Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/9 HABERLER 16 EYLÜL 1990
Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın cenazelerini almaya giden feribot, tekbirle uğurlandı
-« J«- "1 "1 • • "1 asılarak ıdam ec
Mezarlar bugün açılıyoröium
Türkiye'de son 53 yılda 443 kişi
asılarak idam edildi
Sarayburnu'nda dün akşam kalabalık bir
grup, Aydm Menderes Truva feribotuna
binerken tekbir getirerek "Menderesler
ölmez, meşalemiz Menderes" diye slogan attı.
Başbakan Yıldmm Akbulut, Bursa'da
gazetecilere "Mezarlara sahiplenmek isteyenlerin
bazılannın kim olduğunu biliyorsunuz. Bunlara
hakları yok. Biz DP'nin mirasçısı değiliz" dedi.
Haber Merkezi — Adnan Men-
deres, Fatin Ruştü Zorlu ve Ha-
saa Poiatkan'ın tmraü Adası'n-
daki mezarlan bugün açılıyor.
Denizyollan'mn "Trnva" feribo-
tu dün gece saat 22.00'de Saray-
burnu'ndan îmralı'y
a
gitti. Aydın
Menderes gemiye binmek Uzere is-
kele alanına geldiğınde, bir grup
tekbir getirerek "MenderesJer öl-
mez", "Meşalemiz Menderes" di-
ye bağırdı.
Sarayburnu'ndaki uğurlama
töreninde 2000'e yakın bir toplu-
luk bulundu. Bunlann yakalann-
da Menderes, Zorlu ve Polatkan'-
ın üçü bir arada kokartlan yer al-
dı. Uğurlama törenini DYP'lile-
rin düzenlediği belirtildi.
Zorlu'nun damadı ANAP ts-
tanbul Milletvekili Hilmi Özen,
torunu ve Rus asılh manken eşi is-
keleye geldiğinde, karşüamada
bulunan DYPTilerle selamlaşma-
düar. DYP üyesi Saadetti» Blgiç,
Mehmet Dülger ve partüiler Ay-
dın Menderes geldiğinde bir ko-
ridor oluşturdular. Menderes itiş
kakış arasında gemiye binerken,
sadece eliyle kalabalığı selamladı.
Bu arada tekbir getiren ve slogan
atanlara bazı DYPTilerin "tşte bu
olmadı. Cenazeye gidenkrin arka-
sından bu yapümaz" diye söylen-
dikleri dikkati çekti.
tmrab'ya, Istanbul Vilayeti'nin
hazırladıği listeye göre çoğu mil-
letvekili olan Yassıada'da yargı-
lanmıç ,-ski Dl-'liler, aileler, ga-
zetecilerolmak üzere 185 kişi git-
ti.
Aydın Menderes önceki akşam
Ankara'dan tstanbul'a gelerek
Maçka Oteli'ne yerleşti. Mende-
res'i otelde DYP GİK üyeleri Dr.
Miinif Islamoglu, Saadeıün Bil-
giç ve lstanbul tl Başkanı Orhan
Keçeli karşıladı. ANAP'lılardan
karşılayan kimse olmadı. Ancak
ANAP'ın genel başkan adaylann-
dan Mesut Yılmaz ve milletvekili
Bülent Akarcalı lobide bulunma-
larına rağmen Aydın Menderes'-
le karşılaşmadılar.
Aydın Menderes dün anıt me-
zara giderek son çahşmalan yerin-
de gördü ve ilgililere teşekkür et-
ti. Adnan Menderes'in eşi Berrin
Mendcrcs'in yannki törene katd-
mak uzere Ankara'dan geleceği
bildirildi.
Menderes'in, törenin son haf-
tasında Cumhurbaşkam Turgnt
özal'la da görüştüğü öğrenildi.
özal, salı günü Menderes'i köş-
ke çağırarak bir süre görüştü. Bir
gun sonra Demirel, Menderes'i
evinde ziyaret etti. Geçen perşem-
be günü de tnöna, beraberinde
Hikmet Çetin'le evlerine giderek
Menderes'le görüştü. SHP'den
törene Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Norettin Sözen de katılacak.
Imralı'da üç siyasetçinin me-
zarlannın açılması, kemiklerin
toplanması, tabutlara yerleştiril-
mesi, naaşların kefenlenmesi ve
tören yapılması işlemi bugün
08.00-16.00 saatleri arasında ta-
mamlanacak. Imralı'dakı törene
hükümeti temsilen Adalet Baka-
nı Oltan Sungurlu, Başbakanlık
MOstesan Sabahattin Çakmakog-
lu, Bursa Valisi, Mudan>a Kay-
makamı, Belediye Başkanı, Jan-
darma Alay Komutanı, Adalet
Bakanlığı ve Diyanet tşleri Baş-
kanüğj temsilcileri, Protokol Da-
ire Başkanı, aile temsilcileri ve es-
ki DP'liler bulunacak.
Üç mezan getiren Truva feribo-
tu yarın sabah 08.00'de adadan
ayrılarak saat 11.45'te Saraybur-
nu'nda olacak. Sahilyolu'ndan
Aksaray Muratpaşa Camisi'ne
geürilecek cenazeler için cenaze
namazı kıhnacak. Devlet töreni-
ne Cumhurbaşkam Özal, Başba-
kan Akbulut, Bakanlar ve
ANAP'h milletvekilleri ve resmi
zevat katılacak.
DYP îstanbul tl Başkanı Orhan
Kecdi, naaşlann anıt mezara nak-
li törenine katılmak üzere parti-
sinin lstanbul 'daki 150 bin üye-
sine duyuru yapıldığını açıkladı.
DYP'li il başkanlannın da Uleri-
ne ait sembolik topraklarla töre-
ne katılacağını açıklayan Keçeli,
Genel Başkan DemireFin yann
saat O8.3O'da Istanbul'a geleceği-
ni ve Osmanbey'e taşınan yeni il
merkezinde bir süre istirahat et-
tikten sonra cenaze namazının kı-
lınacağı Muratpaşa Camisi'ne gi-
derek anıt mezara kadar milletin
arkasında yürüyeceğini duyurdu.
Akbulut: DP'nin
mirasçısı degiliz
Başbakan Yıldınm Akbulnt,
mezarlann nakillerinin iç politik
malzeme yapümamasını isteyerek
"biz DP'nin mirasçısı degffiz" de-
di.
Bursa'da gaiîtecilerle sohbet
eden Başbakan, mezarlann nak-
linin iç politika malzemesi yapıl-
dığım öne sürerek, "BDDU sahip-
lenmek isteyenlerden bazılannın
kim olduğunu anlıyorsunuz. Bn-
nn söylememe gerek yok. Sahip-
lenmek için de bir haklan yok"
dedi. Akbulut, Demokrat Parti'-
nin Türkiye'de demokrasiyi ya-
şatmak amacıyla ortaya çıktığını
söyleyerek, "Nakil isi bir yarayı
sarma meselesi. Biz de DP'nin
mirasçısı filan değiliz. DP'nin mi-
rascısıyız deyip de onlara 24 sene
iktidarlan döneminde en ufak sa-
mimi bir gayret ile haklannı iade
etmeyenler şimdi kalkıp nasıl bu
işi sahiplenmek isterler" diye sor-
du.
Cumhurbaşkam Turgnt Özal
da Gemlik'teki boru fabrikasının
temelini atarken mezarlann nak-
li ile bir yaranın sarılacağını be-
lirterek "Bunun tek sebebi iilke-
mizde kardeşüği ve biriigi sag-
lamaktır" dedi.
'lade-i itibar'tartısmasıAYŞE YTLD1RIM
27 Mayıs 1960 ihtilalinden son-
ra anayasayı ihlal suçundan yar-
gılanarak idam edilen Menderes,
Zorlu ve Polatkan'ın itibarlanmn
Meclis karanyla iade edilerek anıt
mezara nakledilmeleri, darbeler
döneminde siyasi nedenlerle idam
edilenlerin durumunun ne olaca-
ğı sorununu yine gündeme getir-
di. Hukukçular, olağanüstü dö-
nemlerdeki yargılamalann "sa-
kstiıgr'na dikkat çekerek karar-
lann yeniden incelenmesini istedi-
ler. Bazı hukukçular, Deniz Gez-
mis gibi askeri dönemlerde idam
edilenler için de Meclis'in iade-i
itibar karan alabileceğini belirtti-
ler. Bu arada, cenazelerin nakli-
nin siyasi istismar konusu edilme-
mesi görüşü de dile getirildi.
Menderes-Zorlu-Polatkan'ın
mezarlarımn nakli ve olağanüstü
dönemlerde idam edilenlerin du-
rumu konusunda hukukçular,
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtla-
yarak şu görüşleri açıkladılar:
Pr*f. Dr. ÇeUa Özek: "Bu
konunun bütün 12 Eylül, 12 Mart
gibi dönemlerdeki bütün yargıla-
malar için gecerli olması lazım.
Çünku onlar da yine olağanüstü
dönemlerde, olağanüstü mahke-
melerde, olağanüstü yöntemlerce
verildi. Tabii gecerli olması için de
karar ahnması gerekir, ama zaten
Menderesler için verilen karar da
hukuki değil siyasi bir karardır.
ladei itibar diye verdiği bizim sis-
temimizde yok ki. Ben bu olağa-
nüstü dönemlerin olağanüstü
mahkemelerinin, olağanüstü ka-
rarlannın yeniden hukuksal baz-
da, planda değerlendirüip incden-
mesi geTekliliğine inamyorum. O
dönemlerin ne kadar hukuk dışı
olduğunun hukukçular tarafmdan
saptanmasmdan yanayım. Hâlâ o
dönemden olup da hapishanede
yatanlar var. Onun yolu af. Dos-
yalar yeniden incelenip bir af çı-
kartılabilir.
Cenazelerin nakli, hepsi siyasi
istismar. O zaman Deniz Gezmiş
de gelsin, Nâzım Hikmet de gel-
sin. Nâzun Hikmet hakkında
mahkûmiyet yok, bilmem ne yok
vasiyeti olduğu halde adamın ce-
nazesini getirmenin imkâru yok."
Fr»f. Dr. Farak Eren: "la-
dei itibar diye hukuki bir yol yok.
Siyasi bir karar. Diğerlerine de
teşmil edilip edilmemesi siyasi or-
ganm verebileceği karara baglı, is-
terse verebilirler tabii. Cenazele-
rin getirilmesi politik bir takdir,
o konuda bir şey söyleyemem ki."
Pr*f. Dr. Salhl INtamezer:
"TBMM tarafından bu konuda
karar verilmiş, değil mi? Binaena-
leyh, o konuda karar verdiği gi-
bi, bu konuda da karar verebilir.
Meclisin takdirine bağh, nasıl tak-
dir ederse öyle olur. Cenazelerin
naklini çok iyi karşıhyorum, isa-
bet oldu."
Av. T ı r g r t K a z u : "Benim
görüşüme göre silahlı müdahale-
lerin kendisi ile yargısıru aynı ke-
feye koymak gerekir. Ben, her si-
lahlı müdahalenin, 27 Mayıs'm da
12 Mart'ın da, 12 Eylül'ün de yar-
gısım yargı saymıyorum. Hepsi
aym, aym gecerlilikte düşünülme-
si gerekir. Birisine saygı yani bi-
risine sahip çıkanlann ya da biri-
sine karşı çıkanlann, hepsine ay-
nı duyariılıgı göstenneleri gerekir.
Ciddi olmalan ve ciddiye ahnma-
lan için. Nedir yapılan? '27 Ma-
yıs'ın yargılamasını yargı
saymıyornz' demektir bu. tyi de
eğer ciddiysen ötekini de saya-
mazsrn ki. Çünkü bunlar yargıla-
ma değildir, yargı değüdir. Ancak
böyle bakılabilir. Böyle bakılırsa
tutarlı olursunuz. Kimler? Böyle
bakanlar, hepsi için söylüyorum.
27 Mayıs'a baktıklan gibi diğer-
lerine de bakmak zorundadırlar.
Cenazelerin nakline bir şey diye-
miyonım, hiç düşünmedim de."
Hfcsanettla Cla«l*rak:
(Menderes'in avukatı) "Ben o da-
valann avukatlığım yaptığım için
Yassıada'da olaylann taruğı sayı-
lınm. İdam cezaları devletin işle-
diği bir cinayetti ve öltim cezası
nın telafisi de mürnkün değildir.
tade-i itibar ve cenazelerin nakli
bir milli özür dileme sayılabilir,
bir de idam cezalanmn ne kadar
nafıle ve çağ dışı kaldığını göste-
ÇEVRE DÜZENLEME VE PROVA — Adnan Menderes,
Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ın naaşlannın getirilmesine bir giin
kala Anıt Mezar'ın bulnndugu alanda dün de yogun bir çalışma ya-
pıldı. Anıtın çevre düzenlemesi son haline getirilirken üst düzey yet-
kililer de hazır bulandular. Lahitlerin konulduğu iç bölümde ise su-
baylann gözetiminde askerler yann yapüacak törenin son provala-
nnı yaptılar. (Fotofraf: Mnharrem Aydın)
MİLLÎ BİRLİK KOMİTESİ ÜYESÎ HAYDAR TUIVÇKANAT
'DP'nin mirasına sahip çıkma çabası'ANKARA (Cumhuriyet
Bürosn) — Milli Birlik
Komitesi üyesi Haydar
lunçkanat, mezar nakilleri
dolayısıyla yurütulen
propaganda çaiışmalarım,
"DP'nin mirasına sanip
cıkma" çabası olarak niteledi.
TUnçkanat yaptığı
açıklamada, idam kararlanrun
Yüksek Adalet Divam'nca
oybirliği ile verüdiğini
anımsatarak, "Üç kişi için,
giderleri devlet biitçesinden
karşılanarak. >-apüacak
mezarlara nakiOerinin devlet
töreni ile yapıiması"nın
kararlastınldığını anımsatarak
şöyle dedi:
"Milli mnUbakat,
haksızlığın gideriimesi,
yaralann saniması gibi
sloganlarla başlatilan siyasi
propaganda kampanyasının
altında yatan gerçek. DP'nin
mirasına sahip çıkmakbr.
ANAP ile DYP arasında uzun
zamandır siiren miras
kavgasının devlet töreni
nedeniyle açıga çıkmış olması
ba göriişn, hiçkimsenin inkâr
edemeyeceği biçimde
dgrulamaktadiT.
29 yıl sonra ölüler özerinden
politik çıkar sağlamak
amacıyla duzenlenen bu devlet
töreni siyasi tarihimizde layık
olduğu yeri alacaktır."
"MiUet 27 Mayıs 1960
devrimini bıirük bir coskn Ue
karşılamış ve onun anayasasuıı
hiçbir zorlama olmadan
onaylayarak meşruloğoBu da
tescil etmiştir'' diyen
Tbnçkanat, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Ülkemizi dikta rejiminden
kurtanp, ileri, çağdaş ve
demokraük bir düzen getiren,
27 mayıs devrimine göniü
vermiş Tiirk ulusn, devlet
töreni adı altında sergilenccek
olan politik çıkar ve miras
kavgasını ibretle seyredecektir."
rir. Bence bugün bütün demokrat
düşüncede olanlar idam cezalan-
mn kaldırılması için bir güçbirli-
ği oluşturmalıyız. Bütün herkese
bu çağnyı yapıyorum. Yargının
bağımsızlığını, olağanüstü yargı
yollanndan vazgeçilmesini, dar-
belere son verilmesini bir düşün-
ce faydası haline getirmeliyiz. Bu
cenazelerin naldi bizde ortak duy-
guyu oluşturmasmı diliyorum.
Belki çıkanlması gereken tek so-
nuç da bu. Yani bu adamlar ya-
şasaydı Turkiye'nin hangi kamu
düzeni sarsüabilirdi? tdam ceza-
larından hiçbir sonuç almak
mümkün değil. 30 sene sonra biz
bugün, Menderes'in liderliğinde-
ki partiyi yaşatıyoruz, hiçbir şey
değişmedi."
Prol. Bttleat Tmmürv "Anla-
dığım kadanyla değişen şey me-
zarlarıtun yeri, hukuki dunımla-
n değil. Bunlar yine mahkflm, yi-
ne hüküm giymişler, cezaları in-
faz edilmiş. Mezarian yer değiş-
tiriyor, bundan ibaret. Hukiki bir
değişiklik görmüyorum ben bun-
da. Aym şeyin Deniz Gezmiş vt
arkadaşlanna uygulanması, bu
bir politik tercih meselesidir. Ama
diğer gençler için hükümetin böy-
le bir şey yapacağını zannetmiyo-
rum. Bence olağanüstü dönemler-
de yapılan yargılamalann tümü-
nün çürüklüğünü ortaya koymak
gerekir. tnsanlann, ailelerin ölü-
lerini diledikleri yere gömebilmek
hakkı vardır. O bakımdan ben,
cenaze naklini saygjyla karşüıyo-
rum. Bu siyasi istismar konusu
yapıhrsa, ölülerin sırtından poli-
tik çıkarlar saglamaya çalışılırsa,
aileler için de herkes için de kötü
olur."
Talat AMÜ (Menderes'in avu-
katı) "Yüksek Adalet Divam,
Yassıada'da muhakeme etmek
için değil, mahkûm etmek için ku-
rulmuş bir mahkemeydi. Mezar-
lann nakli çok geç kalmış bir te-
şebbüstur. Geç de kalınmış olsa,
bugünkü güne gelinmesinden do-
layı fevkalade memnunum ve bi-
ze bir teselli kaynağı olmuştur."
MehMet Ç«kgöl«r (Yassıada
hâkimi) "lade-i itibar ve cenaze-
lerin nakli milletin onuruyla pek
uygun bulmuyorum. Milletin ço-
ğunluğu o zamanlar kendisi ihti-
lal yapU. Ordu araya girdi, bun-
ları yargıladı. Mevanatımıza gö-
re suçlu görüldüler. Bugün de
bunlar yok sayılıyor. Bu yaşanmış
olaylar yok sayılabilir mi? Bu ba-
kımdan milletin onuruyla uygun
bulmuyorum. Bir var, bir yok di-
yor, nedir bu yani?"
Doç.Dr. MefcMet All \y
htan "Bir suçun kanunda mad-
desi vardır; şu maddeyi işleyenler,
şu cezaya çarptınlır diye. Ama ia-
dei itibar etmeleri, suçlulann ki-
siliği Ue ilgili bir meseledir. Yani
'her sncİD 146'dan mahkûm oldu,
3 kişi iadei itibar ediyorsa hepsi
iadei itibar eder' diye bir kural
yoktur. Ceza tayininde kişinin de
durumu söz konusudur. Mende-
res'in başbakan olması da ağırbk
kazanabilir, kişisel vaziyeti de
agjrlık kazanabilir. Kaldı ki hu-
kuki bir karar değil, politik bir
karar bu. Onun için hukuk da,
bunu başkalanna da teşmin ede-
lim olmaz. 3 kişiyle sımrlıdır. Ce-
zada bir kişi vardır, onunfiüivar-
dır ve bir de madde vardır. Şim-
di o maddeden dolayı bu adam-
lara, 3 kişiye iadei itibar etmeleri
için bir karar alıyoruz, bütün bu
maddeden olan herkes için iadei
itibar şarttır gibi bir kural yoktur.
Ceza kişiye verilmistir. Kişinin fı-
ili vardır."
Av. Hallt Çel«ak: "Bu ceza
ister siyasal amaçlarla verilsin is-
ter adi suçlar için verilsin, ben
ölüm cezalarının tümüne karşı-
yım. Ölüm cezalanmn tümden
kaldınknasına taraftanm. Bu açı-
dan, Menderes, Zorlu ve Polat-
kan haklannda verilen ölüm ce-
zalanm da doğru görmüyorum.
Bunların infaz edilmiş olmasını
kendi anlayışıma tamamen aykı-
n buluyorum. Ancak bugün bu
konu, bir politika konusu olarak
ele ahnmış dunımdadır. Bu konu-
da politik amaçlı bir tavir konul-
muştur. Bu nedenle bu törenlerin
içtenliğine inanmıyorum. Gerek
ANAP'lüar, gerek DYP'liler eğer
içten iseler, sarnimi iseler, o za-
man tüm ölüm cezalannm karşı-
sında olduklannı, Deniz Gezmiş,
Hüseyin tnan ve Yusuf Aslan
haklannda da 12 Eylül dönemin-
de de verilmiş olan idam cezala-
nmn tümden karşısında oldukla-
nnı da açıklamalan gerekir. Bu-
nu yapmadıkça, onlann içtenlik-
lerine inanmak mümkün değildir.
Bu, politik bir istismar konusu
olarak ele alınmaktadır inancın-
dayım.
Deniz, Hüseyin ve Yusuf hak-
lanndaki idam cezalan, o gün yü-
rürlükte bulunan yasalara bile ay-
kın olarak verilmistir. Eğer bu
gençler, 12 Eylül döneminde bile
yargılansalardı, yine haklannda
ölüm cezası verilemezdi. Bu ne-
denle, TBMM'ye 5 ay kadar ön-
ce yaptığımız, bu idamların infa-
zına ilişkin karann ortadan kal-
dırılması yönündeki başvurumuz
son derece haklı ve yerindedir.
Meclisin bu başvurumuza ilişkin
kararını ise hâlâ bekliyoruz."
Döneme göre değişen görece bir kavram
HIFZI VELDET VEIİDEPEOĞLU
Ihtüal dönemlerinden sonra o dönemde mahkflm
edilenlerin itibadarının iade edildikleri görülmüştür.
Tarihte bunlara rasüanır. Fransız ihtilalinden önce
tehlikeli sayılan ve önceden kralbk döneminde zaman
zaman kaçmak zonında kalan Rousseau ve Voltaire
gibi düşünürler, sonradan yüksek itibar kazanmışlar
cesetleri Panteon kilisesinin aitıadaki büyük
mezarhğa alayla yani törenle getirüip
gömülraüşlerdir. Fransız ihtilalinin bir ürünü olan
Napolyon Bonapart, 1815'te Waterloo'da yenildikten
sonra ve geri gelen Fransız kralüğınca, yani o
restorasyon döneminde hain sayılmjş. Kendisinin
tngiiizler tarafmdaa tutsak edilip Saint Eüen adasma
7 yüa yakın sürgün edilraesi hoşgörülmüştü. Uzun
süre orada kaldı. Aıadan yarım yüzyıla yakın bir
zaman geçtikten sonra onun hibarı iade edilerek
Paris'e getirildi ve kendisi için özel olarak yaptınlan
anıtsal bir binaya gömüldü. Şimdi hâlâ orada
yaüyor.
Sovyet ihtilalinde de böyle durumlar görûldü. Stalin
döneminde düzrnece mahkemelerie haksız yere
mahkûm edilenlerin itibarlanmn iade edildiğini
zaman zaman gazetelerde okuyonız.
Bizde şimdi tutucu bir idare yönetim başındadır.
Eğer Atatürkçj bir yönetim olsaydı, Bayar ve
Menderes'in itibarlan sanıyonım ki iade edilemezdi.
Çünkü gericilik ve Atatürk'ün eserlerini, daha
Türkçe ezanın hemen kaldmlmasından ve Tûrkçe
anayasanın yeniden Osmanlıca diline
dOndürülmesinden, Halkevlerinin kapatılmasından,
yani Atatürk'ün ilerici eserlerinin birer birer yok
edilmesinden sonra gericilik aldı yürüdü ve
günümüzde doruk noktasına ulaştı. Böyle olunca,
Atatürkçü bir yönetim tarafından itibarlan iade
olunaroayan hükümlülerin, tutucu bir idare
tarafından benimsenerek itibarlanmn iade
edilmesinin günümüz koşullannda doğal bulunması
gerekir.
Biliyorsunuz ki 12 Eylül döneminde Celal Bayar da
devlet töreniyle gömülmüş ve böylece 12 Eylül
yönetimi, onun görüşünün aynı doğrultusunda
olduğunu göstermişü. Demek ki hükümlülerin
itibarlanmn iade edilmesi zamana ve döneme göre
değişen görece bir kavramdır. Deniz Gezmiş ve
arkadaşlan, iîerici bir yönetim olsaydı biraz önce
söylediğim sözlerin paraleJinde bugün onlann da
itibarlan iade edilirdi. Gerekir de ama bu yönetim,
bu tutucu yönetim bunu yapmaz. Nâzırn Hikmet'in
jiırlerini bile yasaklayan bu yönetim bunu yapmaz.
cezasının
soğuk yüzüDünyada halen 85 ülkenin fıilen uygulamadığı
idam cezası, Turkiye'nin aralarında bulunduğu
büyük çoğunluğu geri kalmış 95 ülkede
uygulamyor. Türkiye'de 50'si 12 Eylül sonrasmda
olmak üzere son 53 yılda 443 kişi idam edildi.
TBMM'de şu anda haklanndaki kararlar
kesinleşen 291 idam hükümlüsünün dosyası onay
bekliyor. Anayasa dahil yasalarda çoğunluğu idam
cezası verilecek suçları içeren 64 madde bulunuyor.
12 Eylül döneminde açılan davalarda yargılanan
sanıklardan 7 bini için idam cezası isteminde
bulunuldu. Bunlardan yaklaşık 500'ü bu cezaya
çarptınldı.
TURAN YILMAZ
ANKARA — "Yaşam hakkma
doğnıdan saldın içeren çağdışı bir
ceza" olarak nitelenerek kaldınl-
masına çalışılan idam cezaları,
Menderes-Zorlu ve Polatkan'ın iti-
barlanmn iade edilip, mezarları-
mn nakline karar verilmesiyle bir-
likte yeniden gündeme geldi. Dün-
yada halen 85 ülkenin fıilen uygu-
lamadığı bu ceza, Türkiye'nin ara-
lannda bulunduğu, büyük çoğun-
luğu geri kalmış 95 ülkede uygu-
lamyor. Bu konuda "rekor"
sayılabilecek idam infazlanrun ya-
şandığı Türkiye'de 50*si 12 Eylül
sonrasmda olmak üzere, son 53 yıl
içinde 443 kişi asılarak idam edil-
di.
Adalet Bakanlığı ve Genelkur-
may Başkanhğı'nın verilerine gö-
re 1937 yüından bu yana, Türki-
ye'de aldıkları cezalar nedeniyle
asılarak idam edilen 443 kişinin
önemli bölümünü siyasi dava sa-
nıkları olusturdu. Adalet Bakan-
lığı yetkililerinin verdiği bilgiye gö-
re de Türkiye'de gerçekleştirilen
idamların büyük bölümü, "Taa-
müden adam öldürme, birden çok
adam öldürme, kan gutme saikiy-
le adam öldürme, teşekkül halin-
de yurtdışına uyuştunıcu madde
ihraç etrae, anayasanın tamamını
veya bir kısmını tağyir ve tebdil ve-
ya ilgaya teşebbüs etme" gibi suç-
ların cezalandırılması için infaz
edildi.
TBMM Adalet Komisyonu'nda
halen, 291 idam hukümlüsüne ait
192 dosyamn infaz için verilecek
"onay"ı beklediği bildirildi. Bu
idam hükümlülerinden, 28'inin
sağ görüşlü, 150"sinin sol görüş-
lü, 109'unun adli suç sanığı,
4'ünün de Filistınli sanıklar ol-
duklan kaydedildi. Bekleyen bu
idamlara bir çözüm bulmak ama-
cıyla hazırlanan anayasa ve yasa
değişiklik tasanlan ise aradan ge-
çen süreye karşın henüz bir geliş-
me kaydetmedi. Halen Adalet ve
Anayasa Komisyonları'nda oluş-
turulan ait komisyonlarda ıncelen-
meye devam edildikleri bildirilen
bu tasanlar ile TBMM'nin "onay"
verme yetkisi ortadan kaldınlıyor
ve mahkemeierce verilerek kesin-
leşen idamlar konusunda, bu ce-
12 Mart ve
12 Eylül'de
idam edilenler
ANKARA (Cnmhoriyet Börosu)
— Türkiye'de günceUiğini koruyan
idam infazlan arasında, 12 Eylül
dönemi idamlanmn yani sıra, 27
Mayıs Devrimi'nin ardından DP
liderleri Adnan Menderes, Fatin
Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkani
uı idamlan, 1963'te darbe giriçi-
minde bulunan Albay Talat Ayde-
mir ve Binbaşı Fethi Gürcan'ın
idamlan ile 12 Mart sonrasmda
Deniz Gezmiş, Hüseyin tnan ve
Yusuf Aslan'ın idamlan yer aldı.
12 Eylül sonrası yargılamalaıda
idama mahkûm edilerek haklann-
daki ceza 12 Eylül 1980 Ue 6 Ara-
hk 1984 tarihleri arasında gerçek-
leştirilen sağ ve sol görüşlü 28 ki-
şinin adları ve infaz tarihleri şöy-
le:
Mustafa Pehüvanlı (8 Ekim
1980), Necdet Adalı (8 Ekim
(1980), 9erdar Soyergin (26 Ekim
1980), Erdal Eren (13 Aralık
1980), Cevdet Karakaş (2 Haziran
1981), Veysel Güney (10 Haziran
1981), Ahmet Şener (25 Haziran
1981), Kadir Tandoğan (25 Hazi-
ran 1981), Mustafa Özenç (20
Ağustos 1981), İsmet Şahin (20
Ağustos 1981), Seyit Konuk (13
Mart 1982), tbrahim Ethem Coş-
kun (13 Mart 1982), Necati Var-
dar (13 Mart 1982), Fikret Ankan
(27 Mart 1982), Cengiz Baktemur
(1 Mayıs 1982), Ali Bulent Özkan
(13 Ağustos 1982), Ali Aktaş (Ağ-
taş) (23 Ocak 1983), Ramazan Yu-
kangöz (29 Ocak 1983), Levon
Ekmekjiyan (29 Ocak 1983), Ah-
met Kerse (30 Ocak 1983), Fatih
Laçingil (24 Şubat 1983), Selçuk
Duracık (5 Haziran 1983), Haiil
Esendağ (5 Haziran 1983), llyas
Has (7 Ekim 1984), Hıdır Aslan
(25 Ekim 1984).
Menderes, Zorlu ve Polatkan'-
ın 17 eylülde devlet töreni ile me-
zarlarımn nakledilmesine ilişkin
karar ve her üçunün de itibarlan-
mn iade edilmesi, özellikle 12
Mart ve 12 Eylül idamlannı da
tartışma gündemine getirdi. Bu
dönemlerde idam edilenlerin avu-
katlan, "12 Mart ve 12 Eylül'de
olnşturulan sıkıyönetim mahke-
melerince verilen idam kararlan-
nın da iptal edümeterini, infan ya-
pılaııların itibarlanmn iade edil-
mesi gerektigini" soylediler.
zanın infaz edilmemesinin istene-
ceği son başvuru orgaruna dönüş-
türülüyor.
TBMM'de bekleyen idamların,
2 yıl görüşülmemeleri halinde oto-
matikmen ömür boyu hapse dö-
nüşmelerini de öngören bu tasa-
nlarla, daha sonra bu konuda ya-
pılacak başvurular için, iki yıl
içinde ele abnmamalan halinde
otomatikmen onaylanmış sayıla-
rak, infaz edilmeleri olanağı sağ-
lanryor. Bu değişiklikler hukukçu-
lar tarafından, "idam cezalanmn
infazuıın kolaylaşbnldıgı" gerek-
çesiyle tepkiyle karşılandı.
Anayasa dahil Türkiye'de haleR
yürürlükte bulunan çeşitli yasala-
nn 64 maddesinde idam sözcüğü
geçiyor. Bunların çok küçük bir
miktan idam cezanın tanımını ve
infazın nasıl yapüacağım belirler-
ken, geriye kalan büyük bölümü
ise idam cezası verilecek suçları
içeriyor.
Anayasanın 87. maddesi, idam
cezasının infazının TBMM'nin
onayını gerektirdiği hükmüne yer
verirken TCK'nın da toplam 35
maddesinde idam sozcüğüne yer
veriliyor. Bu maddelerin 29'unda
idam cezası verilecek suçlar belir-
tiliyor, 6'sında ise idam cezasına
ilişkin tanım ve açıklamalar yapı-
lıyor. Adalet Bakanlığı'nca hazrr-
lanaa, ancak TBMM'ye sunulma-
sına karşın bugüne kadar hiçbir
olumlu gelişme kaydetmeyen bir
tasarı ile bu 29 maddeden
13'ündeki idam cezalannm ömür
boyu hapse dönüştürülmesi öngö-
rülenTCK'da, halen idam sözcü-
ğü geçen maddeler şunlar:
"11, 12, 50, 54, 55, 59, 70, 125,
126,127, «9, 131,132, 133, 136,
137, 141,146,147, 149,152,156,
217, 285, 2S6, 403, 406, 407, 418,
439, 450, 451 ve 463."
Cezaların tnfazı Hakkındaki
Kanun'un 2. ve 3. maddelerinde
de idam cezalanmn nasıl infaz
edileceğine ilişkin açıklamalara
yer verilirken, 2 sayılı Hıyaneti Va-
taniye Kanunu'nun 1. ve 2. mad-
delerinde de idam cezası içeren
suçlara yer verildi. Buna göre,
TBMM'yi ve cumhuriyetin temel
nizamlanm yıkmaya vönelik isyan
ya da bu yönde faaliyet gösteren-
ler idam cezası ile cezalandınla-
cak. 1918 sayılı Kaçakcılığın Men
ve Takibi Hakkındaki Kanun'un
30. maddesi ölüm cezası hükmü-
nü içerirken, Askeri Ceza Yasası
1
nın da 23 maddesinde idam söz-
cüğü geçiyor. Söz konusu yasanın
bu maddelerinin bazılannda idam
cezasımn tanırm ve bu konudaki
açıklamalar yer alırken, büyük
bölümünde de yine idam cezası
içeren suçlar belirtiliyor. Bu mad-
deler ise şunlar:
•% 54,56, 58, 59,60,62,63,69,
70, 75, 79, 80. 89, 91,94, 97,101,
126, 127 ve 136."
Türkiye'deki ve yurtdışındaki
hukuk ve insan haklan kunıluş-
lannın belirlemelerine göre, 12 Ey-
lül sonrasmda açılan yaklaşık 2
bin siyasi davada, 7 bine yakın sa-
nık için idam isteminde bulunul-
du. Ancak bu idam istemlerinden
ancak 500'e yakını askeri mahke-
meierce yerinde bulunarak, sanık-
lar bu cezaya çarptınldı. Ortaya
çıkan bu tablo, hukukçular tara-
fından kuşku ve endişe ile karşı-
landı. Bu davalarda idam istemiy-
le yargılanan sanık rekoru ise Dev-
Yol, Dev-Sol, PKK, THKP/C,
TKP/ML, TDKP, KAWA, MHP
ve ülkücü kuruluşlar, Kurtuluş,
DİSK, MLSPB davalanna ait. Bu
açıdan çok çarpıcı sonuçlar da or-
taya çıktı.
Fatsa Dev-Yol davasının iddia-
namesinde, yargılanan 854 sanık-
tan 341'nin idamı istendi. Esas
hakkında mütalaada bu sayı
116'ya düşerken askeri mahkeme
sadece 8 sanığı idam cezasına
çarptırdı. Ankara'da görülen
MHP davasında da yargılanan
770 sanıktan 220'si için idam is-
teminde bulunuldu, yargüama so-
nunda yalnız 19 sanık bu cezaya
çarptınldı. Ana Dev-Yol davasın-
da yargılanan 800'ü aşkın sanık-
tan da 205'i için idam istendi, as-
keri mahkeme ise sadece 6 sanığ)
idama çarptırdı.
İdamlar konusunda en etkili gi-
rişim ise Ankara Bağimsız Millet-
vekili Kâmil Ateşognllan tarafın-
dan yapıldı. Ateşoğullan, SHP
Milletvekili iken TBMM Başkan-
lığı'na verdiği yasa önerisinde,
"Bireyden daha güçlü olan devle-
tin cinayet işlememesi gerekir.
Ölüm cezası öç almadır. Öç alma,
ilkel. çağdışı bir duygudur" diye-
rek ölüm cezasının yasalardan tü-
müyle çıkanlmasını istedi. Ancak,
bu öneri, bugüne kadar hiçbir iş-
lem görmedi.