18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/4 HABERLER 14 OCAK 1991 Özsoy: İnönü sorumsıız • ANKARA (ANKA) — ANAP Genel Başkan yardımcılanndan Halil özsoy, Körfez krizine ilişkin politikasından dolayı SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'yü "bilgisiz" ve "sonımsuz" olmakla suçladı. Halil Özsoy dün düzenlediği basın toplantısında Anavatan iktidannın Körfez krizinin BM kararları çerçevesinde çözülmesini savunduğunu belirterek muhalefet partilerini konuyu iç politika malzemesi yapmakla suçladı. özsoy, "İnönü ve partisi şimdi de barış havariliğine soyunmaktadır. Bu tutum konunun ciddiyetiyle bağdaşmayan açık bir tutarsızlık örneğidir. Bu tutum tnönü'nun uluslararası konulardaki bilgisizliğini ve sorumsuzluğunu açıkça göstermektedir" dedi Savaş çıgırtkanlıgı • ANKARA (ANKA) — Egit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı, tüm öğretmenlerin "savaşa hayır" dediğini belirterek savaş çığırtkanlığı yapanları eleştirdi. Mustafa Gazalcı, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Körfez krizinden dolayı okullarda yapılan savunma tatbikatlarının, televizyonda yer alan savaş programlarırun ve savaş çığırtkanlığı yapan demeçlerin son derece sakıncalı olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bunları eğitim açısındanj son derece sakıncalı buluyoruz. Bu uygulamalar, j çocuklann, öğrencilerin ruh j sağlığını bozuyor. Emniyete bomba • Istanbnl Haber Servisi — Fatih Emniyet Amirligİ'nin arka bahçesine dün gece kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişilerce bomba konuldu. Boraba, imha ekiplerince etkisiz hale getirildı. Bu arada, bazı gazetelere telefon eden bir kişi, yasa dışı Devrimci-Sol adlı örgüt adına aradığını belirterek, bombayı 3 ocak genel grevi ile 4 ocakta başlayan işçi yürüyüşünde polis ve jandarmanın tutumunu kınamak amacıyla koyduğunu söyledi. Zincirkıran genel başkan • ANKARA (AA) — Bayrak Partisi'nin 3. Olağan Genel Kurulu, dün Ankara'da yapıldı. Genel kurulda, seçimler sonucu genel başkanhğa Ufuk Zincirkıran getirildi. Bayrak Partisi'nin Oba Salonu'ndaki genel kurulunda yapılan seçimlere iki liste halinde girildi. Eski Genel Başkan Yaşar Yurtöven 6 oy alırken, 45 oy alan Ufuk Zincirkıran yeni genel başkan oldu. PKK davası • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Izmir DGM'de karara bağlanan 26 sanıklı PKK davasında, Yargıtay hapis cezalarım bazı sanıklar lehine bozdu. Yargıtay 9. Ceza Dairesi yapılan incelemede, sanıklardan Zahir Dinler ve Mehmet Akyol'un orgüt yöneticisi değil üye olabilecekleri, Abdurrahman Türk'ün de örgüt uyelerine yardım ettiğini kanıtlayan yeterli belge olmadığı, bu nedenle aklanması gerektiği görüşüne vardı. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ayrıca örgüt yöneticisi olduklan savıyla 29 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan Şehmuz Poyraz, 27 yıl ceza alan lbrahim özmen ve 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan Mehmet Ali Orak'ın yargılanmalarında usulle ilgili eksiklikler yapıldığından, bu sanıklar hakkında verilen kararları da bozdu. DSP lideri, Körfez krizinin Türkiye'nin öncülüğünde, ilgili ülkeler tarafından çözümlenmesini isted Ecevit'ten 11 maddelik barış planı1 Çözüm ilgili ülkeler arasında aranmab. 2 Irak, Kuveyt'ten çekilmeli. Kuveyt, Irak'ı Bubiyan ve Warba adalarından yararlandırmalı. 3 Irak-Kuveyt arasında bu şekilde anlaşma olursa, iki ülke arasındaki duyarlı bölgeler askerden arındınlmalı. Güvenlik, BM barış gücü tarafından sağlanmah. 4 Körfez bölgesinden yabancı askerler çekilmeli. 5 Kriz öncesi Kuveyt'e yerleşmiş olanlara yurttaşhk hakkı tanınmalı. 6 Ortadoğu'daki petrol üreticisi ülkeler, .üretim kotaları ve fiyatları konusunda politika saptamalı. 7 Kriz süresinde yüksek kazanç sağlayan ülkeler, bu kazançlarının makul bölümünü BM'nin kuracağı fona aktarsın. 8 îsrail dahil, Ortadoğu'da silahsızlanma ve saldırmazlık anlaşması yapılsın. 9 Filistin sorunu, FKÖ, îsrail ve Ürdün arasında ele alınmalı. 10 Lübnan'ın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü BM tarafından güvence altına alınmalı. 11 Ortadoğu'da demokratikleşme eğilimlerine moral destek sağlanmah. çozum Ecevit, ANKARA (Curaburiyel Biirosu) — DSP Genel Başkanı Biilent Ecevit, Körfez ve Ortadofu sorunlarına "barışçı planı" önerisi getirdi. "BM Güvenlik Konseyi kararla- rından ödün verilmeksizin ve Irak aşırı ölçüde köşeye sıkıştı- nlmaksızın banşçı çözüm sağ- lanabilir" dedi. DSP lideri, Türkiye'nin Körfez savaşım ön- lemek üzere bir bölgesel güven- lik sistemi için gecikmeksizin gi- rişimde bulunması gerektiğini vurgulayaTak Cumhurbaşkanı Turgut Ozal'ı ABD Kongresi'ni, "savaş karan almaya zorlamak- la" suçladı. Ecevit, dün partisinin merkez karar ve yönetim kurulu (MKYK) toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında, MKYK'run benimsediği "Körfez bunalnnma ve Ortadogu sonın- lanna kapsamlı banşçı çözüm planı"nı açıkladı. 15 ocak tari- hinin, banşçı çözüm arayışlan- nın sonu olmak yerine bir uzlaş- ma ortamının başlangıcı olma- sı gerektiğini kaydeden Ecevit, Cumhurbaşkanı Özal'ın "raace- racı ve kumarcı dış politikası ile açıktan ve ısraria savaş kışkırtı- cılığı yaptığını" soyledi. Bu du- rumun "güçlü ve saygın bir Ba- tılı bölge iilkesi durumundaki Türkiye'yi Körfez bunalımında uzlaştıncı bir arabuluculuk işlevi üstlenme olanağından yoksun bıraktıgını" savundu. ABD'nin ve bazı Batılı ülke- lerin kendi cıkarlan için Ortado- ğu'daki "çağdışı rejimleri ayak- ta tutmaya calıştığım" kaydeden Ecevit, bölge sorunlannın böl- ge ülkelerince ve birbirleriyle uyumlu ve eşzamanlı olarak ele alınarak çözümlenmesi gerekti- ğini söyledi. Cumhurbaşkanı Özal'ın ön- ceki gece televizyonun birinci kanalında da yayımlanan CNN'e verdiği demecinin "Özal'ın istemiyle TRT tarafın- dan sansür edildiğini" öne süren Ecevit, Özal'ın bu söyleşisinde Ortadoğu'da bir güvenlik siste- mi ile ilgili girişimlerin savaş sonrasına ertelenmesini istediği- ni, "Siz savaş seçeneğinden ya- na mısınız" sorusuna da "Evet, evet" diye yanıt verdiğirû anlat- tı. Bu bölümlerin Türk kamuo- yundan saklandığını belirten Ecevit, "Türkiye, bir Körfez sa- vaşı ardından değil, Körfez sa- vaşını da önlemek üzere bir böl- gesel güvenlik sistemi için daha fazla gecikmeksizin girişimde bulunmalıdır" dedi. DSP MKYK'nm dünkü top- lantısında kabul edilen "banş planı" özetle şöyle: "— Körfez • bunalımına çö- züm, bölge dışı ülkelerin kanş- ması veya kalılımı ile değil, so- runla doğrudan ilgili bölge ül- keleri arasında aranmalı, gerek- sinme duyulduğunda, BM Ge- nel Sekreteri'nin arabuluculuğu istenmelidir. — Irak Kuveyt'ten çekilmeli, Kuveyt de Irak'ı Bubiyan ve Warba adalanndan yararlandı- rarak Körfez'e güvenli çıkış ola- nağına kavuşturmalı. — Irak ve Kuveyt toprak so- runlannda anlaşmaya vanrlarsa, iki ülke arasındaki duyarlı böl- geler askerden arındınlmalı, Güvenlik BM Banş Gücü tara- fından sağlanmaudır. — Irak'm Kuveyt'ten çekilme- si üzerine Körfez'deki tüm ya- bancı askeri birlikler buradan çekilmelidir ve onların yerini de bir BM Barış Gücü almalıdır. — Kuveyt, bunalımdan ve iş- galden önce bu ülkeye yerleşmiş ve fiilen Kuveytli olmuş Arapla- ra ynrttaşlık hakkı tanınmalıdır. — Ortadoğu'daki petrol üre- ticisi ülkeler petrol üretim kota- lan ve fiyatları konusunda dün- ya ekonomisinin esenliğini de gözeten bir ortak politika sap- tamalı ve bu ortak politikayı OPEC'e sunmahdırlar. — Körfez bunalımı dolayısry- faı petrolden veya silah satışlann- dan yüksek kazançlar sağlayan ülkeler, bu ek kazançlarının ma- kul bir bölümünü BM kararıy- la kurulacak bir fona yatırma- lıdırlar. Bu fonda birikecek kay- naklar, Körfez bunalımı nede- niyle ağır ekonomik zarara uğ- rayan ülkelere, bir gecici Birleş- miş Milletler Komisyonu tara- fından hakça dağıtümalıdır. — Birleşmiş Milletler gözeti- minde, Îsrail dahil tüm Ortado- ğu ülkelerinin katılacakları bir genel silahsızlanma ve saldır- mazhk anlaşması çerçevesinde, öteki bölge ülkeleriyle birlikte Irak da bütün toptan yok edici silahlarını ve bu tür silahlar üre- tebilme olanaklarını tasfıye et- meyi kabul etmelidir. Böyle bir anlaşmayla tum bölge ülkeleri- nin güvenlik gereksinmelerini büyük ölçüde karşılayan bir or- tak güvenlik sistemi oluşabile- cektir. — Filistin sorunu, tsrail'le tüm Arap ülkeleri arasında bir sorun olmaktan çıkarılarak so- runla doğrudan ilgili İsrail, FKÖ ve Ürdün arasında ele alınmalı- dır. Sorunun çözümune yönelik görüşmeler, bölge dışı ülkeler kanşmaksınn BM Genel Sekre- teri'nin gözetiminde yürütül- melidir. — Lübnan'ın tam bağımsızlı- ğı ve toprak bütünlüğü Birleşmiş Milletler'ce etkili biçimde güven- ce altına alınmalıdır. — Demokrasiyi benimseyen ve insan haklanna saygı göste- ren ülkeler ve kunıluşlar, bölge ülkelerinin iç işlerine kanşma- mak koşuluyla Ortadoğu'da de- mokratikleşme eğilimlerine mo- ral destek sağlamalıdırlar." Ecevit, gazetecilerin sorulannı yanıtlarken ABD'nin krizin ba- şında hava saldırısı ile Irak'ı güç duruma düşurme olanağını kul- lanmadığını dile getirerek bugun Irak silahlarının etki alanında- ki 400 bine yakın Amerikalının büyük bölümünün bir savaşta ölebileceğini, bu nedenle iki ta- rafın da savaş riskine girecekle- rini sanmadığını söyledi. ABD Başkanı Bush'un Kongre'den sa- vaş yetkisini "ucu ucuna" aldı- ğını belirten Ecevit, ABD kamu- oyunun çıkacak bir savaşta çok sayıda Amerikalının ölmesi ha- linde duyarlılık göstereceğini kaydetti. Ecevit, bir soru üzeri- ne de barış planının Irak ve Ür- dun yetkililerine de ileüleceğini bildirdi. SIN1RDA GÖÇ — Güneydogu ve Dogn bölgesinde yogun saatler yapuuyor. Köylüler iç kısımlara giderken askerler sınıra gönderiliyor. (Vedat Yenerer) Sınır köyleri boşaltıldı...Habur'a giden E-24 Karayolu'nun iki yanına askeri birlikler mevzilendi. Bölgede kalanlar siper kazmak için izin bekliyor. Habur kapısındaki asfalt yol, geçiş olmaması için dozerler tarafından tahrip edildi. Ögretmenlerden 14 ocak gününe kadar smavları bitirmeleri istendi. FARUK BİLDİRtCİ ÜMtT ASLANBAY KIZILTEPE / StLOPİ / HA- BUR — 15 ocak tarihinden son- ra olası bir savaş nedeniyle Türkiye'nin Habur'dan başlaya- rak Irak ile sıfır noktasında bu- lunan köylerinin hemen hemen tümüyle bosaldığı gözlendi. Ha- bur'a kadar inen E-24 karayolu- nun her iki yanında askeri bir- liklerin, tankların mevzilendik- leri görülürken, Habur kapısı- nın karşı tarafında da Irakhlar tarafından siper ve mevzilerin hazırlandığı dikkat çekti. tki ta- rafa geçiş olmaması için dozer- lerle asfalt yolun tahrip edilerek ortadan kaldırıldığı Habur sınır kapısının üst yanında kalan ve maddi imkânsızhk nedeniyle başka yere gidemeyen köylüler "sığınak kazmak için" izin bekliyor. Dün E-24 boyunca askeri bir- lik ve araç sevkıyatının sürdüğü, bunda sivil otobüslerin de k^l- lanıldığı gözlenilen Silopi- Habur hattında halkın "savaş panigi" sürüyor. Bölgede bulu- nan SHP Diyarbakır Milletveki- li Fuat Atalay, TBMM Başkanı Kaya Erdem ile Başbakan Yıldı- nm Akbulut'a birer telgraf çe- kerek halkın açhk ve soğuk kar- şısmda köylerini terk ettiğini, hükümetin bir an önce olanak- larını seferber ederek barınma merkezleri kurmasını istedi. Mardinliler her gün, sabahın erken saatlerinde alçak uçuş ya- pan jetlerin gürultüleriyle uya- nıyor. Savaşı bu denli yakınla- rında hisseden Mardinliler, ba- tıya doğru giden otobuslere gi- diş parasının yanı sıra dönüş üc- retini de ödemek zorunda kalı- yorlar. Çünkü otobüsler dolu gi- dip boş geliyor. Bankalardan paralannı çeke- meyen vatandaşlar, ellerindeki malları ucuza da olsa satmaya çalışıyorlar. Sınırdan kaçak gi- ren maiların satıldığı bir pasaj- da satıcı, Cumhuriyet muhabi- rine, "Abi, yeni mal gelmiyor. Elimizdekini satsak da pazartesi şuradan bir kaçsak" diyor. Kent içi taşımacılığın yükünü çeken eşekler bir evin önünde odun yükleriyle beklerken, içeriden kocasına bağıran kadının sesi "Savaş çıkacak, odunu ne yapa- caksın?" diye yükseliyor. Uçakların gürultüsünden korkan 10 yaşlanndaki bir ço- cuk, uçak sanki tepesine değe- cekmiş gibi başını ellerinin ara- sına alarak yere siniyor. Ama sa- vaştan bu denli-etkilenen kent halkını hava saldırısından uya- racak siren sistemi kurulmamış. Belediye, Sivil Savunma Müdür- lüğü'ne, 70 milyon liralık bir harcama ile kentin her tarafına hoparlörler yerleştirilebileceğini bildirmiş. Ama alınan yanıt, "Çok pahalı. Biz uyarılan, ara- balara hopariörier koyup dolaş- tırarak yaparız" biçiminde olmuş. Mardinliyi en çok korkutan, kalenin bulunduğu tepede yer alan radarlar. Kentlilerin deyi- şiyle "büyük kulaklar Saddam- ın kenti hedef almasına neden olabilecek." Peşmergeler ne diyor? Mardin-Kızıltepe arasındaki, yaklaşık 12 bin peşmergenin ya- şadığı kamp oldukça sakin. Dünyadaki savaş tartışmalanna ve kampın önünden geçen yol- dan sürekli askeri birliklerin ta- şınmasına aldınş etmeyen peş- mergeler ile Cumhuriyet muha- birinin görüşmesine Mardin Va- lisi Bolal Bolatoğlu izin vermiyor. Ama kampın önündeki peş- mergeler, Cumhuriyet muhabi- rine "Savaş çıkmaz" diyerek sa- kinliklerinin nedenini tek cüm- leyle açıklıyorlar. Bir peşmerge- ye göre "Saddam'ın gücü bütun dünyaya yetmez. Zaten Türkiye^ ye de saldıracak gücü yok. Sa- vaş çıkarsa kısa sürede biter." Savaşın çıkması durumunda bile kendilerinin bulunduğu Çift taraflı büyıik göç VEDAT YENERER ERGUN AKSOY CİZRE/SİLOPİ — Körfez krizinde "kritik gün"un arife- sinde Güneydoğu'da çift taraf- lı goç yaşanıyor. Askeri birlik- lerin Güneydoğu'ya sevkıyatı sürerken siviller çoluk-çocuk, eşyalarım sarıp sarmalamış, ter- sine "sevkıyat" halinde. Irak sı- nırı boylarındaki köyler hemen hemen tamamen boşalmış du- rumda. Kimileri Mersin'e, Ada- na'ya, Gaziantep'e diye yola çıkmış, kimileri de parasızlıktan sınırdan biraz daha uzak köyle- re, kasabalara taşınıyorlar. Yö- re halkının en büyük şikâyeti "ilgisizlik", "parasızlık". Bu göç trafiğinin hareketliliği, en çok taşıma şirketlerini sevindi- riyor. Nakliyecilerin ve otobüs şirketlerinin taşıma ücretlerine yaptıklan "kriz zammı" ayrı bir yakınma konusunu oluşturu- yor. Silopi'ye bağlı Ihca mezrasın- dan tası-tarağı toplayıp E24 Ka- rayolu'ndaki boş dükkânlara yerleşenler, 70 kilometrelik Silopi-Cizre etabına taşıma üc- reti olarak tamı tamına 350 bin lira verdiklerini anlatıyorlardı. 30 metre karelik dükkânlar- da yaşamaya başlayan llıcalılar, kadın, çoluk-çocuk, balık istifi üst üste yığılmışlar. Koytan ailesinin reisi Ağit Koytan, kaçmaktan başka çare- lerinin kalmadığını, bundan sonraki hedeflerinin Mersin eta- bı olduğunu söyluyor. "Bizlerin yerinde sizler olsaydınız ne yapardınız" sorusunu yönelti- yor. Yanıt alamayınca konuş- masını şöyle surdürüyor: * "Savaş bizim gibi yoksulları sefalete sürükler. Gerçi yerleş- tiğimiz bu dükkânlar da ateş al- tında, ama sınırda Irak askerle- riyle bakışmaktan iyidir. Belki biraz geç ölürüz. Tek endişemiz küçük çocuklann soğuğa daya- namayıp telef olmalan. Devlet biiyüklerimizden tek isteğimiz hiç olmazsa çocuklarımızı kur- tarsınlar." Yoğun yolcu talcbini karşıla- mak için seyahat acentelerinin ek seferler düzenlemesine karşın şehirlerarası yolcu biletlerinin karaborsaya düştüğü öğrenildi. Silopi'den Ankara'ya yolcu bi- let fiyatının 60 bin liradan 150 bin liraya, 700 bin liraya Mer- sin'e eşya taşıyan kamyonların da çıkan panik ortamından ya- rarlanarak taşıma fiyatını 1.5 milyona yükselttikleri bildirildi. Yurttaşlar belediye ve Maliye'- den fıyatlann kontrol edilmesi- ni istediler. Silopi'nin DYP'li Belediye Başkanı Neset Ökten, Silopi ve çevresinden günde ortalama 200 ailenin başka kentlere göçtüğu- nü belirterek köyleriyle birlikte 50 bin nüfuslu Silopi'nin yarı yarıya boşaldığmı söyledi. SHP Silopi İlçe Başkanı Ad- nan Kayaalp de hükümeti Kör- fez krizinden bu yana bölgeye olası bir kimyasal bomba saldı- rısına karşı hiçbir önlem alma- makla suçladı. Cizre ANAP 2. Başkanı Ta- hir Mungan da Cizre, Silopi ve sınır köylerinin üçte birinin sa- vaş korkusu nedeniyle boşaldı- ğını belirtti. kampın çevresinin bundan etki- lenmeyeceğine inanan peşmer- geler, bölge halkına 'kimyasal silahla ilgili deneyimlerini" ak- tarıyorlar. Kimaysal silahın ne oldu- ğunu asıl bilenlerüı artık hayat- ta olmadıklannı anımsatan bir peşmerge, "Kimyasal silahın çe- şitleri vardır. Yağmur gibi gelen- den korkma, ama hava gibi, sis gibi gelirse çok tehlikesi vardır. Yapacak bir şey yoktur, kapıyı pencereyi kapatıp oturmak İazımdır" diye anlatıyor. Bir Kızıltepeli, huzün dolu otobüsun ardından bakarken Körfez krizi sonrasında değişen ekonomik durumlannı "Eski- den herkes Marlboro içerdi. Şimdi yine filtresiz sigaralara döndük" diye değerlendiriyor. Bölgeden uzaklaşmaya çalışan- lar ise "memurların, yetkililerin ailelerini batıya gönderdiğine" dikkat çekerek, savaş olasılığı- nın arttığına inanıyorlar. Bu arada sınıra yakın köyler- de bannan Salib Tutuğ ve Sey- man Tayboğa gibi sakat yuntaş- lar da hiçbir yere gidememenin paniğini yaşayıp yetkililerden yardım isterlerken, Irak sınırının yakınındaki Kapıhköy'de 70 ha- neden 65'inin bosaldığı bildiril- di. Öte yandan sınıra yakın Baş- köy halkı adına konuşan Hacı Eylenen ise yetkililere seslenerek "Bizim yol paramız yok. Her- hangi bir yere de kaçmaya gü- cümüz yok. Ne yapacağız?" dedi. Irak sınırına günlerdir süren askeri sevkıyatın dün de tank, zırhlı araç, jip ve askeri birlik- lerle sürdüğü göruldü. TIR'lar- la taşınan zırhlı araçlann peşin- den eski model kamyon ve jip- lerin gittiği, bunlann da zaman zaman yolda arıza yaptıklan ve birbirleri tarafından cekildikle- ri dikkat çekti. Askeri birlik ve tanklar, yolun her iki yanında- ki askeri açıdan uygun yerlere kamufle edilerek yerleşirlerken, arkadan da takviye araç ve as- kerin gelerek bunlara katıldıkla- rı görüldü. Büyük bir bölümü boşalan Silopi ilçesinde halkın panik ha- linde bölgeden uzaklaşmaya ça- lıştığı görülüyor. ABD'nin alternatif girişimi Üslerle doğrudan haberleşecek Amerika, Körfez'de olası bir savaşa hazırlık olarak Türkiye'deki askeri üsleriyle PTT. santrah dışında bir bağlantı sistemi kuruyor. Uydu üzeri lalternatif haberleşmenin ilki İncirlik'le yapıldı. Sinop sırada. TAYFUN GÖNÜLLÜ ANKARA — ABD, Türki- ye'de bulunan üslerine alterna- tif haberleşme sistemi kurma- ya başladı. llk bağlantının ln- cirlik Üssü'ne yapıldığı Sinop Üssü'nün de dev-eye girmek üzere olduğu bildirildi. Yetki- liler, yeni projeyle ABD'lilerin PTT santrahna girmeden üsle- riyle konuşabileceğini ve kont- rolleri sağlayabileceğini kay- dettiler. PTT bünyesinde ABD'li uz- maalarca kurulan uydu üzeri alternatif haberleşme projesi- nin bakım ve işletmesini tüm üslerle bağlantı kurulduktan sonra PTT yapacak. ABD'nin, bu sistemle Türkiye'deki üsle- rinin uydu ve bilgisayar aracı- lığıyla cephanelik, güvenlik ön- lemleri, oda sıcaklıklan gibi birçok konuda kontrol sağlaya- bileceği kaydedildi. Ulaştırma Bakanı Cengiz Tuncer, kara, hava, demiryo- lu ve haberleşmeyle ilgili bütün alanlarda tüm önlemlerin aJın- dığını belirtti, "Ancak bunlan açıklayamam" dedi. Bu arada PTT Genel Mü- dürlüğü, Güneydoğu bölgesin- deki kritik bölgelerde bulunan merkezlerindeki tüm teçhizat- larını yedekledi. Yetkililer, merkezlerde her zaman yedek bulunması gerektiğini, ancak bunlann sürekli olarak kulla- nıldığını, ilk kez kriz nedeniy- le yedeklenıe yapüabildiğini be- lirttiler. PTT yetkilileri aynca Genel- kurmay Başkanhğı'ndan bir is- tek gelmediği halde PTT'de iki tane bulunan mobil yer uydu istasyonunu Diyarbakır Tele- fon Başmüdürlüğü'ne gönder- di. Yetkililer, herhangi bir olayda "zaman kaybı" doğma- ması için istek gelmeden gön- derildiğini belirttiler. PTT uzmanları ayrıca, Türkiye'nin dahil olabileceği bir savaş durumunda haberleş- me sisteminin yok edilemeyece- ğini, çok alternatifli haberleş- me sistemıne sahip olunduğu- nu kaydettiler. Yetkililer, Türkiye ile Irak'ın karşıhkü ka- rasal haberleşme bağlantısının olduğunu belirttiler. Irak'm ha- berleşmesinin İran gibi olmadı- ğını, bu ülkenin çok alternatifli haberleşme sistemlerine sahip olduğunu ifade ettiler. lran-Irak savaşında Irak'ın iki hava saldınsında Iran'ın yer uydu haberleşme merkezini iş- lemez hale getirdiği ve alterna- tifli haberleşme sistemlerine sa- hip olmayan tran'ın güç du- nımda kaldığı belirtildi. Bunun üzerine Türkiye'den yardım is- teyen İran için Iğdır'dan rad- yolink hattı çekildiği, 5 süper grup üzerinden 60 kanal sağ- landığı, böylece Türkiye üze- rinden savaşın sonuna kadar 3 yıl süreyle ABD ve Avnıpa ile haberleşme olanagma kavuştu- ğu belirtildi. Irak'ın haberleşme sistemi- nin geniş olduğu Suriye ve Türkiye ile karasal bağlantısı- nın yanı sıra yer istasyonunun da olduğu belirtildi. TANSU ÇİLLER Komşularunızla iyi geçinmek zorıındayız DYP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Çiller, "Türk halkının Baker'ın gezisinin içeriğini bilmeye hakkı var" dedi. İSTANBUL (AA) — DYP Genel Başkan Yardımcısı Tan- su Çiller, Türkiye'nin Ortado- ğu'da kalıcı bir ülke olduğunu ve kısa vadeli kazanç hesapla- rıyla bölgedeki konumunu unutmaması gerektiğini bildire- rek Türkiye'nin komşu ülkelerle iyi geçinmek zonında olduğu- nu söyledi. DYP tstanbul İl Kadın Ko- misyonu'nca Lunapark Gazi- nosu'nda düzenlenen toplantı- da konuşan Tansu Çiller, ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın Türkiye'de temaslarda bulun- duğunu, Baker'ın temasların- dan Türk halkının haberdar edilmesi gerektiğini kaydetti. Çiller, "Bugün (dün) vaatler ve- rilecek, tncirlik Üssü'nün kul- lanılıp kullanılmayacağına ka- rar verilecek. Buna sizin seçti- ğiniz Meclisçe mi, yoksa kanun dışı yöntemlerle mi karar veri- lecek? Türk halkının bunu bil- meye ve gelişmelerden haberdar olmaya hakkı var" diye konuş- tu. Çiller, Türk halkının, vatanı- na yapılacak saldırı karşısında kimseden korkmayarak karşı koyabileceğini, ancak böyle bir tehlike olmadan savaşa girilme- sinden yana olmadıklannı vur- guladı. Muhtemcl bir sa\aşta, petrol fiyatlannm yükseleceğine işaret eden Çiller, "Kıtlık ve kuyruk dönemi istemiyorsak, bu kom- şuluğu yapmak zomndayu" di- ye konuştu. Son 10 yıldır enflasyonun aşağıya çekileceği vaatlerinin gerçekleştirilemediğini kayde- den Çiller, 1980 öncesi tanmda çalışanların ve Türk işçisinin milli gelirden aldığı pay yüzde 30 iken, bunun şimdi yarı yarı- ya azaldığını söyledi. "Yoksa ülser olacaktım" Türkiye'nin 1980 öncesi mev- cut iç borcunun 176 kat fazla- laşarak 60 trilyona ulaştığnıı, 13 milyar dolar olan dış borcunun ise 50 milyar doları aştığını ve bunu ödeyecek gücü bulunma- dığını anlatan Çiller, şöyle de- vam etti: "Hangi yatınm ve hangi üre- timle ödenecek bu borç. Yolla- n Avrupa'ya satıp bu borcu ödeyebilir miyiz? Biz 'Bu bor- cu alırken hesabını yaptın mı?' diyoruz. 'Bu hak millete reva mı?' diyoruz. Ben politikava bu gerçekleri halka duyurmak için girdim, yoksa ülser olacaktım." Toplantıya DYP tstanbul Jl Başkanı Orhan Keçeli ve DYP uyesi kadınlar katıldılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear