25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HABERLER 27 AĞUSTOS 1990 2130 yıllık anıt agaç • ANTALYA (Cumhuriyet) — "Hz. Musa ile Hz. Hızır, Musa dağına gelirler. Şimdiki Hıdırbey köyünde, Hz. Hızır elindeki asayı toprağa dikerek su içmeye gider. Döndüğünde asanın filizlendiğini görür. Bunun üzerine asayı orada bırakarak ayrılır." Samandağ ilçesine bağlı Hıdırbey köyü halkı tarafından "Hz. Hızır'm asası" diye simgeleştirilen çınar âğacının öyküsünü köylüler böyle anlatıyorlar. Köylülerin kutsal saydığı ağaç şimdi 2130 yaşında. Her yıl Lübnan ve Halep'ten gelen turistler 38 metre genişliğinde ve 70 metre boyundaki bu yaşayan anıtı ziyaret ederek saygılarını gösteriyorlar. Eskiden içindeki büyük boşluktan yarartanılarak bakkal dükkânı olarak da kullanılan bu ağacı Kültür Bakaniığı Eski Eserler ve Anıtlar Kurulu 1981 yılında koruma altına aldı. (Fotoğraf: Şahiye Say). Trafik kazalan: 9 ölü • Haber Merkezi — Afyon-Ankara karayolunda ve Arualya'da meydana gelen trafik kazalarında 9 kişi öldü, 26 kişi yaralandı. Afyon-Ankara karayolunda dün 05.00 sıralarında Mehmet Necati Kök yönetimindeki 06 HAC 15 plakalı Bodrum-Ankara seferini yapan yolcu otobüsü, Köroğlu mevkiinde uçuruma yuvarlandı. Kazada kimliği belirlenemeyen 6 yolcu öldü, yaralanan 24 yolcu Afyon ve Sivrihisar devlet hastanelerinde tedavi altına alındılar. Yaralanan 24 yolcunun isimleri şöyle: Suzan Zorkış, Yonca lldeş, Deniz Çetiner, Hakkı Menekşe, Aynur Ertunç, Gülşen Eroğlu, Hamide Haydar (fran uyruklu), Gülay Menekşe, Aynusa Safiye (Iran uyruklu), Hatice Yiğit, Murat Gükpınar, Ayşegül Yiğit, FUiz Zorkış, Gülseren Kayhan, ömer Kayhan, Erdinç Kayhan, Sedat Batu, Antonielle Chioggeld, Nur özen, Fahri Sarıcı, Emmise Şafii (Iran uyruklu) ve kimliği belirlenemeyen bir çocuk. Antalya'da Engin Peker'in kullandığı 06 P 4459 plakalı otomobilin cevre yolunda aşırı hız nedeniyle elektrik direğine çarpması sonucu 3 kişi öldü, 2 kişi de ağır yaralandı. Hüseyin Peker (47) ve Sevim Peker (45) olay yerinde, aynı araçta bulunan Filiz Peker (26) ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldınhrken yolda hayatını kaybetti. Gazioglıı'nıın başvurusııııa ret • FRANKFURT (ANKA) — Töb-Der eski Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu'nun, tçişleri Bakanlığı'na yaptığı vatandaşlık başvurusu, reddedildi. Ankara 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada beraat eden Gazioğlu'na, vatadaşlık başvurusunun reddedildiği, Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosu Nihat Ersen tarafından tebliğ edildi. Vatandaşlık başvurusunun reddedilmesiyle ilgili olarak bir açıklama yapan Gazioğlu, "Beraat eteme karşın, en kutsal haklanmızdan biri olan vatandaşlık hakkıma, kaba bir saldırıda bulunulmaktadır" dedi. Atatürk Sahil Parkı açıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, Gölbaşı Belediyesi'nce yaptırılan "Atatürk Sahil Parkı"run açılışını yaptı. Baykal açılıŞta yaptığı konuşmada, Ankarahların bugüne kadar Gölbaşı'nın güzelliklerinden yararlandıklarını, yöre halkının ise açılan yeni parkla bu olanağa kavuşacaklarını söyledi. Gölbaşı'nda su sorununun çözüme bağlanmasını ve asfaltlama çalışmalannın tamamlanmasını isteyen Baykal, Gölbaşı'nın Ankara'nın uzantısı olarak, onun sorunlannı paylaşan bir belde olmaktan korunması gerektiğini ifade etti. Izmir'de doktor fazlası • tZMtR (ANKA) — Devlet Bakanı Işın Çelebi'nin Devlet Planlama Teşkilatı'na hazırlattığı bir raporda, Türkiye'de 8 bin 457 hekim açığı bulunmasına karşılık, fzmir'de 1862 hekim faziahğı olduğu açıkladı. DPT'nin ağustos 1990 tarihli "Türkiye ekonomisinin genel değerlendirilmesi ve tzmir ilinin Türkiye ekonomisindeki yeri" başlıklı raporda, 1989 sonu itibanyla bin kişiye bir hekim duşmesi koşuluyla Izmir'e 2 bin 571 hekimin yeterli geleceği bildirildi. Ancak şu anda tzmir'deki sağlık kuruluşlannda 4 bin 433 hekimin görev yaptığı kaydedilerek, "1862 hekim fazlası var" denildi. Aynı raporda, Türkiye'de halen 46 bin 708 hekimin görev yaptığı, 1000 kişiye bir hekim esasına göre, bu sayının 55 bin 255'e çıkması gerektiği kaydedilerek, halen Türkiye'deki sağlık kurumlarında 8 bin 547 hekim açığı bulunduğuna dikkat çekildi. KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖ Siyasette 'kriz'li günlerCumhurbaşkanı Turgut Özal, TBMM'nin açılışında, Türkiye'nin Körfez krizi politikasını içeren bir konuşma yapacak. Muhalefet partileri ise Özal'a karşı "nasıl bir tavır" ahnacağı üzerinde çalışıyor. SHP konuyu yarın MYK toplantısında, DYP de cumartesi TBMM grup toplantısında karara bağlayacak. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) — 1 eylul cumartesi günü ye- ni yasama yılına başlayacak olan Meclis'in açılışında Cumhurbaş- kanı Turgut Özal, "Körfez krizi" ile ilgili bir konuşma yapacak. özal'ın, savaş hali ilanı yetkisini yeniden Meelis'e getirme hazırlı- ğı muhalefeti hareketlendirdi. Özal'ın konuşma isteğini grup başkanvekillerine ilettiği, ANAP içinde Meclis'in 12 ağustostaki olağaniistü toplantısında günde- me gelen hükümete "savaş ilanı yetkisi"ne karşı çıkan ANAP'lı- ların "ikili gönişmelerle" ikna edildiği öne sürülüvor. Anayasanın 104. maddesine göre TBMM'nin yasama yılının ilk gününde cumhurbaşkanı ge- rekli görürse konuşma yapabili- yor. Özal'ın bu yetkisini kullana- cağı ve 1 eylüldeki Meclis'in acı lışında konuşacağı belirtiliyor. Edinilen bilgiye göre Özal bu is- teğini TBMM Başkanı Kaya Er- dem ile görüşmesinde kendisine iletti. Bu arada Cumhurbaşkanı, dün tstanbul'da oto yol açılışında ga- zetecilere, TBMM'nin açılışında Körfez krizi ile ilgili konuşacağı- nı açıkladı. özal, "Muhalefetin tavn ne oJnr" sorusunu, "Bu ken- dilerinin bilecefi iştir." şeklinde yanıtladı. Özal aynca ANAP grup başkanvekillerine de bu gö- rüşünü aktardı. Bakanlar Kuru- lu da geçen çarşamba günkü top- lantısında özal'ın Meclis'teki ko- nuşmasını tartıştı. ANAP'tan bir üst düzey yetki- li, ÖzaJ'ın Meclis'te Körfez kriziy- le ilgili değerlendirmeler yapaca- fını belinerek "Sayın Özal konuş- masında Türkiye'nin bölgedeki önemini vurgulayacak. Bugüne kadar izlenen politikayı *e bu po- Ktikanın getirdiklerini aktaracak. Özal, aynca Körfez krizinin çö- zülmesinden sonrs masaya otn- ruldugunda Türkiye'nin gııcln du- nımda olması gerektiğine dikkat çekecek" diye konuştu. Meclis'in 12 ağustostaki olağa- nüslü toplantısı öncesinde Başba- kanlık Konutu'nda, Başbakan Abulut, bazı Bakanlar ve millet- vekillerinin katıldığı bir toplantı yapılmıştı. Özal burada Meclis'- in hükümete savaş ilanı yetkisi vermesi konusunda çalışma yapıl- masını istemişti. Meclis'in toplan- tısında getirilen bu konudaki hü- kümet tezkeresi kapalı oturumda yoğun tartışmalara neden olmuş, ANAP genel başkan adaylann- dan Mesut Yılmaz, Hasan Celal Güzel ve başta Devlet Bakanı Vebbi Dinçerter olmak üzere ba- zı ANAP'lılann da tepkisine ne- den olmuştu. Sonuçta metin üze- rinde değişiklik yapılıp ancak ül- keye saldın durumunda hüküme- te savaş ilanı izni verilmişti. Cumhurbaşkanı özal'ın bu ko- nudaki isteğinde ısrar ettiği ve bu doğrultuda söz konusu yetkiye karşı çıkan ANAP'lılann da "ik- na edildigi" beürtüiyor. ANAP'- tan bir yetkili, savaş ilanı yetkisi Meelis'e ilk geldiğinde pek çok ANAP'lının durumu önceden bil- mediğini anımsatarak " O zaman bir tedirginlik vardı. Ancak şim- di Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nm karan da bulunuyor. Bu karar hükümete haklılık ka- zandınyor. Comartesi günü yani Meclis açılmadan önce ANAP grubu toplanacak" dedi. ANAP grubunun bu toplantı- sında TBMM'nin hakümete savaş ilanı yetkisi vermesi konusunun yeniden gündeme geleceği belirti- liyor. Muhalefet partileri ise Özal'ın, Meclis'in açılışında konuşma yap- mak için resmen başvuru yapma- ması nedeniyle net bir tavır koya- SHP GENEL SEKRETERİ: BİZİM İŞİMİZ TÜRKİYE CUMHURİYETtNİN SINIRLARIİÇİNDEDİR 'Ortadoğu'ya bulaşmayalurfANKARA (AA) — SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, Türkiye'- nin Ortadoğu'yu düzene sokmak gibi bir görevi olmadığını bildire- rek, "Ortadoğu'ya bulaşmak bi- ziro işimiz değildir. Bizim işimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırla- n içindedir" dedi. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, Gölbaşı Belediyesi'nce yaptınlan Atatürk Sahil Parkı'nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Ortadoğu'da ortaya çıkacak sıkıntıların büyük bir bö- lümünü gereksiz yere üstienmesi ihlimaiinin ortaya çıktığını söyle- di. TBMM'nin son toplantısında Türk askerlerinin gereksiz yere yurtdışındaki maceralara bulaştır- ma girişimlerine karşı çıktıklan- nı anlatan Baykal, Türkiye'nin sa- vaş başlamadan savaşın bedelini ödemeye başladığını kaydetti. Baykal, sadece ekonomik ambar- gonun Türkiye'de trilyonlarca li- ralık kayba yol açtığını savundu. "Türkiye'yi bu maceraıun dı- şında tutmalıyız" diyen Baykal şöyle devam etti: - "Türkiye'nin kazanacagı hiçbir şey yoktur. Ortadoğu'yu Türki- ye'nin düzene sokmak gibi bir gö- revi yoktur. Bir bataklıktır, bir kum çölüdur. Nice kuşaklan yut- tu, aldı göfurdu, nice devleller ku- roldu, battı, çöktü, degişti. Orta- doğu'ya bulaşmak bizim işimiz değildir. Bizim işimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlan içinde- dir, Anadolu'dadır. Bizim işimiz vatandaşın ekmegini çözmektir." Baykal, dünyanın güçlü ülkele- rinin takdirini kazanarak, ileride pay verebilecekleri yolundaki he- sapların da doğru olmadığını bil- direrek, "Biz böyle bir rolün için- de bulunmayı istemiyoruz. Biz kendi bakkımızla dunyada yer et- mek istiyoruz. Kimsenin kabada- yısı rolünü oynayarak, jandarma- sı rolünü oynayarak, etkinlik aıamıyoruz" diye konuştu. Baykai, Meclis'in açıimasından sonra bu düşüncelerini orada da savunacaklarını anlatarak, "Umanm ülkemizi Ortadoğu'da- ki savaş yangımna bulaştırmadan koruruz. Banşın degeri savaşta anlaşılır. AUah hiçbir zaman bizi barış dönemini özlemle anar du- ruma sokmastn" dedi. Ecevit uyardı DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Türkiye'den Körfez'e asker ve savaş gemisi göndermenin "saçmalık" olduğunu belinerek, "TBMM'de, Turkiye'yi Ortado- ğu'da savaşa süriikleyebilecek bir karar alınırsa, buna oy veren mil- let>ekilleri vebal altından kurtu- lamazlar" dedi. Ecevit dün yaptığı yazılı açık- lamada, Türkiye'nin dünya için büyük önem taşıyan Ortadoğu bölgesinin kuzeyini güvence altın- da tutarak bolge güvenliğine en büyük katkıyı zaten sağladığını bildirdi. Bülent Ecevit, "Bu yet- mezmiş gibi Ortadogu'nun güne- yine de asker gondermemiz, hem bölgedeki (ehlikey i büsbütün yay- gınlaştınr hem de Türkiye'nin gü- venligini tehlikeye düşürür" dedi. Irak'a karşı uygulanan ambar- goyu daha da etkili kılmak ve ab- lukaya dönüştürmek üzere Tür- kiye'nin de Basra Körfezi'ne asker göndermesinin "saçmalık" olaca- uğruna kendinizi aleşe atın' deroe- leri insafsızlık olur. Bizim böyle bir çagnya uymanuz da akı'sızlık olur." DSP Genel Başkanı Ecevit, bir savaşta boy hedefi durumuna ge- tirme pahasına koruması istenen devletlerin, Turkiye'yi laiklik ve demokrasi çizgisinden kopararak, "kendi çagdışı dünyalanna çek- mek isteyen devletler" olduğunu da ileri sürdü. Bu devletler uğru- na savaşa gırmenin "Laiklik ve demokratik Türkiye Cumhuriye- ti'nin gözden çıkanlması anlamı- na geiecegini" ifade eden Ecevit, savaşa girmekle Türkiye'nin, Arap ve Islam âleminin gözünde yücel- meyeceğini de bildirdi. Ecevit, "Tam lersine, Arap ve tslam âlemindeki geniş halk ke- simleriode şimdi Batı'ya ve Batı^ nın Ortadoğu topraklannı fıili iş- sonra yayımlanan bildirıde. "Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Türgul ÖzaJ'ın şahsi reklam bevesi yuzünden. dunyada ve bölgede banşı konıyacak önemli rolü oy- nayamaz bale getirildigi" öne su- rüldü. DYP Başkanlık Divanı bildiri- sinde Körfez bunalımı konusun- da şöyle denildi: "Körfez bunalımı, hâlfi sagdu- yunun kontrolüne girememiştir. Bir tarafta Saddam, uluslararası hukuka ve insan haklannın römü- ne meydan okuyarak, adeta ken- disini, ülkesini ve milletini tabrip ettirmek için koşar adımla savaş belasına dognı gidiyor. Diger ta- raftan BM Güvenlik Konseyi, Saddam'ı ve ülkesini danyadan ta- manuyla soyutlayacak abluka led- birinin içine girmiş bulunuyor. Saddam'ın, kısa zamanda gıdasız Baykal Ortadoğu'yu Türkiye'nin düzene sokmak gibi bir görevi yoktur. Bir bataklıktır, bir kum çölüdür. Nice kuşaklan yuttu, aldı götürdü. Nice devletler kuruldu, battı, çöktü, değişti. Ortadoğu'ya bulaşmak bizim işimiz değildir. Umanm ülkemizi Ortadoğu'daki savaş yangımna bulaştırmadan koruruz. Ecevit Türkiye'den Körfez'e asker göndermek saçmalık olur. TBMM'de Turkiye'yi Ortadoğu'da savaşa sürükleyebilecek bir karar alınırsa buna oy • veren milletvekilleri vebal altında kalırlar. Körfez'e asker göndermek tehlikeyi büsbütün yaygınlaştırır, Türkiye*'nin güvenliğini tehlikeye düşürür. ğını öne süren Ecevit, Türkiye'nin boru hattım kapatmak ve kendi toprakları üzerinden Irak'a mal taşımacılığını önlemekle ekono- mik ambargoya başka Ulkelerden daha büyük katkıda bulunduğu- nu ve fiili abluka uyguladığını be- lirtti. Ecevit açıklamasmda şunlan kaydetti: "Yabana askeri güclerin Türki- ye üzerinden Irak'a saldırıda bu- lunmalanna izin vermemiz ise bölge dışı ülkelerin bölgedeki çı- karlannı korumak uğruna Tur- kiye'yi bir savaşta boy hedefi ko- numuna sokmak olur. Ortadoğu'daki devletlerin cogu Birinci Dünya Savaşı'nda ve erte- sinde Balılılar tarafından bu böl- gedeki Türk egemenliğine veya el- kinliğine karşı oluştunılrouş yapay devletlerdir. Şimdi aynı Bahiılann 'Gelin, bu yüzyıl başında size kar- şı oluşturduğumuz devletleri bi- zim adımıza siz koruyun, onlar gal altına alarak konıduğu rejim- lere karşı hızla kabarmakta olan tepkilerin, hatla düşmaniıgın baş bedefi oluruz" dedi. Ecevit, cumhurbaşkanı veya hü- kümetten Türkiye'yi savaşa sürük- leyebilecek bir önergenin destek- lenmesi için bir istek gelmesi ha- linde, ANAPIı milletrekilleri baş- ta olmak üzere bütün TBMM üye- lerinin düşünerek oy kullanmaları gerektiğini de kaydetti. Milletve- killerinin böyle bir önergeyi des- teklemeleri halinde "ağır vebal" altında kalmaktan kurtulamaya- caklanm öne süren Ecevit, "Or- tadoğu bunalımında Türkiye'ye düşen görev, savaşa katılmak de- fil, banş ve uzlaşmaya katkıda bulunmaktır" dedi. DYP bildirisi DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in başkanhğında yapılan Başkanlık Divanı toplantısından ve ilaçsız kalması hedefkııiyor. Si- lahlı güç kullanmak, yaptınm için kabul olunraustur. BM henüz bir silahlı güç teşkiline girişmiş değil- dir. Yakın zamanda o da beklene- bilir. Butun bunlar olurken ilk de- fa diyalogdan söz ediliyor. Çok zayıf bir ihlimal olsa bile, üzerin- de durulma>n deger bir gelişme- dir. BM eski Genel Sekreteri Kurt VValdheim. dünyanın önüne bunn koymuştur. Ciddiye alınmaya de- ger. Güvenlik Konseyi. banşı ko- rumak için güce müracaat edile- bilecegini öngörür. Onun içindir ki güce başvurmadan diplomasi- nin bütün imkânlan kullanılma- hdır." • Sovyetler Birliği ve Fransa'ya da Irak'a silah veren devletler olarak görev düştüğü belirtilen açıklama- da, "Türkiye dunyada ve bölgede banşı koruyacak önemli bir rolü oynayabilirdi. Maalesef, Sayın Özal'ın şahsi reklamını yapma he- vesleri, Turkiye'yi bir tarafın dü- men suyuna sokmuş, böyle bir ro- lu oynaraasını imkinsu hale ge- tirmiştir. Bunda Türk devletinin, Türk milletinin kusunı yoktur. Ve- bal Sayın Özal'a alkış tutanlann- dır. Bize göre her şey bitmis de- ğildir. Diinya evvela savaşıp banş arayacağına, banşa sahip çıkma- lıdır. Öfkeler, knçük hesaplar bir kenara atılmalı, olaya büyük ba- kılmalı ve banşın korunması için her çareye başvurulmalıdır" Sosyalistlerin Birlik Partisi Ko- ordinasyon Kurulu toplantısında Türkiye'nin Ortadoğu'da sıcak sa- vaşa girmeyeceğinin kamuoyuna duyurulması istendi. Sosyalistlerin Birlik Partisi Ko- ordinasyon Kurulu adına konusan Haluk Gerger, Türkiye'nin asker gondermesi konusunun yeniden görüşülmesi için TBMM'nin bir an önce toplanması gerektiğini söyleyerek, T B M M gizli oturum- lardan vazgeçerek balkın sonuna kadar izleyecegi bir canlı >-ayında bu konuyu ele almalı ve üslerin kullamlmayacağı, Suudi Arabis- tan'a asker gonderilmeyecegi. bir tecaviiz söz konusu olmadıkça sa- vaşa girilmeyecegi halka teyid edilmeli" dedi. BM'nin ölçülü bir ambargo için yeşil ışık yaktığı ve Türkiye'nin savaşa girmesini ge- rektiren herhangi bir yaptırımın olmadığını söyleyen Gerger, "BM Anayasası'nda üve ülkelerin ge- rekli görmesi halinde yardım ta- lep edeceği yazıhdır. Bir yardım is- tendiğinde Türkiye yapacaktır. Ancak ambargoyu delen birkaç si- labsız tankere karşı ABD veya tn- giltere'nin Türkiye'den yardım is- temesi komiktir. Yine BM karar- lan arasında, Körfez'de deniz güç- leri bulunan üye ülkelerin, özel koşullaria orantılı önlemler alma- sı, askeri gücün kullanılması hak- kını verir. Türkiye'nin Körfez'de deniz gücü yoktur. Ancak başka bir sebepten TBMM'den izin al- mak koşuluyla oraya deniz gücü yollarsa otomatikman savaşa katılabilecektir" dedi. Siyasi temaslarda bulunmak için Ankara'ya gelen KKTC Cum- huriyetçi Türk Partisi (CTP) Ge- nel Başkanı Özker Özgür, Türki- ye'nin Ortadoğu'daki politikasını eleştirdi. Türkiye'nin kraldan çok kralcı davrandığını söyleyen öz- gür, "Türkiye Amerika'nın petrol çıkarianndan önce kendi ulusu- nun çıkariannı düşünmelidir" de- di. SAYIN DOKTOR VE ECZACILARIN DIKKATINE PEPTİK ÜLSER TEDAVİSİNDE H2 • RESEPTÖR ANTAGONİSTİ Pepddiri(famotidin, MSD) 40 mg 15 tablet ve 20 mg 30 tablet Blister Ambalajlarda Piyasaya Sunulmuştur. MSD MERCK SHARP& DOHME MERCK & CO., INC. lisansı ile FAKO İLAÇLARI A.Ş. Büyükdere Cad. 205 Levent 80650 İSTANBUL ÜRETİM ÜNİTELERİ VE \ARDIMQ İŞLETMELER DEPAKIMANLARINDA GÖREVLENDİRİLMEK ÜZERE, ELEKTRONİK (Güç elektroniğj konusunda deneyimli) M A K İ N E YüksekMühendislerive Mühendisleri ARAŞTIRMA GELİŞTİRME VE KAIİTE- KONTROL DEPARTMANLARINDA GÖREVLENDİRİLMEK ÜZERE, K İ Y A JVLETALURjt A R A N M A K T A D I R . Adaylann iyi derecede İngilizce bilmeleri, erkek adayların askerlikle ilişiğinin b u l u n m a m a s ı g e r e k m e k t e d i r . İsteklilerin en geç 15 gün içerisinde ELEMAN rumuzu ile Osmanlı Sokak No: 19, 80090 Taksim / İstanbul adresine özgeçmişleri ve bir fotoğrafı içeren başvurularını göndermeleri rica olunur. Tüm başvurular gizli tutulacaktır. mıyorlar. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, yarın Merkez Yü- rütme Kurulu'nun (MYK) topla- nacagını, Özal'ın konuşma yap- ma durumuna karşı tavnn bura- da bdirleneceğini söyledi. "özal'* ın TBMM Başkanı Erdera'e ve ANAP grup başkanvekillerine konnşacagını açıkladıgı belirtili- yor" uyansına karşın Baykal, ki- şisel olarak bir şey söylemek iste- mediğini, karan MYK'nın verece- ğini vurguladı. DYP Grup Baş- kanvekili Vefa Tanır, cumartesi günü toplanacak grup toplantısın- da Özal'ın konuşraasına karşı protesto karannın çıkabileceğini söyledi. SHP ve DYP'li milletvekilleri- nin ÖzaJ'ın kormşması halinde sa- lonu terk etme ya da Özal'ın gi- rişinde ayağa kalkmama gibi pro- testo biçimlerini tartıştığı belir- tiliyor. Valüer seferberlik hazırhğuıda TURAN YILMAZ ANKARA — Başbakanlık'ın, "topyekûn bir savaşa hazıriıklı olunması" yonündeki şifreb telsiz emri üzerine valilerin koordinas- yonunda illerde yoğun bir çalış- maya girişildi. Başta il ve ilçe be- lediyeleri olmak üzere tüm kamu kunım ve kunıluşlan, olası bir sa- vaş durumuna karşı hazıriıklı olunması için gerekli önlemleri al- maya başladılar. tllerde, valilerin koordinasyo- nunda yapılan toplanularda, ön- celikle günümüz savaşlannda si- vil halkın can güvenliğinin sağlan- masmda en önemli etken olarak görülen "savaş ya da çalışma böl- gesinden tahliye" konusu üzerin- de durulduğu kaydedüdi. Bu amaçla belediye ile kamu kurum ve kuruluşlarındaki otobüs ile di- ğer araçlann olası bir savaş duru- munda tahliye amacıyla nasıl kul- lanılacağı planlandı. Kentin özellikle ekmek gereksi- niminin karşılanabilmesi için de özel önlemler alındı. Buna göre kamuya ait Halk Ekmek fabri- kaları başta olmak üzere birçok ekmek fabrikasının 24 saat sürey- le aralıksız üretim yapması be- nimsendi, bu amaçla gerekli dü- zenlemelere gidildi. Bu arada ortaya çıkacak koşul- lara göre olağanüstü bazı düzen- lemelerin de bu toplantılann gün- demine geldiği kaydedüdi. Anka- ra'da bulunan Ülker Bisküvi Fab- rikası'nın 24 saat kapasite ile ça- lışacak hale getirilerek Silahlı Kuvvetler'in ve sivil halkın peksi- met gereksiniminin buradan kar- şılanması yonünde görüşler orta- ya atıldı. Öte yandan hastane ve sağlık kuruluşlarımn sürekli göreve ha- zır halde tutulması, gezici ve sa- bit sağlık ekiplerinin oluşturulma- sı, yaralılann bu kuruluşlara hız- lı bir biçimde nakli için gerekli sa- yıda ambülans ve araç bulundu- rulması konularmın da ele alındı- ğı, bu yönde düzenlemelere gidil- diği de kaydedüdi. Böyle bir durumda güvenlik gö- re%lilerinin çalışraa esaslan da ye- niden gözden geçirildi. Bu toplan- tılara katılan bir üst düzey yöne- tici, gözden geçirilen tüm bu ko- nularda Türkiye'riin yeterince ha- zıriıklı olmadığını saptadıklarını söyledi. Bunun ise bir savaş ola- sılığının daha önce düşünülmeme- sinden kaynaklandığını bildirdi. MGK 31 ağustosta toplaiııyor ANKARA (Cumhuriyet Biro- su) — Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) aylık olağan toplantısı, daha önce toplanümasını gerekti- ren "aciT bir dunun çıkmadığı takdirde, 31 ağustos cuma günü yapılacak. MGK Genel Sekreter- liği'nden edinilen bilgüere göre toplantı tstanbul'da gerçekleşti- rilecek. Cumhurbaşkanı Turgut özal- ın başkanhğında yapılacak top- lantıda özellikle Körfez krizine ilişkin gelişmelerin ele ahnacağı bildiriliyor. Askeri Şûra kararları çerçevesinde TSK'mn üst kademe- lerinde yapılan değişiklikler son- rasında yeni komutanların katüı- ınıyla gerçekleşecek toplantının 1 eylül cumartesi günü TBMM'nin açılışının hemen öncesine denk gelmesi bazı yorumlara yol açryor. Başkentte MGK'nın 31 ağustos günü yapılacak toplantısında Ba- kanlar Kurulu'na, Körfez bolge- sine asker gönderilmesini tavsiye edebileceğini, bunun üzerine 31 ağustos akşamı Bakanlar Kurulu toplantısı yapılarak 1 eylül günü de TBMM'den Körfez'e asker gönderilmesi yctlcisi istenmesi ola- sıhğından söz ediliyor. Ancak askeri kaynaklar, özel- likle Genellcurmay Baskanı'nıo ve kuvvet komutanlarının bölgeye asker gönderilmesine sıcak bak- madığını kaydediyoriar. GeneJ- kurmay karargâhında üst düzeyli yapılan toplantılarda "siyasi pıcs- fij satlanmas için bölgeyt Tnrk askcrinin göndcrlmesinhı ag»r to- DoçJar vereceji" görüsünün sık tekrarlandığı biliniyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear