Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
5 EYLÜL 1990 HABERLER CUMHURtYET/11
KÖRFEZ KRÎZf ...KÖRFEZ KRİZİ.., KÖRFEZ KRİZ İ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖI
İSTANBUL'dan HİKMET ÇETİNKAYA
Kaç Gün Geçti...
Muhalefet, Özal'a "Bu yetki Türkiye'yi maceraya götürûr" derken savaş
izni tezkeresinin yenibiçimiANAP grubunda görüşülüyordu. BirANAP
milletvekilinin değerlendirmesi aynen şöyleydi: Turgut Özal hem
Cumhurbaşkanı hem Başbakan hem de ANAP GenelBaşkanı...
İSTANBUL — Konuştuğumuz ANAP'hlar ne-
ler soylüyorlardı şu savaş ızni yetkisinin yeni-
den ele alınması karşısında? Cumhurbaşkanı
ÖzaJ'ın muhalefetin katılmadığı 1 eylülde Mec-
lis'in yeni yasama yılına girdiği gün yaptığı ko-
nuşmadan sonra?
Sahi, ne diyorlardı?
— Sayın Özal tavstyede mi bulunuyor, yoksa
buyruk mu veriyor?
Buyruk verdiğinı söyleyenler Hasan.Cetal Gü-
zel ve Mesut Yılmaz yanlısı milletvekilleri "Bu
kadarı da fazla, bizim de Türkiye'nin çıkarlarını
Özal'dan az düşündüğümüz söylenemez" der-
lerken "yüce Meclis buyrukla hareket etmez"
görüşünü yineliyorfardi.
Kaç gün geçtı aradan?
Cumhurbaşkanı Özal 1 eylül cumartesi gü-
nü "savaş izni yetkisi"nin toşulsuz hükümete
verilmesıni istedi. Yani sınırlı yetkinin bir işe ya-
ramayacağını anlattı. Açık açik tavstye değil buy-
ruktu yaptığı şey.
Aradan iki gün geçti Bakanlar Kurulu, Çan-
kaya'da pazartesi günü akşam saatlerinde top-
landı. Bakanlar, savaş izni tezkeresini kuzu kuzu
imzaladılar Dün de ANAP grubunda görüşüldü.
Bir bakıma muhalefet hazırlıksız yakalandı.
Çünkü muhalefet ve özellikie SHR tezkerenin
çarşamba ya da perşembe günü Meclis'e ge-
leceği hesabını yapıyordu. Neyse ki Kaya Erdem
Danışma Kurulu'nun toplanmadığını bildirdi.
Böylece tezkerenin TBMM'de görüşülmesi bu-
güne kaidı.
Biz pazartesi sabahı muhalefetin sosyal de-
mokrat kanadını aramıştık. Aldığımız hava az
flnce anlattığımız gibıydi. Oysa SHP'nin ne gi-
bi bir çalışma içınde olduğunu öğrenmek iste-
miştik. Hani SHP'de bir "kriz masası" vardı ya,
ola ki bir çalışma yapmış, Özal'ın tavsiye ya da
buyruğuna karşı yeni bir atak yöntemi hazırla-
mıştı.
Anladık kı SHP henüz böyle bir hazırlık için-
de değıldi. Salt gazetecilenn ayaküstû sorula-
rına yanıt vererek özal'ın yetki tavsiyesı ya da
buyruğuna ılışkin görüşlerıni aktarıyorlardı SHP
sözcüleri.
Örneğin, SHP lideri Erdal İnönü, Körfez bu-
nalımının başından beri söylediği sözleri ısrtıp
ısıtıp sunuyordu:
— Özal tek başına kullanmak için yetkiler is-
tiyor, bunu gizli maksatlarla istiyor.
SHP lideri nedense sık sık değindiği "özal
1
ın gizli maksatlarım" bir devlet sırrı gibi sakla-
makta direniyordu.
Dün sabah yine muhalefetin SHP kanadıyla
konuştuk. özal pazartesi günü Bakanlar Kuru-
iu'nu apar topar Çankaya da toplamış yetki tez-
keresinı imzalatmıştı.
SHP Meclis'te ne yapacaktı? Nasıl bir tavır
koyacaktı?
Anlattılar, biz de dinledik:
Bu yetki meselesi Irak'la savaş ilanı anlamı-
na gelir. incırtik Üssü'nü ABD uçaklanna açmak
ve kullandırmak bir maceradır. Çünkü Özal sa-
vaş istıyor.
Bu anlatılanlar da yeni şeyler değildi. Dün sa-
bah İnönü, SHP Meclis grubunda da aynı tüm-
celeri yineledi.
Zaten SHP, TBMM'nin 12 ağustosta yapılan
olağanüstü toplantısında alınan "bir düşman
saldırısı halınde" hükümete TSK'yı kullanma
yetkisi verilen savaş izni tezkeresini iptal için
Anayasa Mahkemesi'ne başvuracaktı. Şımdi bu
çalışma da durdurulacak, yeni yetki Meclis'ten
geçtiğine göre bu kez yeniden iptal için başvu-
ru dilekçesı hazırlanacaktı.
Bu konuda SHP Hukuk Danışmanı Seyfi Ok-
tay'ın açıklaması da ilginçti:
—12 ekime kadar başvurma hakkımız var.
Evet muhalefet Özal'a "Bu yetki Türkiye'yi
maceraya götürür" derken savaş izni tezkere-
sinin yeni biçimi ANAP grubunda görüşülüyof-
du. Milletvekillerini ikna yöntemi olumlu sonuç
vermişti.
Bir ANAP milletvekilinin değertendirmesi ay-
nen şöyleydi:
— Turgut Özal, hem cumhurbaşkanı hem
başbakan hem de ANAP Genel Başkanı.
Savaş izni tezkeresi, ANAP grubunda bir ret,
dört çekimser oyla kabul edildi.
Özal'ın dedfği oldu...
Çinli bakan onuruna yemekANKARA (AA) — Dışişleri Bakanı Ali
Bozer'in resmi konuğu olarak Ankara'ya
gelen Çin Halk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı
Qian Qicben, önceki gece Ankara PaJas'ta
onuruna verilen yemekten sonra dün
temaslanna başladı. Dışişleri Bakanı Bozer'i
makamında ziyaret eden konuk bakan
Türkiye'nin jeostratejik açıdan çok önemli
bir konuma sahip olduğunu belirterek.
"Onun için Tıirkiye ile olan dostlnk ve
işbirligi ilişkilerine büyük önem veriyoruz"
dedi. Bakan Qichen Annkabir'i ziyaret
ettiğini ve çelenk koyduğunu da belirterek,
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'e
kendisinin ve halkının duyduğu hayranlığı
anlattı. Konuk bakanın Bozer'i ziyaretinin
ardından iki ülke arasındaki resmi
görüşmelere ba$landı.
DSP GenelBaşkanı Ecevit
Hesabını veremezlerANKARA (Cumhuriyet Biiro-
« ) — DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit, ANAPTı milletvekillerinin,
Türkiye'yi savaşa sürükleyebilecek
bir kararı gözleri kapalı destekle-
meyecekJerini ve aceleye getirme-
yeceklerini umduğunu bildirdi.
Ecevit, televizyonda önceki ge-
ce yayunlanan 'Panorama' adlı bir
programda Saddam Hüseyin reji-
mine bugünkü askeri gücünü, biz-
zat Batılı devletlerin nasıl kazan-
dırdığırun aynntılanyla açıklandı-
ğını ifade etti. BBCdeki belgese-
lin, BM Güvenlik Konseyi'nin arn-
bargo karanndan sonra bile Irak-
ın askeri gücünün Batı kaynakla-
nndan beslenmeye devam ettiğini
de gösterdiğini aktaran Ecevit,
şunları söyledi:
"Şimdi Türkiye'yi, Ortadoğu-
da Batılı ülkelerin ardından ma-
ceraya suriikleyecek bir karar
Medis'te alınmadan önce BBC te-
lenzyonunda dun gece (önceki ge-
ce) yansı yayunlanan 'Panorama'
belgeseli, mutlaka, uzmanlar ta-
rafından Türkçeye çevrilerek TRT
tdevizyonuııda da yayımlaıııahdır,
derfaal yayımlanmalıdır. Ba yayı-
m tüm millervekiUeri de rnaüaka
iziemelidirler."
Ecevit, TBMM'nin savaşla ilgili
yetkilerini hükümete devredecek
bir önerge karara bağlanmadan
önce TBMM'nin bir oturumunda,
Türkiye ile Irak'ın silah gücü ve
savaş teknolojisi bakımından bu-
günkü durumlannın ayrıntüı ola-
rak karşılaştmlması gerektiğini
vurguladı. Ecevit, şu görüşlere yer
verdi:
"ANAP'h milletvekillerinin.
TBMM'DE KÖRFEZ DİPLOMASİSİ
DenıireFden Saddaırfa ıııesaj
ANKARA (Cumnuriyel Büro-
so) — TBMM'de dün hükümetin
asker göndenne yetkisi ile ilgili is-
temi tartışılırken, Körfez krizi ile
ilgili bir dizi diplomatik görüşme
gerçekleşti. Ürdtın parlamento he-
yeti TBMM Başkanı Kaya Er-
dem'e ülkesinin Körfez krizine
yaklaşımını anlaürken, DYP Ge-
ael Başkanı Söleyman Demirel,
FKÖ aracıüğıyla, Irak Devlet Baş-
kanı Saddam Huseyin'e "Hem
kendini hem ulkeni tahrip
erttnne" mesajı yolladı. Ürdün he-
yeti, SHP Genel Sekreteri Deoiz
Baykal ile de göruştü.
TBMM Başkanı Erdem dün
Ürdün parlamento heyeti ile gö-
ruştü. 50 dakika kadar süren gö-
rflşmede heyet başkanı Tabir ei
Masri'nin Erdem'e ülkesinin Kör-
fez krizi ile ilgili politikasmı ve
bölgedeki son gelişmeleri anlattı-
ğı bildirüdi. Ürdun heyeti daha
sonra SHP Genel Sekreteri Denız
Baykal ve DYP Grup Başkanve-
kilı Köksal Toptan ile ayn ayn gö-
rüştü. Bu görüşmelerde heyetin
Körfez krizi ile ilgıli Ürdün görüş-
lerini anlattığı belirtildi.
DYP Genel Başkanı Demirel de
TBMM'deki odasında FKÖ An-
kara Temsilcisi Fuat Yasin'i kabul
etti. Görüşmeden sonra gazeteci-
lere bilgi veren Demirel, FKÖ
Temsilcisi Yasin'in bir nezaket n-
yaretinde bulunduğunu ve 1 saat
süren görüşmede Körfez krizıni de
ele aldıklannı söyledi. Fuat Yasın
1
in, Saddam'ın bir çıkmazda oldu-
ğunu anlatuğıru belirten Demirel,
şöyle konuştu:
"Sayın temsilci, Saddam'ın do-
nımnnu 'Çok sıkıştı, geri dönse
sonu olur, Kuveyt'ten çıkmazsa
tüm dünyayı karşısına aldı' diye
açıkladı ve Filistin'in banşcı bir
çözümden yana olduğunu söyle-
di. Ben de FKÖ lideri Yaser Ara-
fat'a bir mesaj gönderdim. Sayın
Arafat'tan Saddam'a ulasabüiyor-
sa 'kendısini bir fırtınanın
beklediğini' söylemesini istedim.
Mesajımda aynca, 'Bu fırtına ön-
lenebilirse önlensin. Hem kendi-
nızı hem milletinizi ezdirmeyin'
dedim."
SHP grubunda kızgın bir üslupla konuşan inönü:
Asker kanıyla politikaANKARA (Cambnriyet Büro-
so) — SHP Genel Başkanı Erdal
tnonü. 'savaş hali iianı' dışında
hükümete her türlü yetki istemi
konusunda Cumhurbaşkanı Tur-
gat Özal ve hükümeti sert bir bı-
çimde uyararak "Meclis bir kişi-
nin vesayeti alDna girecek midir?
Vesayeü, akli dengesi yerinde ol-
mayanlar verir. Bunan taribi so-
rnmlııla|u altıodan kalkmak zo-
randa kalacaklar" dedi. İnönü,
özal'ın baskısıyla alınan bu yet-
kinin kullanılacağmı ve Türkiye
1
nin savaşa sokulacağını belirterek
"Bu, Tiirk aslteriııfa, Türk çook-
lannın kanlanyla politika yıp-
maknr. Ba benrgftn yaklaşıın. ço-
odüann kanıyia poütika yapıima-
suıa karşı bo çocnklanD analan ne
dlyeceklerdir" diye sordu. SHP
lideri, ABD ilişkilerinin, ANAP
iktidan döneminde öyle bir aşa-
maya geldiğinj ve "Bnyiik miıtte-
fildmiz ABD'nin, eŞer biz kanunı-
n akıtmazsak, bizim toprak bii-
timlıigumüz aleyhine işler
yapacafından" kuşku duyulduğu-
nu söyledi. tnonü, *Bo sakat man-
ökla', AtatUrk'ün 'Yurtta sulfa a-
handa sulh' ılkesinden vazgeçildı-
ğini ve 'cinayet' dedigi savaş suçu-
nun işleneceğini bildirdi. İnönü,
Batı'mn çıkarlan için Türkiye'nin
•paralı asker' durumuna düşürül-
mek istendiğini, ülkenin bunda bir
çıkarı olmadığını, savaşın 'bir ki-
şinin kuman için çıkacağını' vur-
guladı. SHP lideri, insan hayatı
bir maceraya kurban edilecek ise
ne söylense az olduğunu, ölenle-
rin bir kişinin kuman için ölece-
ğini anlatarak Türkiye'nin bu sa-
vaştan kazanacak bir şeyi olma-
dığını, tam aksine banşçı imajıru,
Atatürk ilkelerini ortadan kaldı-
racagını, ölen insanlar yanında,
maddi manevi zararlara uğranıla-
cağıru belirtti. İnönü, 'Baülı
miitterıklere' de çatarak Türkiye^
nin herkesten önce, en büyük fe-
dakârhğı yaptığını, daha ne feda-
kârlığı istendiğini sordu ve savaş
bittikten sonra yükü Türkiye'nin
çekecegini, müttefiklerin ise söy-
lediklerini unutacaklannı, ülkenin
komşusu Irak ile yine yan yana
kalacağını kaydetti.
Dün sabah toplanan SHP gru-
bunda, heyecanh ve kızgın bir üs-
lupla konuşan İnönü, söz konu-
su tezkerenin daha önce de geldi-
ğini anımsattı, "Bizim kontroln-
miiz dışında yabancı bir ülkenin
silahh kuvveUerinin de iUkemize
gelmesinin savaşı başlatmak" ol-
SHP grubunda heyecanlı ve kızgın bir
üslupla konuşan Genel Başkan Erdal
înönü, "Batı'nın çıkarlan için Türkiye'yi
eninde sonunda paralı asker durumuna
düşürmek istiyorlar. Meclis bir kişinin
vesayeti altına girecek midir? Vesayeti akli
dengesi yerinde olmayanlar verir. TBMM
bunu kabul edecek midir? Bir kişinin
vesayeti altma girecek midir? Bunu elbette
ANAP çoğunluğunun düşünmesi gerekir"
dedi.
duğunu söyledi "Bu acde nedir?"
diye soran SHP lideri, özal'ın is-
teğinin kamuoyunda dahi tartışıl-
madan TBMM'ye getirildiğini,
daha yetkinin ne için istendiğinin,
nerelerde kullanılacağımn beüi ol-
madığını anlattı. tnönu, şöyle
konuştu:
"Bdyle ne maksatla knllanıla-
cağı büinmeden vekfllet vennek,
'istediginizi yapın' demektir. Bu-
nu yapan kuruluşu, bunu yapan
insanı, başkasının vesayeti altına
aldığınız zaman butu'n yetkilerini-
zi başkasına vennis demeksiniz.
Çünkd siz ya akli dengesi bozuk
oidugunuz için ya da başka bir ne-
denle siz kendi hukuki haklannı-
n kullanacak dunımda degilsiniz
ki bunu başkalanna bırakıyorsu-
naz. Niçin oldugunu, ne oidogn-
•u söyiemeden bizi bir kişinin ve-
sayeti altına girecek dununa soku-
yortar. TBMM bunu kabul edecek
midir? Bir kişinin vesayeti altına
girmeyi kabul edecek midir? Bu-
nu elbette TBMM'deki ANAP ço-
guulugunun düşünmesi gerekir.
Bu sorumlıduk herkesten ooce on-
lara aifür. L'nnrmasınlar ki bunun
tarihi sorumlulugundan onlar ön-
ce albndan kalkmak zorunda ka-
lacaklardır."
Inönu, "Yetkiyi alıyoruz ama
kuOanmayaca^ız" sözleri olduğu-
na da dıkkat çekerken, kullanıl-
mayacak bir yetkinin neden alın-
dığını sordu ve "Koskoca millet-
vekilleri nasıl bir oyuna geliyor-
lar? Kullanılmayacak bir yetki için
Özal gunlerce boyle ugraşır mı?
Günlerce herkesi böyle baskı al-
tına alır mı" sorularını yöneltti.
"Bunu kullanmakb Türkiye'^ sa-
vaşa sokacaklardır" diyen İnönü,
ancak vatanı korumak için sava-
şılabileceğini vurguladıktan son-
ra şöyle devam etti:
"Silahh kuvveUeri bir savaşU
kullanmak, bir savaş tebdidi ola-
rak knilanmak, başkalannm bas-
latacagı bir savaşta biz de yardun-
cı olahm diye kullanmak, bu,
Türk askerinin kanıyla politika
yapmakür. Türk askerinin kanıaa
gnvenerek Ortak Pazar'a girece-
giz, Türk askerinin kamnı akıta-
rak kredilerimizi alacagız. Bu be-
zirgân yaklaşım ulusaJ çıkariar
karşısında tamamıyla yanlışrır, ta-
mamıyla boştur. Bunun karşısın-
da vatandaşlanmız seslerini yıik-
seltecektir. Bugun çocuklannın
kanıyla politika yapılmasını, on-
ların kanına guvenerek çıkarlan-
nı arttırma>ı düşünenier karşısın-
da bu cocuklann analan ne diye-
cektir?"
ANAP milletveldllerinin kandı-
rılmak istendiğini, 'Çıkacak savaş-
tan Türkiye aleyhine bir sonucun
doğmasını istemiyorsak, Irak'ı ce-
zalandıran ülkelerin askerlerinin
yanında yerimizi almalıyız' denil-
diğini belirten inönü, "ABD bizim
en böyük murtefıkimizdir" dedik-
ten sonra şöyle konuştu:
"Bizim büyük müttefikimiz sa-
vaştan kazaaarak pkacakbr. Ve
şimdi büyük mürtefikimizin kaza-
nacagı savaş sonrasında bizûn
aleybimize tertipler yapaca|ındajı
korkuyonız. Irak'taki yeni dazen-
de bizim müttefikimiûn bizim
toprak bUtunhıgümnzü tebJikeye
duşürecek. bizim alosal çıkarian-
mın teblikeye düsürecek işler yap-
masından korkuyonız. Aman
bunlan yapmasın diye biz şimdi-
den cepneye gidip askerimizin ka-
nını alutmak istiyornz. Demek ki
bizim biiyük mütteflkimizle fliş-
kilerimiz bu hale gelmiştir. Bunu
yapan da yıllardır başımızda olan
ANAP ikodandır. ABD'de bizim
aleyUmize cereyanlar o safhaya
gelmiş ki eger biz bugan kanımı-
zı »ln#m««ak, biz bugün en büyük
fedakâriığı yaptık demezsek, ba
harp sononda kazanacak olan
ABD bizim toprak barünragümü-
zii teblikeye atacak işler yapacak.
Bn nasıl manuktır?"
ABD'nin böyle bir tavır için-
deyse, bugün ne yapsak önüne ge-
çemeyeceğimizi, Türkiye'nin önce
kendisine güvenmesi gerektiğini,
kimseden korkraasına da gerek ol-
madığını anlatan tnönü, "Biz ilk
günden beri Oradogu'daki ba sa-
vaş «lanının yanındaytz. BizdeB ne
hakla Köıfez'e gemi göadermeıııi-
d isteyebilirier? Bir Bab ülkesi
oraya bir gemi gönderiyor, işte o
kadar. Biz zaten buradayız" dedi.
SHP lideri, Türkiye'nin ilk gün-
den itibaren Irak'a karşı yaptınm-
ları uyguladığını, en önemli rol
oynadığını vurgularken de özal'ı
kastederek "Ama şimdi bu yeüni-
yor. 'En evvel biz yapmakla çok
iyi ettik' diyor. Ama biç iyi etme-
digi şimdi anlaşılıyor. Biz yaptık,
ikinci gün unntnJdnk. Şimdi biz-
den yeni fedakaruk isteniyor. De-
mek ki en evvd yapmak dofn de-
ğil. Bizim yapbğımızuı degeri an-
laşılmadı. En büynk fedakArlığı
biz yapük, şimdi yeniden bizden
kimseyle mukayese edilemeyecek
büynk fedaklriık isteaiyor" dedi.
tnönü, Batı ülkelerinin Irak'la
sının olmadığını, Körfez'e gönde-
rilecek bir Türk gemisi ile Irak ge-
misi arasında bir çatışma olsa he-
men bu çatışmanın iki ülke sını-
nnda devam edeceğini ifade ede-
rek "Biz bu kadar redakârbk yap-
bktan sonra ne manbktır kl hâli
ea büyük matteftkinıizin gdzttne
gjremeraişiz. Bu manbfin sak*t-
hgun ANAP'h millervekiDeri duy-
sun diye söylüyoram. Bn kadar
sakat manbkla bir ülke nasıl sa-
Y»$a sokulnr, onu duymalannı is-
riyonun. AUtürk, 'Böyle savaş ci-
nayettir. ülkenin hayati cıkarları
dışında ülkeyi savaşa sokmak
cinayettir' diyor. Şimdi bn dnayeti
işlemek üzeredir" dedi.
"Ulmlararası hukuk arkamız-
da" mantığı ile "ganimet
paytaşma" hevesinde olanların,
yarın uluslararası hukuku çiğne-
raeye hazırlandıklarım bildiren
tnönü, ABD'nin sadece kendi çı-
karlannı duşündüğünü ve bunun
için bölgedeki diğer ulkeleri ken-
di yanına çekmek istediğini vur-
guladıktan sonra "Şimdi Irak'ta
rejimi degJşdrmek veya bölgede
Bab'mn çıkartannı korumak için
gönnlhı anuuyor. Baa tavizler ve-
rilir, mali kolaytıklar sağlanır.
Söylemek istemryorum, ama enin-
de soaunda bizi paralı asker du-
ramuna düşürmek istiyorlar. Biz
niçin paralı askerier gibi girece-
ğiı?" diye sordu.
tnönü, Atatürk'ün koyduğu il-
kelerde komşulara hayati çıkariar
söz konusu olmadan savaş açmak
bulunmadığını anunsatoktan son-
ra savaşı kazanacak olanın ABD
olduğunu, ama Türkiye'nin bu yü-
kü yülarca çekecegini söyledi. tnö-
nü, "Bütün bunlar bizim çıkan-
nnza degjldir. Macera aramanın ta
kendisidir. Cumhuriyetin basın-
dan beri 70 yüı bulan surede ya-
pıbuı kalkınma çabalan banşçı bir
ülke olarak verdigimiz imaj ve
komşulanmızla iUşküerimizi. nep-
sini darmadagın edecek, ortadan
kakhracak sonuc verir" görüşünü
ortaya koydu. inönü, durumun
Kıbns harekâtından tamamen
farklı olduğunu, Batılı müttefik-
lerin savaştan sonra Türkiye'yi
unutacaklannı belirtti ve "Savaş
ülkeamizia çıkanna itfflMr. So-
aiaater rardır.
f •(!• jnpalMf'
illııılıı lı11 —• IfcBfı lıaıılllı
Bir U f U a l « u n içla AtaMş de-
mektir. Kabul etmiyorum" dedi.
Baymak Şofben,
Şimdi Taksitle!
DSP Genel Başkanı
Ecevit, Meclis'te
Türkiye'yi maceraya
suriikleyecek bir karar
alınmadan önce BBC'de
önceki gece yayımlanan
Irak belgeselinin TRT'de
yayımlanmasını ve bütün
milletvekillerinin izlemesini
istedi. "Türkiye'yi
maceraya ve sav*aşa
sürükleyebilecek bir yolu
açanlar, bunun hesabını
Türk ulusuna veremezler"
dedi.
TürkJve-yi savaşa süriikleyebikcek
bir karan gozleri kapalı destekle-
meyeceklerini ve aceleye getirme-
yeceklerini de umanm.
Batılılann Ortadogu'da çevire
geldikleri oyunlar, perde arkası
yönleriyle iyice ögrenilmeden ve
Türkiye ile Irak'ın savaşa hazırlık
durumlan aynntılı biçimde karsı-
laştınlmadan. Türkiye'yi macera-
ya ve savaşa sürukleyebilecek bir
yolu açanlar, bunun hesabını Türk
ulusuna veremezler."
25 yılı aşkın tecrübesiyle Baymak,
mükemmel bir şofbeni kısa bir süre
için, çok özei şartlarla sizlere sunuyor
Bu imkandan yararlanın. Baymak
şofbeninizi "zamanında" alın, sıcak
suya anında kavuşun.
Baymak Şofbeni üstün kılan özellikler:
• Normal ve düşük basınçlı suya göre
iki ayn modeli vardır.
• İhtiyacınıza göre 5 It/dk veya 10
It/dk'lık tiplerden birini seçebilirsiniz.
• Tam güvenlik için 3 emniyet sistemi
ile donatılmıştır.
• 12 adet yanma başlığı ve enjektörü
sayesinde yüksek verimlidir.
• Tüp gazı ve doğal gazı aynı
randımanla yakar.
• Su ayar düğmesi sayesinde suyu
istenilen sıcaklığa getirir, böylece su
ve gazdan tasarruf da sağlar.
Ö z e l T a k s i t K o l a y l ı ğ ı
ŞOFBEN Peşinat: 100.000 TL.
10 It. Taksit: 6x92.500 TL.
655.000 TL.
(KDV Dahil)
ŞOFBEN Peşinat: 60.000 TL.
5 It. Taksit: 6x58.000 TL.
408.000 TL.
(KDV Dahil)
ı&aymak
Bütün Türkiye'de yayılmış bayii teşkilatı
ve güçlü servis garantisi ile
Baymak'tan her zaman en iyi hizmeti
alırsınız.
Siz Siz OIMI Baynak'ta Israr Edin.
"Kampanyamız T.C. Merkez Bankasının ilgili tebliğine uygun olarak ve üretici firma garantisiyle yürütülmektedir."
İSTANBUL AKABE TİCARETMERKEZİ, BÜYÜKDERE CADDESİ 80/202,80290 MECİDİYEKÖY TEL: 175 71 92 (8 HAT)
ANKARA TANDOĞAN MEYDANI4 A TEL: 222 47 89, 223 43 25 İZMİR GAZİ BULVARI 22 TEL: 19 21 28, 14 84 23