Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/6 DÎZİ-RÖPORTAJ 16 AĞUSTOS 1990
KÖRFEZ KRÎZİ...KÖRFEZ KRtZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRÎZt... KÖI
Eski Kara KuvvetleriKomutanı OrgeneralÖztorun, Irak'ın Kuveyt'i işgaliyle başlayan Körfez krizini Cumhuriyet'e değerlendirdi
ABD sınırlı bir harekât yapabilir
PORTRE
IVECDET ÖZTORUN
Deneyîmli
asker
1924 yılmda
Konya'da doğdu.
1943 yılında Harp
Okulu'nu, 1959'da
Harp
Akademisi'ni
bitirdi. Çeşitli
NATO
makamlannda
karargâh
görevinde bulundu. öztorun, 1975 yüında
Genelkurmay Stratejik Plan Dairesi
BaşkanlığTna getirildi. Daha sonra Plan
ve Prensipler Dairesi Başkanlığı yapan
Öztorun, ordu komutanlığı ve Kara
Kuvvetleri Komutanlığı görevlerinde
bulundu. öztorun 1987 yılında emekliye
aynldı. Öztorun, askeri eğitimi dışında
İstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi'nde
4 yıl okudu. Amerika'da Maryland
Üniversitesi lktisat Fakültesi'ni bitirdi.
1973 yılında Ege Üniversitesi'nde ışletme
ve iktisat dallarında lisansüstü eğitimini
tamamJadı. Evli olan öztorun, tngilizce
biliyor.
— 1 —
Em.Org. NECDET ÖZTORUN
Eski Kara Kuvvetleri Komutanı
Saddam Hteseyta'in halen davranısJanndaki
hatayı kabul etmemesi, kendi gücünü ve kar-
şısında oluşan gücü nisbi ve doğru olarak kıy-
metiendirememesi, dünya olkelerinin petrole
olan bağımhlığı dolayısı ile petrol üreten ve
dağıtan ülkelerle olan kar$lıklı bağımlılıkla-
nnı ve bübassa ABD'nin gücünu, bölge ile il-
gili hedeflerini, askeri hazırlıklannı dikkate al-
maması sonucu Kuveyt'i işgaJ ederek ve Suu-
di Arabistan'ı tehdit ederek yarattığı bu kriz-
de, ABD'nin özdlikle Saddam Hüseyin ve re-
jimi devirmek olan hedefinde ısrar etmesi ve
Saddam'ın hedefleıinden vazgeçmernesi halin-
dc savaş kaçınılmaz olacak ve bu savaşla böl-
gedeki sorunlar çoğalacak ve ağırlaşacaktır.
TUrkıye'nin böyle bir savaşı önlemesi, sorun-
lann çözülmesine ve krizin atlatılmasına kat-
kıda bulunması hayati önemi haizdir. 1) Böl-
gedefci mercBt krizin dogrudan nedcni: Irak
Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin'in emri ile
Irak birliklerinin Kuveyt'i ilhak etmesi, Irak'ın
Suudi Arabistan'ı ve Körfez'deki petrol zen-
gini emirlikleri politik, kültürd ve askeri yön-
den hayati düzeyde tehdit etmesi ve ABD ve
Suudi Arabistan'ın, Irak'ın Suudi Arabistan'a
karsı bir askeri harekât hazırljğını tamamla-
mak üzere olduğu biçimde tehdit algılamala-
n bölgedekı knzin doğrudan nedenidir.
2) Mabtead dotavb nedeafer Bazı Arap dev-
letlen ve lsrail, Irak'ın Saddam Hüseyin'in li-
derliğinde Arap Yanmadası'nda bütün Arap
A " D T ^ 9 nin kuvvet kullanmadan ekonomik ve
i V D JLF politik tedbirler ve abluka ile Kuveyt
sorununu çözmesi ve Saddam Hüseyin'i ve rejiminin
düşürülmesini Arap halkına bırakacak bir karara
varması beklenebilir. Saddam Hüseyin'in düşürülmesi
ile birlikte ABD'nin ele aldığı bir diğer konu da Irak'ın
askeri gücünün bölge ülkelerini tehdit etmeyecek
düzeyde etkisiz hale getirilmesidir.
ABD Kuveyt işgalinin çok uzaması
durumunda veya yeterli kuvvet bölgeye
geldikten hemen sonra kısa bir süre içinde Arap
âleminde Saddam'ı destekleme cereyanlan
kuvvetlenmeden sınırlı bir askeri harekâta girişebilir.
Her şekilde böyle bir harekâtın Arap âleminden
kuvvetli bir tepki görmesi muhtemeldir. Kısaca
ABD'nin askeri harekâtı, bölgeye sorunlar getirebilir.
âJemini etkileyecek bir bölge devleti haline gd-
me çabalannın kendilerini hayati olarak teh-
dit edecek bir güce ulaşması, bölgedeki barış
ve denge için tehdit olarak algılanmıştır.
Bu görüş, dünya super güçleri ve dunyada
petrolü Ortadoğu'dan sağlayan ve lsrail'i des-
tekleyen bütun ülkelerce paylaşılmaktadır.
— Dünya petrol üretiminin ve rezervinin bu-
yük bir bölümüne sahip olan Körfez bölge-
sindeki mevcut devletlere dayalı petrol üreti-
mi ve pazarlama sistemlerinin ani değişikliği
veya Irak tarafından tek elden kontrolü sanayi
ülkeleri ve gelişmiş ülkeler başta olmak üzere
birçok üike tarfından rnillı çıkarlarına, milli
güvenlik hedeflerine karsı bir tehdit olarak al-
gılanmaktadır.
— Bölgedeki sosyal yapının muhafazasına
çahşılırken dikkate almak gereken bir husu-
su burada açıklaraak uygun olur.
ABD'li bir uzmana göre bölgedeki devlet-
ler bir bütün olan prens ve şeyhlerden oluşan
yönetim sıtufı ile tamamen ayn bir bütün olan
halktan oluşan, dini esaslara dayalı bir yapı-
ya sahiptir ve çok küçük gnıplann çok büyük
zenginliklere sahip olmalan olağan ve zorunlu
görülmektedir. Ancak bu duruma karşı çıkan
Araplar da vardır. Bu durum Araplann soru-
nudur. Bu yapıyı zorla rauhafaza etmek veya
zorla değıştirmek ıçin dıştan baskı yapmak
bölgedeki krizlerin birbirini takip etmesine ve
büyümelerine sebep olacaktır. Bu yönden
Araplar tarafından düzeltici ve geliştirici ha-
reket tarzlannın bulunup uygulanması en uy-
gun yoldur.
3) Körfez krizİBde öMmli rol oynavan dev-
letkrin Körfez'k ilgili bedefleri, imkân ve ka-
bilrjetleri ve tuttımlan:
ABD'nin gend bedefl: (Açıklanan bilgile-
re göre hazırlanmıştır.)
Körfez'deki mevcut devletler sisteminin zor-
la değiştirilmesi, Körfez'deki kontrolün bir ya-
bancı devlet veya Arap devleti (bu kez Irak)
tarafından ele geçirilmesi ABD'nin hayati
menfaatlerine taarruz sayılır. Böyle bir taar-
nız askeri güç dahil bütun vasıtalarla püskür-
tülmelidir. ABD'nin SSCB'deki değişiklikler
olmadan algüadığı tehdit de dış güç SSCB idi.
Iran-Irak savaşında tran'ın aynı biçimde fa-
kat asgari düzeyde tehdit oluşturduğu kıymet-
lendiriliyordu. Bu durumda ABD, Mısır ve Su-
udi Arabistan'la karşılıkh yardım anlaşmala-
rı yapmıştı. Bu anlasmalara uygun askeri bir-
likler teşkil etmiş, eğitmiş, bölgede manevra-
lar yapmıştı.
Bu gene! hedefe uygun olarak Irak'ın Ku-
veyt'i işgali uzerine üç hedef tespit edilmiştir:
1) Bölgedeki sistemi muhafaza edecek en
güçlü devlet olan Suudi Arabistan'a karşı bir
taarruzu caydırmak, taarruz vuku buiursa
püskürtmek.
2) Kuveyt'teki Irak kuvvetlerinin çekilmesi
ve meşru hükümetin kurulmasııu sağlamak.
3) Saddam Hüseyin, Ortadoğu'yu savaş
ateşleri ile kaynatarak Arap Yanmadasi'nda-
ki ülkeleri kontrolüne ve etkisine alacak Isra-
il'in varlığını tehlikeye sokacak, dünya ulus-
lannı ve ekonomilerini sarsacak bir petrol üre-
tira ve pazarlama stratejisi uygulayacak bir
MAYIN TARAMA — ABD'li füze taşıyıcısı Antietam gemisi personeli dürbünle Körfez'de mayın tanyor. Salı gunıinden ilibaren Körfez'de bazı mayınlar görüldügüne dair haberler
THE INDEPENDENT gazetesı Saddam Hüseyin ın kışılığını değerlendirdi
diktatör olarak gelişmesini ve Irak'ın bölge
devleti olacak güce sahip obnasını önlemek
ve bunun için Saddam Hüseyin'i ve rejimini
devirmek.
ABD bölgeye getirdiği ve iki ay içinde
200-250.000 askere ulaştınnayı öngördüğfl et-
kili bir kara, hava, deniz kuvveti ile Suudi Ara-
bistan'a karşı olacak bir Irak taarruzunu ha-
len caydırmıştır.
Bu suretle birinci hedefuıe ulaşmıştır.
lkinci hedefıne ulaşmak için askeri güç gös-
terme yanında, Birleşmiş Milletler karanna
uygun boykotu, abluka gibi güçlü bir tedbiri
kulianarak Irak liderinı uziaşmaya maddi ola-
rak zorlamaktır. Politik olarak Saddam Hü-
seyin'i yalnızlığa itmiştir. Irak'ın Kuveyt'i i$-
gali, Birleşmiş Milletier'ce kınanmış ve ilhak
kararı tanmmamıştır.
Askeri, ekonomik ve siyasi baskı birbirini
gtiçlendirerek devam etmektedir. Kısa sürede
olmasa da sonunda etkili olacağı kıymetlen-
dirilebilir.
ABD'nin askeri, ekonomik, teknolojik, po-
litik ve psikolojik yetenekleri Irak'ın Kuveyt
1
ten çekilmesini etkileyecek nitelik ve nicelik-
lere sahiptir. Muhtemelen fiili askeri güç kul-
lanmadan bu ilk iki hedefıne ulaşabilecektir.
Saddam Hüseyin'in düşürülmesi Kuveyt'ten
çekilmesi ile birlikte gerçekleşebilir. Saddam
Hüseyin kendi alacağı tertiplerle dünyanın
baskısını üzerinden kaldırmak için bazı taviz-
ler vererek Kuveyt'i boşaltabilir. Bu durumda
Saddam Hüseyin'in Ingiltere ve Fransa'nın Su-
veyş'i işgalinden sonra Ntsr'ın güçlenmesi gibi
güçlenerek bu krizi atlatma ihümali vardır.
ABD, Saddam Hüseyin'i kısa sürede düsür-
mek için kuvvet kullanma kararı verirse as-
keri hedef olarak Bağdat'ı ve Irak'ın büyttk
bir bölümünü işgal etmesi gerekebilir.
ABD'nin milli güvenük sistemi ve savunma
karar verme süreci dikkate alınarak kuvvet
kullanmada verilecek zayiat ve askeri hedef-
lerin ele geçirilmesi halinde dahi politik be-
deflerin ele geçirilmemesi risklerim dikkate
alacağı ve en uygun hareket tarzını seçeceği
düşünulebilir. Ancak ABD'nin bu krizdeki he-
defleri ele geçirmesi bölgedeki mevcut yapı-
nın uzun süre aynı biçimde devamını sağlv
mı? Şüphelidir ve kanımca saglayamaz.
Askeri güç kulianarak Irak'ın işgali; Iran ve
Suriye^nin Irak'tan pay alma girişimlerine yol
açabilir. îran'ın böyle bir hareketi Arap Birli-
ği'ni ABD aleyhine güçlendirecegi gibi işgale
devamı halinde ABD'yi uzun süren bir muca-
delenin içine sokabiJir. Parçalanmış bir Irak'ta
Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden sorunlar
gelişebilir, Türkiye istese de istemese de NH-
geye askeri rnüdahaie durumunda kaiabiiir.
ABD, Irak'ın işgalini amaçlayan bir askeri ha-
rekâta yalnız kendi birlikleri ve kendi inisiya-
tifı ile girişeceği tahmin edilemez, başka dev-
letlerin güçlü veya güçsüz birliklerle askeri ha-
rekâta katılmalarıru saglamaya çalışır. Kara-
da olduğu gibi uluslararası etkili bir kuvvet
teşkil edilirse Irak'ı işgal edecek bir harekâ-
tın başlama olasılığı artar. Amerikan askeri
dortrini, silahlı kuvvetlerinin yapısı, silah ve
malzeme sistemleri, eğitim durumlan, lider-
lerinin yetenekieri, harbe hazır birliklerinin sa-
yısı, ABD'nin bölgede uygun göreceği bütun
askeri hedefleri ele geçirecek üstünlüğü kısa
iuerine taramalar sıklaştınldı.(Fototraf:AP) sürede sağlayacak niteliktedir.
Ancak bugtln için tespit edüen politik he-
^ ^ ^ ^
Dış Haberler Servisi — Ingiltere'de yayım-
lanan "The independent" gazeıesinde, son za-
manlarda hakkında en çok konuşulan kişi
olan Irak Devlet Başkanı Saddam Huseyin'le
ilgili bir yazı yayımlandı. "Saddam Huse>in,
baba, ağabey, asker, devlet adamı, telev izyon-
dan yiizu hiç eksik olmayan kişi, olaganüstii
giıçlü sahsiyet" sözcüklerinin kullanüdığı ya-
zıda, Irak Devlet Baskam'mn çocukluğu, as-
kerlik dönemi, eski Irak liderlerinden AMiil-
kerim Kaam'a karşı düzenlediği başarısız su-
ikast girişimindeki rolü ve istediği zaman ger-
çekleri nasıl çarpıtıp kendi amaçlan için kul-
lanabıldiği anlatılıyor.
Independent'ta "Diinvayı Dnrdnran Adam"
başlığıyla yayımlanan Saddam Huseyin'le il-
gili yazı şöyle:
"Saddam Hüseyin baba, asker, ağabey, dev-
let adamı, televizyon ekranından hiç eksik ol-
mayan kişi ve olağanustü guçlü şahsiyet. Onun
Hider ve Staünie kıyaslanması ve benzetilme-
sinde önemli bir gerçeklik payı var. Saddam.
büyük diktatörlerin sırlarını paylaşıyor: Kor-
ku ve sevgi arasmdaki psikolojik üişkiyi iyi an-
lıyor. Irak halkı da liderini seviyor.
BAAS iktidan öncesi dönemi hatırlayacak
yaştaki eski bir Irak yetkilisi bu konuda şun-
lan söylüyor: 'Irak halkı, bırakın konuşmak-
tan korkmayı düşünmekten korkuyor.'
Saddam'ı mutlak güce eriştiren uç unsur
van Içteki düşmanlara, kuşku duyduğu müt-
tefiklerine ve olası rakiplerine karşı kararlüıkla
ve acımasızlakla kullandığj aşırı şiddet; ger-
çek kişiliği ve geçmişinin tam olarak bilinme-
sini olanaksızlaştıran güçlu Saddam efsane-
sinin yaratılması; Uçüncü olarak da gelenek-
sel kişisel dostluklann, ülkenin gençlerinin sü-
rekii Saddam doktriniyle beslenmesiyle yok
edilmesi.
Saddam on yıl önce yazdığı bir sloganında
şu ifadeyi kullanıyordu:
'Anne ve babanın gericiliğini, çocugun ışı-
gıyla söndurmeliyiz. Yetişkinleri, oguilanyla
kuşaunalısııuz. Devlet sırlannı aralannda ko-
nuşan anne ve babalannı eogellenıeyi ve on-
lara bunun doğru olmadıgını anlatmayı çocn-
ga ogretiniz. Her koşeye, bakış açısına ve bey-
nine guvendiğiniz, talimatlannı devrimin mer-
kezioden atao bir devrim çocugu yerleştirme-
lisiniz.'
tnsanda şok etkisi yapan bu sözler, Sad-
dam'ın zorluklar içinde geçen çocukluğunu bi-
lenler için bir benzer anlaşılabilir nitelikte.
1937 yılında Bağdat'ın kuzeyindeki Takrıt ka-
sabasmda mütevazı bir Sünni ailenin oğlu ola-
rak dünyaya geien Saddam'ın babası doğum-
dan kısa zaman sonra öldü. Böylece Saddam,
kendisine dayak atmaktan zevk duyan amca-
sının elinde büyüdü. Amca bir subaydı.
Saddam okulda parlak bir öğrenci olama-
dı, ama komünistler ve Arap Sosyalist BAAS
Partisi'nin iktidar mücadelesi verdiği 50'li yıl-
larda, şiddete olan eğilimi sayesinde öğrenci
olaylannda rol oynayarak dikkatçekti. O dö-
nemde pek çok Arap genci gibi Mısır lideri
Cemal Abdülnasır ve onun Süveyş bunalımın-
da Avrupalı güçiere takındığı tutumdan etki-
lendi.
Resmi özgecmişinde, ilk gençlik yülanndan
beri BAAS Partisi'nin davasına kendini ada-
dığı ve 10 yaşından başlayarak da silah kul-
landığı anlatılır .BAAS Partisi için işlediği ilk
cinayet memleketi olan Tkkrit'te diktatör Ab-
dülkerim Kasım'ın ileri gelen bir yandaşını öl-
durmekti. Bu cinayet Saddam'ın yer altı BAAS
Partisi liderlerinin dikkatini çekmesini sağ-
ladı. Böylece 1959'da Devlet Başkanı Kasım'ı
öldürmekle görevlendirilen sekiz kişiük vurucu
ekip üyeliğine seçildi.
yın daha yaun bir anlatımında, arka cebindeki
el bombasını da çıkaramamıştı.
Ama daha sonraki yülarda yaratılan efsa-
nede, bu Tmalörce başarısız suikast girişimi
pınltılı bir başan öyküsü olarak anlatılacak-
tı. Iraklı gençlere şimdi Saddam'ın, yoldaşla-
nnı silah zoruyla bir araba kaçırarak nasıl kur-
tardığı ve bacağmdaki kurşunu da ameliyat sı-
rasında bizzat talimat vererek nasıl çıkarttır-
dığı anlatılıyor. Ama gerçekte, polis baskımn-
dan hemen önce saklandıklan yerden kaea-
rak yoldaşlannı kendi kaderleriyle ba$ başa
bırakmıştı.
Saddam bu olayın ardından, önce Suriye,
sonra da Nasır yönetimindeki Mısır'a kaçtı.
Mısır Haberalma Örgütü, Saddam'a parasal
destek yapmayı reddetti, ama cumhurbaşkan-
ljğı makamından ayda 84 Mısır Lirası tutann-
da küçük bir aylık bağlanması kararı çıktı.
Anlaşılan psikopat eğılimlerinden kaygılanan
ve siyasi güvenılirliğinden kuşku duyan Mı-
sırlılar ona pek yakınlaşmak istemiyorlardı.
Saddam böylece gözünde kahramanlaştırdığı
Nasır'la da hiçbir zaman tanışma fırsatı elde
sız bir yöneticiye karşı çıkabilirdi.
Irak kuvvetleri I982'de Iran'dan aldıklan
Hurremşehr'den çıkmak zorunda kaldıklann-
da Saddam bir Batı Alman gazetecisine şun-
lan söylemişti: 'tki tümen komatanı ve bir me-
kanize birlik komatanı idam edildi. Ama bir
ssvaşta banlar gayet olagan şeylerdir.'
Kendisine daha akılcı yollar gösterebilsey-
di, Saddam belki de Kuveyt'in tümünü ilhak
etmeyecek, sadece petrol zengini iki ada ve Ru-
meliye petrol bölgesinin topraklannda kalan
bölümünü ele geçirmekle yetinecekti. Böyle
yapsaydı belki de dünya bugünkü gibi ayağa
kalkmayacaktı. Bunun yerine elini bisküvi ka-
vanozuna daldıran aç gözlü bir çocuk gibi
hepsini almaktan kendini alıkoyamadı. Böy-
lece de şiddet yönetiminin her türlü avantaj
ve tehlikeleriyle burun buruna.
Bir yandan onun iradesi mutlak sayılıyor,
bir yandan da ona tarafsız biçimde yol göste-
recek hiç kimse yok çevresinde.
Böyle durumJarda da rejim ve Saddam'ın
kendisi 'paranoyak' sayıhyor. Çevresine Tak-
ritli yakınlannı dolduruyor. Ama daha geçen
Saddam'ı mutlak güce eriştiren üç unsur var: İçteki düşmanlara,
kuşku duyduğu müttefikle'rîle ve olası rakiplerine karşı
kararhlıkla kullandığı aşırı şiâde^,*gerçek kişiliği ve geçmişinin tam
olarak bilinmesini olanaksızla§ür*ı güçlü Saddam efsanesi ve
geleneksel kişisel dostluklarınjiülkenin gaıçlerinin sürekli Saddam
doktriniyle beslenmesiyle yok etjKImesi.
Suikast girişimi tam bir fıyaskoydu. Ama
Saddam'ın bu girişimde yer alması daha son-
ra hakkında oluşturulan efsanenin aynlmaz
bir parçası haline gelecekti. Suikast planı ge-
reğince vurucu ekip Kasım'ın arabasına, dev-
let başkanını, eviyle Savunma Bakanlığı ara-
sında giderken ateş acacaktı. Vurucu ekipten
bir grup Kasım'ın arabasının yolunu keserken
ikinci grup da yayhm ateşi acacaktı.
Saddam ve arkadaşlarına 7 ekimde suikas-
tın yapılacağı bildirildi. Ama ne yazık ki ilk
grubun lideri arabasının anahtarlarını, kapı-
sı kilitli otomobilin içinde unuttuğu için yolu
kesemeyecekti. Kasım'ın arabası suiksat yerin-
de göründüğünde suikastçılar şoförü öldür-
meyı başardılar, ama ikisinin silahları, tetik-
leri düşmediği için ateş almadı. Kasım hafif
yaralanmış, Saddamia bir başka arkadaşı ba-
caklarmdan vurulmuşlu. Üstelik Saddam, ola-
edemedî.
Irak'ta cinayet suçundan aranmasına rağ-
men 1961 yılında Kahire'den Kasım'a 'Büyük
bir milliyetçi ve askeri harekâüa Kuveyt'i il-
hak etmesi' nedeniyle bir kutlama teigrafı çek-
ti. Batı'da Saddam hakkında en buyük yanıl-
gı muhtemelen onun bir asker olduğu kanısı-
dır. Saddam hiçbir zaman asker olmadı. Genç-
liğinde askeri okul sınavlarını kazanamadığı
gibi orduda da hiç görev yapmadı. Bunalım
dönemlerinde Saddam'ın sırtından çıkartma-
dığı askeri üniforma da BAAS'ın sivil ünifor-
masıdır. Saddam, bütün kurumlan gibi ordu-
yu da yöneten partinin egemen olduğu bir re-
jimin başkanıdır.
Askeri stratejinin inceu'klerini kavrayama-
ması yüzünden trania Irak arasmdaki Kör-
fez Savaşı'nda sık sık felaketler meydana gel-
miştir. Ama kim böylesine mutlak ve acıma-
yıla kadar yakınlan bile onun gazabmdan kur-
tulamıyorlaıdı. Savunma Bakanı Adnan Hay-
rullah bir helikopter kazasında ölduğünde de-
dikodular ve kuşkular aldı yurudü. Söylenti-
lere göre Havrullah'ın kızkardeşiyle evli olan
Saddam başka bir kadını sevrniş ve karısmı
terk etmişti. Bu yüzden de Saddam ve Hay-
rullah fena halde kavga etmişlerdi.
Saddam'ı kuşatan tedhiş havası içinde en
akıl almaz söylentiler bile inandırıcı gelebilir.
Saddam devlet başkanı olmadan önce, 1%8'de
kansız bir darbeyle BAAS rejimini iktidara ge-
tiren Devlet Başkanı Ahmet Hasan El B«kr-
in arkasındaki guçlü adamdı. 1979 temmuzun-
da ise El Bekr'i devirerek iktidan tümüyleele
geçirdi. Darbenin ilk iki ha/tası içinde 500 ka-
dar üst düzey BAAS yetkilisinin idam edildi-
ği bildirildi.
Onun hakkında zaptedilemez bir deli oldu-
l_l_€j_t5X
ğundan tilki gibi kurnaz ve kendine hâkim bir
kişi olduğuna vanncaya kadar çeşitli tahmin-
ler yapılıyor.
Körfez Savaşı'ndaki tutumuyla ilgili yapı-
lan bir çalışma onun en karmaşık sonınlara
dramatik, ama çokluk basit çözümlerle yak-
laştığı stratejiyle pek ilgili olmadıgını göste-
riyor.
Bu tutumunun, seçtiği idealine ulaşmak için
sahip olduğu güçlü kişisel yürekliliği ve ka-
rarlılığına dayalı ounası gerekir.
Bir anlamda Saddam, her şeyin üstünde
pan-Arap miUiyetçiliğini gören BAAS doktri-
ninin bir ürünüdür denebilir. Parti iktidara
geldikten sonra hiçbir mubalefete göz yum-
madı. Partiye muhalefet, parti liderini eleştir-
me ya da muhalefet etme ölümle cezalandı-
nlması gereken ihanetlerin en büyüğü olarak
kabul edildi.
Son on yıl içinde Saddam öylesine bir par-
ti meydana getirdi ki dünün yalarunı bugünün
gerçeği gibi yazma yetkisi ve hakkını bile el-
de etti. Hatta bu yalanlar gerçek olarak yazı-
lırken ölüler bile bu ise bulaştınlıyordu, BA-
AS'çıhğın kurucusu olan Hu-istiyan Suriyeli
Michel Aflak Bağdat'ta öldüğunde; ölüm dö-
şeğinde hak dini olan Müslümanlığı seçtiği
ilan edildi. Hiç kimse ömrü boyunca laik bir
insan olan ve bu çizgisinden sapmayan Aflak
1
ın ölüm döşeginde dinci kesildiğine inanma-
dı. Ama bu yalan BAAS'çüığın tslamla itti-
fak kurması yolundaki politik çıkarlara hiz-
met etmişti.
Bir örnek de Saddam'ın kendi özgeçmişini
yeniden yazmasıdır. Öyle bir yazmıştır ki sü-
İalesini Hazreti Ali'ye dayandırmıştır. Hazre-
ti Ali'nin Şii mezhebinin kurucusu olmasına
karşıhk Saddam'ın ailesinin Sünni olduğu ger-
çeği de açıkça bilinmektedir.
Saddam şimdi, tek parti ve tek lider altın-
da tek Arap milletini hedefleyen BAAS düşü-
nü gerçekleştirmek uzere olduğuna inanabi-
lir. Irak sınırlan içinde bu düşe karşı çıkacak
hiç kimse ve hiçbir şey yoktur. Her kentin her
köşe başında, her sokağında büyük boy resim-
leri halkına bakıyor. Ağabey, baba Saddam;
asker devlet adamı Saddam. Bir Bedevi, bir
Kun kıliğj içinde görünen Saddam... Sesi rad-
yodan, görüntüsü televizyon ekranından ek-
sik olmuyor. Kişiliği ulusun ortak belleğine iş-
lemiş... Gençler onun saç biçimini, bıyıklan-
nı, maço davranışlanm taklit ediyor.
Saddam Irak, Irak da Saddam olmus. To-
taJiter ideali, tek ulus, tek halk, tek lider ide-
alini gerçekleştirmeyi başarrnış"
hedeflerin bir süre içinde geçerliliğini yetirme-
l a y h h e d e n e r i n b a J k a b i r i f a d e i )
politik hedeflerini değişebileceği sonucuna ne-
den vardığımı açıklamak isterim.
"Petrolüıı yeterli nikUrda nygnn flyttl» sü-
rekJj olarak ABD'ye ve di|er petrol tflketn
iilkelere akışinı sağlamak amgcı 0e bagünkti
petrol üretirn ve dağıtım sistemini mnhafaza
etmek ve bunnn için de pttroln zeagin bölfc-
krddri Amp devletkrindeki dine dayab U ayn
bütttn olan halktan ve yönetkikrdeB meyda-
na gekn gelişme ve degişmeiere kapah sosyal
yapuun devamını desteUemek." Bu hedef dün-
yadaki gerçeklere ve değişmelere uygun değil-
dir. Dünyanın bu bölgesini gelişmelere ve de-
ğişmelere kapalı tutmak mumkün değildir..
Beklentiler olarak kıymetlendirilebilir. Irak
1
ın tumünün işgali dahi uzun vadede bu bek-
lentilerin idamesini saglayamaz.
ABD'nin bu tür gerçekleri de dikkate aldı-
ğım, incelediğini tahmin etmek mümkündür.
Milli güvenlik sistemi ve güvenük karar siste-
mi dikkate alınarak arzulanan sonuç olmasa
da başan ihtimali devam ettiği süre ABD'nin
kuvvet kullanmadan ekonomik ve politik ted-
birlere abluka ile Kuveyt sorununu çözmesi ve
Saddam Hüseyin'i ve rejiminin düşürülmesi-
ni Arap halkına bırakmasını sağlayacak bir
karara varacağmı kıymetlendirmek mümkün-
dür. Saddam Hüseyin'in düşürülmesi ile bir-
likte ele alınan bir husus da Irak'ın askeri gü-
cünün bölge ülkelerini tehdit etmeyecek dü-
zeyde etkisiz hale getirilmesidir.
ABD'nin bölgedeki hava gücü ile askeri he-
defleri tahribi bu durumu gerçekleştirebilir. Bu
harekât ABD'nin az zayiatla gerçekleştirece-
ği sırurlı bir askeri harekâttır. ABD, hava kuv-
vetleri ile yapacağı sınırlı harekâta politik ve
ekonomik sakıncalan dikkate alarak Kuveyt
işgalinin çok uzaması halinde veya yeterli kuv-
vet bölgeye geldikten hemen sonra kısa bir süre
içinde Arap âleminde Saddam'ı destekleme ce-
reyanlan kuvvetlenmeden başlayabilir. Alcsi j
halde ekonomik ve siyasi tedbirlerin etkili ol-
duğu, başan ihtimali olduğu bir devrede böyle
bir harekât dunyada tepki ile karşılaşabiiir.
Her şekilde böyle bir harekâtın Arap âlemin-
den kuvvetli bir tepki görmesi muhtemeldir.
Bugün Saddam Hüseyin'in yeni bir askeri gi-
rişimi dışında hiçbir hareketine karşılık ola-
rak ABD'nin askeri harekâtının Arap âlemin-
de tasvip görmesi veya haklılık kazanması şüp-
helidir. Kısaca ABD'nin askeri harekâtı böl-
geye yeni sorunlar getirebilir. ABD, Libya'da
olduğu gibi yalnız Saddam Hüseyin'i amaç-
layan bir hava taarruzu da planlayabilir.
SİHECEK