Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27 AĞUSTOS 1990 KENTYAŞAM CUMHURÎYET/9
\
Cem Karaca Açıkhavada
• Kültür Servisi — 1960'h yıllarda Uğur Dikmen ve
Cahit Berkay ile birlikte Dadaşlar Grubu'nu kuran Tiirk
Hafif Müziği sanatçısı Cem Karaca dün gece Açıkhava
Tiyatrosu'nda bir konser verdi. Karaca Yiyin Efendiler
Yiyin ile son kaseti Yahya Yahya'da yer alan yeni
parçalarının yanı sıra 196O'lı yıllarda söylediği eski
parçalannı seslendirdi. Annesi tiyatro sanatçısı Toto
Karaca'nın da izlediği konserinde sanatçı 2000 kişiye
hitaben "Burada 7 bin kişilik bir kalabalık yok ama bu
az ama coşkulu dinleyicilerim beni çok iyi tanıyan
insanlar" dedi. 2 saatlik konseri boyunca Cem Karaca,
Uğur Dikmen ve Cahit Berkay ile birlikte söyledi. Turk
Hafif Müziği sanatçımız Nil Burak da Cem Karaca'nın
sözlerini yazdığı bir parçayı söyledi. Cem Karaca konseri
sırasında "Dünya'da duvarların yıkıldığı bir anda Arabın
birisinin kafası attı ve savaş çıktı. Ben kendi yurdunu
savunmadıktan sonra savaşın çok saçma bir şey
olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu. (Fotoğraf:
Muharrem Aydın)
Gözaltında açlık grevi
• tstanbul Haber Servisi — Yaklaşık 10 gün önce
Kadıköy'de gözaltına alınıp siyasi şubeye götürülen
Doğan Yıldırım adlı gencin açlık grevinde olduğu
belirtildi. Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma
Derneği (TAYAD) tarafından dün yapılan yazılı
açıklamada, "DGM'de gözaltından bırakılanlardan
edindiğimiz bilgilere göre on gündür gözaltında tutulan
Doğan Yıldınm'm yoğun işkence gördüğü ye açlık
grevinde olduğunu öğrenmiş durumdayız. İnsan
haklannın sürekli ihlal edıldiği ülkemizde tüm duyarlı
kamuoyunu bu pervasızlığa karşı tavır almaya çağınyor,
Doğan Yıldınm'ın bir an önce mahkemeye çıkanlmasım
istiyonız" denildi.
Fatih açık oto pazarı açıldı
• tstanbul Haber Servisi — Fatih Belediyesi'nce
Çarşamba'da yaptırılan açık halk oto pazarı ve oto park
yeri Belediye Başkanı Yusuf Günaydın tarafından hizmete
açıldı. Günaydın törende yaptığı konuşmada açılan
alanm hafta sonlan açık oto pazarı, hafta içinde de
otopark olarak hizmet vereceğini bildirdi. "Kendi otonu
kendin sat" kampanyasıyla 15 gün boyunca oto pazanna
başvuracak araç sahiplerinden ücret alınmayacağını
belirten Günaydın, kampanyadan sonra ücretin araç
başına 10 bin lira olarak belirlenidğini bildirdi.
Beykoz'da paça yanşması
• İstanbul Haber Servisi — Beykoz Belediyesi'nin
düzenlediği geleneksel paça yanşması Beykoz çayırında
yapıldı. Beykoz Belediye Başkanı Avukat Şevket Arıkan
tarafından ikincisi düzenlenen yarışmaya, Tolon Işkembe
Salonu, Cevdet, Kâmil, Alboran, Taç ve Muhtarın Yeri
restoranları katıldılar. Ali Rıza Tuncer, Handan Memur,
Cemal Erbaş, Fatma Türe, Mualla Yılmaz'dan oluşan jüri
yarışmayı 2 defa üst üste kazanan Cevdet Restaurant bu
sene de birinciliği alırken ikinciliği Muhtarın Lokantası
üçüncülüğü de Kamil Restaurant aldı. (Fotoğraf: Suat
Kozluklu)
Ruhsatsız benzin istasyonları 'patlamaya hazır bomba'gibi
'Akaryakıt'tehlikesitstanbul Haber Servisi — Yıl
lardır denetimleri ihmal edilmiş
"akaryakıt saüş ve servis" istas-
yonları tstanbul için adeta patla-
maya hazır birer bomba duru-
munda. Kent için önemli tehlike
oluşturan bu tip kaçak "gece-
kondu" benzin istasyonJanrun sa-
yısının arttığı belirtiliyor. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'nin dene-
timleri sonunda ruhsatı ve tasdikü
projesi olmayan ve "gecekondn"
türü hizmete girmiş akaryakıt is-
tasyonlarının sayısının 64'e ulaş-
ması da tehlikenin boyutunu gös-
teriyor.
Can güvenliği, trafik ve çevre
sağlığı açısından çeşitli sorunlar
taşıyan akaryakıt istasyonlannın,
yıÜardır kaçak ve hiçbir denetime
tabi tutulmadan çahşmalan sonu-
cu ortaya şaşırtıcı bir tablo çıkı-
yor. İstanbul Belediyesi'nin yap-
tığı denetimlerde lstanbul'daki
265 akaryakıt istasyonundan sa-
dece 18'inin her tilrlü yasaya uy-
gun şekilde çalıştığı belirlendi.
Yasalara göre bir benzin istas-
yonunun kurulabilmesi için akar-
yakıt istasyon cephesi en az 40
metre. olması, kent iraar planın-
da o yerin akaryakıt istasyonu
olarak saptanmış olması ve istas-
yonda bulunan tank ve bunlann
İstanbui'daki 265 akaryakıt
istasyonundan sadece 18'i her türlü
yasaya uygun çalışıyor.
Kent içinde apartmanların altmda satış
yapan tüpgaz bayileri de kaçak akaryakıt
istasyonları kadar tehlike taşıyor.
Kaçak ve hiçbir denetime tabi
tutulmadan çalışan 'gecekondu' benzin
istasyonları, can güvenliği, trafik ve
çevre sağhğı açısından çeşitli sorunlar
taşıyor.
dolum ağızlan okul, sinema, tı-
yatro gibi insanların topluca bu-
lunduğu yerlerden en az 50 metre
uzakta olması gerekiyor.
Gecekondu türü kaçak akarya-
kıt istasyonları kadar tehükeli
tüpgaz bayileri de kent içinde
apartmanların altında satışlanna
devam ediyor. Bugüne kadar bu
tür yerlerle ilgili herhangi bir ça-
lışma yapılmaması da kent için-
de faaiiyet gösteren toplu yerleşim
yerleriyle iç içe olan bu tip satış
yerlerinin sayısının günden güne
artmasına neden oluyor.
İstanbul ltfaiye Müdüriüğü ve
çeşitli üniversite öğretim üyelerin-
den oluşan bir komisyonun yak-
laşık 1 yıldır üzerinde çalışarak
hazırladığı "Yangındau konınma
yönetmeliği"nin tehükeli madde-
ler ve depolarla ilgili bölümünde
bu tür yerleşimlerin topluma açık
yerlerde, ikametgâhlarm altında
veya bitişigınde olamayacağı be-
lirtiliyor. Tehükeli maddelerle il-
gili binalann tek katlı ve yangına
120 dakika dayanabilecek malze-
meden yapılması gerektiğinin be-
lirtildiği yönetmelikte, binaya ula-
şım yollarımn sürekli olarak açık
tutularak üzerinde park yapılma-
ması öngörülüyor. Yönetmelikte
tehükeli maddelerle ilgili yerkşim-
de şu özeUiklerin bulunması ge-
rektiği bildiriliyor:
• "Üretimin ve tehlikeli mad-
denin özelliğine göre binalann ta-
banları statik elektriği iletici, özel
asfalt veya içerisine demir oksit
kanştırılmış betonla yapılarak,
kapıların statik elektriğc karşı
topraklanmış, pirinç, bakır veya
alüminyum levhalann konması
gerekiyor.
• Binalardaki giriş ve çıkış ka-
pıları, pencereler, pancurlar ve
havalandırma kanallarının ka-
paklan basınç karşısında dışarıya
doğru açüacak, tehlike anında bi-
na içinde bulunanlann kolayca
kacabilmelerini sağlayacak biçim-
de yapılması gerekiyor.
• Binanın pencerelerinde par-
maklık veya kafes bulunmaması
ve en az iki kapiM bulunması ve
iç bölmelerde meydana gelebile-
cek en yüksek basınca dayamklı
ve çatlaksız düz yüzeyli yanmaz
maizemeden yapılmış olması ge-
rekiyor.
• Binalann tavanlan yanmaz ve
hafif tabanlar yanmaz, sızmaz,
çarpma ile kıvücım çıkarmaz, ko-
lay temizlenir ve hafif eğimli, pen-
cereler büyük parçalar halinde, et-
rafa dağılmayacak ve zarar ver-
meyecek mika telli cam gibi mal-
zeraelerden yapılmalıdır.
tstanbul için büyük bir tehlike
oluşturan benzin istasyonları ve
tüpgaz bayileri için belediye yet-
kilileri, şimdilik yeni bir düzenle-
meden söz etmezken, "denetim-
leri sıklaştıracaklannı" belirtiyor-
lar.
12 milvon
Fotoğraf
stüdyosu
soyuldu
Ikisi bıçaklı 3 kişi
stüdyodakileri odaya
kapatarak soygunu
gerçekleştirdi.
İstanbul Haber Servisi — Be
yazıt'tabir fotoğraf stüdyosu, bi-
ri silahlı, ikisi bıçaklı 3 kişi tara-
fından soyuldu. Soygunculann
yaklaşık 12 milyon lira alarak
kaçtıklan belirtildi.
YeniçerilerCaddesi Evkaf so-
kağının girişinde bulunan Him-
mel ve Ahmet Altan kardeşlere
ait Foto Turan'a, biri başına ço-
rapgeçirmiş 3 kişigeldi. Gaspçı-
lardan biri kapıda beklerken di-
ğer ikisi stüdyoda bulunan Him-
met Altan'ın yeğeni Erdal Bayal'ı
içerdeki odalardan birine kapat-
tı. İki gaspçı, Himmet Altan ile
birliktebaşka birbölümegeçerek
bir çantada bulunan kasanın
anahtannı aldılar. Kasayı açan
gaspçılann, yaklaşık 12 milyon li-
rayı naylon poşete doldurdukla-
rıkaydedildi.
Bu sırada, kapıda bekleyen
öteki gaspçı, fotoğraf çektirmek
üzere stüdyoyagelen damatadayı
Raif Şengüzel'i silahını çekerek
etkisiz hale getirdi. Yetkililer,
olay sırasında gelinin aşağıda
otomobilin içinde beklediğini be-
lirterek gaspçılann, damaı ile
Himmet Altan'ı da odaya kapat-
tıktan sonra yaya olarak kaçtık-
larını belirttiler.
Kimliği belirsiz soygunculann
stüdyoyu iyi tanıdıklarını, hatta
kasanın anahtarımn çantada bu-
lunduğunu dahi büdiklerini ifade
eden polis yetkiüleri, soruştur-
manın bu yönde sürdürüldüğünü
bildirdiler.
METRİS CEZAEVt İÇ GÜVENLİK MÜDÜRÜ'YDÜ
İGDAS
EĞİTİM SEMİNERLERİ DÜZENLENMİŞTİR
İGDAŞ (İstanbul Gaz Dağıtım Sanayii ve Ticaret A.Ş.) 1991 yılından itibaren Doğal gazı
İstanbul halkınm kullanımına sunma çalışmalarını büyük bir hızla sürdürmektedir.
Doğalgaz kullanımında güvenliğm sağlanması için bina içi tesisat projelerinin, İGDAŞ
şartnameieri ve standart proje formlarına uygun biçimde hazırlanarak İGDAŞ'ın onayı-
na sunulması gerekmektedir. Bina içi tesisat uygulamaları da İGDAŞ onaylı projelere
göre yapılacak olup, tesisata gaz bağlanması uygulamanın İGDAŞ kontrolünden geç-
miş olması şartına bağlıdır.-
Yukarıda belirtilen hususları kapsamak üzere İGDAŞ bir dizi seminer düzenleyecek-
tir.
Bu seminere katılarak İGDAŞ sicil numarası alacak Makina Mühendislerinin aşağıda ve-
riien adresteki Genel Müdürlüğümüze 27 Ağustos 1990:
19 Eylül 1990 tarihleri arasında
bizzat başvurarak kayıt yaptırmaları duyurulur.
KAYIT İÇİN İSTENEN BELGELER:
- 4 Adet vesıkalık renkli resim
- Mühendislik Diploma fotokopisi
- TlviMO kayıt numarası
- Iş yerine ait Ticari/Sınai Faaiiyet Beigesi
- Vergi Sicil Nosu.
NOT: İGDAŞ tarafından yetki verilecek tesisatçılar için düzenlenecek kurslann tariN ay-
nca duyurulacaktır.
İGDAŞ, Kazım Karabekir Cad. No. 4 Alibeyköy Tel: 564 54 74-564 54 79
T.C. AFYON C. SAVCILIĞI
1990/1626 ilam
Afyon Çavuşbaş Mahallesi nüfusuna kayıtlı olup sucuk imalatçılıgı ve satıcılığı yapar Mustafakema]
ve Nebahat oğlu 1958 D.lu Muammer Erçoban işlemiş olduğu taklit ve tağşiş edilmiş sucuk imal edip sat-
mak suçundan dolayı hakkında kamu davası açılmış olup, yapılan yargılaması sonucunda:
Afyon Sulh Ceza Mahkemesi'nin 6.2.1990gun ve 769-59 sayılı kararı ile TCK'nın 398, 647/4, CK: 72,
402/1-2 maddeleri gereğince 470.000.— TL ağır para, 3 ay raeslekten men, 7 gün ijyerinin kapatılması
cezası ile tecziye edilmiştir.
TCK.nın 398. maddesi gereğince ilan olunur. 15.5.1990
Basın: 32334
Emekli binbaşıya sııikasttstaobul Haber Servisi — Met-
ris Cezaevi eski İç Güvenlik Mü-
dürü. emekli Binbaşı Adnan Öz-
bey, (51) Ortaköy'de uğradığı si-
Ortaköy'deki işlettiği
restoranda silahlı
= „ _ saldınya uğrayan
lahlı saldırı sonucu agır yaraîan- emekli bînbaşi Adnan
dı. oiay yerine •'Devrimci Soi" ö z b e y boynundan ve
imzalı bir bildıri bırakıldığı belir-
tildi.
Olayı Ortaköy Camisi yanında-
ki Muhabbet Et ve Balık Restau-
rant'ta dün akşam 21.30 sıraların-
da meydana geldi. Adnan Özbey'-
in kendi işlettiği lokantada arka-
daşı, sinema ve televizyon sanat-
çısı Mehmet Aslan Tuğ'la birlik-
te bir masada otururken içeri
giren bir kişinin iki el ateş ederek
kaçtığı belirtildi. Boynundan ve
sırtından yaralanan Adnan öz-
bey, oğlu tarafından Taksim İlk-
sırtmdan ağır
yaralandı.
Olay yerinde
'Devrimci SoF
imzalı bir bildiri
bulundu.
yardım Hastanesi'ne, ilk müdaha-
leden sonra da Haydarpaşa Aske-
ri Hastanesi'ne kaldırıldı. Kırılan
camlardan yaralanan Mehmet
Aslan Tuğ da Amiral Bristol Has-
KONUK YAZAR
AÇIR YAR.'VLI — Emekli binba-
şı Özbey boynundan ve sırtından
yaralandı.
tanesi'nde tedavi altına alındı.
Görgü tanıklarından, lokanta-
da komi olarak çalışan Zeynel Çi-
çek olayı şöyle anlattı: "Adnan
Bey ve arkadaşı köşedeki masa-
da oturuyorlardı. Yan kapıdan
içeri giren bir kişi iki el ateş ettik-
ten sonra yine aynı kapıdan dışa-
rı çıktı. Dışandan da iki el hava-
ya ateş etti. Adnan Bey boynun-
dan ve sırtından yaralanmışn. Po-
lisler, bırakılan bildiride Devrimci
Sol yazdıgını söylediler." Diğer
gorgü tanıklan da, kaçak kişinin
Ortaköy Postanesi önünde bekle-
yen ve içinde iki kişi bulunan si-
yah. Doğan marka bir otomobi-
le binerek uzaklaştığıru sö>1ediler.
Adnan Özbey'in 1981-1982 yıl-
larında Metris Cezaevi'nde tç Gü-
venlik Müdürlüğü ve sıkıyönetim
subaylığı yaptığı öğrenildi. öz-
bey'in Muhabbet Restaurant'ı 1,5
ay önce devralarak işletmeye baş-
ladığı belirtildi.
Hukuk ve Maçka Kışlası
PROF.DR.HÜSEYİN
HATEMİ
Hukuk alanında belirli bir se-
viye vardı. Merlıum Onar gibi
idare hukukçularının devrinde,
Çırağan Sarayı yapıhrken, Be- h u k u k
ükelerinin varlık ve önemi
şiktaş Mevlevihanesi Maçka'da tüinirdi. Sulün Osmaıı manüğı ile
bugünkü Maden Fakültesi bina- h u k u k
mantığı arasındakı sınırtı-
sının yerine taşınmıştı. Daha son-
ra buraya Maçka Kışlası'nın ya-
pılması kararlaştırıldı ve tekkeye
bir kez daha yol göründü. Cum-
huriyet döneminde Beyazıt'taki
Harbiye Nezareti Binası'nın, Tak-
sim'deki Taşkışla'run, Maçka'da-
ki Maçka Kışlası'nın askeri amaç-
larla kullanılmasından vazgeçilin-
ce, kamu malı olan bu binalar,
hukuka uygun bir usul izlenerek,
yine birer kamu hukuku tüzel ki-
şilikleri olan üniversitelere tahsis
edildi. Nitekira Beyazıt'ta Harbi-
ye Nezareti (Üniversite Merkez
Binası) bahçesindeki ünlü Bekira-
ğa Bölüğü; önce Tip Fakültesi ta-
rafından kullanıldıktan sonra, bu-
gün Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin
binası olmuştur.
Bir an için düşünelim: Siyasal
Bilgiler Fakültesi olarak kullanı-
lan bu binanın önünden geçen bir
yüksek yetkili, binanın sebze ha-
İi olmaya elverişli olduğunu dü-
şünsün. Üniversite ve fakülte yet-
kililerine danışılmasın. Üniversi-
te yetkiüleri bir sabah uyandıkla-
rında fakültenin bir an önce bo-
şaltılması gerektiği emri ile karşı-
laşsınlar.
Bu askeri binalann üniversite-
lere devredildiği günlerde bu ko-
nuda bir mizahi hikâye yazılması
biledüşünülemezdi. İmkânsızlık,
hikâyenin güldürüculüğünü gide-
rirdi. Bu gibi şeyleri ancak civar-
da, Beyazıt Kulesi'nin önünde ge-
zen ve saf vatandaş arayan Siiliin
Osman düşünürdü, o da hikâye
yazmak için değil, "iş bitiricilik"
amaçlan ile!
tizükle belirlenmişti.
Bugün ise durum trajiktir: Si-
yasal Bilgiler Fakültesi Binası'nın
sebze hali olması hikâyesi yine
güldürücü bir hikâye olma şansı-
na sahip değildir, ancak, imkân-
sız oiduğu için değil, tam aksine,
son derece olağan görülebildiğin-
den!
Nitekim 22 Ağustos 1990 Çar-
şamba günü sabahı gazetelenni
açan Teknik Üniversite yetkilile-
ri; "Maçka K^lası"nın 49 yıl sü-
reyle ve Maüye Hazinesi tarafın-
dan İstanbul Menkul Kıymetler
Borsasfna devredildiğiru okuduk-
lannda gülemediler, Taşkışla ola-
yında olduğu gibi yine ağlamakh
oldular!
Bir ülkede hukukun "iş bitirici-
lik" seline teslim edilmesi eroz-
yonlann en korkuncudur. Hukuk
devleti barajı olmadıkça, bu selin
önünü almaya imkân yoktur. Hu-
kuk devleti de sağlam ve gerçek
bir hukuk felsefesi ve hukuk man-
tığına ihtiyaç gösterir. Aksi tak-
dirde, hukuk ilkelerine de kaba
bir çıkar güdüsü açısından bakı-
Iırsa "hak giiçliinündiir" ilkesin-
den başka geçerli ve yürürlükte
hiçbir ilke kalmaz. Üniversitenin
elınde güç olmadığından, binala-
rına bu gibi "hukuki" yollarla el
konurken, arazisine de arazi maf-
yası el koyar, bu işgali önlemesi
gereken başka bir kamu yetkilisi
ise, yine hukuk mantığı ile değil
kaba bir çıkar güdüsü ile "rantı-
nı ben almıyorum, şu halde baş-
kası için kendimi niye riske
sokayım" diyebiür.
Üniversite, kamu hizmeti gören
bir kamu tüzel kişiliğidir. (Ana-
yasa, m.130) Üniversitelere dev-
lelin sağladığı mali kaynaklann
knllandması kanunla diizenlenir.
(Anayasa, m. 130/9)
Üniversite binaları, kamu hiz-
metine tahsis edilmiş kamu mal-
landır. "Maçka Kışlası" denen
bina, kışla olarak kullanıldığı sı-
rada da kamu malı idi. Ancak,
MiUi Savunma Bakanhğı'mn ve-
ya Genelkurmay Başkanlığı'nın
ayn bir tüzel kişiliği olmadığın-
dan, Hazine'nin elinde, fakat as-
keri amaca tahsis edilmiş bir ka-
mu malı olarak görünüyordu.
Daha sonra bu binadaki kamu
malı niteliği kaldınlmadı, sadece
tahsisin yönü değiştirilerek, bu
kamu malı üniversiteye tahsis
edildi. 1953'teçıkanlan 6034 sa-
yılı ve 1958'de çıkarılan 7146 sa-
yılı kanunlann başlıklarında ve
içeriğinde, devlet, bu kamu ma-
lımn artık - özerk bir kamu tüzel-
kişiüği olan - üniversitenin kamu
mallanndan olduğunu açıkça be-
lirtti ve böylece bu "idari tahsis"
kararı, gerekli olmakla birlikte,
bir de yasama işlemi içinde belir-
tilmiş oldu. Artık, anayasa gere-
ğince de bu kamu malı üzerinde-
ki yetkilerin üniversite yetkili or-
ganlan tarafından kuİlanılması
zorunludur. (Anayasa, m. 130/9-
son) Ahmet Bey ile Mehmet Bey
arasındaki özel bir hukuk ihtilafı
söz konusu değildir ki, Ahmet
Bey, "Ben bu taşınmazı sana adi
senet ile satmıştım, sen ustüne ge-
çirmedin, tapuda ben malik görii-
nüyonım, şu halde senden haber-
siz, kırk yıl geçtikten sora, bu bi-
nayı Ali Bey'e sattım, binayı der-
hal boşalt!" diyebilsin, kaldı ki
İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ
İSKİ
İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İHALE DUYURUSU
Aşağıda özellikleri belirtilen kapalı zarf ile teklif alma yöntemindeki ihale ile ilgilenen-
ler, ihale dosyasını İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ JİCAREJ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI'N-
DA görebilir ve dosya bedelini İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ merkez veznesine yatırarak
alabilirler
İsteklilerin şartnameye uygun hazırlayacaklan kapalı teklif mektuplarını ihale tarihin-
de saat 11.00'e kadar aşağıda belirtilen adreste GENEL EVRAK MÜDÜRLÜĞÜ'ne giriş,
tarih ve numarasını içeren alındı makbuzu karşılığında teslim etmeleri gerekmektedir.
Teklif zarfları saat 14.00'te İhale Komisyon Başkanlığı'nca açılacaktır.
Keşif İhale Geçici Dosya
İSKİ No: İşin Adı Bedell Tarihi Teminat Bedell
T. 78.08 1.455.000.000 5.9.990 72.750.000 400.000
Not:
30.000 Adet 20 mm.lik
ev tipi su sayacı
1- Postadaki gecikmeler dikkate aiınmaz.
2- İSKİ 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi olmayıp ıhaleyi yapıp yapma-
makta, dilediğine kısmen veya tamamen yapmakta, uygun bedelin tespit ve
takdirinde serbesttir.
ADRESİ : İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Aksaray Meydanı 34400 Aksaray-İSTANBUL
588 38 00 (35 Hat)
23923 ISU-tr
588 38 83
TEL
TELEX
FAX
Ahmet Bey dahi bunu rahatlıkla
söyleyemez. Özel hukukta da
hakkın kötüye kuİlanılması
yasağı" vardır. (MK.2/II).
Kamu mallannda, "tahsis" ka-
rarından sonra "tesciF'e gerek
yoktur. Bunlar, bir kamu tüzel ki-
şiliğine tahsis edilmiş iseler, o tü-
zel kişilik adına "tespiJ" ediürler.
(Kadastro Kanunu, m.16) Kamu
malları özel hukuk kurallanna ta-
bi değildir. Üniversiteye tahsis
edilen kamu malı üzerinde başka
bir gerçek veya tüzel kişi yararı-
na irtifak hakkı tesis etmek hak-
kı, artık Hazine'nin değildir. Üni-
versite Maden Fakültesi binası
üzerindeki "tahsis" kararıru kal-
dırmış ve bu binayı kamu malı ol-
maktan çıkarmış olsa idi dahi, ar-
tık üniversitenin malı olduğu 6034
ve 7146 sayılı kanunlar ile de be-
lirtilmiş oian bu taşınmaz yine
üniversitenin özel malı olurdu ve
kamulaştınlabilmesi için dahi Ka-
mulaştırma Kanunu'nun 30. mad-
desinde belirtilen özel usule uyul-
mak gerekirdi.
Üstelik, Maden Fakültesi bina-
sı, bahçesindeki ve yakın çevresin-
deki Teknik Üniversite'ye ait bü-
tün diğer tesislerle birükte, bir bü-
tünün, eski deyişle, bir "külliye"-
nin ana unsurudur. Burada
"borsa" kurulması, Siyasal Bil-
giler Fakültesi'nin "Bekiraga Bö-
liiğii" adı verilerek sebze hali ve-
ya mezbaha yapılraasından çok
daha çarpıcı ve uygunsuz bir olay-
du. Doğrudan doğruya İstanbul
Üniversitesi Merkez Binası'nın
borsaya kiralanmasından farksız-
dır. Oysa bu bina "konınması ge-
rekli eski eser"dir. (Eski Eserler
ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun
14.5.1983 gün ve 14947 sayılı ka-
rarı ile) 40 yıldan beri, artık
"Maçka Kışlası" adı sadece tari-
hi bir ad olarak kalmış, bu bina,
çev resindeki binalarla birlikte bir
"köDiye" haline gelmiştir. Bizzat
üniversite yetkili organlan dahi
bu binayı çevresinden kopararak
borsaya veremezler. Böyle bir iş-
lem Kültür ve Tabiat Varhldan-
m Koruma Kanunu'nun ruhuna
ve arnacına aykın sayılmak gere-
kir. Üniversite dışmdaki bir ma-
kamın, bu arada Maliye Hazine-
si'nin, üniversiteye ait bir binayı
borsaya vermesi ve üniversitenin
fikrini dahi sormaması ise, ben-
zeri sadece Taşkışla örneğinde gö-
rülmüş bir apaçık yetki tecavüzü
örneğidir. (Kültür ve Tabiat Var-
lıklarını Koruma Kanunu,
m.10/5)
Türk hukuk tarihinde benzeri
görülmemiş bir hukuk erozyonu-
nun korku verici göstergelerine
mükemmel bir örnek daha eklen-
miştir. Hukuk devletini koruma
direncimian ne ölçüde olduğunu;
bu olayın, gelişim süreci içinde
göreceğiz. Hukukçulanmızın, ay-
dınlarımızın, üniversitelerin ve
halkımızın tümünün "iş
bitiricilik" mikrobunu almış ol-
duğunu sanmıyorum. "tstanbuT-
da, Ankara'da, Türkiye'de hâ-
kimler var" diyebilmemiz ümidi
ile!
Tedavi umudu
Kanserli
hükümlü
rapor
bekliyortstanboi Haber Ser>isi — Ge-
çen yıl Eskişehir Cezaevi'ndeki
nakil sırasında et beninin kop-
ması sonucu öldürücü deri kan-
serine yakalanan 33 yıla hüküm-
lü Sedal Karaağaç'ın tedavi ve
tahliye umudu tstanbul Adli Tip
Kurumu'nda. Hacettepe Üni-
versitesi Tip Fakültesi'nin 27
temmuzda verdiği raporda Ka-
raağaç'ın 2 ayda bir tedavi gör-
mesi gerektiği ve hastalığının
sürmesi halinde "kati tehlike"
olduğu belirtilmişti. Bunun üze-
rine, Ankara Cumhuriyet Sav-
cılığı'mn, raporu incelemesi için
İstanbul Adli Tip Kurumu'na
gönderdiği belirtildi. Bu arada
Sedat Karaağaç'la dayanışma
amacıyla Almanya'da oluşturu-
lan komisyonun seçtiği 3 temsil-
ci önceki gün tstanbul'a geldi.
Avukat Roland Maisler, Tho-
mas Amm ve Doktor Thomas
Krachtheim'den oluşan grup
önceki gun Istanbul'da bir ba-
sın toplantısı düzenleyerek Sedat
Karaağaç'ın sürekli tedavisinin
yapılabilmesi için tahliye edil-
mesi gerektiğini belinerek Türk
yetkililerle bu konuda görüşme-
ler yapacaklannı bildirmişlerdi.
Avukat Cevriye Aydın, rail-
vekkili Sedat Karaağaç'ın Eski-
şehir TDKP davasından 33 yıla
hüküm giydiğini belirterek geç-
tigimiz yıl temmuz ayında Eski-
şehir Cezaevi'nden Aydın Ceza-
evi"ne nakli sırasında zorlamay-
la sulındakj et beninin koptuğu-
nu söyledi.
Avukat Aydın, "Karaağaç'ın
sırüDdaid et beninin kopması ÖJ-
düriicıi kanser hastahğına yaka-
lanmasına yol açtı. Bir siire te-
davi gördü. Ancak, tekrar ceza-
evine kondu. Şu anda durumu
her geçen gün kötiiye gidiyor"
dedi.
Hacettepe Tip Fakültesi'nin
öldürücü kanser hastalığı olan
"Maiign Melanom"a yakalan-
rnası yüzünden Karaağaç'ın 2
ayda bir onkoloji servisinde te-
davi görmesi gerektiğine ilişkin
27 temmuzda rapor verdiğini
söyleyen Aydın şöyle konuştu:
"Raporda, 'tmmün' yani Se-
dat Karaağaç'ın bağışıklık ka-
zanması nedeniyle hastalıgında
'kati tehlike' bulundugu betirti-
liyor. Ankara Cumhariyet Sav-
alıgı'na 29 temmuzda Karağaç'-
ın tedavisi amacıyla tahliye iste-
minde bulunduk. Savcıhk, rapo-
nı tstanbul Adli Tip Kurumu'-
na gönderdi. Buranın verecegl
onaya göre Sedat Karaağaç ya
tahliye edilip tedavi görecek ya
da ölüme terk edilecek. Yeni bir
Inkilap Dal olayı yasamak iste-
miyoruz."
Bu arada, Avukat Cevriye
Aydın, kısa bir süre önce Anka-
ra Kapalı Cezaevi'nde ziyaret et-
tiği müvekkili Sedat Karaağaç'-
ın sağlık dunımunun gittikçe
kötülestiğini söyledi.
Frengi ve AIOS
Istanbul'da
fuhuş
alarmı
tstanbnl Haber Servisi — Is-
tanbul'da otel ve evlerde fuhuş
yapmak ve yaptırmak suçundan
yakalanan, aralannda 2 frengili
hastanın da bulunduğu 13 ya-
bancı uyruklu kadının ülkeleri-
ne gönderilecekleri bildirildi. ts-
tanbul Emniyet Müdür Yardun-
cısı Mehmet Çömcuoglu, fuhuş
yapan Rumen kadınlarda fren-
gi ve AIDS hastalıklanna rast-
landığını belirterek vatandaşın
bu kişilerle ilişkiye girmemeleri-
ni, ilişkiye girenlerin de bir sağ-
lık kuruluşuna başvurmalanm
istedi.
Romanya'daki yönetim deği-
şikliğinin ardından çok sayıda
kadının Türkiye*ye giriş yaptık-
ları belirtildi. Rumen ve Yugos-
lav kadınlarımn çoğunda başta
AIDS olmak üzere çeşitli hasta-
lıklara rastlandığını belirten po-
lis yetkiüleri, bu kadınların
Türkiye'deki erkeklerle çok ra-
hat ilişkiye girdiklerini vurgula-
dılar.
Daha önce iki AIDS'li Rumen
kadının ülkelerine geri gönderil-
diğine değinen tstanbul Emniyet
Müdür Yardımcısı Mehmet
Çömcuoglu, Yabancılar Şubesi
ile Asayiş Şubesi'nin ortaklaşa
çalıştıklannı belinti.
Fuhuş yapan kadınların ço-
ğunlukla Rumen ve Yugoslav
uyruklu olduğunu söyleyen
Çömcüoğlu, bunlann Aksaray,
Laleli, Sultanahmet ve Beyoğiu
çevrelerindeki otellerde bann-
dıklarını kaydetn.
Çömcüoğlu, "Bu semtlerde
Ahlak Masası ile birlikte yüriit-
tüğümuz denetimler sonucu çok
sayıda yabancı uyruklu kadıoı
fuhuş yaparken yakaladık. An-
cak denetimler ve vatandaşın il-
gi göstermeleri nedeniyle Istan-
bul'un öteki semtlerine de kay-
maya başladılar. Bunu önleme-
ye çalışıyoruz" dedi.
Beşiktaş'ta bir evde yakalanan
ve sağlık kontrolü için hastane-
ye gönderilen 15 turist kadından
Nae Niculina ile Rosu Sanba'da
frengi hastalığının bulunduğu ve
ilişkiye girdiği çok sayıda erke-
ğe bu hastalığı yaymış olabile-
cekleri kaydedildi.