18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 OCAK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3 Diyarbakır ve Mardin yörelerinden batıya doğru büyük bir akın var Güneydoğıı boşalıyorEczanelerde 'Atropin' kalmadı Diyarbakır'da Kuymneular göç etti Diyarbakır'da yalnızca gıda memurlara verilen bir sivil savunma birifînginde 'kimyasal maddesi satan esnaf iş yapıyor. Kentteki kuyumcuların silaha karşı Atropin adlı ilacın önerilmesi' üzerine çoğu Ankara, İstanbul ve îzmir'e göç ettiler. Kentte kalan eczanelerde 'Atropin' kalmadı. Memur ve askerler eşleriyle kuyumcular da ellerindeki parayı altma çevirmek isteyen çocuklarını batıdaki yakınlannın yanına yolluyorlar. yurttaşlara "hayır" diyorlar. FARUK BİLDİRİCİ ÜMİT ASLANBAY DtYARBAKIR/MARDİN — Birleşmiş Milletler'in Irak'a Ku- veyt'ten çekilmesi için tanıdığı sürenin son gıinü olan 15 ocağı Güneydoğu halkı, bölgeden kaç- mak için verilen süre olarak ka- bul ediyor. 15 ocağa kadar batıya giden tüm otobüslerde yer yok, Diyar- bakır'dan kalkan uçaklar dolu, araç klralama şirketlerinde araç kalmamış. Bölgede görevli me- murlar ve askerler eş ve çocuk- larını batıdaki yakınlannın ya- nına göndermeye çalışıyorlar. özellikle Diyarbakır'da kimya- sal silah korkusu yaygın, Me- murlara verilen sivil savunma brifinginde kimyasal silaha karşı Atropin adlı ilaç önerildiği için memurlar eczane eczane dolaşa- rak Atropin anyorlar. Ama el- leri boş dönüyorlar. Halka sir- ke ile ıslatılmış battaniyelere sa- nhp korunmak öneriüyor. Di- yarbakır'a inen uçaklar neredey- se bomboş. Ama buradan kal- kan uçaklar tamamen dolu. Üs- telik havaalarunda Diyarbakır- lılann kente gidenlere ilk sözü, "Abi, kötü zamanda geldin. Herkcs kaçıyor. Diyarbtkır boşaldı" biçiminde oluyor. Esnaf, savaşın acısını şimdi- den duymaya baslamıs. lnsanlar sadece un, makarna, yağ ve şe- ker gibi temel gereksinimlerini alarak evlerine stoklamaya ba- karken, öbür malları satan esnaf işlerinin neredeyse durduğundan yakınıyor. Bir deri mağazası sa- hibi yakınmasını, "Gençtar ge- lip baluyoriar. Sonra da kemeri nc yapahm, nasıl olsa savaşta bi- ze palaska verecckler deyip bir şey aimıyoriar" diye dile ge- tiriyor. OzellikJe kentteki kuyumcu- ların çoğu Ankara, İstanbul, Iz- mir ve Antalya'ya göçmüş du- rumda. Kalan kuyumcular da sürekli ellerindeki altınlan para- ya çevirmeye çalışan vatandaşla- ra, "H«yır" yanıtını vererek ken- dileri de batıya kaçmanın hazır- lığını yapıyorlar. Kuyumcular arasında en çok konuşulan ko- nulardan biri Çölbaylar dedik- leri kuyumcu ailesinin lstan- bul'a göçmek için 3.5 milyon li- raya bir otobus kiralaması. Mus- tafa Efe adlı kuyumcu, "Sen bir de buralan pazartesi gör. Dük- kanlann çogn kepenklerini bile •çmayacak" diyor. Efe, Cumhu- riyet muhabiriyle konuşurken Van'dan gelen ve gümüş takı toptancısı dükkâna giriyor ve alacaklannı toplamaya çalıştığı- nı söylüyor. Kuyumcu MusUfa Efe, Diyarbakır'da kalmasımn nedenini "Halkını düşünen ghmez" sözleriyle acıklarken ar- dından gerçek durumu "annem diyor gidelim, hanım diyor kalahm" sözleriyle ifade ediyor. Eczacılann sorunu da gün boyu memurların gelip Atropin sorması. Bunun nedenini araş- tıran bir eczacı, Sivil Savunma Müdurlüğü'nce memurlara bir brifing verildiğini, bu brifınde kimyasal silaha karşı ilaç olarak Atropin'in önerildiğini öğren- miş. Ama eczanelerde Atropin yok. Üstelik Türkiye'deki ecza- nelerden Atropin bulunabilse bi- le kimyasal silahın kullanılma- sından sonra Atropin'in şırınga- ya çekilmesi ve her 5 dakikada bir uzun süre vücuda vehlmesi gerekiyor. Eczacılar bunun in- sanları kimyasal silahın etkisin- den koruyamayacağını savunu- yor ve "Amerikalı askerlere bu ilaç hazır şınngaya çekilmiş ola- rak dagıtılıyor" diyorlar. Yine Sivil Savunma Müdürlü- ğü'nün ilaçlar dışında bu silaha karşı korunmak için önerdiği en önemli yollardan biri ya küveti suyla doldurup içine girmek ya da sirke, çamaşır suyu gibi sıvı- larla ıslatılan battaniyelere sanl- mak, ama halkın çoğu bu yön- temi bile bilmiyor. Sivil Savun- ma Müdurlüğü'nde bir ara bu ASKERİ KONVOYLAR— Güneydogıı'da Mardin'den öteye karayollan, sıaıra kaydınlan aakeri birliklerin oluşturdugu konvoylarla dolu. (Fotograf: Rıza Ezer) silahtan korunma yöntemlerini halka anlatmak için imamlann kullamlması dUşUnülmüş. An- cak henüz herhangi bir girişim- de bulunulmamış. Diyarbakır'dan kalkan oto- büslerin tümüdoğuve batı yö- nüne doğru giden hiçbir otobüs- te yer yok. Vahdettin Elegel adlı taksi şo- förü bir yandan "Saddam'dan yırtmış TIR'cılar ve bilumum Körfez bunalunına kurban git- miş şoförier, birinci enternatio- nal altın benzin yanşmasına noşgeidiniz" sözleriyle baslayan kaseti dinlerken bir yandan da bizimle sohbet ediyor: "Agabey gecen gün bir adam gekli. Ailesini îzmir'e götürccek- miş. Îzmir'e kaça gidersin dedi. 1 milyon 300 bin lira istedim, çok buldu. Başka bir adam sırf ailesini İstanbul'a götürebilmek için araba satın aldı." Elegel, "Sen ne bekliyorsan" -orusuna rahat yanıt veriyor: "Ben ne kaçacağım. Babam bir araba daba aldı. Son giioe kadar bekkrim. Baküm savaş çıkıyor, basar gaza giderim bu- radan." Diyarbakır'da kalmayı yeğle- yenlerin büyük bölümünü mali durumu iyi olmayanlar, kadere inananlar, kalmaktan başka ça- resi olmayanlar oluşturuyor. Bölgedeki seyahat şirketleri, 20 ocak gününe kadar yolcu kontenjanlarımn türaüyle dol- duğunu, baa uyanıklann önce- den aldığı biletleri karaborsada satmaya çahştığını bildirdiler. Karaborsada yapılan bilet sa- tışlarının yüzde 150 zamlı oldu- ğu ve Diyarbakır Ankara arası- nın 130 bin lira, Diyarbakır İs- tanbul arasında ise biletlerin 180 bin liradan satılmak istendiği öğrenildi. Otobüs şirketlerinin yetkilileri, artan yolcu talebini karşılamak amacıyla ek sefer uygulamasına başladıklannı bil- dirdiler. Bu arada bölgedeki okullar- da öğretime ara verileceği söy- lentileri yayıhrken Dicle Univer- sitesi Senatosu'nun 14 ocakta töplanarak egitirrfe ara verilip verflmeyeceğini görüseceği bildi- rildi. ' Söylentilerin yoğunlaşması üzerine Dicle Üniversitesi'nde okuyan ancak başka illerden ge- len öğrencüerin bir bölümünün memleketlerine döndüğü belir- tildi. Dicle Universitesi öğrenci- leri, dün bir açıklama yaparak Ortadoğu'da yaşanan savaş or- tamı nedeniyle eğitim öğretimin yapılamayacağı bir atmosfere ginldiğini belirttiler. Ote yandan Diyarbakır'daki Bilge kışlasmda görevli piyade- lerin Irak'ın sınır kesimine kay- dınldığı gözlendi. Bölgeyeyoğun bir askeri kaydırmayapılıyor, Çevik Kuvvet ile birlikte uçak sayısı 300'eyaklaştı 2. Orthı Irak sınırında EVREN DEĞER Terhisler dnrdanılda Bölgede bulunan teskereci askerlerin terhislerinin durdurulduğu bildiriliyor. Askeri birlikler kimyasal silaha karşı savunma eğitimi görüyor. Askeri kaydırma nedeniyle Mardin'den sonra karayolundan daha ileri gitmek zorlaştı. Bir şeritten bölge halkı Batı'ya akarken, diğer şeritten tank ve zırhlı araçlar sınıra gidiyor. önlemlerin yoğunluğu nedeniyle kimlik kontro- lü ve aramalar yapılıyor. Cizre'nin giriş ve çıkışında yapılan kontroller sonrasında basm mensuplan dahil sivil halkın Si- lopi'den ileriye gitmesine izin verilmiyor. Bölgeye yapılan askeri sevkıyatın yoğunluğu nedeniyle özellikle Mardin'den sonra karayolun- dan gidişler de zorlaşıyor. Uçaksavar üniteleri, çeşitli tipteki makineli tüfekler taşıyan askeri araçlar yol boyunca uzun konvoylar oluşturu- yor. Bölgeye sevk edilen malzeme arasında law roketleri, 106 mm'lik geri tepmesiz toplar, 155 mm'lik çekili obusler, zırhh muharebe araçları, modernize edilen M48 tankları ile Almanya'dan yeni gelen Leopard tankları bulunuyor. Uüneydoğu Anadolu'da Cizre, Silopi, Habur ve Irak sınırına yakın diğer bölgeye ise Kayseri Hava Indirme Tugayı ile 2. Ordu'ya bağlı bir- DİYARBAKIR — Birleşmiş Milletler'in Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için tanıdığı sürede son kritik 48 saate girilirken Türkiye Irak sını- nna büyük askeri yığınak yapıyor. Bölgeye bü- yük miktarda tank, 106 mm'lik geri tepmesiz top, 155 mm'Iik çekili obüs, zırhh araçlar ve Le- opard tankları sevk ediliyor. Ayrıca Kayseri'deki Hava İndirme Tugayı ile 2. Ordu'nun tüm birliklerinin Irak sınınnı kont- rol altına aldığı belirtiliyor. Bölgedeki teskereci askerlerin terhislerinin ise ertelendiği öğrenildi. Güneydoğu Anadolu'da özellikle Irak sının- na yakın Cizre, Silopi ve Habur bölgesine yo- lun bir seridinden askeri sevkıyat stireTken bölge halkı diğer şeritten iç kesimlere doğru çeküiyor. "Karşılıklı bir göçün" yaşandığı bölgede askeri liklerin tümü indirildi. Aynca olası bir sıcak savaş için de 5 ayn sey- yar hastane oluşturuldu. Bu hastanelerden 2'si Kızılay tarafından kurulu ve 200 yatakhk kapa- sitesiye sahip. Diğer 3 askeri seyyar hastane ise 36 kişi barındırabiliyor. Bölgedeki hava gücü miktarı Çevik Kuvvet uçaklannm gelmesi sonrasında 300'e yaklaştı. Halen Diyarbakır'daki 2. taktik hava kuvvet ko- mutanlığı emrindeki 8. Ana Jet Üssu'nde 3 ayn F-104 filosu bulunuyor. 8. Ana Jet Üssü'nde ay- rıca Ankara'daki 4. Ana Jet Üssü'nden kaydı- nlan Türk F-16 av-bombardıman uçaklannın ya- nı sıra Çevik Kuvvet'e ait Belçika'nın 18 adet Mirage-5 uçağı da konuşlandırıldı. Malatya Erhaç Hava Üssü'nde de yine Çevik Kuvvet'e ait Almanya'nın 18 adet Alpha jet uçağı ile Italyanların 6 adet RF-104 keşif uçağı bulu- nuyor. Üsde Türk Hava Kuvvetleri'ne ait 3 ayn F-4 filosu da konuşlanmış dunımda. Batman ha- va üssünde yine Türk RF-4 ve RF-5 keşif uçak- lan görev yapıyor. Bölgeye yakın Erzurum as- keri hava üssünde ise yine Ankara'dan kaydın- lan F-16 av-bombardıman uçaklan bulunuyor. Yine Güneydoğu Anadolu bölgesine yakın ve ABD'lilerin büyük önem verdikleri Incirlik ha- va üssünde ise 3 ayn tipte uçak bulunuyor. Bun- lar Ingiltere'deki Upper Heyford üssünden F-l 11, ıspanya'daki Torrejon üssünden F-16 ve Almanya'dan F-l5 uçaklan. lncirlik üssüne ay- rıca havada yakıt ikmali yapabilen "tanker nçaklar" da geldi. Askeri kaynaklar tncirlik üssündeki uçakla- rın da dahil edilmesi halinde bölgede 350 dola- yında uçak bulunduğunu bildiriyorlar. Aynca sı- nır bölgesinde 100 bin dolayında askerin görev yaptığını bildiren askeri çevreler, "teskereci" as- kerlerin terhislerinin ise ertelendiğini kaydedi- yorlar. Ote yandan bölgedeki birliklerin kimyasal sa- vaşa karşı eğitildikleri de belirlendi. Bölgedeki askeri kaynaklar, Türk Silahlı Kuv- vetleri'nin aldığı tüm önlemlerin savunmaya yö- nelik olduğunu ve kesinlikle Türkiye'ye karşı bir tecavüz olmadan silah kullanılmayacağını kay- dediyorlar. Bölgedeki komando birliklerine ise "Vur vur inlesin, Irak dinksin " diye bağırtıla- rak eğitim veriliyor. Irak sınırına yakın bölgedeki sivil halk tama- men boşaltüırken arazi mayınlanıyor. Kaynak- lar sınırdan 3 kilometre içerisine kadar bütün arazinin mayınlandığını kaydediyorlar. Askeri üslerdeyoğunfaaliyet, vardiyalar çifte düşürüldü, karartma uygulanıyor Batman'a Stinger, încirlik'e cephaneABD'nin Türkiye'deki en büyük askeri üssü tncirlik'e son birkaç haftadır askeri kargo uçaklan ile yoğun bir cephane sevkıyatı yapıldığı bildiriliyor. Üsse gelen "tanker uçaklar"dan ikisi önceki gün bilinmeyen bir yöne doğru havalandılar. Amerikah üst düzey komutanların da üsse geldiği bildiriliyor. ADANA -(Cumhuriyet Gü- ney Öleri Bürosu) —Körfez'de savaş olasılığına karşı lncirlik, Pirinçlik ve Batman'daki NA- TO ve ABD üslerinde alınan ön- lemler artarak sürüyor. Încirlik'e yoğun biçimde cep- hane geldiği öğrenüirken Bat- man havaalanına olası bir sal- dınya karşı koymak üzere Stin- ger füzeleri yerleştirildi. Siirt Valiliği de olası bir düş- man saldırısına karşı yurttaşla- n camilerde hutbeler verdirerek uyardı. Diyarbakır Pirinçlik üs- sündeki karartma yasağının ise sürdüğü bildirildi. ABD'nin Türkiye'deki en bü- yük üssü tncirlik'e son birkaç haftadır askeri kargo uçaklany- la yoğun bir cephane girişi ol- duğu belirtildi. Büyük bir gizli- Uk içinde gerçekleştirildiği belir- tilen cephane sevkıyatının, han- gi tür silahlan kapsadığı konu- sunda bilgi verilmedi. Türk askeri yetkilileriyle üs- te görevli Türk işçilerinin, cep- hane indirilen bölgeye yaklaştı- nlmadığı bildirildi. Edinilen bil- giye göre încirlik'e gelen üç tan- ker uçaktan ikisi önceki gün üs- ten bilinmeyen bir yöne doğru havalandı ve uzun süre dönrr.ı- di. Bu arada İncirlik'eineu bazı uçaklarla Amerikah ust duzcy komutanların geldiği, bunlar- dan birinin ltalya'da görevli bir tuğgeneral olduğu öğrenildi. Üste alınan bir başka önlem de bazı birimlerdeki vardiya sayı- sının üçten ikiye indirilmesi ol- du. Konuya yakın çevreler, uçak indirme, bindirme ve cep- haneliğe yakın birimlerde çalış- ma saatinin arttınlmasının dik- kat çekici olduğunu bildirdiler. Batman'daki NATO'ya ait havaalamnın çevresine 20 adet Stinger füzesi yerleştirildi. Fü- zelerin, olası bir hava saldmsm- da son derece etkili olduğu bil- dirilirken çevresi özel biçimde korumaya alındı ve kamuflaj çalışması yapıldı. Batman'da görev yapan TPAO ve TÜPRAŞ personeli için kimyasal silahtan korunma yöntemlerini içeren kitapçıklar hazırlandı. Her iki kuruhışta görevli personelin bir bölümü- nün çocuklarını İstanbul ve ba- tıdaki diğer kentlere gönderdi- ği belirtildi. 3. Ordu'ya bağlı bazı birlik- lerin sınır bölgesine sevki dün de devam etti. 250 kadar araçtan oluşan askeri konvoy bir ara Nusaybin yakınlanndaki Nezir- han tesislerinde konakladı. Diyarbakır yakınlanndaki Pi- rinçlik dinleme üssünde görevli ABD'li ve Türk askerlerine da- ğıtılan gaz maskeleri hakkında dün de ayrıntılı ve uygulamalı bilgiler verildi. Üste görevli 300 kadar işçiye ise gaz maskesi da- ğıtılmadığı ancak kimyasal si- lahtan korunma yöntemlerinin "teorik" olarak anlatıldığı bil- dirildi. Siirt'te Valilikçe alınan ve alınması gereken çeşitli önlem- ler dün cami hocaJan tarafından yurttaşlara anlatıldı. Imamlar, Valiliğin talimatını okurken sal- dırı halinde sığınaklara girilme- sini ve evlerdeki gaz tüplerinin mutlaka dışarı çıkartılması ge- rektiğini duyurdular. DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Savaşa Hayır... Eğer Türkiye'de yarım yamalak 1982 Anayasası bile çiğ- nenmemiş olsaydı, ABD Dışişleri Bakanı Baker, Kurtcebe Alp- temoçin ve Yıldırım Akbulut ile formalite gereği görüşüp asıl istemlerini sorumsuz Özal'a yöneltmezdi. Eğer Türkiye'de rejim rayından çıkarıimamış oisaydt, ABDi nin ülkemizden istemlerı hemen parlamentoda görüşülürdü. Eğer, Türkiye tabansız bir diktatoryaya süreklenmemiş ol- saydı, bir kişi salt sırtını ABD'ye dayamak uğruna ülkeyi tek başına savaşa sürükleyemezdi. Eğer Türkiye'de bir hanedanın başı, halkın istencine kar- şın yerini korumayı sürdüremesiydi. Amerikan gazetelerine yabancı devlet adamlarıyla konuşması ile ilgiii sorular üzeri- ne, 'ben konuşurum ama sizinkiler gibi herkesin önünde de- ğil, kapalı kapılar ardında' diyemezdi. Eğer Türkiye'de, tabansız olduğu halde iktidara tırnakları- nı geçirmiş olan kuruluş, bir menfaat şirketi olmayıp siyasal parti olabilseydi ve gelecekte kendisi için yaşam şansı göre- bilseydi, bir felakete böylesine büyük bir fütursuzlukla gkde- ceği yerde, yetkilerine sahip çıkıp gidişe dur diyebilirdi. Eğer Türkiye'de sorumlu kişiler dış politikada söz sahibi otabilselerdi, Amerikan gazetecilerinin Irak'a karşı "su sila- hı"nın kullanılıp kullanılmayacağı sorusunu sessizlikle ge- çiştirip bu olasılığa kapıyı hiçbir zaman açık bırakmazlardı. Eğer türkiye'de dış politikanın ne olduğunu bilen, kendi tarihini öğrenmiş insanlar yönetimde olsalardı, o zaman Iraki ın saldırısı olasılığının güçlenmesı halinde, savaşa katılmak gibi sınıriarı belirsiz bir davranışla, üç çeyrek yüzyıl aradan sonra yeni bir Goben ve Breslau olayını gündeme getir- mezlerdi. Eğer, Türkiye'de sorumlu bir iktidar işbaşında olsaydı, şu anda insanlar Güneydoğu'dan Istanbul'a kaçıyor olmazlardı ve gazetelerde mezarlar ile ölü torbalarının hazırlandığı ha- berleri yayımlanmazdı. Ama ne yazık ki bugün Türkiye'de sorumsuz ve tabansız bir iktidar işbaşındadır ve bu sorumsuzluk ile tabansızlığı gi- dermenin tek umarı olarak onlar, sırtlarını Sam Amca'ya da- yamayı gerekli görmekte ve varhgını savaşa bağlamış bulun- maktadır. Ne yazık ki Türkiye'de işbaşında bulunan sözde "sivil" ik- tidar, sivil çözümler üretememekte, ülkenin sorunlannı çö- zememekte, böylelikle çözemediğı sorunlar için savaş orta- mına sığınmaktadır. Ne yazık ki sözde sivil iktidar, askerlerin sivil çözümleri yeğ- ledikleri bir ortamda, militarist çözümlerden yana ağırlık koy- maktadır. Bu ortam, bu iktidardan kurtulmadıkça değişmeyecektir. Türkiye 12 Eylül'de itildiği kurtkapanından kurtulma ola- nağına sahiptir. Bu olasılığı ortadan kaldırmak için önümüzdeki günlerde "Vatan Millet Potomac" diye okunması gereken, bir "Vatan- Millet Sakarya" edebiyatı egemen kılınacaktır. Ne var ki Türk kamuoyu ve muhalefet bu oyunun bilincin- dedir ve ana muhalefet partısi liderı savaşa hayır kampan- yası başlatmıştır. Eğer Türkiye'de işler zıvanadan çıkmamış olsaydı, bu kam- panyalara gerek kalmayacaktı. Eğer Türkiye'de insanların savaşa hayır demelerini suç sa- yan insanlık suçu ışlenmemış olsaydı, işler belki de bu nok- taya varmayacaktı. Ama bugün vardığımız nokta, sorumsuz ve tabansızların kararıyla savaşa sürüklenmektir. Hakiı nedene dayanmadan ülkeyi savaşa sürüklemek en büyük insanlık suçudur. Ben bugün saat 13.00'te İnönü ile birlikte savaşa hayır di- ye haykırmak üzere Pendik'e gidiyorum ve buradan bir kez daha haykınyorum: "Savaşa Hayır". ,*»öi*»a t>i K I S A K I S A wV- • '. -•••,,- V - c T s . ' ^ , • Nevşehir E Tipi Cezaevi'nde bir tutuklu dün geçirdiği ruhi bunalım sonucu, koğuşlardan sosyal tesislere geçmede kullanılan merdivenin demirlerine bağladığı çarşafla kendini astı. Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Şükrü Dağlı hırsızhk suçundan tutuklu olarak cezaevinde yatan Cumali Çopur'un intihar olayıyla ilgiii olarak soruşturma açıldığıru bildirdi. • Ankara-îzmir ve Erzincan'da meydana gelen trafik kazalarında 7 kişi öldü. Erzurum'dan Erzincan'a gitmekte olan Melodi Pavlov yönetimindeki TIR, önceki gece karşı yönden gelmekte olan bir minibüsle çarpıştı. Kazada Mehmet Meydan, Mehmet Mirza Urgan, Hüseyin Gündüz, Zafer Dindar, Resul Çarpıcı ve Hasan Hasırcı adh yoîcular öldüler. Bu arada Turgutlu girişinde havanın aşırı sisli olması nedeniyle TIR-kamyon çarpışması sonucu Ahmet Zeybek adlı surücü meydana gelen zincirleme kazada hayatmı kaybetti. • Suriye'den Türkiye'ye geçmek isteyen PKK militanlarıyla güvenlik güçleri arasında meydana gelen çatışmada bir militan ile bir er yaralandı. Şanlıurfa Valisi Ziyaeddin Akbulut'un yaptığı açıklamaya göre önceki gece saat 22.30 sıralarında Ceylanpınar'a 20 kilometre uzaklıktaki-Yeşiltepe kesiminden Türkiye'ye geçmek isteyen 10 kişilik bir grupla üç saat çatışan güvenlik güçleri bir milkanı yaraladılar. Çatışma sırasında bir er de ayağından yaralandı. • Resmi Gazete'nin de sahtekârları türedi. Başbakanlık Döner Sermaye Müdürlüğü'nün Resmi Gazete abonelerini uyancı yazısında 'ban kişilerin Resmi Gazete'ye abone kaydetme yoluna gittikleri, kendilerine başvuranlarla da sözleşme yaptıkları ı öğrenilmiştir" denildi. • PTT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre üç merkez daha otomatik telefon görüşmesine açıldı. Merkezler şunlar: Menteşe (6118-5), Kaşbelen (6421-1) ve Güre (6421-2) • Ekmek Sanayii İşverenleri Sendikası Başkanı tsmail Hakkı Keçeli, ekmeğe yapılacak zammın "mantıklı" olmasmı istediklerini belirterek, "Ekmek için en çok zam 100 lira olur ve 320 gram ekmek 800 liraya satılır" dedi. • Bostancı'da önceki gün eski polis memuru Habip Gür'ün öldürülmesinde kullanılan iki silahın, MİT mensubu Kemal Tunçel'in öldürülmesi, Adana Osmaniye Polis Karakolu'nun silahla taranması ve önceki yıl Gebze Eski Istasyon yolu üzerindeki bir benzin istasyonunun basılması olaylarında da kullanıldığı belirlendi. • Gaziantep Özel Tip Cezaevi'nden yılbaşındaki açık görüş sırasında iki idam hükümlüsunün kaçmasında ihmali gözüken yedi cezaevi görevlisiyle, fırar olayına yardımcı olan üç kişi mahkemece tutuklandı. Cezaevi 2. Müdürü Mehmet Uçar, baş gardiyanlar Imam ölçer, Haa Yükseloğlu, Yaşar Yılmaz, gardiyanlar Kemal Genç ve Halil Gundoğan ile yönetim memuru Naci Kozan, "firarda ağır ihmal ve kusurlan nedeniyle" dün çıkanldıklan Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklandılar. • Azerbaycan Cumhuriyeti'nin, dünya devletlerince tanınmasının 21. yıldönümü kutlandı. Azerbaycan Türklerinin Bayramı olarak nitelendirilen gün dolayısıyla, Azerbaycanlı Türkler, Azerbaycan Kültür Derneği'ni ziyaret ettiler. Azerbaycan Kültür Derneği Genel Başkanı Cemil Ünal, 28 Mayıs 1918'de bağımsızlığını ilan eden Milli Azerbaycan'ın, 12 Ocak 1920'de dünya devletleri tarafından resmen tanındığmı hatırlatarak, "Bugün bizim bayramdır" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear