Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16EYLÜL 1990 CUMHURÎYET/17
/n-ir, I r \ Helsmkı J
f"^ i f ^ ^ 5 9 * Lenıngrad,
< £ S ? > " ..•Bertoı^
HAVA DURUMU TURKİYE'DE BUGÜN
Meteorcrolojı Genel MüdûrtOğû'n
den aknan bigiye göre, Doflu Karade-
liz kıyrivı tağanak ya^ışjı ötekı yer-
tor açik oeçece*. HAMH ŞICAKUĞI
Artmaya devam edecek. RUZGÂH. Ku-
zey ve doju yönlerden hafrf arasıra or-
ta tamrjdB esecek. MNIZLERIMIZDE
RÜZGAR: Akdeniate günbatısı ve ka-
rayekfcn Ege'de yıldız « poyraz, 6te-
Id denizlerimade ktte w keşjşleme-
den 2-4 Ege « Baffi AMeniz açıMa-
nnda 5-6 kuvvetinde saatte 4-16, Ege
ve Baû Akdeniz açıklarında 21-27 tJe-
rriz n l i h d a esecek Dalga yûksekli-
fli 05-1, Ege ve Bat Akdemz açıMannda 15 m. dolayında bulu-
nacak Var gölü açık geçecek, rüzgârfcu2syve doju yönlerden
hafrf arasıra orta kuvvette esecek.
Mara
Adapaarı
Adıyaman
Afyon
ACrı
Ankara
Anakya
Anttya
Artvm
Bakkesr
Bıleak
Bmgöl
Bıllis
Botu
Burea
ÇaaMoıe
Çorum
Dari2f
A 33° 18° Dıyartalor
A 25°13°Ertme
A 30° 14° Erancan
A 22° 8° Erzunitn
A 25° 6°Es*«ehır
A 23° 9°Gazuntep
A 31° 19° aresun
A 32° 19° Gümüşftane A
A 17° 11° HakUri A
A 28" 14° Isparta A
A 27° 11° Isûrtıu) A
A 24°10°tnrw A
A 27° 10° Kare A
A 26° 10° Kastamonu A
A 20° 8°Kayser A
A 27° 12° Kıfteref
A 25° 12° Konya
A 22° 8°KDIahv)
A 29°13°Maiaya
31° 15° Manısa
25° 9°K.Maraş
25°10°Mwaıı
20° 3°Muflla
25° 9°Muş
29°W°N
19°14°0rdu
17° 8°PS«
28° 14° Samsun
25° TSm
24° M° Smop
30° 17° Sııos
21°
19°
23° 6°iırtceJi
24° 9»Uşak
9°V4n
A
A
A
A 27° M° ZofHHlMtf
24°
24°
A 30° 14°
A 30° 15
A 30° 19°
A 29° 13°
A 26° 10°
A 23° 8°
Y 19° 14°
A 20° 14°
A 19° 13°
A 32° 17°
A 19° 13°
A 19° 5°
A 24° 11»
Y 19° 14°
A 29° 12°
A 25° 10°
A 25° 10°
A 19° 5°
A 17° 12°
: apk , bukıtlu |$St tkirtı A-açık B-buluitu G-jpûTeşlr K-kartı S-ss» Yiaflroriu
Moskova
>>{' Kahıre»
OÛNYA'DA BUGÛN
Amstertam A 20°
Amman A 26°
Atına A 30°
Bajdat A 35°
Barcdona A 30°
Basd A 24°
A 22°
A S»
A 20»
A 21°
A 20°
A 26°
A 24»
A 37°
A 41°
A 19°
A 30°
Y 14°
A 33°
A 18°
A 20°
A 29°
Lcnngrad
Londra
Madnd
Müano
Mostora
Mdnh
NemVM
Oskı
Pans
Prjg
Kyad
Roma
Solya
$>n
VVVM
VİBmd*
/lyana
Zünh
Y 12°
A 23°
A 29°
A 29°
A 28°
Y 12°
A 20°
A 24°
Y 17°
A 24°
A 18°
A 42°
A 28°
A 21°
A 32°
Y 24°
A 27°
A 17°
A 27°
A 18°
A 24°
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Eski ve usta gemi-
ci... Orlaoyununda
çoğu kez aptal usak
rolünü oynayan ko-
mik. 2/ Yabanıl incir
ağacına ve bu ağaç-
larda döllenmeyi sağ-
layan sineğe verilen
ad... Baykuşgıllerden
bir kuş türü. 3/ Ger-
çekleşen bir alacağı
para ile ödeme... Ba-
ğışlama. 4/ Osmanlı-
larda saray ile sadra-
zam arasındaki yazılı
haberleşraeyi yürüten
kalem... Dolayb olarak anlatma. 5/
Büyük makamdaki kimseleri hoş söz-
lerle, fıkra ve öykülerle eğlendiren kim-
se 6/ Nine... Din adamlarının başla-
rına giydikleri ve simgeleri sayüan baş-
lık. 7/ Polonyum elementinin simge-
si... Belirti. 8/ Cerahat... Antik dönem-
lerde lahit olarak kullanılan mermer
sandık. 9/ Odun kttlünden özütlenen
potasvum karbonat... Yemişlerin yeni-
İen bölüraü.
VUKARIDAN AŞAĞIYA;
1/ Dünyanın en hızlı canlısı olan yırtıcı hayvan... Sanat, hüner. 2/
Eglence... Genellikle arkasından yafmur getiren sert ve geçici yel.
3/ Kendir tohumu.. Vilayet. 4/ Bir tür şeker... Kayınbirader. 5/ Al-
manya dışına sürülmuş Museviler'in, XIV. yüzyıldan başlayarak kul-
lanmış oldukları Almanca-Yahudıce kırması dil. 6/ Yeşil abanoza
verilen bir başka ad... öldürme, yok etme 7/ Bir gösterme sıfatı...
Yoksullara yiyecek dağıtan hayır kurumu. 8/ lki anlamı olan bir
sözcüjün akla en az gden anJamının amaçlanarak kullanılması sa-
natı... Karabatağa benzer bir av kuşu. 9/ önaJım... Renksiz ve ko-
kusuz bir gaz.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
Yeni teşkilat
16 EYLÜL 1930
Vali Muavini Fazlı Bey yeni
idare teşkilâtının semereleri
hakkında suallere şu cevapları
vermiştir:
"— Yeni teşkilâan tatbikatta
görülen iyüikleri evvelce
tahmin ettiğimiz faydalara
nisbetle yüzde yüz fazla
olmuştur. Nahiye müdürleri
tamarnen vazifeleri başına
geldikten sonra bu faydalar
kendini bir kat daha
gösterecektir.
Teşkilat tekemmül ettikçe halk hükûrneti ve hükûmetin
bütün salâhiyetlerini şahıslannda cemetmiş olan mülkiye
memurlannı kendilerine daha yakın bulacaklar, onlann her
dertlerini aJâka ile dinliyecek kapıları açılmış bulacaklardır.
Vilâyet eskiden her şeyi yalnız polis kanalile görmekte iken
şimdi daha tecrübekâr vasıtalarla görecektir. Bir işi ne kadar
tecrübesi olursa olsun iyi tahsil görrnüş bir nahiye
müdürünün görmesi ile tahsili ancak kendi vazifesini ifaya
kân olan bir polis memurunun görmesi arasında elbette
fark vardır. Biz evvelce emrimizdeki maiyet memurlannı
istihdam etmek suretile aldığımız neticelerin daha salim,
daha iyi olduguna kanaat etmistik.
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Kira Kanunu
lmran Öktem
16 EYLÜL 1960
Adalet Bakanlığında Yargıtay Daire
Başkanlarından tmran öktem
başkanlılında Profesör Hikmet
Belbez ile Içişleri, Maliye, Ticaret,
Jmar ve Bayındırlık Bakanlıkları
mümessillerinden müteşekkil
komisyon, Kira Kanunu tasansını
hazırlamak Uzere toplantılanna
devam etmektedirler.
Kiraların tesbitinde mühim olduğu kadar ev sahibi ile kiracı
rnünasebetlerinin azaltılması ve bina kiralarının takdirinde
elâstikiyete gidilmiyecek bir usulü vaz etmiye çalışan
Komisyon aynı zamanda kiraJık boş ev kalmaması, ev
arayanların müşkiiiâta uğramamalan, kiracı ile ev sahipleri
arasında münasebetlerin âdü bir sistem dahilinde
kontrolunun teminini gözönüne almaktadır.
Komisyonda kira tâyininde mevcut beş sistem üzerinde
dunılmuş ve bu sistemlerden hangisinin memleketimize
uyabileceği tartışılnuştır. Beş sistem şudur:
1- Belli bir tarihteki mukaveleye müstenit kira bedellerini
muayyen nisbetlerde artınnak suretiyle kiranın tesbiti,
2- Gayrimenkulün gayri sâfi iradının kiranın tâyininde esas
tutulması,
3- Tapu sicilindeki kıymetlere göre kira tesbiti.
4- Şehirleri, muhtelif bölgelere ayırdıktan ve binalan da
gerek inşaat gerek kullanışlüık ve konfor bakımından ayn
ayn sınıflandırdıktan sonra, bu bölgelere göre inşaat
maliyetlerine ait vasati fıyatlardan hareket ederek kiraların
tesbit edilrnesi,
5- Gayrimenkulün metre kare esasına göre itibarî
maliyetinin hesaplanması ve bu maliyetin yüzde onunun
seneh'k kira bedeli olarak tesbiti.
Komisyon beşinci usulü memleketin bünyesine göre ve
tatbikatırun da nisbeten kolay olması bakımından uygun
görmüş ve böylece yeni Kira Kanununda itibarî maliyet esası
kabul edilmiştir.
Yeni tasarı, ayn kontrol sistemini ve kiralık evlerin muayyen
bir raüddet içinde kiralanması mecburiyetini koyacağı için
böylece bekletme suretiyle kira yükselmesinin de önüne
geçilecektir.
Aldığunız mâlûmata göre hâlen Ankara içinde 2800 kiraya
verilmeyen kiralık mesken olduğu tespit edilmiştir.
Yeni tasan mesken kiralannda olduğu gibi aynca ticarethane
kiralannı da bir sisteme bağlıyacak, fakat bunlann
hesabında emsaller o yerin durumu göz önüne alınarak
tâyin edilecektir.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Tasarıya tepkiler
16 EYLÜL 1989
Adalet Bakanı Sungurlu tarafından açıklanan ve idam
cezaiarına ilişkin yeni düzenlemeler içeren tasarı paketi
tepkilere yol açtı. Siyasi parti temsilcileri tasarı paketini,
"kamuoyunu yanıltmayı amaçlayan bir girişim" olarak
niteleyerek, "Dağ fare doğurdu" deyimini kullandılar.
Hukukçular ise sorunlan çözmekten uzak "siyasi bir
majıevra" olarak nitelendirdikleri tasan ile "lleride tehlikeli
ve onanlmaz yaralar açılabileceğini" savundular.
TARTKMA
JHuhasebe Meslek Birliği Odalan
Gerçek başarı yolu, Meslek Odaları Birliği - II Odalan -
Meslek Üyesi işbirliğinin olumlu geliştirilmesine bağlıdır.
Birbirlerine sahip çıkmadıkça gelecek zamandan beklenen
yarar sağlanamaz. ^ ^
15-16 Eylül 1990, ülkemiz ekonomisinin cok
önemli dönüm günleridir. Tlpkı 29 Ekirn
1923'te Cumhuriyetin ilanı kavramı gibi. Ça-
gımjzın ekonomik yaşamında önemli bir yer
tutan muhasebeleştirme kavramı ve bayrağı-
nın, yine Ankanı'dan dalgalanmaya başlama-
sıyla eşanlamlıdır. Devletimizin kurucusu bü-
yük önderimiz Gazi M. K. Atatürk'ün, " 1 .
Inönii zaferi üzerine Batı Cephesi Komutam
tsmet İnönü'ye gönderdiği kutlama telgrafın-
daki gibi "Turkun makus (tersine dönmüs, iyi
gitme>en) taiihini yendigi..." gunler olacaktır.
Zira "çağıroız, iktisadiyat çagıdır."
1932'den 13.6.1989"a kadar yasallasmayan ve
hiçbir hukuksal önlem getirilmeyen ya da ge-
tirilmek istenmeyen muhasebe meslek düze-
ni, artık varhğını ve yarannı kanıtlayacaktır.
tlk Muhasebe Meslek Odalan Birliği Genel
Kurulu 30 bine yakın bagımsız çalışan muha-
sebe meslek sahibinin sesini ve nefesini tem-
sil edecektir. 816 yeminsiz, 68 yeminli muha-
sebe meslek delegeleri ile 10 geçici kurul üye-
sinden oluşacak.
Muhasebe meslek sahiplerinin doğal ve ya-
sal haklarımn gerçek leşmesini ve korunması-
nı sağlayacak. 58 yıldır boşluğu hissedilen mu-
hasebe mesleğinin iş hayatma ve devlet düze-
nine olumlu etkileri katılacak. Büyük Türk dü-
şünürü Hacı Bektast Veli'nin dediği gibi "Top-
Inma yararlı olan, Ooğnı'dur"u sergilenecek.
Işletmelerin ve bireylerin devlete sunduklan ra-
kamsal bilgüerdeki farklar gittikçe kapanacak.
Birçok benzeri sakıncalar azalacak.
Gerçekte önemli bir kamu görevi yüküm-
lenen muhasebe mesiek sahipleri, yasaJ güven-
ce ile daha onurlu bir iş yasamırun sorumlu-
luk ve görevini sürdürecekler. Oluşacak yeni
ortarrun meslek uğraşısında her işletmenin sa-
hip ya da yöneticilerinin, işçisinin, devlet pa-
yırun ve işletmeyle ilgili 3. kişilerin haklan, da-
ha sağlıklı oluşturulacak. Çünkü küçük ve or-
ta işletmelerin sağlıklı muhasebe düzenlerinin
olmayışı, büyük işletmeleri, dolayısıyla dev-
letin genel ekonomjsini olumsuz yönde sürekli
etkiler.
Yasalar, ancak her zaman çok şey getirmez.
Zira yasalann yaratacağı düzen, o ülke ınsan-
lannın hak-hukuk-adaiet anlayış ve uygulama-
lan ile dogru orantüıdır. Ortamın düzen ve dü-
zeyi ile bağlantıhdır. Çeşitli çıkar çevrelerinin
engelleri ile karşılaşılır. Başarmak ve düzlüğe
çıkabilmek için de sağlıklı politika üretilme-
lidir ve savunulmalıdır.
Ancak bu politika siyasal partiler yelpaze-
sinde bir ya da bazı partilerle yandaş olmak
değil, ülke ekonomisinin çağdaşlaşması doğ-
rultusunda olmalıdır. Çünkü demokrasi ile yö-
netildiğini savunan toplumlann her şeyden ön-
ce bu sistemin gereklerini tüm boyutlan ile ye-
rine getirmesi gerekir. Bu da demokratikleş-
me sorunudur. Demokratik toplumlarda so-
runun çözümü ve başansı için yine ulu önde-
rimiz Atatürk'ün "GercekJeri konuşmaktan
korkma>ıaız, sakınmayııuz" buyruğu doğrul-
tusunda davranıldığında etkin işlevler kaza-
mhr.
Demokratik devletlerin bir türevi olan mes-
lek örgütleri, gerçekleri sergileme ve savunma
anlamında etkin ve yetkin işlevierini yerine ge-
tirmelidirler. Ancak meslek üyelerinin örgüt-
lerine sahip çıkmaları, örgütsel yapılanmanın
sağlamlaştırılması ile mümkündür.
"Uzıın yıll»r ötesinde" çıkabilen 3568 sayı-
h SMSMMM ve YMM Yasası'nın mesleği bir
bütün olarak almayışı, özellikle büyük ve ba-
zı orta boyutlu işletmelerde bağımlı çalışan
muhasebe meslek sahplerini tüm devre dışın-
da bırakışı, meslek onurunun gücünü olum-
suz etkilemektedir. Muhasebe meslek bütün-
lüğü ve işlerliğinin sağlıklı uygulanmasını ze-
delemektedir.
66 ilde kurulan Muhasebe Meslek Odala-
rımn oluşturacağı Meslek Odalan Birliği dev-
letimizin, ekonomimizin ve demokrasimizin
gelişmesinde vazgeçilmez unsur olmalıdır.
Meslek üyelerinin sonınlanna çözüm gelişti-
rilmeli, tekdüzen muhasebe uygulaması sağ-
lanmahdır. Mesleksel yapılanmaya yönelik bü-
tünleştirici politikalar oluşturulmalıdır. Top-
lumumuzun istekleri, çıkarlan ve yararlan
dogrultusunda yaygın çabşraalarda bulunul-
malıdır. Var oluşunun işle\ ini temel nedenle-
ri olarak sağlamaiıdır. Bu gibi ilkeler doğrul-
tusunda vergilendirme adaletini sağlamak,
bütçe açıklannı gidermek, enflasyonun boy-
nunu bükmek, hayat pahalıhğına dur demek,
borçlanmayı bitirmek, karşılıksız para basımı-
nı yok etmek, gelir dağılımını düzenlemek ve
benzerleri, muhasebe mesleği ile doğrudan iliş-
kih' sonınlar için çözümler üretmek kaçınıl-
maz olmalıdır. Toplumsal ve mesleksel çıkar-
larımızı birlikte değerlendirecek politikalan
geliştirmek gerekir. Bu bağlamda, Muhasebe
Meslek Odalan Birliği ülke gerçeklerine uy-
gun, yeni mali ve ekonomik politikalar üret-
mek ve üreteceği politikayı da çekinmeden sa-
vunmak zorundadır.
Yine bu bağlamda, paramızın sürekli değer
düşmesine neden olan hatalı politikalar ser-
gılenmelidir. Sürekli artan ve halkın alım gü-
cünü aşan carpık yapılanma doğrultulmalıdır.
Yaz-boz tahtasına dönüsen vergilendirme ka-
rar ve uygulamaianna karşı çıkılmalıdır. Si-
yasal gücu ele geçirenlerin farklı tutumlarına
karşı, verimli ve kalıcı sosval ve ekonomik po-
litika üretmek ve savunmak da toplumsal va-
tandaşlık görevi ve hakkıdır.
Aynı biçimde, bagımsız çalışan muhasebe
meslek sahiplerinden çok daha fazla sayıda-
ki türedi ve korsan düzeyindeki kacak, hatta
yasaklı kimselerin bozuk düzenli çalışmalan
önlenmelidir.
Tüm bu ve benzeri görüşler doğrultusunda
Türkiye Muhasebe Meslek Odalan Birliği ör-
gütsel istemlerini gerçekleştirmek için gerekli
örgütsel gücü arttırıcı düzenlemeler yapmah-
dır. Çağdas, sosyo-ekonomik ve demokratik
kazanımlar için yasalanmızm verdiği görev ge-
reği toplum ve meslek çıkarlan adına sağlıklı
giîrüşler üretmelidir. Üreteceği ve yol gösteri-
ci görüşlerinde savunarak uygulanabilirliğini
sağlamaya çaljşmak yükümlülüğündedir. Ay-
nca, gündelik yaşamın getirdiği mesleksel so-
runlan da titizlikle izlemek, çözüm sağlamak
ve meslek üyeleri ile birlikte toplumun başvu-
rularını da yanıtlamak durumundadır.
Ancak gerçek başarı yolu, Meslek Odalan
Birliği - tl Odalan - Meslek Üyesi işbirliğinin
olumlu geliştirilmesine bağlıdır. Birbirlerine
sahip çıkmadıkça gelecek zamandan beklenen
yarar sağlanamaz.
Muhasebe mesleğinin saat tanımayan uzun
çalışma günleri, ekonomik zorluklan ve yo-
ğun kırtasiyeciliği, sessizlik ve çok dikkat ge-
rektiren ortamı, türlü-ceşitli olaylar, belgeler
ve iş akışı arasında tüm yaşamın çok büyük
güçlüklerle sürmesi, kendinden çok hep çev-
redekilerin hak ve hukuk ilişkilerini duşünme-
si, kaçınılmaz bir durumdur. Gerek meslek-
sel, gerek bireysel, gerekse kamu görevi hiz-
meti, yeniden yapılanmanın iyileştirilmesine
yönelik kazanımlar içindir. Verilecek mücade-
lede toplumsal amaca ulaşma ya da sorum-
suz yaşama olanağına engel olamaz.
Ekonominin her kesimi ile ılintili muhase-
be mesleğinin, kamuoyundaki etkinliği ve say-
gınlığını arttırarak sürdürmesi gerekir. Çün-
kü muhasebesini duzenlemeden kalkınmış bir
işletme ve ülke ya da geri kalmışlıktan kur-
tulmuş bir tek ülke yoktur.
H. TURGUT ARlC
lstanbul SMMM Odası
Denetim Kurulu Başkaıu
Olanaklarla dolu bir dünyava açılın
• Bütçenize, zamaıunıza, öğrenim ve dil
düzeyinize uygun
Genel İngilizce Kurslan,
• Uluslaıarası TOEFL, FCE ve
MEB smavlarına
hazırlanma olanağı,
• YebşJdnlere
Ticaret-Tıp-Çeviri
İngilizcesi
•Oğrencüerden düeyenlere
okul İngilizce derslerini
destekleyici programlaı
• Kayıt olan,
avantajuuzı değerlendirin.
BAKIRKÖY
Hatooyu Cad Mo 16
MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI
Maliye ve Gümruk Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlı-
ğı'nca 23, 24 ve 25 Ekım 1990 günlerinde.Ankara, lstanbul ve temir-
de hesap uzraan vardımcılığı giriş sınavı yapılacaktır.
SINAVA KATILABILMEK İÇtN;
a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazılı nite-
lıklere sahip olmak,
b) 1.1.1990 tarihinde 35 yaşını doldurmamış bulunmak,
c) Eğitim suresı en az dort yıl olan siyasal bilgiler, hukuk, iktUat,
işletme, iktisadi ve idarı bilimler fakulteleri ile aynı konularda eğı'tım
veren ve bunlara eşitliğı Yuksek Oğrenim Kurumu'nca kabul olunan
benzeri yabancı takulte veya yuksek okulların birınden mezun olmak,
d) Saglık durumu Turkiye'nin her yerınde gorev yapmaya elverişli
olmak,
e) Erkeklerde askerlığini yapmış veya erteletmiş olmak (Halen as-
kerlik görevini yapmakta bulunanlar lerhıslcrinden sonra atamalan
yapılmak üzere sınava kabul edilebilırler),
0 Hesap uzmanlığı niteliklerıni tasımak,
g) Daha önce bir defadan fazla hesap uzman vardımcılığı giriş sı-
navına katılmamış olmak gerekmektedir.
Sınava giriş şartlarını ve sınav konularını gösteren broşür ile baş-
vuru formu, Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı ve Kurulumuzun
Ankara, lstanbul ve Izmir Grup Başkanhklanndan sağlanabilir.
Isıeklılerin 5 Ekim 1990 günu akşamına kadar Maliye ve Gümrük
Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı'na (İlkadım Caddesi,
Kara Harp Okulu Kavşağı yanı, A Blok zemin kat Bakanlıklar - AN-
KARA) belgeleri ile birlikte bizzat veya posta ile müracaatları duyu-
rulur.
Basın: 30978
AJNKARA NOTLARI
MUST4FA EKMEKÇt
27 Mayıs Nire,
12 Eylül Nire?27 Mayıs devriminin devirdiği Menderes-Zorlu-Polatkan için
deviet töreni düzenlenip, gömütierinin, anrt-gömüte taşınrnaa ola-
yıyla ilgili olarak, 27 Mayıs'ta Harp Okulu Komutanı olan 27 Ma-
yıs'ın Ulaştırma ve Devlet Bakanı emekli Tümgeneral Sıtkı Ulay,
şunları sâyledi:
"Gerçek islamda mezar bile yoktur. Bazı kişi ve siyasi kuru-
luşlar, kişisel ihtirasları uğruna masum halkı kalkan olarak kul-
lanmak istiyortar. Şunu unutuyorlar ki, 27 Mayıs'ta halkın coşkun
desteği, Silahlı Kuvvetlerimizin onayı olmasaydı, 27 Mayıs ba-
şarıya ulaşabilir miydi?
Zorunlu askeri müdahalelerden hem yakınıyoriar hem durma-
dan kaşınıyorlar. Aradan 30 yıl geçti. Benim yaşım 84, eski bir
insan durumunda olduğum için 'Uzkürû meviaküm bilhayr' (Ölü-
leri hayırla anınız) hadisi dolayısıyla ölüler hakkında fazla konuş-
maya ınancım engel oluyor. Bugün hâlâ adları belli olan yasama,
siyasal, askeri, adli alanlarda 27 Mayıs'ın tasvipçı (onayan) ve
destekçileri var. O günleri görmüş, yaşamış bilim adamları, ho-
calar ve yazarlar var. Bunlann hiçbirini ikiyüzlü sanmak yanlış
olur kanısındayım. Hayırlısı Allah'tan olsun!"
Sıtkı Ulay, bu sözleriyle "anıt-gömüt" sömürüsü yapmak iste-
yenlere bir uyarıda bulunmak istiyordu satır arasında. Elbette,
anlayana!
Sıtkı Ulay, çok görmüş geçirmişti. TBMM Anayasa Komisyo-
nu Başkanı Kâmil Tuğrul Coşkunoğlu'nun (83), 27 Mayıs saba-
hı boynuna sarılıp, "Allah sizden razı olsun!" deyişini
unutmamıştı. Fethi Çelikbaş da (78), 27 Mayısçıları kutlayanlar
arasındaydı. Bunlar ikiyüzlü olabilirter miydi? Genetkurmay Baş-
kanı Necip Torumtay, Yassıada'da irtibat bürosu başkan yardım-
cısıydı. Sıtkı Ulay'a göre, 27 Mayıs öncesinde yürüyüş yapan
Harp Okulu oğrencileri, Adnan Menderes'i getirip Harbiye'ye ko-
yanlar, general olmuşlardı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Nec-
det Darıcıoğiu, Yassıada duruşmalan sırasında, Başsavcı
Egesel'in yardımcıları arasında görev yapmıştı.
Sıtkı Ulay'ın Adnan Menderes'le yakınlığı, babalarının arka-
daş oluşlarından geliyordu. Menderes'in babası da Ulay'ın ba-
bası da İzmirliydiler. Çakırbeyli çiftliğine birlikte gidip gelirlerdi
iki arkadaş. Bu olaylar, Greklerin Izmır'e girişlerinden önceki olay-
lardı. İzmir Sultanısi'nde, Adnan, Sıtkı'dan iki sınıf öndeydi. Ad-
nan'ın zengin çocuğu olduğunu, bisiklete bindiğini, kendisinin
binemediğini unutmadı Sıtkı Ulay. Adnan'la Sıtkı o yıllar, az çok
tanışıriardı denilebilir. Adnan Menderes'in sınıf arkadaşı Rifat Ka-
dızade'ydi. Rifat Kadızade, Sıtkı Ulay'ın amcasınm oğluydu. Ri-
fat Kadızade. Menderes'in başını derde sokanlardan mıydı?
DP'den Adapazarı Mılletvekiliydı.
* * •
Almanya'da, Bielefeld kentinde, belediyenin "Yabancılar Mec-
lisi", 12 Eylül darbesinin onuncu yılı dolayısıyla, Türk hükûmeti-
ne bir çağrıda bulundu. "Türk hükümetine çağn" başlıklı kararda
şöyle denildi:
"Türkiye'de, 12 Eylül 1980 hükümet darbesinin üzerinden on
yıl geçmiş bulunuyor. Bu süre, ülkenizde olan biten hakkında
bir değerlendirmeye varmak için, bize yeterli bir perspektif ve-
rebilmektedir Türkiye'ye her tatilde Almanya'dan gidip dönen in-
sanların, çalışanlann bize anlattıklarından da hareketle, geçen
on yıla baktığımızda gördüklerimiz şunlardır:
1- Turkiye'nin ekonomisı, on yıl öncesinden çok daha kötüye
gitmiştir: Hayat pahalılığı artmış, paranın değeri düşmüştür; bu-
nun sonucu olarak, işçisi, koylüsü ve memuru ile çalışan kitle-
ler, çok çetin şartlar içinde bulunmaktadır. Türkiye'de
sanayileşmenin, tarımdaki durumun da iç açıcı olduğunu asla
söyleyemeyiz.
2- Bunun yanı sıra bu 10 yılda en çok zarar görenlerden biri
de özgürlükler alanıdır. Türkiye'de yeni rejimin getirdiği anaya-
sanın, 1982 Anayasası'nın daha öncekine oranla, ilke olarak Öz-
gfirlüklere karşı olduğunu biliyoruz. Yine bu on yıl süresince,
pratikte olanlar ise çok acı şeylerdir. Siyasal partiler yelpazesi-
ne zorla müdahale edilerek, ortaya, Türkiye'de siyasal gerçekli-
ğini olduğu gibi yansıtmayan bir tablo çıkarılmıştır. Bu tabloda
yer alan bugünkü ıktidarın, 12 Eylül'le doğan zorba rejimin sivil
planda sürdürücüsü olduğu söyleniyor ki, bunu biz de böyle gö-
rüyoruz. Bu rejimin geleceğe dönük olarak ülkenize getireceği
olumlu bir şey olmayacağı kanısındayız.
3- Türkiye'de, hapishanelerde düşüncelerinden dolayı mah-
kûm olan çok sayıda insan vardır. Bu aydınların bir an önce öz-
gürlüğe kavuşmaları şayanı arzudur.
4- Dinci gerici akımların azgınlaşması, ülkemizdeki insanları
rahatsız ederken, burada bulunan Türkiyeli insanlarla, Avrupa-
lıların bir arada, kardeşçe yaşama koşullarım da zorlaştırmak-
tadır.
5- Almanya'da Türkler gibi, KürUerin de ulusal kimliğini bizler
tanıyoruz; bu kimliğin Türkiye'de bugüne değin tanınmamış ol-
ması ve tanınmamakta ısrar edilmesi çağımıza uygun değildir.
Türkiye gibi ülkesi ve insanları güzel bir ülkenin içinde bulun-
duğu bu tablo hiç de hoş değildir. Avrupa Topluluğu'na katılmak,
ekonomi, siyasal rejirn ve özgürlükler bakımından temel birta-
kım şartlar gerektirir ki, biz bunlan bu güzel ulkede bugün için
ne yazık ki göremiyoruz. Bu durumun ortaya çıkmasında 12 Ey-
lül hükümet darbesinin rolü büyüktür. Dileğimiz Turkiye'nin bir
an önce normal bir duruma girmesi ve 12 Eylül gibi çirkin olay-
ların bir daha olmamasıdır."
Belediyenin Yabancılar Meclisi üyelerinden Grek Dr. Emanu-
el Petrotiatis'in hazırladığı bu "çağrı" önerisi, oybirliğiyle benim-
sendi. Üyeler içinde Türkler, Ganalı (bir kişi), ispanyollar, İtalyan,
Almanlar, Grekler, Yugoslavlar da bulunuyor. Önergeyi veren
Grek Dr. Emanuel Petrotiatis, konuşmasında, yazar Turan Dur-
sun'un öldürülüşüne değinerek, "Türkiye'de terör kol geziyor, da-
ha bunlar demokrasiye dönmedi" dedi. Batı Alman Radyosu,
düzenlediği izlenceye gong vurarak başladı; "12 Eylül'ün onun-
cu yılı" dedi. Alman Radyosu, Hakkı Keskin'le konuşma yaptı,
yayımladı. Grek Doktor "çağrı" önerisini verirken:
— Bu öneriyi buradaki Türk arkadaşlar veremez, verirlerse
başlanna bir şey gelir. Türkiye'ye gkjemezler... biçiminde konuştu.
Emanuel Petrotiatis, PASOK'un etkin üyelerinden.
Toplantıyı daha önceden haber alan Türklerte Grekler, kala-
balık gruplar halinde izlediler. Salon alkıştan inledi...
Batılıların Türk ve yabancı aydınların 12 Eylül faşizmi boyun-
ca, dışandan gösterdikleri destek unutulamaz.
ÇALIŞANLAREV
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
"Eşimin 43 151 Hizmeti Vardı"
SORU: Ben, TC Emekli Sandıfı'na bagh çocnksuz dul öğ-
retmenim.
Esim 1984 yılında vefat etti. 1969 yılında tümgeneral olarak
Emekli Sandıgı'ndan emekli olmuştu. Eşimin 43 yıl hizmeti vardı.
Bu durumda, eşimden bana bağlanması gereken dul aylığının
tutan ne olmalıdır? „ „
YANIli TC EmekU Sandığı Yasası'nın 68. maddesine göre Emek-
li Sandıgı'ndan emekli aylığı almaya ya da sandığa bağlı iştirakçi
durumunda olmayan dul eşlere ölen emeklinin aldjğı aylığın yilz-
de 75'i kalmaktır.
Ancak "Emekli, adi malüllük, vazife malüllüğü aylığı alan ve-
ya iştirakçi olan dul eşe yüzde 50 oranında dul aylığı bağlamrî'
Bu nedenle size, ölen eşinizin almakta olduğu ayiığın yüzde 50'si
bağlanacaktır.
Ayiığın hesaplanması:
1.500 tümgeneral ayhk göstergesi
3.500 ek gösterge
200 kıdem aylığı göstergesi
5.200 toplam gösterge
5.200 (toplam gösterge) X 320 (genel ayhk ve kıdem aylığı kat-
sayısı) = 1.664.000 (emekli aylığma esas)
1.664.000 (emekli ayhğına esas) X yüzde 93 (43 yıl hizmet karşı-
lığı ayhk bağlama oranı) = 1.547.520 TL. Genel ve kıdem emekli
aylığı
1.000 (taban aylık göstergesi) X 380 (taban ayhk katsayısı) =
380.000 (taban ayhk esas)
380.000 X yüzde 93 (43 yıl hizmet karşıhğı oran) = 353.400 TL.
(taban aylığı)
1.547.520 genel ve kıdem emekli aylığı
353.400 taban emekli aylığı
1.900.920 toplam emekli aylığı
1.900.920 X yüzde 50 (emekli aylığı alan ya da iştirakçi dul eşe
bağlanacak ayhk oranı) = 950.460 TL almanız eereken dııl a-ıHıih