25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/6 DÎZİ-RÖPORTAJ 16 AĞUSTOS 1990 KÖRFEZ KRÎZİ...KÖRFEZ KRtZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRÎZt... KÖI Eski Kara KuvvetleriKomutanı OrgeneralÖztorun, Irak'ın Kuveyt'i işgaliyle başlayan Körfez krizini Cumhuriyet'e değerlendirdi ABD sınırlı bir harekât yapabilir PORTRE IVECDET ÖZTORUN Deneyîmli asker 1924 yılmda Konya'da doğdu. 1943 yılında Harp Okulu'nu, 1959'da Harp Akademisi'ni bitirdi. Çeşitli NATO makamlannda karargâh görevinde bulundu. öztorun, 1975 yüında Genelkurmay Stratejik Plan Dairesi BaşkanlığTna getirildi. Daha sonra Plan ve Prensipler Dairesi Başkanlığı yapan Öztorun, ordu komutanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevlerinde bulundu. öztorun 1987 yılında emekliye aynldı. Öztorun, askeri eğitimi dışında İstanbul Üniversitesi tktisat Fakültesi'nde 4 yıl okudu. Amerika'da Maryland Üniversitesi lktisat Fakültesi'ni bitirdi. 1973 yılında Ege Üniversitesi'nde ışletme ve iktisat dallarında lisansüstü eğitimini tamamJadı. Evli olan öztorun, tngilizce biliyor. — 1 — Em.Org. NECDET ÖZTORUN Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Saddam Hteseyta'in halen davranısJanndaki hatayı kabul etmemesi, kendi gücünü ve kar- şısında oluşan gücü nisbi ve doğru olarak kıy- metiendirememesi, dünya olkelerinin petrole olan bağımhlığı dolayısı ile petrol üreten ve dağıtan ülkelerle olan kar$lıklı bağımlılıkla- nnı ve bübassa ABD'nin gücünu, bölge ile il- gili hedeflerini, askeri hazırlıklannı dikkate al- maması sonucu Kuveyt'i işgaJ ederek ve Suu- di Arabistan'ı tehdit ederek yarattığı bu kriz- de, ABD'nin özdlikle Saddam Hüseyin ve re- jimi devirmek olan hedefinde ısrar etmesi ve Saddam'ın hedefleıinden vazgeçmernesi halin- dc savaş kaçınılmaz olacak ve bu savaşla böl- gedeki sorunlar çoğalacak ve ağırlaşacaktır. TUrkıye'nin böyle bir savaşı önlemesi, sorun- lann çözülmesine ve krizin atlatılmasına kat- kıda bulunması hayati önemi haizdir. 1) Böl- gedefci mercBt krizin dogrudan nedcni: Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin'in emri ile Irak birliklerinin Kuveyt'i ilhak etmesi, Irak'ın Suudi Arabistan'ı ve Körfez'deki petrol zen- gini emirlikleri politik, kültürd ve askeri yön- den hayati düzeyde tehdit etmesi ve ABD ve Suudi Arabistan'ın, Irak'ın Suudi Arabistan'a karsı bir askeri harekât hazırljğını tamamla- mak üzere olduğu biçimde tehdit algılamala- n bölgedekı knzin doğrudan nedenidir. 2) Mabtead dotavb nedeafer Bazı Arap dev- letlen ve lsrail, Irak'ın Saddam Hüseyin'in li- derliğinde Arap Yanmadası'nda bütün Arap A " D T ^ 9 nin kuvvet kullanmadan ekonomik ve i V D JLF politik tedbirler ve abluka ile Kuveyt sorununu çözmesi ve Saddam Hüseyin'i ve rejiminin düşürülmesini Arap halkına bırakacak bir karara varması beklenebilir. Saddam Hüseyin'in düşürülmesi ile birlikte ABD'nin ele aldığı bir diğer konu da Irak'ın askeri gücünün bölge ülkelerini tehdit etmeyecek düzeyde etkisiz hale getirilmesidir. ABD Kuveyt işgalinin çok uzaması durumunda veya yeterli kuvvet bölgeye geldikten hemen sonra kısa bir süre içinde Arap âleminde Saddam'ı destekleme cereyanlan kuvvetlenmeden sınırlı bir askeri harekâta girişebilir. Her şekilde böyle bir harekâtın Arap âleminden kuvvetli bir tepki görmesi muhtemeldir. Kısaca ABD'nin askeri harekâtı, bölgeye sorunlar getirebilir. âJemini etkileyecek bir bölge devleti haline gd- me çabalannın kendilerini hayati olarak teh- dit edecek bir güce ulaşması, bölgedeki barış ve denge için tehdit olarak algılanmıştır. Bu görüş, dünya super güçleri ve dunyada petrolü Ortadoğu'dan sağlayan ve lsrail'i des- tekleyen bütun ülkelerce paylaşılmaktadır. — Dünya petrol üretiminin ve rezervinin bu- yük bir bölümüne sahip olan Körfez bölge- sindeki mevcut devletlere dayalı petrol üreti- mi ve pazarlama sistemlerinin ani değişikliği veya Irak tarafından tek elden kontrolü sanayi ülkeleri ve gelişmiş ülkeler başta olmak üzere birçok üike tarfından rnillı çıkarlarına, milli güvenlik hedeflerine karsı bir tehdit olarak al- gılanmaktadır. — Bölgedeki sosyal yapının muhafazasına çahşılırken dikkate almak gereken bir husu- su burada açıklaraak uygun olur. ABD'li bir uzmana göre bölgedeki devlet- ler bir bütün olan prens ve şeyhlerden oluşan yönetim sıtufı ile tamamen ayn bir bütün olan halktan oluşan, dini esaslara dayalı bir yapı- ya sahiptir ve çok küçük gnıplann çok büyük zenginliklere sahip olmalan olağan ve zorunlu görülmektedir. Ancak bu duruma karşı çıkan Araplar da vardır. Bu durum Araplann soru- nudur. Bu yapıyı zorla rauhafaza etmek veya zorla değıştirmek ıçin dıştan baskı yapmak bölgedeki krizlerin birbirini takip etmesine ve büyümelerine sebep olacaktır. Bu yönden Araplar tarafından düzeltici ve geliştirici ha- reket tarzlannın bulunup uygulanması en uy- gun yoldur. 3) Körfez krizİBde öMmli rol oynavan dev- letkrin Körfez'k ilgili bedefleri, imkân ve ka- bilrjetleri ve tuttımlan: ABD'nin gend bedefl: (Açıklanan bilgile- re göre hazırlanmıştır.) Körfez'deki mevcut devletler sisteminin zor- la değiştirilmesi, Körfez'deki kontrolün bir ya- bancı devlet veya Arap devleti (bu kez Irak) tarafından ele geçirilmesi ABD'nin hayati menfaatlerine taarruz sayılır. Böyle bir taar- nız askeri güç dahil bütun vasıtalarla püskür- tülmelidir. ABD'nin SSCB'deki değişiklikler olmadan algüadığı tehdit de dış güç SSCB idi. Iran-Irak savaşında tran'ın aynı biçimde fa- kat asgari düzeyde tehdit oluşturduğu kıymet- lendiriliyordu. Bu durumda ABD, Mısır ve Su- udi Arabistan'la karşılıkh yardım anlaşmala- rı yapmıştı. Bu anlasmalara uygun askeri bir- likler teşkil etmiş, eğitmiş, bölgede manevra- lar yapmıştı. Bu gene! hedefe uygun olarak Irak'ın Ku- veyt'i işgali uzerine üç hedef tespit edilmiştir: 1) Bölgedeki sistemi muhafaza edecek en güçlü devlet olan Suudi Arabistan'a karşı bir taarruzu caydırmak, taarruz vuku buiursa püskürtmek. 2) Kuveyt'teki Irak kuvvetlerinin çekilmesi ve meşru hükümetin kurulmasııu sağlamak. 3) Saddam Hüseyin, Ortadoğu'yu savaş ateşleri ile kaynatarak Arap Yanmadasi'nda- ki ülkeleri kontrolüne ve etkisine alacak Isra- il'in varlığını tehlikeye sokacak, dünya ulus- lannı ve ekonomilerini sarsacak bir petrol üre- tira ve pazarlama stratejisi uygulayacak bir MAYIN TARAMA — ABD'li füze taşıyıcısı Antietam gemisi personeli dürbünle Körfez'de mayın tanyor. Salı gunıinden ilibaren Körfez'de bazı mayınlar görüldügüne dair haberler THE INDEPENDENT gazetesı Saddam Hüseyin ın kışılığını değerlendirdi diktatör olarak gelişmesini ve Irak'ın bölge devleti olacak güce sahip obnasını önlemek ve bunun için Saddam Hüseyin'i ve rejimini devirmek. ABD bölgeye getirdiği ve iki ay içinde 200-250.000 askere ulaştınnayı öngördüğfl et- kili bir kara, hava, deniz kuvveti ile Suudi Ara- bistan'a karşı olacak bir Irak taarruzunu ha- len caydırmıştır. Bu suretle birinci hedefuıe ulaşmıştır. lkinci hedefıne ulaşmak için askeri güç gös- terme yanında, Birleşmiş Milletler karanna uygun boykotu, abluka gibi güçlü bir tedbiri kulianarak Irak liderinı uziaşmaya maddi ola- rak zorlamaktır. Politik olarak Saddam Hü- seyin'i yalnızlığa itmiştir. Irak'ın Kuveyt'i i$- gali, Birleşmiş Milletier'ce kınanmış ve ilhak kararı tanmmamıştır. Askeri, ekonomik ve siyasi baskı birbirini gtiçlendirerek devam etmektedir. Kısa sürede olmasa da sonunda etkili olacağı kıymetlen- dirilebilir. ABD'nin askeri, ekonomik, teknolojik, po- litik ve psikolojik yetenekleri Irak'ın Kuveyt 1 ten çekilmesini etkileyecek nitelik ve nicelik- lere sahiptir. Muhtemelen fiili askeri güç kul- lanmadan bu ilk iki hedefıne ulaşabilecektir. Saddam Hüseyin'in düşürülmesi Kuveyt'ten çekilmesi ile birlikte gerçekleşebilir. Saddam Hüseyin kendi alacağı tertiplerle dünyanın baskısını üzerinden kaldırmak için bazı taviz- ler vererek Kuveyt'i boşaltabilir. Bu durumda Saddam Hüseyin'in Ingiltere ve Fransa'nın Su- veyş'i işgalinden sonra Ntsr'ın güçlenmesi gibi güçlenerek bu krizi atlatma ihümali vardır. ABD, Saddam Hüseyin'i kısa sürede düsür- mek için kuvvet kullanma kararı verirse as- keri hedef olarak Bağdat'ı ve Irak'ın büyttk bir bölümünü işgal etmesi gerekebilir. ABD'nin milli güvenük sistemi ve savunma karar verme süreci dikkate alınarak kuvvet kullanmada verilecek zayiat ve askeri hedef- lerin ele geçirilmesi halinde dahi politik be- deflerin ele geçirilmemesi risklerim dikkate alacağı ve en uygun hareket tarzını seçeceği düşünulebilir. Ancak ABD'nin bu krizdeki he- defleri ele geçirmesi bölgedeki mevcut yapı- nın uzun süre aynı biçimde devamını sağlv mı? Şüphelidir ve kanımca saglayamaz. Askeri güç kulianarak Irak'ın işgali; Iran ve Suriye^nin Irak'tan pay alma girişimlerine yol açabilir. îran'ın böyle bir hareketi Arap Birli- ği'ni ABD aleyhine güçlendirecegi gibi işgale devamı halinde ABD'yi uzun süren bir muca- delenin içine sokabiJir. Parçalanmış bir Irak'ta Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden sorunlar gelişebilir, Türkiye istese de istemese de NH- geye askeri rnüdahaie durumunda kaiabiiir. ABD, Irak'ın işgalini amaçlayan bir askeri ha- rekâta yalnız kendi birlikleri ve kendi inisiya- tifı ile girişeceği tahmin edilemez, başka dev- letlerin güçlü veya güçsüz birliklerle askeri ha- rekâta katılmalarıru saglamaya çalışır. Kara- da olduğu gibi uluslararası etkili bir kuvvet teşkil edilirse Irak'ı işgal edecek bir harekâ- tın başlama olasılığı artar. Amerikan askeri dortrini, silahlı kuvvetlerinin yapısı, silah ve malzeme sistemleri, eğitim durumlan, lider- lerinin yetenekieri, harbe hazır birliklerinin sa- yısı, ABD'nin bölgede uygun göreceği bütun askeri hedefleri ele geçirecek üstünlüğü kısa iuerine taramalar sıklaştınldı.(Fototraf:AP) sürede sağlayacak niteliktedir. Ancak bugtln için tespit edüen politik he- ^ ^ ^ ^ Dış Haberler Servisi — Ingiltere'de yayım- lanan "The independent" gazeıesinde, son za- manlarda hakkında en çok konuşulan kişi olan Irak Devlet Başkanı Saddam Huseyin'le ilgili bir yazı yayımlandı. "Saddam Huse>in, baba, ağabey, asker, devlet adamı, telev izyon- dan yiizu hiç eksik olmayan kişi, olaganüstii giıçlü sahsiyet" sözcüklerinin kullanüdığı ya- zıda, Irak Devlet Baskam'mn çocukluğu, as- kerlik dönemi, eski Irak liderlerinden AMiil- kerim Kaam'a karşı düzenlediği başarısız su- ikast girişimindeki rolü ve istediği zaman ger- çekleri nasıl çarpıtıp kendi amaçlan için kul- lanabıldiği anlatılıyor. Independent'ta "Diinvayı Dnrdnran Adam" başlığıyla yayımlanan Saddam Huseyin'le il- gili yazı şöyle: "Saddam Hüseyin baba, asker, ağabey, dev- let adamı, televizyon ekranından hiç eksik ol- mayan kişi ve olağanustü guçlü şahsiyet. Onun Hider ve Staünie kıyaslanması ve benzetilme- sinde önemli bir gerçeklik payı var. Saddam. büyük diktatörlerin sırlarını paylaşıyor: Kor- ku ve sevgi arasmdaki psikolojik üişkiyi iyi an- lıyor. Irak halkı da liderini seviyor. BAAS iktidan öncesi dönemi hatırlayacak yaştaki eski bir Irak yetkilisi bu konuda şun- lan söylüyor: 'Irak halkı, bırakın konuşmak- tan korkmayı düşünmekten korkuyor.' Saddam'ı mutlak güce eriştiren uç unsur van Içteki düşmanlara, kuşku duyduğu müt- tefiklerine ve olası rakiplerine karşı kararlüıkla ve acımasızlakla kullandığj aşırı şiddet; ger- çek kişiliği ve geçmişinin tam olarak bilinme- sini olanaksızlaştıran güçlu Saddam efsane- sinin yaratılması; Uçüncü olarak da gelenek- sel kişisel dostluklann, ülkenin gençlerinin sü- rekii Saddam doktriniyle beslenmesiyle yok edilmesi. Saddam on yıl önce yazdığı bir sloganında şu ifadeyi kullanıyordu: 'Anne ve babanın gericiliğini, çocugun ışı- gıyla söndurmeliyiz. Yetişkinleri, oguilanyla kuşaunalısııuz. Devlet sırlannı aralannda ko- nuşan anne ve babalannı eogellenıeyi ve on- lara bunun doğru olmadıgını anlatmayı çocn- ga ogretiniz. Her koşeye, bakış açısına ve bey- nine guvendiğiniz, talimatlannı devrimin mer- kezioden atao bir devrim çocugu yerleştirme- lisiniz.' tnsanda şok etkisi yapan bu sözler, Sad- dam'ın zorluklar içinde geçen çocukluğunu bi- lenler için bir benzer anlaşılabilir nitelikte. 1937 yılında Bağdat'ın kuzeyindeki Takrıt ka- sabasmda mütevazı bir Sünni ailenin oğlu ola- rak dünyaya geien Saddam'ın babası doğum- dan kısa zaman sonra öldü. Böylece Saddam, kendisine dayak atmaktan zevk duyan amca- sının elinde büyüdü. Amca bir subaydı. Saddam okulda parlak bir öğrenci olama- dı, ama komünistler ve Arap Sosyalist BAAS Partisi'nin iktidar mücadelesi verdiği 50'li yıl- larda, şiddete olan eğilimi sayesinde öğrenci olaylannda rol oynayarak dikkatçekti. O dö- nemde pek çok Arap genci gibi Mısır lideri Cemal Abdülnasır ve onun Süveyş bunalımın- da Avrupalı güçiere takındığı tutumdan etki- lendi. Resmi özgecmişinde, ilk gençlik yülanndan beri BAAS Partisi'nin davasına kendini ada- dığı ve 10 yaşından başlayarak da silah kul- landığı anlatılır .BAAS Partisi için işlediği ilk cinayet memleketi olan Tkkrit'te diktatör Ab- dülkerim Kasım'ın ileri gelen bir yandaşını öl- durmekti. Bu cinayet Saddam'ın yer altı BAAS Partisi liderlerinin dikkatini çekmesini sağ- ladı. Böylece 1959'da Devlet Başkanı Kasım'ı öldürmekle görevlendirilen sekiz kişiük vurucu ekip üyeliğine seçildi. yın daha yaun bir anlatımında, arka cebindeki el bombasını da çıkaramamıştı. Ama daha sonraki yülarda yaratılan efsa- nede, bu Tmalörce başarısız suikast girişimi pınltılı bir başan öyküsü olarak anlatılacak- tı. Iraklı gençlere şimdi Saddam'ın, yoldaşla- nnı silah zoruyla bir araba kaçırarak nasıl kur- tardığı ve bacağmdaki kurşunu da ameliyat sı- rasında bizzat talimat vererek nasıl çıkarttır- dığı anlatılıyor. Ama gerçekte, polis baskımn- dan hemen önce saklandıklan yerden kaea- rak yoldaşlannı kendi kaderleriyle ba$ başa bırakmıştı. Saddam bu olayın ardından, önce Suriye, sonra da Nasır yönetimindeki Mısır'a kaçtı. Mısır Haberalma Örgütü, Saddam'a parasal destek yapmayı reddetti, ama cumhurbaşkan- ljğı makamından ayda 84 Mısır Lirası tutann- da küçük bir aylık bağlanması kararı çıktı. Anlaşılan psikopat eğılimlerinden kaygılanan ve siyasi güvenılirliğinden kuşku duyan Mı- sırlılar ona pek yakınlaşmak istemiyorlardı. Saddam böylece gözünde kahramanlaştırdığı Nasır'la da hiçbir zaman tanışma fırsatı elde sız bir yöneticiye karşı çıkabilirdi. Irak kuvvetleri I982'de Iran'dan aldıklan Hurremşehr'den çıkmak zorunda kaldıklann- da Saddam bir Batı Alman gazetecisine şun- lan söylemişti: 'tki tümen komatanı ve bir me- kanize birlik komatanı idam edildi. Ama bir ssvaşta banlar gayet olagan şeylerdir.' Kendisine daha akılcı yollar gösterebilsey- di, Saddam belki de Kuveyt'in tümünü ilhak etmeyecek, sadece petrol zengini iki ada ve Ru- meliye petrol bölgesinin topraklannda kalan bölümünü ele geçirmekle yetinecekti. Böyle yapsaydı belki de dünya bugünkü gibi ayağa kalkmayacaktı. Bunun yerine elini bisküvi ka- vanozuna daldıran aç gözlü bir çocuk gibi hepsini almaktan kendini alıkoyamadı. Böy- lece de şiddet yönetiminin her türlü avantaj ve tehlikeleriyle burun buruna. Bir yandan onun iradesi mutlak sayılıyor, bir yandan da ona tarafsız biçimde yol göste- recek hiç kimse yok çevresinde. Böyle durumJarda da rejim ve Saddam'ın kendisi 'paranoyak' sayıhyor. Çevresine Tak- ritli yakınlannı dolduruyor. Ama daha geçen Saddam'ı mutlak güce eriştiren üç unsur var: İçteki düşmanlara, kuşku duyduğu müttefikle'rîle ve olası rakiplerine karşı kararhlıkla kullandığı aşırı şiâde^,*gerçek kişiliği ve geçmişinin tam olarak bilinmesini olanaksızla§ür*ı güçlü Saddam efsanesi ve geleneksel kişisel dostluklarınjiülkenin gaıçlerinin sürekli Saddam doktriniyle beslenmesiyle yok etjKImesi. Suikast girişimi tam bir fıyaskoydu. Ama Saddam'ın bu girişimde yer alması daha son- ra hakkında oluşturulan efsanenin aynlmaz bir parçası haline gelecekti. Suikast planı ge- reğince vurucu ekip Kasım'ın arabasına, dev- let başkanını, eviyle Savunma Bakanlığı ara- sında giderken ateş acacaktı. Vurucu ekipten bir grup Kasım'ın arabasının yolunu keserken ikinci grup da yayhm ateşi acacaktı. Saddam ve arkadaşlarına 7 ekimde suikas- tın yapılacağı bildirildi. Ama ne yazık ki ilk grubun lideri arabasının anahtarlarını, kapı- sı kilitli otomobilin içinde unuttuğu için yolu kesemeyecekti. Kasım'ın arabası suiksat yerin- de göründüğünde suikastçılar şoförü öldür- meyı başardılar, ama ikisinin silahları, tetik- leri düşmediği için ateş almadı. Kasım hafif yaralanmış, Saddamia bir başka arkadaşı ba- caklarmdan vurulmuşlu. Üstelik Saddam, ola- edemedî. Irak'ta cinayet suçundan aranmasına rağ- men 1961 yılında Kahire'den Kasım'a 'Büyük bir milliyetçi ve askeri harekâüa Kuveyt'i il- hak etmesi' nedeniyle bir kutlama teigrafı çek- ti. Batı'da Saddam hakkında en buyük yanıl- gı muhtemelen onun bir asker olduğu kanısı- dır. Saddam hiçbir zaman asker olmadı. Genç- liğinde askeri okul sınavlarını kazanamadığı gibi orduda da hiç görev yapmadı. Bunalım dönemlerinde Saddam'ın sırtından çıkartma- dığı askeri üniforma da BAAS'ın sivil ünifor- masıdır. Saddam, bütün kurumlan gibi ordu- yu da yöneten partinin egemen olduğu bir re- jimin başkanıdır. Askeri stratejinin inceu'klerini kavrayama- ması yüzünden trania Irak arasmdaki Kör- fez Savaşı'nda sık sık felaketler meydana gel- miştir. Ama kim böylesine mutlak ve acıma- yıla kadar yakınlan bile onun gazabmdan kur- tulamıyorlaıdı. Savunma Bakanı Adnan Hay- rullah bir helikopter kazasında ölduğünde de- dikodular ve kuşkular aldı yurudü. Söylenti- lere göre Havrullah'ın kızkardeşiyle evli olan Saddam başka bir kadını sevrniş ve karısmı terk etmişti. Bu yüzden de Saddam ve Hay- rullah fena halde kavga etmişlerdi. Saddam'ı kuşatan tedhiş havası içinde en akıl almaz söylentiler bile inandırıcı gelebilir. Saddam devlet başkanı olmadan önce, 1%8'de kansız bir darbeyle BAAS rejimini iktidara ge- tiren Devlet Başkanı Ahmet Hasan El B«kr- in arkasındaki guçlü adamdı. 1979 temmuzun- da ise El Bekr'i devirerek iktidan tümüyleele geçirdi. Darbenin ilk iki ha/tası içinde 500 ka- dar üst düzey BAAS yetkilisinin idam edildi- ği bildirildi. Onun hakkında zaptedilemez bir deli oldu- l_l_€j_t5X ğundan tilki gibi kurnaz ve kendine hâkim bir kişi olduğuna vanncaya kadar çeşitli tahmin- ler yapılıyor. Körfez Savaşı'ndaki tutumuyla ilgili yapı- lan bir çalışma onun en karmaşık sonınlara dramatik, ama çokluk basit çözümlerle yak- laştığı stratejiyle pek ilgili olmadıgını göste- riyor. Bu tutumunun, seçtiği idealine ulaşmak için sahip olduğu güçlü kişisel yürekliliği ve ka- rarlılığına dayalı ounası gerekir. Bir anlamda Saddam, her şeyin üstünde pan-Arap miUiyetçiliğini gören BAAS doktri- ninin bir ürünüdür denebilir. Parti iktidara geldikten sonra hiçbir mubalefete göz yum- madı. Partiye muhalefet, parti liderini eleştir- me ya da muhalefet etme ölümle cezalandı- nlması gereken ihanetlerin en büyüğü olarak kabul edildi. Son on yıl içinde Saddam öylesine bir par- ti meydana getirdi ki dünün yalarunı bugünün gerçeği gibi yazma yetkisi ve hakkını bile el- de etti. Hatta bu yalanlar gerçek olarak yazı- lırken ölüler bile bu ise bulaştınlıyordu, BA- AS'çıhğın kurucusu olan Hu-istiyan Suriyeli Michel Aflak Bağdat'ta öldüğunde; ölüm dö- şeğinde hak dini olan Müslümanlığı seçtiği ilan edildi. Hiç kimse ömrü boyunca laik bir insan olan ve bu çizgisinden sapmayan Aflak 1 ın ölüm döşeginde dinci kesildiğine inanma- dı. Ama bu yalan BAAS'çüığın tslamla itti- fak kurması yolundaki politik çıkarlara hiz- met etmişti. Bir örnek de Saddam'ın kendi özgeçmişini yeniden yazmasıdır. Öyle bir yazmıştır ki sü- İalesini Hazreti Ali'ye dayandırmıştır. Hazre- ti Ali'nin Şii mezhebinin kurucusu olmasına karşıhk Saddam'ın ailesinin Sünni olduğu ger- çeği de açıkça bilinmektedir. Saddam şimdi, tek parti ve tek lider altın- da tek Arap milletini hedefleyen BAAS düşü- nü gerçekleştirmek uzere olduğuna inanabi- lir. Irak sınırlan içinde bu düşe karşı çıkacak hiç kimse ve hiçbir şey yoktur. Her kentin her köşe başında, her sokağında büyük boy resim- leri halkına bakıyor. Ağabey, baba Saddam; asker devlet adamı Saddam. Bir Bedevi, bir Kun kıliğj içinde görünen Saddam... Sesi rad- yodan, görüntüsü televizyon ekranından ek- sik olmuyor. Kişiliği ulusun ortak belleğine iş- lemiş... Gençler onun saç biçimini, bıyıklan- nı, maço davranışlanm taklit ediyor. Saddam Irak, Irak da Saddam olmus. To- taJiter ideali, tek ulus, tek halk, tek lider ide- alini gerçekleştirmeyi başarrnış" hedeflerin bir süre içinde geçerliliğini yetirme- l a y h h e d e n e r i n b a J k a b i r i f a d e i ) politik hedeflerini değişebileceği sonucuna ne- den vardığımı açıklamak isterim. "Petrolüıı yeterli nikUrda nygnn flyttl» sü- rekJj olarak ABD'ye ve di|er petrol tflketn iilkelere akışinı sağlamak amgcı 0e bagünkti petrol üretirn ve dağıtım sistemini mnhafaza etmek ve bunnn için de pttroln zeagin bölfc- krddri Amp devletkrindeki dine dayab U ayn bütttn olan halktan ve yönetkikrdeB meyda- na gekn gelişme ve degişmeiere kapah sosyal yapuun devamını desteUemek." Bu hedef dün- yadaki gerçeklere ve değişmelere uygun değil- dir. Dünyanın bu bölgesini gelişmelere ve de- ğişmelere kapalı tutmak mumkün değildir.. Beklentiler olarak kıymetlendirilebilir. Irak 1 ın tumünün işgali dahi uzun vadede bu bek- lentilerin idamesini saglayamaz. ABD'nin bu tür gerçekleri de dikkate aldı- ğım, incelediğini tahmin etmek mümkündür. Milli güvenlik sistemi ve güvenük karar siste- mi dikkate alınarak arzulanan sonuç olmasa da başan ihtimali devam ettiği süre ABD'nin kuvvet kullanmadan ekonomik ve politik ted- birlere abluka ile Kuveyt sorununu çözmesi ve Saddam Hüseyin'i ve rejiminin düşürülmesi- ni Arap halkına bırakmasını sağlayacak bir karara varacağmı kıymetlendirmek mümkün- dür. Saddam Hüseyin'in düşürülmesi ile bir- likte ele alınan bir husus da Irak'ın askeri gü- cünün bölge ülkelerini tehdit etmeyecek dü- zeyde etkisiz hale getirilmesidir. ABD'nin bölgedeki hava gücü ile askeri he- defleri tahribi bu durumu gerçekleştirebilir. Bu harekât ABD'nin az zayiatla gerçekleştirece- ği sırurlı bir askeri harekâttır. ABD, hava kuv- vetleri ile yapacağı sınırlı harekâta politik ve ekonomik sakıncalan dikkate alarak Kuveyt işgalinin çok uzaması halinde veya yeterli kuv- vet bölgeye geldikten hemen sonra kısa bir süre içinde Arap âleminde Saddam'ı destekleme ce- reyanlan kuvvetlenmeden başlayabilir. Alcsi j halde ekonomik ve siyasi tedbirlerin etkili ol- duğu, başan ihtimali olduğu bir devrede böyle bir harekât dunyada tepki ile karşılaşabiiir. Her şekilde böyle bir harekâtın Arap âlemin- den kuvvetli bir tepki görmesi muhtemeldir. Bugün Saddam Hüseyin'in yeni bir askeri gi- rişimi dışında hiçbir hareketine karşılık ola- rak ABD'nin askeri harekâtının Arap âlemin- de tasvip görmesi veya haklılık kazanması şüp- helidir. Kısaca ABD'nin askeri harekâtı böl- geye yeni sorunlar getirebilir. ABD, Libya'da olduğu gibi yalnız Saddam Hüseyin'i amaç- layan bir hava taarruzu da planlayabilir. SİHECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear