Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhurıyct Malbaaalık vt Gizeıeahk Turk Anonım Şırkcu adına
NMhr N«di 0 Ccnel Yavın Mudliru Htsjn CeauJ. Muescse Muduru
Emimt Ijikjıjpl, Yazı IşİCTi Muduru Okw GOMBSİ», • Habcr Mcrk«ı
MudUru Yalçıa Bmytt, Sa>fa Duzem \önetmenı Ah Acar 0 Temsıkıler
ANKARA Ahnrl Tu, IZMIR Hikmrt Çctıakıya. ADANA Çtlın
l( FUllıka Crial B>)au(*. Dq Fbbcrlcr E l f n M o . Ekonomı Cnckt I.rfca. l> Sendıka Şttna t n a d . kultm Crial l
Isunbul HabCTİC-ı KcoaJ Kajçtifc, Etnım Geaca> ŞayiML Yur Haberlm. Ncrtcl D o t » Spor Ûams-naıu «Malfca
Duı Yazılar k m Çabtkaa. Vlşlınna ŞaUa Uam. Dazckmc \Mriak Yrao 0 Koonlınaıor U M Kamhu
llicr I n l EıkH 0 MuhaKbe M e « «fcacr 0 BuIJt Plaajama Snfl Omaa*f|ln|»ı 0 RriLaro V » Tont» 0 Ek YIMT aı
Ha*}* AkJOİ 0 Idarr Hasoia G ı m 0 Islcroe ÛMtef Çctfk 0 Btlgı Iskrm Kail l u l 0 Pmoi^ Sevfi Bostaacıotta
Malı
lavır kurutu FJaskı
Otbı t,
Ccnnl, Htkaıt
bmı, 1 |
î**ÇMk, AH
M»
rNadı Basan >e Yayan. Cumhurıyet Vialbucıhk ve Gazefccıhk TA.Ş. Türk Ocatı Cad 39/41 <
H ı a ı 34334 Isı PK 24« Isunbul Td 512 05 05 (20 hii). Tdn 22246 Fu (1) 52» 60 72 0
Oka> Butılıır «jluln. ZIVJ Cokalp Blv lnkıiap S. No 19 4. Td 133 II 4M~ Tdc< 42344 F u |4> 133
Dau 05 65 0 I n l r H Zıya Bl> 1332 S 2/3. Tet 13 12 30 U o 52359 F u (M) !• 53 «0
t Tafl 0 AİML Inönu Cad 119 S. No 1 Kal 1 Td 19 37 52 (4 Kal). Tele* 62155. F u (71) 19 25 7S
TAKVtM: 13 OCAK 1991 lmsak: 5.49 Guneş: 7.20 Öğle- 12.17 İkindi: 14.43 Akşam: 17.04 Yatsı: 18.29
Litvanya'nın başkenti Vilnius'taki binayı işgaleden Sovyet askerleri Devlet Başkanı konuşurken yayını kestiler
Kızılordu radyo-TVye el koyduBaşkentte silah seslerinin duyulduğu ve yer yer
çatışmaların meydana geldiği bildirildi.
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Yeltsin, dün Baltık
cumhuriyetlerindeki askeri işgalin sona erdirilmesi ve
görüşmelere oturulması konusunda Moskova'yı uyardı.
Dış Haberter Scrvisi — Litvanya'nın
başkenti Vilnius'ta Kmlordu'ya bağlı
Sovyet askerlerı, dün geceyansı radyo ve
televizyon binasını ele geçirdiler. Radyo
ve televizyon yayınlannın kesildiği bildi-
rildi. Sovyet askerleri önceki gün işgal et-
tikleri Savunrna Dairesi, matbaa merke-
zi ve subay okulundan sonra dün de Lit-
vanya Polis Akademisi'ne ait iki bina ile
ulusal muhafızlara ait bir villayı ele ge-
çirdiler. TASS ajansı, önceki gün öldü-
nılen kişinin Znamya gazetesi yayın yö-
netmeni Ivan Fomin olduğunu bildirdi.
Litvanya televizyonunda TSİ 02.15'te
Devlet Başkanı Vitautas Landsbergis'in
parlamentoda yaptığı konuşmanın nak-
len yayımlandığını belirtildi. Landsber-
gis'in "televizyon vayınının son dakika-
lan olduğunu" belirttiği anda, ekranda
bir kadının belirdiği ve bina içindeki Sov-
yet askerlerinin göruntülerinin yayımlan-
dığı kaydedildi.
Daha sonra son gönintükr olarak, Vil-
nius'un başka bir semtinde bulunan ya-
yın kulesi önündeki insan kalabahğının
yer aldığı ve bu kişilerin ardından ambü-
lanslann geçtiği yayımlandı. Televizyonun
yayını daha sonra tamamen kesildi.
Bu arada, kentte makineli tufek sesle-
rinin yanı sıra ağır makineli silah sesleri-
nin de geldiği ve pek çok yerde ambülans
sirenlerinin duyulduğu ifade edildi.
Litvanya Parlamentosu tarafından ya-
pılana açıklamada, kentte makineli tüfek
seslerinin duyulduğu, ancak bunlann hal-
kı korkutmak için yapılan atışlar olabi-
leceği belirtildi.
Kıalordu'nun Litvanya'daki işgal eyle-
mine Batı'dan gelen sert tepkiler sürerken
Rusya Federasyonu parlamentosu olağa-
nüstu bir toplantıda bir araya geldi. Le-
tonya'da da işgal eylemini kınayan bir
açıklama yapıldı.
Sovyetler Birliği Devlet Başkanı Mihail
Gorbaçov'a bağlı Federasyon Konseyi,
dün Gorbaçov'un başkanlığında bir ara-
ya geldı. Toplantıdan sonra yapüan açık-
lamada, Litvanya'daki sonınların siyasi
yollardan çözülmesi gerektiğine işaret
edildi. 15 cumhuriyetin temsilcilerinden
oluşan ve geçen aralık ayında oluşumu
onaylanarak Bakanlar Konseyi'nin yeri-
ne geçen Federasyon Konseyi, Litvanya
L
ya inceleme heyeti gönderecek.
SSCB lideri Mihail Gorbaçov, dun ya-
yımladığı bir kararnameyle, Sovyet Ordu-
su'nun "siyasi egitimini guçleadirmek"
amacıyla Sovyet Ordusu, KGB, tçişleri
Bakanlığı ve demiryolu güvenlik yöneti-
mine bağlı tüm askeri birliklerde "siyasi-
askeri birimler" oluşturulması talimatı-
nı verdi.
SSCB Savunma Bakanlığı, Litvanya'-
nın başkenti Vilnius'ta, parasütçu ko-
mandolann zorla girdikleri binaları "iş-
gal etmedigini, sadece koruma altına
aldığım" iddia ettı. SSCB Savunma Ba-
kanlığı basın merkezi tarafından dün ak-
şam yayımlanan açıklamada, Litvanya'-
daki gerginliğin asıl sommlulannın Sov-
yet askerleri değil, bu cumhuriyetin
"Sovyet yasaiannı ve insan haklannı ih-
lal eden" yönetiminin sorumlu olduğu
savunuldu. Açıklamada, Sovyet birlikle-
rinin denetim altına aldıklan binaların
"anayasa karşıtı guçlerden korunması-
nın" ve "hukuki sahiplerine teslim
edilmesinin" amaçlandığı iddia edildi.
AP'nin haberıne göre Sovyet askerleri
Savunma Dairesi binası ile matbaa mer-
kezini işgal ettikten sonra burada çalışan
kişilere işyerlerini terk etmeleri emri ve-
rildi. önceki gece matbaa merkezinin
önünde bekleyen iki tank daha sonra çe-
kilirken 8 silahlı araç yerlerinden aynlma-
dı.
Litvanya Parlamentosu'nda nöbet tu-
tulmaya devam edüiyor. Yaklaşık 1000 ki-
şi önceki gece bina çevresinde bekledi. Ye-
rel muhafızlar ve Litvanyalılar ellerinde
silah, demir çubuk, yüzlerinde gaz mas-
keleri ile Sovyet askerlerinin olası işgal gi-
rişimini geri püskürtmek uzere bekleşi-
yorlar.
Sovyet askerleri dün de işgal ettiklen
binalara, polis akademisine ait iki bina
ile geçen haftaya kadar ulusal muhafız-
lar tarafından kullanılan bir villayı kat-
tüar. Villa cuma günü askerlere destek ve-
ren karargâha dönüştürülmüştü.
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Bo-
ris Yeltsin, dün Baltık cumhuriyetlerinde-
ki askeri işgalin sona erdirılmesi ve der-
hal görüşmelere oturulması konusunda
Moskova'yı uyardı. Sovyetler Birliği'nin
en büyuk cumhuriyetinde olağanustü bir
toplantıda bir araya gelen parlamento li-
derleri gelişmelerden büyük kaygı duy-
duklannı açıkladılar.
Başbakan adayı
Mihail Gorbaçov, kendisine bağlı ola-
rak kurulacak "küçıiltülmiiş" yeni kabi-
nenin başkanlığına, halen görevde olan
Nikolay Rijkov başkanhğındaki hukume-
tın Maliye Bakanı Valentn Pavlov'u öner-
di.
LİTVANYALILAR NÖBET TVTUYOR— Pariamento binası önündeki nöeetierini sürdHraı bagunsıziık yanlılan, cevrede bnlunan Moskova
yanlılanna "utanın" diye bağınyordu. Yerel polis ise iki gnıbun birbirine girmemesine çabalıyor. (Fotograt: REUTER)
Yunanistan eski başbakanı PASOK liderinin eski eşi Margarita Papandreu IstanbuVdaydı
'Andreas, Lianfyi gördü, değiştfEşimin siyasi
yaşamıyla hiç
kuşkusuz ilgilendim.
Ama onun siyasi
etkinliklerine
karışmamamın daha
akıllıca bir davranış
olduğunu biliyordum.
Onunla çok sık
meseleleri tartışırdık.
Benim görüşlerime
çok değer verirdi.
Koskotas skandah
yüzünden
yargılanması beni
kuşkusuz üzdü. Bu,
ona yapılmış bir
haksızlıktır. Andreas
şu anda siyasi bir
komployla karşı karşıya.
LEYLA TAVŞANOĞLL^
Ince, uzun boylu, çok zarif,
altmışın uzerindeki yaşma kar-
şın hâlâ güzel bir sanşın. Mavi-
yeşil gozleri ışıl ışıl... Bütün
davranışları çok genç... Ses to-
nu da genç... Bu kadın Marga-
ret (ya da Yunancasıyla) Mar-
garita Papandreu. Yunanistan'-
ın eski Başbakanı, PASOK Par-
tisi lideri Andreas Papandreu'-
nun eski kansı... Karşüıkh Gü-
venlik İçin Kadınlar Örgutü'-
nün dünya koordinatörü...
Amerikan asıllı Margarita
Papandreu, örgutüne bağlı altı
kadınla birlikte, Körfez krizinin
bir savaşla noktalanmasını ön-
leme çabalan için hafta içinde
Bağdat'taydı. Atina'ya döner-
ken tstanbul'a da uğradı. tstan-
bul'da bulunduğu yanm gün
kendisıyle konuşma fırsatını
bulduk. Amman uzerinden dö-
nerken bavulu Istanbul uçağına
konulmamıştı. Uzun, gecikme-
li bir uçak yolculuğundan son-
ra Atatürk Havalimaru'na indi-
ğinde Margarita Papandreu'da
yorgunluktan eser yoktu. Bi-
zamle konuştu, sonra sabahın
erken saatlerıne kadar Boğaz'-
da bir lokantada sodalı beyaz
şarap içip bahk yedi. Oteline
dönerken yine yorgun değildi.
Üstündeki saman sarısı zemin
üzerine ince sıyah kareli ceketi,
yine saman sanlı siyahlı ipek
bluzu ve siyah eteği kınşmanuştı
bile.
MARGARET PAPANDREU — Andreas'la hiçbir temasımız
yok. Bu istek benden gelmedi. Neden onunla göruşme>eyim?
Ama o benimle göruşmek isteraiyor. (Fotograf: Uğur Saner)
MARGARİTA PAPANDREIPNUN İZLENİMLERİ
Irak halkı çok sakinKarşüıklı Güvenlik İçin Kadınlar Örgiıtiı
Dunya Koordinatörü Margarita Papandreu
yanında çeşitli banşçı kadın örgütlerinden
altı temsilciyle birlikte hafta içinde
Bağdat'ta diplomatik temaslar yaptı. Irak
hukümeti yetkililerine Körfez krizinin savaşa
yol açmaması için bir barış planı sundu.
Margarita Papandreu Bağdat'taki
temaslanndan edindiği izlenimlerini şöyle
anlatıyon
"Saddam'la randevumuz vardı, ama bizi
kabul etmedi. Çunkü tam o sırada Baker-
Aziz görüşmesi yapılmıştı. Ama Saddam'ın
yardımcısı, ayrıca Enformasyon Bakanı'yla
uzun uzun göruştük. Sonra halktan kişılerle
de goruşmelerimiz oldu.
Bir tek şey çok kesin. Savaşı içtenlikle
istemiyorlar. Ama Saddam Hüseyin'in
haklılığına, kendi tutumlarının doğru
olduğuna inançları tam. Ödun vermelerı
gerektiğini ise hiç düşünmüyorlar. Gerekirse
savaşmaya hazırlar. Ama yinelemek
istıyorum, savaş istemiyorlar.
Onlara bir de barış planı sunduk.
Bakanların bu planı duyunca sevinçten
havaya uçtuklannı doğrusu söyleyemem.
Planımız şu: Körfez bölgesindeki butun
askeri kuvvetler geri çekilsin, bu gerı
çekilme işlemine BM askeri gücu nezaret
etsin, Rumelia petrol bölgesi sorununu
çözmek için bir Arap komitesi
oluşturulurken bölgeye BM Barış Gucu
gönderilsin ve Ortadoğu'nun daha aynntılı
sorunlarını çözmek için uluslararası bir
konferans toplanmasına karar verilsin.
Anlaşmazhklar göruşmeler olmadan
çozulmez. Soruna barışçı çozum bulunması
için ınsanlık adına yapılan bir çağrı da
planın içinde yer aldı. Aynı plan yazılı
olarak Bağdat'taki ABD elçisine de verildı.
Dikkatimizi çeken şey Bağdat'ta sokaktaki
adamın çok sakın olduğu. Sanki birkaç gun
sonra savaş çıkması tehlikesi gittikçe
artmıyor. Onlar gündelik yaşamlannı
yaşıyorlar.
Onunla biraz özel yaşamın-
dan, biraz politik yaşamından
konuştuk.
Acaba Margarita Papandreu,
Andreas Papandreu'yla ne za-
man ve nerede tanışmıştı?
"Andreas'la ABD'de tanış-
tık. Minnesota Üniversitesi'nde
profesördü. Minnesota'da otu-
ruyordum ben de. Üniversiteyi
yeni bitirmiştim. Bir rastlantı
eseri bir dişçinin muayenehane-
sinde tanıştık. Kıbnslı (Rum) bir
dişçiydi bu. Ben onun için bir
kitap yazıyordum. O akşam
üzeri ben bekleme odasında otu-
ruyordum. Dişçiyle randevulaş-
mıştık, kitap uzerinde çaüşacak
sonra bir yerde ayak üstü bir
sandviç yiyecektik. Dişçinin işi-
ni bitirmesini beklediğim sırada
içeri bir adam girdi.
O sıralarda ben bir halkla iliş-
kiler şirketi kurmuştum. Bir kız
ticaret okulunun tarutımım ya-
pıyordum. Tanıtım yazısında
biraz hava olsun diye Fransız-
ca bir deyün kullanmak istedim.
Biraz Fransızca biliyordum,
ama yeterli değildi. Içimde bir-
duygu bana karşımda oturan
adamın yabancı olduğunu söy-
lüyordu. Adamda öyle bir ha-
va vardı çünkü. Amerikalıların
çoğu Fransızca bilmez. Adama
Fransızca bilip bilmediğini sor-
dum. 'Biiiyorum' deyince, ba-
na yardım edip edemeyeceğinı
sordum bu kez. Hemen kabul
edip geldi, yanıma oturdu. Kul-
landığım deyimin temelde doğ-
ru olduğunu söyledi sonra. Tam
havadan sudan konuşmaya baş-
lamıştık ki bizim dişci dışan çık-
tı. Bizi gorunce 'Oooo, siz tanış-
mışsınız bile' diyerek guldu.
Meğer Andreas, dişçinin arka-
daşıymış. O akşam da birlikte
yemeğe çıkmalarını teklif etmek
için muayenehaneye gelmiş. Bi-
zim dişçi, o akşam birlikte ye-
mek yiyemeyeceklerini, çünkü
çahşmamız gerektiğini, ama
fazla uzatmamak koşuluyla bir-
likte bir içki içebileceğimizi söy-
ledi. Böylece yakınlardaki bır
yere gittik.
Dişçiyi unuttuk
Biz Andreas'la konuşmaya
öyle dalmışız ki, dişçiyi unut-
muşuz. Bizim dişçi çok anlayış-
lıydı.'Galiba bu akşam birlikıe
yemek yiyeceksiniz' diyerek
öneriyi kendi ortaya attı. Bir an-
lamda da bize çöpçatanlık yap-
mış oldu. Ben Andreas'a bak-
tım. Benimle yemek yemek is-
tiyordu. Yanmağız, 'Peki bu
akşamki caltşmamız ne olacak?'
diye sorunca bizim dişçi, 'Yok
canım, önemli degil. Başka ak-
şam çalışırız' yanıtım verdi. O
akşam Andreas'la yemek yedik,
dans ettik. Harıka bir geceydi.
Sanıyorum Andreas'ta beni
çeken en önemli şey onun da be-
nim gibi politikaya ilgi duyma-
sıydı. O sırada politikacı değil,
universite öğretim uyesiydi.
1948'deki tanışmamız
1951'de evlilikle surekli bir bir-
likteliğe dönuştu. Sekiz yıl son-
ra da Yunanistan'a döndük.
Artık dört çocuğumuz vardı.
Andreas, Yunan ekonomisi üze-
rıne bir yılhk bir inceleme yapa-
caktı. O yıl boyunca ikimiz de
Yunanistan'ın siyasi yaşamıyla
yakından ilgilendik. Amerika'-
ya döndükten sonra düşündük
taşındık ve kararımızı verdik.
Yunanistan'a yerleşecektik.
Andreas, oncelikle Ekono-
mik Araştırmalar Merkezi'nde
gorev aldı. Ama esas amacı po-
litikaya aulmaktı. Yunanistan'a
yerleştiğimizde hemen hemen
hiç Yunanca bilmiyordum. Bu
yuzden gazetecilik olan mesleği-
mi Yunanistan'da icra etmem
olanaksızdı. Böylece Yunanca
öğrenmeye başladım. Sonra da
kamu sağlığı konusunda master
yaptım. O yıllarda Yunanistan'-
da çalışan kadına iyi gözle ba-
kılmıyordu. flk yıllar siyasi
enerjimi kullanma olanağını bu-
lamadım. Ondan sonra da tam
bazı siyasi etkinliklere başlamış-
ken cunta iktidara geldi. Yıl
1967'ydi. Andreas, zaten etkın
olarak siyasete girmiş ve tutuk-
lanarak hapse atılmıştı. Andre-
as'ı haftada iki kez, o da iki ya-
nımda Stenli birer nöbetçi ve
cam arkasından görebiliyor-
dum. Onunla tngilizce konuş-
mam yasaktı. Sadece Yunanca
konuşabiliyorduk.
Kadın hakları
Bir yıl sonra Andreas hapis-
ten çıkınca hemen ülke dışına
gittik. I974'te cunta devrilince
de geri dönduk. Geri döndü-
ğumde bütün siyasi enerjimi
Yunanistan'da kadın haklarına
harcamaya karar vermiştim.
Çünku ülkedeki kadınların ya-
şamı beni çok etkilemişti.
Margarita Papandreu, eski
kocasının siyasi yaşamına karı-
şıp karışmadığı konusunda şun-
ları anlatıyor:
"Genel anlamda hiç kuşku-
suz ilgilendim. Ama onun siya-
si etkinliklerine karışmamamın
daha akıllıca bir davranış oldu-
ğunu biliyordum. Benim kendi
ayn siyasi etkinliklerim olmalıy-
dı. Onunla çok sık meseleleri
tartışırdık. Benim görüşlerime,
düşuncelerime çok değer verir-
di. Pek çok insan bana onu el-
kileyip etkilemedigimi sormuş-
tur ya da bunu düşunmüştur.
İnsan böyle bir ilişkide hiç kuş-
kusuz birbirini etkiler. Sonra te-
melde siyasi felsefemiz birbiri-
ne çok yakındı. Belki taktikler-
de aynliTrorduk. Ama a>nı siya-
si ideolojiyi paylaşıyorduk.
Onun bazı vapüklanna karşı çı-
kardım."
Margarita Papandreu ayrıca
PASOK'a uye olduğunu, ama
şimdi 'malum nedenlerden
dolayı' hiçbir etkinliği bulunma-
dığının altını çizmeye de özen
gösterdi.
Eski kocasıyla, Dimitra Lia-
ni yuzunden kendisinden boşan-
ması ve sevgilisiyle evlenmesin-
den sonra da göruşuyorlar mı?
Margarita Papandreu hafifçe
gulumsüyor:
Andreas'la
görüşmüyoruz
'Andreas'la hiçbir temasımız
yok. Bu istek benden gelmedi.
Neden onunla goruşmeyeyim?
Ama o benimle göruşmek iste-
miyor."
'Peki, ama niçin?' diye soru-
yoruz. "Sizinle gorüşmemesi
için biri onu etkiliyor mu?"
Bir kahkaha atıyor, "Herkes
böyle diyor."
Peki, Koskotas skandalı yü-
zunden Papandreu'nun yargı-
lanmasına ne diyor?
Margarita Papandreu'nun
gözlerine birden yaşlar doldu.
Bunu belli etmek istemıyordu.
Duz bir ses tonuyla konuşması-
nı surdurdu:
"Bu beni kuşkusuz uzdü. Bu,
ona yapılmış bir baksızlıktır.
Andreas, şu anda siyasi bir
komployla karşı karşıya. Taraf-
sız bir mahkemeye sunulabile-
cek hiçbir kanıt yok akyhinde.
Bunun, onu alaşagı etmek için
dttzenlenmiş bir komplo oldu-
ğuna inanıyorum. Sağlık dunı-
munun kötüliığunden yararlan-
düar.'
Davranışları değişti
Peki, Papandreu 40 yıla ya-
kın beraberükteliklerinde değişti
mı?
"Hayır. Özellikk de siyasi ki-
şiliginde bir değişiklik olraadı.
Ama o malum Uişki, Liani'yle
ilişkisi başladığı zaman insan ve
erkek olarak değişti. Bana olan
davranışlannda hemen bir fark-
lılık sezdim. Bu, o kadar belir-
gindi ki. Bir kadın hemen anlar,
bir şe>ler olduğunu hemen se-
zinler."
Kocasından boşandıktan son-
ra da Atina'da yaşamaya devam
ettiğini anlatan Margarita Pa-
pandreu, "Ben Yunan vatanda-
şıyım ve Yunan pasaportu taşı-
yorum" diye de ekliyor.
Papandreu'nun Davos'tan
sonra Türk-Yunan ilişkilerini
geliştirmek için hiçbir çaba har-
camadığına dikkatini çekmemiz
uzerine biraz duşundukten son-
ra şoyle dedi:
"tki ülke arasındaki sorunlan
çözmek istedigine içtenlikle ina-
nıyoruın. Çünkü komşu bir ül-
keden korkmak, onun hareket-
lerinden surekli kaygı duymak
sağlıklı değil. Davos'tan sonra
ne olduğunu tam olarak bilmi-
yorum. Galiba içte baskı altın-
da kaldı. Ya da başka bir şey-
ler oldu. Kim bilir?"
Işte böyle... Margarita Pa-
pandreu İstanbul'da yarım gün
kaldı. En çok üzulduğü de uça-
ğının gecikmesi ve bavulunun
kaybolması yüzünden zaman yi-
tirerek Istanbul'u hiç göreme-
mesi oldu. Ertesi sabah da
Olympıc Havayollan uçağına
binerek ulkesine dondu.
Almanya'da
oturma hakkı
• ANKARA (ANKA) —
Almanya'daki Türk
işçilerinin oturma hakkı
başvuruları konusunda yeni
pürüzler çıktı. Almanya'daki
yabancüar dairelerinin,
1990'ın son aylannda
yapılan başvuruları yeni
Yabancüar Yasası'na göre
değerlendirme eğUimi, gerek
Almanya'daki Türk isçileri
arasında, gerekse Ankara'da
tepki ile karşılandı.
Almanya'daki Türk
kaynaklarına göre eyalet
hükümetlerine bağlı olan
yabancı dairelerinin bir
bölumu başvıarulan eski
yasaya göre işleme
koyarken bir bölümü de yıl
sonuna kadar
sonuçlandınlmayacağı
gerekçesiyle bu konudaki
kararlann 1991 yıhnda ve
yeni yasaya göre verileceğini
bildirmişlerdi. Yabancı
dairelerin bu olumsuz
yaklaşımı, Almanya'daki
yabancüar arasında tepki
yaratırken Alman
Sendikalar Birliği,
girişimlerde bulunarak bir
geçiş süresinin tanınmasını
önerdi. Ancak bu girişime
şimdiye kadar olumlu bir
yanıt gehnedi.
Rusya Festival
Solistleri
• İstanbul Haber Serrisi
— Konserler vermek üzere
bir süredir ülkemizde
bulunan "Rusya Festival
Solistleri", İstanbul'da
pazartesiden başlamak
üzere 4 konser verecek.
Cumhurbaşkanhğı ve
Başbakanlık Muhabirleri
Derneği'nin çağrısı ve
Akabi-Tudek Ltd.
firmalannın organizasyonu
ile Türkiye'ye gelen
topluluk, dün tstanbul
Gazeteciler Cemiyeti'nde
basına tanıtıldı. Herbiri
uluslararası Une sahip 8
kişiden oluşan grup, Rus
folk müziğinin yanı sıra
Sovyet klasik muziği ile
dünya halk ezgilerinden de
örnekler sunuyor.
Enerji 91
Fuan
• İstanbul Haber Serrisi
— Enerji 91 Fuarı, dün
Tepebaşı'ndaki TÜYAP
Sergi Sarayı'nda Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı
Fahrettin Kurt tarafından
açıldı. Fuar süresince,
15-16 ocak tarihlerinde
"Enerji Tasarrufu
Semineri" duzenlenecek.
Konuyla ilgili öğretim
üyeleri ve uzmanlar, enerji
tasarrufu üzerine tebliğler
sunacaklar.
Bulguryiyin
üşümeyin
• İZMİR (ANKA) —
Türkiye Bilimsel ve Teknik
Araştırma Kurumu
(TÜBİTAK), bulgurun "her
keseye uygun çok yararlı bir
gıda maddesi" olduğunu
açıkladı. TÜBtTAK'ın
buğday araştırmasında, 100
gram bulgurda 329 kalori
enerji depolandığı
belirtilerek tüketiciye bulgur
tüketmesi önerildi.
Turkiye'nin çeşitli
yerlerinden getirilen
bulgurların analize tabi
tutulduğu araştınnada,
bulgurun her yönuyle
besleyici olduğunun ortaya
konulduğu belirtilerek
hayvansal proteın içeren
gıdalan alamayanlara
bulgur tüketmesi salık
verildi.
Tramvay'ın ilk
kazası
• İstanbul Haber Servisi
— Yeni tramvay dün ilk
kazasını yaptı. Taksim-
Tünel seferini yapan 4 nolu
tramvay Istiklal
Caddesi'nde hafriyat
çahşmalan yapan Mehmet
Onur'un kullandığı 34 ZN
737 plakalı kamyonla
çarpıştı. Kazada önemli bir
hasar meydana gelmediği
belirtildi.
En pahalı
caddeler
• NEW YORK (UBA) —
"Dünyanın en pahalı
caddeleri" sıralamasında
birinciliği Tokyo'daki
"Ginza" caddesi aldı. İkinci
sırada Hong Kong'daki
"Nathan" ve "Queens
Roads", üçüncü sırada ise
New York Manhattan'daki
"Beşinci Cadde" yer aldı.
La Repubblica gazetesinde
yer alan habere göre
sıralama bu caddelerdeki
dükkânların metrekare
fiyatı dikkate alınarak
yapıldı. Metrekare Fiyatı 6
bin 250 dolar olan
(yaklaşık 19 milyon 700 bin
lira) olan dükkânlar
nedeniyle Tokyo'daki
"Ginza" caddesi birinci
sırayı aldı.