23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/14 DIŞ HABERLER 4 EYLÜL 1990 KÖRFEZ KRİZÎ...KÖRFEZ KRlZİ... KÖRFEZ KRIZİ...KORFEZ KRİZt... KÖl DtPLOMATİK ÇÖZÜM UMUTLARIZAYIFLADI, ABD NATO MÜTTEFİKLERİNDEN ÖDÜNÇ GEMİİSTEDİ Batı'dakaramsarlıkartıyorABD NATO müttefiklerinden Körfez'e binlerce asker, ağır teçhizat ve mühimmat taşıyabilecek kapasitede ödünç gemi göndermelerini istedi. İngiltere ve İtalya'nın bu isteği hemen kabul ettikleri, diğer ülkelerin ise gözden geçirecekleri vaadinde bulundukları bildirildi. r ABD Baştanı Bush'un, Saddam'ın devrilmes: ipn hazırtanan bir pianı resmen onaytadığı öne sürüldü. 3 Eyliil 1990 Krizin 33. gıinü Tahraa KaMre Irak yönetlmi. kendi uçaklanna ambar- go uygulayan Batlı havayollannın Ba()- data inerek rehmeten almasma ian vermeyeceflinı açıkladı IngütBre Dtşışlen Bakanı Oouglas Hurd, Irak'a havadan abluka uygulanmasmın düşünüldüöûnû söyiedı : Ana yollar • Boru hatlan Dış Haberier Servisi — Körfez krizine diplomatik çözüm bulma umutlannın, Am- man'da BM Genel Sekreteri Perez de Cuel- larla Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz ara- sında yapılan görüşmenin başansızlıkla so- nuçlanmasmdan sonra zayıflamaya başla- dığı gözleniyor. Dikkatler 9 eylülde Finlan- diya'nın başkenti Helsinki'de Başkan Busl£ la Başkan Gorbaçov arasında yapılacak su- per zirveye çevrilirken Batıh başkentlerde karamsarbk artıyor. Diplomatik kaynaklar Washington'un Irak'a İcarşı planladığı *çöl kalkanı harekâtı'nı uygulamaya koymak için sabırsızlandığını belirtiyorlar. AA'nın Reuter'e dayanarak bildirdiğine göre ABD dün NATO müttefiklerinden Körfz'e binler- ce asker, ağır teçhizat ve mühimmat taşı- yabilecek kapasitede ödünç gemi gönderme- lerini istedi. NATO kaynaklan, tngiltere ve İtalya'nın bu isteği hemen kabul ettiklerini, diğer ül- kelerin de gözden geçirecekleri vaadinde bu- lunduklannı kaydettiler. ABD'nin bu isteğinin NATO temsilcile- rinin bir toplantısında iletildiğini kaydeden söz konusu kaynaklar, "gelecek haftalarda ibti>-aç duyulabilecek, belirli sayıda gemi için belirli bir istek olduğunn" bildirdiler. NATO kaynakları ABD'nin kaç gemi is- tediği konusunda bilgi vermeyi reddettiler. Gemilerin ABD'ye mi gönderilecegi ya da Amerikan askerlerinin Akdeniz'den Kör- fez'e sevkıyatmda mı kullanılacağı konusu ise açıkhk kazanmamıs durumda. Bazı gemilerin araba vapuru olmasının beklendiğini kaydeden yetkililer, İngiltere, ttalya, Norveç ve Danimarka'mn elinde çok sayıda feribot bulunduğuna ve bunlann tank ve diğer mühimmatlan taşıyabilecek kapasitede olduklanna dikkat çektiler. tngiltere Londra muhabirimiz Edip Emil Öyrnea 1 in bildirdiğine göre Irak yolcu uçaklannın Baulı rehinelerin nakledilmesinde kullaml- masına Birleşmiş Milletler'in izin vermemesi Uzerine Irak'ın, hava sahasını tum Batıb uçaklara kapattığı ve rehine sevkıyatını dur- durduğu haberlerine iktidar ve muhalefet çok sert tepki gösterdi. Irak'a sadece kara ve denizden degil, havadan da ambargo uy- gulanması çağnlarının yam sıra Muhafaza- kâr Parti'nin "Şahin kanadı", lngiliz rehi- nelere rağmen Ingiltere'nin, "Bu diktatöre gereken dersi vermekte taiç tereddüt elme- mesi"ni öneren bir bildiri yayımladı. Ana muhalefet sözcüsü Gerald Kaufmann da "Saddam Hiiseyin'e kendi kuUandığı ve an- ladığı dilden hitap etmeUyiz" dıyerek Baş- bakan Margaret Thatcber'm "rehinelere ragmen askeri saldın" görüşünü destekle- di. Irak'ın Kuveyt'i işgalinden bu yana böl- gede yasayan lngilizler başta olmak üzere diğer yabancıların dunımlannı Londra'dan izlemek üzere kurulan "Rehine Gözlem KomitesT ise Başbakan Thatcher'ın sert ifa- desini kınayarak "Rebinlere ne olacagı ile Basbakan ilgili degil. Ba insanlar aiteleri- ne canlı olarak kavuşmak istiyorlar, tabat içinde degil" dedi. tngiltere hükümetinin sert tutumu ile sa- yılan binleri bulan rehine aüelerinin açmazı, önümüzdeki perşembe günü Avam Kama- rası'mn yapacağı olağanüstü toplantıda ele alınacak. Hükümetin, üJke dışına asker gönderme ve devlet baskanı olan kraliçe adı- na savaş açma yetkisi var. Ancak büyük bu- nahm zamanlannda Avam Kamarası'nın ta- tile denk düşen devrelerde de olağanüstü toplantıya çağrılması ve bilgi verilmesi de gelenek. tngiltere'de şimdiye kadar banş girişim- lerine bel bağlanmamış girişimler desteklen- mekle birlikte bir yarar beklenmediği ifa- de edilmişti. Ingiltere'deki bu kuşkucu ha- va giderek savaş beklentisine dönüşmekte. lngiliz basını da radyo, televizyon ve yazılı basında bu havayı yansıtıyor. Türkiye'nin de olası bir çatışmada "taraf olabilecegi" gö- rüşü ortaya daha rahatlıkla aulmaya baş- landı. "Independent" gazetesinde Türkiye 1 nin Irak ambargosu nedeniyle uğrayacağı zararın karşılanmasına ilışkin bir haberde, "Körfez gerginliği nedeniyle Türkiye'nin gü- neyinde olası bir askeri harekfit nedeniyle de Türkiye, Amerika'dan mali destek iste- yebilecek. Amerikalılar, Türkiye'nin güney sırunnda Irak'm dikkattni dagıtacak nirden bir eyleme giriscbflirier. Bagdat da buna mi- silleme olarak Türkiye'deki aynlıkçı Kıirt 'SÜPER ZİRVE'YEİLIŞKİNSPEKÜLASYONLAR YOĞUNLAŞIYOR Gorbi, Bush'u yumuşatmaya çalışacakGözlemciler, SSCB liderinin, ülkesi sınırlannda patlayacak bir sıcak çatışmadan tedirginlik duyduğunu ve olası bir savaşın yaratabileceği bir fslami dalganın Sovyetler Birliği'ndeki Müslüman cumhuriyetlere de yayılabileceğinden kaygılandığını belirtiyorlar. MOSKOVA/HELSİNKİ/BRÜKSEL (Ajanslar) — Finlandiya'nın başkenti Hel- sinki'de, 9 eylülde yapılacak olan Bush- Gorbaçov zirvesi yaklaşırken bu konuda spekülasyonlar yoğunlaşıyor. AA'mn Reu- ter'e dayanarak bildirdiğine göre zirvede SSCB Başkanı Mibail Gorbaçov'un, ülke- sinin güvenlik sorunlarını gözeterek, Kör- fez'de barışçı bir çözüme ulaşılması konu- sunda ısrarlı olabileceğini belirtiyorlar. Moskova'da bulunan Batıh bir askeri uz- man, Moskova'nın, ABD'nin Irak ile bir ça- tışmaya girmesinin dar sırurlar içerisinde ka- lamayacağı ve korkunç sonuçlara varacak biçimde yayılacağı görüşünde olduğunu, SSCB'nin, sınırlanna bu denli yakın bir sa- vaştan rahatsız olacagını belirtiyor. Mosko- va'nın en buyuk çekincelerinden biri de ça- tışmanın Islami bir dalga yaratması ve bu dalganın SSCB'nin Müslüman cumhuriyet- lerine kadar yayılması. Batıh bir diplomat da bir askeri harekâ- ta SSCB'nin kesinlikle destek vermeyeceği- nin Bush'a bildirileceğini öne sürüyor. Gor- baçov, Bush'a açıkca, "Eger harekete geçer- sen, bizden medet umma" diyecek. Ortadoğu konusunda uzman olan bir başka kaynak ise soruna, Doğu-Batı ilişki- lerinde banş rüzgârlarının esmesi nedeniy- le ilginç olabilecek bir boyut getiriyor. Bu yorum, Körfez'de ABD tarafından yapılan büyük askeri yığınağın Moskova'da kaygı oluşturduğu şeklınde. Bu uzmana göre yı- ğınak, SSCB için potansiyel bir tehdit oluş- turuyor. Bu yorum ister istemez Varşova Paktı Askeri Kuvvetleri Başkomutanı Vla- dimir Lobov'un, askeri yığınağın, Doğu- Batı silahsızlanma görüşmelerini yıpratabi- leceği yolundaki sözlerini akla getiriyor. Bush ne isteyecek? Başkan Bush'un ise zirvede Mihail Gor- baçov'u Batı'nın yanında yer almaya ikna etmeye çalışması bekleniyor. International Herald Tribune gazetesinin yaptığı değerlendirmeye göre Bush, Gorba- EL SABAH AtLESt — Kahire'deki Irak karşıtı gösteri sırasında Kuveyt Emiri'nin knzeni Beebel El Sabıh da bir bildiri)le Saddam'ı kınadı. çov'a zirvede özellikle şu mesajlan verecek: • ABD, soğuk savaşın sona ermesinden son- ra patlak veren bu ilk bunalımda, Batı le- hine tek yanh çıkar sağlama yoluna gitme- yecek. • Washington, Irak'a karşı Batılıların ön- cülüğünde başlatılan uluslararası harekât- ta Sovyetler'in daha büyük bir rol almasını istiyor. • Irak, Kuveyt'ten eninde sonunda çıkartı- lacaktır. Bunun için gerekirse kuvvet kul- larumından kaçınılmayacaktır. 'Askeri yığınak ilişkileri zedeler' Sov>etler Birliği Dışişleri Bakanhğı Söz- cüsü Gennadi Gerasimov, Amerika Birle- şik Devletleri'nin Körfez'deki askeri yığı- nağjmn Doğu-Batı ilişkilerini zedeleyebile- ceğini söyledi. Ancak Gerasimov, Ameri- kan birliklerinin Suudi Arabistan'ın dave- ti üzerine bu ülkeye sevk edildiklerini ve Irak'm Kuveyt'i işgal ederek bu harekâta zemin hazırladığını da bildirdi. George Bush'la Mihail Gorbaçov'un pa- zar günü Finlandiya'da yapacaklan görüş- meye de değinen Gerasimov, görüşme öne- risinin Amerikan yönetiminden geldiğini belirtti. Gerasimov, bu görüşmeyi "rirve" degil de bir "çalışma toplantısı" olarak ni- telendirmenin daha doğru olacagını belirt- ti. Hüseyin-Gorbi göriişmesi Ürdun Kralı Hüseyin'ın, Finlandiya'da yapılacak Bush-Gorbaçov zirvesinden ön- ce Gorbaçov'la görüşeceği bildirildi. Ürdün hükümetine yakın kaynaklar, dün yaptık- ları açıklamada, görüşmenin Moskova'da yapılacağını kaydettiler, ancak kesin bir ta- rih vermediler. Bush ve Gorbaçov'un önü- müzdeki pazar Finlandiya'nın başkentinde bir gün sürecek olan doruk görüşmesi ise iki lider arasında son iki yıl içerisinde üçün- cü doruk toplantısı niteliğini taşıyor. ABD'nin Körfez ytikti Washington bir yanda Bush-Gorbaçov zirvesine, diğer taraftan da bütçe görüşme- lerine hazırlanıyor. Amerikan Kongresi ya- nn çalışmalarına başüyor. Amerika'mn Körfez politikası bugün Temsilciler Mecli- si Dışişleri Komisyonu'nda gündeme gele- cek. Dışişleri Bakanı James Baker, Bush yönetiminin Körfez ile ilgüi tutumu hakkın- da üyelere bilgi verecek. Baker, yaruı da Se- nato Dışih'şkiler Komisyonu'nda konuşa- cak. Amerikan Kongresi'nin 1 ekime kadar bütçe açığını azaltacak bir anlaşmaya var- ması gerekiyor. Aksi halde Amerika'da bü- tün memurlara 1 ekim - 1 aralık arasında 22 gün ücretsiz izin verilerek kesintiye gi- dilecek. Şu anda devlet dairelerinde fazla mesai ve öteki yan ödemelerde yeni perso- nel alımı tamamen durdurulmuş durumda. Körfez'de asker bulundurmak Amerika'ya ayda 2 milyar liraya mal oluyor. G6ney Kıbrata yayanUmm Ptrktdiko derfisindm Newsweek: CIA'in Saddam'ı devirmeplanı Türkiye üzerinden Irak Kürtlerine destekDts Haberier Servisi — Suudi Arabistan'- ın, ABD oncülüğünde yürütülecek ve Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i devirme- yi amaçlayan CIA planlarını mali olarak destekleyeceği bildirildi. Newsweek dergi- sinin dün piyasaya çıkan sayısında, Sad- dam'ı devirmeye yönelik planlardan bir ta- nesinin, Türkiye'nin dağlık bölgelerinden Irak'ın kuzeyüıde yaşayan Kürtlere destek verilmesi şeklinde olduğu belirtildi. Mab kaynağın, S. Arabistan'ın Washington Bü- yükelçisi Prens Bandar Bin Sultan tarafın- dan CIA ve diğer Batıh isühbarat örgütle- rıne ulaştırılacağı kaydediliyor. Beyaz Sa- ray, derginin iddiası hakkında açıklama yapmayı reddederken göriişlerine başvuru- lan Kongre üyeleri, olayla ilgili "bügileri olmadıgını" söylediler. Newsweek dergısinde, "Irak'ın Kuveyt'i işgalinden sonra Başkan Bush'un, Saddam Hüseyin'in devrilrnesi için gizü operasjon- lar yapılmasını öngoren bir ulusal güven- lik yönergesini imzaladığı" haber verilir- ken, "CIA'nın onümiizdeki mali yılda öde- neginden önemli ölcüde kesinti yapılacağı"- na dikkat çekiliyor. Haberde bu nedenle "S. Arabistan'ın büyük mali gücii ve ABD ile yakın askeri işbirliği nedeniyle bu iş için en iyi kaynak olarak degerlendirildigi" söz- lerine yer verüiyor. Haberde Saddam'ı devirme planlanndan birinin Türkiye'den başlatılmasının düşü- nüldüğü belirtilerek şöyle deniliyor: "Saddam'ın devrilmesi için hazırlanan planlardan biri, Irak'ın kuzeyinde Bagdat hiikümetine karşı direnen Kürtlere, Türki- ye'nin dağlık sınır bölgesinden para >e teç- hizat gönderilmesini öngörüyor. Ancak bu planda aksayan bir nokta var. Türkler her ne kadar Saddam Hüseyin'in devrilmesini istiyorlarsa da bir huzursuzluğun Goney- dofu Anadolu'ya yayılarak kendilerini güç darumda bırakmasından endişe ediyorlar." Saddam'ı devirme planımn "S. Arabis- tan ile ABD arasındaki uznn geçmişi olan işbiriigin son aşaması" olduğu belirtiliyor. İşbirliği ile ilgili olarak da Newsweek der- gisinde şu saürlara yer verüiyor: " S . Arabistan, Reagan yönetiminin Ni- karagua'da Sandinista vönetimini devirmek amacıyla giriştiği gizli hareket için de 32 milyon dolar katkıda bulunmuştu. Şimdi- ki operasyon ise S. Arabistan'ın Arap ra- kiplerine karşı krallıgı korumak amacıyla gösterdikleri çabanın bir başka örnegi. 1960'larda S. Arabistan Ürdün ve tsrail, Yemen'de lngiliz özel Gövenlik Knvvetle- ri'ni mali ve askeri bakımdan destekleye- rek 'rubaf' bir işbirliği >apnuşlardı. S. Ara- bistan, Mısır'ın Yemen'deki radikal etki- lerini yok etmeyi amaçlıyordu." ABD Başkanı Bush'un Saddam'ı devir- mek için hazırlanan gizli bir planı onayla- dığı ve S. Arabistan'ın bu operasyona ma- li destek sağlayacağı ile ilgili haber hakkın- da Beyaz Saray açıklama yapmaktan ka- çındı. AP'nin haberine göre S. Arabistan'ın ABD büyükelçisi Prens Bandar Bin Sultan, CIA ve diğer Batıh istihbarat örgütlerine paranın ulaştınlmasına aracılık edecek. ANKARA Askeri çevreler savaş bekliyor Ankara'da üst düzeyde askeri çevrelerden edinilen bilgilere göre ABD, Körfez bölgesinde sıcak bir müdahale için gerekli askeri yığınağı gerçekleştirmiş durumda bulunuyor. EVREN DEGER ANKARA — Ankara'daki askeri ve dip- lomatik çevrelerde de ABD'nin en geç 10 günlük bir zaman dilimi içerisinde Irak'a karşı "sıcak bir müdahalede" bulunacağı görüşu yaygmlık taşıyor. Askeri çevreler, kendilerine ulaşan istihbaratta, ABD Baş- kanı George Bush'un 9 eylulde SSCB lideri Mihail Gorbaçov ile Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de yapacağı goruşmede, ABD'nin bu niyetini Sovyetler Birliği'ne ileteceğini bildirdiler. Bu arada askeri çevreler TBMM'nin yurtdışına asker gönderilmesi ya da Türkiye'ye yabancı birlikleri kabul et- mesi yolunda bir karar almasının gereksiz olduğunu, TBMM'nin tatilde bulunmaması gerekçesine bağladılar. Üst düzeyde askeri çevrelerden edinilen bilgilere göre ABD Körfez bölgesinde sıcak bir müdahale için gerekli askeri yığınağı gerçekleştirmiş durumda bulunuyor. ABD- nin halihazırda sıcak müdahalede bulunma- masıru ise askeri çevreler iki ana nedene bağlıyorlar. Bunlar: —Irak'ın askeri giicü ile ilgili istihbara- tın "net" olarak bilinemeınesi, — Sovyetler Buügi'nin ikna edilememesi. Askeri çevreler, ABD'nin Irak'ta bulunan ABD vatandaşlarını ve hatta sıcak müda- hale sırasında, ABD askeri birliklerinden olacak zayiat için de "belirli" bir rakamı gözden çıkardığını kaydederek Cumhuri- yet'e şu değerlendirmeyi yaptılar: "ABD bölgede sıcak bir müdahale için ge- rekli askeri yığınağı yapmış dummda bn- lunuyor. Zaten bu kadar büyük bir giicü bölgeye yıgdıktan sonra sıcak bir müdaha- lede bulunmadan geri dönmesi pek de ola- sı degil. Ancak asü konn Sovyetler Birliği^ nin ikna edilmesi. Bu konuda 9 eylülde Hel- sinki'de yapılacak olan zirvede ABD Baş- kanı Bush'un ABD'nin istemini Sovyet li- derine iletmesi bekleniyor. Ba kanuın Ue- tflmeshıden sonra losa bir süre içtrisiııde sı- cak müdahale olacak." Cumhurbaşkanı Türgut Özal'm TBMM- nin açılışında yaptığı konuşmada, TBMM'nin hükümete, anayasanın 92. mad- desinde yer alan "savaş hali ilanı" dışında- ki yetkilerin devri yolundaki "tavsiyesi" de askeri çevrelerde değerlendiriliyor. Askeri çevreler, bu "tavsiyeye sıcak bakmazlarken", bu konuda askeri adli çevreler şu değerlen- dirmeyi yaptılar: "Sayın Cnmhurbaşkanı bir tavsiyede bn- lonmuştur. Ancak anayasanın 92. madde- sinde yer alan yetkililer TBMM açık oldn- gu sürece devredilemez. A>nca bu yetkinin de devredilmesine gerek yoktur. Çünkü Türkiye'ye bir tecavüz vuku buldugu zaman için gerekli izni almmıştır. Ayrıca TBMM'nin tatili sona ermiştir, bundan böy- le sürekli toplantı halindedir." toplumuna yardım yapmaya calışabilir" dendi. Fransa Paris muhabirimiz Sabetay Varol'un bil- dirdiğine göre Perez de CneUar-Tank Aziz görüşmesinden sonra Fransa'da Körfez bu- nalımına siyasi çözüm kapılarının art arda kapanmakta olduğuna inanılıyor. Gerek Fransız politikacılann çeşitli açıklamalan, gerekse basın organlanmn "karamsar" de- ğerlendirmeleri, kapsamlı bir savaş olasılı- ğının giderek güçlendiği izlenimini uyandı- nyor. Helsinki'de yapılacak Bush-Gorbaçov zirvesinin bunahmın dönüm noktası olacagı yargısı burada egemen. Fransız hükümeti- nin Körfez'le ilgüi politikasını izlemekle gö- revli Uberation gazetesi muhabiri Pierre Haski dünkü yazısında, "«ashington, Irak'ı Kuveyt'ten zorla çıkarmaya karar verirse ABD'nin Avrupalı müttefikleri çok zor bir seçimle karşı karşıya kalacak" diyordu. Hafta sonu boyunca gerçekleşen "iç po- litika hareketlıhği" de Fransızların çok da- ha derin bir bunalıma hazırlandığını orta- ya koydu. Klasik sağ partilere mensup mu- halefet liderleri, hükümetin Körfez politi- kasını eleştirmekten itinayla kaçındı. Cum- hurbaşkaru François Mitterrand ve Basba- kan Micbel Rocard'ın muhalefet yönetici- leriyle yaptıklan toplantılarda verdikleri açıklamaJar, sağ liderleri şimdilik tatmin et- mişe benziyor. ABD Washington muhabirimiz Ufuk Gülde- mir'in haberine göre Körfez krizinin ilk gün- lerinde ABD Başkanı George Bush, Sad- dam Hüseyin'in mutlaka devrilmesi gerek- tiğinden, Körfez krizinin "Amerikan yaşam tarzını" tehdit ettiğinden söz edip Körfez'e hızla askeri güç yığmaya gırişmişti. Savaş an «ıeselesiydi. Oysa bugün VVashington- da artık kimse bunlardan bahsetmiyor. Amerikan yönetiminin tonunda gözk gö- rülur bir yumuşama var: Saddam Hüseyin'i Hitler'e benzeten "retorik" sona ermiş du- rumda. Bu yeni havaya ek olarak Amerikan yönetimi bir yandan Kongre"yi yatıştmnak, diğer yandan da "Tüm dnnya Irak'a karşı birleşti" imajında catlak olmaması için yo- ğun bir diplomatik gayret gösteriyor. Bir yandan ambargodan zarar görecek ülkele- re yardım kampanyalan açıhyor, diğer yan- dan SSCB lideri Gorbaçov'a Helsinki'de bir süper doruk öneriliyor. tşin ilginç yam da Amerikan yönetiminin tonundaki bu yumu- şama, Körfez'deki Amerikan askeri gücü- nün, bundan iki hafta önce savaş rüzgârla- rı estiği döneme kıyasla çok daha fazla sa- vaşa hazırlıkh olduğu döneme rastlıyor. Bunun anlamı ne? Amerikan stratejisi hangi yönde gehşiyor? Yönetime yakın çev- relerden Amerikan basınına yansıdığı kada- nyla Bush'un stratejisinde iki temel nokta var: 1- Kısa vadede Irak'ın Kuveyt'ten çe- kilmesi. 2- Uzun vadede Irak'm bölgesel tehdit ol- maktan çıkarılması. Amerikan yönetiminin stratejisi bu iki unsur üzerinde, ama taktik oynamalara açık olarak gelişiyor. Ana strateji değişmiyor, ama günlük gelişmelere göre taktik değişik- likleri oluyor. örneğin ABD şimdilik Irak kuvvetlerine karşı askeri bir saldın düşün- müyor. Ama Irak bunu zorunlu kılan biı adım atarsa Amerika karşılık verebilir. ör- neğin Saddam Hüseyin'i yıkmak ABD'nin kısa vadeli stratejisi içinde bulunmuyor, ama Irak'ın atacağı yeni bir adım, ABD : nin yeni öncelikler saptaması sonucunu ge- tirebilir. Böylece ABD'nin politikalanru, sa- dece Washington degil, biraz da Bagdat ta- yin ediyor. Yönetim çevreleri, ABD'nin neden böy- le bir politika izlediğini üç maddede açık- lıyor: 1- Zaman unsuru: VVashington, her şey- den önce Vietnam savaşından bu yana en büyük askeri harekâtı besleyeceği anlaşılaıı bu yığınağın en mükemmel hale gelmesi için zaman kazanıyor. Bu arada da diplomasi- ye bir şans daha verilmiş oluyor. 2. Mfittefik kaygılan: ABD, krizin tem- posunu düşürmekle hem müttefıklerinir hem de Kongre'nin, Körfez'de hızla bir ça- tışmaya sürüklenildiği yönündeki kaygıla- nnı yatıştırmayı arzuluyor. Bunun için de bir yandan "zengin dostlannı" Amerika'mn yükünü paylaşma- ya çağırıyor, diğer yandan da dostlarına v« Kongre'ye mecbur kalmadıkça tek başına "kovboyvari" bir davramşa girmeyeceğinin sinyalini veriyor. 3. Diğer yandan da gerginliğin tonunu düşürerek hem ABD içinde hem de dışan- da "gerçekçi" olarak bulunan uzun vadeli stratejisine daha fazla konsantre olma ola- nağı buluyor. Uzun vadeli strateji; Irak'ın komşuları için tehdit olmaktan çıkanlma- sı. Federal Almanya Bonn muhabirimiz DOek Zaptçtoglu'nun bildirdiğine göre, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın Irak Dışişleri Bakanı Aziz'le başansız geçen görüşmesi. Bonn'da "arnk Körfez krizine banşçı çö- züm bnlunamayacagı" yolunda yorumla- myor. Bonn, ABD Başkanı Bush'un talep ettiği meblağı ödemeyi kabul ediyor; ama AJman askerlerinin Körfez'e yollanması gündemde degil. AJman havayollan Lufthansa'ya ait bir uçağın toplam 311 yolcuyu Frankfurt'a ge- tirmesi, dün kamuoyunu en çok ügilendi- ren konuydu. Bagdat'tan gelen "rehinekr" hep aynı cümleyi tekrarladılar: "tyiyiz, bize rehine muamdesi yapümadı. Iraİdılar çok nazik davrandılar". Basın-yayın organla- nmn çoğunda bu görüntüler ve sözler ob- jektif habercüikten uzak bir biçimde veril- di. "Rehineleriıf geride btraknklan afle fert- leri yüzünden rahat konuşanıadıgı ve ger- çegi söylemedlgi" iddia edildi. AA'nın haberine göre Belçika Başbaka- nı Wilfried Martens, Avrupa'nın ortak gü- venlik poltikası oluşturması gerektiğini söy- ledi. Martens, Körfez'de askeri güç kullammı- nın Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in durdurulması için belki gerekli olabileceğine dikkat çekti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear