18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14OCAK 1991*** BîRMEKTUP Bakımsız mezarlıklar • Istanbul genelınde bütün mezarhklar bakımsızbktan çok kötü bir durumda. Ziyarete gelenler, mezarlıktaki çalılıklar arasında yürümekte zorluk çekiyorlar. Yetkililerin bu durumla yakından ilgilenmeleri gerekiyor. SEMRA ÜZMEZ EYAZITLÂN Yağmurda çıkış yok • Kapalrçarşf nın Beyazıt kapısı çıkışı, yağmurlu günlerde geçit vermiyor. Çıkış kapısının hemen önünü kaplayan su birikintisini geçmek için yurttaşlar cambazlık yapıyor. Buranın turistik bir yer olduğu da düşünulürse meydana geien görüntü hoş bir durum yaratmıyor. Kapıdaki mazgalların tıkanması ve yoldaki eğimin su birikintisine neden olduğunu belirten yurttaşlar, belediye yetkililerinden bu konuda bir çözüm bekliyor. KENTYÂŞAM CUMHURtYET/l 7 TELEFONLAR'Istanbııl Gravürü' ucuza ffittidsi — Librairie de Pera'nın haarladığı VII. Antika Kitap Müzayedesi, dün The Marmara Oteli Opera Salonu'n- da düzenlendi. Sahaflar Çarşı- sı'nın mezat ustası İbrahim Ma- nav'ın yönettiği keyifli müzaye- dede, kitap, gravür ve haritadan oluşan 150 objeden 149'u alıcı- larını buldu. Hartmann Schedel'in 1493 ta- rihli, yaklaşık 500 yıllık "îstan- bul Gravürü", Manav'ın, "Ucuz gidiyor, yapmayın" diyen sözleri ardından 15 milyona Erdoğan Demirören tarafından satın alın- dı. Gravürün açılış bedeli 2 mil- yon yüz TL'ydi. Müzayedede ün- lü gezgin Corneille Le Brun'un Doğu gezileri gözlemlerini su- nan kitabı "Voyage au Levant", 15 milyona ressam Mehmet Gü- leryüz tarafından satın alındı. Sir Paul Rycaut'nun 2 milyon 100 bin TL. açılış fıyatlı "The History of the Turkish Empire from the Vear 1623-to the Year 1677" adlı kitabı 6.5 milyon TL'ye yine ressam Mehmet Gü- leryüz tarafından satın alındı. \Villiam VVittman'ın "Travels in Turkey" adlı kitabınm açılış fiyatı 2 milyon 400 bin TL'ydi. Geçen yıl Londra'da düzenlenen müzayedede Kültür Bakanlığı tarafından 1540 sterline (yakla- şık 9 milyon 250 bin TL) satın alınan kitap dünkü müzayedede 5 milyon TL'ye sigortacı David Cohen tarafından alındı. Mah- mud Raif Efendi'nin yalnızca 200 adet basılmış "Tableau des Nouveaux Reglements de L'Em- Yoğun 4 can aldı 15 MtLYONA SATILDI — Htrtman Schedel 'in 500 yıllık 'tstanbul Gravürü" 15 milyon üraya Erdo- ğan Demirören tarafından satın alındı. (Fotoğraf: Abu Antmen) pire Ottoman" adlı eseri, yine geçen yıl Londra'daki müzaye- dede 9350 sterline (yaklaşık 56 milyon TL.) satılmıştı. Bu mü- zayedede Mahmut Raif Efendi- nin eseri 6 milyon 500 bin TL'ye alıcısını buldu. Müyazededen Asaf Halet Çe- lebi'nin "El yazısı şiir defteri" 3 milyon yüz bin TL'ye satılırken, Fransız edebiyatının klasiklerin- den, el yapımı Japon kâğıdına basıh "Choix de La Fontaine" adlı kitap 3 milyon 700 bine sa- tıldı. ibrahim Manav'ın "siyah po- şetli kitap" olarak tanıttığı Bem- hard Stern'in "The Scented Garden" adlı, Yakın Doğu'daki kadın-erkek ilişkilerine ışık tu- tan kitabınm açtlış fiyatı 190.000 TL'ydi. Kitap 2 milyon TL'ye Mehmet Güleryüz'ün oldu. Sir Paul Rycaut'nun "The Present State of the Ottoman Empire" adlı kitabı Sotheby'nin Londra'da düzenlediği müzaye- dede 3840 sterline satılmıştı. Dün 1 milyon 800 bin açılış be- deli ile tanıtılan kitap 3 milyon 900 TL'ye alıcısını buldu. Sıra Seyyid Mehmet Izzet'in "Çay Risalesi" adb kitabına gel- diğinde Manav müzayedeye ara verdi. Çay arası sonrasında an- tikacı Gündağ Kayahan, Turgay Artam, ressam Mehmet Güler- yüz, Sevgi Göniil ve Vitali Hak- ko gibi isimlerin de izlediği mü- zayedede kitap tutkunları ağır- lıklı olarak Türkiye tarihi ve İs- (anbul'la ilgili kitaplar geçidini Manav'ın tanıtımıyla izlemeye devam etti. Müzadeyenin sonla- rına doğru Sir Paul Rycaut'nun "The History of the Turks" ad- lı kitabı ise 12 milyon TL'ye aiı- cı buldu. İstanbul Haber Servisi — Marmara ve Iç Anadolu bölge- lerinde önceH gece etkili olan sis, trafik kazalarına neden ol- du. Sis nedeniyle dün sabah sa- atlerinde îstanbul'un bazı bölge- lerinde görüş mesafesi 20 met- reye kadar düştü. Yoğun sis ne- deniyle E-6 karayolunun Hasdal Viyadüğü girişinde meydana ge- len trafik kazasında 4 kişi öldu 1 kişi yaralandı. E-5 ve E-6 ka- rayollannda maddi hasarlı kaza- lar da meydana geldi. Devlet Meteroloji İşleri Genel Müdür- lüğü yetkilileri sisin önümüzde- ki günlerde de etkisini sürdüre- ceğini belirttiler. Istanbul'u önceki gece etkile- yen yoğun sis çok sayıda trafik kazasına neden oldu. Dün sabah etkisini arttıran sis nedeniyle Hasdal Viyadüğü'nde meydana gelen kazada 4 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Saat 03.30 sıraların- da Süleyman Diindar Dönmez- kılıç'ın kullandığı 34 BVL 75 plakalı TIR görüş mesafesinin düşmesi yüzünden 34 ETD 69 plakalı özel araca çarptı. Kaza sırasında özel araçta bulunan Selahattin Bayrak, Hasan Bay- rak, Bedriye Ozdemir ve 8 aylık bebek Hakan Özdemir ölürken TIR sürücüsü Süleyman Dün- dar Dönmezkılıç hafif yaralan- dı. Kazadan sonra E-6 karayo- lunun Hasdal Viyadüğü girişi bir süre trafığe kapatıldı. Yine E-6 karayolunun Ata- türk Havalimanı girişinde dün sabah meydana gelen zincirleme trafik kazasında 20 araç birbi- rine girdi. Trafiğin uzun süre ak- sadığı otoyolda araçların geçişi- ne iki saat kadar sonra izin ve- rildi. Kocasinan karakolu yetki- lileri, kaza sırasında 15 kişinin yaralandığmı, yaklaşık 50 mil- yon liralık da maddi hasarın meydana geldiğini belirttiler. Çanakkale Boğazı'nda da bir haftadır meydana gelen ve deniz trafiğinin aksamasına sebep olan yoğun sisten korunmak için dün limana sığınmak isteyen Ömer Faruk isimli Türk şilebi, Çanakkale Limanı Subay Loj- manları önünde karaya oturdu. Ankara'da da sabah saatlerin- de etkili olan sis nedeniyle Esen- boğa Havalimanı'ndan uçakla- rın iniş ve kalkışına izin verilme- di. Devlet Meteoroloji İşleri yet- kilileri yoğun sisin önümüzdeki üç gun boyunca Marmara ve Iç Anadolu Bölgesi'nde etkili ola- cağını belirttiler. Yetkililer önü- müzdeki günlerde yağış beklen- diğini, yağışın sisin etkisini kay- betmesine neden olacağını söy- lediler. • P(*l intof: 055 • kfatye: 000 • Janianu: 066 • Zabrta Mâdûrtiii: 527 57 00 • MezaıMdar Mûürtjji: 172 13 73 -74-75 ve 088 • ISJd j n z * 068 • UfiUK: Hmr AcM: 077 iaVA Mûdârtûgi: 511 89 18 Cefrahpaşa Tıp: 588 48 00 Capa Tıp: 534 00 00 Maıaara Tıp: 340 01 00 Haydarjaşa NannM: 345 46 80 Şiştl EtM: 131 22 09 Jtksim Ukytrim: 152 43 00 SSK Saaatya: 588 44 00 SSK Otuoeytam: 132 30 00 SSK Gizlepe: 358 67 60 • TRAFİK: Tnflk Şııte M4.: 176 24 14 (Ist). 356 04 86-86 (Kadıkdy) BMfe Tıaflk: 377 22 07 (E-5), 356 04 86 (Şehiriçi). 314 36 (B Cedmece) • THY: I ç H j ö a r 573 13 31. Oış HartbR 573 04 33. Surtrai: 574 73 00, Reztmsytıı: 574 82 00 (25 hat) • ODY: Slrkeci Dasışma: 527 00 50, H.Pasa Danışma: 338 30 50 • VAPUH: ŞMrir Hatlan: 526 40 20. 144 42 33 OMİI YoHan (AceMa): 145 53 66. 144 25 02 149 18 96 Deniz OiobAsâ: 543 05 25 • METEOBOLOJİ: (Hava tahmını öğrenme) 573 89 80 • EUKTRİK ARIZA: 526 62 74, 150 83 50. Kaihkty: 348 71 40 TEK: 069 • SU AROA: I: 522 97 03. ı: 147 51 10 Kadtkty: 391 14 82 • teTT Gen. Md.: 145 07 20 (17 hat) HABERLERIN DEVAMI Krrtik 24 Saat. (Baftarafı 1. Sayfada) yanrtı tam olarak belli olmamıştı. Ancak ki- mi belirtiler bu konuda iyimser beklentiiere yer vermiyordu. Bu belirtilerden biri şuydu: Dün akşamüs- tü Bağdat radyosundan bir konuşması yayın- lanan Saddam Hüseyin, Kuveyt'in Irak'ın 19. vilayeti olduğu yolundaki iddiasını yınelemiş- tir. Haberi Bağdat'tan veren CNN televizyo- nu, Saddam'ın bu konuşmasmı, Irak'ın Ku- veyt'ten çekilmesini isteyen Suriye Devlet Başkanı Esad'a bir yanıt olarak yaptığını bil- dirmiştir. Ancak konunun ilginç yanı şuydu: Saddam'ın bu konuşmasının radyodan ya- yımlandığı saatlerde, BM Genel Sekreteri Bağdat'taydı ve Irak lideriyle görüşmesinin birinci turunu tamamlamıştı. Perez de Cuel- lar, Körfez krizinde barışçı çözüm için süre- cin ancak Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesiyle başlayacağını bildirmek için Bağdat'a gitmiş- ti. Saddam, bu konuşmasının yayımından kı- sa bir süre sonra da BM Genel Sekreteri'ni yeniden kabul etmiştir. Böyle bir durum diplomasi açısından her- halde iyimserlik kaynağı olamaz. Ama bu arada yine Bağdat'ta bulunan FKÖ lideri Yaser Arafat, cuma ve cumarte- si günleri Saddam ve Cuellar'la görüştükten sonra basına yaptığı açıklamalarda, Körfez'- de savaş çıkmayacağını soyledi. Arafat neye dayanarak böyle bir açıklama yapmıştı? Bilinmiyor. ABD Başkanı Bush'un cumartesi günü Kongre'den almış olduğu savaş yetkisi, Sad- dam'ı bugüne dek sürdürdüğü katı tutumun- dan va2geçirebilecek miydi? Başkan Bush, askeri birdarbe için elini ar- tık daha serbest mi hissediyordu? Kongre'- den savaş yetkisini aldıktan sonra "Bu yet- ki, savaşın kaçınıimaz olduğu anlamına gelmiyor" diyen Başkan Bush ne yapacak- tı? Bilinmiyor. Bu satırları noktalarken, akşam saat ye- diyi geçiyordu. Saddam'la Cuellar görüşme- si henüz sona ermişti, ancak sonucu bılin- miyordu. Diplomatik gözlemcilerden gelen işaretler ise iyimserlik verici degildi. BM Ge- nel Sekreteri Cuellar, Bağdat'tan ayrılırken gazetecilere tek tümceden oluşan şu açık- iamasını yaptı: "Körfez'de savaş mı, banş mı olacağını Allah bilir"... Ajanslardan akan haberler, Körfez'de sa- vaş için son hazırlıklardan söz ediyordu. in- giltere Dışişleri Bakanı Hurd, barış umudu- nun çok azaldıgını belirtiyordu. Türkiye, Bağ- dat'taki büyükelçiliğinı kapatma kararı almış- tı. ABD Dışişleri Bakanı Baker da Ankara zi- yareti sırasında Körfez'de "savaş olasılığının çok yüksek" olduğunu Türk tarafına bil- dirmişti. Savaş çıkmasın diye sağduyuya çağn yap- maktan başka çare yok artık. insanlığın bu ortak çağrısı, Bağdat ve VVashington'da oiumlu yankı yaratabilecek mi acaba? Yoksa gidiş çılgınlığa doğru mu? Cuellar: Allah bilir Baker'dan 4 mesaj IngiltereDışişleriBakanı Douglas Hurd Ankara'da 4 Askeri destek istemiyoruz' Purd'ün Litvanya'daki olayları görüşmek için toplanacak olan AT Dışişleri Bakanlan toplantısına katılmak üzere bu sabah erken saatlerde Türkiye 'den aynlması bekleniyor. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — İngiltere Dışişleri Baka- nı Douglas Hurd, Körfez krizi- ne ilişkin olarak Türkiye'de iki gündür yaşanan yoğun diploma- tik trafik çerçevesinde dün An- kara'ya geldi. Ancak Litvanya1 daki gelişmeler konusunda bu- gün Brüksel'de AT dışişleri ba- kanlannın yapacakları olağa- nüstü toplantıya katılmak üze- re ziyaretini yarıda kesti. Hurd- ün Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Vıldırım Akbulut ile yapması planlanan görüşme- leri gerçeklestiremeden bu sabah erken saatlerde Türkiye'den ay- nlması bekleniyor. Hurd, Dışiş- leri Bakanı Alptemoçin ile bu sabah yapması gereken görüş- meyi dün gece gerçekleştirdi. tn- giltere Büyükelçiliği kaynaklan, ayrılışın sis nedeniyle gecikme- si durumunda Hurd'ün Cum- hurbaşkanı Özal ve Başbakan Akbulut ile görüşebüeceğini be- lirttiler. ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın ayrılmasından birkaç saat sonra dün Ankara'ya gelen Hurd, Esenboğa Havaalanı'nda bir soruyu yanıtlarken, Körfez'- de çıkacak olası savaşta Türki- ye'den askeri destek istemedik- lerini söyledi. Hurd, "Türkiye!- nin takınmış olduğu tutumdan memnunuz. Bu tutumunu sür- düreceğini umuyoruz" dedi. Lit- vanya ve diğer Baltık cumhuri- yetlerindeki gelişmeler konusun- da da Sovyetler Birliği'ne Anka- ra'dan sert bir mesaj gönderen Hurd, bu gelişmelerin Moskova ile iüşkilerin yeniden gözden ge- jirilmesinin gerekebileceğini ıçıkladı. Ürdün'ün başkenti Amman izerinden ingiltere Hava Kuv- «tleri'ne ait "Viscount" tipi )zel uçağı ile saat 20:20'de An- cara'ya inen Douglas Hurd, bu- ada Dışişleri Bakanlığı Proto- :ol Genel Müdürü Büyükelçi Jstiin Dinçmen tarafından kar- ılandı. Hurd havaalanının şeref salo- nunda gazetecilere bazı açıkla- malarda bulunarak Körfez kri- zinde kritik bir aşamaya girildi- ğini söyledi. Bu nedenle mütte- fikler arasında yakın ve dikkat- li istişarelerin yapılmasının bü- yük önemi taşıdığını vurgulayan Hurd şöyle konuştu: "Uluslararası camianın Ku- veyt krizi konusundaki kararlı- lığı sağlaradır. Devlet Başkanı Saddam Hüseyin bin kereden fazla uyanlmıştır. Kendi balkı- nı uçurumun kenarına getirmiş- rir. Halkını uçurumun kenann- dan iterse rnuazzam bir hesap hatası j'apmış olacaktır. Ağır bir şekilde silahlanmış bir saldırgan hepimiz için bir tehdittir. Türk- iye ve İngiltere'nin bu sorunda gösterdikleri dayanışma bundan kaynaklanmaktadır." Hurd, Irak'a karşı oluşturulan uluslararası koalisyonun "en ka- rariı üyelerinden biri" olarak ni- telediği Türkiye'nin bu kriz ne- deniyle karşı karşıya kaldjğı ekonomik yükü de takdir ettik- lerini belirtti. Bu nedenle AT- nin krizde en çok zarar gören üç ülkeye yönelik yardım paketine 60 milyon sterlin verdiklerini ha- tırlatarak Türkiye'nin bu üç ül- keden biri olduğunu söyledi. Açıklaması sırasında Litvan- Bağdat (Baştarafı 1. Sayfada) Bağdat-Habur arasında yol bo- yunca askeri hareketlilik gördu- ğünü, sınıra yakın yerlerde ise askeri yığınaklar bulunduğunu söyledi. Dün Türk diplomatların ya- nı sıra Portekiz'in Bağdat Büyu- kelçisi Protasio Natalino ile Yu- goslavya, Brezilya, Macaristan ve Çekoslovakya'nın Bağdat bü- yükelçiliklerine mensup diplo- matlar da Habur'dan Turkiye- ye giriş yaptılar. Türkiye'rıin Bağdat Büyukel- çisı Necati Utkan, Ankara'dan ya ve diğer Baltık cumhuriyet- lerinden ulaşan haberler konu- sunda derin bir endişe duyduğu- nu da bildiren Hurd, bugün An- kara'da yapacağı görüşmelerde bu gelişmeler ışığında Türk hü- kümetinin Sovyetler Birliği ile ilişkilerinin geleceğini nasıl gör- düğünü öğrenmeye çalışacağını belirtti. Bu görüşmelerde aynı zamanda Sovyetler Birliği ile iüşkilerin ne ölçüde gözden ge- çirilmesi gerekeceği konusunu da ele alınacağmı kaydeden Hurd, Sovyetler Birliği'nde bas- kı politikalanna bir dönüş ol- ması tehlikesinden söz etti. Hurd, Sovyetler Birliği'nde bu baskı politikalannın eskiden hem komşu ülkeler hem de NA- TO ittifakı için sorunlar yarat- tığını söyledi. Dışişleri Bakanı Hurd, hava- alanından sonra Dışişleri Ba- kanlığı'na giderek burada Dışiş- leri Bakanı Ahmet Kurtçebe Alptemoçin ile görüştü. Saat 22.30'da başlayan görüşme 24.50'ye kadar sürdü. Hava koşullannın el vermesi durumunda İngiltere Dışişleri Bakanı Hurd'ün bu sabah 8.30'da Türkiye'den aynlması bekleniyor. İngiltere Büyükelçi- liği'ne yakın bir kaynak, son günlerde Ankara'da görülen sis nedeniyle aynlmasının gecikme- si durumunda Hurd'ün Cum- hurbaşkanı Özal ve Başbakan Akbulut ile görüşebüeceğini bildirdi. AA muhabirinin sorularını tele- fonla yanıtlarken Bağdat Büyu- kelçiliği'nde halen hizmetlerini sürdurmekte olan Müsteşar Ah- met Ökçün, askeri ataşe ve bir- kaç görevliyle birlikte kendisinin de bugün Bağdat'tan ayrılarak Türkiye'ye doneceklerini soy- ledi. Bu arada Habur Sınır Kapibi ve gümrük sahası "güvenlik" nedeniyle gazetecilere kapatıldı. Gazetecilerin Cizre've giriş çıkış- ları ise "izin alınarak" gerçekleş- tiriliyor. (Baştarafı /. Sayfada) dininden olmayan kuvvetlere karşı savaşabilecek güçte oldu- ğunu kaydetti. Saddam Hüseyin, "Irak'ın 19. ili Kuveyt, savaş alanı olacaktır ve bu savaş Arap ulusu, Filistin ve Golan adına kâfirliğe ve kâ- firlere karşı yapılacaktır" dedi. Irak Devlet Başkanı ayrıca "Amerikan vönetiminin Irak'a, Araplara ve dünyaya kabul ettir- mek istedigi hegemonyasını reddettigini" söyledi. Saddam Hüseyin'in bu mesa- jının duyulması, de Cuellar'la yapılan görüşmelerden bir so- nuç alınamayacağı tahminlerin yapılmasına yol açmış, Bağdat 1 taki yabancı gazeteciler arasın- da karamsarhk yayılmıştı. Öte yandan AA'nın haberine göre ABD Savunma Bakanı Dick Cheney, Amerikan yöneti- minin BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Bağdat ziyaretiriîrf' başarısı ve Irak'ın Kuveyt'ten çö- kilmesi konusunda hiçbir belir- ti almadığını bildirdi. ABC televizyonuna bir demeç veren Cheney, VVashington'un edindiği bilgilere göre Saddam Hüseyin genel sekreterle görüş- mesinde hiçbir ilerleme olmadı- ğını kaydetti. Cheney, Irak'ın 15 ocaktan önce Kuveyt'ten çekilmesi konu- sunda hiçbir hazırlık belirtisinin bulunmadığını da söyledi. ABD Savunma Bakanı savaş çıkması halinde Saddam Hüse- yin'i öldürme peşinde olmaya- caklannı ve Amerikan askeri kapasitesi belirli kişilere yönel- tilmeyeceğini belirtti. Başkan George Bush'un Ulu- sal Güvenlik Danışmanı Brenl Scowcroft da NBC'ye verdiği demeçte "Washington'un hâlâ savaş olmayacağını umduğunu" söyledi. Irak (Baştarafı 1. Sayfada) larını da söyledi. Casim, önceki gün Bağdat'taki Türk gazetecileri kabul etti. Ca- sim, kabul sırasında, özellikie 'Türkiye'ye saldırmayacagız' mesajını vermeye çalıştı. Iraklı bakan, Turk basınında 'Irak'ın tehdit oluşturduğuna' ilişkin çı- kan haberlere 'şaşırdığını' belir- terek şuniarı söyledi: "Türkiye'ye niçin saldıralım? Türkiye'den öç almak gibi bir durumumuz yok. Türkiye top- raklarında >erimiz yok. Bu gibi sözler ilişkilerimizi bozmak is- teyen ABD ve siyonistlerin pro- pagandasıdır. Türkiye'deki mu- halefet partileri, buraya gelip durumun böyle olmadığını an- lamışlardır. Biz. Türkije'ye her türlü ilişkiyi kurmak için elimi- zi uzatıyoruz. Bu durumda bi- le, petrol vermeye hazınz. Kim Türkiye'ye saldıracağımızı söy- lerse o, Irak'a karşı zulüm etmi< olur." Enformasyon Bakanı, Türkiye'nin. İncirlik Üssü'nun kullanılmasına izin vermesi du- rumunda Irak'ın ne vapacağının sorulması üzerine, şu karşılığj verdi: "Biz kesinlikle savaş istemiyo- ruz. Ancak saidırganlığı her ne- reden olursa olsun vurmaya ha- zırız. Türkler, (Irak'a karşı güç kullanmayacağız) dediler. Biz buna inanıyonız. Türkiye, biziın dtişmanımız değildir." Güvenlik Konseyi'nin Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için tanıdı- ğı sürenin yarın sona ermesine kaışın, Bağdat'ta bu yonde oiumlu bir adım atılacağına iiiş- kin en küçük bir işaret yok. Iraklı yetküiler, Kuveyt'in 19. il olarak kalacağını, üstüne basa basa vurguluyorlar. Irak Enfor- masvon Bakanı Casim de bu ko- nuda "Irak Kuveyl'ten çekilmevi reddedivor" dedi. Genel Sekreter Cuellar önce- ki gün Bağdat'a geldikten son- ra Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz ile görüştü. Görüşmede, Körfez'deki son durumun ele almdığı bildirildi. Cuellar dün de FTCÖ lideri Ya- ser Arafat ve Nikaragua'mn es- ki Devlet Başkanı Daniel Orte- ga ile görüştü. Yaser Arafat, Genel Sekreter ile yaptığı göruşmeden sonra, Körfez'de savaş çıkmayacağını söyledi. Arafat düzenlediği ba- sın toplantısında, "Savaş yok. Savaş yok. Savaş olmayacak. Bağdat'ta kalabilirsiniz" dedi. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ile önceki gün görüşen Arafat, ABD'nin Irak'a saldır- ması halinde, bütün Arap dün- yasında şiddet yaşanacağı yo- lundaki Irak görüşlerini yi- neledi. Arafat, "Savaş çıkarsa, bu Bağdal'ta olmayacaktır, bütün bölgede olacaktır. Bu savaş, Pa- nama, Grenada veya Lübnan- dakine benzemez" dedi. "Savaşa ramak kaldı" Fransa Dışişleri Bakanı Ro- land Dumas, Korfez'deki du- rumla ilgili olarak kaygılanru di- le getirdi ve "Savaşa ramak kaldı" dedi. Fransız televizyonunun soru- larını cevaplandıran Dumas, BM Genel Sekreteri'nin Bağ- dat'taki temaslannın ışığında durumun değerlendirileceğini ve Bağdat'a gitmesinin yararlı olup olmayacağı konusunda Paris'in bir karar vereceğini belirtti. "BM Güvenlik Konseyi'nin belirledigi tarihe iki gün ve sa- vaşa ramak kaldığım" kaydeden Fransa Dışişleri Bakanı "son da- kikada beklenmedik bir gelişme olmasını" umduğunu anlattı. Dumas, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in, krizin ba- şından beri kendisine uzatılan hiçbir eli tutmadığını ve hiçbir girişime karşılık vermediğini bil- dirdi. Roland Dumas, Kuveyt'ten çekilme ile Arap-lsrail sorunu- nun çozümü arasında bağ ku- rulmaması konusunda ABD ile Fransa arasında görüş ayrılığı bulunmadığını belirtti ve "Sad- dam Hüseyin'in empoze etmek istedigi al gülüm-ver gülüm mantığını kabul etmemek ge- rektiğini" söyledi. (Baştarafı 1. Sayfada) "kısıtlı bir zamana sıkıştıgı" ge- rekçesiyle Alptemoçin ile hava- alanından kent merkezine gelir- ken görüşmek istemesi üzerine iki bakan aynı araçla yola çıktı- lar ve yarım saat süreyle görüş- tüler. Baker ve beraberindeki yedi kişilik heyet daha sonra saat 15.10'da Başbaka;. Yıldınm Akbulut tarafından kabul edil- di. Başbakanlık Konutu'nda ya- pılan ve yakiaşık bir saat süren görüşmeye Dışişleri Bakanı Kurtcebe Alptemoçin, Dışişleri Bakanlığı ikili siyasi işlerden so- rumlu Müsteşar Yardımcısı Hü- seyin Çelem ile ikili siyasi işler genel müdür yardımcısı Önder Özar da katıldı. Görüşmede bu- lunan ABD heyetinde ise Anka- ra Büyukelçisi Morton Abra- mowitz'in yanı sıra Genelkur- may Başkan Yardımcısı Ho- ward Graves, uluslararası gü- venlik işlerinden sorumlu Sa- vunma Bakan Yardımcısı Ste- fan Hadley, Ortadoğu ve Güney Asya bölgesinden sorumlu Dı- şişleri Bakan Yardımcısı John Kelly, Dışişleri Bakanlığı Müs- teşarı Robert Kimmit, Siyasi Planlama Dairesi Müdürü Den- nis Ross ve sözcü Margaret Tut- wiler yer aldı. Göruşmeden sonra hiçbir açıklama yapılmadı. Ancak ga- zetecilerin fotoğraf çektikleri sı- rada baa sorular sormalan üze- rine Başbakan Akbulut "Şu an- da sonılannıza cevap vermem göriişmemizin mahiyeti dikkate alındığında mümkün değil" de- di. Baker ise bir gazetecinin "İn- cirlik Üssü'nü kullanmak için bir istekte bulunacak mısınız" şeklindeki sorusuna, "Türk yet- kililere soracağım şeyleri onla- rın kendisine soranm" yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Baker'ı Çankaya Köş- kü'ndeki kabulü ise yaklaşık ya- rım saat sürdü. Kabule Dışişle- ri Bakanı Alptemoçin ile mus- teşar Özçeri ABD Büyukelçisi Abramovvitz ve Dışişleri Bakan- lığı Müsteşarı Kimmit de katıl- dılar. Köşk'teki göruşmeden sa- at 17.10'da çıktıktan sonra doğ- ruca Esenboğa Havaalanı'na gelen Baker, burada önceden planlandığının aksine gazeteci- lerin sorularını yanıtlamadı. Ba- ker, kendisini uğurlayan Dışiş- leri Bakanlığı Protokol Genel Müdürü Üstün Dinçmen'in eli- ni hızla sıktıktan sonra koşar adımlarla uçağın merdivenleri- ni çıktı. ABD'li yetkililer, Ba- ker'ın acelesinin "zaman yitiri- lirse sisin uçağın kalkışına im- kân vermeyecek derecede yo- ğuniaşabileceği kaygısına baglı" olduğunu bildirdiler. Baker'den 4 mesaj Baker'ın Ankara'daki üç gö- rüşmesinin de "askeri konular üzerinde yoğunlaştığı" öğrenil- di. ABD'nin Ankara Büyukel- çisi Abramovritz, Baker'ın ayrı- lışından sonra Esenboğa Hava- alanı'nda gazetecilsre bilgi ve- rirken, temaslar sırasında Kör- fez krizinin yanı sıra Türkiye'- ye verilecek askeri yardım pa- ketlerinin de ele alındığını belirtti. Hava koşulları nedeniy- le Baker'ın ziyaret programını değiştirerek bâskentteki göruş- melerini kısa tutmak zorunda kalmasından üzüntü duydukla- rını kaydeden Büyükelçi Abra- movvitz, görüşmelerde Körfez'- deki son durumun ele alındığı- nı, olasılıklar üzerinde duruldu- ğunu ifade etti, ancak aynntılı bilgi vermekten kaçındı. Cumhuriyet muhabirinin dip- lomatik kaynaklardan edindiği bilgiye göre dünkü görüşmeler- de Baker Ankara'ya 4 "önemli" masaj verdi. Bu me- sajlar şöyle özetleniyor: 1- Savaş olasılığı ABD Dışişleri Bakanı, Türki- ye saatiyle 15 ocak saat 07.00'ye kadar Irak'ın Kuveyt'ten çekil- memesi durumunda askeri mü- dahalenin kaçınıimaz olacağını başkentte dün bir kez daha ifa- de etti. Baker, VVashington'un "böyle bir müdahaleye mecbur kalınması durumunda zaman vitirilmeden kesin sonuç alıcı bi- çimde ve mümkun olan en az kayıp verilerek" hareket edilme- sinden yana olduğunu söyledi. Baker'ın ifadelerinden 15 ocak- tan sonra Körfez'de savaş ola- sılığının "çok yüksek" olduğu izleniminin edinildiği öğrenildi. Diplomatik kaynaklar, Baker'- in olası bir savaşın "kısa siireli" olmasından yana görüş bildirdi- ğini ve bunun Körfez'de konuş- landınlmış askeri birliklerin ha- va gücüne dayalı harekâtlarıy- la gerçekleşebileceğini söylediği- ni kaydettiler. Irak'ın yeni Ankara Büyükelçisk ABD, Bush-Saddam görüşme önerisini reddetti ANKARA (AA) — Irak'ın yeni Ankara Büyukelçisi Rafi Daham Micvel El-Tikrili, ülke- sinin Türkiye ile iyi ilişkiler is- tediğini belirterek "Eskiden be- ri iyi komşuluk ve kardeşlik duygularıyla bağlı olan ülkele- rimiz arasında hiçbir zaman düşmanlık olmadı, gelecekte de olmayacaktır" dedi. Büyükelçi, Irak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz'in Cenevre'de ABD Dışiş- leri Bakanı Baker'a 'Aziz-Baker', 'Bush-Saddam' görüşmeleri önerdiğini, bunun kabul edilme- diğini söyledi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a güven mektubunu geçen cuma günü sunan Irak Büyukel- çisi Rafi Daham, Özal'ın iyi iliş- kiler istediğini bildirdi. Rafi Da- ham, iüşkilerin iyileştirilmesi için elinden gelen bütün çabaları göstereceğini söyledi. Büyükelçi Rafi Daham, Irak- ın kuzeyde Türkiye'ye karşı kuv- vel yığdığı yolundaki haberlerin "abartılı" olduğunu kaydederek "Irak'ın Türkiye'ye karşı hiçbir silahı yoktur. Türkiye sınırına yakın kuvvetlerimiz tamamen normal düzeydedir" diye konuş- tu. Bu tür haberlerin, Türkiye- Irak ilişkilerinin iyileşmesini is- temeyenler tarafından ortaya atıldığını belirten Daham, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'in de bu haberleri yalanladı- ğını ifade etti. Daham, Körfez sorununun çözümünün Ortadoğu'daki so- runlann çözümüne bağlı oldu- ğu yolundaki Irak göruşünu tek- rarlayarak şöyle konuştu: "Irak'ın bu konudaki tutumu belli. Biz savaş istemiyonız. Biz, adil ve kalıcı bir banş istiyoruz. Bütün Ortadoğu sorunlarının çözümünü istiyoruz." Ortadoğu'daki bütün sorun- ların arkasında İsraü'in olduğu- nu savunan Büyükelçi Daham, "Israil, Arap ülkelerini bölmek için vardır" dedi. 'Normal yaşam sürecek' Rafi Daham, AA muhabiri- nin "15 ocaktan sonra ne ola- cak, savaş ihtimali nedir" şeklin- deki sorusuna karşılık şuniarı söyledi: "ABD ve beraberindeki ülke- ler savaş başlatırlarsa Irak ken- dini savunacaktır. Irak yalnız degil. Arap ülkeleri, Müslüman ülkeler bizim yanımızda. 15 ocaktan sonra hiçbir şey olmayacak. Irak halkı için nor- mal yaşam sürecek. Irak kesin- likle savaş başlatmayacak, ancak bize saldırırlarsa kendimizi sa- vunacağız. ABD ve onu destek- leyen ülkelerin Suııdi Arabis- tan'daki kuvvetleri paralı asker- lerdir, ama başta Sayın Özal ol- mak üzere Türk yetkilileri, Türkiye'nin Irak'a karşı bir sal- dınya girişmeyeceğini ve ikinci bir cephe olmayacağını açıkladı- lar. Bu nedenle Türkiye'yi o ül- keler arasında görmüyoruz." Rafi Daham, eski Petrol Ba- kanı Isam El-Çelebi'nin Türki- ye'ye kaçmak isterken yakalan- dığı yolundaki haberleri de "ke- sin bir dille" yalanladı. Daham, "Eski Bakan El- Çelebi şu anda Irak'ta ve kendi- sinin bir başka görevi var" de- di. 2- Türkiye'nin destegi Baker Türk yetkililere, Anka- ra'nın krizin başından beri izle- diği kararlı politikanın "takdirie" karşılandığmı söyle- di. Baker'ın, "Türkiye'nin des- teğinin sürmesi bizim için son derece önemli" dediği öğrenil- di. Kaynaklar ABD Dışişleri Ba- kanı'nın Türkiye'nin desteğin- den söz ederken "siyasi ve askeri" sözcüklerini kuÜandığı- nı kaydettiler. 3- Askeri rol Görüşmelerde Türkiye'nin olası bir savaşta üstlenmesi bek- lenen askeri rol konusu da gün- deme geldi. Cumhuriyet'e bilgi veren bir diplomatik kaynak, bu konunun bir "talepler-vaatler zinciri" şeklinde ele alınmadığı- nı, ancak iki tarafın da beklen- tilerini ifade ettiğini söyledi. Türk yetkililerinin Baker'a bil- gi verirken, hükümetin sağla- maya hazır olduğu desteğin "in- sani boyutlarda yoğunlaştığım" ifade ettikleri öğrenildi. Diplo- matik kaynaklar dünkü görüş- melerde Türkiye'nin olası bir savaşta aktif rol üstlenmek ye- rine "yaralılann bakımı, yakıt aklarma" gibi konularda yar- dımcı olacağını gösterdiğini kaydettiler. Buna göre, İncirlik Üssü'nun kullanımı "sınırlı lo- jistik destek" amacıyla günde- me gelebilecek. Savaşa katılan birliklerin bu üsten tıbbi malze- me, yakıt ve diğer yan ürünle- rin sağlanmasında yararlanabi- leceği ifade edildi. Ancak siya- si gözlemciler, "savaşın ne ge- tireceği belli olmaz. O koşullar- da üssun kullanımı daha farklı boyutlara erişebilir. Bunu, her iki taraf da biliyor" yorumun- da bulunuyorlar. 4- Yardım paketleri Baker'ın dün üç görüşmede de Türkiye'ye verilmesi planla- nan askeri yardım paketlerini gündeme getirdiği bildirildi. Bu paketlerin, olağan Amerikan yardımı ve AKKA sonrası trans- ferlerin kapsamından daha ge- niş tutulacağı ifade edildi. Türk tarafının "askeri yardımın ya- nı sıra ekonomik kolaylıklar da istiyoruz" şeklindeki ifadesi üzerine, Baker'ın tekstil kotala- rındaki iyileştirmeleri anımsata- rak, "fkili ticaretin giderek da- ha serbest bir zeminde gelişece- ğinden emin olduğunu" söyle- diği öğrenildi. Cumhurbaşkanüğı Sözcüsü Büyükelçi Kaya Toperi, Baker- ın ziyaretiyle ilgili olarak yaptı- ğı açıklamada, "göriişmelerin verimli ve samimi bir bavada" geçtiğini bildirdi. Açıklamada, Başkan Bush'un Cumhurbaşka- nı Turgut Özal'a muhatap mek- tubunun tevdi edildiğini bclirti- lerek, Baker'ın Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi kararları çer- çevesinde verdiği desteğe teşek- kür ettiği kaydedildi. Baker'ın, Tank Aziz'Ie yaptığı görüşme ve Körfez krizi ile ilgili temaslan hakkında bilgi vendiğini bildiren Toperi, banşçı bir çözüm bulun- ması umudunun hâlâ devam et- tiğini de ifade etti. Acıklamaya göre, görüşmede son gelişmeler gözden geçirildi ve karşılıklı du- rum değerlendirilmesi yapıldı. Gergin atmosfer ABD Dışişleri Bakanı Baker ve beraberindekilerin Ankara'- daki görüşmeleri sırasında ol- dukça gergin göründükleri dik- kat çekti. Baker'ın gerek siya- setin yoğun trafiği, gerekse gö- rüşmelerin içeriği nedeniyle ba- sınla "her zamankinden daha mesafeli" bir ilişki kurduğu dik- kat çek
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear