atılay Ayçın (Hava-lş Genel Bşk.), İbrahım Eren (Kristal-lş Genel Bşk.), Münir Ceyian (Petrol-İş Genel Bşk.), Şemsı Denizer (Genel Maden-İş Sen. Gnl. Bşk.), Sabri Topçu (Tümtis Genel Bşk.), AliAk- gün (Genel Maden-İş Teşkllatlandırma Sek.), Mehmet Kılıçaslan (Deri-İş Genel Teşkilatlandırma Sek.), Hûseyın Doğdu (Petrol-İş Genel Sek.), Tekın Akın Petrol-İş Genel Mali Sek.), Mansur Burgucu (Petrol-İş Genel Teşkilat- landırma Sek.), Mustafa Çavdar (Petrol-İş Genel Yönetlm Sek.), Alı Bahçetepe (Hava-İş Genel Eğltim Sek.), Cum- hur Akınay (Hava-İş Genel Mali Sek.), Şafak Kurnaz (Hava-İş Genel Sek.), Nabi Delice (Hava-lş 2. Bşk.), Mustafa Altınbaş (Hava-İş Genel Teşkllatlandırma Sek.), Hasan Cihan (Hava-İş Genel Eğitim Sek. Yrd.), Turan Tannkut (Genel Teş. Sek. Yrd.), Mustafa Günel (Genel Sek. Yrd.), Kimil Kartal (Tes-İş Jstanbul Şb.) SANATÇILAR/EDEBIYATÇILAR: Altan Erkekli, Adnan Özyalçıner, Ataol Behramoğlu, Aydın Aydemir, Aytaç Arman, Bekir Yıldız, Fusun Erbulak, Bilgesu Erenus, Can Yûcel, Cenker Sarp, Cüneyt Çalışkur, Demir Özlü, Deniz Türkali, Edip Akbayram, Güngor Gençay, Hale Soygazi, Halil Ergün, Hasan Kıyatet, İpek Çalışkur, Ismail İlknur, Kemal Gürel, Koray Ergun, Leylâ Erbil, Mehmet Ulay, Müştak Erenus, Nur Sürer, Oktay Akkata, Orhan Alkaya, Orhan Iyiler, Pınar Kür, Sadık Çelik, Sadık Gürbûz, Sadık Yıldız. Sermur Sezer, Tuncay Akdoğan, Ümit Kıvanç, Yıldmm Türker, Zeynep Casali- ni. ÖĞRETİM ÜYELERİ, HEKİMLER, AVUKATLAR: Ata Soyer (Ankara Tablp Odası Bşk.) Atilla Ansal, Atila Ergür. Ayla Gürsoy, Aysenur Bahçekapılı, Baskın Oran, Bilge Doğru, Cengiz Arın, Ercan Kanar (İnsan Haklan Derneği Is- tanbul Şb. Bşk.), Fadime Gök, Gencay Gürsoy, Hacer Ansal, Haldun Özen, Halûk Gerger, Hüsnü öndül, Levent Yıl- maz. Mehmet Alı Zarifoğlu, Merıh İpek, Nihat Falay, Nural Yasin, Osman Ergin, Öget Oktem, Ûzcan Öktem, Şahika Yûksel, Şehmuz Önen, Toktamış Ates, Tülay Ann, Yücel Sayman. MÜHENDİSLER, MİMARLAR: Ahmet Hepli, Ali Açan, Arif Şentek (Mimariar Odası Gn. Sk.), Berat Uzel, Ersin On- 58/, Medet özbek, Selahattin Güleç, Ülkû özen, Yavuz önen (Mimariar Odası Gn. Bşk.), Vehbi Yılmaz. GAZETECİLER, YAZARLAR, YAYINCILM: Adnan Bostanctoğlu, Ahmet Kaçmaz, Ahmet Külsoy, Ahmet Ural, Ay- dın Giritli, Ayşe Nur Zarakolu, Ayşenur Arslan, Bülent Somay, Cemal Balcı, Cengiz Turhan, Ertuğrul Kürkçü, Filiz Koç- aff, Gûlnur Savran, Hüseyin Hasançebi. İbrahim Eren, Iskender Savaşır, Kemal Can, Mehmet Ali Aybar, Metin Çulhaoğtu, Muhittin Karkın, Müge Gürsoy, Mürsit Balabanlılar, Nail Satlıgan, Nadire Mater, Nevzat Onaran, Nurdan Gürbılek, Or- han Koçak, Orhan Silier, Ragıp Zarakolu, Rıza Tura, Saruhan Oiuç, Semih Sökmen, Semra Somersan, Serpil BHdirid, Sungur Savran, Şadi Ozansü, Tanıl Bora, Tayfun Mater, Tektaş Ağaoğlu, Umur Coşkun, Yelda Zeki Tombak. ÖTEKİMESLEKLER: Atilla Aksel, BelkısAhi, Canan Duran, CansetAksel, Çiğdem Karabağla, Demet Yılmaz, Derya Yücel, Devin Erman, Dilek Özdınç, Elif Erim, Enis Özdoğan, Ercan Güngöroğlu, Erdinç Köksal, Erol Izbalan, Eyüp YH- dınm, Fatma Kanar, Ferda Ergentürk, Feryal Çınariı Gûrpınar, Filiz Erol, Filiz Karakuş, Gül Genç, Gül Şirin, Hilmi Yün- cû, Hüsnıye Özdemır, idem Erman, I. Murat Er, Kevser Çoruh, Meliha öztoprak, Mustafa Atmaca, Nart Bozkurt, Nesrin Ertürk, Nilüfer Kurtuluş, Nırnet Tannkulu, Rıza Doğan, Saliha Bilginer, Selim Erdoğan, Seyhun Çelik, Songül özdemır, Şaban Dayanan, Şöhret Baltaş, Şule Tunca, Tansel Emanet, Zeynel Çelik. NOT: Kampanya sürecektir. İrtibat telefonu: 511 63 20 Cumhurbaşkanı Francois Mit- terrand'ın Körfez politikasını desteklerken yüzde 21 'i Cum- hurbaşkanı'nı onaylamıyor. Öte yandan Irak ve Ortadoğu'daki diğer ülkelerde önemli çıkarla- n bulunan Fransızların, savaş sonrası senaryolar konusuna sa- vaşın kendisinden çok önem verdikleri gözleniyor. Türkiye'nin, lncirlik Üssü'nü Kuzey Irak'taki hedeflere karşı kullandırması şimdiye kadar Fransa'da hiçbir ciddi tartışma- ya yol açmadı. Savaşın Körfez cephesindeki çatışmalannda za- ten başından beri hazır bulunan Fransa, bu gelişmenin NATO ittifakını savaşın içine çekmesi halinde, konunun daha çok ku- zey komşusu Almanya'yı ilgi- lendireceğini düşünüyor. Ku- veyt'teki ban petrol kuyulanrun Iraklılarca yakılması ise burada çelişkili değerlendirmelere yol açıyor. Ancak şimdilik olayla- rın ana unsuru olarak ele alın- dığı söylenemez. Askeri uzmanlar, karadan ta- arruzun en iyi koşullarda on gün içinde başlayabileceğini söylüyor. Liberation gazetesin- de çıkan, kara kuvvetlerinin Ku- veyt'e taarruz planıyla ilgili bir yaada, Irakiılann Kuveyt'te di- renmeyi sonuna kadar devam ettirmesi halinde nasıl bir hat iz- leneceği hakkında fikir veriyor. Yazı, saldınmn B-52 ağır bom- bardıman uçaklaruıca başlatıla- :ağını, bu uçakların şimdiki ijamada yapüklan görevin, 100 ^in Cumhurbaşkanı Muhafız Birliği'ni etkisizleştirmek oldu- 6unu vurguluyor. Yunanistan Slelyo Berberalds'in Atina- dan bildirdiğine göre Yunanis- tan'ın başkentinde siyasi ve as- keri yetkililer Körfez savaşını 'evdeki hesabın çarşıya uymamasına' benzetiyorlar. Bu konuda görüşleri ahnan emekli generaller ve eski komutanlar ise savaşın bu şekilde gelişmesiyle, Ortadoğu'nun geri kalan Ülke- lerine, Doğu Akdeniz ülkelerine ve hatta Balkan yarımadasına dahi sıçrayabileceğinden söz edi- yorlar. Ancak Yunanlı yetkilile- rin en büyuk endişesini hâlâ 'Türkiye tebditi' oluşturuyor. Savaşın genelleşmesi duru- munda Türkiye'nin bölgedeki önemini daha da arttıracağın- dan Ege ve Kıbrıs gibi Yunanis- tan için 'hayati önem' taşıyan konularda Türkiye'yi 'ikna etme yollannın azaiacağına' inanıyor- lar. Türkiye'nin savaştaki rolünü İsrail kadar önemli gören aynı yetkililer Türkiye'nin, söz konu- su savasa fiilen katılma kararı- nı almadan öce mutlaka NATO desteğini talep edeceğine dikkat çekiyorlar. Irak'a gönderilen bombardıman uçaklannın İncirlik'ten kalkıyor olmasıyla, Türkiye, resmen ol- masa bile bu savasa gayri resmi katılıyor ve dolayısıyla 'saldm- ya geçen iilke' durumunda bu- lunuyor... Bu yoldaki görüşleri sosyalist PASOK lideri Andre- as Papandreu da paylaşıyor. İngiltere Edip Emil Öymen'in Londra- dan bildirdiğine göre bunalımın başından beri adı açıkca kon- mayan, BM kararlarına yansı- mayan, ancak kamuoyunda 'us- tii örtıilü' bıçimde ifade edilen 'berkesin kuşkulandığı' bir ger- çek niyet ortaya resmen çıkıyor: Müttefiklerin amacı Irak Devlet Bakanı Saddam Hüseyin'in Ku- vey'ten çıkmasını sağlamaktan çok, yönetimini devirmek, an- cak bunu Irak'ın toprak bütün- lüğü ve devlet yapısını bozma- dan yapmaktır. İngiltere Başba- kanı John Major, dün Avam Kamarası'nda yaptığı sert ko- nuşmasında, "Bu adamın ah- laksız olduğu açık. tnsanlan re- hin alıyor. Sivil halka saldınyor. Acıma duygusu olmayan bu adamın kaderi ne olursa olsun, arkasından ağlayacak değilim. Kendi halkma hedef olabilir" dedi. Almanya Dilek Zapıçıoğhı'nun Berlin'- den bildirdiğine göre dün sabah başkentte işe ve alışverişe giden- ler sokaklardaki "ölü"leri gö- rüp irküdiler. Banş yanlılan ge- ce Berlin sokaklannı polisin ci- nayet olaylannda yaptığı gibi beyaz tebeşirle çizdikleri ölü re- simleriyle doldurmuşlardı. Savaş Almanya'da büyük mali yük getıriyor. Kohl hukü- meti yakmda bir "savaş vergisi" koyarak ABD'ye ödediği mil- yarları vergi zammıyla karşıla- yacak. Almanya'daki 2 milyo- na yakın Türk de böylece ABD'nin savaş masraflanna katkıda bulunmuş olacak. Almanya bir yandan tsrail'le dayanışmasını vurgular ve dün 250 milyon markhk acil israil yardımı kararı alırken, öte yan- dan "Türkiye çagınrsa Alman askerieri gidecek mi" sorusuna yanıt anyor. POIJTIKADA SORUNLAR ERGUN BALQ Askeri Açıdan Irak'a karşı saldınmn ilk günü CNN, İsrail'in eski Savun- ma Bakanı Izak Rabin'le görüşme yaptı. CNN muhabirleri birkaç saat önce verdiklpri ^aberlerde Irak'ın hava kuvvetle- rinin, kimyasal ve nükleer tesislerinin.füze üslerinin imha edil- diğini bildirmişlerdi. ABD'de, Avrupa'da büyük sevinç vardı. Herkes "Bu iş burada biter" diyordu. CNN muhabiri heye- canla İzak Rabin'e sordu: "Ne düşünüyorsunuz, müttefikle- rin bu parlak başarısına?" Rabin, CNN muhabirinin heyecanı ile tam tezat oluştu- ran bir şekilde gayet sakin ve sogukkanlı, şöyle dedi: "Sürpriz saldtrının başarılı olması, zaferin kazanıldığı anlamına gei- mez. Bir değerlendirme yapmadan önce gerçeklerin ortaya çıkması için birkaç gün beklemek gerekir" Rabin, deneyimli bir asker, CNN'nin genç muhabirierinin aşırı iyimser haberierini temkinli karşıladığı belli oluyordu. Aradan geçen zaman Rabin'in ihtiyatlı tutumunu haklı çı- kardı. Körfez savaşının 7. gününde askeri durum nedir? Irak'ın 700 uçağından sadece 18-20 tanesi imha edildi, Scud füzeleri hâlâ rahatlıkla fırlatılabiliyor. Irak'ın elinde sey- yar füze rampalarının yanı sıra müttefik bombardımanların- dan kurtulabılmiş sabit rampalar da var. Kimyasal silah te- sisleri tümüyle imha edilemedi; havaalanları da tam olarak felç edilemiyor. Bunlar bizim kişisel gözlemlerimiz değil. Batılı askeri yet- kililerin, Reuter ajansının muhabirine yaptıklan açıklamalar. Yanı Irakiılann kimyasal silahları da füzeleri de uçakları da duruyor. Havaalanları ise tümüyle imha edilememiş. Peki bir haftadır süren korkunç bombardımanlar? Bunla- rın bir etkisi olmadı mı? Kuşkusuz oldu, Irak'ın altyaptsı, bir- çok tesisi ağır hasara uğradı. Ama müttefiklerin asıl hedefi olan savaş makinesi fazla hasar görmedi. Çünkü savaş makinesinin büyük bölümü yeraltında. Uçak- lar, tanklar, füzeler, kimyasal ve nükleer tesislerin önemli bir bölümü ve Kuveyt'teki yarım milyonluk Irak ordusu... Hepsi yeraltında. Ya güçlü beton barınaklarda ya da derin kazılmış siperlerde. Müttefıkler göklerde, havalarda. Iraklılar yeraltnda. Biri "Er- keksen yeraltından çık" diyor. Ötekisi ise "Erkeksen gel de çıkar" diye karşılık veriyor. Irak hava çarpışmasında üstün müttefik uçaklarına karşı şansı olmadığını biliyor. Ordu ise İsrail ya da Iran ordusu gi- bi saldırıda başarılı, yaratıcı yeteneğe sahip, dinamik bir güç değil. Ama savunmada başarılı; sekiz yıllık İran-lrak sava- şında deneyim kazanmış. Yerlestiği siper ve mevzilerden, üzerine gelmekte olan düşman ordusuna karşı inatçı savun- ma yapabilen bir ordu. Sovyet uzmanları tarafından eğitildi- ğinden askeri stratejisi savunma doktrini üzerine kurulmuş. Cephedekı subaylar merkezden gelen komutlara sıkı sıkıya bağlı. Cephede, kendi inisiyatifleri ile çok ender hareket edi- yorlar. Bu nedenle iran-lrak savaşı sırasında eşit koşullar al- tında karşılaştıklarında çok daha geniş karar verme yetkisi- ne sahip olan İranlı subayların komutasındaki birlikler karşı- sında sık sık güç duruma düşüyorlardı. İran ordusunun es- neklik ve hareketlilik avantajlarını, Iraklılar ancak büyük bir silah ve ateş üstünlükleri ile dengeleyebildiler. İran-lrak sa- vaşı sırasında Iraklı askerlerin yakın savaşı da pek sevme- dikleri ortaya çıkmıştı. Yakın dövüşü seven boksörü, rakibi- nin uzun kolları ile uzakta tutması gibi Irak askerieri de yak- laşmak isteyen İran piyadesini uzaktan yoğun topçu ve tank ateşi ile eritmişti. Pilotlar ise bombaları hedeflere çok uzak- tan attıkiarından hava akınları pek etkili olamamıştı. Körfez'de bir haftadır süren savaşta, iki tarafın da İran-lrak savaşını göz önünde tuttuğu anlaşılıyor. Iraklılar savaşı ka- raya çekmek, İranlılara karşı uyguladıkları taktiği Amerikalt- lara da uygulamak istiyorlar. Amerikan ordusu karadan sal- dırıya geçtiği takdirde çok iyi tahkim edılmiş mevzilerde bu- lunan Irak ordusu, topçu ve tank ateşi ile Amerikalılara ağır kayıplar verdirebilecekler Saddam, Amerikan ordusu ağır kayba uğradığı takdirde ABD'de savaş aleyhtarı akımın güç- leneceğini, ittifakın çatlayabileceğini, Bush'la pazariık ma- sasına oturabileceğini umut etmektedir. Amerikalıların ise Saddam'ın bu oyununa gelmek isteme- dikleri anlaşılıyor. Irak ordusunun bekledikleri mevzileri ve savunma sistemini hava bombardımanları ile iyice yumusat- madan, büyük kara saldırısına geçmeye niyetli görünmüyor- lar. Bu noktada Başkan Bush'la, Saddam Hüseyin arasmda savaştan önce olduğu gibi zaman faktörü yine büyük önem kazanıyor. Zaman, ABD'nin aleyhine işliyor. Çünkü savaşın uzaması, Amerika'da ye ittıfakta huzursuzluğu arttıracak. Ay- rıca büyük saldırıdan önce uzun süre beklenirse hem hava- lar tekrar ısınmaya başlayacak hem de ramazan gelecek. Ama zaman Saddam'ın da aleyhine işliyor. Yoğun bombar- dımanlarla Irak ordusu her gün biraz daha yıpranıyor, altya- pı çöküyor, sınırlı kaynaklar ve yedek parçalar tükeniyor. Irak ordusunun kaybettiği silahları, attığı füzeleri, imha edilen as- keri tesisleri yenileme olanağı yok ya da çok sınırlı. ABD'nin ise bu alandaki olanaklan sınırsız. Böylece iki taraf da zamana oynuyor Irak, Amerikan or- dusunu yıpratmak ve 2. bir Vietnam'a sürüklemek için ABD1 nin bir an önce karadan saldırıya geçmesini bekliyor. ABD ise hava saldırıları daha bir süre devam ettiği takdirde Irak ordusunun gücünün tükeneceğine inanıyor. Sonuç olarak biri yeraltında bekleyen, ötekisi ise havalar- da dolaşan iki düşmanın daha bir süre birbirine "kavuşamayacağı" anlaşılıyor. ABD Savaşla gelen milliyetçi dalga Dış Haberler Servisi — Ulus- lararası gücün, Irak'ı Kuveyt- ten çıkarmak amacıyla başlat- tığı saldırı Batı'da savaş karşı- tı, Müslüman ülkelerde de Sad- dam Hüseyin yanlısı gösterile- re yol açarken ABD'de ilk kez 'Ben bayrağımı seviyorum' slo- ganlannın atıldıgı gösteriler dü- zenlendiğine dikkat çekiliyor. Savaş karşıtı ve savaş yanlısı gösterilerin baş başa gitmesi ki- milerince 'kararsıdık' olarak değerlendirilirken bazıları bu- nun Amerikan ordusu için 'övünç kaynağı' olması gerek- tiğini ileri sürüyor. AP'nin haberine göre, savaş karşıtı ve yanlısı gösteriler ABD'de San Francisco'dan Washington'a kadar yayıldı. ABD'nin müttefikleriyle bera- ber Irak'a karşı savaş açmış ol- ması, destek yürüyüşlerinde ABD ba>Takları dalgalandınla- rak kutlanıyor. Bu destek, ABD ordusu için 'övünç kaynağı' olarak değerlendirilirken TV çağında Amerikalıların yüreği- ne seslenmenin bir yolu olarak da görülüyor. Kimılerine göre ise savaş yan- lısı gösterilerin yanı sıra savaş karşıtı gösterilerin de yapılma- sı, Amerikan halkının kararsız- lığının bir işareti. Banş yanlısı gösterilerin Vietnam savaşı dö- neminde gerçekleştirilenleri ha- tırlattığı, vıırgulanıyor. Savaş yanhsı gösteriler dü- zenlenmesinin ardında ABD askerlerinin Grenada ve Pana- ma'da yaptıklan saidırılarda başarılı olmalarının yattığı da ileri sürülüyor. Vietnam savaşı- nın aksine Irak'a karşı açılan savaşta amaçlann apacık olma- sının da bu yürüyüşleri doğur- duğu da belirtiliyor. Başkent NVashington'da Be- yaz Saray önünde dua ederek savaşı protesto eden gösterici- lerden bir grup tutuklandı. Re- uter'in haberine göre Park po- lisi üç kez uyanda bulunduktan sonra Beyaz Saray önündeki kaldınmda oturup dua ederek savasa girilmesini protesto eden yaklaşık 30 kişiyi gözaltına al- dı. Öte yandan AA'nın haberine göre Amman'da kadınlardan oluşan yaklaşık 200 kişilik bir grup, ABD ve Mısır büyükelçi- likleri önünde gösteri yaptı. Göstericiler, Saddam Hüseyin'i destekle>en ve ABD'yi eleştiren sloganlar attılar, Saddam Hü- seyin posterleri ve Irak bayrak- lan taşıdılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear