Catalog

14 OCAK 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN U e v ı e t Meteoroloıi Işlen Genel Mü- dürlüjjünden alınaı bıtgıye gore. yur- dun kuzeybab kesımlen parçalı bulutlu dığer yeıier a bulutlu geçecek, Mar- mara ıle yunJun ıç ve doğu tesımle- rmde yer yer yoğun oimak üzere sıs görüiecek H/M4 SICAKLIĞI Önemlı bır değışıklık olmayacak RÜZGÂR Yurdun kuzey kesimlerinde kuzey ve bati, dtger yertente kuzey ve doğu yönlerden hafıl ara sıra orta Kuvvefle esecek. Denelermizrie Egetie tabte ve keşişleme dijjer demdefimizde yıldtz ve poyrazdan 2-4, 5, Karadenız'de 6 kuvvetinde saatte 4-16 yer yer 21 Ka- radetnzde 27 denız mılı hızr a eseceK, dalga yukseklığı 05-1 mst- re, Karadenız'de zaman zaman 1.5-2 metre dotoymda olacak Van göhjnde hava az bulutlu ve sisii geçecek, rüzgâr kuzey ve doğu yönterden hafif ara sıra orta kuvvetteesecek görüş uzaldığı 10 km. sis anında 1 km nın attında bulunacak Aûana Adapa2an Adıyaman Atyon A$r Ankara Antakya Antatya Artvın Ayöın Babtesr Bneok Bıngöl Bıtts Bokı Bursa ÇanaMote Çcrtm Oemzf A 17° 6° Oıyartıalor S 12° 6°Edırne S 8° -2° Erancan A T-f Eraırum S 0° -«"Esigsetıır S 8°-1° Grantap A 18» 10° Giresun A 18° 3° Gumûşhane S 7° 2°Hakkâfi A 14» 0°lsparB S 12°-1 Istantul S 8° 2°lznıır S 8°-2° Kare S 4° -6° Kasamonu 8°-2° Kaysen S 15° 4° Kırtdarelı S 10° fKonya S 5° 0°Külanva A 12° 2°Maiatya 2°-4° Mamsa 7° 2°KMaraş 6°-6° Meısn 0° 14°Mujb 6° 0°Muş 12° 2° 1*0* 11° 6°0tito 4°-6° « a 2°-8° Samsun 10° -3" Sıırt 12° 5°Sınop 14° 3°S«as 2° -10°fetan)3S 5° (FlratBOfl 6°-6"lmce» 9° 3°Uş* 5°-1° Vfcı T fYtagat 2°-2°Zongul<lak A 12° 1° A 14» 0° A 18° 9° A 14° 0° S 4°-4° S 6° -2° S 10° 7° S 12° 4° S 13° 7° s e°-2° S 15° 4° S 0°-8° S 8° 3° S 12° 5° S 5°-3° A 10° 0° S 2 0 -*» 6°-6° S 14° 4° bulutlu •yajmurtu /$* A-JC* B-bulutlu G-flunesf k-örtı S-ss* Y-yaCmurtu DÜNYADA BUGÜN Basel Belgrad Beriın Boon Bnjtecd BudapeştE Cenem Ceovir Gdde Oubaı Frankiun (Sme IMastııngton B 6° Zûnh B 4° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Seyrek taneli ve kırmızı benekli bir tür üzüm. 2/ Eski Mısırlılann kutsal saydıklan öküz... Maksat. 3/ Bir çoğul eki... Ipekten, sanm- tırak dallı nakışlarla işlenmiş bir tur be- yaz kumaş. 4/ Is- temli kas hareketle- rinde düzensizliğe yol açan eşgüdüm bozukluğu... Bağış- lama. 5/ Arapça ey- lem çatısını konu edinen bilim ve kitap... Güzel, hoş. 6/ Tarihöncesi dönemlerde ölülerin dizleri kannlanna çekik olarak gö- mülmesine verilen ad. 7/ Avustral- ya'da yaşayan ve keseliayı da denilen hayvan... Dinsel inançları olmayan. 8/ Yerindelik. 9/ Hıristiyanlann bü- yük perhizden önce düzenledikleri eğlence. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ikiyüzlü, kaypak. 2/ Iradesizlik- ten ileri gelen sürekli cansızlık... Bölmeli göçebe çadırı. 3/ Gü- ney Amerika'nın tatlı sularında yaşayan çok yınıcı bir balık. 4/ Sahip... Porselen yapımında kullanılan bir çeşit beyaz ve gev- rek kil. 5/ Bir spor takımmın gözde oyuncusu... Değerli eşya saklamaya yarar çelik dolap. 6/ Kınk kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva ya da tenekeden yapılmış lev- ha... Şikâr. 7/ Fasıla... Tekerlekli kara taşıtı. 8/ Eskiden Filistin topraklanna verilen ad... Madeni ip. 9/ Yeterlik. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Fmdık ihracatımız 14 OCAK 1931 Harici ticaret ofisinin verdiği malûmata göre 1930 senesinde memleketimizin fmdık ihracaü: 14 tnilyon 941 bin 766 kilo iç ve 9 milyon 699 bin 912 kilo da kabuklu fındıktır. Bu fmdık satışlarımıza mukabil memleketimize 16 küsür milyon girmiştir ki cidden mucibi memnuniyet addedilmektedir. Diğer taraftan ticari inkişafımızı baJtalamağa çalışan Hamburg'ta Pizanti isminde bir Yunanlı aleyhimizde propagandaya geçmiş ve fındıklarımız aleyhinde bir rapor neşretmiştir. Berlin ticaret mümessilliğimizin bu hususta verdiği malûmatta Pizanti'nin raponında fındıklarımıza verilen paranın yüksek olduğunu ve Türkiye'de fazla olan fındık mahsulüne mukabil fiatların düşeceğini vazdığj bildirilmekte, hatta bu adamın çikolâtacı mübayaacılara fındık yerine fıstık ikamesini de tavsiye ettiği ilave olunmaktadır. Bu adam, büyük bir rol oynamak maksadile fındık fiatı İSS şilin iken 144 şiline kadar teklife kalkışarak bir bilof ta yapmıştır. Gene ihracat ofisine mümessillikten gelen bir raporda, Hamburg'ta hayırhah Alman firmalannın, fındık tacirlerimizin şu sırada mallannı elden çıkarmakta istical göstermemelerini tavsiye ettikleri bildirilmektedir. Fiatların daha ziyade tereffüüne kuvvetle ihtimal veriliyor. 30 YIL ÖNCE Cumhuriycl Memurlara zam14 OCAK 1961 Maliye Bakanı Kemal Kurdaş, Amerika'dan geldiği gün, Yeşilköy i hava alanında gazetecilere, memur| maaşlarına zam yapılacağını açıklamış fakat zammm nispeti hakkında şimdiye kadar hiç bir resmi rakam karnu oyuna açıklanmanuştır. Maliye Bakanhğında yapılan çalışmalar Kemal Kurdaş sonucunda bu nispet ortalama yüzde 35 olarak tesbit edilmiştir. Memurlara yapılacak bu zamlar, 1%1 mali yılı bütçesine 735 milyon lira civannda bir külfet yüklemektedir. Bilindiği gibi vergilerimizin konjöktüre uydunılması, vergi adaletinin sağlanması ve bütçede gelir artışını sağlamak amaciyle vergi sistemimizde ıslahat yapılmış ve ilgili kanunlar bu aym ilk yansında Resmi Gazetede yayımlanmıştır. 1961 mali yılı bütçesi geçen ayın içinde haarlanniıştı. Fakat bu son değişiklikler üzerine baa düzeltmelerc, Maliye Bakanlığında devam edilmektedir. Diğer taraftan Kurucu Meclis bütçe komisyonu dün toplanarak başkanlığa M.B.K. üyesi Kurmay Albay Fikret Kuvtak, ikinci başkanlığa Avni Doğan, sözcülüğe Prof. Feridun Ergin ve kâtipliklere Ziya Müezzinoğlu ile Adnan Başar'ı seçmiştir. Komisyon, 1%1 bütçesini ay başından itibaren tetkike başhyacak ve 15 şubatta bitirmiş olacaktır. Şişman Yanko VNVNMDl Tenzîîitlı Sahş 25% 20% Hakıki fıruaaa »tıİi'le edİDit Laos içharbiBir A.B.D. sözcüsünün perşembe günii açıkladığına göre A.B.D. httkûmeti Laos'un kendisini korumak için dilediği çareye baş vurmasmı tabii karşılamaktadır. Hariciye Vekâleti basın sözcüsü Lincoln White'ın yaptığı bu açıklama, A.B.D. hükümetinin, Laos tarafından kullanılan uçaklar meselesini tasvip ettiğine işaret sayılmaktadır. Vientiane'dan gelen haberler ise Laos pilotları tarafından kullanılan A.B.D. tipi uçaklann düşman saflarına akınlar yaptığını bildirmektedir. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Su güvencesi 14 OCAK 1990 Atatürk Barajı'nda kapaklann törenle kapatılmasından sonra dün su tutulmaya başlandı. Barajın kapağını besmele çekerek "hayırlı ve uğurlu olması" dileğiyle saat 15.00"te kapatan Cumhurbaşkaru Turgut Özal Suriye ve Irak'a su konusunda giivence vererek, "Dicle ve Fırat ;nehrinin sularım tehdit unsuru olarak kullanmayız" dedi. Suriye ve Irak'a yönelik olarak verilen güvenceyi Başbakan Yıldınm Akbulut ile Baymdırlık ve lskân Bakanı Cengiz Altınkaya da tekrarladı. 7 bakanın haar bulunduğu su tutma törenini muhalefet protesto ederek katılmadı. TÂRTISMA Adnan Saygunhm Göz>aşları TRT arşivinde kendi yapıtlarının da bulunmadığını bildiğinden toplantıdan ayrılarak evine gitti. "Köroğlu Operası" bandını getirerek stüdyoda yönetim kurulu üyelerine dinletti. Şonra genel müdüre dönerek "Bu müziğin neresi milli değil" diye sordu. Bant dönerken gözyaşlannı tutamıyordu. 45 yıl önce bu ayda kurulmuş olan De- mokrat Parti'nin başbakanı, Atatürk dev- rimlerini "miilete mal olmuş ve olmamış devrimler" nitelemesiyle ikiye ayırdıktan sonra ezanm Tiirkçe okunması yasaklan- mış, radyolardan Knr'an okunmasına ola- nak sağlanmışü. 2TMayıs Anayasası'yla birlikte Vatan Cephesi radyosu gitmiş, özerk TRT gelmi$- ti. Kurumun en yüksek karar organı olan Yönetim Kurulu, 27 Nisan 1964 günü yap- tığı ilk toplantıda, "tstanbul'un fçihi ne- deniyle Fntih Camii'nde okutulacak Knra- u Keıim'İB radyo ile yayımlanmasuıa iUş- kln başvunınuo yerine getirUemeyecegini" kararlaştınyordu. Anayasa ve 359 sayüı TRT Yasası ile "Cumhuriyetin nitelikleri- BJ benimsetki, bnna uygun düşiince ve dav- ranış tarzını geliştirici, Tiirk toplumunun çagdaş nygarlık düzeyine ulaşması amacı- nı giideo Atatürk devrimlerinin getirdigi dünya göriişünü yerleştirici bir tutumla programlann hazırlanmasını gözetmek" görevi Yönetim Kurulu'na verilmişti. 12 Mart hareketi sonunda etkili ve güç- lü cevrelerin onayıyla işbaşına gelen bir baş- ka başbakan, on yılını doldurmayan özerk TRT'yi suçlu sandalyesine oturtuyor, üni- versitelerin yanı sıra TRT'yi anarşik olay- lann sorumlusu tutuyordu. TRT, 27 Mayıs'la kazandığı özerkliği 12 Mart'la yitiriyordu. "Özerk bir karnn iktisadi teşebbasü"n den, "tarafaz Mr karaa tüzd Idşffigf'ne bü- ründürülen TRT'nin, CHP-MSP dönemin- deki genel müdürü, 1974 ramazanı Kadir Gecesi'nde Istanbul'daki bir camiden ilk kez, televizyon ile naklen yayın yaptınyor, bu- nu Osmanlı dönemınin saray müziği izliyor- du. Prof. Nevzat Yalçıntaş'ın altı aylık ge- nel müdürlüğü sırasında, 22 Ağustos 1975 gUnlü yönetim kurulu toplantısında rama- zan yaymlanna üişkin tartışmalı bir oturum yapılmış, Adnan Saygnn bu arada Mevla- na törenleri'ne üişkin olumsuz görüşünü di- le getirmişti. 15 yıl önce bugünlerde TRT'nin 5. genel müdürü olarak Prof. Şaban Karataş göre- vebaşhyordu. 12 Mart sonrasının yönetim kurulunda hazırlanan "Atatürk Dkeleri" adlı kitapçığa çok emeği dokunan Adnan Saygun, yoz müzik yayınlannın yaygınlaş- tınlması ve dini yayınlann çoğalması kar- şısında bir önerge verdi. Gündemi düzen- leyerek bir gün önce genel müdüre sundum. Yanında müzik uzmanı Nida Tüfekçi otu- ruyordu. Sayın Karataş, "Gündem"i olcu- du, sonra bana dönerek "Böyle gündem mi olnr?" deyince, "Sayın Genel Müdürüm, görevimle ilgili olarak sizden ilk kez uyan alıyorum" cevabını verdim. Sayın Karataş birlikte çalıştığım 5. genel müdürdü. Tep- ki, "Gündem"e değil, Adnan Saygun'un "yayıolann Atatürk ilkelerine uygun ola- rak yapdması"na ilişkin önergesine idi. önergeyi başa almıştım... Gene o aylarda, yönetim kurulu toplan- tısı bu kez Istanbul Radyoevi'nde yapüıyor- du. Adnan Saygun, çoksesli müziğe yayın- larda yeteri kadar yer verilmediğini yeniden dile getirmişti. TRT arşivinde kendi yapıt- lanmn da bulunmadığını bildiğinden top- lantıdan ayrılarak evine gitti. "Körogln Operası" bandını getirerek stüdyoda yöne- tim kurulu üyelerine dinletti. Sonra genel müdüre dönerek "Bu müzigin neresi milli degil?" diye sordu. Bant dönerken gözyaş- larını tutamıyordu. Atatürk'ün dalında yeşeren büyük sanat- çı, yönetim kurulu Uyesi olarak altı yıl TRT'ye hizmet verdi. Sayısız önergelerle Atatürk ilkelerini savundu, yayınlann bu ilkelere uygunluğunu sağlamak için çaba gösterdi. Av. FARUK CUMBUL tstanbul YeniTasarı ve V erıei Personeli Tasanda, Radyo ve Televizyon verici istasyonlarının kurulması ve işletilmesi yetkilerinin TRT'ye ait olacağı, ancak bu hizmeti PTT'ye de yaptırabileceği hükme bağlanırken, vericilerde çalışan personelin özlük haklarına ib'şkin yükümlülükler PTT'ye bırakılmaktadır. Radyo ve Televizyon verici istasyonları- nın Posta Telgnıf ve Telefon tşletmesi Ge- nel Müdürlüğü tarafından kurulması ve iş- letilmesi ile baa yasalarda değişiklik yapıl- ması hakkındaki 3517 sayılı yasanm mad- deleri, Anayasa Mahkemesi'nin 18 Mayıs 1990 tarih, 1990/8 sayılı karan ile anaya- saya aykın bulunarak iptal olunmuş ve ip- tal olunan kurallar hukuksal boşluk doğu- racağından iptal hUkmünun Resmi Gaze- le'de yayımlanmasmdan itibaren 6 ay son- ra yürürlüğe girmesi hükme bağlanmıştır. Anayasa Mahkemesi'nce tamnan 6 aybk süre 26 Ocak 1991 günü sona ermektedir. Tamnan sürenin sonuna yaklaşılmış ol- masına rağmen bugüne kadar hizmeti hu- kuksal esaslara bağlayacak yasal düzenle- menin yapılmamış olmash, daha örrce ya- pılan 3517 sayılı yasanın bütün hükümle- riyle iptal edilmesine dayanak oluşturan Anayasa'nm 133. maddesinin değiştirümesi Umidiyle beklenildiğini göstermektedir. Ancak bu mümkün olamayınca, hükü- met tarafından, söz konusu anayasa deği- şikliği gerçekleştirilinceye kadar, 3517 sa- yılı yasanın uygulanmasıyla ortaya çıkan aykın durumu "mesru" kılmayı amaçlayan bir tasarı hazırlandığı öğrenilmiştir. Tasanda, Radyo ve Televizyon verici is- tasyonlanmn kurulması ve işletilmesi yet- kilerinin TRT'ye ait olacağı, ancak bu hiz- meti PTT'ye de yaptırabileceği hükme bağ- lanırken, vericilerde çalışan personelin öz- lük haklanna ilişkin yükümlülükler PTTye bırakılmaktadır. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin 3517 sa- yılı yasayı iptal eden karannda, yasanm, ve- riciler personelinin kadrolan ile birlikte PTT'ye devrine esas olan ek 2. maddesi de "Verici istasyonlannın PTT'ye devri, Ana- yasanıo 133. maddesine aykın bulunurken, sistemi uygulamaya koyan, işlemesini sag- lamayı amaçlayan geçici 2. madde de yine 133. maddeye aykındır" gerekçesiyle iptal olunmuştur. Bu gerçeklere rağmen, yeni aykın düzen- leme ile vericiler personelinin, PTT'ye dev- redilmeleri sırasında zedelenmiş olan özlük haklannı yeniden kazanmalannın önlenme- si gibi hakkaniyete ve hukuk devleti anla- yışına hiç uymayan bir sonucun amaçlan- dığı açıkça anlaşılmaktadır. ÖZERTAN UĞUR tstanbnl TV Verici lstasyonu Teknik Uzmanı ULUS TUNELI VE ÇEVRE DÜZENLEMESİ PROJESİ İÇİN DUYURU Ankara'nın ulaşım sorunlarını azattmak ve Gençlik Parkı-Oışkapı arasındaki trafiği rahatlatmak amacıyla: • Osmanlı Kavşağının köprükj kavşak sistemi ile çözülmesi, • Ulusal Egemenlik ve Hergele Meydanlarında rant getirici tesislerinin yapılması, • Osmanlı Kavşağı ve Dışkapı arasındaki böüimde tünelli geçişin sağlanması, • Tünel ve Ulus Meydanı bağlantılannın yapılması, • Ve tünel üzerindeki yaya ve araç trafik güzergahlarının düzenlenmesi için Ankara Bûyükşehir Beiediyesi ilgilinen firmalan başvuruya çağırmaktadır. Başvuru Koşullan: Başvuru yapacak firmalar, kredili proje ve teknoloji önerilerini, önseçim şartnamesinde yer aian bilgi ve belgelerle birlikteeksiksiz olarak 18 Mart 1991 larihine kadar Fen İşteri Oaire Başkanlığına sunacaklardır. Firma önseçim şartnamesi, 1.000.000.-TLkarşılığında Fen İşleriDaireBaşkanlığından sağianabilir Başvuru Adresi: Fen İşleri Daire Başkanlığı A Btok Hipodrom Karşısı ANKARA ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Hak Sözüne Doğru... Nerede o Dil Tarih'teki yıllar!.. Önce ağzımıza bir parmak bal çaldılar, sonra zehir kusturdular. Okuyan öğrencilerin her biri bir yana dağıldı. Rektörü zorla istifa ettirdiler, tükürme- diler mi? Kanlı karanhk günlerdi. Bir avuç öğrenciyı, bir alay asker sandılar. Önce bakanlık emrine aldılar hocaları, sonra kürsülerinden. Hocalara kıydılar, öğrencilere kıydılar. İlhan Başgöz'ü Dil Tarih'te tanıdım. Pertev Naili Boratav- ın önce öğrencisi okju, ardından asistanı. Üniversiteye kıyınca dururlar mı, ellerindeki satırı durmadan salladılar. İlhan Baş- göz'ü tanıdığımda yıl 1940'tı. Sıvas'ın Gemerek'inde arpalar biçilirken doğan İlhan'm doğum yılı belli değildi, 1921 de ola- bilir, 1923 de. Fakülteyi bitirince Pertev Naili'ye asistan oldu (1944). Türk Folkloru ve Halk Edebıyatı dalında doktorasını verdi (1949). Kürsü kapatılınca fakülteden ayrıldı, Tokat Lise- si'ne edebiyat öğretmenı olarak atandı. İki yıl sonra öğret- menlikten de uzaklaştırdılar. Aradan bir süre gecti, 1960 yı- lında bir Ford vakfı bursu ile Amerika'ya çağrıldı. Bizimkiler değerini bilrnediler, ama Amerikalılar bikjı. Muzarfer Şerif Ba- şoğlu da öyie olmamış mıydı? Bizimkiler tutukladılar, Ameri- kalılar çağırdılar. İlhan Başgoz, şimdi Indiana Üniversitesi'nde görevii. Üni- versitenin Ural-Altay Dilleri ve Folklor Enstitüsü'nde profesör, üniversrtenin Türkçe programında direktör. Amerika'nın Folk- lor Cemiyeti'nde onur üyesidir. Türk Folkloru ve Halk Edebi- yatı dalındakı araştırmaları ile tanınıyor. Bu dalda bir otorite olarak biliyorlar. Indiana Üniversitesi Türkçe programı yayınlannın birincf- si olarak 'Yunus Emre' göndermiş. Yunus üstüne özlü ve yay- gın bir çalışma. Bu konuda ilk çalışma Fuat Köprüluden ge- liyor. Bizler Burhan Toprak'ın çalışmalarını biliriz. 1934 yılın- da Burhan Toprak 313 şiirını yayımlıyor. Yunus üstüne bilgiler sınırlı. İlhan'm kitabında bu sınırlt bil- giler yorumlanıyor. Yeni katkılar yok. Bu kitapta iki Yunus var. Bunların kişilikleri de inançları da birbirine ters düşüyor. Biri Molla Yunus, Sünni Yunus; öteki Derviş Yunus, Sufi Yunus. Söyle elli yıl geriye doğru gittiğimizde Yunus üstüne fazla bilgimiz yoktur. Fuat Köprülü, Yunus'u ümmi bir halk şairi ola- rak görür. Antolojilerde ise birkaç şiirine rastianır. Edebiyat tarihlerinde ise birkaç satırlık bir şeyler çiziktirilmiştir. Oysa son araştırmalardan anlıyoruz ki Yunus hiç de öyle ümmı şa- irlerden değildir. Çağının aydın bir kişisidir, aydınlar için şiir- ler yazmaktadır. Hiçbir zaman bir halk şairi değildir. Konuş- tuğu dil de çağının aydın sanatçılarına özgü bir dildir. Yunus'u ilk yorumlayan Köprülü, sonra Burhan Toprak, son- ra Abdülbâki Gölpınarlı olmuştur. Abdülbâki, Yunus Emre 1 nin mistikliğini kökü havada, dalları yerde bir ağaca' ben- zetir. Tubâ olmuyor mu? Bu yorumu bir söz oyunu sananlar yanılıriar. Mistiklik, hem doğayı hem insanı tek yücuttan, tek yaratıcıdan doğmuş suretler olarak kabul eder. İlahi gerçeği tanır, başkasını tanımaz. Yunus'u son yorumlayanlardan biri de Sabahattin Eyuboğ- lu'dur. Kitabında söylencelere yer verir, şöyle: "...Yunus yoksul bir ekincidir. Gün bulur, gün yer Kuraklık olur ekin bitmeyince heybesinı omzuna vurur, buğday ara- maya koyulur Karşılıksız bir şey istenmez. Torbasına yaban alıçları doldurur. Bir tekke kapısına vanr. Tekkeler her zaman kapısını yoksullara açmıştır. Önüne yoğurt ekmek konmuş- tur. Kimliğini sormadan içeri buyur etmiştir. Hacı Bektaş der- gâhının dervişleri de Yunus'u buyur etmişlerdir. Armağanı alır, yaban alıcını verir. Ne varsa ortada bölüşür, yerler. Yunus alı- cına karşılık buğday ister. Hünkâr buğday yerine nefes verir. 'Nefes karın doyurmaz' diyerek buğdayda ayak direr. Buğ- dayı alıp yola düşer. Eve gelince eşi Yunus'a 'Keşke nefes alsaydın, erenlerin buğdayı tükenir, nefesi tükenmez' der. Yu- nus döner, nefes almaya vanr. Ama geç kalmıştır. Erenler ne- fesini Taptuk Emre tekkesinde bulacaktır. Kırk yıl bu kapıya hizmet verir. Şairiik nasibini bu kapıdan alır. Hak sözüne bur- da kavuşur..." ÇAUŞANLARIN SORULAR1/SORUNLARI YILMAZŞİPAL "Teknik eleman olarak" SORU: Teknik eleman olarak mesleki çalışma ha>-atımın bir böliimünii özel sektörde SSK'lı, diger bolümünii ise kamu sektöriinde Emekli Ssndıgı'na baglı olarak tamamlamak üzereyim. Ancak, kamu sektöründeki görevime ara verip özd sektörde çahşıp yeniden devlet sektöriine döndiigüm- den, özel sektörde geçen 9 aylık bir süre Emekli San- dıgı'nda geçen sürelerle çakışmaktadır. Şu anda çalışmakta oldugum devlet kurumunda çalışma sü- rem 4 yıl 1 aydır. Soru: 1) Çeşitli sosyal giivenlik kurumlannda geçen hiz- met sürelerinin birleştirilmesi ile ilgili son yasaların ışıgı altında nisan 1991'de 65 yaşında olmam göz öniinde bulundunılarak nasıl ve ne zaman emekliye aynlabilirim? 2) Emekli Sandıgı'ndan emekli olursam yaklaşık ne kadar emekli ikramiyesi alabilirim? H.T. YANIT: 1) Bilindiği gibi 20 yıl fıili çalışma süresini dolduran kadın iştirakçiler 45 yaşını, 25 yıl fiili çalışma süresini doldu- ran erkek iştirakçiler ise 50 yaşını doldurduklarında Emekli Sandıgı'ndan istekleri ile emekli olabilmektedir. Kadın ya da erkek iştirakçilerden 60 yaşını doldurmuş bulu- nanlar için 10 yıllık fiili çalışma süresi emekli olmalanna yet- mektedir. 60 yaşını dolduran ve 10 yıl fiili çalışma süresi bulunanlara emekli aylığı bağlanmaktadır. Genel olarak "Iştirakçiierin vazifeleriyle ilgilerinin kesilme- sini gerektiren yaş haddi 65 yaşını doldurduklan tarihtir!' 65 >'aşını dolduran kadın ya da erkek iştirakçiler özel durum- lar dışında çalışmak isteseler de kurumlannca re"sen emekli edi- lir. 10 yıldan fazla (24 yıl 6 ay) kesenek ve prim ödeyen ve 60 yaşını da dolduran bir iştirakçi olarak istediğiniz tarihte emekli olabilirsiniz. 2) Teknik Hizmetler sınıfında çalışanlar dört gruba ayrılmış- tır. 1. grup: En az 4 yıl süreli yükseköğrenim gören yüksek mü- hendis, mühendis, yüksek mimar ve mimarlar bu grupta yer alır. 2. grup: Bu grup, yine en az 4 yıl yükseköğrenimli, şehir plan- cısı, bölge plancısı, jeolog, hidrojeolog, hidrolog, jeomorfo- log, jeofizikçi, fızikçi, matematikçi, istatistikçi, yöneylemci, matematiksel iktisatçı, iktisatçı, ekonomist, kimyagerlerden oluşmaktadır. 3. grup: 2. grupta yer almayan yükseköğrenimlilerle, yüksek tekniker ve tekniker bu grubu oluşturur. 4. grup: Bu grup ise yukarıdaki 3 grup içinde yer almayan- ların oluşturduğu gruptur. Emekli ikramiyenizin hesaplanabilmesi, hangi grupta yer al- dığınıza ve hangi derecenin hangi kademesinden emekliye ay- nlacağınızın bilinmesine bağlıdır. KAYIP Resımdeki oğlum 3.12.1989 tarihinden beri kayıptır. Hayatından şüphe etmekteyim. Görenlerin (552 04 97) numaralı telefona bildirmesini rica ederim. ALİ DURMAZ VEFATLAR İÇİN Yurticj. yurtdışı cenaze nakle- dilir, cenaze ilaçlama, malzeme, tabut, butün ışlemler hassasi- yetle. suratle yapılc Işlefmede aynca 18 ambulans mevcuttur. Cenaze ılanlarında hizmet be- delı ahnmaz. İSLAM CENAZE İŞLERİ 14720 06-1406886 Mesul Müdür HafızVELİERDEMİR