Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 OCAK 1991 CUMHURÎYETÜ5
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
(Devtet Meteoroknı isleri Genel Mû-
düriüjü'nden alınan bilgiye görB,
Trakya, kıyı Ege ve Batı Akdeniz kı-
.yılan dısında kalan tüm yurt yaflış-
IgeçecekyafcSvgeneKfckarDo-
Ou AMeniz l e Güneydoflu Anadolu
yaOmur ve karta kans* yağmur şek-
Knde olacak. Hava Sacaktı^: Önemli
bir deftüdik olmayacak. RÜZGÂR:
Yurdun kuzey, doju ve gûneydoğu denız mtlı h-zta esecek. Dalga yûteekliflı 03-15 açtklarda yer
MlgelemdegûneyndoğuyOnler- yer 2-3 metre doteyında bulunacak. VSn Gûlü'nde hava: Kar ya-
den orta kuvvetie, batı bolgemizde ğışiı gececek Rûzgâr kuzey ve doğu yönlerclen orta kuvvette
kuv»eflice esecek. OenizlerimBile: esecek, görûş uzaklıflı 10 km. yaflış anında 2-4 km dolayın-
OoduAMeneUegünbatısılodosdi- da olacak.
ğef denizterde yıkkz ve poyrazdan
6-7 kuvvetinde saatte yer yer 27-33
Adana
Mapaon
Adıyaman
Atyon
Antara
Anokya
Antatya
Artvm
/y»n
Balıkesır
B*c*
Bmgftl
Bıtfc
Bokj
Buna
ÇaıuMaJe
Çorum
Y 13" e°Oı»9rl)*if
K s° ratme
Y e'-f Erancan
K ^° -V&zurufli
-1° -W6*njnle(i
¥ 15° 8°Gwsun
2° WMuQU
-2°-lyMuj
8° 2*MBde
G° 1°Onkı
B 12° 3°Gümü?ıaıaK -2*7° Rte
f -1° Svnanı
4° i°Smp
7° 1°Sna$
7°-2°lspam
3°-2 biantal
3»-2°tzm»
Kare
2»-3° KastKimu K
1° -8°Kflsen
4°-3°Kıt1dıni
4° 0°Kcny.
2»-2° Kûtahya
S»-4°Malatya
CP-KPiaba»
0°-8° tıncrf
3 ° f ZongıAlaJt K 5° 2°
B 8° 0»
y 8» 2»
Y M» 7°
B e»-3"
, K-1° &
K -4> -r
K e° 2°
K «•.1°
K 5° 2°
Y 4» 2»
K 12" 2»
K -2°-13"
B r-r
K ! • ! •
X
K
K
K
K
0e
4°-4»
* a c * B-bututlu G-flunejt K-kart S-ssf Y-yjOmurtu
BULMACA
8
SOLDAN SAĞA:
1/ Uğur, iyi talih...
Boyutlar. 2/ Arap-
çada "ben"... Birkaç
renkli iplikten yapıl-
mış dokuma. 3/ In-
ce yapılı... Haldun
Taner'in bir öykü ki-
tabı. 4/"Güven... Ni-
kelin simgesi. 5/ Eli-
ne ayağına çabuk. 6/
Satrançta bir taş...
Kuzey denizlerinde
yaşayan ve karaciğe-
rinden balıkyağı çı-
kanlan balık. 7/ Ke-
restelik bir ağaç cin-
si... Konkende istenilen kartın yeri-
ne konulabilen kart. 8/ Hattatlar ta-
rafından kullanılmış yarı mat bir kâ-
ğıt türü... Israil'de bir kent. 9/ Tür-
lü nedenlerle başarı gösteremeyen
kimse... Birdenbire.
YUKARIDAN AŞAClYA:
1/ Meyveleri baharat olarak kullanı-
lan ye Amerika'da yetişen bir ağaç.
2/ Özenli, düzgün... Cennette bulun-
duğuna inanılan kokü yukanda, dal-
ları aşağıda büyük ağaç. 3/ Edirne'nin bir ilçesi... Şığ sularda
ağır yükleri taşımak için kullanılan, altı düz bir çeşit tekne. 4/
Müslümanlıkta mezhep kuran kimse... Türk resim sanatında
önemli bir grubun ad olarak benimsediği harfin okunuşu. 5/
Ortak yönleri olan iki şey arasındaki benzeşme. 6/ Yabancı...
Tropikal bölgelerde yetişen ve yumrulan besin olarak kullanı-
lan bitkilere verilen ad. 7/ Kurşun boruların ağzıru açmakta kul-
lanılan ucu sivri takoz... Lapinagillerden bir balık. 8/ Dünya...
Işık araçlarında kullanılan bir gaz. 9/ Tıp dilinde kalp atımının
hızlanmasına verilen ad.
60 YEL ÖNCE Cumhuriyet
Şarapçılık
20 OCAK 1931
Ankara ziraat kongresine
Istanbul'dan iştirak eden
murahhaslar peyderpey avdet
etmektedirler. Bu meyanda
Ticaret Odası
raportörlerinden Hakkı
Nezihi, Ticaret Borsası
umum kâtibi Nizamettin Âli,
baş kimyager Nurettin Menşi, fındık mütehassısı ve tzmir
incir kooperatifi mümessili Muhittin Beyler dün ve
evvelki gün şehrimize avdet etmişlerdir.
Dün bir muharririmiz, bu zevattan bazılarile
görüşmtştür. Hakkı Nezihi B.in verdiği izahata göre
kongrede mevzuu bahsolan mesailin başlıcalanndam biri,
şarap mes'elesi olmuştur. Memleketimizde umumi '
harpten evvel 7 küsur milyon kilo şarap imal
olunmaktadır. Kongrede bu tenakusa şarabın inhisar
altına alınmış olması sebep gösterilmiştir.
Kongreye şarap istihsal edilen mıntakalardan giden
murahhaslar, kilo başına 10 kuruş inhisar resminden
maada şarapların şişe içine konulması mecburiyetinin
icap ettirdiği masrafları saymışlardır.
30 YIL ÖNCt: Cumhuriyet ;
Cezayir'de müzakere
20 OCAK 1961
Fransız kabinesi bugün General De
Gaulle'un Başkanhğında yaptığı üç
saatlik bir toplantıdan sonra
Cezayir geçici hükümetinin
pazartesi günü yayınladığı bildiriye
cevap sayılan bir bildiri
yayınlamıştır. Bildiride şöyle
denilmektedir:
"Fransız Bakanlar Kurulu, âsilerin
dış teşkilâtının, barışçı temaslara girişmek imkânlanna
görünür derecede taraflı olduğunu kaydetmiştir;'
Fransız Istihbarat Bakanı Louis Terronoire, kabinenin bu*
çok kısa bildirisi üzerinde yommda bulunmak istememiş,
sadece "bildirideki her kelime dikkatle seçilmiştir"
demekle yetinmiştir. Bununla birlikte bu bildiri,
Paris'teki siyasi çevrelerde Cezayir'de altı yıldan beri
süregelen savaşı sona erdirmek üzere Generel De Gaulle
ile Ferhat Abbas'ın baskanlığı altındaki hükilmet
arasında ilk ihzari temaslara başlandığı yolundaki
söylentileri doğrular mahiyette görulmektedir.
Bilindiği gibi Cezayir geçici hükümeti, pazartesi günü
Tunus'ta yayınladığı bildirisinde, Cezayir'in geleceğini
kararlaştıracak serbest seçimlerin düzenlenmesi
konusunda Fransa ile müzakerelere girişmeğe hazır
olduğunu ileri sürmekteydi.
Geçici Cezayir Hükümet Başkanı Ferhat Abbas, dün
Kahire'den Endonezyaya hareketinden evvel Belga ajansı
muhabirine bir demeç vererek, "Cezayir Cumhuriyeti
geçici hükümetinin, Fransa'ya müzakere teklifi, Cezayir
probleminin sulh yoluyla halledilmesi için son fırsattır"
demiştir.
Bu müzakereler de akamete uğrarsa, Cezayir'lilerin
Fransız'lara karşı mücadelesini daha da
şiddetlendireceğini ifade eden Ferhat Abbas sözlerine
şöyle devam etmiştir:
"Istikbâldeki müzakereler, Cezayir'de serbest seçimler
yapılabilmesi için verilecek teminatın tâyinine
hasredilmelıdir. İstediğimiz garantilerin neler olduğunu
şu anda tasrih ederrieyiz. Fakat bunlann en mühimi
elbette ki secimlerden evvel Fransız birliklerinin
çekilmesidir. Seçimler Birleşmiş Milletler nezaretinde bile
yapılsa Fransız birliklerinin tahliyesi şarttır.
Fransız askerlerinin müdahalesi olmasa dâhi sadece
500.000 mevcutlu bir ordunun Cezayir'de bulunması,
seçimlerin neticelerine tesir edecektir. Işgal kuvvetleri
çekilir ve hür seçimler yapılırsa, Cezayirliler tam bir
bağımsızlığı tercih ettiklerini gostereceklerdir."
GEÇEN VİL BUGÜN Cumhuriyet
4
Kıyak' emeklilik
20 OCAK 1990
TBMM'den jet hızıyla geçen, milletvekillerine "kıyak
emeklilik" yasası Cumhurbaşkanı lurgut Özal'ın ABD
gezisinden dönüşünü bekleyecek. Cumhurbaşkam'na
vekâlet eden TBMM Başkanı Kaya Erdem'in önümuzdeki
hafta onaya sunulacak yasayı onaylamayacağı ve kararı
Özal'a bırakacağı belirtildi. Bu arada DYP lideri
Süleyman Demirel genç milletvekillerine, kamuoyunda
tepkiye yol açan "kıyak emeklilik"ten yararlanmamaları
çağrısında bulundu. Demirel, "Yapılan iş yanlıştır. Böyle
bir yanlışa kim katılırsa yanlış iş yapar" dedi.
DeGanlle
Kahıre««
DUNYADA BUGUN
Amstedam Y 6°
Amman B 20°
Afea
Bıfldat
Baolona
B 7°
B 20°
B 6°
S -1°
B 2°
Q
Umdrj
Mıtano
Montreal
Brûteel
Mûnh
Y 5°
BuUfm* B 4°
Canant
Ctapr
Ûdde
DuM
Gane
Hctamio
Kdpenhag
KOn
Letosa
S -1°
B « °
B 20°
8 21°
B 3°
B 15°
B 1°
B 18°
Y 4°
B 2°
B 18°
Pans
Prag
ffiyad
floma
Sotya
Şam
Vthm
Tünus
Viyana
Wash
ZDhh
K -3°
Y 8°
B 0°
B 5°
B 7°
K -1°
B 4°
B 10°
B 0°
Y 8°
B 4°
B 20°
B 11°
B 1°
B 16°
B 21°
B 15°
S 2°
B 6°
B 7°
B 8°
S -2°
TABÜSMA
Dinanıik Çoğunluk ve Bezgîn Aydınlar
Aybay sonunda, Açıkhava Tiyatrosu'ndaki çeşmeyi
Beşiktaş'taki eski yerine nakletmemi istiyor. Güzel, ama
sorarım: Niye? Bu bir çelişki! "Çağdaş" çoğunluğun, böyle
bir isteği yok ki!
Geçenlerde bu sütunda "BeşikUş'U bir
cevelan" yazıın ustüne Aydın Aybay'ın bir
mektubu yayınlandı. Aziz dostum mektu-
bunda nedense, ne bu kadim hukukumuza
değiniyor ve ne de bilimsel sıfatını kullanı-
yor. Vatandaş Aybay olarak yazmayı, baş-
İca bir deyişle "Beştislı Aydın" olarak kal-
mayı uygun bulmuş.
Sözünü ettiği konular sadece ikimizi il-
gilendirmediği için, ben de bu sayfaya, bu
mektubu gönderiyorum.
Dostum hiç kusura bakmasın ama, ya-
zısından hiçbir şey anlamadım ve her za-
manki sağlam mantığını da o yazıda bula-
madım. Benim yazımdaki "şiiriyel"in de
farkına varmamış gözüküyor. Kendisi kla-
sik bir hukukçudur, bu noktasını mazur gö-
rebüiriz. Fakat asıl konuda tutarsızlığı çok.
önce doğmlardan başlayahm: Bu şehir-
de 20-30 yıldır dinamik bir çoğunluğun ve
onların dışında, yılmış ve bezgin bir aydın
azınlığının yaşadığı, çok doğru. Bu azınh-
ğın tümünün aydın^ılması da gerekrniyor.
Eskiyi, doğruyu ve güzeli yaşamış (ve tat-
mış) olan herkes, bu gruba girer. tkinci doğ-
ru, azınlıkta kalanların bu kalabalıklara
karşı hiçbir şanslarının bulunmadığıdır.
Matematik olarak bu da böyle ve doğru.
Ama, işin evrensel değerlendirilmesinde,
tarih içindeki yerine oturtulmasında ve dün-
yadaki öbür uygarlık ve kültür ülkeleriyle
yapılacak bir karşılaşlırmada, tstanbul'da-
ki bu azınlık çoğunluğun, rolleri ve konum-
lan değişir. Tarih, uygarlık ve kültür önün-
de bu azınlık yeniktir ama, sonuna kadar
haklıdır.
İşin tuhafı, bunu Aybay da kabul ediyor.
Açık-açık, sehrimizde hoyratlığın ve kaba
kuvvetin "dinamJzm" sayıldığını, kaypak-
hğın gerçekçilik, boyalı kâğıtlann basın ro-
lüne çıktığmı belirtiyor. Ama hemen arka-
sından, bu olguları "çağdaş" sayarak onla-
rın karşısındaki bütün inceliklerin ezilme-
ye ve yok olmaya mahkûm olduğunu ileri
sürüyor. Kendisine tanık olarak Ibni Hal-
don'u gösterip, toplum biliminin ya da si-
yaset biliminin gerçeğine karşı çıkanlann,
"münkariz" olacağını söylüyor.
Dostumun "çağdaşlık" kavrammı bura-
da çok geniş kapsamlı tuttuğu kanısında-
yım. Aynı zamanda yaşayan her şeye, çağ-
daş denir. Ama bu kavram, tam kullanıh-
şında ve aslmda, dar içeriklidir, yani geç-
miş yüzyıllann geri ve karanhk anlayışma
karşı, aydınlanmayı ve ilerlemeyi simgeler.
Çağ içi-çağ dışı deyimlerinin anlamı budur.
Bu açıdan, her yeni ve her güçlü şey, çağa
layık demek değildir.
Kültüre ve medeniyete karşı tavırlan bir
yana bıraksak bile, tabiata karşı çıkan, onu
ezen ve yok eden kalabalık büyümeleri, bir
yerde tersine dönmeye ve kendini yok etme-
ye mahkûmdur. Bu, sadece bir zaman me-
selesi. O süre bittiğinde, "münkanz" olan
azınlık haklı çıkar ve asıl güçlünün o oldu-
ğu anlaşılır. Buna dair tarihten sayısız ör-
nekler getirilebilir. Burada bir tanesini
anımsatayım: Pompei, çeşitli azgınlıklarla
coşarken ve karşısında da yanardağ ilk lav-
larını püskürtürken, her halde birkaç akıl-
Iı vatandaş, çoğunluğu uyarmıştı. Sonunda
hepsi beraber gitti ama, ünlü Laz fıkrasm-
daki gibi, haklılar mezar taşlanna yazdır-
salar gerekti: Biz denemiş miydik?
Aslı uzun olan bu hikâyeyi, iki noktaya
daha değinerek bitireyim: Aybay sonunda,
Açıkhava Tiyatrosu'ndaki çeşmeyi Beşik-
taş'taki eski yerine nakletmemi istiyor. Gü-
zel, ama soranm: Niye? Bu bir çelişki!
"Çağdaş" çoğunluğun, böyle bir isteği yok
ki! Toplumun istemediğini yapmak, toplum
bilimine ne derece uyuyor?
Ikinci nokta şu: Aybay, belirtmeyi unut-
muş: Kendisi de dört dörtlük, o azınlığın
içindedir. Tek farkımız, ben doğal olarak
mutsuzum. O ise, nedense ve nasıl oluyor-
sa, hâlâ mutlu. Ya da öyle gösteriyor.
"Çağdaş" sayılmak için mi? öyle ise, ken-
disine cevabım şu: Mübarek olsun.
ÇELİK GÜLERSOY
tstanbul
CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN
Üniversitemiz Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nün aşağıda belirtilen Anabilim Dallanna 1990-1991 öğretim
Yılı. II. yarıyılında Lisansilstü öğretim Yönetmeliği'ne göre sınavla öğrenci alınacaktır.
Adaylar: Diploma ve>a raezuniyet belgesi, transkript, nüfus cüzdanı örneji ve iki adet fotoğraf ile Ensti-
tü Sekreterliği'ne başvuruda bulunabilirler.
Başvuru Tarihi
Yabancı Dil Sınav Tarihi
Bilim Sınav Tarihi
Sınav Yeri
132.1991 Mesai bitimine kadar.
(Doktora ve Yüksek lisans) 142.1991 Perşembe Saat 10.00
(Doktora ve Yüksek lisans) 15.2.1991 Cuma saat 10.00
Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilinileri Enstitüsü/SIVAS
ANABİHM DAU
BİYOKİMYA
FtZYOLOJl
HALK SAĞL1ĞI
MİKROBlYOLOJl
MORFOLOJİ
Anatomi
Histoloji-Embriyoloji
TIBBİ BİYOLOJİ ve GENETİK
BEDEN EĞİTİMİ ve SPOR
YÜKSEK LİSANS
2
1
1
1
3
2
10
DOKTORA
2
1
7 (Tıp Doktoru)
1
1
1
2
Ayrıca Üniversitemiz Fen-Edebiyat Fakultesi'nin aşağıda yazılı Anabilim dallarına tam gün çalışma ko-
şulu ile 2S47 sayılı yasamn ilgili maddeleri gereğince doçent ile Sağlık Bilimleri Enstitüsü'nün ajagıda yazı-
lı Anabilim Dalına Araştırma Görevlisi alınacaktır. Doçentliğe başvuracak adayların dilekce, özgeçmi; ve
yayınlarını içeren 4 adet dosya ile birlikte rektörluğe, araştırma görevliliğine basvuracaklann diploma veya
mezuniyet belgesi, iki adet fotoğraf ve özgeçmişlerini içeren dilekçe ile birlikte gazetede ilanından sonra
15 gün içerisinde Sağlık Bilimleri Enstitüsu Müdürlüğü'ne başvurmalan gerekmektedir.
Araştırma görevlileri için Lisan sınavı: 14.2.1991 günü saat 10.00
Bilim sınavı : 15.2.1991 günü saat 10.00
FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ:
Anabilim Dalı Unvanı Adedl Derecesl
Molekuler Biyoloji Doçent 1 1
Analitik Kiraya - " I I
SAGLIK BtLİMLERİ ENSTtTÜSÜ:
Anabilim Dalı
Biyokimya
Unvanı
Arş. Gör.
Basın: 17712
Adedl
1
Dcreced
5
GB
İNGtLTERE'DE
tNGİLİZCE
• Gend ya da yojun tngilizce
kursları
First Certificaıe v« Proficiency
sınav kursları
Cambrıdge ve CKford
Unjversitelerı hazırlık kurslan
Yönetıciler için özd Ingilizce
One-to-one kurslar
Meslckı ejııim
Mesleki Ingilizce
Çocuklar ya da gençlere tatil
gruplan
Au-Pair'lik hizmetleri
Ingiltcre'de konaklama hizmetleri
BU HİZMETLERİN EN AZ
BİRİ SİZİN İÇİN
REHBERİNİZ OLABlLİRlZ...
Bızi hemen arayin...
GB Ln.» Okultan Accatoi
FEFA A^.
Htsnv(cn4c C«L 142/3
M2M tşrikiyt İSTA N Bl< I
FAX: 160 37 10
Ttfc 13t I» t* - 13* 13 «0
BAŞKENT
GÜNLERİ,
Müşerref Hekimoğlu
7.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayıniarı Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
ödemeli göoderiimez.
KARAR ÖZETt
SENİRKENT SULH CEZA
MAHKEMESİ'NİN
1990/83 ESAS 1990/75 KARAR
DAVACI: Ramazan Ulusoy: Ali oğlu Münüre'den doğma 1932
D.lu Senirkent ilçesi Harnidiye Mahallesi nüfusuna kayıtlı - Uçede
fınncılık yapar.
SUÇ: Etiketsiz ekmek imal etmek.
SUÇ TARİHİ: 6/11/1990.
Sanığın ilçe merkezinde işlettiği bereket fınnın da imal ettiği ek-
mekleri etiketsiz olarak satışa arz ettiği eylemi ile G.M.T.'nin 304.
maddesini ihlal ettiği sabit görulmekle;
Eylemine uyan TCK. 398. maddesi uyannca 3 ay hapis ve 5000
TL. ağır para cezası ile cezalandınlmasına, 647 sayılı yasamn 3506
sayılı yasa ile değişik 4. maddesi uyannca ve TCK.'nın 72. maddesi
gereğince paraya çevrilip içtima ettirilerek neticeten 490.000 TL. ağır
para cezası ile cezalandınlmasına.
TCK.'nın 402. maddesi gereğince cürme vasıta kıldığı meslek ve
zanaatının 3 ay süre ile tatiline,
Sanık sabıkalı olduğundan 647 sayılı yasamn 6. maddesinin uygu-
lanmasına takdiren yer olmadığına,
28/11/1990 tarihinde karar verildi.
Basın: 17330
İSTANBUL
10. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ
HÜKÜM ÖZETİ
Esas No : 1990/589
Karar No : 1990/884
Davacı : K.H.
Müdahil : tstanbul Muhakemat MUdürluğü
Vekili : Av. Huriye Topçuoğlu
Sanık : AYDIN GÜNDOĞDU / Hilmi ve Dondü'den ol-
ma, 1967 d.lu, Kastamonu Pınarbası Kayabükü
köyü No: 60'ta nüf. kayıtlı Sefaköy, Sultanmurat
Mah. İpek Sk. No: 25.
Suç : 213 sayıh VUK. muhalefel.
Suç tarihi : 26.9.1989-14.11.1989
Karar tarihi : 20.11.1990
Kaçakçılığa teşebbüsten sanık Aydın Gündoğdu hakkında mahke-
memizce yapılan yargılama sonunda eylemine uyan 213 sayılı VUK-
nun 2365 sayılı yasayla değişik 244/1358. maddeleri delaleti ile aynı
yasamn 360, 647 sayılı yasamn 3506 sayılı yasayla değişik 4/1. mad.
gereğince 150.000 TL. ağır para cezası ile tecziyesine, 647 sayılı yasa-
mn 6. maddesi uyannca cezasının ertelenmesine, aynca 1 ay müd-
detle meslek ve sanat icrasından menine, masrafı yükümlüden son-
radan tahsil edilmek üzere hukum özetinin karar kesinleştikten son-
ra İstanbul'da yayımlanan gazetelerden birinde ilan edilmesine, mü-
dahil vekille temsil olunduğundan 100.000 TL. maktu ücreti vekâle-
tin sanıktan tahsili ile müdahil tarafa verilmesine, yargılama gideri
olan 7200 TL'nin sanıktan tahsili ile Hazine'ye irad kaydına dair ya-
sa yolu açık olmak uzere, C. Sav. huzuru ile sanığın yokluğunda mü-
dahil vekilinin yüzunde, sanığın yokluğunda verilen karar acıkca oku-
nup usulen anlatıldı. 14.1.1991
SATILIK OTO
88 mode! 2000 Ford ile 85 modei Doğan
(10.000 km.'de)
Tel: 572 96 06
DEVREK SULH CEZA
MAHKEMESİNDEN
ÎLAN
Esas No: 1989/417
Karar No: 1990/188
C.M.U. No: 1989/435
Davacı: K.H.
Sanık: Mustafa Tabak, Mustafa Ue Habibe'den olma 1958 DJu Dev-
rek ilçesi Çomaklar köyü nüfusuna kayıtlı ve mukim, evli, 4 çocuklu
okur yazar, sabıkasız Türk, lslam, ilçe merkezinde Bereket Ekmek
Fınnı'nı işletir.
Suç: Gıda Kanunu'na muhalefet
Suç tarihi: 23.5.1989
Sanık Mustafa Tabak hakkında mahkernizce yapılıp bitirilen açık
yargılama sonucunda,
Sanığın müsnet gıda kanununa muhalefet suçundan eylemine uyan
T.C.K. 398'inci maddesi gereğince takdiren 3 ay hapis ve 20.000 lira
ağır para cezası ile cezalandırılmasına, sanığa T.C.K.nun 59/2, 647
S.K.nun 4. maddesi, TC.K.nun 72 ve 647 S.K.nun 6'ncı maddesinin
uygulanması ile sanığın neticeten 391.666 lira ağır para cezası ile ce-
zalandınlmasına ve bu cezanın ertelenmesine, T.C.K.nun 402/1 md.
gereğince sanığın 3 ay süre ile cürme vasıta kıldığı meslek, sanat ve
ticaretinin tatiline, ayrıca takdiren 7 gün süre ile iş yerinin kapatıl-
masına,
TC.K.nun 402/2 maddesi gereğince gereklı ilan işlemleri yapılmak
üzere kara özetinin CSavcılığı'na tevdine karar verilmıştır.
KARS 2'NCÎ AĞIR CEZA MAHKEMESİ
BAŞKANLIĞI'NDAN
Kan gütme saiki ile adam öldürmeye tam teşebbüs 6136 sayılı ka-
nuna muhalefetten sanık Sarıkamış ilçesi Eşmeçayır köyü nüfusuna
kayıtlı Mehmet oğlu Gülperi'den olma 1949 doğumlu Memet Salkın,
mahkememizde yapılıp bitirilen duruşma sonunda:
Sanık Memet Salkın'ın eylemine uyan TCK'nın 448,62, 59/2,6136,
13/1, 59/2, 74, 31, 33, 36, 40. maddeleri gereğince on üç sene dört
ay müddetle ağır hapis, on ay müddetle hapis ve 7500 lira ağır para
cezasına dair mahkememizden verilen 13.11.1990 gün ve 35-61 sayılı
karar, yapılan araştırmalara rağmen sanık bulunarak kendisine teb-
liğ edilemediğı gibi sarih adresi de tespit edilemediğinden iş bu hü-
kum fıkrasının gazetede ilan edilmek suretiyle ilanen tebliğine, ilan
yapı.Mıçı larihıen 15 gün sonra tebligatın yapılmış sayılmasına, tebli-
gat ma. ahnın sanıktan tahsiline 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 28,
29 ve 36'ncı maddeleri uyannca ilanen duyurulur.
Basın: 17706
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Canım Neden.
Yazı Yazmak Istemiyor?..Eski İngiliz başbakanlanndan Mr. Churcht"H"in 2. Dünya Sa-
vaşı anılarında geçen ilginç bir bölümü emekli elçi Sacit So-
mel anımsattı; Churchill, özetle şöyle demiş:
"10 Haziran 1940 günü.saat 16.45'te İtalya Dışişleri Baka-
nı Kont Ciane, Fransız ve İngiliz büyükelçilerini çağırarak er-
tesi günü saat 01.00'den başlayarak italya'nın kendisini bu
ülkelerle savaş halinde sayacağını bildirdi. Fransız Büyûkel-
çisi Françoıs Poncet:
— Almanların çetin efendi olduklarını siz de göreceksiniz!
diyerek kapıya yürüdü.
Aynı gün Mussolini de Roma'daki balkondan iyi düzenlen-
miş kalabalığa İngiltere'yle, Fransa'ya savaş açtıklarını bil-
dirdi.
Kont Ciano'nun daha sonra özür dilermiş gibi "Beş bin yıt-
da gelen bir fırsat olduğunu" söylediği duyulmuştur.
Churchill, anılarında bunları aktardıktan sonra:
— Böyle fırsatlar nadir çıkar, ama mutlaka iyi olmaz, drye
ekliyor. Churchill, anılarının bu bölümüne "The rush for the
spoils" (Yağmaya Hücum) başltğını koymuş.
HacıTO,hep bu Körfez bunalımında bir koyup üç almayı
mı kurdu? 15 ocak günü ANAP'lı milletvekillerine Amerika1
dan gelecek silah yardımının önemine değinerek şunlan söy-
lemiş:
— 104 Patriot füze gelecek. Bunlar gelişmiş silahlar. İsrail
bu silahlardan sıpariş vermiş. Amerika ancak nisan sonun-
da teslim edebileceğini bildirmiş. Aslında bize verdiği silah-
lar İsrail'e vermeyı düşündüğü silahlar. Doğu Almanya'dan
da 400 bin Kaleşnikof tüfek geliyor. Bu 400 binı bir milyonla
çarpın para değeri için. Bir önemli şey daha söyleyeyim si-
ze: 160 tane F-16'mız yar. 160 tane Fantom daha geliyor...
Daha sonra bu yararların Türkiye'yi düze çıkarabileceğini
söyleyerek:
— Bakınız bugüne kadar hiç bu kadar az işfe bu kadar bü-
yük kâr elde etmemiştim... diye konuşur. (Sabah, 16 Ocak
1991)
Neden mi bugün canım yazı yazmak istemiyor? Sabah yu-
rüyüşe çıkıp döndüm. Yolda biraz açılırım, hani "ilham gelir
belki" diye düşündüm. l-ıh.. Oturdum, CNN'yi izliyorum. Tam
bir Amerikan propagandacısı mı?
Almanya'dan Frankfurt'tan Oya Baydar, Aydın Engin, tele-
fon etmişler:
— Biz de burada CNN'yi izliyoruz, demişler yer yer...
17 Ocak 1991 perşembe günkü Meclis toplantılarını izle-
mek, TV'den seyretmek yetmezdi; en iyisi tutanaklara da bir
bakmaktı. Hint Horuzu Erdal Bey, Kurtçebe Alptemoçin'den
sonra konuşuyor. Umutsuz, isteksiz gibi. Şöyle diyor konuş-
masının bir yerinde:
SHP grubu adına Erdal Inönü (Izmir) — ...Birleşmiş Mil-
letler, tarihinde ilk defa olarak en büyük dayanışmayı gös-
terdi. Dünyanın bütün güçleri, tabii Türkıye Cumhuriyeti dahil,
ama Sovyetler Birliği'yle, Amerika Birleşik Devletleri'yle, Çir^
iyle, Fransa'sıyla, İngiltere'siyle, yani nükleer güce sahip bü-
tün devletler başta olmak üzere bütün Birleşmiş Milletler
üyeleri bir araya geldiler; "Irak, Kuveyt'ten çıkmalıdır, Kuveyt
yeniden bağımsızlığına kavuşmalıdır. Bu yapılmadıkça sonuç
alınamaz" diye ilan ettiler.
O zamandan beri yapılan bütün diplomatik girişimler, lrak
:
ın Kuveyt'ten sava.ç olmadan çıkmasını sağlayamadı. Bunu
anlamaya imkân yoktur.
Hilmi Biçer (Sinop) — Siz ne yaptınız? Siz de gittiniz...
(SHP sıralarından gürültüler.)
Başkan — Sayın milletvekilleri, yerinizden müdahale et-
meyin lûtfen...
Erdal İnönü (devamla) — Ben de gittim. Ben de barış için-
de, Irak'ın Kuveyt'ten çıkması gerektiğini söyledim... Bu gi-
rişimlere rağmen dünyanın birleşmiş gücü Irak'ın gücünden
kat kat, milyon kere fazlayken savaş olmadan Irak'ın Kuveyt
:
ten çıkarılması sağlanamadı. Burada açık bir zaaf var, bura-
da uluslararası diplomasinin bir zaafı var, uluslararası hukuk
düzeninin bir zaafı var, Birleşmiş Milletler'in bir zaafı var. Bu
zaafı niçin düzeltemediğımizi hiç unutmamalıyız. (SHP sıra-
larından alkışlar, ANAP sıralarından gürültüler...) Sayın mil-
letvekillerinin sözüme niye kızdıklarını anlayamıyorum. Ben,
sizin zaafınız var demedim, uluslararası diplomasinin bir zaafı
var dedim. (SHP sıralarından alkışlar.) Bir savaşla karşı kar-
şıya...
Hasan Fecri Alpaslan (Ağrı) — (SHP sıralarına dönerek)
Allah senin belanı versin, Saddam'ın uşağı mısın?
Başkan — Sayın Çulhaoğlu, yerinizden müdahale etme-
yiniz... Sayın Çulhaoğlu... Sayın Alpaslan...
Buyurun Sayın İnönü.
. Hasan Fecri Alpaslan (Ağrı) — Saddam'a laf söytemek için
SHP Grubu'ndan izin mi alacağız?
Başkan — Sayın Alpaslan... Sayın Alpaslan...
İnönü, konuşurken gürültüler sürer.
Rıza Yılmaz (Ankara) — Sayın Başkan sustursana! (SHP
sıralarından Sustur şunlan' sesleri.)
Başkan — Efendim, müsaade buyurun.
Kamer Genç (Tunceli) — Bunlar Özal'ın uşaklan!
Başkan — Sayın milletvekilleri, sükuneti muhafaza ede-
lim. Sayın Genel Başkanınız, görüşierini savunuyor; ona sü-
kunetle görüşierini açıklama imkânı tanıyalım.
. Buyurun Sayın İnönü...
(Hint Horuzu Erdal Bey, "İkinci Cephe"nin açılmasını eles-
tiriyor. Boşuna uğraşıyor. ANAP'lıların oyjarıyla, "İkinci Cep-
he"nin açılması olanağı tanınacak. Türkiye, savaşın eştğinden
adımını atmıştır.)
Tutanakları burada kestim. Canım neden yazı yazmak is-
jtemiyor? İlhan Selçuk aradı; daha önce ben aramıştım, do-
luydu telefonu...
— Ne yazıyorsun? diye sordu.
— Canım yazı yazmak istemiyor! dedim. Savaşı yazmak
istemiyorum!
— Barış gibi savaş üstüne de çok şiir yazılmıştır, dedi İl-
han Selçuk; barışla savaş, iyilikle kötülük, gündüzle gece gibi,
birbirini tamamlar. İnsan aklı, bir gün gelecek savaşı dene-
tim altına alacak. Yani savaş diye bir şey kalmayacak. Nasıl
otomobili bulduysa insanoğlu, bunun mekanizmalannı da bu-
lacak. Buldu da nitekim, bu savaşlar son savaşlar bana sc-
rarsan. İş Kuzey, Güney'e geldi; eskiden Doğu-Batı vardı...
İlhan Selçuk'un "Kuzey-Güney" tanımını Yahya Kanbolat,
"Zenginler Kulübü-Yoksullar Kulübü" diye niteliyor. Yahya Kan-
bolat, titiz bir Le Monde okuru. 13-14 ocak günlü Le Monde
1
da Amerikan Milli Savunma Bakanı'na gazeteciler sorarlar:
"Savaş ne kadar sürer?" diye. "Bir ay içinde" yanıtını verir.
"Amerikan ordusunun kaybı ne olur" sorusuna karşılık ver-
mek istemez. Ulusal Savunma Komisyonu Başkanı Lee As-
bin'e sorarlar: O, Amerikan ordusunun savaştaki yitiğinin
500-1000 ölü arasında olabileceğini sandığını söyler. Ulusal
Savunma Enformasyon Merkezi (Emekli Subaylar Derneği),
Amerikalıların ölü sayısının 45.000 olacağını tahmin eder.
Amerikan hükümeti de 45.000 tabut vermiş durumdadır. Bu-
na ek olarak 16.000 tane tabut daha verilebilecektir...
İçim kararıyor; ilk kez böyle yazı yazmak istemiyor canım.
İç açıcı tek olay, merkezi Viyana'da bulunan Avusturya Af Ör-
gütü'nün en büyük ödülü olan Dr. Bruno Kraski ödülünü, ön-
ceki gün İHD Genel Başkanı Nevzat Helvacı'nın alması olayı
oldu...
İLAN
. ANTALYA İÇRA TETKİK MERCİ1
HÂKİMLİĞİNDEN
Dosya No: 1990/1528
Antalya Yeşiltepe Mah. Tevfik Fikret Cad. toptan gıda ticareti ile
uğraşan Antalya Vergı Daıresi'nin 69990/GA no ile vergi mükellefi
olan HAKAN OKYAR'ın alacaklılarına konkordato akti teklifi için
mahkcmemi/c müracaatla iki aylık konkordato mehli verilmesi iste-
nilmisıır.
Konkordato mehil isieğini ıtiraz etmek isteyen ilgililerin ilan tari-
hinden ıiibaren (10) gün içinde mahkememıze müracaat etmeleri lü-
zumu ilan olunur. 3.1.1991
Basın: 45190