Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbi' Cumhunyeı Matbaacıhk ve Gazetecılık Turk Anonım Şırketı adına
Nadir Nsdî 0 Gcnet Va>tn Muduru Hasas O m J , Muessese Muduru
EJDİSC Lşftkllgll, \iZi Işlerı Muduru Ok«> Gonenan, 0 Haber Mcrkezı
Müdunl YftlçM Bayer, Savfa Duzenı Yoneimenı AK \c«r 0 Temsilciler
\NKARA AhlMl Ttn. İZMIR Hlkmet ÇetİJlkaym, ADANA Çctio Yıgenotlu
HaMrJcrt fcrral Kmçmk. E£<r
AMu4ka<iır \accdmw. Dt.- Yaz
£ Malı Ijler trol brfcm 0
abfricr krtm Bakı, Ekono
O a o » ş«tsa. Habçr Ar
r K m n t*h>k«. Arasıırnıa
MuİMtetoe B«le»ı V m 0
srtrma k a n BerkM
Buıçe Planlar-,a Sc«v
0
a >«fcnn !*)**«, kuiıut CtM idfr, isunbui
Hâfeenen Ncrrfrt Dafta*. Spor Damşnum
£ Koordmaıor
# Rekiam Ajş« Toran
I*al 0 Penone -
Ofcf») AfcM, ltt?MfcrfrH U H
Cfmal. Hıknd <,tl«ks)« Oka>
(>o«rası> l Jur MMKY llhaa
Sftr.uk. Alı Nraea. AkMti Taa
So*»t w- yff>uv( Cıımhunyn Maıbaacıiık ve Garetealjk TA^. TUrk Oağı Cad. 39;4i
MÎÎ4 Isı.PK 246 i«anbtf îd 5(2 05 05 (2Ü hau Tdex 222*6, F»x 41) 526 60 72 0
Bumiar Amktn Zıya Gökatp Bi* Inkıüp S No 19 4 Tel 1331i 41-4"», Teka 42344, Fu. (4) 133
0^ 65 0 Inktr H Zıya Bh 1352 S 2 3 Tei 13 12 30, Tdex 52339, F u (51) 19 53 60
0 \dwa-- İnönu C*d N9 S No I Kıl 1 Td 19 V 52 (4 hau T*lex 621^5. F*x (71) 19 25 7fl
TAKVIM: 16 EYLUL 1990 Imsak: 5.11 Guneş: 6.38 Öğle 13.03 îkindi: 16.34 Akşam: 19,20 Yatsı: 20 41
Çociık Hakları
Sözleşmesi'ni
imzaladık
Çocuklan, düşünme özgürlüğüne saygıyı ön
planda tutan sözleşme, çocukların banşçıl
amaçlarla örgütlenmelerine de fırsat veriyor.
Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne imza
atan 36. ülke oldu.
SERPtL GÜNDÜZ
HAKAN AYGÜN
ABANT/BOLU — Türkiye
yetişkinlerin bile sahip olmadığı
temel hak ve özgürlüklerin ço-
cuklara tarunmasını öngören
"Çocmk Haklan Sözlesmesi"ne
imza atan 36. ülke oldu. Tttrki-
ye etnik dillerin eğitim ve yayın-
larda kullanılmasına ilişkin mad-
ddere çekince koyarken tanıdı-
ğı haldar arasında "örgtitlenme,
düşüncelerini ifade etme ve
yazma" ile "Çocuk suçlulan
mahkeme öniıne çıkanlraadan
öztitriöklerinin lusıüanmaması"
yer abyor. Birleşrruş Mdletler Ge-
nel Kurulu tarafından bir yıl ön-
ce kabul edilen çocuk hakları
sozleşmesine Türkiye'nin "gedk-
mcti" de olsa imza atraasına en
önemli etken olarak Cumhurbaş-
kanı Turgut Özal'ın bu ay so-
nunda New York'ta katılacağı
"dünya çocuklan içinrirve"top-
lantısı gösteriliyor. UNICEF
(Birle$miş Milletler Çocuklara
Yardım Fonu) Türkiye temsilci-
si DT. Claodic Sepulveda, Tür-
kiye'nin sözleşmeye imza atraa-
sını "memnuniyet verici" bul-
duklannı belirtirken, sözleşme-
nin gereklerinin yaşama geçiril-
mesi için parlaraentondan da ge-
rekli yasal düzenlemelerin çıkma-
sının önem taşıdığıru kaydetti.
Özal da çagnlı
önceki gün New York'ta
UNICEF tarafından hazırlanan
"çocuk haklan södeşmesi"ne
imza atan Türkiye'nin, bu tutu-
mu olumlu olarak karşılanırken
sözleşmenin imzalanmasının
Türkiye'de çocuk haklannın tam
olarak uygulanması için yeterli
olmadığı ifade ediliyor. Türki-
ye'nin yaklaşık bir yıl bekleme-
den sonra Toga, Senegal, Yeni
Gine ve Kenya gibi çoğu Afrika-
ya da Uzakdoğu'da bulunan 35
ülkeden sonra sözleşmeye imza
atmayı Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın da çağrıh olduğu ve
29-30 eylülde New York'ta
UNESCO'nun düzenlediği zirve
öncesi atümış bir adım olarak de-
ğerlendiriliyor.
SözJeşmede yer alan haklann
büyük çoğunluğu Türkiye'de ye-
tişkinlere bile tanınmış değil. Ge-
nel çerçevesi tnsan Haklan Ev-
rensel Beyannamesi ilkeleri ile çi-
zilen Çocuk Hakları Sözleşmesi
bütün çocuklar arasında ırk, dil,
din, cinsiyet ve duşünce ayrılığı
görülmemesini öngörüyor. Söz-
leşmede Türkiye'yi zorlayacak
maddelerin arasında bütün ço-
cukların "anadifleri ile eğitim
görmesi" \e "anadilleri ile basıl-
mış >ayın organlanndan fayda-
lanmalan" esas alıruyor. Ancak
Türkiye bu sözleşmeyi kabul
ederken bu maddelere çekimce
koydu.
ÎTALYA
Direnişçi
lider
Pajetta
öldü
Giancarlo Pajetta'nın
tabutu üzerine çiçek
bırakan Cumhurbaşkanı
Francesco Cossiga, eski
siyasi rakibine övgüler
yağdırdı.
ROMA (Cumhuriyet) — "Gi-
aacarlo Pajetta, ltai>a'nın yaluz
siyasi tarihinin değil, ahlak ve uy-
gariık tarikinin bolünmez bir par-
casıydi. Bo haldld insanıo inançla-
n uğnına verdigi mücadele ve kişi-
li|i kaışısında duydugum bayran-
hğı özel olarak belirtmek istiyo-
rum."
önceki gün sabah saat
09.00'da Komünist Partisi Genel
Merkezi'nde katafalka konulan
eski direnişçi lider Giancarlo Pa-
jetta'nın maun tabutunun uzeri-
ne bir paket çiçek bırakırken.
Cumhurbaşkanı Francesco Cos-
siga bu sözleriyle eski siyasi ra-
kibine en cömert övguleri yağdır-
dı. halyan Komünist Partisi'nin
bu tarihi şahsiyeti Pajetta'nın ce-
naze törenine sadece Hu'istiyan
demokratlar değil, direniş müca-
delesinde karşı kampta yer almış
faşisller bile katıldı. Faşist Partı
heyetine başkanlık eden Genel
Sekreter Yardımcısı Domenico
Menaitü, "Buraya Pajetta Ue bir-
likte önemli uvgarhk hamieieri
yapmış olduğumuz için geldik.
önemli olan banşmak ve savaş
sonrası ilcKminiıı sona ennesidir"
diyerek törende bulunuş neden-
lerini açıkladı. ltalya Komünist
Partisi Genel Sekreteri Achille
Occbetlo ise kendi aralannda
"Kıal Çocnk" olarak adlandır-
dıkları Pajetta için, "Bugün yal-
nız bir komünist savasçıyı değil,
ayıu zamanda ttalyaa direnisçi-
si, kurtuluş savaşunızıa bir kan-
ramamnı gömuyoruz" diye ko-
nuştu.
Bakan ya da bir siyasi parti ge-
nel sekreteri olmamasına karşın
Pajetta'nın cenazesi önceki gün
Roma'nın merkezinde yas estir-
di. Meclisin önünden cenaze kor-
tejinin geçirilmesi devlet televiz-
yonu tarafından naklen yayım-
landı. Son anlarına dek Komü-
nist Parti'nin her yıl yapılan
"UBİta" festivaiinde partinin ge-
leceğine ilişkin heyecanlı tartış-
malara katılan Pajetta'nın ölü-
müyle festivalin üzerine de ger-
çek bir yas havası çöktü. Tüm eğ-
lencelerin iptal edildiği festival-
de şimdi sadece partiye, "Ne y«-
pın edin, siz bölünneyin" sözle-
rinden oluşan siyasi mirası konu-
şuluyor.
îsim seçimi
Sözleşmeye taraf olan ülkele-
rin sözleşmedeki bütün hüküm-
leri yasa ve yönetmelik değişik-
likleriyle uygulamaya gecirmesini
de öngören sözleşmede "çocnk-
lara ailelerin istedikleri ismi
vermeleri" bir zorunluluk olarak
yer alıyor.
Türkiye'de çocuklar, "M.Ç."
örneğinde olduğu gibi düşünce-
lerini açıklamalanndan ötürü tu-
tuklanabilir veya yargılanabilir-
ken sözleşme bunun aksini gerek-
tiriyor. Çocukların düşünme öz-
gürlüğüne saygıyı ön planda tu-
tan sözleşme, çocuklann banşçıl
amaçlarla örgütlenmelerine de
fırsat veriyor.
Sözleşme çocuklann haberleş-
me özgürlüğüne de geniş yer ve-
riyor. Bunlann başında basın
aracılığıyla düşüncelerini açıkia-
ma önemli yer tutarken sözleşme
"basın organlannm mzınlık gnıp-
lannın diDerine ve külrard gerek-
sİDİmlerine ilişkin yayın yapma-
sının cesaretlendirilmesini" ön-
görüyor.
Çocuklara fiziki ve psikolojik
baskı yapılmasııun önüne geçil-
mesini isteyen sözleşmede başta
anne ve babalar gelmek ûzere
"laz-erkek çocnğu" aynmımn da
önüne geçilmesi gerektiği kayde-
diliyor.
Parasız ilköğretim
Çocuklann sığınma istekleri-
nin sözleşmeye taraf bütün ülke-
ler tarafından kabul edilmesini
öngören sözleşme, çocuklann il-
köğretimlerinin bedava olarak
yapılmasırun sağlanmasını orta-
öğretimlerine devletçe mah' des-
tek verilmesini ve üniversitede
okuma olanağının bütün gençle-
re tanınmasını şart olarak görü-
yor.
Sözleşmede en önemli yeri ise
ceza yasalarmda çocuklarla ilgi-
b düzenlemelere gıdilmesi alıyor.
Özel mahkemeler
18 yaşın altındaki çocuklara
ölüm ve müebbet hapis cezaları-
nın verilmesine karşı çıkan söz-
leşmede, "çocuklar mahkeraeve
çıkanlmadan ozgürlükleri kısıt-
lanamaz" hükmu yer alıyor. Bu-
na göre çocukların herhangi bir
suçtan dolayı yakalanmalan du-
rumunda ifadelerinin avukatla-
n yamndayken alınması ve mah-
kemeye çıkarüana kadar gözal-
tında tutulmamalan gerekiyor.
Çocuklar için özel mahkemeler
kurulması gerektiğine işaret edi-
len sözleşmede çocuklar için özel
bir ceza yasası hazırlanması da
"olmazsa olmaz" bir koşul ola-
rak vurgulanıyor. Sözleşme, ço-
cuklara, işkence yapılmamasını
ve 15 yaşının altındaki çocukla-
nn savaşlara sokulmamasım da
öngörüyor.
UNICEF'in çanşmaları çer-
çevesinde her ülkede "Çocuk
Haklan Komitesi" kurulmasını
da isteyen sözleşme bütün çocuk-
lann "sosyal güvenlik şemsiyesi'
altına alınmasıru istiyor.
Basında çocuk ve
kadın
Öte yandan UNICEF Türkiye
temsilciliği tarafından düzenle-
nen "Basında Çocnk ve Kadın"
konulu seminer dün Abant'ta
başladı. 29-30 eylülde New
York'ta gerçekleşecek zirve ön-
cesinde Türkiye için bir hazırlık
çalışması niteliğini taşıyan semi-
nerde Türkiye'de "çocnk
haklan" konusu da kapsamlı
olarak yer alacak.
Seminere katılan konuyla ilgili
olarak Cumhuriyet'in sorulannı
yamtlayan UNICEF Türkiye
Temsilcisi Dr. Sepulveda Tür-
kiye'nin Çocuk Hakları Sozleş-
mesine imza atmasını olumlu
karşıladıklarını soyledi. Dunya-
daki pek çok ülkede olduğu gibi
Türkiye'de de çocuk haklannın
gelıştirilmesıne gereksinim bu-
lunduğunu sojieyen Dr. Sepulve-
da, sözleşmeye imza atmaktan
çok sözleşmenin gereklerinin ya-
şama geçirilmesinin önem taşıdı-
ğını kaydetti. Sepulveda Türk
Parlamentosu'nun gerekli yasal
düzenlemeleri yapacağından kuş-
ku duymadığını ifade etti.
Bir deııizkızı ıııasalı
Modanın
denizkızlan,
Andersen'in
küçük
denizkızına hiç
benzemezler.
Denizkızlan
yalnızca
masallarda
çaresiz, yalnızca
masallarda
mutsuz. Moda
dünyasındakiler
pervasız,
kendinden emin.
Bir salona
girdiklerinde
kenarda
kalmalan ne
mümkün.
Bakışları
üstlerinde
toplayarak,
kalpleri tutsak
ederek,
kuyruklarını
sürüyerek
gidiyorlar öylece
Guy
Dou\ier'nin
çizgileriyle
bir denizkızı.
Guy Laroche'dan 90-91 kısı
için bir denizkızı raodeli: Kıpkırmızı payetten
Eldivenler de elbiseye eş.
NECLÂ SEYHUN
Kim unutabilir ki Andersen'in o güzelim masalını? Küçük denizkıanın insanın
içini burkan o mutsuz öyküsünü yıllar geçip de çocukluk çok gerilerde kalsa
bile, kim unutabilir?..
"Altı kızkardeşin en kiiçüğö" diyor Andersen Denizkızı masalında, "Hepsinin
en güzeli. Teni beyaz bir gül yaprağı gibi parlak, pürüzsiiz; gözleri en derin
ok>anuslar kadar mavi. Ama kardeşleri gibi onun da ayaklan yok. Bir
kuyruğu var yalnızca..."
Eğer dünyalar güzeli bu küçük denizkızı günlerden bir gün bir dünyalıya, bir
yeryüzü prensine aşık olursa, ne olur?
Neler olduğunu masalı okuyanlar bilir. Bugun Danimarka'da, Kopenhag'da
Iimandaki bir kayanın üstündeki denizkızı heykeli, o mutsuz aşkın simgesi
olarak ufukları
gözlüyor. Gözleri hep uzak
denizlerde, hep öylesine
çaresiz...
Denizkızının büyüsü
yazarları, ressamları, film
yapımcılannı her zaman
etkilemiştir. Modaalar da
•*•* bu büyünün etkisinde
kalrruşlardır zaman zaman.
Denizkızını koleksiyonlanndan
birine katmayan modacı aslında
azdır. Ne var ki modanın
denizkızlan, Andersen'in
küçük denizkızına hiç
benzemezler. Denizkızlan
yalnızca masallarda çaresiz,
yalnızca masallarda mutsuz.
Moda dunyasınm
denizkızlan pervasır,
kendinden emin. Bir salona
girdiklerinde bir kenarda
kalmalan ne mümkün.
Bakışları üslerinde
toplayarak, kalpleri tutsak
ederek, kuyruklarını
X sürüyüp gidiyorlar
\ öylece. Aslında
V bazılannın kuyruğu
var, bazılannın yok.
lmzasını taşıdıkları
modacının keyfine
kalmış artık bu.
Hepsi tepeden tırnağa
: pullu, ama kimi siyah,
> kimi beyaz; kimi mavili, yeşilli şanjan..."Kimigümüş, kimi
altın, kimi de kıpkırmızı.
Kimi sımsıkı kapalı, kimi yarı beline dek açık. Eh,
denizkızlannın da yüreklisi var, ytireksizi var. Ama en
yüreksizinin bile gene de yürekli olması gerek. Vücudu
böyle tepeden tırnağa bir kılıf gibi saran payetli iddialı
bir kıyafet yürek istemez de ne ister?.. Yürekle beraber
bir de balık gibi kıvrak bir vücut elbette. ötesi düz!..
önümüzdeki kış için de denizkızlannı denizlerden
çıkaran modacılar var. Bunlardan birisi Guy Laroche.
Daha doğrusu Guy Laroche'un ölümünden sonra
modaevinin hazır giyim bölümünü hazırlayan Guy
Douvier.
Modacı, denizkızı elbiselerjni sımsıkı, dapdaracık
yapıyor elbette. Bir eldiven gibi sanyor vucudu
modelleri. Eteklerde handiyse bele dek uzanan derin
yırtmaçlar...
Elbiselerinin bazılan omuzlan tümüyle açık bırakıyor,
bazılan amerikan dekolte; bazılarını belden büzgülü,
önu kısa, arkası uzun ikinci bir tül etek tamamlıyor.
Bazılannda upuzun tül eşarplar var. Sırtta düğümlenen
bu eşarbın panlan bir kuyruk gibi serbest bırakıhyor
arkada.
Modacı, denizkızı elbiselerinin bazılannı upuzun, omuza
dek gelen payetli eldivenlerle tamambyor. Kızlann kimi
siyah pullu, kimi kıpkırmızı... Ne karabalıklar ne
alabalıklar, mercanlar var moda dunyasında.
Ulaşılması,elde edilmesi zor tarafından... Evet, küçük
denizkızının o mutsuz öyküsünü, yıllar geçip de
çocukluk çok gerilerde kalsa bile, kim unutabilir?..
Kim unutabilir Andersen'in o güzelim öyküsünü?..
Masalların umutsuz aşklara tutsak denizkızlan,
o uzak denizlerin dibinde, mercan saraylarda
kalbi kırık yaşıyor. Moda dünyasının
denizkızlan ise mutlu, güvenli, kendinden
emin; kalpleri tutsak ederek aramızda...
Gelecek ne getirir bilinmez. Ama dev
ilerlemeler olacağı kuşkusuz. Varsın
inanılmaz aşamalar olsun, insanlar
komşu kapısı yapsınlar uzayı;
yazlıklar, kışhklar, baharlıklar
edinsinler orada. Her şey
istediği kadar değişsin,
makineleşsin istediği kadar
dünya. Gene de buna karşın
ve belki de bu nedenle
çocuklar Andersen'in o romantik
masallannı okuyacaklar, modacılar gene de
geçemeyecekler denizkızlanndan!..
Ilk, orta, lise ve dengi okullar 1990-1991 öğretim yılına yarın başlıyor
Eğitim ordusu ders başınaANKARA (Cumhuriyet Büro-
sn) — Yaklaşık 13 milyon öğren-
cinin öğrenün göreceği 1990-1991
öğretim yüı yann ilk, orta, lise ve
dengi okullann açılmasıyla başla-
yacak. "Ev ödevi sınırlaması,
renkli önhik giyilmesi, ödünç ders
kitabı dağıolması" gibi ilginç uy-
gulamalara sahne olacak yeni öğ-
retim yüında, öğrencilerin en bü-
yük beklentisi ise "ortaöğretim-
de sınıf geçme sistemi"nin değiş-
tirilerek kolaylaştırılması.
Yeni öğretim yılında 1 milyon
400 bin ilk kez okullu olarak il-
köğretime başlayacak, yine 800
bin öğrenci ortaokul, 350 bin oğ-
renci de lise ve dengi okula ilk adı-
mını atacak. Yann açılacak yeni
öğretim yıhnda 51 bin 370 ilko-
kulda 6 milyon 900 bin, 6 bin 540
ortaokulda 2 milyon 340 bin öğ-
renci, 3 bin 500 lise ve dengi okul-
da ise 1 milyon 360 bin öğrenci ol-
mak uzere 10 milyon 600 bin öğ-
renci eğitim gorecek, bu örgun
eğitim kurumlannın yanı sıra,
üniversitelerin ve başta lise me-
zunlarına meslek edindirme pro-
jesi gelmek üzere diğer yaygın öğ-
retim kurumlarırun da faaliyete
geçmesiyle, 445 bin öğretmenin
görev yapacağı toplam 70 bin
okul ve kunımda 12 milyon 842
bin öğrenci eğitimden geçecek.
Yeni öğretim yılında geçen yıl
başlayan "ev ödevi sınırlaması"
surecek. llkokul öğrencilerine ev
odevi verilmezken, ortaokul ve li-
se öğrencilerine verilecek ev ödev-
lerinin suresi 2 saati aşmayacak.
Geçen yıl oluşturulan 13 ölçme
değerlendirme ve program geliş-
tirme komısyonunun çalışmalan-
nın sonuçlanması ve eğitim siste-
minde köklü değişiklere gidilme-
si beklenen 1990-1991 öğretim yı-
hnda öğrencilerin en büyük bek-
lentisi ise "ortaoğrttimde sınıf
geçme sistemi"nin değiştirilmesi
olacak. Müli Eğitim Bakanlığı'nın
bu konudaki çalışmalanmn aldı-
KKTC yetkililerinin eski eser kaçakçılığına karıştığı iddialarına yer verildi
BBC'de tartışmalı program
EDtP EMİL ÖYMEN
LONDRA — BBC Televizyo-
nu'nun sahat, kültür ve arkeolo-
jiye ağırlık veren bir programın-
da Kuzey Kıbns Turk Cumhuri-
yeti yetkililerinin eski eser kaçak-
çılığına kanştıkları ve işbirliği
yaptıkları savlarına yer verildi.
Programda, KKTC yetkilileri-
nin katılmayı ve KKTC'de film
çekimi yapılması isteğini reddet-
tikleri de özellikle belirtildi. Böy-
lece programda yalnızca Kıbns
Rum yönetimi yetkilileri yer aldı,
olay, Kıbns Rum göruşu ile ak-
tanlmış oldu. Kıbns'ın Turkiye'-
nin 'saldınsı' sonucu bölündüğü,
'işgalden once' Kıbrıs'ta iki top-
lumun 'banş ve huzur içinde
yaşadığı' yolunda, programın
amacı ve tanhi gerçekler ile ilgisi
olmayan 'dramatik' göruntü ve
ifadelere de yer verilmesı dikkat
çekti. Ayrıca, Türkiye'nin Kıb-
ns'a müdahalesi, Irak'ın Kuve>T'i
işgalini çağnştıracak görüntü ve
ifadelerle sunuldu.
KKTC'yi eski eser kaçakçılığı
ile suçlayan progranun, Kıbrıs
Rum yönetiminın Avrupa Toplu-
luğu uyeliğine yaptığı başvuru-
nun, yann Bruksel'de AT Dışiş-
leri Bakanları tarafından AT Ko-
mısyonu'na havalesi oncesınde
gösterilmesi dikkatlerden kaçma-
dı.
Kıbns Rum yönetiminin propa-
gandasını mı yapacağı, yoksa
Kıbns'taki eski eser kaçakçılığının
uluslararası boyutlanm raı deşe-
ceği arasında tercih yapamayan
programda, New York'ta yaşayan
Türk gazeteci Özgen Acar'ın gö-
ruşlerine de yer verildi. Kuzey
Kıbns'ta Karpaz Bölgesi'nde Ka-
nakarya Kilisesı'nden kaçırılan
mozaiklerin once Almanya'da,
sonra Amerika'da nasıl pazarlan-
dığını ilk kez New York'taki
Cumhuriyet muhabiri Özgen
Acar ortaya çıkartmış ve bulgu-
ları gazetemizde yayımlanmıştı.
Özgen Acar, kaçakçılığın, sahte
belge düzenlenerek ve uluslararası
şebeke halinde çalışan kişiler ara-
cılığıyla yapıldığını anlattı.
Mozaikleri Amerika'da satın
alan kişiler aleyhinde, Kıbns Rum
yönetimi tarafından Amerika'da
açılan davada yargıç, mozaiklerin
Kıbns Rum yönetimine iadesine
karar verdi. Dava halen temyiz
asamasında, özgen Acar ve Ame-
rıkalı hukukçuların, olayı siyaset
kanştırmadan, yansız bir şekilde
ele alışına karşın, progranıa Kıb-
ns Rum yönetimi adına katılan
yetkili ve hukukçuların, konuyu
KKTC ve Türkiye aleyhinde pro-
paganda vesilesi yaparak işledik-
leri görüldü.
ğı ancak değışebilecek son şekli-
nin ana hatlan şöyle:
— Ortaokullarda Türkce ve
matematik. liselerde ise branşla-
ra göre belirleoecek temel dersler
dışındaki kalan derslerde, sınıf
geçme notunun 5'den 4'e indiril-
mesi.
— Halen bir olan bir üst sımfa
borçlu geçme hakkının dört der-
se çıkanlmasj. Böylece öğrencinin
kaldığı dersler yüzünden aynı sı-
mfın bütün derslerini tekrarlama-
sının önlenmesi.
— Tek der$ten bütünleme sı-
navfanmn kaldınlması.
— öğrencilerin son sımfa gel-
diklerinde borçlu geçtikleri ders-
leri geçememeleri dunımunda ise
mezun edilmemesi.
— Lise bir, iki ve üçnncü sınıf
ögrencilerinin her yıl merkezi sı-
nava alınmalan. Öğrencilerin bu
sınavda aldıklan notlann univer-
siteye girişte etkili olması. Böyle-
ce öğrencilerin sadece üniversite
sınavına hazırianmalannın önüne
geçilerek, bütün derslerine daha
çok çauşmalannın sağlanması.
— Seçmeli ders sayısırun arttı-
rüması. öğrencinin ilgi ve yetene-
ğinin olduğu böiümlere yatay ge-
çişinin yapılması.
— Üniversiteye giris sınavUuin-
da öğrenciye mezun oldoğu bö-
lümle ilgili bir bolümü tercih et-
raesi durumunda arlı puan veril-
mesi.
Ronıa dönemi
aslan heykeli
• KADINHANI (AA) —
Konya'nın Kadınhanı
ilçesinde Roma dönemine
ait bir aslan heykeli
bulundu. Bir yapının temel
kazısı sırasında bulunan
aslan heykelinm blok
taşlardan yontma
yöntemiyle yapıldığı
bildirildi. 1,5 metre
boyundaki aslan heykeli
Konya Arkeoloji Müzesi'ne
konulacak.
Dgaz Dağı'na
ilkkar
• ILGAZ (AA) — Ilgaz
Dağı'na yılın ilk kan yağdı.
Geçen günlerde yurdu etkisi
altına alan soğuk ve yağışlı
hava kütlesi Ilgaz'da da
etkisini gösterirken, uzun
yülardan bu yana ilk kez
Ilgaz Dağı'na eylül ayında
kar yağdı. Ilgaz Dağı'ndaki
kar kalınlığı 4-5
santimetreyi bulurken
evlerde de sobalar yanmaya
başladı.
lkım kalan
otel
• BURDUR (Cumhuriyet)
— Burdur'da dövizli
askerlerin otel, kafeterya ve
dinlenme tesisi
gereksinmelerine yanıt
vermek üzere 3 yıl önce
yapımına başlanan otel
tamamlanamıyor. Burdur
Valisi Memduh Oğuz,
parasal olanaksızlıklar
nedeniyle duran otel
inşaatının turizm kredisi
alınarak bitirileceğini
bildirdi.
Alanya
numaralanıyor
• ALANYA (AA) —
Antalya'nın Alanya
ilçesinde, adres bulmada ve
nüfus sayımında kolayiık
sağlanması amacıyla
'numaralama' çalışmaları
yapılıyor. Alanya Belediye
Başkanı Cengiz Aydoğan,
ilçenin son yedi yılda
turizm ve tanmsal yönden
çok geliştiğini ve bunun da
nüfus yoğunluğuna neden
olduğunu belirterek,
"llçedeki tüm ev, dükkân
ve isyerlerinin
numaralandınlması
çalışmalarına başladık"
dedi.
'Kaoma'
Antalyada
• ANTALYA (AA) —
Dünyaca ünlü pop jaz
şarkıcısı Randy Craford ve
"Lambada" şarkısıyla
büyük ün yapan "Kaoma"
topluluğu Antalya'ya geldi.
Antalya Sheraton
Voyager'in açılışına
katılmak için gelen
"Kaoma" topluluğu ve
Randy Craford bir basın
toplantısı yaptılar.
Grevler
yayılıyor
• ATİNA (Cumhuriyet) —
Yunanistan'da hükümet ile
anlaşmaya varamayan işçi
ve memur sendikalannın
tüm ülkede ilan ettikleri
uyan grevleriyle ülkedeki
yaşam felce uğruyor. İşçi
sendikalan konfederasyonu
GSEE ile devlet memurlan
sendikası ADEDY'nin 24 ve
48'er saatlik genel
grevlerine kaülma oranı
%90'a yükseunis
bulunuyor. Geçen perşembe
günü ilan edilen ve kısmen
süren genel grevlere ayrıca
elektrik, su, telefon-telgraf
işletmeleri, belediye
otobüsü, metro ve
troleybüsler, Olimpik
Havayollan ile yolcu
otobüsü ve demiryollan
görevlilerinin yanı sıra
banka memurlan da
katıldı. Genel grevde devlet
radyo ve TV spikerleri de
yer aldı.
Biıharlı tren
turu
• ANKARA (AA) —
TCDD, Ankara'dan
başlayarak îzmir'de sona
erecek özel buharlı tren
turu düzenledi. TCDD
Genel Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamaya göre,
Likya Turizm tarafından
17-26 eylül tarihleri
arasında organize edilen
özel buharlı tren tunına,
fngiliz turistler katılacak.
Yetkililer, yann saat
08.00'de Ankara Gan'ndan
başlayacak turda, Ankara-
Kayseri-Sıvas-Malatya-
Adana-Konya-Eğridir-
Denizli-Selçuk-Izmir
güzergâhının izleneceğini
bildirdiler. özel buharh
trende, bir lokomotif, bir
furgon, bir pulman ve bir
de yemekli vagonun yer
alacağı belirtildi.